BEYŞEHİR MESLEKİ TEKNİK VE ANADOLU LİSESİ İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER AHMET ARSLAN
“TÜRK ÇOCUĞU ECDADINI TANIDIKÇA DAHA BÜYÜK İŞLER YAPMAK İÇİN KENDİNDE KUVVET BULACAKTIR.”
İlk Türk İslâm eseridir. Eser, bir ahlâk ve öğüt kitabıdır. 1) KUTADGU BİLİG G E N E L B İ L G İ L E R 1069 yılında Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır. İlk Türk İslâm eseridir. “Mutluluk veren bilgi”,anlamına gelen didaktik bir eserdir. Eser, bir ahlâk ve öğüt kitabıdır.
Eser, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur. Türk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserdir. Türk edebiyatında mesnevi nazım biçimiyle yazılmış ilk eserdir.
Eser 6645 beyitten oluşmuştur. 173 tane de dörtlük vardır. Eser 6645 beyitten oluşmuştur. Eserde ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması gerektiği sembollerle anlatılmıştır. Bu nedenle eser siyasetname özelliği taşır.
Arapça ve Farsça kelimelere yer verilmiştir. Hakaniye (Çağatay) lehçesiyle yazılmıştır. Arapça ve Farsça kelimelere yer verilmiştir. Eserde toplumdaki çeşitli tabakalar ve meslek gruplarının sahip olması gereken özellikler ve uymaları gereken özellikler anlatılır.
Eserde dört sembolik kişi konuşturulmuştur: 1) Güntoldı adlı hükümdar, adaleti, 2) Aytoldı adlı vezir, mutluluğu, 3) Ögdülmiş adlı oğlu, aklı, 4) Odgurmış adlı dindar birisi de âkıbeti yani hayatın sonunu sembolize eder.
2) Allah’a sığın,onun emrine itaatsizlik etme. 1) Akıl senin için iyi bir dosttur.Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir. 2) Allah’a sığın,onun emrine itaatsizlik etme. 3) Her doğan ölür,ondan eser olarak söz kalır.Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun. 4) Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye fakat helâl ye.
5) Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. 6) Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle. 7) Halka faydalı ol, onlara zarar verme. 8) Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir. 9) Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiridir.
2) DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK G E N E L B İ L G İ L E R “TÜRK DİLLERİ SÖZLÜĞÜ” anlamına gelen bu eseri, KAŞGARLI MAHMUT yazmıştır.
1072 – 1074 yılları arasında, Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır. Eser, Türk dilinin ilk sözlüğü ve ilk dilbilgisi eseri sayılır Arapça olarak yazılmış, 7500 Türkçe sözcüğün açıklanması yapılmıştır.
Eserde, sözcüğün türü, yapısı, cümledeki kullanımı da gösterilmiştir. Aynı sözcüğün değişik Türk boylarındaki söylenişleri belirtilmiş, Türk boylarının yaşam biçimleri ve yaşadıkları coğrafya hakkında bilgiler verilmiştir.
Eserde, şiir örnekleri; sagular, koşuklar, destan parçaları, atasözleri ve deyimler vardır. Eser, ansiklopedik bir özellik taşır. Tarih, coğrafya, folklor … bilimleri açısından temel bir kaynaktır.
Esere o döneme ait tarihi değer taşıyan Türk illerini gösteren bir harita da eklenmiştir.
3) ATABETÜ’L HAKAYIK G E N E L Ö Z E L L İ K L E R İ 12. yüzyılda Edip Ahmet Yüknekî tarafından yazılmıştır.
“Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelir. Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. Eser, bir ahlâk ve öğütler kitabıdır. “Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelir. Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. Atasözleri, âyet ve hadislerle İslâm ahlâkını öğretmeyi amaçlayan didaktik bir eserdir.
Eserin giriş kısmı (Allah’ın, peygamberin, Dört Halife’nin övüldüğü bölüm) gazel biçiminde kafiyelenmiş 46 beyitten oluşur. Eserde asıl konuyu anlatan bölüm, mani biçiminde kafiyelenmiştir. Bu bölüm 101 dörtlükten oluşur. Eser, aruz ölçüsüyle ve Kutadgu Bilig’in kalıbıyla yazılmıştır.
Eser, dindar olmanın erdemlerinden, iyilikten söz eden öğütler kitabı olarak tanımlanabilir. Dini – ahlâki didaktik bir eserdir. Cömertlik, ilim, doğruluk gibi konular işlenmiştir.
Eserde, Arapça ve Farsça sözcüklere sık sık rastlanır. Eser on dört bölümden meydana gelmiş ve her bölümde ayrı konu işlenmiştir.
Pir-i Türkistan 4) DİVAN-I HİKMET 12. yüzyılda Türk tasavvuf (Tekke) edebiyatının kurucusu ve ilk şairi sayılan Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevî tarafından yazılmıştır.
Allah aşkı, peygamber sevgisi, ibadet, cennet, cehennem … gibi konulara sıkça yer verilmiştir. Dini, tasavvufi konuları işleyen didaktik bir eserdir. Eserde yer alan şiirler, koşma nazım biçimiyle ve hecenin 7’li, 11’li kalıplarıyla yazılmıştır.
Nazım birimi dörtlüktür Nazım birimi dörtlüktür.Dörtlüklerin her biri, bilgece söylenmiş söz anlamına gelen “Hikmet” adını taşır.Çoğunlukla yarım uyak kullanılmıştır. Eser genellikle hece ölçüsüyle yazılmıştır, az da olsa aruz ölçüsüyle yazılmış şiirler de vardır.
Arapça ve Farsça sözcükler azdır. Gazel ve mesnevi biçiminde yazılmış YESEVÎ AHMET (1093-1167) Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. Arapça ve Farsça sözcükler azdır. Gazel ve mesnevi biçiminde yazılmış hikmetler de vardır. Eserde bulunan şiirlerin hepsi Ahmet Yesevî’ye ait değildir.Yesevî tarikatına bağlı dervişlerin şiirleri de esere girmiştir.
ÂHİ EVRAN HACI BEKTAŞ MEVLANA YUNUS EMRE (1210-1270) (1171-1261) (1207-1273) (1240-1320) Eser, başta Âhi Evran, Hacı Bektaş, Mevlânâ, Taptuk Emre, Yunus Emre olmak üzere, birçok tasavvuf şairini etkilemiştir.
Musammat gazel tarzında yazılan hikmetlerde iç kafiyeler önemli ahenk Redif, hikmetlerde çok önemli bir ahenk unsuru olarak kullanılmıştır. Musammat gazel tarzında yazılan hikmetlerde iç kafiyeler önemli ahenk unsuru durumundadır.
Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma. Çünkü kalbi kırmak Allah’ı kırmaktır. Gönlü kırık zavallı garip birini görsen, yarasına merhem koy, yoldaşı ve yardımcısı ol. Türkistan'ın Piri
Ahmet Yesevî Hazretleri 1167 tarihinde Yesi (Kazakistan) şehrinde vefat etmiştir. Kabri üzerine türbe, 200 yıl sonra Timur Han tarafından yaptırılmıştır.
4) DEDE KORKUT HİKAYELERİ Destanlar geleneğinden halk hikayeciliğine geçiş döneminin en önemli ürünüdür. 12.yüzyılda Kuzeydoğu Anadolu’da yaşayan Müslüman Oğuz boylarının yaşamlarından söz eder. 15.yüzyılda kimliği bilinmeyen bir sanatçı tarafından derlenerek yazılmıştır.
Hikayelerde nazım ve nesir iç içedir. Hikayelerde Oğuzların iç çekişmeleri ve Müslüman olmayan komşularıyla (Rumlar, Ermeniler…) yaptıkları mücadeleler anlatılmıştır. Hikayelerde nazım ve nesir iç içedir. Oğuz Türklerinin en bilinen epik destanlarındandır (yani kahramanlık) .
Aliterasyonlara sıkça yer verilmiştir. Hikayeler birbirlerinden bağımsız olmakla beraber çoğunlukla kahramanları ortaktır. Aliterasyonlara sıkça yer verilmiştir. Dil, oldukça sadedir.
Zaman zaman olağanüstü varlık ve olaylara yer verilmiştir. Hikayelerin yazarı belli değildir. Her hikayenin sonunda bilge bir kişi olan Dede Korkut’un yaptığı değerlendirme ve dualar bulunur.
Dede Korkut’un kimliği hakkında kesin bilgiler yoktur. Bu hikayeler oluştuğu dönemin tarihini, kültürünü,toplum yaşayışını ve Türklerin dünya görüşünü yansıtması bakımından çok önemli bir eserdir.
Dede korkut Hikayelerini ilk kez, Kilisli Rıfat Bilge, Dresten yazmasının bir kopyasına dayanarak 1916’da yayımlamıştır. Eserin yazma nüshaları Dresten ve Vatikan kitaplıklarındadır.
4) Kazan Bey oğlu Uruz’un Tutsak Olması Eser, bir önsözle 12 hikayeden oluşur. 1) Dirse Han Oğlu Boğaç Han 2) Salur Kazan’ın Evi Yağmalanması 3) Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek 4) Kazan Bey oğlu Uruz’un Tutsak Olması 5) Duha Koca Oğlu Deli Dumrul 6) Kanlı Koca Oğlu Kanturalı
7) Kazılık Koca Oğlu Yeğenek 8) Basat’ın Tepegöz’ü Öldürmesi 9) Beğin Oğlu Emren 10) Usun Koca Oğlu Seğrek 11) Salur Kazan'ın Esir Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması 12) İç Oğuz Dış Oğuz’un Asi Olup Beyrek’i Öldürmesi
FAYDALI OLMASI ÜMİDİYLE… Beyşehir Mesleki Teknik ve Hazırlayan FAYDALI OLMASI ÜMİDİYLE… AHMET ARSLAN Beyşehir Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi 36