BEÜ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı BASI YARALARI BEÜ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı
İÇERİK Bası yarası nedir? Basınç yaraları hangi durumlarda daha çabuk açılır? 2.1. Duyu kaybı ve motor kayıp (immobilizasyon) 2.2. Friksiyon 2.3. Makaslama etkisi 2.4. Isı artışı 2.5. Yaşlanma 3. Bası yarası oluşumunda risk faktörleri 4.Sınıflandırma 4.1.Evre I 4.2.Evre II 4.3Evre III 4.4.Evre IV 4.5.Evrelendirilemeyen Evre 5.Basınç yaralarında bakım ve pansuman 6. Yara bakımında kullanılan materyaller 7.Olgu
AMAÇ Dekübüt ülserlerinin evrelerini tanımlamak Dekübüt ülserleri için gerekli tedavi ve bakım standartlarını öğretmek
Bası yarası nedir? Latince yatmak anlamına gelen “Decumbere” sözcüğünden türetilmiş olan dekübitüs ülseri, yatak/basınç yarası ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Dokuların uzun süre basınç altında kalmasına bağlı olarak gelişen ve daha çok vücudun kemik çıkıntılarının üzerinde gözlenen iskemik doku kaybı bası yarası (dekübüt ülseri) olarak isimlendirilir.
Basınç yaraları hangi durumlarda daha çabuk açılır? 1- Duyu kaybı ve motor kayıp (immobilizasyon) Dinlenme normal kişilerin de fizyolojik gereksinimidir ve çoğumuz günde ortalama 7-8 saate ulaşan sürelerde dinlenmekteyiz. Bu sırada dokularımız basıya uğramakta, ama duyu ve motor işlevlerimiz sağlam olduğu için yara açılmamaktadır.
2- Friksiyon Zıt yönde hareket eden yüzeylerdeki kuvvettir. Deri ve yatak çarşafı arasında meydana geldiğinde mikroskopik ve makroskopik doku travmasına yol açar. Nem, doku yıkımı deride yüzey gerilimini daha da arttırır.
3- Makaslama etkisi Düzleme paralel yönlendirilen mekanik baskıdır. Birbiri üzerinde hareket eden yüzeylerin ters yöndeki kuvvet etkileri “makaslayıcı”dır. Yatakta döndürülürken sürtünmeye uğrayan ve uzayan deri dokusunda böyle bir etki söz konusudur. Bu durumda derideki damarların çapı azalır. Bu halde iken dış basının etkisi daha belirginleşir.
4- Isı artışı Isı nem ile (idrar, ter, gaita) birlikte deride maserasyonu kolaylaştırır. Her 1°C lık ısı artışı doku metabolizmasında ve O2 gereksiniminde % 10 luk artışa yol açmaktadır. Doku iskemisi doku ısısında artışla birlikte olduğunda, iskemik durumdaki hücrelerin metabolizması daha büyük tehlike altındadır.
5.Yaşlanma Yaş ilerledikçe iskemik ülser insidansı artmaktadır. 30 yaşından sonra derinin elastisitesi, katlanabilirliği azalmaktadır. 50 yaşından sonra deride kan akımı azalmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile, deri perfüzyonu ve deri turgorunda bozulma, Kollajen rejenerasyonu, Serum albumin düzeyi ve immün cevapta azalma, Yağ dokusunun azalmasına bağlı zayıflık, Doku elastikiyeti kaybı, Epidermis ve dermis arasındaki bağlantının zayıflaması, Mental durumun bozulması yaşlılarda basınç ülserlerinin gelişmesinde rol oynayan faktörlerdir.
Bası yarası oluşumunda risk faktörleri 1- Nütrisyon 2- Ödem 3- Anemi 4- Sistemik infeksiyon 5-Psikolojik faktörler 6-Diğer faktörler Sigara içme, Kan glikoz düzeyinin yükselmesi, Hastalığın ciddiyeti, Kuru cilt, Vücut ısısının yükselmesi, Kan vizkositesinin artması, Kan basıncının azalması basınç ülserlerinin gelişmesinde rol oynayan diğer faktörlerdir.
Sınıflandırma EVRE I: Tüm yumuşak dokuda akut inflamasyon vardır. Ülser nemli, yüzeysel ve düzensiz bir eritem şeklindedir. Ağrılıdır, kemik çıkıntılarının üzeri sıcak ve ödemlidir. Cilde bastırıldığı zaman kızarıklık solmaz ve deri bütünlüğü bozulmamıştır.Ciltte ısrarlı renk bozukluğu vardır(inflamasyon)
EVRE II: Dermisin altında subkutan yağ dokusu içine ilerleyen akut ve kronik inflamatuar durumdur. Epidermis, dermis ya da ikisini birden tutan deri kaybı vardır. Ülser yüzeyseldir. Bölgede sertleşme, renk değişikliği, sıyrık, bül ve ülserasyon vardır.Kabarcık derin olmayan bir krater gibidir.
EVRE III: Kas dokusuna kadar uzanan ancak kas fasiası altına inmeyen, aşırı yumuşak bir doku nekrozu vardır. Subkütan yağ dokusunda akıntılı, pis kokulu, infekte olmuş, nekrozlu bir ülserasyon vardır. Derin bir krater görünümündedir.Ülser kenarında açık doku, pigmentasyon alanları vardır.
EVRE IV: Aşırı bir yumuşak doku nekrozu ve ostemiyelit vardır EVRE IV: Aşırı bir yumuşak doku nekrozu ve ostemiyelit vardır. İleri derecede doku harabiyeti vardır, ülserin tabanı kemik dokusundadır. Bu aşamada yaranın kapatılması için cerrahi müdahale gerekir.Nekrotik(ölü) dokuların gerektiğinde cerrahi debridmanı yapılır.
Evrelendirilemeyen Evre Ülserin gerçek derinliğinin, yara yatağının sarı nekrotik doku (sarı, sarımsı kahverengi, gri yeşil ya da kahverengi) ve / veya eskar (sarımsı kahverengi, kahverengi veya siyah) ile tamamen kapanmış olması nedeniyle bilinemediği, tüm tabakalardaki doku kaybının yer aldığı evredir. Yara yatağına ulaşmak için yeterli miktarda nekrotik doku ve / veya eskar temizleninceye kadar, gerçek derinlik saptanamaz; fakat bu yaralar III. evre ülser olabilir.
Bası ülserinin değerlendirmesinde; a-Yeri,derinliği b-Ebatı c-Evresi d-Durumu e-Kokusu f-Eksudanın miktar ve tipi g-Civardaki dokuları değerlendirmek gerekir. Bası yarasının en ucuz ve kolay tedavi şekli “bası yarasını önlemek” dir. Etkin önleme programının gerekli elemanları: 1. Uygun bir tıbbi bakım 2. İyi bir hemşirelik bakımı 3. Eğitim 4. Hasta uyumunun artırılması 5. Bası azaltan araçların sağlanması 6. Uygun destek yüzeyleri üzerinde dikkatli pozisyon verme
2. Hemşirelik bakımı ve eğitim Bası yaralarının gerek önlenmesinde gerekse tedavisinde temel ilke ağırlık taşıyan bölgelerin uğradığı basıncı en aza indirmek ve uzun süreli basıdan kaçınmaktır. Bunun için ; 1. Basınç bölgelerinin tanılanması 2. Norton skalasının uygulanması 3. Riskli hastaların belirlenmesi 4. Cilt bakımının sağlanması 5. Hastaya uygun pozisyon verilmesi 6. Hava dolaşımlı yatakların kullanılması 7. Beslenmenin düzenlenmesi 8. Hasta ve hasta yakınlarının bilgilendirilmesi 9. Kayıt tutulması.
Basınç bölgelerinin tanılanması Basıya uğrayan her yerde gelişebilmekle birlikte,bası yaralarının en sık gözlendiği bölgeler sakrum, topuklar, iskium ve trokanterlerdir. Daha az sıklıkla dirsekler, skapulanın üzeri, oksipital bölge, omuzlar ve dizlerde de gözlenebilir.2010 yılında 6047 bası yaralı hastanın değerlendirilmesi sonucunda bası yarası açılma sıklığı sakrum üzerinde %36, topuklarda %30, iskium üzerinde %6, trokanterler üzerinde %6 olarak belirlenmiştir.
Cilt bakımının sağlanması Cildin izlenmesi ve değerlendirilmesi; Renk, yanık, kabarcık, şişlik, sivilce, morluk çürüme, kesik kontrol edilmelidir.Hastanın cildi her gün hiperemi açısından gözlemlenmelidir. Haftada en az 2 kere banyo yapılmalı ve su sıcaklığı kontrol edilerek tahriş etmeyen, yumuşak sabunlar kullanılıp, banyo sonrası nemlendirici krem kullanılmalıdır. Ayak ve tırnak bakımı günlük yapılmalıdır.
İnkontinans sonrasında perine temizliği hemen yapılmalı cilt kesinlikle nemli ve ıslak bırakılmamalıdır.Pamuklu, hava geçirgen, ter ve nem emici giysiler tercih edilmeli, Naylon, sentetik gibi çabuk tutuşabilen kumaşlardan uzak durulmalı, dar giysilerden kaçınılmalı, fermuarlı ve düğmeli giysilere dikkat edilmelidir. Protez-ortez ve ayakkabı kullanımından sonra cilt mutlaka kontrol edilmelidir. Yer değiştirirken hastanın kendini kaydırmaması sağlanır. Kıyafetlerinin hastaya tam uyması kontrol edilir,
Hastaya pozisyon verilmesi Yatan hastaların pozisyonu 2 saatte bir değiştirilmelidir. Döndürürken hasta yuvarlanır, sürüklenip çekilmez (makaslama kuvvetleri) Uyuma esnasında yüzüstü pozisyon tercih edilmelidir. Pozisyon verirken basıncın abdomen, sırt ve ekstremitelere eşit dağılımı sağlanmalı; Ara çarşaf kullanılmalıdır. Simit şeklinde minderler (kan akımını azaltacağından) tercih edilmez.
Çevirme-Pozisyon verme Dikkatlice değerlendirilmelidir! Yatak çarşafları düzgün, kuru, temiz ve kırışıksız olmalıdır. Çarşaflar, yatağın özelliğini kaybetmeyeceği gerginlikte olmalıdır. Her sabah: – çarşaflardaki kırışıklık – yabancı bir objenin varlığı ve cilt yapısında ve renginde bir değişiklik olup olmadığı incelenmeli Renk değişikliği veya kızarıklık 30 dk. dan fazla devam ediyorsa, normal rengine dönünceye kadar basıdan uzak tutulmalıdır.
Yara bakım ve pansuman uygulama Öncelikle yara özelliklerini değerlendirip kaydettikten sonra uygulamalarda dikkat etmemiz gereken en önemli şey asepsi tekniğidir. Yaranın etrafını temizlerken steril bir spançla merkezden çevreye doğru olacak şekilde temizlenmelidir. Yara dokusunu temizlemek için ise %0.9 izotonik ile orta tazyikte olacak şekilde yara yukardan aşağıya temizlenmelidir. Yaranın tipine , derecesine, büyüklüğüne uygun önceden hazırlamış olduğumuz pomad,jel vs materyali yaraya uyguluyoruz. Tekrar yarayı steril spançlarla kapatıp, üzerini bantla örtüyoruz.Elimizde yaranın hava almasını sağlayacak, yara örtüsü var ise onu kullanıyoruz.
Yara bakımında kullanılan materyaller Hidrokolloidler, Transparan Film Yara Örtüleri Hidrojeller, Alginatlar, Gümüşlü yara örtüleri, Ballı Yara Örtüleri, Gazlı Bez Kolajen Matriks Yara Örtüleri Büyüme Faktörleri Köpükler Negatif Basınçla Yara Tedavisi (VAC)
KAYNAKÇA TEŞEKKÜR EDERİM