ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Diabetik Nefropati Son dönem böbrek yetmezliğinin 1/3 nedenidir ve görülme sıklığı hızla artmaktadır. Tip 1 DM otoimmün mekanizma; insülin ve C-peptit.
Advertisements

Damar dışı nedenlerle bacak-ayak şişliği
TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN 2012
Küçük Damar Vaskülitleri
PEDİATRİK ROMATOLOJİ’DE KLİNİK DEĞERLENDİRME
EYLÜL 2014 ÖZGE DEMİR.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ (AAA) FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER (FMF)
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof.Dr.Adnan Levent YALDIRAN
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ VE LÖSEMİ BİRLİKTELİĞİ Esra Yıldızhan1, Gülşah Akyol1, Esra Turak1, Neslihan Şanlı1, Özlem Kudaş2, Bülent Eser1, Ali Ünal1 Erciyes.
KRONİK BÖBREK HASTALIĞI TANI ve YAKLAŞIM
TİP 2 DİYABETİN KOMPLİKASYONLARINI NASIL İZLEYELİM?
BAŞAĞRILI HASTADA DEĞERLENDİRME
Klinik soru oluşturma Dr. Güzel Dişcigil.
YAYGIN AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM
Stj.Dr.Duygu Oğuz Dönem IV
Tüberküloz .
Eskişehir Osmangazi Ü. Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
KALITSAL KAN HASTALIKLARI
OLGU SUNUMU.
Plevral Sıvılar Olgular
OLGU 9 Prof. Dr. Hidayet SARI.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
PEDİATRİK REHABİLİTASYON
VAKA SUNUMU: AĞRISIZ KIRMIZI GÖZ
1.Ulusal Çocuk Acil ve Ambulatuar Pediatri Kongresi 2010-Kuşadası Çocuklarda Nörolojik Belirtilerden Tanıya Gidiş KAS GÜÇSÜZLÜĞÜ Prof.Dr.Burak Tatlı İ.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1 Aralık 2015 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Sağlık Slaytları İndir
BEHÇET HASTALIĞI.
ARTRİTİN EŞLİK ETTİĞİ SİSTEMİK HASTALIKLAR
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİNİN YÖNETİMİ
Yrd.Doç.Dr.Özgür ALDEMİR TIBBİ GENETİK AD.
Astımda özel durumlar fatih türkmensoy. astım ve gebelik 1/3, 1/3, 1/3 İlaç alamalıyım ? Bebeğe bir zararı olur mu ?
ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Tek-gen Hastalıkları.
Pedİgrİ Dr. Atıl Bişgin Cukurova Universitesi Tıp Fakültesi,
AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ Dr. Fatoş Yalçınkaya.
Vazospastik Hastalıklarda Kritik İskemi Tedavisi
AKUT BAŞLAYAN POLİARTRALJİ VE DERİ DÖKÜNTÜSÜ
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Skin Plaques in a Woman with Renal Disease
Dermatomiyozit                                                                                                                                         
Araş. Gör. Dr. Çağatay Haşim YURTSEVEN KTÜ Aile Hekimliği Abd
ADI:ARDA SOYADI:AZCAN NO:1254 SINIF:9-H KONU:SEDEF HASTALIĞI SAĞLIK BİLGİSİ PERFORMANS ÖDEVİ.
YAYGIN AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM
Eğitim-Öğretim Yılı Doç.Dr. Mustafa AYDIN
OSTEOARTRİT ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
AMİLOİD GUATR: OLGU SUNUMU
Balneoterapi uygulama
Herediter Anjioödem Dr. Mehmet KILIÇ.
DOÇ. DR. GONCA POLAT ARŞ.GÖR.CİHAN ASLAN TIBBİ SOSYAL HİZMET DERSİ
Radyoiyot tedavisinin yan etkileri
Böbrek Hastalıklarında Anamnez ve Fizik Muyene
POLİSİTEMİ VERA Prof. Dr. H. İsmail Sarı
ÇOCUKLARDA AKUT KARIN PROF. DR. SELAMİ SÖZÜBİR
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (FAMİLİAL MEDİTERRANEAN FEVER) İNT. DR. NİSANUR AKSU.
Sunum transkripti:

ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ

Nasıl bir hastalıktır? Bulguları nelerdir? Tanısı nasıl konulur? Tedavisi nasıldır? Sonuçları nelerdir? BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ(AAA)

 En sık görülen ailevi oto-enflamatuvar hastalık.  Otozomal resesif geçişli.  Türkler, Yahudiler, Ermeniler, Araplar vs. Doğu Akdeniz ülkelerinde sık. Bu toplumlarda hasta sayısı 1/200-1/1000 arasında.  Hastalıktan 16’ncı kromozomun kısa kolunda yer alan MEFV (Mediterranean Fever) genindeki mutasyonlar sorumlu.

 Hasta sıklığı toplumun etnik yapısına bağlı.  Türkiye’de hasta sıklığı 1/400-1/1000. En yüksek olduğu bölge İç Anadolu Bölgesi, en yüksek olduğu yer Sivas’ın Zara İlçesi.

 Erkeklerde 1,5-2 kat daha sık.  Hastaların % 50-60’ı 10 yaşından küçük, % 60-90’ı 20 yaşından küçük.  % 5-10’da hastalık başlama yaşı 20’nin üzerinde.

 Ailevi Akdeniz Ateşi;  Tekrarlayan karın ağrısı (peritonit),  Eklem ağrısı (sinovit),  Göğüs ağrısı (plörit),  Ateş atakları ile seyreden birden çok seröz zarın aynı anda iltihaplanması sonucu oluşan bir hastalık.

 AAA başlangıç yaşı değişken.  İlk atak hastaların % 80’inde 20 yaşından önce başlar. Başlangıç nadiren kırklı yaşlara kadar gecikebilmekte.  Karın ağrısı atakları genellikle saat sürmekte.  Göğüs ağrısı; akciğer ve bazen de kalp zarında sıvı birikmesi nedeniyle olmakta.

 Genellikle büyük eklemlerin akut monoartriti (tek eklem tutulması) şeklinde, bir hafta kadar süren artrit atakları olabilmekte.  Bazen bir aydan uzun süren, kronik monoartrit görülebilmekte.

 Ayak bileği ve ayak sırtında genellikle saat süren erizipel benzeri, ağrılı kızarıklık ve şişlik olabilir. Ateş atakları esnasında, kalça ve uyluk kaslarında ağrı ortaya çıkabilir.  Bazen uzamış febril miyalji denen her iki alt ekstremitede 4-6 hafta süren inatçı ağrı ve hassasiyet olabilir.

 Skrotal ödem ve orşit görülebilir.  AAA olgularında damarlarda da tutulum gelişebilir. Henoch Schönlein purpurası ve poliarteritis nodoza eşlik edebilir.  En korkulan komplikasyonu ise amiloidozdur. Hastalığın en önemli komplikasyonu olan sekonder amiloidoz, çoklu organ yetmezliğine yol açabilir.

 Böbrekte amiloid birikimi sonucu kronik böbrek yetmezliği gelişebilir.  Amiloidoz gelişimi hastalık seyrini olumsuz etkiler. Erken tanı ve erken kolşisin proflaksisi ile engellenebilir. Amiloidozun başlangıç yaşı genellikle 40 yaşından öncedir.

 Amiloidoz için risk faktörleri; Ailede amiloidoz öyküsü, Hastalık süresi, Hastalık şiddeti, Serum amiloid a (SAA1) α/α varlığı, Akut faz protein yüksekliği (fibrinojen, CRP, SAA)

 Amiloidoz erkek hastalarda daha sık.  Klinik bulgu olmadan amiloidozla gelen nadir.  Çevresel faktörler amiloidoz gelişimine katkıda bulunabilir (Amiloidoz, ABD’de yaşayan Ermeni AAA hastalarında, Ermenistan’dakilerden daha nadir).

 Hastalığın tanısı dikkatli alınan hikaye, fizik muayene bulguları, laboratuvar testleri ve ayırıcı tanıya göre konmalı.  Etnik köken (Non-askenazik Yahudi, Türk, Arap, Ermeni), tipik periyodik ateş ve serözit atakları (1-4 gün süren), ailede AAA öyküsü ve atakların kolşisin ile önlenmesi tanı koymada çok yardımcı.

 Atak sırasında lökositoz, sedimantasyon, CRP ve fibrinojen yüksekliği görülmekte.  Genetik analiz klinik tanıyı destekler. Klinik bulgular ve aile öyküsü yeterli olmadığında genetik analiz daha büyük önem kazanır.

 Ailevi Akdeniz Ateşi tanısında klinik belirtiler, aile öyküsü, kolşisine yanıt çok önemli. Yeterli bulgusu olmayan atipik olgularda tanı güçleşebilir.  Ailevi Akdeniz Ateşine eşlik eden hastalıklar, spondiloartrit, vaskülit (PAN, HSP) varlığında tanı ve ayırıcı tanı zorlaşır. Ayırıcı tanıda diğer periyodik hastalıklar dikkate alınmalı.

MAJÖR KRİTERLER POLİSERÖZİT İLE BİRLİKTE SEYREDEN TEKRARLAYAN ATEŞ ATAKLARI BAŞKA BİR NEDENE BAĞLANAMAYAN AAA TİPİ AMİLOİDOZ SÜREKLİ KOLŞİSİN TEDAVİSİNE İYİ YANIT MİNÖR KRİTERLER YİNELEYEN ATEŞLİ ATAKLAR ERİZİPEL BENZERİ DÖKÜNTÜ BİRİNCİ DERECE AKRABADA AAA VARLIĞI OLASI TANI 1 MAJÖR + 1 MİNÖR KRİTER KESİN TANI 2 MAJÖR VEYA 1 MAJÖR + 2 MİNÖR KRİTER

 Tedavide hedef; atakların önlenmesi, atakların tedavisi, ataklar arası enflamasyonun baskılanması amiloidoz gelişmesinin/ilerlemesinin önlenmesi  Kolşisin, tüm bu tedavi hedeflerine yönelik etkinliği kanıtlanmış bir ilaç.  Kolşisin proflaksisi, hem AAA ataklarını, hem amiloidozu önler.

 Kolşisin proflaksisi; hastaların önemli bir kısmında tam düzelme veya atak sıklığında, süresinde, şiddetinde belirgin azalma sağlar.  Atakları yeterince önlemese bile amiloidozu engellediği gösterilmiştir. Renal amiloidozu durdurabilir, yavaşlatabilir, az da olsa geri döndürebilir.

 Kolşisin, nötrofil kemotaksisini inhibe eden bir ilaç.  Gebelik ve laktasyonda kullanılabilmekte.  Kolşisine yan etki gelişebilir. İshal, bulantı, nadiren lökopeni, hepatotoksisite, nöropati, miyopati ve nefrotoksisiteye neden olabilir.

Alternatif tedavilerin gerektiği durumlar;  Kolşisin kullanırken atakların devam etmesi, yan etkiler nedeniyle etkin dozda kullanılamaması, ataksız dönemlerde akut faz cevabının devam etmesi (CRP, fibrinojen, SAA yüksekliği gibi), kolşisine yanıt vermeyen sistemik bulgular, uzamış artrit, uzamış febril miyalji, spondiloartrit, vaskülit, amiloidoz gibi eşlik eden durumların varlığı.

 Hastalığın en önemli komplikasyonu amiloidozdur. Çoklu organ yetmezliğine, özellikle kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir. Amiloidozu önceden tahmin etmek mümkün olmayabilir.  Ailevi Akdeniz Ateşinde amiloidoz sıklığı giderek azalmaktadır. 1970’lerde amiloidoz sıklığı % 50’den fazla iken, günümüzde erken tanı ve kolşisin proflaksisi ile bu oran çok azalmıştır.

 Amiloidoz 40 yaş öncesinde gelişmekte. Ülkemiz gibi hasta oranının yüksek olduğu ülkelerde genç nüfusu etkilediğinden önemli iş gücü kaybı nedeni.  Amiloidoz gelişen AAA olgusu ve ailesi dikkatle incelenmeli. Kolşisini yeterli doz ve sürede kullanıp kullanmadığı ve ilaca geç mi başlandığı sorgulanmalı.  Ailenin diğer bireyleri ve sonraki kuşaklar uyarılmalı, gerekli koşullarda kolşisin proflaksisi ile amiloidoz gelişimi önlenmeli.

 Ailesinde amiloidoz olanlarda veya ağır klinik seyirli AAA hastalarında prenatal tanı, aile isterse yapılabilir. Homozigot taşıyıcı bireylerin saptanması ve bu bireylerin amiloidoz açısından yakın takibi önemli.  Genetik danışmanlıkta ailenin eğitimi şarttır. Ailedeki etkilenmiş, risk altındaki bireylere hastalığın özellikleri, genetik geçiş özellikleri ve tedavi seçenekleri anlatılmalıdır.

Sonuç olarak;  Çocuklarda hastalık görülebilme olasılığı aileye açıklanmalı.  Aile akraba evliliği konusunda uyarılmalı.  Presemptomatik, hastalık öncesi tanı yararlı.  AAA hastalığının erken tanısı ve kolşisin profilaksisi uzun dönemde amiloidoz gelişimini ve organ fonksiyon bozukluğunu önlemekte.