YOĞUN BAKIMDA KALİTELİ UYKU PROF.DR. SEVİM ÇELİK
GİRİŞ Bireyin duyusal ya da başka uyaranlarla uyandırılabileceği bir bilinçsizlik durumu olup, organizmanın çevre ile iletişiminin geçici, kısmi ve periyodik olarak kesintiye uğraması durumudur. Yetişkin bir insanın günde ortalama 6-8.5 saat uykuya gereksinimi bulunmaktadır (1/3) Yoğun bakım hastalarının büyük çoğunluğu uykunun birinci evresinde kalmakta ve sıklıkla uyanık olup, nadiren uyku döngüsünü tamamlamaktadır.
UYKU DÖNGÜSÜ Biyolojik saat sirkadyen uyku ritmi (24 saat) Hormonlar, Nörolojik aktivite Güneşin doğuşu, batışı, Fiziksel aktivite, Dinlenme, Yemek saatleri, Gürültü, Isı, ışık, sıcaklık gün içerisindeki uyanıklığı destekler ve gece süresince uykuyu sağlamlaştırır.
Normal uyku döngüsü Kaynak: Potter AP, Perry AG. (1997). Fundamentals of Nursing.England: Mosby.
UYKU EVRELERİ NREM UYKUSU REM UYKUSU NREM 1 NREM 2 NREM 3 NREM 4
NREM UYKUSU NREM 1 Uyanıklıkla uyku arasındaki geçiş evresidir. Uyku oldukça hafiftir. Birey kolaylıkla uyandırılabilir, bireye havada uçma ve düşme hissi verir. EEG’de alfa dalgaları kaybolarak teta dalgaları oluşmaya başlar. Düşük voltajlı desenkronize faaliyet ile bazen de düşük voltajlı düzenli dalgalar oluşur. Toplam uykunun yaklaşık %2-5’ ini kapsar ve 1-7 dakika sürer.
NREM UYKUSU NREM 2 Birey uykuya geçmiş ve gevşemiştir. NREM 1’den daha derin olmakla birlikte, birey yine kolayca uyandırılabilir. Beyin önemli ile önemsizi ayırt edebilir durumdadır. Nabız ve solunum sayısı azalır, beden ısısı düşer, gözler hareketsizdir. İlk gerçek uykunun yaşandığı dönemdir. EEG’de beta dalgaları vardır Toplam uykunun %45-55’ini kapsar ve 10-20 dakika sürer.
NREM UYKUSU NREM 3 İkinci evreden daha derindir. Bütün uykunun %3-8’ini kapsar ve 15-30 dakika sürer. Birey sıradan basit bir uyaranla uyandırılamaz, büyük bir gürültü gerekir. Solunum düzenli, nabız yavaş, kaslar gevşek, ısı kaybı yüksek ve vücut sıcaklığı düşük durumdadır. EEG’de yavaş olan delta dalgaları gözlenir.
NREM UYKUSU NREM 4 En derin uyku dönemidir. Tüm uykunun % 10-15’i kadardır ve 15-30 dakika sürer. Bu evrede yavaş delta dalgaları iyice belirginleştiğinden kan basıncı, nabız ve solunum sayısı normalin altına düşer. Vücudun fiziksel olarak dinlendiği ve gevşediği evredir. Vücudun iyileşme sürecini ve kan kolesterol düzenini etkiler, protein sentezi artar. Büyüme hormonu bu evrede salgılanır. Horlama, uykuda anlamsız konuşma, yürüme, hatırlanamayan renksiz rüyalar da bu evrede görülür. Fiziksel sağlık için gereklidir.
REM UYKUSU Beynin bazı bölgelerinin aktif, bazılarının ise baskı altında olduğu parodoksal uykudur. Tüm uykunun %20-25’ini kapsar ve 90-120 dakika sürer. Bireyi uyandırmak çok zordur. Hafızanın pekiştirilmesi ve gereksiz bilgilerin hafızadan silinmesi için gereklidir. Görülen rüyalar genelde hatırlanmaz. EEG’de uyanık bireylerde gözlenen beyin dalgaları görülür. Kalp hızı değişikliği, derin tendon refleksi ve solunumda değişiklikler,büyük kaslarda hareketsizlik, yüzeyel kaslarda seyirme vardır. Protein anabolizmasını kolaylaştırır, öğrenme ve adaptasyonda rol oynar. Bireyin mental sağlığını düzenler. Fizyolojik ve psikolojik iyilik hali için gereklidir.
Hastalarda toplam uyku süresinde azalma Derin uykuya dalmada güçlük NREM evre 1 uyku süresinde artma NREM 2,3,4 ve REM uykusunda azalma Gün içerisinde kısa periyodlarla uyuma UYKU SORUNLARI YOĞUN BAKIM HASTASINDA Yoğun bakım hastaları uyku zamanının %40-50’sinde uyanık, geriye kalan uyku zamanının sadece %3-4’ünü REM uykusundadır.
UYKU BOZUKLUKLARINA NEDEN OLAN FAKTÖRLER YAŞ CİNSİYET HORMONLAR AĞRI HASTALIKLAR KALABALIK GÜRÜLTÜ IŞIK ORTAM SICAKLIĞI KOKU HİJYEN EKSİKLİĞİ GİZLİLİĞİN KAYBI YALNIZLIK HİSSİ STRES-ANKSİYETE KORKU İLAÇLAR DUYUSAL YÜKLENME/YOKSUNLUK MEKANİK VENTİLATÖR HEMŞİRELİK GİRİŞİMLERİ DİYET
YAŞ Uyku değişikliği 3 yaşından sonra, ergenlikten sonra, özellikle erkeklerde 30 yaşından sonra meydana gelir. 75 yaşından sonra da uykuda majör değişiklikler söz konusudur. Bu yaşlarda yatakta geçirilen süre ve gece uyanma sayısı artarken gece toplam uyku süresi azalır. Uykuya dalma süresi uzayıp NREM 3 ve NREM 4 uyku miktarı ve REM uykusu azalır.
Erkeklerde yaşlanmayla birlikte yavaş dalga uykusu kadınlardan daha fazla Kadınlar erkeklerden daha fazla uyku sorunları yaşamakta CİNSİYET Büyüme hormonu, normal uykuyu sağlar Prolaktin ve tiroid hormonunun düzeyinde azalma uyku bozukluğuna yol açar Serotonin azalması dinlenmeyi ve uykuyu olumsuz etkiler HORMONLAR
Uykuya dalmada güçlük çekmeye ve sık sık uyanmaya yol açar. Cerrahi insizyonlar, sıkı bandajlar, drenler, invaziv girişimler, hemşirelik bakım uygulamaları, aspirasyon, sürekli yatağa bağımlı olmaya bağlı hareketsizlik, stres, aletlerin sesleri AĞRI APACHE (Acute Physiology and Chronic Health Evaluation) skoru yüksek olan hastalarda uyanıklık indeksi daha yüksek, uyku süresi daha kısa, yavaş dalga uykusunun daha az HASTALIK
Hasta yataklarının bulunduğu kısımların açıklıklarının azlığı, Yatak başında cihazların bulunması , Hemşirelerin sürekli işlem amacıyla bu cihazların başına gelmeleri, Grup halinde vizit amacıyla hasta başına gidilmesi Hastanın gizlilik sınırlarının kısıtlanması KALABALIK STRES UYKU BOZUKLUĞU
Uyku ve dinlenme gürültü seviyesi 40 db altındayken gerçekleştirilebilir. Yoğun bakım ünitelerinde kullanılan araç ve teknik donanım, Sağlık personellerinin giriş çıkışları, Sayısal çoklukları ve aralarındaki konuşmaları, Telefon ve alarm sesleri, Acil durumlardan kaynaklanan gürültü, Hasta sayısının fazla olması, Hastaların kendi aralarında konuşmaları, Televizyon ve radyo gibi dış kaynaklı sesler, Kapı- pencere ve pansuman arabasının çıkardığı sesler, Tedavi ve bakım uygulamaları sırasında ortaya çıkan sesler GÜRÜLTÜ REM uykusu bozulur, hastaların uyanma sıklıkları artar.
IŞIK Melatonin uyku-uyanıklık döngüsünü düzenler biyolojik saati düzenler. hemşire bankosundaki parlak ışıklar, koridorda yanan ışıklar, tavana sabit yüksek voltajlı ışık hastanın yatağına göre uygun olmayan yerde bulunan ışık IŞIK
ORTAM SICAKLIĞI KOKU HİJYEN EKSİKLİĞİ GİZLİLİĞİN KAYBI YALNIZLIK HİSSİ 24 dereceden fazla olması sık uyanmaya ve REM evresinin kısalmasına, 12 dereceden düşük olması da istenmeyen rüyaların görülmesine neden olmaktadır. ORTAM SICAKLIĞI KOKU HİJYEN EKSİKLİĞİ UYKU DÖNGÜSÜ BOZULUR UYKUYA DALMA SORUNU GİZLİLİĞİN KAYBI YALNIZLIK HİSSİ STRES-ANK KORKU DUYUSAL YOKSUNLUK/ YÜKLENME
uyku döngüsünün tamamlanmaması hastanın sahip olduğu hastalık uygulanan aspirasyon ilaçlar endotrakeal tüpün varlığı tüpün varlığına bağlı çevresiyle iletişim kuramama ventilatör ile hastanın uyumsuzluğu uygunsuz ayarlanan ventilatör modları MEKANİK VENTİLATÖR hastaların 2/3’ü uykunun bölünmesi uyku döngüsünün tamamlanmaması gece saatlerinde ventilatördeki basınç desteğinin gündüze göre daha düşük oranda düzenlenmesinin ve PSV sırasında ölü boşluk uygulanmasının, olumsuz etkiyi azaltmada yardımcı olduğu bildirilmektedir.
HEMŞİRELİK GİRİŞİMLERİ
DİYET İLAÇLAR Esansiyel amino asitlerin azlığı uykuyu bozarken, protein içeren diyet uyku miktarında artışı sağlar. besinlerle alınan L-triptofan adlı aminoasit, serotonin ön maddesi olup uykuya dalmada etkili olan melatoninin sentezlenmesinde rol oynamaktadır. DİYET Narkotikler, Barbitüratlar, Alkol Lityum Diüretikler Hipnotik Benzodiazepinler Nonsteroid antienflamatuar Beta blokerler Kortikosteroidler, Teofilin Antidepresanlar İLAÇLAR
UYKU BOZUKLUKLARININ ETKİLERİ
Post-travmatik stres hastalığı Depresyon Sürekli uyku bozukluğu NÖROLOJİK SİSTEM Ajitasyon Deliryum Post-travmatik stres hastalığı Depresyon Sürekli uyku bozukluğu Ağrı tolerasyonunda azalma Nörobilişsel bozulma İMMUN SİSTEM İyileşmede gecikme İnfeksiyonla savaş yeteneğinde azalma Doku onarımında değişme METABOLİK/ENDOKRİN Enerji tüketiminde artış Negatif enerji dengesi Sempatik tonüste artma Kortizol düzeyinde artma Besin alımında artma Leptin düzeyinde azaldığı Büyüme hormonu, insülin, büyüme faktörü 1, prolaktin, tiroid hormonunda azalma KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Sempatik etkide artma Parasempatik etki azalma Aritmi Noktürnal kan basıncında artış Kardiyak yetersizlikte kötüleşme Ölüm SOLUNUMSAL Üst solunum yolu kaslarında zayıflama Ventilatörden ayırmada gecikme Apne ve hipopne Hiperkapni ve hipoksik yanıtlar
TANILAMA ANAMNEZ BELİRTİ VE BULGULAR