I.BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ŞİİR BİLGİSİ.
Advertisements

RUBAİ.
AŞIK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ (KOŞMA). OZANLARIMIZ.
İSLAMİYETİN KABULÜNDEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI
TÜRKÇE / Şiir.
ŞİİRDE YAPI Her edebi yapıtta bir "iç yapı " bir de "dış yapı" söz konusudur.Toplumların gelişim sürecinde sanata bakış açılarına göre, bunlardan bire.
DİVAN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
ARUZ ÖLÇÜSÜ.
Rumeysa Ukuş Hale Karabulut Ebru Ergen
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI (..?-11.yy.)
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
GARİP AKIMI (BİRİNCİ YENİ AKIMI)
ŞİİR VE ŞİİR TÜRLERİ.
Kına Gecesi Manileri Kınayı getir aney Parmağın batır aney Bu gece misafirem Koynunda yatır aney.
Türk Halk Müziği.
Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ II VİZE ÖDEVİ İRSAL-İ MESEL
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
DESTAN, HALK HİKAYESİ, MESNEVİ
ÖZELİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ
DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ
Orhun abideleri / göktürk yazıtları
9. Sınıf Türk Edebiyatı 24-28/02/2014 HALK HİKAYELERİ.
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları
HOCA DEHHANİ GAZEL-XIII. YÜZYIL SAYFA:
GAZEL DİVAN EDEBİYATI.
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
İslami Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
EDEBİYAT PERFORMANS ÖDEVİ DESTAN DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
DİVAN ŞİİRİ-GAZEL 1.Gazel 2.Necati bey
RUBAİ Fars edebiyatından alınmış nazım biçimidir.
YE Şİ M ÖZDEM İ R BA Ş AK Ş EH İ R ANADOLU L İ SES İ MANZUME VE ŞİİR.
Hazırlayan Leyla DENİZ. Dilde biri nazım diğeri nesir olmak üzere iki anlatım biçimi vardır. Nazım, ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Manzume: Ölçü.
Şiir: Duygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici/etkileyici bir dil ve ahenkli mısralar içinde aktarılmasıdır. EdebiyatEdebiyat türlerinin.
Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri
KOMPOZİSYON TANIMI:  Farklı parçaları, uyumlu ve düzenli şekilde bir araya getirmeye Kompozisyon denir.
Erbaa | 2009 DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ Erbaa | 2009.
Nazım Biçimleri (Şekilleri)
AÖF 2016 Vize Eski Türk Edebiyatı 1 Soruları
ERBAA SINAV DERGİSİ DERSHANESİ. 1. SORU İstanbullu Hoca olarak da anılan Reşit Efendi hangi romanın kahramanıdır?
D İ VAN-I H İ KMET EDEBıYAT PROJE ÖDEVI. DIVAN- ı HIKMET NEDIR ? K ı SACA TAN ı YAL ı M -> Ahmed Yesevi’nin söyledigi “hikmet” adlı siirleri bir araya.
Oğuz Han Cerit 9-B / 150 Konu : Yunus Emre Araştırması.
Turklerin İslam dinini kabul etmelerinden sonra, halk arasında İslam öncesi Türk edebiyatı geleneğinin sürdürülmesiyle gelişen edebiyat türüdür. Türklerin.
DİNİ TASAVVUFİ HALK ŞİİRİ
RUBAİ Divan edebiyatında dört dizede tam bir anlam ifade eden, kendine özgü vezni olan nazım biçimidir.İran kaynaklıdır.
HALK EDEBİYATI ÖZELLİKLERİ
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
ÂŞIK TARZI HALK ŞİİRİ.
TANZİMAT EDEBİYATI II. DÖNEM
   Halk edebiyatı -Halk edebiyatı adı üzerinde halkın yaşayışı,hayata bakışı,edebi zevkini yansıtan bir edebiyattır.
ŞİİRDE AHENK UNSURLARI SUNUSU
HAZIRLAYAN: HAZIRLAYAN: FURKAN TAFLAN FURKAN TAFLAN 10-G G 265.
DİVAN ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ VE TÜRLERİ. Divan şiiri nazım biçimleri, İslâm uygarlığı etkisindeki ulusların şiirlerinde kullandıkları ortak biçimlerdir.
KARACOĞLAN.  17'nci yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Göçebe Türkmen obalarında yetişti. Asıl adının İsmail, Halil ya da Hasan olduğu yolunda görüşler var.

Yunus Emre ŞENEL 9-C / 233 Konu : Yunus Emre Araştırması.
 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle.
Türk Halk Müziği. TÜRKÜ NE ANLAMA GELİR? Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun.
Türk Halk Müziği. TÜRKÜ NE ANLAMA GELİR? Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun.
Türk Halk Müziği. TÜRKÜ NE ANLAMA GELİR? Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
Türk Halk Müziği. TÜRKÜ NE ANLAMA GELİR? Toplumların hayatından kaynaklanan duygu, düşünce ve zevklerini işleyerek dile getiren, ait oldukları toplumun.
ANONİM HALK EDEBİYATI Anonım halk edebiyatı, ilk söyleyeni unutulan ağızdan ağıza aktarılak, halkın ortak malı olmuş bır edebiyattır. Anonim edebiyat ürünleri,
KARACAOĞLAN
Sunum transkripti:

I.BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ 1.GAZEL: Gazel;sözcük anlamı ’’kadınlarla âşıkane sohbet etmek’’ olan Arapça bir sözcüktür. Özellikle aşk, güzellik ve içki konusuna yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir.

Araplarda gazelin oldukça erken çağlarda (göç yıllarında) bulunduğunu Kitâbü’l- Agani adlı yapıt bildirmektedir. Bunun yanısıra bu yüzyılda Kayravani’nin El-Umde fi-Sınâ’ ati’ş-Şi’r adlı yapıtında gazel yerine kaside biçiminin kullanıldığı da yazılıdır. Nesîb, teşbîb ve tegazzül terimleride gazel anlamında kullanılmaktadır. Arap şairlerinin divanlarında bu şiirler bâbü’l-gazel (gazel bölümü) başlığı altında toplanmıştır. Fakat bu başlıkların, çok sonraları divanları düzenleyenlerce konulduğu hakkında elde kanıtlar vardır. Kimi divanlarda bu şiirler bâbü’n-nesîb adı altında verilmiştir. Bundan anlaşıldığına göre, Arap edebiyatının başlangıcında gazel biçimi yoktur. Ancak, aşk ve kadından söz eden kaside biçimi vardır. Bu kasidelerin başında aşk, kadın konulu bölüme nesîb, sevgilinin bulunduğu yerin anlatılması, şairin sevgilisiyle olan serüveni ya da geniş anlamda doğa betimlemesi yapılırsa bu bölüme de tesbîb denirdi. Böyle şiirler söylemeğe tegazzül deniliyordu.

İran edebiyatında gazel terimi ilk çağlardan beri vardır İran edebiyatında gazel terimi ilk çağlardan beri vardır. İran edebiyatının ilk dönem şairlerinden Rudegî (öl. H.329-M.941)gazelleriyle ün yapmıştır. İran edebiyatındaki bu gazel biçiminin de kasidelerden kopmuş nesîb ve teşbîb bölümleri olduğu sanılmaktadır. Gerek Arap edebiyatının, gerek İran edebiyatının ilk dönem gazellerinin çoğunda şairler mahlas kullanmamışlardır. Gazel Türk edebiyatına bağımsız bir nazım biçimi olarak İran edebiyatı yoluyla girmiştir. Biçimde hiçbir değişiklik yapılmadan, Türk şairlerince en çok sevilen bir nazım biçimi olarak yüzyıllarca kullanılmıştır.

Gazel beyitlerle yazılır Gazel beyitlerle yazılır.Birinci beyti musarra’dır, yani dizeleri biriyle uyaklıdır. Öteki beyitlerin, ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklıdır. İlk beyitten sonraki beyitlerin birinci dizeleri uyaksızdır. Gazelin uyak düzeni : aa-xa-xa-xa-xa-xa-xa şeklindedir. Gazelin musarra olan ilk beyitine matla (doğuş yeri) denir. Matladan sonra gelen beyte de hüsn-i matla adı verilir, bu beytin matladan daha güzel olmasına dikkat edilir. Eğer gazel içinde birden fazla musarra beyit varsa böyle gazele zâtü’l-metâli ya da zü’l-metâli adı verilir. Her dizesi aynı uyakta olan şiirlere de genel olarak musarra ya da müselsel adı verilir. Kimi zaman şair matla’nın birinci ya da ikinci dizesini makta’da yani gazelin son beytinde yineleyebilir. Buna redd-i matla denir. Matla ve maktadaki dizeler dışındaki bir dize makta’da yinelenirse buna da redd-i mısra denir.

Gazelin son beytine makta (kesme yeri), makta’dan bir önceki beyte de hüsn-i makta denir. Bu beytin de makta’dan güzel olmasına dikkat edilirdi. Şair mahlasını ya makta’da ya da hüsn-i makta’da kullanır. Buna göre şairin mahlasının bulunduğu beyte mahlas beyti ya da mahlas-hâne denir.Kimi zaman şair, mahlasını uygun düştüğünde iki ayrı beyitte de kullanabilir.Mahlas kullanılmamış gazeller de vardır.Örneğin, Kadı Burhanettin sayısı 1300’ü aşan gazellerin de mahlas kullanmamıştır. Şair kimi zaman mahlasını kullanırken,yalnız sözünü değil mahlasın anlamını da kastedebilir,yani mahlasını tevriyeli olarak kullanır.Mahlasın,aynı zamanda hem sözünü hem de anlamını ‘’murad etmeye’’hüsn-i tahallus denir. Mahlas kimi zaman gazelin daha önceki beyitlerin de bulunabilir.Bu durum da mahlas mahlas beytinden sonraki birkaç beyitte şair zamanın padişahı,devlet büyükleri,din büyükleri ya da tarikat uluları için övgüde bulunur.Böyle gazellere de gazel-i müzeyyel denir.Şeyh Galip divanında Mevlâna Celâlettin-i Rumî övgüsünde yazılmış gazel-i müzeyyeller vardır.

Gazelin en güzel beytine –yeri ne olursa olsun- beytü’l gazel ya da şâh-beyt (şeh beyt) denir. Gazelerin beyit sayısı 5 ile 9 arasında değişir. Gazel, konu bakımından lirik bir nazım biçimidir. Gazelde en çok anlatılan konu kadın ve aşktır. Bunun yanı sıra sevgilinin güzelliği, çekiciliği ona duyulan özlemin ve sevgilinin yaptığı kötü davranışların ıztırabı da anlatılır. Bunun dışında, içki âlemleri, şarabın zevki, baharın verdiği neşe, talihin iyi ve kötü cilveleri, aşkın mutluluk ve sıkıntısı sık sık işlenen konulardır. Dinle ilgili düşünceler tasavvuf, hayat,dünya ve ahiret hakkında hikmetler de gazellerde sık sık söz konusu edilmiştir. İşte bu konuların yoğun olarak işlendiği gazeller üslûp yönünden çeşitli adlar alır:

Aşkın verdiği mutluluğu, sıkıntıyı, sevgiliden yakınmayı, sevgiliye karşı yakarışları, içli ve duygulu olarak anlatan gazellere âşıkâne gazel denir. Divan edebiyatında bu alanın tek temsilcisi Fuzulî’dir. Genellikle içkiyi, içki zevkini, içki ile ilgili türlü düşünceleri, hayata karşı kayıtsızlığı, yaşamaktan zevk almayı konu olarak işleyen gazellere rindâne gazel denir. Divan edebiyatında bu yolda en başarılı olan Bakî’dir. Kadını ve aşkın zevklerini konu alan, zarif ve çapkın bir anlatımla söylenmiş gazellere de şûhâne gazel adı verilir. Nedim bu yoldaki gazelleriyle tanınmıştır. Öyle ki bu yolda gazel söylemeye Nedîmâne tarz denilmiştir. Ahlakla ilgili öğütler veren, türlü hayat görüşlerini yansıtan özdeyiş niteliğindeki sözlerin ağır bastığı gazellere de hikemî gazel denir. Hikemî tarzdaki gazelleriyle Nabî ün kazanmıştır.

Divan şiirinde, XVII.yüzyılda sebk-î Hindî adı verilen bir akımın başladığı görülür. Bu yola, eski mazmunları yinelememek ve şiire yeni bir söyleyiş getirmek amacıyla girilmiştir. Bu yolda şiir söyleme,Türk efebiyatına İran’dan gelmiştir. Türk şairleri,bu yolun temsilcisi olan İran şairlerinden Urfî, Sâib, Bîdil, Husrev-i Dehlevî ve Şevket-i Buharî’nin etkisinde kalarak şiirlerini yazmışlardır. Bu yolda şiir söyleme önceleri Hint’te geçerli olduğundan buna sebk-i Hindî (Hind tarzı,Hind ûslubu) adı verilmiştir.Bu yolun özellikleri de , ince istiare, benzetmeler, özel kinayeler yapmaya, yeni mazmunlar bulmaya, müraat-ı nazir sanatını çok kullanmaya, girift hayaller ve güftelere dayanır. Divan şiirindeki bu yolun en belli başlı temsilcileri Neşatî, Nailî-i Kadim, Vecdî, Cevrî, Fehim-i Kadim, Nedim ve Şeyh Galip’tir. Bu şairlerin divanlarında bu yolda yazılmış gazellere çokça rastlanır.

Divan edebiyatında, sade bir Türkçeyle yazılan gazellere Türkî-i basit gazel denir. Aydınlı Visâlî’nin Tatavlalı Mahremî’nin, Edirneli Nazmî’nin bu yolda yazılmış gazelleri vardır. Şeyh Galip de bu yolu denemiştir. Gazelin önemli bir özelliği de beyitler arasında doğrudan doğruya anlam bağı bulunmamasıdır. Öyle ki matla’ ve makta’ beyitlerinin dışında öteki beyitler arasında yer değişikliği yapılsa, gazelin genel anlamında hiçbir değişme olmaz. Bununla birlikte beyitler arasında anlam açısından bir uyum bulunması ve gazelin bütününe aynı kavram, düşünce ve benzetmelerin egemen olması gerekir. Bunu da sağlayan uyak ve rediftir. Gazelde redifin yarattığı kavram birliği dışında beyitler arasında anlam birliği bulunan gazellere yek-âhenk denir. Gazelde anlam birliğinden başka, beyitlerin aynı güçte aynı değer ve güzellikte olması da söz konusudur. Böyle gazellere yek-âvâz denir. Ancak bu türlü gazelleri güçlü şairler söyleyebilmişlerdir.

Gazel,aruz ölçüsünün türlü kalıplarıyla yazılır Gazel,aruz ölçüsünün türlü kalıplarıyla yazılır.Genellikle en çok kullanılan kalıplar şunlardır: Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün Fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün Mefâ’ îlün mefâ’ îlün mefâ’ îlün mefâ’ îlün Mef’ ûlü fâ’ilâtü mefâ’ îlü fâ’ilün Mef’ ûlü mefâ’ îlü mefâ’ îlü fa’ ûlün Mefâ’ ilün fe’ilâtün mefâ’ ilün fe’ilün Mef’ ûlü mefâ’ îlün mef’ ûlü mefâ’ îlün Mef’ ûlü fâ’ilâtün mef’ ûlü fâ’ilâtün Müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün Mütefâ’ilün fa’ ûlün mütefâ’ilün fa’ ûlün Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün Fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün

Fe’ilâtün mefâ’ îlün fe’ilün Mef’ ûlü mefâ’ îlün fa’ ûlün Fa’ ûlün fa’ ûlün fa’ ûlün fa’ ûl Müfte’ilün müfte’ilün fâ’ilün Müfte’ilün fâ’ilün müfte’ilün fâ’ilün Müstef’ilâtün müstef’ilâtün

Dize ortalarında iç uyaklı olan gazellerde vardır Dize ortalarında iç uyaklı olan gazellerde vardır. Böyle gazellere musammat gazel denir. Musammat gazeller genellikle aruzun iki eşit parçaya bölünebilen kalıplarıyla yazılır. Baştan ya da ikinci beyitten başlayarak bu eşit parçalardan ilk üçü kendi aralarında uyaklanarak her beyit küçük bir dörtlük biçimini alır. Yani,uyak düzeni aa-xa-xa-xa-xa olan bir gazelin uyakları:xaxa-bbba-ccca-ddda-eeea veya baba-ccca-ddda-eeea-fffa biçiminde görünür. Şairler aşk konulu mesnevilerde yeri geldikçe türlü nazım biçimleriyle şiirlerde söylemişlerdir.Bu biçimler içinde en çok kullanılan gazeldir. Bu gazeller genellikle mesnevi kahramanlarının ağzından yazılır. Fakat şair, bu gazellerde normal bir gazel gibi mahlasını kullanır. Bu gazeller mesnevinin ölçüsünde olduğu gibi başka ölçüde de olabilir. Fuzulî’nin Leylâ vü Mecnun’u mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fa’ûlün ölçüsündedir.

Divanların ağırlık noktasını gazeller oluşturur Divanların ağırlık noktasını gazeller oluşturur. Divan şairleri, tam bir divan düzenleyebilmek için uyak ya da rediflerin son harfi, Arap alfabesindeki harflere uyan gazeller yazarlardı. Öteki nazım biçimleri divanlara gelişigüzel konulduğu halde, gazeller uyaklarının ve rediflerinin son harfine göre alfabe sırasıyla dizilir. Bu dizilişte alfabe sırası Arap alfabesine göredir. KAYNAKÇA: DİLÇİN,Cem,Örneklerle Türk Şiir Bilgisi,Türk Dil Kurumu Yayınları,Ankara,2013