KELİME TÜRLERİ BAĞLAÇ EDAT
EDATLAR Tek başlarına anlamları olmayan cümle içinde sözcükler arasında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir. “yalnız, ancak, ile, gibi, için, (-e) göre, (-e) kadar, (-e) doğru, (-e) karşı, (-den) başka” en çok kullanılan edatlardır. Yalnız : Sözcükler arasında sınırlama anlamı katar. Anlattıklarını yalnız o yapabilir. O çiçek yalnız burada yetişir.
NOT: Yalnız kelimesi bir varlığı karşılarsa isim; ismin özelliğini belirtirse sıfat; fiili durum bakımında tamamlarsa zarf, yerine sadece kelimesi getirilebilirse edat; yerine fakat, ama getirilebilirse bağlaç olur. Uzun yıllardır yalnızım. isim Yalnız insanlar mutlu olamazlar. sıfat isim ( nasıl?) Kocaman evde yalnız yaşıyor. zarf fiil( nasıl?) Sınava yalnız beş kişi gelmiş. sadece (edat) Size gelirim yalnız oyun oynayacağız. fakat (bağlaç)
Ancak : Bu edat da “yalnız” gibi farklı görevlerde kullanılabilir. Sadece anlamında kullanılırsa edat, fakat anlamında kullanılırsa bağlaç, eylemi zaman bakımından tamamlarsa zarf olur. Bu haylazlığı ancak Furkan yapabilir. sadece ( edat ) Partiye git; ancak erken dön. fakat ( bağlaç ) İşlerimiz bitmediği için trene ancak yetiştik. zarf fiil(ne zaman?)
İle : Eklendiği sözcüğe araç, birliktelik, durum ilgisi katar İle : Eklendiği sözcüğe araç, birliktelik, durum ilgisi katar. Kelimeye bitişik yazılabilir. Ankara’ya uçakla gitmeyi istiyor. araç Her sabah okula babası ile gelir. birliktelik Uzun yılardır görmediği için sevgi ile sarıldı. durum NOT: “İle”nin yerine “ve” getirdiğinizde anlam bozulursa edat; bozulmazsa bağlaç olur. Ali ile Veli ders çalışmaya gelecek. ve ( anlam bozulmadı-bağlaç ) Ali ile ders çalışmaya gelecek. ve ( anlam bozuldu-edat )
Gibi : Benzetme edatıdır. Kuşku, yaklaşık, zaman anlamı da katar. Aslan gibi adamdı babam. ( benzetme ) O adam sanki üzerimize geliyor gibi. ( kuşku ) Saat on gibi toplantı başlayacak. ( yaklaşık ) Kapıyı çarptığı gibi dışarı fırladı. ( zaman, hemen )
İçin : Amaç edatıdır. Neden-sonuç, uğruna, hakkında anlamları da katar. Sınavı kazanmak için çalıştım. ( amaç ) Geç kaldığı için sınava yetişemedi.(sebep-sonuç) Vatan için ne canlar feda oldu. ( uğruna ) Yeni gelen için çok çalışkan diyorlar. ( hakkında)
Göre : “-e” durum eki almış sözcüklerden sonra kullanılır Göre : “-e” durum eki almış sözcüklerden sonra kullanılır. Uygunluk, görelik, karşılaştırma anlamları katar. Bu lokanta bize göre değil. ( uygunluk) Bana göre yaptığı çok doğru. ( görelik- bence ) Arkadaşlarına göre daha başarılıydı. ( karşılaştırma)
Kadar : Anlatıma karşılaştırma, benzerlik, aşağı yukarı, zaman anlamları katar. Osman, Ahmet kadar güçlüdür. (karşılaştırma) Beş yaşlarında kadar bir kız kapıyı açtı. ( yaklaşık) Pamuk kadar beyaz elleri var. ( benzerlik, gibilik) Yarına kadar verdiğim konu çalışılacak (zaman)
Doğru :Eklendiğe sözcüğe genellikle yönelme anlamı katar Doğru :Eklendiğe sözcüğe genellikle yönelme anlamı katar. “–e” hâl ekiyle birlikte kullanılır. Okula doğru giderken ona rastladım. ( yönelme) Bir adam bize doğru geliyor. ( yönelme) Akşama doğru size geleceğiz. ( zaman) “doğru” kelimesi isim, sıfat, zarf görevlerinde de kullanılabilir. Doğru söze ne söylenir. ( sıfat ) Yaptığınız davranış çok doğru. ( isim ) Evet, haklısın doğru söylüyorsun. ( zarf)
Karşı: Anlatıma cevap, rakiplik, yön anlamları katar Karşı: Anlatıma cevap, rakiplik, yön anlamları katar. “-e” hâl ekiyle birlikte kullanılır. Bahçeye karşı oturmuş, müzik dinliyordu. ( yön ) Beşiktaş bize karşı oynayacak. ( rakip ) Sözüne karşı bir şey söyleyemedim. (cevap ) “karşı” kelimesi isim ve sıfat olarak da kullanılabilir. Karşıdan babam bana doğru geliyordu. ( isim ) Karşı dairede öğretmenim oturuyor. ( sıfat )
Başka : Anlatıma hariçlik anlam katar Başka : Anlatıma hariçlik anlam katar. “-den” hâl ekiyle birlikte kullanılır. Senden başka kimseyle bu konuyu görüşmedim. İsmail’den başka cevap verecek yok mu ? “başka” kelimesi sıfat, zamir, zarf olarak kullanılabilir. Başka insanlar da var mı seni anlayan? ( sıfat ) Başkasından fotokopi çektirdim. ( zamir ) Bana başka, ona başka konuşuyor. ( zarf )
BAĞLAÇLAR Tek başına anlamı olmayan, eş görevli sözcükleri veya sözcük gruplarını ya da cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere denir. “ve, veya, ki, de, ile, ya da, ama, fakat, lakin, çünkü, yalnız, ancak, oysaki, mademki, halbuki, ise, nitekim, meğer, dahi, bile, ne…ne, hem….hem vb. belli başlı bağlaçlardır. Annen ve baban ne zaman gelecek? Bu konuyu anlatacaksın ya da düşük not alacaksın. Çok çalıştı; ama sınavda başarılı olamadı. Soruyu yapamadım; çünkü formülü unuttum. Ayşe bile doğum günümü hatırlamadı.
da, de : Bu bağlaç bulunma hâl eki ile karışabilir da, de : Bu bağlaç bulunma hâl eki ile karışabilir. “da de” yi cümleden attığımızda cümlenin anlamında herhangi bir bozulma olmazsa bağlaçtır. Anlamda bozulma olursa hâl ekidir. Bağlaç olan “da de” kelimeden ayrı yazılır; hâl eki olan“-da,-de” ise kelimeye bitişik yazılır ve bağlaçların “ta te” şekli yoktur. Bu konsere sen de gelecek misin? (bağlaç ) Bu konsere sen gelecek misin? Anlam bozulmadı Yarın okulda bulaşalım. ( hâl eki ) Yarın okul bulaşalım. Anlam bozuldu. Ayşe ne de güzel giyinmiş. ( bağlaç ) A. bozulmadı Ağaçta son kalan kirazları topla. ( hâl eki ) A. bozuldu
Ki: Bu bağlaç, sıfat olan ve zamir olan “–ki” ile karışabilir. “da,de” bağlacında olduğu gibi cümleden atıldığında anlam bozulmazsa bağlaç; isimlerin yerini işaret ederse sıfat; isimlerin yerine geçerse zamirdir. Bağlaç olan “ki” ayrı yazılır. Sıfat ve zamir olan “ki” kelimeye bitişik yazılır. Benim arabam senin arabandan daha pahalı. Benimki seninkinden daha pahalı. ( zamir) A.bozuldu Karşıdaki evde babaannem oturuyor. ( sıfat ) A.bozuldu isim ( hangi ev ? ) Oyalanma ki arabayı kaçırmayalım.(bağlaç) A.bozulmadı Duydum ki beni unutmuşsun.(bağlaç) A.bozulmadı
İle :Bu bağlaç edat olan “ile” ile karışabilir. ile yerine “ve” konulduğunda anlam bozulmazsa bağlaç; anlam bozulursa edattır. Osman ile kardeşi geziye gitmeyecek. ( bağlaç ) ve ( anlam bozulmadı) Balıkesir’e uçak ile gitmeye karar verdi. ( edat ) ve ( anlam bozuldu) 8/A sınıfıyla 7/B sınıfı öğrencileri çalışkandır.(bağlaç ) ve ( anlam bozulmadı.) Yarışmaya arkadaşıyla katılacakmış. ( edat ) ve ( anlam bozuldu)
Yalnız : Yalnız kelimesi bir varlığı karşılarsa isim; ismin özelliğini belirtirse sıfat; fiili durum bakımında tamamlarsa zarf, yerine sadece kelimesi getirilebilirse edat; yerine fakat, ama getirilebilirse bağlaç olur. O günden beri yalnızım. (isim ) Yalnız taş duvar olmaz. (sıfat ) isim (nasıl ) Sokaklarda yalnız yalnız gezindim. (zarf) fiil (nasıl? ) Bu olayı yalnız sen çözersin. ( edat ) sadece Dediklerini yaparım yalnız bu sana pahalıya mal olur. fakat ( bağlaç )
Ancak : Sadece anlamında kullanılırsa edat, fakat anlamında kullanılırsa bağlaç, eylemi zaman bakımından tamamlarsa zarf olur. Otobüsü kaçırdık onun için ancak gelebildik. zarf fiil ( ne zaman?) Buzdolabı çok ağır bunu ancak o taşıyabilir. (edat) sadece İşe başla ancak işi bitiremezsen yanıma gelme. (bağlaç) fakat