JEOLOJİK ZAMANLAR 4,6 – 4,0 milyar yıl arasında dünya bir gezegen haline dönüştü. Sürekli meteor yağışı görüldü. Volkanlar da çok aktifti. Aktif olan.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Akşehir Gölü. Akşehir Gölü PROBLEM ? Dünya Isınıyor!
Advertisements

GENEL JEOLOJİ “Jeolojik Zamanlar” Yrd.Doç.Dr. TÜLAY KÖKSOY.
Jeolojik Zamanlar.
Canlılar.
HAYVANLAR ALEMİ İçerik : Huriye KORKMAZ Sınıf Öğretmeni.
CANLILARIN DÜNYASINI GEZELİM
KONU:HAYVANLARI SINIFLANDIRALIM Hayvanlar İkiye Ayrılır
SU HALDEN HALE GİRER.
KARA EKOSİSTEMLERİ Göl Ekosistemleri -Nehir Ekosistemleri
EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ MADDE DÖNGÜSÜ-ENERJİ AKIŞI
TÜRKİYE’DE İKLİM.
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI (SİSTEMATİK)
YARINDAN SONRA.
Evrimsel Biyocoğrafya
JEOLOJİK DEVİRLER.
HEDEFLER HEDEF 1:Yeryüzünde yaşayan canlıların çeşitliliği bilgisi.
İNSAN VE ÇEVRE Hazırlayan: FATİH BAYTOZ
ATLIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
YAKIN ÇEVREMİZDEKİ ORGANİZMALAR
CANLILAR ALEMİ VİRÜSLER PROKARYOT CANLILAR ÖKARYOT MAVİ-YEŞİL ALGLER
HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI YAŞAM GRUBU ÜNİTE SUNUMU.
IFGK308-ÇEVRE BİLİMİ 26 ŞUBAT 2015.
CANLILARI TANIYALIM Hz:İSMAİL BAŞPINAR.
SU HALDEN HALE GİRER.
DEĞİŞİK YERLER FARKLI YAŞAMLAR
5.sınıf 3. ünite Bölgemizi Tanıyalım
DÜNYADAKİ BİTKİ TOPLULUKLARI
SEMRA ULUDAĞ FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ
CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM
CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM, ÖĞRENELİM
KÜRESEL ISINMA.
MADDE DÖNGÜLERİ.
OMURGALI VE OMURGASIZ HAYVANLAR
TÜRKİYENİN İKLİM ÇEŞİTLERİ
YERYÜZÜNDE YAŞAM.
Canlıların Dünyasını Gezelim ve Tanıyalım.
EKOSİSTEM VE MADDE DÖNGÜSÜ
İKLİM ve İKLİM DEĞİŞİMLERİ
A. Gaz Alışverişi Gaz alış verişi: Canlılar hücresel solunumda kullanılan oksijeni hücre içine almak ve oluşan karbondioksiti hücreden uzaklaştırmak amacıyla.
DÜNYAMIZIN KATMANLARI
ÜNİTE : 5 CANLILAR DÜNYASI. CANLILARI SINIFLANDIRALIM Çevremizde birçok canlı vardır. Dünyada ismini sayamayacağımız çok canlı vardır. Kedi Gül.
Tropikal Yağmur OrmanlarI BİYOMU.
Fiziki Faktörler İklim iklim elemanlarından sıcaklık, bitki türlerinin çeşitliliği ve bunların yayılış alanları üzerinde etkilidir. Çünkü her bitkinin.
HAZIRLAYAN; MİRAÇ ÖKSÜZ 10rdtvtkn-91
BEN KİMİM ? Karada yaşarım Havucu Çokkkk Severim. Otçulum TAVŞAN.
BİTKİLER.
 NİSA NAZ KURT  449 5/A  KONU:HAVA DURUMU VE İKLİM  SOSYAL BİLGİLER DERSİ.
8 ÜNİTE Dünyamız, ay ve yaşam kaynağı güneş. DÜNYA, GÜNEŞ VE AY'IN ŞEKİLLERİ VE BÜYÜKLÜKLERİ Dünya’nın şekli hakkındaki görüşler Eski Mısırlılar, dünyayı.
MADDE DÖNGÜLERİ. Madde Döngüleri Tüm canlılar dünyanın yüzeyinde ya da yüzeye çok yakın ince bir toprak katmanında yaşarlar ve güneş enerjisinin dışındaki.
EKOSİSTEM VE MADDE DÖNGÜSÜ
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
İKLİM ELEMANLARI - SICAKLIK
Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliği
Canlıların Çeşitliliği
KÜRESEL ISINMA (DÜNYAMIZ YOK OLUYOR ! ).
MADDENİN DEĞİŞİMİ VE TANINMASI
KÜRESEL ISINMA. İÇİNDEKİLER: Küresel ısınma nedir? Sera etkisi nedir? Sera etkisinin zararları Küresel ısınmanın nedenleri Küresel ısınmanın beklenen.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
İ BRAH İ M HAL İ L GÜLER 8/E NO:138. MADDE DÖNGÜLERİ  Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
Biyomların yeryüzünde dağılışını etkileyen faktörler.
MADDE DÖNGÜLERİ.
İKLİM VE HAVA HAREKETLERİ
İKLİMLER GÖZDE KISACIK 98 F\9-B.
Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarının ortalamasına
ve Küresel İklim Değişimi
BELLİ BAŞLI BİYOMLAR VE ÖZELLİKLERİ. İÇİNDEKİLER  AMAÇ  BİYOM NEDİR?  BİYOMLAR  SONUÇ  KAYNAKÇA.
Canlılar.
Sunum transkripti:

JEOLOJİK ZAMANLAR

4,6 – 4,0 milyar yıl arasında dünya bir gezegen haline dönüştü. Sürekli meteor yağışı görüldü. Volkanlar da çok aktifti. Aktif olan volkanların püskürttüğü metan, amonyak, su buharı, hidrojen sülfür, kükürt gibi gazlardan oluşan zehirli bir atmosfer bulundu. Canlılığın temel yapıtaşı olan aminoasitler, DNA ve RNA molekülleri ilk kez ortaya çıktı. İlk canlı moleküller görüldü. Demir damlacıklar halinde dünyanın merkezine doğru indi. Yoğunlaştı. Çekirdek oluştu.

4,0 – 2,5 milyar yıl arasında kayaçlar oluştu. Serbest oksijen içermeyen atmosfer yaşam için zehirliydi. Yaşamın ilk izleri olan, en yaşlı fosiller özellikle siyanobakterilerin oluşturduğu ve 3,5 milyar yıl yaşındaki stromatolitlerdir. Siyanobakterilerin yaptığı fotosentez sonucu okyanuslara oksijen salınmaya, yeryüzü kabuğunun yavaş yavaş soğumasıyla kıtasal plakalar oluşmaya başladı.

2,5 milyar – 542 milyon yıl arasında oksijenli atmosfer oluştu. Birçok bakteri grubunun yok olması, 1,5 milyar yıl önce bir hücreli, gelişmiş ve eşeysel üreme yeteneğine sahip ökaryotik hücreler ortaya çıktı. Atmosferde oksijenin artmasıyla birlikte çok hücreli, yumuşak gövdeli canlılar ortaya çıktı.

542 – 488,3 milyon yıl arasında yeryüzü yaşamı için bir dönem noktası oldu. Bilinen hayvan şubelerinin nerdeyse tamamı ortaya çıktı. Belli başlı hayvan gruplarının birdenbire ortaya çıkması, yaşam çeşitliliği ve yaygınlığının en fazla düzeye ulaştığı bilinir. İlk kez Nautilus gibi yumuşakçalar, bryozoalar, hydrozoalar, süngerler, mercanlar, derisidikenliler ve trilobit gibi ilkel eklembacaklılar bulundu. Sudaki bu zengin yaşama karşı karada henüz yaşam yoktu.

488,3 – 443,7 milyon yıl arasında denizel canlılarda büyük çeşitlenme görüldü. Ayrıca kırmızı-yeşil algler, ilkel balıklar, Ammonoidler, mercanlar, deniz laleleri ve karındanbacaklılar da okyanuslarda bulundu. Karasal bitkiler ortaya çıktı. Birçok canlı grubunun ortadan kalkmasına neden olan büyük kitle yok oluşu meydana geldi.

443,7 – 416 milyon yıl arasında çevre ve canlıları önemli derecede etkileyecek yeryüzü değişimleri meydana geldi. Büyük iklim değişimlerinin sona ermesiyle iklim dengeye ulaştı. Deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte mercan resifleri ilk kez oluştu ve çeneli, çenesiz balıklar ile tatlı su balıklarındaki çeşitlenmeyle birlikte balık türlerinin evriminde belirgin gelişmeler yaşandı. Kara yaşamına ait ilk kanıtlar olan örümcek, akrep, kırkayak ve akrabaları ile ilk damarlı bitkiler ortaya çıktı.

416 – 359,2 milyon yıl arasında, balıklarda görülen büyük çeşitlenme nedeniyle “Balık Çağı” olarak bilinir. Çeneli balıkların çeşitliliği artarken kıkırdaklı balıklar ilk kez ortaya çıktı. Lob yüzgeçli balıkların yaklaşık 397 milyon yıl önce karaya ayak basmaları ve üyelerin evrimleşmesi ile iki yaşamlılar ortaya çıktı. Sığ ve sıcak denizleri çok çeşitli omurgasız gruplarına ev sahipliği yaptı. Mercanlar, süngerler, algler ve dallı bacaklılardan oluşan resifler çok yaygındı. İlk ammonitler ortaya çıktı. İlk toprak ve ilk böcek fosili oluştu.

359,2 – 299 milyon yıl arası geniş yayılımlı kömür yataklarının zenginliği ile bilinir. İklim oldukça ılımandı. Karada eğrelti otları ve ilk tohumlu bitkilerden oluşan dev boyutlu bitki örtüsü ile birlikte dev boyutlu böcekler, kırkayaklar ve akrepler hakimdi. Omurgalılar karaya tam olarak ayak basıp çeşitlenmeye başladı ve sürüngenler büyük bir evrimsel değişim gösterdi.

299 – 251 milyon yıl arası memeliler, kaplumbağalar, lepidosaurlar ve archosaurların atası olan amniyotların çeşitlenmesi ile karateristiktir. Karasal iklimin görülmeye başlaması ile sulak alanlar azaldı ve iki yaşamlılar yerine sürüngenler daha fazla yayılım gösterdi. Dönem sonlarına doğru memelilerin atası olan Synapsidler ve günümüz sürüngenleri, dinozorlar, pterosaurlar ve timsahların atası olan Diapsidler oldukça başarılı şekilde geniş alanlara yayıldılar. Karasal canlılarla birlikte daha çok sucul canlıların yok olmasına neden olan büyük bir kitlesel yok oluş meydana geldi.

251 – 199,6 milyon yıl arası öncesindeki meydana gelen büyük yok oluştan kurtulan canlılar boş alanları doldurdu. Sucul ortamda yeni mercanlar ve aralarında Ichthyosaur ve Plesiosaur’un da bulunduğu sucul sürüngenler ortaya çıktı. İlk memeliler, uçan sürüngenler (Pterosaur) ve ilk dinozorlar görüldü. Daha çok sucul canlıların etkilendiği büyük bir yok oluş meydana geldi.

199,6 – 145,5 milyon yıl arası “Sürüngenler Çağı” olarak bilinir. Bu dönem Brachiosaurus, Diplodocus gibi büyük otçul dinozorlar için altın bir çağdı. Eğrelti otları ve palmiye benzeri ağaçlarla beslenen bu otçul dinozorlar Allosaurus gibi o dönemin etçil dinozorları tarafından avlandı. Sucul yaşamda balıklar ve sucul sürüngenler hakimdi. İlk kuş olan Archaeopteryx ortaya çıktı.

145,5 – 65,5 milyon yıl arası ılıman iklimi ve yüksek deniz seviyesi ile karakteristiktir. Okyanus ve denizler günümüzde nesli tükenmiş olan sucul sürüngenler, ammonitler ve rudistlerle, karalar ise içlerinde büyük etçil Tyrannosaurus rex’in de bulunduğu dinozorlarla kaplıydı. Yeni memeli ve kuş gruplarıyla birlikte çiçekli bitkiler ve birçok yapraklı ağaç türü ortaya çıktı. Keseli memeliler (Marsupialia), gerçek plasentalı memeliler görüldü. Meydana gelen büyük yok oluş sonucunda kuş olmayan dinozorlar, pterosaurlar ve büyük sucul sürüngenler tamamen ortadan kalktı.

65,5 – 55,8 milyon yıl arası meydana gelen en önemli olay birçok yeni memeli türünün ortaya çıkması, hızlı bir şekilde evrimleşmesi ve dinozorlardan boşalan alanları hızlar doldurmasıdır. Bu dönemdeki memelilerin küçük boyutlu olmalarından dolayı fosil kayıtları çok az sayıdadır. Karada modern bitkiler gelişti, kaktüs ve palmiye ağaçları ortaya çıktı. Denizlerde yeni tip foraminiferler ve günümüzde bulunan gruplara çok benzer formlar ile gastropodlar ve bivalvler bulunuyordu. Grupların birçoğu günümüze ulaşamadan ortadan kalktı.

55,8 – 39,9 milyon yıl arası ilk modern memelilerin çıkışı ile karakteristiktir. Çift toynaklılar, tek toynaklılar ve Primatlar gibi memeli gruplarının küçük boyutlu formları ile birlikte hortumlu memeliler, kemirgenler gibi modern memeli gruplarının erken formları ve balina, deniz ineği gibi deniz memelileri ilk kez görülmeye başladı. Modern kuş takımları ilk kez ortaya çıktı. Meydana gelen yok oluş ile Asya faunası Avrupa’ya giriş yaptı.

39,9 – 23,03 milyon yıl arası otlak alanların yayılmasıyla birlikte tropik geniş yapraklı ormanlar ekvator bölgesine çekildi. Karadaki canlıların boyutlarında artış görüldü ve gergedan benzeri memeliler çok büyük boyutlara ulaştı. Atlar, gergedanlar ve develer gibi memeli grupları açık alanlarda koşmaya uyumlu hale geldi. Sucul ortamdaki canlılar günümüzdekilere oldukça benzerdi.

23,03 – 5,33 milyon yıl arasına ait bitki ve hayvanlar günümüzde yaşayanlara oldukça benzemekteydi. Bitkiler açısından iki önemli ekosistem dikkat çekiciydi. İlki ot yiyici hayvanların evrimi üzerinde etkili olan genişleyen çayırlık alanlar, diğeri ise azalan tropik ormanlardır. Memeli çeşitliliği en üst düzeydeydi. Geyikler ve zürafalar ilk kez görülmeye başladı. Köpekler, rakunlar, atlar, kunduzlar, geyikler, develer ve balinalar gibi memelilerin günümüzde yaşayan türlerine benzer formlar ortaya çıktı.

5,33 – 2,58 milyon yıl arası iklim ve hayvan toplulukları günümüze oldukça benzerdi. Kıtalar hemen hemen bugünkü konumlarını aldılar. Daha soğuk ve kurak iklim koşulları sonucunda tropik bitki türleri azalırken, yapraklarını döken ağaç ormanları hızla çoğaldı, otlak alanlar Antaktika hariç tüm kıtalara yayıldı.

2,58 milyon – 10,000 yıl arası görülen en önemli olay, sürekli devam eden iklimsel bir soğuma ve buzul çağlarıdır. İklim oynamaları sonucunda aşağı yukarı 50 ile 100’er bin yıl süren buzul ve buzularası dönemler görüldü. Büyük memeli faunası hızla yayıldı ve hominid primatlar biyolojik ve kültürel alanda evrim geçirdi. İnsan soyu Homo erectus, Homo neanderthalensis ve Homo sapiens (modern insan) olarak evrimsel bir sıra izledi. Deniz seviyesinin düşük olduğu buzul dönemlerde kurulan kara köprüleri ile karasal hayvanların kıtalar ve adalar arası göçleri gerçekleşti. Özellikle büyük memelileri etkileyen yok oluş sonucunda mamutlar, mastodonlar, kama dişli kediler, yer tembel hayvanı ve mağara ayısı gibi memeliler yok oldu.

10,000 yıl günümüz İnsan Çağı olarak da adlandırılan bu devir, içinde bulunduğumuz zamanı ifade eder. İnsanın doğaya egemen olduğu, insan kültürünün hızla geliştiği ve yayıldığı çağ olarak kabul edilir. Kıtalarda depremlerin devam etmesiyle atmosferin insan türünün yaşamasına temiz hava ile olanak sağlar. Bunun için: Alçak ve yüksek hava basıncı oluşur. Hava basıncının oluşumu rüzgarın hızını artırır ve yönünü tespit eder. Rüzgarın artan hızı ile Sütçü Bulutları meydana gelir. Rüzgarın yönüne göre Sütçü Bulutlarının gidiş istikametleri, koridorları, girdapları ve jet akımları belirlenir. Sıcaklığı etkiler. Yağışı yağdırır. İklimi etkiler ve mevsimi değiştirir. Uzun sürede bitki örtüsünün oluşmasını sağlar. Kıtalarda depremlerin azalması veya durmasıyla küresel ısınmanın devam edeceği, deprem fırtınaları olduğunda ise küresel soğuma olacağı görülür. Türkiye'de ormanların yavaş yavaş yok edilişi ile ilkbahar, sonbahar ve kış mevsimlerinde meydana gelen küçük depremlerin yağışa etkisi azaltılır. Yaz mevsimlerinde artan hava sıcaklığı ile çok çok küçük depremler kalan diğer ormanlarda yangınlar meydana getirir. Hava sıcaklığı daha fazla artar ve küresel olarak ısınma başlar. Küresel ısınma ile doğanın dengesi bozulmuş olur.

MTA MÜZESİ GEZİ SONUCU: Dünyamızdaki kıtalarda a.) Deprem seyrinin azalması veya durması b.) Ormanların azaltılması veye yok edilmesi c.) Bir gezegenin çarpması sonucu volkanlardan atmosfere çeşitli gazlar yayılır. Atmosfere yayılan gazların durumuna göre bazı canlı türleri yok olur ve bazı canlı türleri ise meydana gelir. Yukarıdaki 3 sebepten biri ile bazı canlı türlerinin yok oluşları ve bazı canlı türlerinin var oluşları devam edecektir. Çekirdekteki enerjinin bütün kıtalardan depremler nedeniyle atmosfere yayılması ise insan türünün devam etmesine olanak sağlar. a)Bütün kıtalarda veya bazılarında deprem seyrinin azalması veya durması halinde ya da b)Ormanların azaltılması veya yok edilmesiyle hızlı bir şekilde küresel ısınma olur. Buzullar erir, denge bozulur. Bozulan denge sonucunda kıtalardaki kara parçası azalır. Volkanlar harekete geçtiğinde zehirli bir hava meydana gelir. c) Dünyamıza bir gezegenin çarpması sonucunda ise kıtalar yerinden oynar, volkanlar harekete geçer. Volkanların püskürttüğü metan, amonyak, su buharı, hidrojen sülfür, kükürt gibi gazlar atmosfere yayılır. Büyük kitlesel yok oluşlar meydana gelir.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ UYARDI Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İzlanda'daki volkanın püskürttüğü küllerin gökten yağmaya başlaması durumunda Avrupalılara evden çıkmamaları uyarısında bulundu. DSÖ sözcüsü David Epstein, kül bulutunun ne gibi bir zarar vereceğini tam olarak bilmediklerini belirtmekle birlikte, mikroskobik külün solunması durumunda akciğerlere ulaşabileceğini ve solunum yoluyla ilgili problemlere yol açabileceğini söyledi. Külün, astım ve solunum yolu hastalıkları bulunanları daha fazla etkileyeceği belirtildi. Epstein, bulutun 16 Nisan 2010 itibarıyla atmosferin üst kısımlarında kaldığını, ancak durumun yakından takip edildiğini söyledi. İzlanda'nın güneyindeki kırsal kesimlerde ise külün yere indiği bildirildi.

DÜNYAYA BİR GEZEGENİN ÇARPMASI VEYA DOĞANIN DENGESİNİN BOZULMASI (İNSAN ELİYLE ORMANLARIN YOK EDİLMESİ) GELECEKTE İNSAN TÜRÜNÜN YOKOLUŞUNU KOLAYLAŞTIRIR. TEŞEKKÜR Hazırlayan Kadir Sütçü