SÖZ ÖBEKLERİ (KELİME GRUPLARI). AİTLİK ÖBEĞİ Bu söz grubu “-ki” aitlik ekiyle oluşturulur. Cümlede sıfat ya da zamir görevi yapar.  Telefondaki ses,

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Advertisements

9. Sınıf Dil ve Anlatım NİSAN
FİİLİMSİLER 8.SINIF EBRU GÜNAY   Türkçe Öğretmenliği 2. SINIF(İ.Ö)
EDATLAR.
TÜRKÇE DERSİ FİİLDE YAPI
DERS: TÜRKÇE KONU: ANLAM BİLGİSİ.
SÖZCÜK TÜRLERİ.
Türk Dili I Bölüm - 14.
NOKTALAMA VE YAZIM KURALLARI
Hazırlayan: Zeynep Adsoy Türkçe Öğretmenliği/2 No:
DERSİMİZ TÜRKÇE İbrahim AKÇA.
İlgeçler ve bağlaçlar İlgeç:farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya sözcüklere ilgeç (edat)denir.ilgeçlerin tek başlarına.
Fiilimsi Nedir? Eylem kök veya gövdelerinden belli eklerle türeyerek girişik bileşik cümlelerde yan cümleciğin yüklemi görevini üstlenen sözcüklerdir.
İSİM GRUBU.
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
DERSİMİZ TÜRKÇE.
ADI:SEVİM SOYADI:ÇAT SINIFI:9/C NUMARA:58 OKULU:BÜNYAN ANADOLU LİSESİ
ZARFLAR.
9. EYLEMLERİN YAPISI.
SÖZCÜK GRUPLARI.
 ANLAMI PEKİŞTİRMEK GÜÇLENDİRMEK VE ÇEKİCİ KILMAK İÇİN DEĞİŞİK YOLLARLA OLUŞTURULAN SÖZCÜK GRUPLARINA İKİLEME DENİR.
FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER).
yapIlarIna göre fİİller
CÜMLENİN ÖĞELERİ.
T.C. Erciyes Üniversitesi Ziya Eren Eğitim Fakültesi
Zarf Fiil (Bağ-Fiil, Ulaç)
TÜRKÇENİN DİLBİLGİSİ FİİLİMSİ(EYLEMSİ) HAZIRLAYAN: FERDA TOR
9. Sınıf Dil ve Anlatım 3-7 MART
KONULAR İSİM TAMLAMALARI EDAT GRUBU SIFAT TAMLAMALARI BAĞLAMA GRUBU
TÜRKÇE / Sözcükte Anlam
9. Sınıf Dil ve Anlatım MART
İkilemeler.
Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi.
ANLAM ÖZELLİKLERİNE GÖRE CÜMLELER
FİİLİMSİLER Fiil anlamı taşıyan; ancak fiillerin özelliklerini tam olarak yansıtmayan ve cümlede isim soylu kelimeler gibi görev üstlenen kelimelere fiilimsi.
YEŞİM BAYKAL
ZARFLAR Fiillerin, sıfatların ya da kendi türünden olan sözcüklerin (zarfların) anlamını “zaman, durum, yer yön, miktar ve soru” bakımından etkileyen sözcüklere.
KELİME TÜRLERİ 1. İSİM ( AD ) 7. ÜNLEM 2. SIFAT 8. FİİL
Yansıma sözcükler İkilemeler SÖZCÜKTE ANLAM
yapIlarIna göre fİİller
Sözcük Türleri Setenay KAYA Hazırlık-D/153
BİR TEBESSÜM HİKAYESİ !.
SÖZ ÖBEKLERİ (GRUPLARI)
Fiilimsiler (Eylemsiler)
TC.ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ
Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi.
Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi.
CÜMLENİN ÖGELERİ Cümle; bir düşünceyi, bir duyguyu, bir olayı, bir isteği, bir yargıyı tam olarak anlatan sözcük veya söz grubuna denir. Cümleyi oluşturan.
TÜRKÇE Birey ve Toplum.
İKİLEMELER Anlamı güçlendirmek, pekiştirmek ve anlatımı daha etkili hale getirebilmek için oluşturulan sözcük grubuna İkileme denir. Not 1: İkilemeyi.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
‘’-Kİ’’ EKİ VE ‘’Kİ’’ SÖZCÜĞÜNÜN (BAĞLACININ) YAZIMI
SELÇUK TÜREYEN 19 MAYIS ANADOLU LİSESİ UZMAN TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ.
 Fiilimsi ya da eylemsi; fiillerden türemelerine karşın fiilin bütün özelliklerini göstermeyen; cümle içerisinde isim soylu sözcükler gibi kullanılan.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
Kelime Grupları. KELİME GRUPLARI Birden çok sözcükten oluşan,aralarında anlamca bağ kurulduğu için cümlede sadece bir öğe olarak ele alınan dil birliklerine.
KIZILDERE ÖĞRETİM OKULU ANLATIM BOZUKLUKLARI HAZIRLAYAN: MURAT COŞGUN.
GENEL TEKRAR - 01 SÖZCÜK TÜRLERİ
ADLAR (İSİMLER).
TÜR VE GÖREV BAKIMINDAN KELİMELER İSİM SOYLU KELİMELER FİİL SOYLU KELİMELER A.Tam Anlamı Olanlar 1.Tek Başına Görev Üstlenenler -İsim (Ad) - Zamir (Adıl)
Basit Türemiş Birleşik
İşlev Açısından Kelime Türleri
İSİM GRUBU.
ADLAR (İSİMLER).
BİR TEBESSÜM HİKAYESİ !.
Fiilimsi(Eylemsi) Fiillere getirilen birtakım eklerle oluşturulan; fiillerin isim, sıfat, zarf şeklini yapan sözcüklere fiilimsi denir.
BAĞLAÇLAR Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, cümleleri birbirine bağlayan ya da çeşitli anlam ilgileri kuran sözcük veya söz öbekleridir. İLE , VE 
FİİLİMSİ (EYLEMSİ).
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
EYLEMDE YAPI.
Sunum transkripti:

SÖZ ÖBEKLERİ (KELİME GRUPLARI)

AİTLİK ÖBEĞİ Bu söz grubu “-ki” aitlik ekiyle oluşturulur. Cümlede sıfat ya da zamir görevi yapar.  Telefondaki ses, hıçkırıklarla kesiliyordu. (telefonda ki ses) (Sıfat) (ad)  Dünkü olay herkes gibi benim de canımı sıktı. (dün kü olay) (sıfat) (ad)  Sizinkinden daha büyük bir evimiz var. (sizin ki nden sizin evden)  Buranınki çok lezzetliydi. (buranın ki buranın yemeği)

TEKRAR ÖBEĞİ (İKİLEMELER) Eş görevli iki kelimenin beraberlik, kuvvetlendirme, çokluk ve devamlılık işlevini yerine getirmek amacıyla oluşturduğu söz öbeğidir. İkilemeleri oluşturan sözcükler arasında şekil ve anlama dayalı bir ilişki vardır. İkilemeler cümlede ad, sıfat ya da zarf görevinde kullanılabilir. Aynı sözcüğün tekrarı ile kurulanlar  Tıkır tıkır, ağır ağır, sürü sürü, buğulu buğulu, yavaş  yavaş, güle güle…  Üzerinde uçuk mavi, tiril tiril bir elbise vardı.  Çocuk nedense hüngür hüngür ağlıyordu.

Eş anlamlı sözcüklerle kurulanlar  Sorgu sual, ses seda, hısım akraba, akıllı uslu, güçlü kuvvetli… Okul kuralları dahilinde kılık kıyafetimize dikkat ederiz.  Dedem torunları için deli divane olurdu. Yakın anlamlı sözcüklerle kurulanlar  Delik deşik, eş dost, mal mülk, ağır aksak, yalan yanlış…  Kaplıca sayesinde annemin ağrısı sızısı kalmadı.  Konuşmacının sözleri doğru dürüst duyulmuyordu. Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulanlar  Aşağı yukarı, dost düşman, önü ardı, düşe kalka…  Sokak boyunca irili ufaklı evler diziliydi.  Sınav için gece gündüz demeden çalışıyorum.

Bir sözcüğü anlamlı öteki anlamsız olanlar  Estek köstek, ters pers, eğri büğrü, cümbür cemaat, yarım yamalak…  Kaba saba davranışlarıyla hepimizin canını sıktı.  Konu komşu herkes pikniğe gitmişti. Sözcüklerden ikisi de anlamsız olanlar  Eciş bücüş, ıvır zıvır, abuk subuk, mırın kırın, süklüm püklüm…  Odasını yalap şalap temizleyip televizyonun karşına geçti.  Sen bu işin ıcığını cıcığını çıkardın ama!

DEYİM VE ATASÖZÜ ÖBEKLERİ Deyim, anlamı güçlendirmek ve etkili kılmak amacıyla asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren en az iki sözcüğün kalıplaşmasıyla oluşan söz öbekleridir.  Ağzı sıkı (sır saklayabilmek)  Boynu bükük (yardım bekler durumda olmak)  Kaşla göz arasında (çok az bir zaman içinde)  Etekleri zil çalmak (sevinmek) Maalesef, bu işi de eline yüzüne bulaştırdı.

Atasözü, uzun gözlem ve deneyimlere dayanan yargıları, bilgece bir düşünce ya da öğüt olarak yansıtan ve halkın ortak kullanımına giren kalıplaşmış özlü sözlerdir. Atasözleri, bir yargı bildirir ve genellikle mecaz anlamlıdır.  Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter. (Başkalarına kötülük etmek isteyenler, hoşlanmadıkları şeyleri hep karşılarında bulurlar, anlamına gelen atasözü, “Yılanın sevmediği bitki, deliğinin ağzında biter.” biçiminde olmaz.)  Güvenme varlığa, düşersin darlığa. (Varlıklarına güvenerek ölçüsüz harcamalarda bulunanlar daha sonraları sıkıntıya düşebilirler, anlamına gelen atasözü, “Varlığa güvenme, darlığa düşersin.” biçiminde olmaz.)

EDAT (İLGEÇ) ÖBEĞİ Bir ad soylu sözcüğünün hâl eklerinden birini alarak edata bağlanmasıyla oluşan sözcük grubudur.  Yeni klibi ile hemen herkesin dikkatİni çekti.  Ülkemizin geleceği için çok çalışmalıyız.  Dil öğrenmek üzere yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.  Sabaha karşı ulaşabildim doğduğum köyüme.  Bu küslük sonsuza dek sürmez herhalde.  Bize doğru gelen fırtınadan son anda kurtulduk.

BAĞLAMA ÖBEĞİ Eş görevli iki veya daha fazla adın bağlaçlarla birbirine bağlanmasıyla oluşur.  Yine dalgın ve üzüntülü hâlimizden sıyrılamadık.  Gözlerinde ne şaşkınlık ne hiddet vardı.  Ne gecesi ne gündüzü vardı adamın.  İster parayı ister bileti al, dedi biletçi.  Kitapların okunması ve eleştirilmesi gerekirdi.  Bu köprü Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlıyor.

EYLEM ÖBEKLERİ (BİRLEŞİK EYLEMLER) Bir hareketi karşılamak amacıyla isim ve fiile getirilen bir yardımcı eylemle oluşturulan söz öbeğidir. Türkçede üç tip eylem öbeği (birleşik eylem) vardır. a) Yardımcı Eylemle Kurulan Birleşik Eylemler Adın “et-, ol-, eyle-, kıl-, buyur-” yardımcı eylemleriyle oluşturdukları birleşik eylemlerdir. Ad soylu sözcükte ses düşmesi ya da türemesi olursa yardımcı eylemler bitişik yazılır, olmazsa ayrı yazılır.  Arkadaşlarına biraz yardım et.  Bugün yapılması gereken her şey halloldu.  Hep birlikte Boğaz’ın renklerini seyreyledik.  İleri görüşlülüğü sayesinde sorunları etkisiz kıldı.  Lütfen, hediyemi kabul buyurunuz öğretmenim.

b) Kurallı Birleşik Eylemler Zarf-fiil eki almış bir eylemle başka bir eylemin birleşmesi sonucunda oluşan eylemlerdir. Bunlara “özel birleşik eylemler” de denir.  Senin yaptığını ben iki dakikada yapabilirim. (yap abil - yeterlilik eylemi)  Bahçedeki çalılar bir kıvılcımla tutuşuverdi.  (tutuş uver - tezlik eylemi)  Adam düşünce hepimiz güleyazacaktık.  (gül eyaz - yaklaşma eylemi)  Bu gelenek yüz yıllardır süregelir bu topraklardı.  (sür egel - sürerlik eylemi)

c) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Eylemler Bir isimle bir fiilin anlam yönünden kalıplaşmasıyla oluşur.  Kendine yeteri kadar dikkat etmeyince hasta düştü.  Beş kişilik boş kadroya yüz elli kişi başvurdu.  Karışıklık olmaması için kural koymamız gerekir. Anlamca kaynaşmış eylemlerin bir bölümü deyimdir ve cümlede yüklem görevini üstlendiğinde birleşik eylem sayılır.  Yaşama, dört elle sarılmalıyız. (deyim, birleşik eylem)  Sınavı kazanınca havalar uçtu. (deyim, birleşik eylem)

EYLEMSİ ÖBEKLERİ a) İsim-fiil Grubu İsim-fiil ekleriyle (-ma / -ış / -mak ) yardımcı ögelerin oluşturduğu söz öbeğidir.  Öğrencinin kendi hatasını bul ma sı önemlidir.  Şiir okuy uş u hepimizi etkilerdi.  Maden göçüklerinde paniğe kapıl mak tehlikelidir.  b) Sıfat-fiil (Ortaç) Grubu  Sıfat-fiil ekleriyle (-an / -ası / -mez / -ar / -dik / -ecek / -miş) yardımcı ögelerin oluşturduğu söz öbeğidir.  Sınava hazırlan an öğrenciler stresli olur.  Şehirlere yap tığ ı iş gezilerine bizi de götürürdü.  Hareket ed ecek otobüsü yakalamamız lazım.

 c) Zarf-fiil (Ulaç / Bağ-fiil) Grubu Zarf-fiil ekleriyle (-ıp / -erek / -ken / -madan / -maksızın / -ınca / - dıkça / -dığında / -alı / -r … -mez / -e … -e) yardımcı ögelerin oluşturduğu söz öbeğidir.  Ozanlar şiir yazar ken duygularını dile getirir.  O gün mola ver meksizin ders çalıştı bizimki.  Bu şiirleri oku duğunda her şeye farklı bakacaksın.  Sınavda birinci ol alı havasından geçilmiyor.

ÜNLEM ÖBEĞİ Bir isimle ona bağlı ünlemden oluşan söz grubudur. Ünlem grubunu oluşturan unsurlar eksiz birleşir. Bu grupta ünlem başta, isim sonda bulunur.  Ey, koca İstanbul! Ben de geldim.  Bre ağalar! Siz ne dersiniz böyle?  Aman Allah'ım bu ne güzellik! SAYI ÖBEĞİ Sayıların meydana getirdiği söz grubudur. Sayı grubunda sayılar baştan sona doğru küçülür. Türkçede sayılar tek kelimeyle (bir, üç, yedi…); sıfat tamlamasıyla (iki yüz, on bin, dört milyon…) ve sayı gruplarıyla karşılanır.  Kardeşim, bin dokuz yüz yetmiş altı doğumludur. sayı grubu

Sayı grupları sayı sıfatıyla karıştırılmamalıdır. Sayı gruplarında sayılar büyükten küçüğe doğru sıralanır. Sayı sıfatından sonra gelen "yüz, bin, milyon, milyar … ) sözcüklerinin geldiği kelime grupları sayı grubu değil sıfat tamlamasıdır.  İki yüz, dört bin, üç milyon Sıfat isim sıfat isim sıfat isim

KISALTMA ÖBEĞİ Bazı kelime gruplarının ve cümlelerin kısalmasıyla oluşan söz öbekleridir.  Yakası yırtık olan gömlek yakası yırtık gömlek (sıfat fiil grubu)  Denizde kum sende para, yılda bir, üçte iki  Kulaktan dolma, sudan ucuz, kendisiyle barışık

GÜLÜMSEMENİN ÖNEMİ Küçük kız, hüzünlü yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu arada yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar mutlu oldu ki her öğlen yemek yediği lokantada garsona yüklü bir bahşiş bıraktı. Garsona ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle minnettar oldu ki… İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, tek göz odalı evinin yolunu ıslık çalarak tuttu. Bunların hepsi beş kuruşluk bir maliyeti bile olmayan bir tebessümün sonucuydu. Aşağıdaki parçada yer alan söz öbeklerini bularak çeşitlerini belirleyiniz.