KURUMLAR VERGİSİNİN BEYANINDA ÖZELLİKLİ KONULAR

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE YASAL DÜZENLEMELER
Advertisements

 Amaç ve kapsam  MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok.
İŞ SOHBETİ: DÜNYA VE TÜRKİYE’DEKİ SON EKONOMİK GELİŞMELERE BAKIŞ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI İş Dünyası Vakfı, İstanbul 30 Ocak 2009 T.C. MALİYE.
ULUTEK A.Ş TEKNOLOJİ GELİŞTİRME
Bireysel Emeklilik Sistemine Yönelik Vergi Düzenlemeleri İstanbul 2002.
GELİR VERGİSİ BEYANI İ.Halil BAĞDINLI Eski Gelirler Başkontrolörü, YMM
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI
Öğretim Görevlisi Süleyman DAL
1 Taşınmazlar ve İştirak Hisseleri ile Kurucu Senetleri, İntifa Senetleri ve Rüçhan Hakları Satış Kazancı İstisnası Feyyaz YAZAR Gelir İdaresi Başkanlığı.
KOBİ BİRLEŞMELERİNDE SAĞLANAN TEŞVİKLER
STOK BEYANI-DÜZELTMESİ
Kemal TIĞOĞULLARI BURSA Y.M.M.O. Bşk. Yrd
FAALİYETLERİNE YÖNELİK VERGİSEL TEŞVİKLER Gelirler Başkontrolörü
4734 Sayılı Kanun Madde 10’da Yer Alan “İhale Dışı Bırakılma Durumları”  İle İlgili Sunulacak Belgeler ve Temin Yerleri.
KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM KAZANCI (1)
KURUMLAR VERGİSİ Mehmet Altındağ; YMM 06 mart 2012-Konya.
ÖRTÜLÜ SERMAYE KAVRAMI
Menkul Sermaye İradı.
1- KİRALAMA İŞLEMLERİ 1.
2013 YILINDA UYGULANACAK YENİ YASAL DÜZENLEMELER
KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE ÖZELLİKLİ KONULAR
MENKUL SERMAYE İRATLARI.
Yeni Bir Finansman Kaynağı “Sat ve Geri Kirala”
Prof. Dr. Rüstem HACIRÜSTEMOĞLU TC. Galatasaray Üniversitesi
ÜNİTE 5 (Bölüm 1) FİNANSAL ANALİZ
KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR
KURUMLAR VERGİSİ Mehmet Altındağ; YMM 07 Nisan 2015-KOCAELİ.
KAMU ALACAKLARININ YENİDEN YAPILANDIRILMASI (TORBA YASA)
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2009 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 30 Ocak 2009 – İSTANBUL T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Ar-Ge FAALİYETLERİNE İLİŞKİN VERGİSEL TEŞVİKLER
12.DERS SERMAYE AZALTIM İŞLEMLERİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
AKTİF HESAPLARPASİF HESAPLAR Duran VarlıkDönen VarlıkUVYKKVYK 220 ALICILAR120 ALICILAR400 BANKA KREDİLERİ300 BANKA KREDİLERİ 221 ALACAK SENETLERİ121 ALACAK.
KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM KAZANCI
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
AKTİF HESAPLARPASİF HESAPLAR Duran VarlıkDönen VarlıkUVYKKVYK 220 ALICILAR120 ALICILAR400 BANKA KREDİLERİ300 BANKA KREDİLERİ 221 ALACAK SENETLERİ121 ALACAK.
Nakdi Sermaye Artırımlarında Vergi Avantajı
TÜRK VERGİ SİSTEMİ 1. ÜNİTE:
TÜRK VERGİ SİSTEMİ Doç. Dr. İrfan TÜRKOĞLU 5. ÜNİTE: KURUMLAR VERGİSİ
Bakanlığımız yönetiminde ve kullanımında bulunan taşınmazlar ;
YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANI
TEKNOLOJİK ÜRÜN YATIRIM DESTEK PROGRAMI (TEKNOYATIRIM) 1.
YATIRIM FONLARI - Menkul Kıymet Yatırım FonlarıMenkul Kıymet Yatırım Fonları - Borsa Yatırım FonlarıBorsa Yatırım Fonları - Serbest Yatırım FonlarıSerbest.
İŞLETMELERİN SINIFLANDIRILMASI
T. C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GEREFORMPAKETİ Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve Bazı Kanun Hükmünde.
YENİ AF YASASI NE GETİRİYOR. Yasa kapsamı nelerdir?  Haziran.2016 tarihine kadar olan amme borçları yasa konusudur,  2. Tahakkuk eden vergi, vergi.
Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması.
YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ
15/Şubat/2017 Platform Çalışması
KURUMLAR VERGİSİNİN BEYANINDA ÖZELLİKLİ KONULAR
YENİ TEŞVİK SİSTEMİ (BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMASI)
6740 SAYILI BİREYSEL EMEKLİLİK TASARRUF VE YATIRIM SİSTEMİ (BES) KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA YER ALAN ÖNEMLİ DÜZENLEMELER.
FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMİ VE MUHASEBE KAYDI
PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
6661 SAYILI KANUN İLE GELEN DESTEK ÖDEMESİ
Amacı aşan iş seyahati giderleri 2.000,00
NAKİT SERMAYE ARTIRIMINDA İNDİRİM
Güncel Teşvik Bilgilendirme Sunumu
KURUMLAR VERGİSİ Mehmet Altındağ; YMM 06 Nisan 2017-BURSA.
KURUM KAZANCININ TESPİTİ VE BEYANINDA ÖZELLİKLİ KONULAR
2018 Yılında Uygulanacak Yeni Teşvikler
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun
2018 Yılında Uygulanacak Teşvikler ve Yapılacak Diğer Çalışmalar
Ersin GÖKGÜN / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oda Sekreteri
2018 Yılında Uygulamaya Konacak Teşvikler ve Yapılacak Diğer Çalışmalar 23 Şubat 2018.
Çok tehlikeli sınıfta yer ve ondan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde işverenlerin ödediği işsizlik sigortası primi 3 yıl süreyle %2’den %1’e düşürülmüştür.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
İSTİHDAM TEŞVİKLERİ.
Katılım Bankalarında Muhasebe Organizasyonu ve Muhasebe Uygulamaları
Sunum transkripti:

KURUMLAR VERGİSİNİN BEYANINDA ÖZELLİKLİ KONULAR Emre KARTALOĞLU Yeminli Mali Müşavir emre@emrekartaloglu.com ekartaloglu@arenymm.com Bursa, Nisan 2016

SUNUM PLANI İNDİRİLECEK GİDERLER / KABUL EDİLMEYEN İNDİRİMLER KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNALARI ZARAR MAHSUBU DİĞER İNDİRİMLER

KURUMLAR VERGİSİ MATRAHININ TESPİTİ İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER GİDERLER İndirilecek Giderler GVK md. 40 KVK md. 8 Diğer Kanunlar Kabul Edilmeyen Giderler KVK md. 11 İSTİSNALAR KVK md. 5 ZARAR MAHSUBU KVK md. 9 İNDİRİMLER KDK md. 10

GVK’YA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER – md.40 Kazancı elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler. Çalışanların yiyecek, giyecek, sigorta prim vb. giderleri. İşle ilgili zarar-ziyan ve tazminatlar. Seyahat ve ikamet giderleri. Taşıt giderleri. Ayni vergi, resim ve harçlar. Amortismanlar. İşveren sendikalarına ödenen aidatlar. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda maddeleri.

KVK’YA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER – md.8 Menkul kıymet ihraç giderleri, Kuruluş ve örgütlenme giderleri, Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri, Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı, Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları, Sigorta ve reasürans şirketlerince ayrılan teknik karşılıklar.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU UYARINCA KABUL EDİLMEYEN İNDİRİMLER (md.11) Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler, Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler, Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar, Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler, Hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları ile vergi cezaları ve gecikme zamları,

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU UYARINCA KABUL EDİLMEYEN İNDİRİMLER - II Menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında ihracından doğan zararlar, İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayan deniz ve hava taşıtlarına ilişkin giderler ve amortismanlar, Kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan tazminat giderleri, Basın yoluyla işlenen fiillerden dolayı ödenen tazminatlar, Alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderleri.

GİDERLER Vadesi gelmemiş kredi faizlerinin durumu. Kredisi borçları nedeniyle değerleme gününe kadar oluşan kıst döneme ait tahakkuk etmiş ancak ödememiş olan faizler gider olarak indirebilebilir. Sabit kıymet alımına bağlı olarak doğan kredi faizi ve kur farklarının sabit kıymetin alındığı dönemin sonuna kadar olan döneme isabet eden kısmın maliyete eklenmesi zorunludur. Sonraki dönemlere isabet eden kur farkı ve faiz giderlerinin ise gider yazılması veya maliyete eklenmesi ihtiyaridir. Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Sonraki dönemlerde ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi ihtiyaridir. Krediler için ödeneni faiz ve komisyon giderlerinden dönem sonu stoklarına pay verilmesi zorunluluğu yoktur. Çalınan mallar ile ilgili olarak, söz konusu malların kıymeti düşen emtia olarak değerlendirilmesi ve vergi matrahı ile ilişki kurulması mümkün değildir. Çalınan mallar işletme için sermayede vukua gelen bir eksilmedir ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 88. maddesi uyarınca gider olarak dikkate alınamayacaktır. Emtia alımına bağlı olarak doğan kur farkı ve kredi faizlerinin durumu Sabit kıymet alımına bağlı olarak doğan kur farkı ve kredi faizlerinin durumu Hırsızlık, gasp vb. şekillerde kaybedilen para ve malların durumu

GİDERLER Motorlu Taşıtlar Vergisinin durumu. Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinde; ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopter ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç olmak üzere, bu kanunun I ve IV sayılı tarifelerinde yer alan taşıtlardan alınan motorlu taşıtlar vergisi ve cezalar ile gecikme zamlarının, Gelir ve Kurumlar Vergileri matrahının tespitinde gider olarak kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, sadece II sayılı tarifede yer alan motorlu taşıtlar için ödenen MTV gider olarak dikkate alınabilmekte, diğer taşıtlar için ödenen MTV ise gider kabul edilmemektedir. Son kullanma tarihlerinin geçmesi nedeniyle kullanılamaz duruma gelen malların, gerekli başvuru sonucunda takdir komisyonu tarafından takdir edilen emsal bedeli ile malların maliyet bedeli arasındaki tutarın stok maliyetlerinden indirilmesi sonucu kalan tutar dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Takdir komisyonunca emsal bedelin sıfır olarak belirlenmesi durumunda ise, söz konusu malların maliyet bedelleri gider olarak dikkate alınabilecektir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesine göre; Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılması mümkün değildir. Söz konusu primler gecikmeli olarak ödendiği takdirde ise ilgili oldukları dönemde değil, ödendiği dönemde gider olarak dikkate alınacaktır. Kıdem tazminatı karşılık giderlerinin kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Gerçekleşen ve kesin olarak tutarı saptanan kıdem tazminatı giderlerinin ise kurum kazancından indirilebileceği tabiidir. Fiili olarak ödenmemiş sigorta primlerinin durumu. Son kullanma tarihi geçen malların durumu Kıdem tazminatı karşılıklarının durumu.

GİDERLERLE İLGİLİ ÖZELLİKLİ KONULAR

Gayrimenkul Alımı İle İlgili Tapu Harcı, Komisyon Vb. Giderlerin Durumu Vergi Usul Kanunu'nun 270. maddesinin son fıkrası hükmünde, noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri, emlak alım ve taşıt alım vergilerini maliyet bedeline ithal etmekle veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttir denilmek suretiyle bu giderlerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğine cevaz verilmiştir.

Binek Otomobil Alımında İndirilemeyen KDV’nin Gider veya Maliyet Kaydedilmesi Binek otomobil alımında ödenen özel tüketim vergisi de gider veya maliyet olarak dikkate alınabilir.

İş kazası sonucu bilirkişi raporu ve mahkeme kararına istinaden SGK'ya ödenen tazminat ile geçici iş görmezlik ödeneği ve hastane masraflarının gider yazılıp yazılamayacağı Kurumlarca işle ilgili ödenen tazminatlar, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlı bulunsa dahi, kurumların, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının kusurundan kaynaklanan bir tazminat ödemesi olması halinde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.             Buna göre, mahkeme  kararına göre %50 kusur oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanarak ödenen tazminat, geçici iş görmezlik ödeneği ve hastane masraflarının 5520 sayılı Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 24/02/2013 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01- KVK 8-728 sayılı özelgesi

Değeri düşen emtianın takdir komisyonu kararında belirlenen emsal bedeli ile stoklardaki maliyet bedeli arasındaki farkın hangi tarihte gider yazılacağı Emtianın emsal bedelinin takdir komisyonu tarafından tespit edildiği hususunun bildirildiği tarih itibarıyla değer düşüklüğü belli olduğundan emtianın maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkın takdir komisyonu kararının tebliğ edildiği takvim yılında gider olarak dikkate alınması mümkündür. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 24/02/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-740 sayılı özelgesi

Sözleşmesi feshedilen işçiler için hesaplanan kıdem tazminatının bir kısmının, ileriki tarihte ödenmesi için senet düzenlenmesi durumunda, kıdem tazminatlarının ne zaman gider yazılacağı Kıdem tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte aynı maddenin 3 üncü bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.          Bu hüküm ve açıklamalara göre senedin vade tarihinde ödenecek kıdem tazminat tutarlarının, ödemenin yapıldığı vade tarihi itibariyle kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması gerekmektedir. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23/02/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-719 sayılı özelgesi

İş akdi feshedilen işçiye ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatlarının hangi dönemde gider yazılacağı Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kıdem ve ihbar tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.          Bu nedenle,  iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla şirket tarafından çalışanlara ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20/03/2015 tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı özelgesi.

Dil eğitimi alan personelin kurs ücretinin şirket tarafından karşılanması Bu hükümlere göre, dil kursuna katılan personel için dil kursunu düzenleyen kuruluşa veya kursa katılan personele ödenecek ders ücretlerinin bir kısmının karşılanması halinde, yapılan bu ödemelerin ücret ödemesi kabul edilerek vergilendirilmesi gerekir. Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 12/02/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/5-13 sayılı özelgesi

Şirketin fiilen çalışan ortaklarının ödemesi gereken sosyal güvenlik primlerinin şirket tarafından ödenmesi 5510 sayılı Kanun gereğince ödenen sosyal güvenlik primlerinin, ödenmiş olması şartıyla, ödendiği yılda yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek faaliyeti veya ticari faaliyet sonucu elde edilen serbest meslek kazancından veya ticari kazançtan indirilmesi mümkün bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtildiği üzere, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortaklarının, bu ortaklık nedeniyle elde ettikleri menkul sermaye iratlarını beyan ederken, sosyal güvenlik primlerini yıl içerisinde ödemek kaydıyla beyan edilecek gelirlerden indirilmesi mümkün olup, söz konusu sosyal güvenlik primlerinin kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 16/04/2010 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-35 sayılı özelgesi

Fark işçilik tutarının kurum kazancının tespitinde gider olarak kaydedilip edilemeyeceği Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, fiilen bu Kuruma ödendiği tarihte gider olarak dikkate alınabilecek olup bu şekilde hesaplanan sigorta primleri nedeniyle söz konusu kuruma ödenen para cezaları ile gecikme zamları ve faizlerin kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/08/2013 tarih ve 18008620-2011-721-8-79 sayılı özelgesi

Performans artışı amacıyla personele yaptırılan tatil masraflarının gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı işyerinde çalışan personelin iş gücünü geliştirmek, performansını artırmak amacıyla konaklamaları için ödenecek otel masraflarının mesleki faaliyetle ilgili bir gider olmaması nedeniyle serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, bu masrafların personelin ücretine yansıtılması ve ücrete ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi koşuluyla serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 04/10/2013 tarih ve 62030549-120[40-2013/477]-1649 sayılı özelgesi.

Asıl borçlunun borcunu ödememesi dolayısıyla kefil olarak ödenen banka kredisinin gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı. Asıl borçlunun kullanmış olduğu krediyi geri ödememesi halinde kefil olarak ödenecek tutarın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan bir gider niteliğinde bulunmaması nedeniyle safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28/01/2013 tarih ve 62030549-KVK 8-95 sayılı özelgesi

Kat karşılığı inşaat işi yapan müteahhit şirketin sözleşme gereği arsa sahibi adına yapacağı ödemelerin gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı Halen yapılmakta olan iki ayrı kat karşılığı inşaat işine ilişkin olarak vergi mükellefi olmayan gerçek kişi arsa sahibi ile imzalanan sözleşme gereği inşaat işine ilişkin olarak arsa sahibi adına karşılanan tapu harçları, ruhsat ve proje tasdik harçları, yapı denetim ücretleri ile sözleşme damga vergileri ve benzeri ödemeler dolayısıyla arsa sahibi adına düzenlenen belgelerin gider belgesi olarak kullanılması ve bu harcamaların kurum kazancınızın tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınması mümkün değildir. Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefi tüzel kişi arsa sahibi ile imzalanan sözleşme kapsamında yapmakta olunan inşaat işine ilişkin yapı ruhsatının arsa sahibi adına düzenlenmesi nedeniyle, inşaat  maliyetinin bir unsuru olan ve arsa sahibi adına ödenen tapu harçları, ruhsat ve proje tasdik harçları, yapı denetim ücretleri ile sözleşme damga vergilerinin bu sözleşme kapsamında düzenlenecek faturaya istinaden arsa sahibi şirkete yansıtılması halinde, fatura bedelinin inşaatın maliyetine intikal ettirilerek kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 02/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-820 sayılı özelgesi.

Şirket yöneticilerinin işin gereği yaptıkları ulaşım, konaklama, yemek vs. harcamalarını kredi kartı ile gerçekleştirmeleri durumunda, yapılan harcamaların gider kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunun KVK ve VUK açısından değerlendirilmesi Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde; ulaşım, konaklama, yemek gibi harcamalara ait giderlerin kurum kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilinmesi için öncelikle söz konusu harcamaların, Vergi Usul Kanununun 229 ve takip eden ilgili maddelerinde yer alan belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekecektir.  Ayrıca, yurt dışı seyahatlerde yapılan harcamalarının gider unsuru olarak dikkate alınabilmesi, söz konusu harcamalar karşılığında yurtdışından alınan belgelerin, hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde muteber bir belge olarak kabul edilmesi halinde mümkün bulunmaktadır. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23/06/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-820 sayılı özelgesi.

Şirket kuruluşundan önce ödenen kiraların gider yazılıp yazılamayacağı Şirketinin tüzel kişilik kazanmadan önce şirket kurucusu tarafından kiralanan işyeri için yapılan kira ödemelerinin gider olarak kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 08/12/2014 tarih ve 67854564-1741-667 sayılı özelgesi.

İSTİSNALAR (KVK.md.5) a- İştirak kazançları istisnası b- Yurt dışı iştirak kazançları istisnası c- A.Ş.’lerin yurt dışı işt.his. satış kazancı istisnası ç- Emisyon primi kazancı istisnası d- Yatırım fon ve ort. kazançlarına ilişkin istisna e- Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası f- Bankalara veya TMSF’ye borçlu kurumlara tanınan istisna g- Yurt dışı şube kazançları h- Yurt dışı inşaat, onarım işlerinden sağlanan kazançlarda istisna ı- Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerine ilişkin istisna i- Risturn istisnası

İSTİSNALAR - II (Diğer Kanunlarla Düzenlenen İstisnalar) 5811 sayılı Kanun’da Düzenlenen İstisnalar Yatırım İndirimi İstisnası Serbest Bölge Kazanç İstisnası TUGS’ye Kayıtlı Gemilerin İşletilmesi ve Devrine İlişkin İstisna Teknoloji Gel. Bölg. İlişkin İstisna

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI (md. 5/1-a) Kurumların, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI İstisnanın Amacı ve Mantığı İştirak kazançları istisnası düzenlemesinin amacı mükerrer vergilemenin önlenmesidir. İstisnaya konu kazanç, esas itibarıyla kazancın elde edildiği ilk kurumda kurumlar vergisine tabi tutulduğundan, kazancın kâr dağıtımı yoluyla intikali sağlanan diğer kurumlarda da kurumlar vergisine tabi tutulması mükerrer vergilemeye yol açacaktır ki yapılan düzenleme ile bu durumun önüne geçilmek istenmiştir.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI İştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için iştirak edilen kurumun tam mükellef olması gerekmekle beraber, kâr payını alan kurumun tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisnanın uygulanmasında bir önemi bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, tam veya dar mükellef ayrımı yapılmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri iştirak kazançları istisnasından yararlanabilecektir.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI İştirak Edilen Kurumun Geçmiş Yıl Kârlarını Dağıtması Elde edilen kâr paylarının kaynağının, iştirak edilen kurumun cari yıl veya önceki yıl kârlarından dağıtılmış olmasının, iştirak kazancını elde eden kurum yönünden istisna uygulamasında herhangi bir önemi yoktur. Başka bir ifadeyle, iştirak edilen kurumun geçmiş yıl kârlarını dağıtması halinde de iştirak kazancının elde edildiği dönem itibariyle istisnanın uygulanması mümkündür.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI İştirak Edilen Kurumun İstisna Kazançlarını Dağıtması Tam mükellef bir kurumdan elde edilen iştirak kazancının, bu kurumda genel vergi rejimi uyarınca vergilenmiş veya kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan oluşması veya kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin kapsamı dışında bırakılmış veya düşük oranda vergi kesintisi yapılmış olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI İştirak Oranının ve Süresinin Önemi Olup Olmadığı İştirak kazançları istisnası uygulaması açısından, kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iştirak ettiklerinin bir önemi bulunmamaktadır. İştirak oranına bakılmaksızın tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilecektir. Ayrıca, kâr payını elde eden kurumun iştirak edilen tam mükellef kuruma belli bir süre iştirak etme şartı da aranılmamaktadır.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI Serbest Bölge Merkezli Kurumlardan Elde Edilen İştirak Kazançları, İstisna Kapsamında Mıdır? EVET ! Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılmasına karşın, bu bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar tam mükellef kurum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunana kurumlara iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar da diğer tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançlarında olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI (md.5/1-b) Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları, belli koşullar altında kurumlar vergisinden müstesnadır. YURT DIŞI ŞUBE KAZANÇLARI İSTİSNASI (md.5/1-g) Kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI (md.5/1-e) Daha önce mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici maddelerinde düzenlenen “Gayrimenkul ve İştirak Hissesi Satış Kazançları İstisnası”, 5281 sayılı Kanunla 5422 sayılı KVK’nın 8. maddesine eklenerek 2005 hesap döneminden itibaren sürekli hale getirilmiştir. Söz konusu istisnaya, bazı önemli değişikliklerle beraber 5520 sayılı KVK’da da yer verilmiştir. 5520 sayılı KVK’nın 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlara ilişkin istisna düzenlenmektedir.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Bina satışlarında, vergiye tabi olan %25’lik kısım için yenileme fonu ayrılabilir mi? Kazancın %75’lik kısmı istisnadır. İSTİSNANIN AMACI VE GENEL ÇERÇEVESİ İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Şartların sağlanması halinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. EVET: Her iki uygulama şartlarının da birlikte gerçekleştiği bir bina satışı söz konusu olduğunda, satıştan doğan kazancın %75’lik kısmı özel fon hesabına alınarak istisna edilecek, kalan %25’lik kısım içinse yenileme fonu ayrılabilecektir.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI İstisnadan Yararlanabilecek Olanlar, Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnasından tam veya dar mükellef ayrımı yapılmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir. Ancak, esas faaliyeti menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla, diğer bir ifadeyle ticari faaliyet çerçevesinde iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen ve kiralama veya başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI İstisna Uygulamasına Konu Olabilecek İktisadi Kıymetler Taşınmazlar İştirak Hisseleri, Kurucu Senetleri İntifa Senetleri, Rüçhan Hakları

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Taşınmazlar (Türk Medeni Kanunu’nun 704. maddesine göre;) Arazi, Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Maden İşletme Haklarının Satışı istisna kapsamında mıdır? HAYIR: Türk Medeni Kanuna göre kurumun adına, tapu siciline kaydedilmeyen maden işletme hakkı taşınmaz niteliğinde olmadığından istisna kapsamında değildir. Taşınmazın Kurum Adına Tapuya Tescil Edilmiş Olması Zorunluluğu Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705. maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir taşınmazın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri Limited şirketlere ait iştirak payları, Eshamlı komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları, Kooperatiflere ait ortaklık payları

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Yatırım ortaklıkları hisse senetlerinin satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında mıdır? EVET ! Yatırım fonu katılma belgelerinin satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında mıdır? HAYIR !

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI “İki tam yıl” ifadesinden 730 günün anlaşılması gerekir. Fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekir. Örneğin, 2015 yılında yapılan bir satış için kazancın fon hesabına alınma zamanı, 01.01.2016 tarihinden beyannamenin fiilen verildiği tarihe kadar olan süre olacaktır. İstisnadan Yaralanmanın Şartları Taşınmazlar ve iştirak hisselerinin iki tam yıl süre ile aktifte bulundurulması, Satıştan doğan kazancın istisnadan yararlanan kısmının, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması, Satış bedelinin en geç satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi,

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI Satış Bedelinin En Geç Satışın Yapıldığı Yılı İzleyen İkinci Takvim Yılının Sonuna Kadar Tahsil Edilmesi Peşin satışlarda olduğu gibi vadeli satış halinde de satıştan doğan kazanç kısmının %75’i, beş yıl süreyle özel bir fon hesabında tutulmak şartıyla satışın yapıldığı dönemde istisnadan yaralanabilecektir. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Ancak, satış bedelinin tamamının, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Örneğin, 2011 yılında 100.000 TL’ye alınan bir arsanın 2015 yılında 300.000 TL’ye satılması halinde istisnadan yararlanılabilmesi için satış bedeli olan 300.000 TL’nin en geç 31.12.2017 tarihine kadar tahsil edilmesi gerekir. Aksi takdirde, istisna şartları ihlal edilmiş sayılacaktır.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI İstisna Şartlarının İhlali Halinde Ziyaa Uğratılmış Sayılan Vergi Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası satışın yapıldığı hesap döneminde uygulanacaktır. İstisnanın uygulanmasına ilişkin bu durumun gereği olarak, istisnanın uygulanmasından sonra şartların ihlal edilmesi halinde, istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağına dair hükme madde metninde yer verilmiştir. Bu kapsamda; İstisna edilen kazançtan 5 yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Satış bedelinin iki yıllık süre içinde tahsil edilememesi halinde, tahsil edilemeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI HAYIR ! Taşınmazların para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Kat karşılığı arsa devri işleminin, bir malın başka bir mal ile değiştirilmesini ifade eden trampa niteliğinde olmasından dolayı, bu gibi işlemlerden elde edilen kazançlara söz konusu istisnanın uygulanması mümkün değildir. Sahip Olunan Arsanın Kat Karşılığı Olarak Devredilmesi Halinde İstisnadan Yararlanılabilir Mi? Kazancın Hesaplanmasında Kur Farkı ve Vade Farkları Dikkate Alınacak Mıdır? HAYIR ! İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANÇ İSTİSNASINA İLİŞKİN ÖZELGELER Şirketin ana faaliyet konuları arasında taşınmaz ticareti ve kiralanması faaliyetinin bulunması halinde, (faaliyetin yürütülmesine tahsis edilen taşınmazın satışı hariç) taşınmaz satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara VDB’nın 04/05/2010 tarih B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-5-4-333 sayılı muktezası.) Şirkete ait fabrika binasının satışından elde edilecek kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25'lik kısmının ise yeni bir fabrika binasının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarılması mümkün bulunmaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir VDB’nın 09/12/2011 tarih B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 sayılı muktezası. ) Yaptığı taşınmaz ve iştirak hissesi satışları dolayısıyla 2015 yılında 233.000 TL, 2016 yılında ise 246.000 TL’nin üzerinde istisnadan faydalanan kurumların YMM İstisna Tasdik Raporu düzenlettirmesi gerekir. Tam tasdik sözleşmesi bulunanlarda ayrıca rapora ihtiyaç yoktur. 47

HASILAT PAYLAŞIM SÖZLEŞMESİNE İSTİNADEN DEVREDİLEN TAŞINMAZLARDA %75 İSTİSNA UYGULAMASININ MÜMKÜN OLUP OLMADIĞI Şirket aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan ve üzerinde şirketin üretim tesisleri bulunan arsayı "hasılat paylaşımı" modeliyle, bir inşaat şirketine devredilmesi durumunda, her ne kadar firmaca yapılan arsa tesliminde inşaa edilen bağımsız bölümler yerine bunların satışından elde edilen hasılattan pay alınmış olsa da, aslında yapılan işin arsa karşılığı inşaat olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, arsa satışında uygulayacağınız hasılat paylaşımı modeliyle, taşınmaz ticareti yapmış olacağınızdan, bu satış nedeniyle oluşacak kazanca, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnanın uygulanması mümkün değildir. Büyük Mükellefler VDB’nın 18/04/2012 tarih B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-e-102 sayılı muktezası.

YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARIM, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA (md.5/1-h) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, başkaca bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Tahsil Edilemeyen Yurt Dışı İnşaat kazancı ve Şüpheli Alacak !!! Şirketinizin yurt dışında yaptığı inşaat işi dolayısıyla elde ettiği kazanç Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edildiğinden; söz konusu işe ilişkin alacakların tahsil edilemeyen kısmına ilişkin ayrılabilecek şüpheli alacak karşılığının istisna dışı kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Yurt dışı inşaat işiyle ilgili olarak doğan dövize bağlı alacağın dönem sonlarında değerlenmesinden doğan kur farklarının ise kambiyo kârı olarak dikkate alınarak kurum kazancına eklenmek suretiyle vergilendirilmiş olması ve diğer yasal koşulların bulunması halinde, söz konusu değerleme farkları için ilgili dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılması ve safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür. Söz konusu alacağın tahsil edilmesi halinde ise, şüpheli alacak karşılığı ayrılarak kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınan değerleme farklarının kurum kazancına dahil edilmesi gerektiği ve kurum kazancına dahil edilecek tutarın istisnaya konu edilemeyeceği tabiidir. (Ankara VDB’nin 23.03.2015 tarih ve 310 sayılı özelgesi)

İstisnadan Yararlanmak Zorunlu Değildir !!! Vergi istisnaları verginin konusuna giren kazanç ve iratların verginin kapsamı dışında bırakılması olup bu yönü ile vergi istisnalarından yararlanmak bir zorunluluk değildir. Vergi istisnaları belli alanlarda faaliyet gösteren mükellefleri teşvik etmek üzere getirilmiş birer ayrıcalıktır. Buna göre, şirketinizce özel okul işletilmesinden elde edilecek kazançların Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin talebinizden (2014-2017) yılları için vazgeçmeniz mümkün bulunmaktadır. (Ankara VDB 28.04.2015 tarih ve 432 sayılı özelge)

ZARAR MAHSUBU DİĞER İNDİRİMLER Geçmiş Yıl Zararları Devralınan Kurumlara Ait Zararlar Yurt Dışı Zararlar DİĞER İNDİRİMLER Ar-Ge İndirimi Sponsorluk Harcamaları Bağış ve Yardımlar Girişim Sermayesi Fonu Hizmet İhracı Korumalı İşyeri Nakit Sermaye Artırımı Faiz İndirimi

KAZANCIN BULUNMASI HALİNDE İNDİRİLECEK İSTİSNA VE İNDİRİMLER Türü Mükellef S. Tutarı 401 Risturnlar (K.V.K. Mad. 5/1-i) 835 229.824.404,26 402 Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-c) 2.498 421.412.524,84 403 Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Yurt İnşaatına İlişkin Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-ç) 676 466.141.477,12 404 Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-d) 47 62.790.257,46 405 Sponsorluk Harcamaları (K.V.K. Mad. 10/1-b) 208 45.212.217,03 406 Yatırım İndirimi İstisnası 574 3.377.075.188,42 408 BKK Uyarınca Başbakanlık Aracılığıyla Yapılan Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-e) 11 789.456,49 409 Ar-Ge İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) 247 100.376.093,57 410 Ar-Ge İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3) 562 1.290.372.291,41 412 Türkiye Kızılay Derneğine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlar (KVK Mad. 10/1-f) 53 4.731.573,43 413 VUK 325/A'ya göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar (KVK Mad.10/1-g) 2 35.539.997,17 414 Sağlık hizmetlerine ilişkin indirim (KVK Mad. 10/1-ğ) 44 40.255.892,33 415 Eğitim hizmetlerine ilişkin indirim (KVK Mad. 10/1-ğ) 228.702,62 416 Diğer hizmetlere ilişkin indirim (KVK Mad. 10/1-ğ) 161 53.073.083,90 417 İbadethanelere ve dini tesislere yapılan bağış ve yardımlar (KVK Mad. 10/1-ç) 258 111.053.560,14

ZARAR MAHSUBU Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Devralınan veya Bölünen Kurumlara Ait Zararların Mahsubu Yurtdışı Faaliyetlerden Doğan Zararların Mahsubu

GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU Kurumlar vergisi mükellefleri; beş yıldan fazla nakledilmemek kaydıyla, geçmiş yıllara ait kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan zararları, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurum kazancından indirebilirler.

GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 11.05.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 9-491 sayılı özelge : … Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 2005 ve 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim imkanı olduğu halde kurum kazancından indirilmeyen 2004 yılı zararının, 2008 yılı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün olmayıp 2005 ve 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinin düzeltilmesi yoluyla da indirimi mümkün değildir. Geçmiş hesap dönemlerinde oluşan zararların mahsubunda, söz konusu zararların en önceki hesap dönemi zararından başlayarak sırasıyla mahsup edilmesi gerekmektedir. Geçmiş yıllara ait zararların mahsubunun, yıl atlanmaksızın, mahsup imkânının doğduğu hesap döneminde yapılması gerekmektedir. Mahsup imkânının olduğu dönemlerde mahsup edilmeyen zarar tutarlarının sonraki dönemlere ait kazançlardan düşülmesi mümkün olmayacaktır.

GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU Bu verilere göre (A) Şirketinin 2015 hesap dönemi kurum kazancından mahsup edebileceği geçmiş yıl zararı 300.000 TL’dir. Şöyle ki; 2013 dönemine ait 500.000 TL zararın 200.000 TL’lik kısmı için 2014 hesap döneminde mahsup hakkı olduğu halde kullanılmamıştır. Dolayısıyla 200.000 TL için tercih kullanılmıştır. Kalan 300.000 TL tutarındaki mahsup hakkının ise 2015 dönemine ait kazançtan indirilmesine engel yoktur. Buna göre 2015 dönemine ait kurumlar vergisi matrahı (1.000.000 – 300.000=) 700.000 TL olarak hesaplanır. Örnek: (A) Kurumunun 2013 hesap dönemine ait mali zararı 500.000 TL’dir. Şirket, 2014 döneminde 200.000 TL kurum kazancı beyan etmiş olmasına karşın, bu tutardan geçmiş yıl zararı mahsubu yapmamıştır. Şirketin 2015 hesap dönemine ait kurum kazancı ise 1.000.000 TL’dir.

DEVRALINAN VEYA BÖLÜNEN KURUMLARA AİT ZARARLARIN MAHSUBU Devir veya tam bölünme hallerinde, varlıkları devralan kurumlar, devralınan veya bölünen kurumların zararlarını kurum kazançlarından mahsup etme imkânına sahiptirler. Devredilen veya bölünen kurumları devralan kurumlar,   Devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile, Tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararları, kurum kazançlarından indirebileceklerdir.

DEVRALINAN VEYA BÖLÜNEN KURUMLARA AİT ZARARLARIN MAHSUBUNUN ŞARTLARI Bu kapsamda bir zarar mahsubundan bahsedilebilmesi için öncelikle, yapılan devir veya bölünme işleminin, KVK’da tanımlanmış olan devir veya bölünme niteliğinde olması ve KVK’nın 20. maddesinde yer alan şartlar çerçevesinde gerçekleştirilmiş olması gerekir. Bunun yanı sıra, Kanunun 9. maddesinin (1-a) bendinin 1 ve 2 numaralı alt bentlerine göre aranılan şartlar ise şunlardır:   Devralınan veya bölünen kurumların son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması, Devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam etmesi. Zarar mahsubu ile ilgili olarak yukarıda yer alan şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan kalkacağından, gerekli düzeltme işlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılacaktır.

YURT DIŞI ZARARLARIN MAHSUBU 5520 sayılı K.V.K.’nın 9. maddesinin (1/b) bendinde kurumların yurt dışı faaliyetlerinden zarar doğması halinde, beş yıldan fazla nakledilmemek kaydıyla belirli şartlar altında yurt dışı zararların kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna olan kazançlardan doğan zararlar ile ilgili olarak zarar mahsubu uygulamasından yararlanılması mümkün değildir. Örneğin; tam mükellef kurumların yurt dışı inşaat ve onarım işlerinden elde ettikleri kazançlar mezkur Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmiş olduğundan, bu faaliyetlerden zarar doğması halinde, bu zararların diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlardan indirim konusu yapılması mümkün değildir.

YURT DIŞI ZARARLARIN MAHSUBU Kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirebilmeleri için faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır.

DİĞER İNDİRİMLER Ar-Ge İndirimi Sponsorluk Harcamaları Bağış ve Yardımlar Girişim Sermayesi Fonu Hizmet İhracı Korumalı İşyeri İndirimi Nakit Sermaye Artırımı

AR-GE FAALİYETLERİNE YÖNELİK VERGİSEL TEŞVİKLER 4691 SAYILI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KANUNU’NDA DÜZENLENEN VERGİSEL TEŞVİKLER KVK md.10 ve GVK md.89’DA DÜZENLENEN AR-GE İNDİRİMİ 5746 SAYILI AR-GE FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUNDA DÜZENLENEN AR-GE TEŞVİKLERİ KDV KANUNU GEÇİCİ MD. 20: TGB’lerde faaliyette bulunan firmaların bazı teslim ve hizmetlerine ilişkin KDV İstisnası.

AR-GE İNDİRİMİ 5746 SAYILI KANUN UYGULAMASI GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU’NA GÖRE AR-GE İNDİRİMİ 5746 SAYILI KANUN UYGULAMASI

Kurumlar Vergisi Kanunu’na Göre Ar-Ge İndirimi KVK’nın, diğer indirimleri düzenleyen 10. maddesinin, (1-a) bendine göre, mükelleflerin, münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri çerçevesinde, işletmeleri bünyesinde yaptıkları harcamaların %100'ü kurum kazancının tespitinde Ar-Ge indirimi olarak dikkate alınabilecektir. Gerek aktifleştirilerek üzerinden amortisman hesaplanan Ar-Ge harcamaları, gerekse doğrudan gider olarak dikkate alınan Ar-Ge harcamaları üzerinden %100 oranında hesaplanacak olan Ar-Ge indirimi, ilgili dönem kurum kazancından indirilecek, kurum kazancının yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen tutar bulunması halinde ise, bu tutar sonraki hesap dönemlerine devredilecektir. İlgili olduğu dönemde indirilemeyen Ar-Ge indiriminin sonraki yıllara devredilmesinde süre sınırı bulunmamaktadır.

Ar-Ge Faaliyetlerinin Kapsamı Yapılan bir harcamanın Ar-Ge indirimine konu edilebilmesi için Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapılmış olması gerekmekte olup, aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetleridir:   Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi, Yeni ve özgün tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri, Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya geliştirilmesi, Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart veya performansını yükseltici yeni tekniklerin /teknolojilerin araştırılması.

Ar-Ge Faaliyetlerinin Kapsamı Aşağıda sayılan faaliyetler ise Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirilmeyecektir.   Pazar araştırması ya da satış promosyonu, Kalite kontrol, Sosyal bilimlerdeki araştırmalar, Petrol, doğalgaz, maden rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri, İcat edilmiş ya da mevcut geliştirilmiş süreçlerin kullanımı, Biçimsel değişiklikler (Yukarıda Ar-Ge faaliyetleri olarak sayılan amaçlara yönelik olmayan şekil, renk, dekorasyon v.b., estetik ve görsel değişiklikler), Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri toplama, rutin analizler için kullanılan program, yazılım gibi üretilen prototiplerin rutin ayarlamaları), İlk kuruluş aşamasında kuruluş ve örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri, Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik çalışmalar, Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam amaçlı tüketici testleri.

KVK Uyarınca Yararlanılan Ar-Ge İndirimi Kapsamında Gerçekleştirilen Ar-Ge Harcamalarının Aktifleştirilmesi veya Doğrudan Gider Kaydedilmesi Kurumlar, hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorundadırlar. Ancak, gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamalar doğrudan gider yazılabilecektir. Örneğin, kanser ilacı geliştirmek için yapılan araştırma faaliyetleri sonucunda patent, lisans gibi bir gayrimaddi hak ortaya çıkacağından, yapılan araştırma harcamalarının aktifleştirilmesi gerekecektir. Proje sonucu ortaya bir gayrimaddi hak çıkması halinde, aktifleştirilmesi gereken bu tutar, amortisman yoluyla itfa edilecektir.

KVK Uyarınca Yararlanılan Ar-Ge İndirimi Kapsamında Gerçekleştirilen Ar-Ge Harcamalarının Aktifleştirilmesi veya Doğrudan Gider Kaydedilmesi - II Aktifleştirilerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gereken Ar-Ge harcamaları Tekdüzen Hesap Planında 263 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında izlenmektedir. Doğrudan gider yazılabilecek Ar-Ge harcamaları ise, 630 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına kaydedilecektir. İşletmede yeni bir ürün veya teknoloji oluşturulması veya yeni bir üretim yöntemi geliştirilmesine yönelik Ar-Ge projeleri kapsamında yapılan Ar-Ge harcamalarının aktifleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü, söz konusu harcamalar belli bir süreci kapsayan, beklenilen faydaları harcama yapılırken değil projenin bitmesi ve üretimde kullanılması ile ortaya çıkan harcamalardır.

5746 Sayılı Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanuna Göre Ar-Ge İndirimi 5746 sayılı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca; Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, Kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, Rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve Teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca,   gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı, KVK’nın 10. maddesine göre kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir. Ayrıca 500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı da indirim konusu yapılabilir.

Tasarım Faaliyetleri de AR-GE İndirimi kapsamına alınmıştır 6676 sayılı Araştırma ve Geliştirme Harcamalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1 Mart 2016 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 26.02.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanun ile sağlanmıştır. Ayrıca, tasarım faaliyetlerinin de, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine sağlanan destek ve teşvikler yararlanması Ar-Ge ve tasarım personeline sağlanan gelir vergisi teşvik tutarının arttırılması, Ar-Ge merkezlerinde istihdam edilecek Temel Bilimler mezunu personele ek teşvik sağlanması, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri’nde çalışan personelin, dışarıda geçirilen sürelere ilişkin teşviklerden yararlandırılması gibi ek destek ve teşvikler getirilmiştir.

Tasarım Faaliyetleri de AR-GE İndirimi kapsamına alınmıştır Yapılan değişiklikler ile Teknoloji Geliştirme Bölgelerindeki tasarım faaliyetleri ile bölge dışında kurulacak olan tasarım merkezlerinde yapılacak tasarım faaliyetleri ar-ge ve yenilik faaliyetlerine sağlanan tüm desteklerden yararlanacaktır. Kanunda tasarım merkezi ve tasarım faaliyeti aşağıdaki tanımlanmıştır. Tasarım merkezi: Tasarım projelerini veya sözleşme çerçevesinde siparişe dayalı olarak yürütülen tasarım faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere kurulan ve organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş, münhasıran yurtiçinde tasarım faaliyetlerinde bulunan ve en az on tam zaman eşdeğer tasarım personeli istihdam eden, yeterli tasarım birikimi ve yeteneği olan birimleri, Tasarım Faaliyeti: Sanayi alanında ve Bakanlar Kurulunun uygun göreceği diğer alanlarda katma değer ve rekabet avantajı yaratma potansiyelini haiz, ürün veya ürünlerin işlevselliğini artırma, geliştirme, iyileştirme ve farklılaştırmaya yönelik yenilikçi faaliyetlerin tümünü, ifade etmektedir.

5746 sayılı Kanuna Göre Ar-Ge İndiriminin Uygulanması Daha önce de belirtildiği gibi, 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanan mükellefler, KVK’nın 10/1-a maddesi hükmünden ayrıca yararlanamazlar. 5746 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan Ar-Ge indirimi de kurumlar vergisi beyannamesi ile geçici vergi beyannamelerinin ilgili satırına yazılmak suretiyle indirim konusu yapılacaktır

Kazancın Yeterli Olmaması Nedeniyle Yararlanılamayan Ar-Ge İndiriminin Sonraki Dönemlere Devredilmesi KVK’nın 10. maddesinde düzenlenmiş olan “Diğer İndirimler” maddede yer alan sırasıyla kurum kazancından indirilecektir. Öte yandan, 10. maddede sayılan diğer indirimlerden Ar-Ge indirimi dışındaki indirimler, ilgili hesap döneminde kurum kazancının yeterli olması halinde indirilecek, ilgili olduğu dönemde indirilemeyen kısımlar ise sonraki yıllara devredilmeyecektir. Söz konusu maddenin Ar-Ge indirimi ile ilgili (1-a) bendinde; matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan Ar-Ge indirimi tutarının, sonraki hesap dönemlerine devredeceği belirtilmiştir. Öte yandan, 5746 sayılı Kanunun 3. maddesinde de, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarların, sonraki hesap dönemlerine devredileceği hükmüne yer verilmiş; buna ilaveten, devredilen tutarların, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacağı da ayrıca belirtilmiştir.

5746 Sayılı Kanun Kapsamında Ar-Ge ve Yenilik Faaliyetlerine İlişkin Olarak Kamu Kurum ve Kuruluşları, Kanunla Kurulan Vakıflar İle Uluslararası Fonlardan Alınan Destekler Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan alınan destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu fonda yer alan tutarlar, Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergiye tabi kazancın tespitinde gelir, Ar-Ge indirimi tutarının tespitinde Ar-Ge harcaması olarak dikkate alınmaz. Bu şekilde sağlanan karşılıksız fonlardan yapılan harcamalar, yapıldığı yere göre doğrudan gider ya da amortismana tabi iktisadi kıymet olarak muhasebeleştirilir. Bu hesabın elde edildiği hesap dönemini izleyen 5 yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi hâlinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi zıyaı cezası ve gecikme faiziyle birlikte tahsil edilir.

AR-GE İNDİRİM İLE İLGİLİ YAYGIN OLARAK KARŞILAŞILAN UYGULAMA HATALARI

Ar-Ge İndiriminden Yararlanıldığı Halde YMM Tasdik Raporunun Olmaması : 02.01.1990 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca “Ar-Ge indirimi” ile ilgili işlemler yeminli mali müşavirlerin tasdik edeceği konular kapsamına alınmıştır. Ar-Ge indiriminden yararlanan mükelleflerin, kurumlar vergisi beyannamesinde yararlanılan Ar-Ge indiriminin doğru hesaplandığı ve uygulandığına ilişkin YMM tasdik raporunu ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. 5746 sayılı Kanun uygulamasında Ar-Ge merkezleri ve rekabet öncesi işbirliği projeleri kapsamında yararlanılan Ar-Ge indirimi için YMM tasdik raporu gerekmektedir. Ar-Ge indirimine ilişkin hususlara tam tasdik raporunda yer verilmiş olması durumunda, Ar-Ge indirimine ilişkin olarak ayrıca tasdik raporu düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

ATİK alımlarında Ar-Ge indirimi tutarının yanlış hesaplanması 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, ister aktifleştirilsin ister doğrudan gider yazılsın ilgili dönemde yapılan Ar-Ge harcamalarının tamamı üzerinden %100 oranında Ar-Ge indiriminin hesaplanacağı ve indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir. Tebliğde yer alan “ister aktifleştirilsin ister doğrudan gider yazılsın ilgili dönemde yapılan Ar-Ge harcamalarının tamamı üzerinden %100 oranında Ar-Ge indiriminin hesaplanacağı” şeklindeki açıklamayı, ATİK alımı için yapılan harcamaların tamamı üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanacağı şeklinde algılamamak gerekir. Yapılan bu açıklama ile kastedilen, yapılan bir Ar-Ge harcamasının (Örneğin personel gideri) ister doğrudan gider yazılsın, isterse 263 nolu hesaba aktarılarak aktifleştirilsin, her iki durumda da harcama tutarı üzerinden Ar-Ge indirimine tabi olduğudur. Örnek : Yürütülmekte olan bir Ar-Ge projesi kapsamında gerçekleştirilen; ATİK alım bedeli = 100.000 TL ATİK faydalı ömrü = 5 yıl Ar-Ge İndiriminin hesabında dikkate alınacak tutar = 20.000 TL

Aktifleştirilmesi gereken Ar-Ge harcamalarının doğrudan gider olarak dikkate alınması : 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi genel Tebliği’nin “Ar-Ge harcamalarının kayıtlarda izlenmesi” başlıklı 10.2.6. numaralı bölümünde; “Kurumlar, hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorundadırlar. Ancak, gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamalar doğrudan gider yazılabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları amortisman yoluyla itfa edilecektir. Aktifleştirilmesi gereken Ar-Ge harcamalarının doğrudan gider olarak dikkate alınması -II Buna göre, yapılan bir Ar-Ge harcamasının doğrudan gider olarak dikkate alınabilmesi için, Gayrimaddi hakka yönelik olmayan VE Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen, bir harcama olması gerekmektedir. Aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları amortisman yoluyla itfa edilecektir. İtfa süresi 5 yıldır (VUK GT. 333, 389 : Amortisman Listesi 57. sıra)

Aktifleştirilmesi gereken Ar-Ge harcamalarının doğrudan gider olarak dikkate alınması -III 5746 sayılı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasında, Ar-Ge harcamalarının Vergi Usul Kanununa göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edileceği, bir iktisadi kıymet oluşmaması halinde ise doğrudan gider yazılacağı, hükmüne yer verilmiştir.

Aktifleştirilmesi gereken Ar-Ge harcamalarının doğrudan gider olarak dikkate alınması -IV 2015 yılında sonuçlanan bir proje kapsamında değerlendirildiği halde doğrudan gider olarak dikkate alınan 1.000.000 TL’nin, aktifleştirilmesinin gerekip gerekmediğinin (doğrudan gider yazılmasının mümkün olup olmadığının) çözümlenmesi gerekir. ÖRNEK: (A) Kurumunun 2013 yılında, yeni bir ürün geliştirilmesine yönelik (X) Projesi kapsamında gerçekleştirmiş olduğu Ar-Ge harcamalarının toplam tutarı 1.000.000 TL’dir. Kurum yaptığı harcamaların tamamın doğrudan gider olarak dikkate almıştır. İlgili dönemde başka Ar-Ge harcaması yoktur. (X) Projesinin bitiş tarihi 2015 yılıdır. Söz konusu harcamaların aktifleştirilmesi gerektiği ortaya konduğunda; 1.000.000 TL’nin ilgili dönem gider hesaplarından çıkarılması ve proje sonuçlandığında oluşan değer üzerinden amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekir. Örnekte, proje bitiş tarihi 2015 yılı olarak kabul edildiğinden, 2013 ve 2014 yıllarında amortisman gideri söz konusu olmayacaktır.

Ar-Ge indirimi sırasının yanlış uygulanması : DİĞER İNDİRİMLER (KVK md.10) Ar-Ge İndirimi Sponsorluk Harcamaları Bağış ve Yardımlar Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, KKEG niteliğindedir. Dolayısıyla öncelikle KKEG olarak ticari bilanço kârına eklenmesi, daha sonra da belirtilen nispetler dahilinde indirimler arasında gösterilerek matrahtan düşülmesi gerekir. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili olduğu yılda indirime konu edilemedikleri takdirde sonraki yıllara devredilemezler. Kazancın yetersiz olması nedeniyle indirime konu edilemeyen AR-GE indirimi tutarı süre sınırı olmaksızın sonraki yıllara devredilebilecektir.

Ar-Ge indirimi sırasının yanlış uygulanması – II : Çözüm : İndirim Esas Tutar : 100.000 Bağış ve Yardım : 80.000 Kalan Tutar : 20.000 Yararlanılan Ar-Ge İnd. : 20.000 Kur.Ver. Matrahı : 0 Sonr.Dön.Dev.Ar-Ge İnd. : 180.000 Beyannamede, Ar-Ge indiriminin KVK’nın 10. maddesinde belirtilen sıraya uygun şekilde uygun olarak indirilmesi gerekmektedir. 1. Ar-Ge İndirimi 2. Sponsorluk Harcamaları 3. Bağış ve Yardımlar İndirim Esas Tutar : 100.000 Yararlanılan Ar-Ge İnd. : 100.000 Kur.Ver. Matrahı : 0 Sonr.Dön.Dev.Ar-Ge İnd. : 100.000 Örnek : (A) Kurumunun bilgileri aşağıdaki gibidir: İndirime Esas Tutar: 100.000 TL Bağış-Yardım : 80.000 TL Ar-Ge İndirimi : 200.000 TL

SPONSORLUK HARCAMALARI Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan düzenleme ile ülkemizdeki sportif faaliyetleri teşvik etmek amacıyla sportif faaliyetlere dönük sponsorluk harcamalarının kazançtan indirimine olanak verilmektedir.

SPONSORLUK HARCAMALARI 21.05.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.06.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun,   kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen, Amatör spor dalları için tamamı, Profesyonel spor dalları için % 50'si, kurumlar vergisi matrahının tespitinde, ilgili oldukları hesap döneminde beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir.

Sponsorluk Harcamaları Ve Reklâm Harcamaları Ayrımı Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, sponsorluk harcamaları esasen kanunen kabul edilmeyen gider niteliğinde olup, KVK’nın 10. maddesinin (1-b) bendinde yer alan düzenleme uyarınca, bu bentte yer alan usul ve esaslar çerçevesinde beyanname üzerinde indirim konusu edilebilmektedir. Reklam harcamaları ise, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilgili olduğundan genel hükümler dahilinde gider olarak kurum kazancından indirilmektedir. Sponsorluk faaliyetinin yanında reklam ve tanıtım amacını da içeren işlemler nedeniyle yapılan harcamaların, sözleşmede belirtilmek ve emsaline uygun olmak şartıyla, reklam ve sponsorluk harcamaları olarak ayrıştırılabilmesi mümkündür.

BAĞIŞ VE YARDIMLAR Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10. maddesinin (c), (ç), (d) ve (e) alt bentlerine göre, kurumlar vergisi mükellefleri hesap dönemi içerisinde yapmış oldukları belli bağış ve yardımların bir kısmını veya tamamını ilgili dönem kurum kazancından beyannamede göstererek indirebileceklerdir.

BAĞIŞ VE YARDIMLAR Kurum kazancından indirilebilecek bağış ve yardımlar şunlardır: c) Kurum kazancının %5’i ile sınırlı genel nitelikli bağış ve yardımlar, ç) Eğitim tesisleri, sağlık tesisleri, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarına ilişkin bağış ve yardımlar, d) Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar, e) Doğal afetlere ilişkin bağış ve yardımlar, f) Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımlar.

%5’lik Sınıra Tabi Bağış ve Yardımlar Bağış ve Yardımların Yapılacağı Kurum ve Kuruluşlar: Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, İl özel idareleri ve belediyeler, Köyler Kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlar

%5’lik Sınıra Tabi Bağış ve Yardımlar Bağış ve Yardımın Üst Sınırı : «Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)» Örnek: (A) Kurumunun 2015 hesap dönemi faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir:   - Ticari bilanço kârı : 1.000.000 TL - İştirak Kaz. İstisnası : 200.000 TL - Geç.Yıl Zararı : 100.000 TL - Bağış ve Yardım : 150.000 TL (kayıtlara gider olarak yansıtılmış) - KKEG : 50.000 TL - Taşınmaz Sat.Kaz.İst. : 250.000 TL İndirilecek Bağış ve Yardım Tutarının Üst Sınırının Tespiti : A- Ticari bilanço kârı 1.000.000 B- İştirak kazançları istisnası 200.000 C- Geçmiş yıl zararı 100.000 D- Oran uygulamasına esas tutar (A-B-C) 700.000 Üst Sınır (D x 0,05) 35.000

%5’lik Sınıra Tabi Bağış ve Yardımlar Bağış ve Yardımın Üst Sınırı : (Örneğin Devamı) Elde edilen verilere göre, kurumlar vergisi beyannamesinde yer alması gereken bilgiler aşağıdaki gibi olacaktır. Ticari bilanço kârı 1.000.000 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler -Bağış ve yardım : 150.000 -Diğer KKEG : 50.000 200.000 Zarar olsa dahi indirilecek istisnalar -İştirak kazançları istisnası : 200.000 -Taşınmaz Sat.Kaz.İst. : 250.000 450.000 Kâr (A+B-C) 750.000 Geçmiş yıl zararı 100.000 İndirime esas tutar (D-E) 650.000 İndirilecek Bağış ve Yardımlar 35.000 Kurumlar Vergisi Matrahı (F-G) 615.000

%5 Oranı İle Sınırlı Olmaksızın Tamamı İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar Okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtlarına yapılan bağışlar Kültür ve tabiat varlıklarının korumasına yönelik olarak yapılan bağışlar Çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezlerine yapılan bağış ve yardımlar Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar İbadethanelere, Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislere yapılan bağışlar Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının yapılan bağışlar EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan bağış ve yardımlar

%5 Oranı İle Sınırlı Olmaksızın Tamamı İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar (Diğer Kanunlara Göre) Sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı teşvik fonuna veya bu fona ilişkin vakıflara yapılan bağış ve yardımlar 7269 sayılı kanun uyarınca afetzedelere yapılacak bağış ve yardımlar TÜBİTAK’a yapılan bağış ve yardımlar Üniversitelere ve ileri teknoloji enstitülerine yapılan bağış ve yardımlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yapılan bağışlar Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna yapılacak bağış ve yardımlar

GİRİŞİM SERMAYESİ FONU 6322 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen 325/A maddesiyle kurumlar vergisi mükelleflerine, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından girişim sermayesi fonu ayırabilme imkanı getirilmiştir. 6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (g) bendi ile de Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

GİRİŞİM SERMAYESİ FONU İndirim şartları : Girişim sermayesi fonunun indirim konusu yapılabilmesi için;   İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10'unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20'sini aşmaması (İki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.), Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması Ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir.

GİRİŞİM SERMAYESİ FONU Fon Tutarının Vergilendirilmesi :   Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların; Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, İşletmeden çekilmesi, Ortaklara dağıtılması, Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması, Mükelleflerce işin terki, İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi, Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir.

GİRİŞİM SERMAYESİ FONU İndirim tutarının hesaplanması : [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] Bu durumda (A) A.Ş., beyan edilen gelirin %10'unu ve dönem sonu öz sermayesinin %20'sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu, 25/4/2016 tarihine kadar vereceği 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. (A) A.Ş.'nin 2016 yılı sonuna kadar, ayırmış olduğu 10.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 10.000 TL fon tutarı nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (10.000 x %20) 2.000 TL vergi, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Örnek: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.'nin 2015 yılı dönem sonu öz sermayesi 800.000 TL olup, şirket 2015 yılında 170.000 TL kazanç elde etmiştir. Şirketin ayrıca, 30.000 TL kanunen kabul edilmeyen gideri, 50.000 TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 20.000 TL yatırım indirimi tutarı ve 2014 yılından 30.000 TL geçmiş yıl zararı bulunmaktadır.   Şirket beyan edilen gelirin [170.000+30.000-50.000-30.000-20.000=100.000] %10'u olan 10.000 TL'yi girişim sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına almıştır.

TÜRKİYE'DEN YURTDIŞI MUKİMİ KİŞİ VE KURUMLARA VERİLEN HİZMETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İNDİRİM 6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan bazı hizmetlerden elde edilen kazançların belli bir oranının kurumlar vergisi matrahından indirim olarak indirilmesine imkan tanınmıştır.

TÜRKİYE'DEN YURTDIŞI MUKİMİ KİŞİ VE KURUMLARA VERİLEN HİZMETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İNDİRİM Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si

HİZMET İHRACATI İNDİRİMİ İndirim Kapsamındaki Hizmetler : İlgili şirketler tarafından elde edilen kazancın %50'sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebilmesi için bu kazancın aşağıda belirtilen faaliyetlerden elde edilmiş olması gerekmektedir.   Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri. İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.

HİZMET İHRACATI İNDİRİMİ İndirimden Faydalanma Şartları : İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu olması Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi Türkiye'den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması

KORUMALI İŞYERİ İNDİRİMİ 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 26.11.2013 tarih ve 28833 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik”te yer alan tanıma göre; korumalı iş yeri, İşgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli bireylere istihdam oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve mali yönden desteklenen ve çalışma ortamı özel olarak düzenlenen işyerini, ifade etmektedir.

KORUMALI İŞYERİ İNDİRİMİ Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10 uncu maddesinin 1 numaralı fıkrasına 6518 sayılı Kanunla eklenen (h) bendi hükmüne göre; 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dâhil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının % 100'ü oranında hesaplanan korumalı işyeri indirimi; kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla indirilebilmektedir. (yürürlük tarihi: 19/02/2014)

NAKİT SERMAYE ARTIRIMI İNDİRİMİ Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

İndirim Tutarının Hesaplamasında Dikkate Alınmayacak Sermaye Arışları Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları, Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları, Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları, Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları,

Sermaye Artırımının Tescili Ve Artırılan Tutarın Şirketin Banka Hesabına Yatırılması Sermaye şirketleri, yetkili organlarının kısmen veya tamamen nakdi sermaye artışına ilişkin kararının ticaret siciline tescil edildiği hesap döneminden itibaren, bu indirim uygulamasından yararlanmaya başlayabileceklerdir. İndirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışı tutarı, artırılan sermayenin ortaklarca şirketin banka hesabına nakit olarak fiilen yatırılan kısmı ile sınırlı olup taahhüt edilen sermayenin, ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmı indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Nakden taahhüt edilen sermayenin; - Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi, - Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi, esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.

Her Bir Hesap Dönemi İçin Ayrı Ayrı Yararlanma Sermaye şirketleri gerçekleştirdikleri nakdi sermaye artışları üzerinden, nakdi sermaye artışının yapıldığı hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir hesap dönemi için ayrı ayrı indirim uygulamasından yararlanabileceklerdir. Öte yandan, sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır. Nakdi sermaye artışı üzerinden, indirimden yararlanılan yıl için TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın Bakanlar Kurulunca belirlenen orana (%50) isabet eden kısmı ilgili dönem kurum kazancından indirilebilecektir. Bu kapsamda 2015 yılı için yapılacak olan hesaplamalarda TCMB tarafından 2015 yılı için en son açıklanan %14,65 oranı esas alınacaktır. Kurum kazancından indirilebilecek tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır:

Örnek : Yıldız A. Ş. 'nin sermayesinin nakdi olarak 12. 000 Örnek : Yıldız A.Ş.'nin sermayesinin nakdi olarak 12.000.000 TL artırılmasına ilişkin 25/07/2015 tarihinde karar alınmış olup şirket ortakları taahhüt edilen tutarın %25'i olan 3.000.000 TL 30/7/2015 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırılmış ve daha sonra sermaye artırım kararı 10/08/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir. Şirket ortakları taahhüt ettikleri sermayenin kalan kısmı olan 9.000.000 TL'yi, ise sermaye artırımına ilişkin kararın tescil tarihinden sonra, 20/10/2015 tarihinde şirketin banka hesabına yatırmıştır. Bakanlar Kurulu Kararına istinaden Yıldız A.Ş.'nin yararlanabileceği indirim oranı %50 olup 2015 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %14,65'dir. Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce Yıldız A.Ş.'nin banka hesabına yatırılan sermaye taahhüdünün %25'lik kısmı için bu kararın tescil tarihi olan 10/08/2015 tarihi esas alınmak suretiyle indirimden faydalanılması mümkündür. Sermaye artırımına ilişkin karar 10/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirildiğinden, taahhüt edilen sermayenin kararın tescil tarihinden önce şirketin banka hesabına yatırılan 3.000.000 TL'lik kısmı için bu aydan itibaren yıl sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir. İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre = 3.000.000 TL x 0,1465 x 0,50 x (5/12) = 91.562,50 TL

Kararın tescil tarihinden sonra ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılan sermaye taahhütleri için ise bu tutarların şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihler dikkate alınarak indirim tutarı hesaplanacaktır. Şirket Ortakları tarafından yatırılan tutar için, İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre = 9.000.000 TL x 0,1465 x 0,50 x (3/12) = 164.812,50 TL Dolayısıyla, 2015 hesap döneminde 12.000.000 TL'lik sermaye artırımı üzerinden hesaplanan ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak toplam indirim tutarı (91.562,50 TL + 164.812,50 TL =) 256.375 TL olacaktır. Ayrıca, Yıldız A.Ş. 2016 ve izleyen hesap dönemlerinde sermaye azaltımına gitmediği ve diğer şartları da sağladığı takdirde 12.000.000 TL'lik bu sermaye artırımının tamamı üzerinden 12 ay için indirim tutarı hesaplayabilecektir.

İNDİRİMLERLE İLGİLİ ÖZELLİKLİ KONULAR

Kurumlar vergisi beyannamesinde zarar olması nedeniyle kurumlar vergisi matrahı oluşmaması durumunda sonraki dönemlerde Ar-Ge İndirimden yararlanılabilmesi için yeminli mali müşavir tasdik raporunun düzenlenmesi Kurumlar Vergisi Beyannamesinde faaliyet sonucunun zarar olması nedeniyle kurumlar vergisi matrahı oluşmamış olsa da 2014 yılından sonraki dönemlerde Ar-Ge İndirimden yararlanabilmesi için, söz konusu beyannamede gösterilen Ar-Ge harcaması tutarına ilişkin yeminli mali müşavir tasdik raporunun belirtilen süreler içerisinde bağlı bulunulan vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 16/11/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-621 sayılı özelgesi.

Devralınan Şirketin Ar-Ge İndiriminden Yararlanılabilir !!! Diğer taraftan, şirketinizce Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında devralınan tarafından kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılmayan Ar-Ge indirimi tutarlarının kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. (İVDB 25.03.2015 tarih ve 526 sayılı özelge)

TÜBİTAK tarafından desteklenen projenin bitiş tarihinden sonra 5746 s TÜBİTAK tarafından desteklenen projenin bitiş tarihinden sonra 5746 s. Kanunla sağlanan indirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarından yararlanıp yararlanılamayacağı Anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Tebliğ açıklamaları dikkate alındığında, proje çalışmasının Ar-Ge ve yenilik faaliyeti niteliğinde değerlendirilmesi kaydıyla şirketiniz tarafından "1507- TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı" kapsamında gerçekleştirilen "Eksenlerde Motorize ve Senkronize Dijital Röntgen Cihazı Tasarımı ve Üretimi" isimli projeye ilişkin sözleşmenin yürürlük ve proje başlangıç tarihinden (01/07/2012) projenin bitiş tarihine (30/06/2013) kadar 5746 sayılı Kanun kapsamında yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamalarının indirim konusu yapılması ve gelir vergisi stopaj teşvikinden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. TÜBİTAK'ın destek süresinin sona erdiği tarihten sonra yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamalarının indirim konusu yapılması ise mümkün değildir. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 02/09/2015 tarih ve 90792880-155.15[2013/2901]-889 sayılı özelgesi.

Derneğe yapılan arsa bağışının kurumlar vergisi matrahından indirilip indirilemeyeceği Şirket aktifinde kayıtlı bulunan arsanın cami yaptırma derneğine bağışlanması durumunda, söz konusu arsa bağışı için fatura düzenlenmesi ve düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili dernek tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanması  şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür. Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19/03/2013 tarih ve 46480499-125[10-2013/850]-35 sayılı özelgesi.

DİĞER HUSUSLAR

Özel Maliyetlerin Bedelsiz Devri !!! Kurumunuzun kiralamış olduğu gayrimenkul için yapmış olduğu özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamalarının kira süresi sonunda bedelsiz olarak kiralayana devredilmesinin ayni kira ödemesi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup kiralamaya konu gayrimenkulün iktisadi işletmeye dâhil olmaması halinde, devredilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilecek emsal değeri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1/5-a) bendi hükmüne istinaden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve bu bedelin gayrimenkul sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin (1-c) bendi hükmü dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir. Kurumunuz tarafından kiralanan işyeri için özel maliyet niteliğindeki harcamaları dolayısıyla yüklenilen ve fatura ve vb. belgelerde gösterilen KDV'nin Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak bedelsiz devredilen iktisadi kıymetlerin KDV matrah tespitine ilişkin emsal bedel ile ilgili hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir. Söz konusu özel maliyet harcamalarına konu iktisadi kıymetlerin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılmasının, bu harcamalarla ilgili KDV'nin indirim konusu yapılmasına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

Özel Maliyetlerin Bedelsiz Devri !!! Kurumunuz tarafından kiralanan işyeri için Vergi Usul Kanununun 272 nci kapsamında yapılarak özel maliyet olarak aktifleştirilen harcamaların itfa edilmemiş kısımlarının kiralanan işyerinin boşaltıldığı yılda bir defada gider yazılması mümkün bulunmaktadır. İşyerinin boşaltılması neticesinde kiraya verene bırakılan ve ayni kira ödemesi olarak değerlendirilen kıymetlerin emsal bedellerinin, kiraya verenin mükellef olmaması durumunda tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir. (İstanbul VDB 16.06.2015 tarih ve 61137 sayılı özelge)

YENİLEME FONUNUN FİNANSAL KİRALAMA YOLUYLA EDİLEN VARLIKLARIN AMORTİSMANINDA KULLANILIP KULLANILAMAYACAĞI Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kârın mezkûr Kanunun 328 inci maddesine uygun olarak pasifte geçici bir hesaba alınması kaydıyla, bilahare mükerrer 290 ıncı madde kapsamında finansal kiralama yoluyla edinilen varlıkların kullanma hakkı üzerinden ayrılan amortismanların, bu hesapta tutulan tutardan (yenileme fonundan) mahsup edilmesi mümkündür. Bu mahsup için kiralama konusu iktisadi kıymetlerin mülkiyetinin mükellefe intikal etmesi beklenmeyecek, mahsup iktisadi kıymeti kullanma hakkının itfa edilmeye başlanıldığı yıldan itibaren yapılacaktır. (Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-75 sayılı ile mukteza)

Tasfiye Zararının Geçmiş Yıl Karlarına Mahsubu !!! Şirketinizin tasfiyesi sonucu oluşan zararın geçmiş yıl kârlarına ve/veya yasal yedeklere mahsup edilmesi işleminde, nakden veya hesaben bir ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle, geçmiş yıl kârlarının ve/veya yasal yedeklerin geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi işlemi, kar payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyecek ve kar payı dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılmayacaktır. (İstanbul VDB’nin 13.02.2015 tarih ve 255 sayılı özelgesi)

TAHSİL EDİLEMEYEN ADAT FATURASI İÇİN ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK KARŞILIĞI AYRILABİLİR Mİ ? Şirketinizin ortaklardan olan alacaklarına aylık dönemler itibariyle hesaplanan adat faizleri için Kanunda yer alan şartların yerine getirilmesi durumunda şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır. (20/06/2013 tarih ve 70280967-105[323-2012/12]-111sayılı – Kocaeli)

FİNANSAL KİRALAMADA AMORTİSMAN SÜRESİ Şirketinizce ofis olarak kullanılmak üzere finansal kiralama yolu ile dört yıllığına kiralanacak ve sözleşme süresi sonunda devralınacak gayrimenkul için yapılan ödemelerin, kira süresi boyunca "Haklar" hesabında, devirden sonra ise "Binalar" hesabında takip edilmek suretiyle 50 yıl içerisinde itfa edilmesi gerekmektedir. (04/07/2013 tarih ve 11395140-019.01-977 sayılı – İstanbul)

TAHSİL ZAMANAŞIMI Zamanaşımı süresinin dolmasından önce yapılan cüz’i tutardaki ödemeler tahsil zamanaşımı süresini kesmez. (Danıştay 3. Dairesi kararı, 25.09.2012 E:2010/4340 K:2012/3047)

ZAMANAŞIMINI DURDURMAK AMACIYLA TAKDİR KOMİSYONUNA SEVK Sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla mükelleflerin takdir komisyonuna sevki, matrah takdiri için takdir komisyonuna sevkin zamanaşımını durduracağına ilişkin Kanun hükmünün amacıyla bağdaşmayacağından zamanaşımının durmasından söz edilemeyeceği. (Danıştay 4. Dairesi’nin, 14.10.2014 tarihli, E.2014/5621, K.2015/2647 sayılı karar).

Takdir komisyonuna sevk edilip , incelemeye devam edilemez, TAKDİR KOMİSYONUNA SEVK YOLUYLA VERGİ İNCELEMESİ Takdir komisyonuna sevk edilip , incelemeye devam edilemez, Takdir Komisyonunun asli görevi matrah belirlemektir. Devreden KDV için tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. (İstanbul 2. Vergi Mahkemesi kararı, 26.06.2013 E:2012/3305 K:2013/1542)

VERGİ TEKNİĞİ RAPORUNUN MÜKELLEFE TEBLİĞ EDİLMEMESİ TARHİYATI GEÇERSİZ KILAR mükelleflerin uzlaşma, dava açma ve savunma gibi yasal haklarını kullanabilmeleri için tarhiyatın dayanağı olan ve tarhiyatın yapılma nedeniyle matrah farkının tespitine ilişkin hesaplamaların nasıl yapıldığına dair açıklamaları içeren takdir komisyonu kararının, vergi inceleme raporunun ve tarhiyata dayanak alınan mükellef adına düzenlenmiş vergi tekniği raporunun ihbarnameye EKLENMESİ GEREKMEKTEDİR. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 18.06.2014 tarihli, E.2014/304, K.2014/563 sayılı karar).

ÖZEL ESASLARA TABİ MÜKELLEFLER LİSTESİNE ALINMA İŞLEMİ Mükelleflerin özel esaslara tabi mükellefler listesine alınarak sınıflandırılmasının yasal veya Anayasal bir dayanağı bulunmadığı ve özel esaslara tabi mükellefler listesine alınma işleminin idari davaya konu edilebileceği. (Danıştay 3. Dairesi’nin, 26.05.2015 tarihli, E.2015/1346, K.2015/3702 sayılı karar).

BANKA HESABI ÜZERİNE UYGULANAN HACZE İLİŞKİN DAVA AÇMA SÜRESİ Davacının banka hesabı üzerine haciz uygulanmasıyla, söz konusu banka hesabı üzerindeki tasarruf haklarını kısıtlamak suretiyle menfaati ihlal edilmiş sayılır. Söz konusu kısıtlılığın yargı yerince iptal edilmediği veya idarece kaldırılmadığı sürece davacının menfaat ihlalinin devam ettiği ve haczin etkisini sürdürdüğü açıktır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması istemiyle açılan davada, davacının maaşından her ay kesinti yapılmak suretiyle menfaat ihlali yenilenerek devam ettiğinden, uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, davayı süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Danıştay 9. Dairesi’nin, 23.02.2015 tarihli, E.2014/9393, K.2015/534 sayılı karar).

GAYRİMENKUL ALIM SATIMINDA DEVAMLILIK KRİTERİ Yalnızca bir takvim yılı içinde birden çok taşınmaz alım satımı yapılmasının 193 sayılı Kanun’un 37. maddesinde öngörülen ticari faaliyet kapsamında yapılan taşınmaz alım-satım faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği. (Danıştay 4. Dairesi’nin, 17.02.2014 tarihli, E.2011/9055, K.201/911 sayılı karar).

TEŞEKKÜRLER… Emre KARTALOĞLU Yeminli Mali Müşavir emre@emrekartaloglu.com sgokmen@arenymm.com.tr Bursa, Nisan 2016