Kız çocukları için ilköğretimde en yüksek okullulaşma oranlarına sahip olan, Ege (%95,6) ve Orta Anadolu'dur (%94,8). Bu düzeyde en düşük okullulaşma oranları ise Güneydoğu (%70,9) ve Ortadoğu Anadolu'da (%73,3) belirlenmiştir. Doğubatı eksenindeki kırılma eğitimsiz kadın oranları için daha da belirgindir. Batı Marmara, Batı Anadolu, Doğu Marmara, Batı Karadeniz, İstanbul ve Ege'de %10'larda kalan eğitimsiz kadın oranları Kuzeydoğu'da %40'lara, Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da ise %50'lere tırmanmaktadır.
TÜSİAD 2000 raporunda olduğu gibi eğitimsiz kadın oranlarıyla okula kayıtlı olmayan kız çocuk oranlarının en yüksek olduğu yöreler aynıdır: Sırasıyla Güneydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu.
Türkiye'de 2000'li yılların yükseköğretim okullulaşma oranlarında, kadınlar için 1999–2000'deki %10.5'ten 2005–2006'daki %17.4'e, erkekler için %12.7'den %20.2'ye doğru bir artış gerçekleşmiştir. Bu artış, Türkiye'de amansız bir yarışmaya evrilmiş olan yüksek öğrenimden pay kapma sürecinde kadınlarla erkekler arasındaki farkın daralmasına karşın, Türkiye'de her iki cinsiyetin de bu düzeyde öğrenim görme olasılığının çok az olduğunu gizlememelidir.
Türkiye 25-64 yaş arasındaki kadınların yükseköğrenime katılmaları bakımından OECD ülkeleri arasında %7.1 ile sonuncu sırada, aynı yaş grubundaki yükseköğrenim mezunu erkekler açısından ise %10.7 ile Portekiz'den sonra sondan ikinci sırada gelmektedir. Dahası, Türkiye yükseköğrenime katılımın kuşaktan kuşağa gelişim hızı açısından da OECD ülkelerinin en geriden gelenidir.
OECD ülkelerinin yarısından fazlasında kadınların yükseköğretim okullulaşma oranları, Kanada,Finlandiya, İsveç ve Yeni Zelanda'da büyük farklarla olmak üzere, erkeklerin önüne geçmiş bulunmaktadır. Buna karşılık Kore ve İsviçre gibi kimi ülkelerde yüksek öğrenim gören erkek sayısı kadınlardan çok daha fazladır.
Kamu Okulları ve Özel Okullar: Vakıf Üniversitelerinde Kadınlar Azalıyor
Kamusal ve özel öğretim kurumlarının toplumsal cinsiyet açısından karşılaştırılmasında en ilginç gösterge vakıf üniversitelerindeki kadın varlığında görülen ciddi azalmadır. Bu durum, üniversite giriş sınavlarındaki kadın başarı oranlarındaki artışın kadınların kamu ve merkez üniversitelerine giriş şansını artırmasından kaynaklanabileceği gibi artan maliyetin, kız çocukların paralı öğretime katılımını engellemesiyle de ilişkilendirilebilir. Aynı azalış, özel azınlık ve özel yabancı öğretim kurumlarının okul öncesi dönemlerinde de söz konusu olmuştur. Buna karşılık her iki kategoride de ilköğretim nüfusunda kız öğrenci oranları artmıştır. Ayrıca özel ortaöğretim kurumlarındaki kadın temsili, resmi ortaöğretime kıyasla daha yüksektir.
KAYNAKLAR “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi” Editörler: Ebru Hanbay Çakır (Proje Toplumsal Cinsiyet Kilit Uzmanı) Işın Gürel (Proje İletişim Kilit Uzmanı) - Nur Otaran (Proje Uzmanı) Agacinski, S. (1998), Cinsiyetler Siyaseti, Ankara, Dost Kitapevi Ercan, C. A. (2014), Cinsiyetin Toplumsal Roldeki Yeri, Konya, Çizgi Kitapevi Yayınları Savran, G. A. Demiryontan N. T. (ed) (2012), Kadının görünmeyen emeği, İstanbul, Yordam Kitap (2. Basım)