B RAIN DEATH IN C ANADIAN PICU S : DEMOGRAPHICS, TIMING, AND IRREVERSIBILITY J OFFE AR, S HEMIE SD, F ARRELL C, H UTCHISON J, M C C ARTHY -T AMBLYN L.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
C HILDHOOD N ONSPECIFIC A BDOMINAL P AIN IN F AMILY P RACTICE I NCIDENCE, A SSOCIATED F ACTORS, AND M ANAGEMENT M ARIEKE J. G IETELING, MD; Y VONNE L ISMAN.
Advertisements

BİLİMSEL BİR MAKALE NASIL YAZILIR
Prof. Dr. Emel Gür İ.Ü C.T.F Çocuk Sağ. ve Hast. ABD
 1 Ekim 2010 ile 1 Kasım 2010 tarihleri arasında İ stanbul Haydarpa ş a Numune E ğ itim ve Ara ş tırma Hastanesi Acil Servisine ba ş vuran toplam 985.
Acil Olguya İlk Yaklaşım
Beyin Ölümünde Hukuk ve Etik Vaka Tartışmaları
HİPERTANSİF HASTAYA YAKLAŞIM
BİRİNCİ BASAMAKTA KOMPLİKE OLMAYAN VULVOVAJİNAL KANDİDİAZİS İÇİN TEDAVİ GÜVENLİĞİ VE HASTA TERCİHLERİ DR.SELMA AYDIN.
Tahir Atik, Caner Turan, E.Ulaş Saz
Causes of Persistent Dizziness in Elderly Patients in Primary Care
17. DÖNEM AKUPUNKTUR EĞİTİM PROGRAMINDA TEDAVİYE ALINAN 130 HASTANIN DEMOGRAFİK, KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE TEDAVİ SONUÇLARI Dr. Derya Özmen ALPTEKİN Fiziksel.
Hastalık ve Mortaliteyi Azaltmada Genel Sağlık Kontrolleri Dr. Mustafa Kürşat ŞAHİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı.
Makalenin Yazarları: Vehbi Aytekin SANALAN Esra TELLİ Yavuz SELİM
BEYAZ ÖNLÜK HİPERTANSİYONU
Cilt Bütünlüğünde Bozulma ve Hemşirelik Yaklaşımı
13. DEÜ Pediatri Günleri 5-6 Nisan 2012
PRETERM BEBEKLERDE TABURCULUK ÖNCESİ
EPİDEMİYOLOJİ Toplumda görülen sağlıkla ilgili olayların dağılım ve nedenlerini inceleyen bilim dalıdır.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
TIPTA UYGULAMA REHBERLERİ
Dr. F. Mutlu KUKUL GÜVEN Acil Tıp AD. Sivas
HASTANELERİMİZDE AKILCI STOK YÖNETİMİ
Delirium ve Status Epileptikus
ACİL SERVİS HİZMETLERİNDE ADLİ RAPOR UYGULAMALARI MODEL FORM ÖNERİSİ
1 HAVA YOLU OBSTRÜKSİYONU TANISINDA FEV 1 /FEV 6 ORANININ YERİ İlknur Başyiğit 1, Haşim Boyacı 1, Serap Argun Barış 1, Cavit Işık Yavuz 2, Füsun Yıldız.
Kistik Fibrozlu Hastalarda Noninvaziv Ventilasyon Kullanımının Etkileri RE Şenay, ZS Uyan, S Öktem, B Karadağ, R Ersu, F Karakoç, E Dağlı Marmara Üniversitesi.
BASINÇ YARASI PREVALANSI
Op. Dr. Mustafa KÜRKLÜOĞLU
Giriş ve Amaç: Sigara kullanımı dünyadaki önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Bu ölümlerin çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde oluşmakta,
Dr. Sencer KAYA Aile Hekimliği AD Giriş Proton pompa inhibitörleri (PPI) çoğunlukla zararsız görülseler de diyare, interstisyal nefrit, pnömoni,
Hastane İ çi Kardiyak Arrestler Dr Salahi ENG İ N Prof Dr Oktay ERAY.
Bronşiolitis Obliteransta Pulse Steroid Tedavisi Dr.Burak Poyraz.
Outcomes Among Patients Discharged From the Emergency Department With a Diagnosis of Peripheral Vertigo Clare L. Atzema, MD, MSc,1,2,4,5 Keerat Grewal,
Low Thiamine Levels in Children With Type 1 Diabetes and Diabetic Ketoacidosis: A Pilot Study.
Konjenital Kalp Hastalıkları Cerrahisi’nden sonra kızılötesine yakın spektroskopi (NIRS) ölçümündeki değişim, düşük kardiyak output için iyi bir belirteç.
Haifa Mtaweh, Pediatr Crit Care Med 2014 Mar;15(3):242-9.
MEME KANSERİ CANAN ZENGİN
TIPTA HUKUKTA ÖLÜM Prof. Dr. İbrahim ÜZÜN Akdeniz Ün. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim üyesi Adli Tıp Kurumu 1.Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanı.
Araş. Gör. Dr. N. Emel ELVERİCİ ARDIÇ
HİPERTANSİF HASTAYA YAKLAŞIM
Şimdi buradasınız: Girişim ile ilgili çalışmalar> Tanı ve tarama > Prognoz, Nedensellik, Etiyoloji, Zarar > Sistematik Derlemeler & Meta-analizler >
PROSTAT KANSERİ TANISI KONMUŞ HASTALARDA KEMİK SİNTİGRAFİSİNİN SAĞ KALIM SÜRESİNİ ÖNGÖRMEDEKİ DEĞERİ Elif Marangoz, Doğangün Yüksel, Olga Yaylalı, Suna.
Vücut kitle indeksinin IVF-ICSI gebelik sonuçlarına etkisi
ÇOCUKLARDA ORTAYA ÇIKAN SEPTİK ŞOKTA SERUM LAKTAT SEVİYELERİ
Bir Eğitim Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde Yatarak Tedavi Gören Gebe Olguların Değerlendirilmesi Gözde Salihoğlu, Burak Okumuş, Çiğdem Uygur, Ahmet Erkan,
KARDİYAK ARREST SONRASI HEDEF ISI DÜZEYİ YÖNETİMİ(33&36 DERECE)
Orak Hücre Anemisi Vaka Sunumu
Gestasyonel Diyabetes Mellitusun Erken Risk Değerlendirmesinde Yeni yöntem ARŞ.GÖR.DR.HATİCE ÇAVUŞ KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ ABD
TRAVMATİK BEYİN HASARI GEÇİREN ÇOCUKLARDA SEREBROVASKÜLER BASINÇ REAKTİVİTESİ DR. SALİM REŞİTOĞLU
Acil Sağlık Hizmetlerinde Ölümlerin Değerlendirilmesi (Ankara ) Altuğ Aysun,Ahmet Haki Türkdemir,Gökhan Girgin,Vecihi M.Kutlay Ankara 112 Acil.
Arş.Gör.Dr. Abdullah Kaan KURT
2 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. , Antalya
Balneoterapi uygulama
RADYOCERRAHİ UYGULANAN AKROMEGALİ HASTALARININ KLİNİK VE LABORATUVAR İZLEMİ 
 MELİHA MELİN UYGUR1, DİLEK GOGAS YAVUZ1, DİLEK DERELİ YAZICI1, OĞUZHAN DEYNELİ1,
AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI EPİLEPTİK NÖBETLER İLERİYE DÖNÜK BİR İZLEM ÇALIŞMASI, ÖN BULGULAR O. Bölükbaşı, K. Aykut, Ü. Açıkel Ege Hastanesi Nöroloji.
SAĞLIK ENFORMASYON YÖNETİMİ 1 DERSİ 5
Arş.Gör.Dr.Kevser Ayar KTÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD
Arş. Gör. Dr. Ayşegül ÖZSALİH YILMAZ
SODYUM VALPROAT VE LEVETİRASETAMIN KEMİK METABOLİZMASI ÜZERİNE ETKİLERİNİN HASTA GRUPLARI VE ANTİEPİLEPTİK ALMAYAN BENZER YAŞ GRUBUNDAKİ POPULASYONLA KARŞILAŞTIRILMASI.
BASINÇ YARASI PREVALANSI. Basınç yarası, kemik çıkıntılarının dış yüzeylerindeki deri ve subkütan dokunun uzun süreli basınca maruz kalması ve sürtünmenin.
Ayşe Özkaraman, Nihal Orlu, Öznur Usta Yeşilbalkan, Ayfer Karadakovan
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
HEMŞ.MELİKE ÇELİK DOÇ.DR.ÖZLEM UĞUR DOÇ.DR.EZGİ KARADAĞ
Araş. Gör. Dr Abdullah Kaan KURT
İlaç Uygulamalarında Hemşire İzleminin Önemi: X İlaç Uygulaması
Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Klinik Bilgi Sistemleri
Şükrü Sınıcı1, Selma Eroğlu2, Ümit Dündar2
Kronik Diz Ağrısı Hastalarına Yapılan Diz Eklem İçi Steroid Enjeksiyonu ve Diz Eklem İçi Steroid Enjeksiyonu Yanında Yapılan Geniküler Sinir Bloğunun.
Sunum transkripti:

B RAIN DEATH IN C ANADIAN PICU S : DEMOGRAPHICS, TIMING, AND IRREVERSIBILITY J OFFE AR, S HEMIE SD, F ARRELL C, H UTCHISON J, M C C ARTHY -T AMBLYN L. S TOLLERY C HILDREN ' S H OSPITAL, J OHN D OSSETOR H EALTH E THICS C ENTER, U NIVERSITY OF A LBERTA, E DMONTON, A LBERTA, C ANADA J OFFE ARS HEMIE SDF ARRELL CH UTCHISON JM C ARTHY -T AMBLYN L Pediatr Crit Care Med.Pediatr Crit Care Med Jan;14(1):1-9

P EDIATRIK BEYIN ÖLÜMÜ Çocukların beyinleri erişkinlere göre ölüme yol açan hasarlara karşı daha dirençlidir Bebek ve küçük çocuklarda nörolojik incelemede yanıtsızlık periodundan sonra beyin fonksiyonları daha uzun sürede toparlanır Açık fontanel ve genişleyebilen sütürler nedeni ile KİB ort. arteryel basıncı aşmaz, serebral kan akımı devam eder. Erişkinler için kullanılan kriterler ve kılavuzlar pediatrik yaş grubu için uygun mu??? 1987 Uluslararası Çalışma Grubu (1987)

Ç OCUKLARDA BEYIN ÖLÜMÜ TANı KRITERLERI (1987) Komanın olası nedeninin tespit edilmesi Fizik muayene *koma ve apne *beyin sapı reflexlerinin olmaması *hipotansiyon veya hipotermi yok *flask tonus, spinal kord dışında spontan hareket yok *gözlem süresi boyunca aynı klinik bulgular Gözlem süresi ve laboratuar testleri *7 gün-2 ay: 48 saat ara ile 2 klinik muayene ve 2 EEG *2 ay-1 yaş: en az 24 saat ara ile 2 klinik muayeneve 2 EEG ya da 1 klinik muayene EEG sonrasında serebral anjiografide beyin kan akımı yokluğu *>12 ay: saat ara ile 2 klinik muayene, EEG ve anijografi isteğe bağlı. HİE varsa gözlem 24 saat

ÇALıŞMA AMAÇ : Beyin ölümünde ilk ve ikinci muayene bulguları arasındaki uyumsuzlukları saptamak, beyin ölümü tanı ölçütlerinde iyileştirme sağlamak YÖNTEM: Çok merkezli, retrospektif, ÇALIŞMANIN YERİ : Kanada, 4 tane ÇYBÜ HASTALAR: yılları arasında olan ölümler incelendi. Çalışmaya, fizik muayene bulguları ile en az bir kez beyin ölümü tanısı almış, postkonsepsiyonel 36 hafta olan bebekler ve 17 yaşına kadar olan çocuklar alınmıştır.

GİRİŞ-1 Beyin ölümü, Kanada ve diğer birçok ülkede ölüm için medikal ve yasal olarak kabul edilen bir kriterdir. Yaygın olarak kabul edilen bir ölüm kriteri olmasına rağmen tanı kriterlerinin tutarlılığı ve açıklılığı, erişkinlerde ve çocuklarda uygulanması ile ilgili bazı karışıklıklar vardır. Eskiden önerilen tanı kriterlerinde tanı daha çok klinisyenin izlemine dayanmaktaydı ve kanıta dayalı guideline sayısı oldukça kısıtlıydı. Beyin ölümü tanısında en önemli nokta beyin ölümünün irreversibl olduğunu gösteren ikinci fizik muayenedir. Kanada’da bugünkü eyalet ve ülke kanunlarına göre: postmortem transplant yapmak için hastanın en az iki uzman doktor tarafından beyin ölümü tanısı almış olması gerekmektedir.

GİRİŞ-2 Esas olay beyin ölümü tanısını kesin ve doğru olarak koymaktır fakat bunu konfirme etmek için ikinci muayenenin tıbbi gerekliliği halen tartışma konusudur. Çalışmalarda 2. muayenenin gerekli ya da gereksiz olduğuna dair kesin destekleyici veriler yok. Ayrıca ilk muayenenin süresi, muayeneler arası intervallerin süresi özellikle pediatrik yaş grubunda halen tartışmalıdır.

KRİTERLER 1987 Amerikan Pediatri Akademisi 1995 Amerikan Nöroloji Akademisi (erişkin) 1999 Canadian Neurocritical Care 2006 Canadian Forum 2010 Amerikan Nöroloji Akademisi (erişkin) 2011 Society of Critical Care Medicine İlk muayene öncesi bekleme süresi Belirlenmemiş Akut HİE atağı sonrası 24 saat bekle ya da yardımcı testlerden birini yap. Eğer hasta yenidoğan ise en az 48 saatlik olana kadar bekle Genelde birkaç saat geçtikten sonra 24 saat (nörolojik muayenede şüphe olması durumunda) Vücut ısısı Belirlenmemiş ≥ 32 C, Apne testi sırasında >36,5 C olmalı ≥ 32.2 C, ≥ 34 C, <30 gün olan term yenidoğanlarda ≥ 36 C >36 C>35 C Muayene sayısı Muayeneler arası period *7 gün-2ay arası: 48 saat *2 ay-1 yaş arası:24 saat *≥1 yaş: 12 saat Ama eğer HİE varsa 24 saat 6 saat *2 ay-1 yaş arası: 24 saat *1-18 yaş: 12 saat (HİE varsa 24 saat) *erişkin: 2-24 saat (anoksik iskemik hasarda örn postkardiyak arrestde 24 saat önerilir) *<30 gün olan term: 24 saat *30 gün- 1 yaş arası süre belirlenmemiş *≥1 yaş: simultane Belirlenmemiş *<30 gün olan term: 24 saat *31 gün-18 yaş arası: 12 saat Gözlem süresinin kısaltılması ≥ 1 yaşta eğer EEG yada serebral kan akımı beyin ölümü ile uyumluysa, 2 ay-1 yaş arasında eğer CBF yoksa gözleme gerek yok Belirlenmemiş 2 ay-1 yaş arasında eğer CBF yoksa gözleme gerek yok BelirlenmemişUygulanabilir değil Tüm yaş gruplarında eğer EEG ve CBF beyin ölümü ile uyumluysa gözleme gerek yok Apne testi Müphem ise 1 ya da 2 tane22 1 tane, eğer muayeneler arası bir interval belirlenmiş ise 2 tane 12 Yardımcı testler *7 gün-2 yaş: 48 saat ara ile 2 tane EEG *2 ay-1 yıl: 24 saat ara ile 2 tane EEG, ya da 2. EEG yerine CBF bakılabilir *≥ 1 yaşta: gerekli değil Yeterli klinik muayene bulgusu ve apne testi yapılmışsa gerekli değil *Term- 2 ay: CBF *2 ay-1 yaş: 24 saat ara ile 2 tane EEG Yeterli klinik muayene bulgusu ve apne testi yapılmışsa gerekli değil

M ATERYAL - METHOD yılları arasında 5 yıllık süre Kanada’daki 4 pediatrik yoğun bakım ünitesinde (ÇYBÜ) olan bütün ölümler En az bir kere tam bir fizik muayene ile beyin ölümü tanısı almış, Düzeltilmiş yaşı >36 hafta olan infantlar ve 18 yaşına kadar olan pediatrik hastalar Çalışmanın yürütüldüğü tüm merkezlerde etik kurul onayı alınmıştır. Retrospektif bir dosya tarama çalışması olması sebebi ile bilgilendirme ve onam formu eklenmemiştir. Çalışma kriterlerine uyan bütün hastaların dosyaları incelenmiş; yaş, cinsiyet, tanısı kaydedilmiştir.

M ATERYAL - METHOD -2 Fizik muayene bulguları olarak Canadian Council for Donation and Transplantation (CCDT) önerdiği bulgular her hasta için ayrı ayrı kaydedilmiştir. Yardımcı test olarak kullanılan EEG ve CBF sonuçları kaydedilmiştir. Şu intervaller belirlenmiş ve kaydedilmiştir: *ciddi beyin hasarının oluşu – fixed dilate pupiller *fixed dilate pupiller- 1. beyin ölümü muayenesi *1. beyin ölümü muayenesi- 2. beyin ölümü muayenesi *son beyin ölümü muayenesi ile terminal olay arasındaki süre (organ donörü, kardiyak arrest, destek tedavinin sonlandırılması)

M ATERYAL - METHOD -3 Beyin ölümü muayeneleri arasında diskordans; bir kere beyin ölümü tanısı konduktan sonraki muayeneler sonucunda beyin ölümü olmadığı sonucuna varmak Diskordans olan hastaların epikrizleri, ÇYBÜ kabul notları, doktor ve hemşire gözlemleri, beyin ölümü tanısı konan ilk muayeneden 2 gün öncesinden 2. fizik muayeneye kadar olan süredeki nörovital bulguları, tedavileri, biyokimya sonuçları ve yardımcı tetkik sonuçları kaydedilmiştir. Bütün veriler standart bir olgu rapor formuna kaydedilmiştir

M ATERYAL - METHOD -4 Çalışma sonuçları manuel olarak Microsoft Access 2002 database’e kaydedilmiştir. Girilen verilerin kontrolü için çalışmaya alınan hastaların %10’unun olgu rapor formu ve bilgisayara kaydedilen veriler karşılaştırılmıştır Tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır ( kategorik değişkenler için yüzde, sürekli değişkenler için eğer normal dağılım varsa ortalama-SD, normal dağılım yoksa median kullanılmıştır). Hastalar <1 yaş- ≥ 1 yaş (CCDT’de yaş grubu olarak tanıda bu iki grup arasında farklılık olması sebebi ile) ve organ donörü olan- organ donörü olmayan olmak üzere 2 altgruba ayrılmıştır. <1 yaş- ≥ 1 yaş hastalarda verilerin anormal dağılımı sebebi ile median interval sürelerinin karşılaştırılmasında Mann-Whitney-Wilcoxon testi kullanılmıştır. Organ donörü olan-organ donörü olmayan hastalarda normal dağılım olması sebebi ile ortalama interval sürelerinin karşılaştırılmasında t testi kullanılmıştır. p değeri<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. 2 tane fizik muayenesi olan hastalarda beyin ölümü tanısında diskordans prevalansı belirlenmiştir. Komplet beyin ölümü muayenesi ise fizik bakı + apne testi olarak belirlenmiştir.

S ONUÇLAR -1 Kanada’daki dört ÇYBÜ’de yılları arasında 5 yıllık dönemde ölen 907 hastanın dosyaları incelenmiştir. 907 hastanın 2 tanesinin dosyalarına ulaşılamamıştır (%0,2). Dosyaları incelenen bu 907 hastanın 135 tanesi (%15) çalışma kriterlerine uygun olarak saptanmıştır.

SONUÇLAR hastanın: 110 tanesinde (%81; %95 CI %74-87) beyin ölümü açısından 2 ya da daha fazla muayene yapılmış, bu hastaların 61 tanesi (%55) organ donörü olmuştur. Birden fazla muayene yapılan bu 110 hastanın 1 tanesinde (%0.91; %95 CI <%0.01-%5.5) muayenede diskordans saptanmıştır. 25 hastaya (%19) ise bir tane beyin ölümü muayenesi yapılmıştır. Bu hastalardan 7 tanesinin durumu çok kötü olduğu için 2. muayene yapılamadan ex oldu, 12 hasta için organ donörü olması için işlemler başlatıldı, 6 hasta ise organ donörü olmayı kabul etmedi. Tek fizik muayene ile beyin ölümü tanısı konan bu 25 hastadan 3 tanesi organ donörü oldu. Bu hastalardan 2 tanesinde beyin ölümünü konfirme etmek için CBF testi yapılmışken bir hasta ise yardımcı tetkikler olmadan donör olmayı kabul etti.

S ONUÇLAR -3 2 tane fizik muayene yapılan ve diğer yardımcı tetkikler yapılmayan 68 hastada birinci ve ikinci beyin ölümü muayenesi arasında yalnızca 1 hastada diskordans saptandı ( %1.5) Hastalara apne testi uygulanması oranlarına baktığımızda ise 63 hastaya (%47) iki tane apne testi, 48 hastaya (%36) tek apne testi yapıldı. 24 hastaya (%18) ise hiç apne testi uygulanmadı. Tek apne testi uygulanan 48 hastanın 24 tanesi (%50) organ donörü oldu ve bu 24 hastadan 4 tanesine beyin ölümünü konfirme etmek için CBF testi yapıldı, 4 tanesine EEG çekildi; kalan 16 tanesine yardımcı tetkiklerden biri yapılmadı. Apne testi yapılmayan 24 hastanın 2 tanesi (%8) organ donörü oldu, bu hastalardan birine konfirme etmek için CBF testi yapıldı, diğerinin ise daha önceden sevk edildiği hastanede pediatrik beyin ölümü açısından tecrübesi olmayan bir klinisyen tarafından 2 kere apne testi uygulanmıştı ama bu çalışmada optimal bir tetkik olarak değerlendirimedi. İki tane apne testi uygulanan 63 hastada birinci ve ikinci beyin ölümü muayeneleri arasında diskordans oranı 1:63 olarak saptandı (%1.6).

S ONUÇLAR -4 Beyin ölümü muayenelerinde diskordans saptanan vaka Multipl konjenital anomalileri ve hidrosefalisi olan 11 aylık olgu ventriküloperitoneal şant revizyonu yapılırken hastada kardiyak arrest gelişti ve CPR ihtiyacı oldu. 3 doz epinefrin yapıldı. Spontan kardiyağı geri döndüğünde kan gazında pH:6.95 pCO2:58 mm Hg, HCO3:12.6 mmol/L saptandı.2 gün sonra hastanın fontaneli gergin, EEG’de burst supresyon ve kranial CT’de diffüz ciddi serebral ödem saptandı. GKS dirençli olarak 3 puan olarak seyreden hastaya kardiyak arrestin 4. gününde yoğun bakım sorumlusu uzman ve bir nörolog ile ilk beyin ölümü muayenesi yapıldı. Muayene sırasında bu duruma yol açabilecek başka bir faktör yoktu (serum elektrolitleri normal, normal asid-baz dengesi, kan glukozu-vücut ısısı- kan basıncı normal, son 73 saatte sedatif analjezik almıyor, kan fenitoin ve fenobarbital düzeyleri terapötik aralıkta). Hastaya muayene sonucunda beyin ölümü tanısı kondu. Ayrıca hastaya 10 dakikalık apne testi uygulandı. Apne testi sırasında PCO2 37’den 68 mm Hg’ya yükseldi (Ph 7.44’den 7.20’ye düştü). İlk muayeneden 21 saat sonra yapılan 2. fizik muayenede apne testi sırasında 6. dakikada hastanın spontan solunumunun olduğu görüldü (PCO2 47’den 65.6 mm Hg’ya yükseldi. Ph 7.33’den 7.18’e düştü). Hastaya Tc-99m hexametilpropilen amin radyonuklit CBF testi yapıldı. Bu testte beyin kan akımı olduğu görüldü. Geriye dönük incemelede hasta dosyasında yazan pupillerin unreaktif olduğu bilgisi şüpheli olarak değerlendirildi. İkinci beyin ölümü muayenesinde beyin ölümü olmadığı saptandı. Hasta 2. muayeneden 29 saat sonra extübe edildi fakat 5 saat sonra hasta ex oldu.

S ONUÇLAR -5 Süre intervalleri İntervallerin incelendiği hastalarda; olgular organ donörü olan-organ donörü olmayan ve 1 yaş olmak üzere gruplara ayrıldı. Donör olan grupta ilk fixed dilate pupillerin saptanmasından 1. beyin ölümü muayenesine kadar geçen süre ve son beyin ölümü muayenesinden yoğun bakım desteklerinin sonlandırılmasına kadar geçen süre donör olmayan gruba göre daha uzun olarak saptandı. < 1 yaş olan infantlarda 1. ve 2. beyin ölümü muayeneleri arasında geçen süre ≥ 1 yaş olanlara göre daha uzun saptandı.

* Beyin hasarı-1. beyin ö l ü m ü muayenesi arasındaki interval median saat ( ) (n=95). 58 hastada (%61) bu s ü re <24 saat olarak saptandı. Bu interval a ç ısından < 1 yaş ve ≥ 1 yaş arasında anlamlı fark saptanmadı.

S ONUÇLAR -6 Organ donörü olan hastalar Çalışmaya alınan 135 hastanın 110 tanesi (%81, %95 CI: %74-87) organ donörü olması açısından uygun olarak kabul edildi. Bu hastaların 107 tanesinin ailesine organ donörü olması açısından istekte bulunuldu (%97). İstekte bulunulan 107 ailenin 68 tanesi hastalarının organ donörü olmasını kabul etti (%64). Bu hastalardan ise 64 tanesi organ donörü oldu (%94). Böylelikle organ donörü olması açısından uygun görülen 110 hastanın 64 tanesi organ donörü oldu (%58).

beyin ölümü tanısı alan hastalar (n=135 ) organ donörü olmak için uygun (n=110) organ donörü olmak için teklif yapılmadı (n=3) organ donörü olması için teklif yapıldı (n=107) organ donörü olmayı kabul etmedi (n=39 ) organ donörü olmayı kabul etti (n=68 ) organ donörü olmadı (n=4) organ donörü oldu (n=64) organ donörü olmak için uygun değil (n=25)

T ARTıŞMA -1 Bu çalışmanın esas amacı; ciddi beyin hasarı olan ve Kanada’daki 4 çocuk yoğun bakım ünitesinde hospitalize edilen pediatrik hastalarda birinci ve ikinci beyin ölümü muayeneleri arasında ne kadar sıklıkta diskordans görüldüğünü saptamaktı. Her iki beyin ölümü muayenesi sonuçları arasında görülen %99.1’lik tutarlılık güvenilir kabul edildi (109/110). Pediatrik yaş grubunda birinci ve ikinci beyin ölümü muayeneleri arasında diskordans ve tutarlılığı değerlendiren ilk çalışmadır. Diskordans oranı %0.9 (1:110) saptandı. Bu çalışmanın bir diğer amacı da pediatrik yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü muayenesinin kalitesi hakkında bilgi edinmekti. Tek bir beyin ölümü muayenesi yapılan (%19) ve hiç apne testi yapılmayan (%18) ya da tek bir apne testi yapılan (%36) hastaların büyük bir kısmı ya organ donörü oldu, ya da mueyene sonucunda ek yardımcı tetkiklerden bir yapılmadan beyin ölümü tanısı aldı.

T ARTıŞMA -2 Beyin ölümü muayenesinde esas kriterler klinik muayene sonucu elde edilen verilerdir (koma, apne, beyin sapı reflexlerinin yokluğu). Fizik muayenenin tam olarak uygulandığı durumlarda başka ek bir problem yoksa yardımcı testlerin yapılmasına gerek yoktur. Ancak muayenenin çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak tamamlanamadığı durumlarda ya da muayene sonucunda beyin ölümü tanısının kuşkulu olduğu durumlarda yardımcı testler uygulanabilir. Bazı çalışmalarada beyin ölümü tanısı ile ilgili endişe edici veriler saptanmıştır. Örneğin multicenter bir çalışmada beyin ölümü muayenesi yapılan hastaların %25’ine apne testi uygulanmadığı, hastaların sadece %12’sine iki muayene ve iki apne testi sonucunda beyin ölümü tanısı konduğu belirtilmiştir

T ARTıŞMA -3 Beyin ölümü tanısında tutarlılığı ve standartı sağlamak için her hasta için kontrol listesi uygulanması önerilmektedir. Hipotezimize göre bu kontrol listelerinin kullanılması sadece tek beyin ölümü muayenesi yapılan ve apne testi yapılmayan hasta oranlarını azaltacaktır. Kanada’da yoğun bakımlarda yapılan bir çalışmada bu kontrol listelerinin erişkin yoğun bakımlarda %50 oranında, pediatrik yoğun bakımlarda ise %35 oranında kullanıldığı saptanmıştır. Çalışmaya katılan hekimlerin %94’ü bu kontrol listelerinin yararlı olacağını düşündüklerini belirtmişlerdir. Bu kontrol listelerinin kullanımının faydalı olduğunun saptamak için ileri dönemde daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Yapılan bir çalışmada kontrol listesi kullanılan ve kullanılmayan grupta beyin ölümü muayenesi bulgularının tamamlılığı konusunda bir fark saptanmamıştır.

T ARTıŞMA -4 Çalışmamızda 1. ve 2. Beyin ölümü muayenesi arasındaki 6 saatlik median intervalin kılavuzlarda belirtilen çocuklarda en az 12 saatlik süreden daha kısa olduğu saptandı. Beyin ölümü muayeneleri arasındaki intervalin <12 saat olduğu hastaların büyük çoğunluğu ≥1 yaş olduğu görüldü (91:104, %88). Bunun sebebinin ≥1 yaş olan hastaların erişkin gibi değerlendirilmesi ve erişkin kılavuzlarda muayeneler arasında spesifik bir interval süresi tanımlanmamış olması olabilir. Bu intervalin kılavuzlarda yayınlanan sürelerden daha kısa olduğu başka çalışmalar da mevcuttur. Bazı çalışmalarda erişkinlerde 2. muayenenin gerekliliği sorgulanmaktadır. Gecikmiş beyin ölümü tanısının organların viabilitesini etkilediği tartışmaları olmasına rağmen 2011 yılında yapılan retrospektif bir çalışmada uzamış beyin ölümü muayenesi intervali daha düşük oranda organ donörü olma rızası, kardiyak arrest sonrası donör kaybı ve artmış hastane maliyetleri ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Aynı çalışmada >1 yaş olan 82 pediatrik hastada iki beyin ölümü muayenesi arasında median 20.1 saat fark olduğu saptanmıştır.

T ARTıŞMA -5 Pediatrik yoğun bakım uzmanları arasında yapılan bir araştırmada birçoğunun iki beyin ölümü muayenesi arasında 24 saat bekledikleri, sadece %18’inin bu bekleme süresinin gereksiz olduğunu düşündüğü saptanmıştır. Çalışmamızdaki demografik özelliklerin birçoğu diğer çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Ölen hastaların %15’inde beyin ölümü tanısı konmuş ve bu oran diğer çalışmalardaki oranlara benzerdir. Bazı pediatrik çalışmalarda %37’ye varan oranlar saptanmıştır. Bu farklılık yoğun bakımın türü (örneğin travma merkezi olması), deneyim farklılıkları (organ bağışcısı olmaya verilen önem, beyin ölümü tanısında klinisyenin kendine olan güveni), çalışmanın süresi ve hasta demografik özelliklerinden kaynaklanıyor olabilir. Çalışmamızda diğer pediatrik çalışmalara benzer şekilde erkek sayısı kızlara göre daha fazla, hastaların primer tanısı en sık travmatik beyin hasarı olarak saptandı. Bazı çalışmalarda enfeksiyöz hastalıklar ve serebrovasküler olayların daha sık olduğu görüldü. Bizim çalışmamızda median yaş 7 yıl olarak saptandı ve bizim hasta popülasyonumuz diğer bazı çalışmalara göre daha yüksek saptandı.

T ARTıŞMA -6 Çalışmamızı kısıtlayan faktörler retrospektif Yapılan bazı tetkiklerin ve muayene sonuçların yazılmamış olması olasıdır. Çalışmamızda apne testinin yapılmamasının sebepleri net olarak belirlenemedi. Ciddi kardiyopulmoner instabilitede apne testini güvensiz olsa da bu durum erişkin hastalarda ancak %10 oranında saptanmıştır. Bu oran bizim çalışmamızda apne testi yapılmayan ya da sadece bir kez yapılan %65’lik orandan çok daha düşüktür. Birinci ve ikinci beyin ölümü muayenesi arasında ve ikinci beyin ölümü muayenesi ile yoğun bakım desteklerinin sonlandırılması arasındaki intervallerin çok kısa olması, beyin ölümü fizik muayene bulgularının ilerleyen dönemde geri dönüp dönmeyeceğini belirleme şansımızı sınırlandırmaktadır.

T ARTıŞMA -7 Çalışma ekibi diskordans saptanan bir hastanın dosyalarını tekrar ayrıntılı olarak gözden geçirmiş, fakat diğer hastaların dosyalarını tekrar incelememiştir. Dosyaları tekrar incelenmemiş olan hastaların takiplerinde de benzer eksikliklerin olabileceği varsayılmaktadır. Çalışmamızın olumlu tarafları ise multicenter bir çalışma olması, beyin ölümü muayene formlarının standardize edilmiş olması ve pediatrik yaş grubunda beyin ölümü muayeneleri arasında diskordansı değerlendiren en geniş kohorta sahip olmasıdır.

ÖZET Bazı hastalarda beyin ölümü tanısı tek fizik muayene ile konmuş, bazı hastalara apne testi uygulanmamıştır. Biz beyin ölümü muayenesinde standardize edilmiş kontrol listelerinin kullanılmasını önermekteyiz. İki muayene yapılan vakaların birçoğunda muayeneler arasındaki süre intervali kılavuzlarda önerilen intervallerden daha kısaydı. Beyin ölümü muayeneleri arasında diskordans çok nadir saptandı fakat gerçek oranı saptamak için daha fazla vaka ile prospektif çalışmaların yapılması önerilmektedir.