Kanatlı Hayvanlarda Boşaltım Fizyolojisi
Vücutta metabolizma artıklarının çoğunu dışarı atmak; BÖBREĞİN İKİ BÜYÜK GÖREVİ VARDIR: Vücutta metabolizma artıklarının çoğunu dışarı atmak; Vücut sıvılarındaki maddelerin çoğunun konsantrasyonunu kontrol etmek; Kanatlı hayvanlarla memeli hayvanlar arasında idrarın toplanması ve atılması konusunda hem benzerlikler hem de farklılıklar bulunmaktadır.
BENZERLİKLER Glomerular filtrasyon Tubüler geri emilim İdrarın yoğunluğunun ayarlanması FARKLILIKLAR İki nefron tipine sahip olması Renal portal sistemin bulunması Ürik asidin oluşması
BÖBREKLER Bir çift olarak pelvisin dorsal duvarına yanaşmış durumda yer alır. Her böbrek; kranial, medial ve kaudal loblara sahiptir. Üreterler idrarı böbrekten kloaka’ya ulaştırır. Kanatlı hayvanlarda memeli hayvanlarda bulunan idrar kesesi yoktur (deve kuşu hariç). Kloaka sadece idrarın toplandığı yer değil, aynı zamanda sindirim ve üreme organlarının son noktalarından biri olarak kabul edilebilinir. Her lob, lobüllere sahiptir. Lobların iç kısmında nefronlar bulunur. KANATLI BÖBREKLERİ İKİ TİP NEFRONA SAHİPTİR: --- Sürüngenlerinkine benzeyen nefronlar; --- Memelilerinkine benzeyen nefronlar;
Sürüngenlerinkine benzeyen nefronlar; Henle kulpuna sahip değildir. Korteks kısmında lokalize olmuştur. İdrarın konsantre edilebilmesi mümkün değildir.
Memelilerinkine benzeyen nefronlar; Henle kulpu iyi gelişmiştir. Medulla bölümünde yer almaktadırlar. Vaza rekta vardır.
İster sürüngen tipi, ister memeli tipi olsun bütün nefronlar ozmotik basınç etkisiyle (pasif transport ile) ortak üretraya açılır. Kanatlı böbreği hangi tip nefronu kullanacağını ihtiyacı doğrultusunda belirleme yeteneğindedir. Burada belirleyici faktör vücudun ihtiyaç duyduğu su miktarıdır. Eğer iki tip nefronda fonksiyonel durumda ise % 25’lik filtrat memeli tipi nefrondan elde edilirken, % 75’lik filtrat sürüngen tipindeki nefrondan elde edilir.
Renal Portal Sistem Renal portal kan böbreğe arka bacak venlerinden gelir. Bu venöz kan böbreğe periferden girer. Kapillerlere afferent kanı sağlar. Peri tubuller kapillerlerde glomerulustan gelen efferen arteriollerde kan karışır. Renal portal sistem böbreğin 1/2’si ile 2/3’ü kadar kan ihtiyacını sağlar. Sağ ve sol renal damarlar arasında bulunan kapak böbreğe kan akışını regüle eder.
Ürik Asit Oluşması Protein ve aminoasit metabolizmasının son ürünü nitrojendir. Bir çok hayvan türünde amonyak, üre yada ürik asit miktarı, total atılan nitrojen miktarının 2/3’ü kadardır. Bu yüzden hayvanlar son ürün amonyak, ürik asit yada üre atılımına göre üç grupta incelenirler.
Amonyak toksik bir madde olmasıdan dolayı daha az toksik bir madde olan üre yada ürik aside çevrimesi gerekir. Son ürün olarak amonyak çıkışı daha çok suda yaşayan hayvanlarda görülür. Bunun nedeni ise amonyağın sıvı ortamda çok çabuk olarak değişime uğramasıdır.
Sürüngenler ve kuşlar, ürik asidi üre yerine üretir Sürüngenler ve kuşlar, ürik asidi üre yerine üretir. Bunun nedeni yumurta kabuğunun gelişmesi için suya gereksinim duymasıdır. Konuyu biraz daha açacak olursak; Son ürün olarak üre atılması organizmadan fazla su atılmasını gerektirir. Oysaki ürik asit beraberinde su kaçışına engel olur. Ürik asit oluşması, üre oluşmasına göre daha fazla enerji ihtiyacı doğursa da, asıl su kaybı engellenmiş olur. Diğer yandan fazla hacimli idrarın vücutta taşınıp, uçuş esnasında ekstra yükün vücut ağırlığına katılması engellenmiş olmaktadır. Yumurta oluşumu için ancak belirli limitte su vücutta su bulunmaktadır. Bu yüzden üre atılımı kanatlı hayvanda şekillenecek olursa yumurtanın şekillenmesi de mümkün olmamaktadır.
Ürik asit ve üre memeli ve kanatlı karaciğerinden amonyaktan oluşur Ürik asit ve üre memeli ve kanatlı karaciğerinden amonyaktan oluşur. Ürik asit kanatlı hayvanlar için uygundur. Çünkü bu hayvanlarda ekstra renal portal sistem vardır. Ürik asidin ekstra renal portal sistem sayesinde geçişinin kolay olduğu söylenebilir. Ürik asit idrarda beyaz renkte gözlenir. Ürik asidin idrarın oluşup kloaka’ya geçişinden sonra suyun kloakadan emilimi devam etmez. Ancak sodyum geri emiliminin olabileceği literatürlerde bildirilmektedir.
Kanatlı idrarının konsantrasyonu Toplama kanallarında geçirgenlik memeli hayvanlarda olduğu gibi Antidiüretik hormona (ADH) bağlıdır. Hipotalamustan salınan bu hormon eğer canlıda susuzluk (dehidrasyon) varsa fazla miktarda salınır. Böylelikle böbrekten daha fazla suyun geri emilmesi mümkün kılınmış olur. Tubüllerin etrafında interstisyel sıvının ozmotik basıncına tubuler sıvıda ulaşır. Ve plazmaya doğru akış şekillenir (medulla bölgesine).
İnterstisyel sıvının medulla bölümündeki yoğunluğu, henle kulpunun yukarı çıkan kollarında NaCl’ün transportu sayesinde gerçekleşir. Kanatlı idrarı krem renkte, ince bir mukusla kaplıdır.
KAYNAK FAHRİ BÖLÜKBAŞI, Fizyoloji Ders Kitabı, 1989, cilt I William o. Reece, evcil hayvanların fonksiyonel anatomisi ve fizyolojisi,2012, nobel akademik yayıncılık. Sturkies, avian physiology,2000, 5. baskı