ÇOCUK VE AİLE İLETİŞİMİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÇOCUĞUN ÖFKE KONTROLÜNDE AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ
Advertisements

I. ÜNİTE İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ KONU ANLATIMI
ERGANİ DEVLET HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ
ÇATALCA ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
ÇOCUKLA İLETİŞİM.
DİNLEME KONUŞMA VE ELEŞTRİ ADABI
REHBERLİK SERVİSİ SUNAR
ÇOCUKLA İLETİŞİMDE KULLANILAN DİL.
SORUN ÇÖZME ve DİNLEME BECERİLERİ.
ÇOCUKLARLA İLETİŞİM NASIL KURULUR?
ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ
İletişim Kaynak Mesaj Kanal Alıcı Kim Ne Söyledi Hangi Yolla Kime
İLETİŞİM ENGELLERİ.
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ANNE-BABA-ÇOCUK İLETİŞİMİ
ETKİLİ İLETİŞİM.
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
Öfke, insanı inciten ya da yararına dokunan bir olay karşısında içinde duyduğu, kendisini sert davranışlara zorlayan durumdur. ÖFKE NEDİR?
AİLE İÇİ İLETİŞİM VE İLETİŞİM ENGELLERİ
En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir
Onları sevdiğinizi ve onların iyiliğini kendi iyiliğiniz kadar önemli olduğuna ilişkin açık bir mesaj verebilirsiniz.
Ailelere Ergen Gelişimi Hakkında Dipnotlar
İLETİŞİM Kendimizi anlatma ve karşımızdakini anlama çabası ile sözlü ya da sözsüz olarak kurulan ilişki biçimidir.
Sözlükte "iletişim" ne demek?
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
İLETİŞİM BECERİLERİ ANNE BABA SEMİNERİ
Etkili İletişim Teknikleri: İletişim Becerileri ve Yapılan Hatalar
MURGUL İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ REHBERLİK HİZMETLERİ
ETKİLİ ÖĞRETMENLİK NEDİR
DUYMAK MI, DİNLEMEK Mİ?.
ÇOCUĞUMLA NASIL İLETİŞİM KURMALIYIM?.
Psk.Danışman/ Rehber Öğretmen: AYÇA USLUER
HOŞGELDİNİZ.
Eğitimin anlamından bahsedile bilir eğitimde çocuğun özgür iradesinin de olması gerektiği vurgulana bilir ÇOCUĞA SINIR KOYMAK.
-İLETİŞİM- SUNUSU.
AİLE EĞİTİM SUNUSU 7 PATNOS RAM.
Aile İçi İletişim ve Ailelerin Problem Çözme Becerileri
EĞİTİM TEKNOLOJİSİ VE İLETİŞİM
Aile İçi İletişim.
ÇOCUKLA İLETİŞİM KURMAK
İLETİŞİM ENGELLERİ VE ETKİLİ İLETİŞİM
İLKÖĞRETİM ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLAR İLE NASIL İLETİŞİM KURULUR?
ETKİLİ İLETİŞİM.
İLETİŞİM BECERİLERİ.
HAZIRLAYAN: YILDIZ GÖKALP
AİLE İÇİ İLETİŞİM Psikolojik Danışman: ŞAHİN AKAY HOŞGELDİNİZ
İLETİŞİMİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM
Sosyal Bilgiler İletişim
2. OTURUM İLETİŞİM KURMAK.
İLETİŞİM VE EMPATİ.
DİNLEME BECERİLERİ YAPILANDIRILMIŞ GRUP PROGRAMI
Pozitif psikoloji İletişim becerileri.
10-14 Yaş Gelişim Dönemi ve Çocukla İletişim
ETKİN DİNLEME BEN DİLİ VE SEN DİLİ
HOŞ GELDİNİZ En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet hâlinde yaşatır, ya da bir.
İLETİŞİM.
AİLE İÇİ İLETİŞİM.
İLETİŞİM NEDİR?. İLETİŞİM NEDİR? İLETİŞİM: Duygu,düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır. Bu sürecin amacı.
İLETİŞİM ANA-BABA TUTUMLARI
Gökçe Erinç Büyükşengür
Candan G. TEKİN Psikolojik Danışman
OKUL AİLE İŞ BİRLİĞİ TANIM-KAPSAM-ÖNEM.
Cinsel İstismara Uğrayan Çocuğa Yaklaşım ve İletişim Doç.Dr. Ayşegül İŞLER Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği.
AİLE İÇİ İLETİŞİM AYŞE NEZAHAT KURUKAHVECİ İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ.
İLETİŞİMİN TEMEL BECERİLERİ
İLETİŞİM NEDİR??.
F.NURSEN YILMAZ ANNE-BABA OLMAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ SUNAR.....
F.NURSEN YILMAZ ANNE-BABA OLMAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ SUNAR.....
Sunum transkripti:

ÇOCUK VE AİLE İLETİŞİMİ

“Temelinde sevgi olan hiçbir eğitim başarısızlığa uğramaz” Pestallozi

İLETİŞİM NEDİR? “Nitelikleri ne olursa olsun iki sistem arasındaki bilgi alış verişi iletişim olarak tanımlanabilir. Yani bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma süreci” Mesaj Kaynak Hedef Geri Bildirim

KİŞİLERARASI İLETİŞİM NEDİR? Kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir.

BAŞARILI BİR İLETİŞİMİN TEMEL KOŞULLARI Karşımızdaki kişilere saygı duymak; onların varlığını kabul etmek, önemli ve değerli olduklarını hissettirmek, olduğu gibi benimsemek anlamını taşır. Gerçekçi ve doğal davranmak; abartıdan uzak, olduğu gibi davranmaktır. İletişimin belki de en önemli öğesi empatidir. Empati kavramını, dış dünyayı karşımızdakinin penceresinden görmeye çalışmak olarak tanımlayabiliriz. Kurulan bu duygu ortaklığı, iletişimin gücünü arttırır ve karşılıklı anlaşılma mesajlarının aktarılmasına olanak sağlar.

İLETİŞİM SADECE KONUŞMA DEĞİLDİR * Ne söyleyeceğimizi bilmek, * Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, * Nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, * En iyi nasıl söyleneceğini düşünmek,

İLETİŞİM SADECE KONUŞMA DEĞİLDİR * Olayları basitçe anlatabilmek, * Akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmek, * Dikkati yoğunlaştırmak ve verdiğimiz mesajların alınıp alınmadığını fark edebilmektir.

İLETİŞİMİN 12 ENGELİ

1) EMİR VERMEK, YÖNLENDİRMEK: “ yapman gerekir........... , yapacaksın............ , yapmak zorundasın..........” korku yada aktif direnç yaratabilir. isyankar davranışa yol açabilir. söylenenlerin tersini denemeye yol açabilir.

2) UYARMAK, GÖZDAĞI VERMEK “ yapmazsan ......... olur.” “ yapacaksın yoksa ........” korku ve boyun eğme yaratabilir. söz konusu sonuçları denemeye yol açabilir. gücenme kızgınlık isyankarlığa yol açabilir.

3) AHLAK DERSİ VERMEK: “.......yapmalıydın“ , “senin sorumluluğun” “.....şöyle yapmak gerekir.“ zorunluluk yada suçluluk duyguları yaratır. çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir.

4) ÖĞÜT VERMEK, ÇÖZÜM VE ÖNERİ GETİRMEK: “ ben olsam, ........”, “ bence....“, “ neden yapmıyorsun......”, “ sana şunu önereceğim.........“ çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder. çocuğun sorunu düşünüp değişik çözümler bulup denemesine engel olur.

5) MANTIKLI DÜŞÜNCELER ÖNERMEK, NUTUK ÇEKMEK: “ işte bu nedenle hatalısın “, “ olaylar gösteriyor ki” savunucu tutumu ve karşı koymayı kışkırtır. çocuğun azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine neden olabilir.

6) YARGILAMAK, ELEŞTİRMEK, SUÇLAMAK: “olgunca düşünmüyorsun.....” “sen zaten tembelsin .....” yetersizlik, aptallık yanlış değerlendirilme anlamı taşır. genellikle çocuk eleştirileri gerçek olarak algılar "ben kötüyüm“der yada “karşılık verir.

7) ÖVME, GÖRÜŞÜNE KATILMA, TEŞHİS KOYMA: “Çok güzel...”, “Haklısın, o öğretmen berbat birine benziyor..” Ailenin beklentilerinin çok yüksek olduğunu anlatır. İstenilen davranışı yaratabilmek için, söylenenler içtenlikten uzak manevra gibi algılanabilir.

8) AD TAKMAK, ALAY ETMEK: “koca bebek”, “hadi bakalım süpermen” “geri zekalı” çocuğun kendisini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açar. genellikle karşılık verme ihtiyacını doğurur.

9) TAHLİL ETMEK, TEŞHİS, TANI KOYMAK: “senin derdin nedir biliyor musun?” “Aslında sen öyle demek istemiyorsun.” “Sen açıkça bu ödevi yapmaktan kaçıyorsun” tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırabilir. çocuk yanlış anlaşılma endişesiyle iletişimi keser.

10) GÜVEN VERMEK, DESTEKLEMEK, DUYGULARINI PAYLAŞMAK: “Aldırma...Boşver, düzelir..” “Hadi biraz neşelen...” “Zamanla kendini daha rahat hissedersin...” Çocuğun kendini “anlaşılmamış” hissetmesine neden olur. Kızgınlık duyguları uyandırır.

11) İNCELEMEK,ARAŞTIRMAK,SORUŞTURMAK: “Neden...? Kim?....Sen ne yaptın?...Nasıl?....” Çocuklar sorulara genellikle hayır demeye,yarı doğru cevaplar vermeye başlarlar. Sorular genellikle soru soranın nereye varmak istediğini açıkladığından,çocuk korku ve endişeye kapılabilir. Ailenin endişelerinden doğan sorulara cevap vermeye çalışan çocuk kendi sorununu gözden kaçırabilir.

12) KONU DEĞİŞTİRME, İŞİ ALAYA VURMA, ŞAKA YOLU: “Daha güzel şeylerden konuşalım...” “Sen neden dünyayı yönetmiyorsun?” Yaşamın güçlükleriyle savaşmak yerine, olaylardan kaçmak gerekli mesajını ime edebilir. Çocuğa sorunların önemsiz,saçma sapan ve geçersiz olduğu anlamını verebilir. Çocuk bir güçlükle karşılaştığında açık davranmaktan çekinebilir.

PEKİ NASIL BİR İLETİŞİM?

ÇOCUĞUNUZLA İLETİŞİM KURARKEN; 1. PASİF (EDİLGİN) DİNLEME 2. EMPATİ 3. KABUL 4. ETKİN (KATILIMLI) DİNLEME 5. BEN DİLİ

1. Pasif (Edilgin) Dinleme Sessizlik kadar kişiye konuşma olanağı tanıyan güçlü bir etken yoktur. Sadece sessiz durarak karşıdaki kişiye, çocuğa konuşma alanı bıraktığımız için, çocuk konuşmaya yönelebilir.

2. Empati Kendini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun gözleri ile, onun dünyasından bakmaya çalışmaktır. Kedisi öldüğü için ağlayan bir çocuğa: “Ne varmış bir kedi için üzülecek” gibi bir iletişim engeli yerine, kendini çocuğun yerine koyarak, kedinin onun yaşamında ne denli önemli olduğunu anlamaya çalışmak, empati kurmaktır.

3. Kabul Çocuğunuzun gelişim süreci içinde yaşının icabı bazı davranış ve duygularda bulunabileceğini kabul ediniz. Çocuk yetişkin değildir. Yetişkin gibi düşünemez, davranamaz ama zamanı gelince öğrenir. Çocuk Eğitiminde Etkili Olabilmek Ve Çocukla Sağlıklı İletişim Kurabilmek İçin Çocuğunuzu Olduğu Gibi Kabul Ediniz.

3. Kabul Çocuğu sorunu ile birlikte yargılamadan kabul etmek. Çocuğun hata yapabileceğini, yaşının icabı doğru yargılayamayacağını düşünerek, çocuğu o anda (yani sorunu sırasında) günahı ve sevabıyla kabul ederek onu anlamaya çalışmaktır.

3. Kabul Çocuğunuzun sizden ayrı duyup düşüneceğini, farklı bir yapı ve bünyeye sahip olabileceğini kabul edin.

4.Etkin (Katılımlı) Dinleme En temelde, konuşan bireyin söylediği sözleri açarak, tekrar etmekten oluşan etkin (katılımlı) dinleme, insanlar arasında yalın, daha anlamlı bir ilişkinin gelişmesine fırsat verir.

4.Etkin (Katılımlı) Dinleme Çocuklar dinlenmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda oldukça duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen farkederler. Anne-babalarından karşıt görüş duymayı, dinlenmemeye tercih ederler.

4.Etkin (Katılımlı) Dinleme Anne - babasının kendini gerçekten duyduğunu farkeden çocuk, sevildiği, önemsendiği ve anlaşıldığı duygusunu yaşar ve kendini rahat hisseder. Bu, çocuğun benlik saygısının ve anne -babasıyla yakınlığının artmasına ve aile içi iletişimin güçlenmesi ve sürekli olmasına zemin hazırlar.

4.Etkin (Katılımlı) Dinleme Unutmayın!... Çocuklar, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, kendilerini ifade edebilmek için anne-babalarının yardımına gereksinim duyarlar.

ETKİN DİNLEYEBİLMEK İÇİN

ETKİN DİNLEYEBİLMEK İÇİN; • Çocuğun söylediğini duymak istemelisiniz. Bu onun için zaman ayırmak anlamına gelir. Zamanınız yoksa bunu çocuğunuza söylemelisiniz. • Çocuğunuzun o andaki sorununa yardımcı olmayı gerçekten istemelisiniz. İstemezseniz, isteyinceye kadar bekleyin.

ETKİN DİNLEYEBİLMEK İÇİN; Duyguları ne olursa olsun, sizin duygularınızdan ne denli farklı olursa olsun onun duygularını gerçekten kabul etmelisiniz. Çocuğun duygularını tanıdığına, onlarla baş edebileceğine ve sorunlarına çözüm bulma yeteneğine tam olarak güvenmelisiniz. Bu güveni çocuğunuz sorunları kendi başına çözdüğünü gördükçe kazanacaksınız.

ETKİN DİNLEYEBİLMEK İÇİN; Duyguların sürekli değil, geçici olduğunu anlamalısınız. Duygular geçicidir. Çocuğunuzu diğerlerinden farklı ayrı bir birey olarak algılamalısınız. Bu “ayrılık” çocuğun kendi duygularının olmasına, nesneleri kendisine göre algılamasına “izin” vermenize destek olur.

ETKİN DİNLEME İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

Yarı dinlemek yerine... - Çocuk: Ahmet bana yumruk attı ve... Baba, beni duyuyor musun? - Baba (gözü televizyondaki maçta): Seni duyuyorum...Devam et. - Çocuk: Ve ben de ona vurdum. O da bana bir kez daha vurdu. Baba!! Dinliyor musun??? - Baba (gözünü televizyondan ayırmadan): Kelimesi kelimesine dinliyorum. - Çocuk: Hayır dinlemiyorsun!! - Baba: Hayır hem dinleyip hem de maçı izleyebilirim. Sen devam et anlatmaya. - Çocuk: Boşver!!!!

Tüm Dikkatinizi Vererek Dinleyin… - Çocuk: Ahmet bana yumruk attı ve... Baba, beni duyuyor musun? - Baba (tv‘ den başını kaldırıp çocuğa bakarak) Evet canım. - Çocuk: Ve ben de ona vurdum. O da bana hem de daha sert vurdu. O çok kötü biri! - Baba: Kaşlarını çatar...Başını sallar - Çocuk: Biliyor musun, bundan sonra Hasan‘ la oynayacağım. O insanlara yumruk atmıyor.

Duyguyu reddetmek yerine... - Çocuk: Kaplumbağam ölmüş. Oysa bu sabah yaşıyordu. - Baba: Bu kadar üzülme tatlım. Ağlama! Bu sadece bir kaplumbağa. - Çocuk: Üüüüüüüüüüüü - Baba: Kes şunu!!! sana başka bir kaplumbağa alırım. - Çocuk: Başka bir tane istemiyorum!!!! - Baba: Bak, çok mantıksız davranıyorsun!

Duyguyu isimlendirin... - Çocuk: Kaplumbağam ölmüş. Oysa bu sabah yaşıyordu. - Baba: Yoo olamaz, ne kadar kötü. - Çocuk: O benim arkadaşımdı. - Baba: Bir arkadaşı kaybetmek çok acı verebilir. - Çocuk: Ona bir sürü oyun öğretmiştim. - Baba: İkiniz beraber bayağı iyi vakit geçiriyordunuz. - Çocuk: Onu hergün beslerdim.... :( - Baba: O kaplumbağayı gerçekten seviyordun....:)

Açıklama ve mantık yerine... - Çocuk: Patlamış mısır istiyorum. - Anne: Hiç kalmadı hayatım. - Çocuk: İstiyorum, istiyorum işte!!! - Anne: Daha şimdi sana evde hiç kalmadığını söyledim!!! Gevreklerden al biraz. - Çocuk: HAYIR...MISIR İSTİYORUM..!!! - Anne: Bak şimdi tam bir bebek gibi hareket ediyorsun!!!

Çocuğa isteklerini bir hayal dünyasında sunun... - Çocuk: Patlamış mısır istiyorum. - Anne: Keşke senin için evde birazcık kalmış olsaydı. - Çocuk: Onlardan istiyorum....:( - Anne: Ne kadar çok istediğini duyuyorum....:) - Çocuk: Keşke şimdi olsaydı....:( - Anne: Şöyle kocaman bir kutunun içinde bir sürü patlamış mısır belirmesini sağlayacak sihirli gücüm olmasını isterdim...:) - Çocuk: O zaman... belki biraz gevreklerden alırım....:)

Sorular ve öğütler yerine... - Çocuk: Biri yeni kalemimi çalmış. - Anne: Kaybetmediğine emin misin? - Çocuk: Hayır kaybetmedim. Tuvalete giderken sıramın üstündeydi. - Anne: Eğer eşyalarını orada burada bırakırsan ne olacağını bekliyorsun ki! Önceden de eşyaların başkaları tarafından alınmıştı. Bu ilk değil! Sana her zaman değerli eşyalarını sıranın içine koymanı söylüyorum. Senin sorunun beni hiç bir zaman dinlememen!!! - Çocuk: Üffff...Beni rahat bırak!!!! - Anne: Küstahlaşma!!!

Bir sözcükle onaylayın (öyle mi?...hımmm...gibi)... - Çocuk: Biri yeni kalemimi çalmış. - Anne: Öyle mi? - Çocuk: Tuvalete giderken sıramın üzerindeydi ve biri onu almış. - Anne: Hııımmm - Çocuk: Bu üçüncü kalem çaldırışım oldu. - Anne: Yaaa - Çocuk: Biliyorum. Bundan sonra sınıftan çıkarken, kalemlerimi sıramın içine koyacağım. Sen bana bunu söylemiştin. - Anne: Tamam canım...:)

Bunun yerine... - Baba: Banyoda işin bittikten sonra ışığı söndürmeni sana kaç kere söylemek zorundayım!!! Durumu anlatın... - Baba: Banyodaki ışık açık kalmış.

Bunun yerine... - Baba: Eğer seni bir daha duvarlara yazı yazarken yakalarsam, sopayı yiyeceksin!!! Bilgi verin... - Baba: Duvarlara yazı yazılmaz. Yazmak için kağıt kullanabilirsin.

Bunun yerine... - Anne (okuldan yeni gelen çocuğuna): Öğretmen kompozisyonunu nasıl buldu? Matematik yazılısından kaç aldın? Bugün hangi derslere çalışman gerek? Oynamaya çıkacak mısın? Hırkan neden kirlendi? Düştün mü yoksa?.... Çok fazla soru sormayın... - Anne (okuldan yeni gelen çocuğuna): Selam tatlım. Seni gördüğüme sevindim.

5. BEN DİLİ Sen Dili yerine Ben Dili Sen: Kes şunu 5. BEN DİLİ Sen Dili yerine Ben Dili Sen: Kes şunu!(Emir) Sen: Sen yoksa!(Uyarı-Tehdit) Sen: Çocuk gibi davranıyorsun(Aşağılama)

Yerine: Ana-baba çocuğun davranışını kabul etmediği zaman o davranış nedeniyle ne hissettiğini söylerse Sen dili yerine Ben dili kullanmış olur.Ben dilinde duygular konuşur.

Ben: Yorgun olduğum zaman canım oyun oynamak istemiyor Ben: Yorgun olduğum zaman canım oyun oynamak istemiyor. Ben: Eğer çok yaramazlık yaparsan ben çok üzülürüm.