1-Göz 2-Kulak 3-Dil 4-Burun 5-Deri; DUYU ORGANLARI 1-Göz 2-Kulak 3-Dil 4-Burun 5-Deri; YaVuZeReN Sandal Cumhuriyet ilköğretim okulu Fen ve Teknoloji Öğretmeni
1)Göz insanlarda göz, ışık alan ve bundan dolayı görme olayını gerçekleştiren, göz yuvarlağı içinde bulunan özelleşmiş bir organdır.
Göz yuvarlağı üç tabakadan oluşur GÖZÜN KISIMLARI Göz yuvarlağı üç tabakadan oluşur Sert tabaka: Göz yuvarlağını en dış tan saran tabakadır. Gözü korur, saydam tabakayı oluşturur. Saydam tabaka (kornea) bir mercek gibi görev yaparak ışığı kırar. Damar tabaka: Sert tabakanın altında yer alır. Gözü besleyen kan damarları bakımından zengindir. Damar tabaka, gözün ön kısmında iris denen kısmı oluşturur, irisin önüne ön oda, arkasına da arka oda denir, iris, göze renk verir. Ortasında gözbebeği vardır. Göze gelen ışığı ayarlar.
GÖZÜN KISIMLARI irisin arkasında yer alan göz merceği, ince kenarlı ve esnektir. Üzeri, esnek saydam bir zarla örtülüdür. Mercek, gözbebeğinden giren ışınları kırarak ağ tabaka üzerine düşmesini sağlar. Kalınlaşıp incelerek göz uyumunu sağlar. Görülen cismin uzaklığına ve yakınlığına göre şişkinleşip yassılasır.
GÖZÜN KISIMLARI c) Ağ tabaka: Göz yuvarlağının arka kısmında renkli ve siyah beyaz görmeyi sağlayan hücrelerle bezenmiş bir yarımküre gibidir. Göz siniri, göz yuvarlağından çıkarak beyne gider. Sinirin çıktığı bölgede görüntü oluşmaz. Buraya kör nokta denir. Gözbebeğinin tam karşısındaki çukur bölgeye sarı benek denir. Sarı benekte, ışığa duyarlı hücreler daha fazla bulunduğundan burada görme daha nettir. Örneğin şu anda görülen yazıların görüntüsü ağ tabakada alınır. Görme olayı kısaca bir cisimden göze gelen ışınların alıcı hücreler üzerindeki etkisiyle gerçekleşir. Renkli görme ise, retinadaki hücrelerle sağlanır. Ağ tabakadaki görüntü terstir.
Görme olayı Görüntü, saydam tabaka ve gözbebeğinden geçerek merceğe gelir. Mercek sayesinde bu görüntü ağ tabakaya düşer. Ağ tabakaya ters gelen görüntü sinirler sayesinde beyne iletilir.
Not: Eğer cisim 13 m ve 13 m den uzakta ise net görünür Not: Eğer cisim 13 m ve 13 m den uzakta ise net görünür. 13 m den yakınsa göz merceği kalınlaşarak net görüntü sağlar.
Göz Kusurları ve Tedavisi Gözün yapısında ortaya çıkan çeşitli değişmeler görüntünün retina önünde veya arkasında oluşmasına yol açtığı için net görüntü meydana gelmez. Böyle durumlara göz kusurları denir.
Miyopluk: Görüntü ağ tabakanın önüne düşer ve net görüntü elde edilemez. Böyle kişiler, yakını net gördükleri halde uzağı iyi göremezler. Kalın kenarlı merceklerden yapılmış gözlüklerle görüntünün ağ tabakanın üzerine düşmesi sağlanır.
Hipermetropluk: Görüntü ağ tabakanın arkasına düşer ve net olmaz. Böyle kişiler, uzağı iyi görürler, yakını iyi göremezler. Görüntüyü netleştirmek için, ince kenarlı mercekler kullanılır.
Astigmatlık merceğin yüzeyindeki kavislenme sonucu meydana gelen Saydam tabaka ve merceğin yüzeyindeki kavislenme sonucu meydana gelen bozukluktur. Böyle kişiler, cisimleri bulanık görürler. Görüntüyü netleştirmek için özel mercekler kullanılır.
Göz Kusurları Şaşılık: Göz yuvarlağını hareket ettiren kasların uzun veya kısa olması sonucu gözbebeğinin yana kaymasıdır. Ameliyatla düzeltilebilir. Renk körlüğü: Kırmızı, yeşil gibi renklerin ayırdedilememesi hastalığıdır. Kalıtsaldır, tedavi edilemez Katarakt: Merceğin saydamlığını ve esnekliğini kaybetmesiyle oluşur. Ameliyatla düzeltilebilir.
Kulak
Kulak Sese karşı duyarlı, işitme ve denge organıdır. Dıştan içe doğru dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç kısımdan oluşur.
a)Dış kulak: Kıkırdaktan yapılmış bir kulak kepçesi, kulak yolu ve kulak zarından oluşur. Kulak kepçesi, ses dalgalarını uygun şekilde toplar ve kulak yolu ile orta kulağa ulaştırır.
b)Orta kulak: İki uçtan kapalı küçük bir odacık şeklindedir. Orta kulakta şekillerine göre adlandırılan çekiç, örs ve üzengi kemikleri bulunur. Bu kemikler, ses dalgalarını iç kulağa iletirler. Çekiç kemiği kulak zarına, üzengi kemiği ise oval pencereye değer. Kulak zarı, ses dalgalarıyla titreştiği zaman buna bağlı olan kemikler de sırasıyla titreşir ve bu kemikler titreşimlerin gücünü arttırarak bu titreşimleri içkulağa iletir. Orta kulak, östaki borusu adı verilen bir kanalla yutağa bağlanır. Bu kanal,kulak zarının her iki tarafındaki hava basıncını dengeler.
c)İç kulak: Kendi aralarında bağlantılı olan labirent adı verilen kanallardan ve küçük odacıklardan meydana gelmiştir. İç kulağın orta kulağa bağlandığı yere tulumcuk, tulumcuktan sonra gelen kısma ise yarım daire kanalları denir. İç kulağın bu kısmı vücudun dengesini sağlamakla görevlidir. Labirentin işitme ile ilgili kısmı salyangoz kabuğu şeklinde kıvrıldığı için bu bölüme salyangoz denir, işitmeyi sağlayan korti organı bu kısımda bulunur.
İşitme olayı Çevreden gelen ses dalgaları kulak kepçesiyle toplanır. Kulak yolu ile kulak zarına iletir. Kulak zarını titreştiren ses dalgaları daha yüksek titreşimlerle orta kulaktaki kemiklere nakledilir. Üzengi kemiği bu titreşimleri iç kulağa aktarır. İç kulak kanallarındaki sıvılarda dalgalar halinde ilerleyen bu titreşimler korti organını uyarır. Uyarılar sinirlerle beyne taşınarak işitme sağlanır. insan kulağı, sn de 20 ile 20 bin frekans arasındaki titreşimleri duyabilir. Köpekler insanların duyamadığı daha yüksek frekanslı sesleri ayırt edebilirler.
Dil Besin maddelerinin tatlarını almamıza yardımcı olan tat tomurcukları dil üzerinde yerleşmişlerdir. Tat alma tomurcukları papilla denen yapılarda bulunur, insanlarda ayırt edilen tatlar; tatlı, ekşi, acı ve tuzludur. Tat, tat tomurcuklarına değdiğinde sinirler uyarıyı alır ve beyne iletir. Böylece besinlerin tatları alınmış olur.
Burun Koku alma cisimcikleri
Burun Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır, diğer taraftan da yutağa bağlanır. Mukus salgısı salgılayan hücrelerle döşenmiş burun boşluğu kıllarla kaplıdır. Mukus, burundan giren kirli havanın hem nemlenmesini hem de temizlenmesini sağlayıp solunuma hazır hale getirir. Her iki burun boşluğunun üst tarafında koku alma alanı olarak kabul edilen sarı bölge bulunur. Koku, bu merkezden sinirlere aktarılır ve sinirlerle beyne iletilir. Böylece koku alınmış olur.
Deri
Deri İnsanda görme, işitme, koklama ve tatma duyularından başka; dokunma, basınç, sıcaklık, ağrı gibi bir çok duyular da vardır. Derimizde bu duyuları alan hücreler bulunur. Örneğin; dokunma duyusu parmak uçları ve dudak gibi kısımlarda fazla sayıda bulunur. Bu yüzden bu bölgeler dokunma duyusu yönünden daha hassastır.
Deri iki kısımdan oluşur: Üst deri: Derinin üst kısımda ölü tabaka vardır. Gerçek deri: Sıcaklık hissini ayırt eden hücreleri taşır. Sıcaklık - soğukluk hissini ayırt eden hücreler çabuk yorulurlar. Örneğin; bir elimizi sıcak diğer elimizi soğuk suya sokarsak bir süre sonra ikisini birden ılık suya batırdığımızda soğuk sudan çıkan elimiz ılık suyu sıcak; sıcak sudan çıkan elimiz ise soğuk hisseder.
Dış derinin görevleri; Vücudu dış etkilere karşı koruma Solunum yapma Vücut sıcaklığının ayarlanmasına yardımcı olma Terleme ile boşaltıma yardımcı olma Dokunma, acı gibi duyuları algılayarak beyine iletme.
A)Hipermetrop B) Miyop Örnek sorular 1-Göz yuvarlağının çapı, önden arkaya doğru uzamış veya merceği normalden fazla kubbeleşmiş ve kırıcı gücü artmış olan bir gözde, hangi göz kusuru vardır? A)Hipermetrop B) Miyop C) Astigmat D) Şaşılık
Yanıt-1 Miyop gözün, mercek şişkin olduğu için kırıcılığı fazladır. Göz ekseni de uzundur. Yanıt B
Örnek sorular 2- Östaki borusu aşağıdakilerden hangisinde verilenlerle bağlantılıdır? A) Yutak - iç kulak B) Orta kulak - yutak C) Dış kulak - orta kulak D) Salyangoz - yarım daire kanalları
Yanıt-2 Östaki borusu orta kulakta bulunur ve yutakla bağlantılıdır. Yanıt B