HUKUK BAŞLANGICI 3 PROF.DR.ABDULLAH DEMİR
HUKUKUN KAYNAKLARI Hukukun maddi/sosyolojik kaynakları:hukuk kuralının oluşmasına ve benimsenmesine yol açan ve hukukun kökeni sayılabilecek sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel unsurlar Şekli/organik kaynaklar:Hukuk kurallarının hangi makam veya organ tarafından yapıldığını gösteren kaynaklar. Meclis, Bakanlar Kurulu vs. Hukukun bilgi kaynakları: Hukuk kurallarının nerede bulunacağını, içeriği konusunda nasıl bilgi elde edileceğini, hangi belgelere başvurulacağını gösteren kaynaklar. Resmi gazete, düstur vs.
HUKUKUN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI Hukukun yürürlük kaynakları: Hakimin, bir olayı çözmek için uygulayacağı hukuk kurallarıdır Bunlar: "yazılı kaynaklar", "örf ve adet hukuku", "içtihat hukuku" ve "yardımcı kaynaklar"
YazIlI Kaynaklar (Mevzuat) Bir ülkede uygulanmakta olan yazılı hukuk kuralları Yazılı Kaynaklar: "anayasa”, "kanunlar", "milletlerarası anlaşmalar", "kanun hükmünde kararnameler", "tüzükler" ve "yönetmelikler"
NORMLAR HİYERARŞİSİ Hukuk kuralları arasındaki altlık üstlük ilişkisi 1.ANAYASA 2.MİLLETLER ARASI ANLAŞMALAR 3.KANUN 4.KHK 5.TÜZÜK 6.YÖNETMELİK Altta olan hukuk kuralı üstekine aykırı olamaz
A. ANAYASA ANAYASA: Bir devletin temel yapısını, niteliğini, hükümet modelini, yasama, yürütme ve yargı ilişkilerini ve temel hak ve hürriyetleri düzenleyen en temel nitelikte, genel ve soyut hukuk kurallar Düzenleyici anayasa: Ayrıntılı hükümlere yer veren AY. Türk Anayasası Çerçeve anayasa: Sadece temel ilkelere yer veren AY. ABD Anayasası Yazısız anayasa: Yazılı bir metne sahip olmayan AY. İngiltere
Yumuşak anayasa: Yapılma şekli ve değiştirilme usulü bakımından yapılan anayasa tasnifinde normal kanunların yapılması ve değiştirilmesi usulüne tabi olan anayasa. Sert anayasa: Normal kanunlardan farklı yöntemlerle ve nitelikli bir meclis çoğunluğu veya farklı bir organ tarafından yapılır ve değiştirilirler. Türk anayasasının değiştirilmesi için Meclis üye tam sayısının en az 1/3'ünün yazılı teklifi ve en az iki defa görüşmek şartıyla kural olarak 3/5 (330) çoğunluğun gizli oyu gerekir
Anayasa değişikliği Meclis üye tamsayısının 2/3 çoğunluğu ile kabul edilmişse, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer Meclis üye tamsayısının 2/3’ünün (366) altında bir çoğunlukla kabul edilmişse Cumhurbaşkanı ya onaylayamaz ya halk oylamasına sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlar ya da bir daha görüşülmek üzere TBMM'ne geri gönderir Meclis, kendisine geri gönderilen anayasa değişikliği kanununu ancak üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla (367 veya daha fazla oyla) kabul edebilir. Aksi halde anayasa değişikliği reddedilmiş sayılır.
Anayasa değişikliği teklifi, TBMM üye tamsayısının en az 2/3 çoğunluğu (367) ile kabul edilmiş ise, Cumhurbaşkanı onay, halkoylamasına sunma ve geri gönderme yollarından birini seçme hakkına sahiptir Cumhurbaşkanı, bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ne geri gönderme yolunu seçerse, bu durumda Meclis anayasa değişikliği kanununu aynı çoğunlukla yani üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla aynen kabul edebilir. Bu halde Cumhurbaşkanı, ya "onay" verir ya da "halkoylamasına sunma" yolunu seçer
AY MAHKEMESİ DENETİMİ Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler Yani sadece teklif ve oylama çoğunluğuna ve iki defa görüşülme şartına uyulup uyulmadığı hususlarını inceler Anayasa değişikliklerinde esasa ilişkin bir yargı denetimi yapılması mümkün değildir. Örnek olarak Anayasa Mahkemesi, bir anayasa değişikliğini Anayasanın değiştirilmesi yasak olan ilk üç maddesine aykırı bularak iptal edemez
B. KANUN Kanunlar, herkese ve benzer her olaya uygulanabilecek genel (kişiler üstü), soyut (olaylar üstü), objektif (nesnel) ve süreklilik niteliklerine sahip yazılı hukuk kurallarıdır Kanun taslağı hazırlayarak parlamentoya sunma yetkisi "Bakanlar Kurulu" ile "milletvekilleri"ne aittir Bakanlar Kurulu tarafından Meclise sevk edilen kanun taslaklarına "kanun tasarısı", milletvekilleri tarafından sunulan kanun taslaklarına ise, "kanun teklifi" denir Kanun yapma faaliyeti dört aşamalı bir süreçten oluşur: Öneri, görüşme, kabul ve yayım.
Genel Kurulda görüşülen tasarı ve tekliflerin kanunlaşabilmesi için, Meclis üye tam sayısının en az üçte birinin (184) TBMM'de hazır bulunması ve toplantıda hazır bulunanların salt çoğunluğunun (yarıdan fazlasının/ 93) kabul oyu kullanması zorunludur “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar” Cumhurbaşkanı, yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, gerekçeli olarak aynı süre (15 gün) içinde TBMM'ye geri gönderir.
TBMM, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır. Meclis, geri gönderilen kanunda değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir Meclis kanunu aynen kabul ederse, Cumhurbaşkanı artık kanunu Resmî Gazetede yayımlamak zorundadır. Yayımladıktan sonra o kanun aleyhine Anayasa Mahkemesinde iptal davası açma hakkına sahiptir.
C. MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR Milletlerarası hukukun yetki tanıdığı kişiler arasında yapılan ve milletlerarası hukuka uygun şekilde hak ve yükümlülükler doğurmak için yapılan hukuki işlemlere "milletlerarası anlaşma" denilmektedir Milletlerarası anlaşmalar, "iki taraflı anlaşma” ya da "çok taraflı anlaşma" şeklinde de olabilir Türkiye adına Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanının yetki belgesine gerek kalmadan ve Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen kişilerin milletlerarası anlaşma yapma yetkisi var
İmzalanan bir antlaşmanın yürürlük ve bağlayıcılık kazanması için "onaylanması ve yayımlanması” yetkisi Cumhurbaşkanına aittir "Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak" TBMM’nin görev ve yetkisi kapsamındadır Bazı uluslararası anlaşmalar, parlamento tarafından onaylanmayı uygun bulma kararına gerek olmadan, Bakanlar Kurulunun kabulünden sonra Cumhurbaşkanının onayı ile geçerlilik kazanır "usulüne göre yürürlüğe konmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz Temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalar ile kanunlarımız arasında bir çatışma ortaya çıktığında, anlaşma hükmü esas alınır
D. KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER (KHK) Bakanlar Kurulunca kabul edilen ve sonrasında Meclisin denetimine tâbi olan düzenleyici işlemlere "kanun hükmünde kararname" (KHK) denir. TBMM, Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verebilir. Kanun gücünde olan KHK'ler, meclisin onayı ile kanun gücü kazanır KHK'ler "olağan KHK” ve "olağanüstü KHKolmak üzere ikiye ayrılır
Temel haklar (m. 12-16), kişi hakları ve ödevleri (m Temel haklar (m.12-16), kişi hakları ve ödevleri (m.17-40) ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler KHK ile düzenlenemez. Ancak, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde çıkarılan (olağanüstü) KHK'ler, bu kuralın dışında tutulmuştur KHK'ler, ileri bir yürürlük tarihi belirtilmedikçe, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler ve aynı gün TBMM'nin onayına sunulurlar KHK'ler kanuna denk hukuki metinlerdir
Olağanüstü KHK'leri, olağan KHK'lerden ayıran unsurlar şunlardır: 1. Olağanüstü KHK'ler Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda karara bağlanır 2. Olağanüstü KHK'ler, bir yetki kanununa dayanmaksızın Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda kararlaştırılır. 3. Olağanüstü KHK düzenleme alanı "sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler" alanı ile sınırlı değildir. Bu nedenle temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevler alanında da olağanüstü KHK'ler yolu ile düzenleme getirilebilir. 4. Olağanüstü KHK'lerin "şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz
E. TÜZÜKLER Tüzükler sadece Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılabilen genel düzenleyici hukuk kurallarıdır Tüzükler, kanunların uygulamasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılır Tüzükler kanunlara aykırı olamaz ve Danıştay incelemesinden geçirilir Cumhurbaşkanınca imzalanan tüzükler, kanunlar gibi Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer
Tüzük çıkarılabilmesi için, o alanı düzenleyen bir kanunun varlığı gerekir. Normlar hiyerarşisi gereği tüzükler, anayasaya ve kanunlara aykırı olamaz. Danıştay'ın görüşü alınmadan çıkarılan bir tüzük Danıştay’da iptal konusu edilebilecek bir sakatlıkla doğmuş sayılır Ancak Danıştay görüşü göz ardı edilerek çıkarılan bir tüzük hukuken geçerlidir.
F. YÖNETMELİKLER Yönetmelik, Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından, görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilir Tüzükler bir kanuna dayanır ve onun ayrıntılı açıklamasını ve uygulamasını gösterir. Yönetmelikler ise, kanunların ve tüzüklerin uygulamasını gösterir Tüzükler, sadece Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılabilir iken; yönetmelikler, Bakanlar Kurulu, Başbakanlık, Bakanlıklar ve tüm kamu tüzel kişileri tarafından çıkarılabilir. Tüzükler, Danıştay incelemesinden geçirilmeden çıkarılamaz. Yönetmelikler için Danıştay incelemesi söz konusu değildir
Tüzükler Cumhurbaşkanınca imzalanması gerekirken, yönetmelikler için böyle bir zorunluluk yoktur Tüzükler aynen kanunlar gibi Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girerken, bütün yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanması zorunlu değildir Tüzüklerin yargısal denetimi Danıştay’da yapılır. Yönetmeliklerin yargısal denetimi idarî yargıda yapılır
Adsız Düzenleyici İşlemler Yürütme organına ait düzenleyici işlemler, Anayasada kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik ile sınırlı tutulmuştur Uygulamada ise, yürütme organı "kararname", "karar", "tebliğ", "sirküler", "genelge", "ilke kararı" "esaslar", "yönerge", "talimat", "statü", "genel emir", "ilân", "duyuru", "plân", "tarife" gibi değişik isimler altında genel düzenleyici işlemler yapmaktadır Adsız düzenleyici işlemler yönetmelik rejimine tabi tutulmaktadır