Özellikle son yıllarda çocuklara yönelik şiddet ve cinsel suiistimaller korkunç boyutlara ulaştı. Neredeyse her gün haber bültenlerinde, sosyal medyada.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Çocuklarda mahremiyet eğitimi
Advertisements

ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ Öğrencilerin aldıkları puanlar kadar yaptıkları doğru tercihler de iyi bir liseye adım atmalarına yardımcı olacaktır.8.sınıf.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
BUILDING STRONG SCHOOL-FAMILY-COMMUNITY RELATIONSHIPS LLP No: RO1-GRU AİLE İÇİ DİSİPLİN VE OKUL AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ.
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
OKUL FOBİSİ AİLE SUNUSU. OKUL FOBİSİ NEDİR? Çocuklarda bir endişe nedeniyle okula gitmek istememe ve gitmeme durumu; okul fobisi olarak adlandırılmaktadır.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Tane Kavramının Öğretimi (Basamaklandırılmış Yönteme Göre)
AYSEL TEKİNALP İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ MAHREMİYET EĞİTİMİ SEMİNERİ
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
EĞİTSEL OYUNLAR DOÇ. DR. GÜLTEN HERGÜNER BÖLÜM: 2
AİLELERLE İŞBİRLİĞİ.
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM JEROME BRUNER.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
Literatür taramasının önemi  Daha önce neler yapıldığını çıkarmaya çalışmayan araştırmacılar alanlarında önemli katkı sağlama fırsatından yoksun kalırlar.
AYNUR ŞİMŞEK İŞLETME YÖNETİMİ PROGRAMI ÖNÜNÜZDEN ÇEKİLİN.
servet akaydın ortaokulu rehberlikservisi
ERGENLİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN PSİKOLOJİK PROBLEMLER.
İLETİŞİM VE EĞİTİM Bölüm 5 1. İletişim nedir?
Uzun ve yorucu bir okul döneminden sonra çocuklar nihayet tatile girdi. Ancak sınavlar, dersler, erken kalkma gibi birçok zorluğun geçici bir süreyle.
ARA Ş TIRMA YÖNTEM ve TEKN İ KLER İ Ö ğ r. Gör. Dr. O. İ nanç GÜNEY ADANA MYO.
KİŞİSEL HİJYEN.
Yaşlara Göre Oyunda Görülen Değişim
KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
HASTA / YARALILARI TAŞIMA TEKNİKLERİ
TEMEL İLKYARDIM EĞİTİMİ
Gelişimi Etkileyen Faktörler
HAZIRLAYAN Ayşe ŞEBBOY Psikolojik Danışman Şahin İlköğretim Okulu.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GELİŞİM
ÇOCUKLARA MAHREMİYET BİLİNCİ KAZANDIRMA
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Erken çocukluk döneminde fen ve matematik kavramlarının gelişimi
1. RİP Kıyıdan / Plajdan denize doğru olan bir akıntıdır.
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
Çocuklarda mahremiyet eğitimi
Öğretimin Uyarlanması
ÖFKE KONTROLÜ ZORBALIK
Ödev yapma alIşkanlIğI
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
Bütünleştirme uygulamaları
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
SOSYAL VE KİŞİLİK GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Bugün neler öğreneceğiz?
PENDİK REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi
Çocuklarda mahremiyet eğitimi
ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ 1. Duyguları İfade etme 2
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
MAHREMİYET EĞİTİMİ Ve İSTİSMAR
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.D.1. Özgün Ürünümü Tasarlıyorum.
ÖĞRETİM İLKELERİ.
ÖĞRENME STİLLERİ.
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Oyun İçine Gömülü Öğretim
VELİ SEMİNERİMİZE HOŞGELDİNİZ
Gelişim ve Temel Kavramlar
BAĞIMLILIK NEDİR? NE DEĞİLDİR?
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
Mahremiyet Bilinci ve Çocukluk Döneminde Mahremiyet Eğitimi
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
Sunum transkripti:

Özellikle son yıllarda çocuklara yönelik şiddet ve cinsel suiistimaller korkunç boyutlara ulaştı. Neredeyse her gün haber bültenlerinde, sosyal medyada farklı yaş gruplarından birçok çocuğun ve ailenin yaşadığı korku dolu deneyimleri duyar olduk. Bu durum hepimizi endişelendirdiği ve alarma geçirdiği gibi, çocuklarımızı bilinçlendirme konusunda neler yapabiliriz sorusunu da gündeme getirmektedir. Peki bizler aileler olarak çocuklarımızı korumak ve bilinçlendirmek konusunda neler yapabiliriz? Giriş

“Mahremiyet eğitimi, çocukların kendisinin ve diğer insanların özelinin/özel alanının farkına varması, sosyal hayatın içinde kendi özel alanını koruması, diğer insanların özeline saygı duyması, kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koyması gibi bilgileri içerir.” Mahremiyet eğitimi

Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa iki yaşından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir. Bu alanın başkalarından gizlenmesi ve anne-baba ve doktorlar dışında bu bölgeye kimsenin dokunmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Cinsel organlar çocuk sorduğunda anne-baba üzerinden değil, çocuğun kendi cinsel organları ya da kitaplar üzerinden öğretilmelidir. Çocuklar dört yaşından itibaren vücutlarının belli bölgelerine dokunulmasından rahatsızlık duymaya başlamalıdır. Özellikle genital bölgelere dokunulması çocukta ani tepkiye neden olmalıdır. Bu bilincin kazandırılması için dört yaşından itibaren çocukların genital bölgelerine temas azaltılmalıdır. Eş, dost ve akrabalar tarafından çocuk, cinsel organlarına dokunularak, öperek, vurarak sevilmemelidir. Özel Alanı Tanımlama-"Dokunulması yasak olan yerlerim" refleksi

”Daha küçük” diye düşünerek çocuğu iç çamaşırına varıncaya kadar başkalarının önünde soyup giydirmek doğru değildir. Tabi ki anne-babanın da çocuğun görmeyeceği bir alanda giyinip-soyunması da çocuğun bütüncül bir mahremiyet duygusu geliştirmesi açısından önemlidir. Çocuğun Başkalarının Önünde Kıyafetinin Değiştirilmemesi

Özellikle dört-beş yaşından sonra çocuğu iç çamaşırı ile yıkamak, iç çamaşırı çıkarırken ve temizlerken gözleri kısarak ya da başı hafif yana çevirerek o alana saygı gösterdiğimizi hissettirmek çocuklarda mahremiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Yedi yaşından sonra banyoda çocukların kendi mahrem alanlarını kendi temizlemelerine fırsat tanımak da hem sorumluluk hem mahremiyet duygusunun gelişimi açısından güzel olacaktır. Anne babanın da çocuklarını banyo yaptırırken ölçülü bir kıyafetleri olması gerekmektedir. Çocuğu Banyo yaptırırken

Küçük çocukları cinsel organlarına dokunarak, onları konu yaparak sevmek doğru değildir. Çünkü bu durum, onların özel alanlarının ihlalidir. Çocuk bu şekilde başkalarının özel alanlarının kullanılarak onlara şaka yapılabileceği inancını taşır. Ayrıca çocukları cinsel organlarını konu ederek sevmek, onları kendilerini kötü niyetli yabancılardan korumak konusunda etkisiz kılabilir. Çocuk, bir başkası özel alanına dokunmak istediğinde bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunun ayrımını yapamayabilir. Çocuğun cinsel organlarını şaka konusu yapmak, göstermesini istemek, onlara dokunmaya çalışmak çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır. Çocukların Cinsel Organını Sevgi Objesi Yapmama

2 yaşla birlikte çocuk yavaş yavaş bağımsızlığını kazanır ve kendi başına yemek yemeye, yolda kendi başına yürümek istemeye başlar. Bu dönem gelişim olarak da çocuğun odasının ayrılabileceği bir zamandır. Ancak ekstra bazı durumlar olabilir. Genel olarak 4 yaşına kadar bu sorun çözülmelidir. Çocuğun anne babasının özel ilişkisine şahit olması sakıncalıdır. Çocuğun Anne Babayla Yatağının Ayrılması

Çocuklara dört-beş yaştan itibaren anne-babanın odası kapalı ise odaya kapıyı çalarak ve izin alarak girmesi gerektiği öğretilmelidir. Çocuğun odasına girerken kapısının çalınması çocuğa iyi bir model oluşturacaktır. Odanıza İzin Alarak Girmesi Gerektiğini Öğretme

Örneğin bir televizyon sahnesinde arkadaşlarının özel alanına şaka amaçlı dokunan kişiye seslice kızılabilir. “İnsanların özel yerlerine dokunulması hoş bir davranış değildir” gibi cümlelerle tepki belli edilebilir. Çünkü çocuklar anne-babaların kendilerine değil de başkalarına verdikleri tepkiler yoluyla daha kolay öğrenmektedirler. Çocuklar bu dönemde daha çok taklit yoluyla öğrendikleri için televizyondaki gördüğü sahneleri arkadaşlarının üzerinde deneyebilir. İzlenilen TV programlarının içeriğine dikkat etmek gereklidir. Çocuğunun TV'deki sahneyi taklit ettiğini gören anne, çocuğuna aşırı tepki göstermeden, gülmeden bunun hoş bir davranış olmadığını söyleyebilir. Televizyondaki Sahneler

Bu bilincin oluşturulması için anne baba, çocuğunun vücudunu hoyratça kullanmaktan kaçınmalıdır. Ebeveynlerin çocuklarını öperken "Seni öpebilir miyim?" diye izin istemeleri bu bilincin oluşmasında etkilidir. Çocuğun güçsüz bedeninin, herkes tarafından izinsiz kullanılmasının çocukların kendi bedenlerini koruma refleksini kıracağı unutulmamalıdır. ’İzin verirsem dokunabilirsin’ ’bilinci

Daha bebekliğinden itibaren kendisini rahatlıkla yetişkinlerin eline bırakan bebeğin ilerleyen yıllarda kendi bedeninin farkına varması ve çevresindeki yetişkinlerden ayrı bir birey olduğunu hissetmesi gerekir. Kendi bedeninin kendisine ait olduğu hissini kazanamayan ve kendi bedeni üzerinde başkalarının bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuk rahatlıkla taciz tuzağına düşebilmektedir. Anne-babalar, çocukları 4 yaşına gelmeye başladığı andan itibaren çocuklarına vücudunun kendisine ait olduğu bilincini vermelidir. Bu bilincin oluşturulmasında en temel faktör anne-babaların çocuklarının bedenleri ile yapacakları tasarruflarda çocuklarının onayını alma yönünde eğilim göstermektir. Örneğin, terlemiş bir çocuğun atleti izin alınmadan aniden çıkartılmamalı, altını ıslatmış bir çocuğun pantolonu kızgınlıkla ve öfkeyle değil, çocuktan izin alınarak çıkartılmalıdır. Çocuk zamanla kendisinden izin alınmadan bedenine yapılacak müdahaleleri hisseder ve rahatsız olur. "Bedenim bana aittir" bilinci

Küçük yaştaki çocuklar kendi güçsüzlüklerini ve çaresizliklerini büyüklerin gücünü keşfettikçe anlarlar. Anne-babalar ve akrabalar, çocuklarına olan sevgi gösterileri sırasında çocuklara kendi güçsüzlüklerini hissettirecek kadar büyük ve orantısız güç kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Anne-babalar, çocuğuna kendisine güç uygulandığında karşılık verilmesi gerektiğini öğretmelidirler. Bunun için bazen çocuğun istemediği bazı durumlarda gösterdiği tepki, güç gösterisi ile kırılmamalı, çocuğun direncinin işe yaradığı bizzat yaşayarak gösterilmelidir. "Fiziksel baskıya direnme" refleksi

Çocuklar yürümeye başladığı andan itibaren, çırılçıplak olarak ortada bırakılmamalıdır. Çocuk, hatırlayabildiği en küçük yaşlardan itibaren kendisini genital bölgeleri giyinik olarak hatırlamalıdır. Özellikle dört yaşından itibaren çocuklar çırılçıplak olarak ev içinde veya ev dışında bulunmamalı, giysilerini kendisinin giyip çıkartmasına izin verilmelidir. Kendisini başkalarının yanında çıplak olarak görmeye alışkın olmayan bir çocuk, elbisesinin birileri tarafından çıkartılmasından ciddi rahatsızlık duyacaktır. "Vücudum görünmemeli" hissi

Bazı anne babalar, çeşitli nedenlerle ya çocukları ile birlikte tuvalete girmekte veya tuvaletin kapısını aralık bırakmaktadır. Bu davranış çocuğun temel davranış refleksi kazanmasına engel olmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun dört yaşına gelen bir çocuk, tuvaletin "özel" bir mekan olduğunu öğrenmeli, tuvalet ihtiyacını gideren birisinin başkaları tarafından görülmesinin uygun olmayacağını bilmelidir. Çocuk genital bölgelerinin görülmesinden rahatsızlık duymamaya, kendisini tuvalette iken gören birisine tepki vermemeye alışmamalıdır. "Tuvalette benden başkası olmamalı" bilinci

Çocuğun dört yaşından itibaren genital bölgelerinin başkaları tarafından görülmesinden adım adım uzaklaşması gerekir. Bu bağlamda çocukların elbiseleri herkesin içerisinde değiştirilmemelidir. Çocuklar mümkünse elbiselerini kendileri ve kimsenin görmediği bir ortamda değiştirmelidir. Eğer çocuk kendisi elbiselerini değiştiremiyorsa, anne ile ayrı bir odaya gidilerek elbiseler değiştirilmelidir. "Soyunma ve giyinmede yalnızlık" ilkesi

Anne için çocuk ne kadar büyürse büyüsün çocuktur. O yüzden anne, çocuğunun odasına girerken izin alınması gerektiğini düşünmez. Ancak, çocuk dört yaşına girdiğinden itibaren "izin verirsem kabul edilirsin" ilkesi hayata geçirilmelidir. Anne-baba, çocuğun odasına girerken izin istemeli, her şeye rağmen onun çıplak vücudu ile karşılaşıldığında özür dilenip kapı kapatılmalıdır. Bu davranış kalıbı hem çocuğun kişiliğine saygıyı, hem de çocuğun rahatsız olduğu bir durumda itiraz edebilme becerisi kazandırılması açısından önemlidir. "İzin verirsem kabul edilirsin" ilkesi