AD:TÜLİN SOYAD:KAYA SINIF:7/B NO:168 KONU:COMPORİTİVE
COMPORİTİVE (KARŞILAŞTIRMALAR)
İngilizcede sıfatın sonuna –er takısı, ya da başına more kelimesi getirilerek oluşturulan comparatives yapısı Türkçede mukayese (kıyaslama, karşılaştırma) sıfatlarına karşılık gelir ve Türkçeye “daha” olarak çevrilir.
Genellikle tek heceli olan kısa sıfatların sonuna “-er” takısı eklenerek comparative yapısı elde edilir. old → older short → shorter cheap → cheaper
Sıfatlar “-er” takısı aldığında fiilde bazı ses değişiklikleri meydana gelir. 1. Eğer sıfat “e” harfi ile bitiyorsa sıfata sadece “r” takısı eklenir. nice → nicer close → closer late → later
2. Eğer iki ünsüz harfin arasında bir ünlü harf varsa sondaki ünsüz harf tekrarlanır. Bu ünsüz harfler genellikle “d, g, m, n, t” harfleridir. big → bigger slim → slimmer thin → thinner hot → hotter wet → wetter
3. Eğer sıfat “y” harfi ile bitiyor ve “y”den önce bir sessiz harf varsa “y” düşer ve yerine “ier” gelir. easy → easier heavy → heavier early → earlier
İki ve daha fazla heceli olan uzun sıfatlara “-er” eklenmez, bunun yerine sıfatlardan önce “more” kelimesi kullanılır. beautiful → more beautiful comfortable → more comfortable hardworking → more hardworking intelligent → more intelligent careful → more careful
EXAMPLES: fast - hızlı - faster - daha hızlı easy - kolay - easier - daha kolay slow - yavaş - slower - daha yavaş strong - güçlü - stronger - daha güçlü dirty - kirli - dirtier - daha kirli small - ufak - smaller - daha ufak bad - kötü - worse - daha kötü happy - mutlu - happier - daha mutlu cold - soğuk - colder - daha soğuk
Bazı sıfatlar kuralsızlardır ve bunlar “-er” takısı ya da “more” kelimesiyle kullanılmazlar bunun yerine bazı kural dışı değişikliklere uğrarlar. Adjective (sıfat)Comparative (kıyaslama sıfatı) good (iyi)better (daha iyi) bad (kötü)worse (daha kötü) many / much (çok)more (daha çok) little (az)less (daha az) far (uzak)farther / further (daha uzak)
İki şey birbiriyle karşılaştırılırken sıfattan sonra “than” kelimesi kullanılır.
EXAMPLES: English is easier than Russian. (İngilizce Rusçadan daha kolaydır.) I am taller than my brother. (Ben erkek kardeşimden daha uzun boyluyum.) Hülya Avşar is more beautiful than Seda Sayan. (Hülya Avşar, Seda Sayan’dan daha güzeldir.)
İstanbul is more crowded than Ankara. (İstanbul, Ankara’dan daha kalabalıktır.) My hair is longer than yours. (Benim saçım, seninkinden daha uzundur.) Milk is better for our health than coffee. (Süt, sağlığımız için kahveden daha iyidir.)
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM