ORTADOĞUDA ENERJİ POLİTİK HAMLELER VE BUNUN TÜRKİYE’NİN ENERJİ GÜVENLİĞİNE ETKİSİ…
DÜNYA PETROL REZERVLERİ
DÜNYA DOĞALGAZ REZERVLERİ
SUUDİ ARABİSTAN Suudi Arabistan petrol rezervleri açısından dünyada 2. sırada. 266 milyar varil rezervi olan ülke günlük Dünyadaki petrol rezervlerinin %16’sına sahip Petrol Rezervlerinin yarısından fazlası ülkenin kuzeydoğusundaki 8 bölgede bulunmaktadır. The giant Ghawar alanında 75milyar varillik rezerv bulunmaktadır.
Günlük petrol üretimi açısından Irak dünyada birinci sıradadır. Günlük 11, 6 milyon varil petrol üretilmektedir. Trans-Arabian boru hattı ve IPSA aktif olarak kullanılmamaktadır. Suudi Arabistan için petrol ihracının tek yolu Basra körfezi ve Kızıldeniz üzerindendir. YANİ BASRA KÖRFEZİ VE KIZILDENİZİN GÜVENLİĞİ SUUDİ ARABSİTAN İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. YEMENDEKİ ÇATIŞMAYA DAHİL OLMASINIBU AÇIDAN BAKMAK GEREKİYOR.
Asya özelliklede Suudi Arabistan petrolünün en önemli alıcısı konumundadır. En çok petrol ithal eden ülkeler sırasıyla ABD, Japonya, Çin, Kuzey Kore ve Hindistan…
IRAK Irak petrol rezervleri açısından dünyada 5. sırada. 144 milyar varil rezervi olan ülke Dünyadaki petrol rezervlerinin %9’a , Ortadoğudaki petrol rezervlerinin is %18’a sahip. Ülkenin petrol yatakları Kuzey, Orta ve Güney Irak olmak üzere 3 bölgede toplanmıştır. Enerji kaynaklarının dağılımına bakıldığında ise petrol rezervlerinin %60’ı Irak’ın güney bölgesinde, Şiilerin hakim olduğu alanda %17’si Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin hakim olduğu alandadır.
Günlük petrol üretimi açısından Irak dünyada 2. sıradadır. Günlük 3, 4 milyon varil petrol üretilmektedir. Irak petrollerinin taşınmasında boru hatları ile deniz yolunun da aktif bir şekilde kullanıldığı yandaki tabloda görülmekte olup ayrıca Irak petrolünün ihracında öne çıkan boru hattı Kerkük-Ceyhan’dır. Ülke içinde petrolün taşımasında ise “stratejik” boru hattı kullanılmaktadır.
Kerkük-Ceyhan boru hattından ve Basra Körfezinden yapılan taşıma Irak için hayati derecede öneme sahiptir. Çünkü Irak- Suriye-Lübnan ve Irak-Suudi Arabistan boru hatları aktif olarak kullanılmamaktadır. Irak’ın petrolünün %10’unu Kerkük-Yumurtalıktan ihraç ederken %90’nını Basra Körfezinden deniz yoluyla ihraç etmektedir. BASRA KÖFREZİNİN GÜVENLİĞİ IRAK AÇISINDAN HAYATİ DERECEDE ÖNEMLİDİR.
Asya özelliklede Çin Irak petrolünün en önemli alıcısı konumundadır. En çok petrol ithal eden ülkeler sırasıyla Çin, Hindistan ve ABD’dir.
iran Irak petrol rezervleri açısından dünyada 4. sırada. 158 milyar varil rezervi olan ülke Dünyadaki petrol rezervlerinin %10’na sahip. İran petrol rezervlerinin %70’i Hazar Denizine kıyısı olan bölgededir. Hazar denizindeki rezervler henüz kullanılamamaktadır.
İran günlük 3, 4 milyon varil petrol üretilmektedir. Petrolün ihracında tek yol Basra Körfezidir.
Yaptırımların uygulanması İran’a petrol ihracatını önemli derecede düşürmüştür. Şu anda en büyük alıcı Çin durumundadır. Ancak yaptırımların kalkması ile birlikte Avrupa Birliği tekrar en büyük alıcı konumuna yükselecektir.
İran’ın planları arasında Çin ve Hindistan’a petrol boru hattı döşemek Ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya petrol ihraç etmek var.
AB, ÇİN VE ABD’NİN ORTADOĞU’YA BAĞIMLIKLARI Çin Dünyada en çok petrol ithal eden ülkedir. Çin’in petrolde ana tedarikçisi ise Ortadoğudur. Çin’in toplam petrol ihracatının %51’ini Ortadoğu’dan temin etmektedir. Çin için Ortadoğu’da nüfuz sahibi olmak hayati derecede önemlidir. Bu yüzden yaptırımların kalkmasından ardından İran’ı ilk olarak Çin devlet başkanı ziyaret etmiştir.
ABD dünyada Çin’den sonra en çok petrol ithal eden ülkedir. ABD’nin petrolde ana tedarikçisi Kanada’dır. ABD toplam petrol ihracatının %21’ini Ortadoğu’dan temin etmektedir. Yani Çin ile karşılaştırıldığında ABD’nin Ortadoğu’ya bağımlılığı son derece azdır. ABD için önemli olan Ortadoğu’daki petrolü ihtal etmekten ziyade bçlgedeki petrol politikaları açısından söz sahibi olup en büyük rakibi bir anlamda kontol etmektir.
AB’nin en temel sorunu ise enerjide Rusya’ya olan bağımlıktır. Bu anlamda İran’a olan yaptırımların kalkması en çok AB’ye yarayacaktır. Şu anda İran’dan en büyük petrol alıcısı Çin durumundadır.Ancak yaptırımların kalkması ile birlikte Avrupa Birliği tekrar en büyük alıcı konumuna yükselecektir. Enerji’de Ortadoğu’ya bağımlılık Çin için dezavantajken AB için zarurettir.
TÜRKİYE’YENİN ENERJİ GÜVENLİĞİ Türkiye tükettiği petrolün %90’ını ithal etmektedir.
Türkiye doğalgazda ise Rusya ve İran’a bağımlılığı çok fazladır.
Suriye sorunu çözülmeden Türkiye’nin enerji güvenliğinin sağlanması olası görünmemektedir. Türkiye en büyük doğalgaz tedarikçisi Rusya (%57) ile Suriye krizi yüzünden sorunlu ilişkileri vardır. İran’a yaptırımların kalkması Rusya’ya olan bağımlılığını azaltması bakımından en çok Avrupa Birliği’nin işine yarayacaktır. Ancak Türkiye hali hazırda İran’a (petrol %26, doğalgaz %20) yeteri derece bağımlıdır. Türkiye’nin Rusya ile yaşanan krizden dolayı İran’a olan enerji bağımlılığını artırma ihtimali var. Ancak İran şu anda doğalgazı en yüksek fiyatla satan ülkedir. Ve Türkiye doğalgaz fiyatı fiyatı üzerinden İran ile davalıktır. Bunun da ötesinde Suriye krizinde Türkiye Rusya ve İran’ın karşısında yer almaktadır. Yani Rusya ile yaşanan krizin bir benzerinin İran ile yaşanma ihtimali her zaman mevcuttur. Bu da Türkiye’nin enerji güvenliğini tehlikeye sokmaktadır.
Türkiye petrolde Kuzey Irak’a %27 dolayında bağımlıdır Türkiye petrolde Kuzey Irak’a %27 dolayında bağımlıdır. Ancak Merkezi Irak hükümetinin hem Türkiye hem de Kuzey Irak ile yaşadığı sorunlar unutulmamalıdır. Üstelik bu bölgedeki İŞİD tehdidi de unutulmamalıdır. Kısaca Kuzey Irak Enerji nakil yollarının güvenliği her an tehlikeye girebilir. Türkiye’nin deniz yoluyla enerji ithalatı çözüm değildir. Şu anda hali hazırda doğalgaz ithalatının sadece %14’ü bu şekilde temin edilmektedir. İsrail-Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Akdeniz’de bulduğu rezervler Türkiye açısından kullanılma ihtimali mevcut. Ancak son yıllarda İsrail ile yaşanan gerginlik gözden kaçırılmamalı.