LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARI DİKKAT Limited Şirket Ortaklarının Paylarını Devretmesi Durumunda Amme Borçlarından Dolayı Müteselsil Sorumluluk Uygulaması Anayasa Mahkemesince Esastan Görüşülecek. Payını Devreden Ortağın Hukuki Sorumluluğu Kararla Birlikte Etkilenebilir. Pay Devirlerinde Müteselsil Sorumluluk Nedeniyle Ortaya Çıkan Mağduriyetler Kalkabilir.
Anayasa Mahkemesi daha önce (Anayasa Mahkemesi, 19/3/2015 Tarihli ve E: 2014/144, K: 2015/29 Sayılı Kararı ile) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (AATUHK) Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu başlıklı mükerrer 35 inci maddesinin beş ve altıncı fıkralarının iptaline karar vermiştir.
Mezkur Maddenin Beşinci Fıkrası İle İlgili Olarak; Vergi Usul Kanunu’nun Kusura Dayalı Sorumluluk İlkesini Benimsemiş Olduğu, Oysa İlgili Kuralda Öngörülenin İse Kusursuz Sorumluluk Olduğu, Bu Sebeple Kanuni Temsilcilerin Kendileri Görevde Olmadıkları Dönemde Gerçekleşen İş Ve Eylemlerden Sorumlu Tutuldukları Ve Bu Durumun Da Adalet Ve Hakkaniyet İlkeleri İle Bağlaşmadığı; Maddenin Altıncı Fıkrası İle İlgili Olarak Da Vergi Usul Kanunu’nda Kanuni Temsilciler İçin Kabul Edilen Sorumluluğun, Kusura Dayalı Sorumluluk Olduğu Burada Belirtilen Sorumluluğun İse Kusursuz Sorumluluk Olduğu Belirtilmiş, Buna Göre VUK 10 Uncu Maddesi Uyarınca Kanuni Temsilcilerin Sorumlu Tutulabilmesi İçin Vergilendirme Ödevlerinin Yerine Getirilmiş Olmaması Gerektiğinden Bahsedilmiştir.
Yine, Kararın Gerekçesinde Aynı Maddi Olaya Hem VUK Hem De AATUHK Kurallarının Uygulanmasının Belirsizlik Oluşturacağı, Dolayısıyla Söz Konusu Durumun Hukuk Devleti İlkesine Aykırı Olduğu Gerekçelerine Dayanılmıştır.
Bir Diğer İfadeyle, Anayasa Mahkemesi Kanuni Temsilcilerin Sorumlu Tutulabilmeleri İçin Kusur Sorumluluğu Aramıştır. Sorumluluğu Devreden Kanuni Temsilci Amme Alacağının Ödenmemesinde Kusuru Bulunursa Yine Sorumlu Tutulabileceği Tabiidir. İptal Kararı İle Kanuni Temsilcilerin Geriye Yönelik Sorumluluklarının Kalktığı Şeklindeki Değerlendirmeler Hukuken Doğru Değildir. Anayasa Mahkemesi’nin Bu İptal Kararının, Kanuni Temsilcilerin Geriye Yönelik Sorumluluklarını Ortadan Kaldırmadığını, Sadece “Kusurlu” Olmadıkları Halde Sorumlu Tutulmalarını Engellediğini İfade Etmek Gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi, İptal Kararı İçin Özel Tarih Belirlememiş Olup; Bu Kararın Resmi Gazete’de Yayımlandığı Tarih Olan 3 Nisan 2015 Tarihinden İtibaren Hüküm İfade Etmektedir.
Bu Sefer Anayasa Mahkemesi Payı Devreden Ve Devralan Ortakların Alacağın Doğduğu Ve Ödenmesi Gerektiği Tarihlerde Ortakların Farklı Kişiler Olması Halinde Müteselsil Sorumlu Olmalarına İlişkin Kuralı Esastan İncelemektedir. Bu Durum, Cezaların Şahsiliği İlkesine Aykırı Olduğu Gibi, Bireyin Belirsiz Bir Biçimde Kendi Kusurundan Kaynaklanmayan Bir Nedenle, Başkalarının İhmal Veya Kusurlarına Atfedilecek Sonuçlara Katlanması Hukuk Düzenine Ve Hukuki Güvenlik İlkesine Aykırıdır. AATUHK Nın 35. Maddesine Göre Ortağın Şirketteki Payını Devretmesi Halinde Payını Devreden Ve Devralan Şahıslar Devir Öncesine Ait Amme Alacakların Ödenmesinden Müteselsil Sorumlu Sayılmaktadır. İlgili Maddeye Göre, Bir Amme Borcundan Dolayı Limited Şirket Ortağına Gidilebilmesi İçin Önce Limited Şirket Nezdinde Kanuni Takip Yapılacak Olup; Şirketten Kısmen Veya Tamamen Alınamayan Veya Alınamayacağı Anlaşılan Borçlar İçin Ortaklara Gidilebilmektedir.