COMPARISON OF ADJECTIVES (sıfatlarla karşılaştırma) www.ingilizcebankasi.com ©2016 ingilizcebankasi.com
Adjective Comparison (sıfatlarla karşılaştırma) Tek heceli sıfatların comparative (daha üstünlük) hali için «-er»; superlative (en üstünlük) hali için «-est» eklenir: ingilizcebankasi.com
tall young cold new cheap large big thin fat taller younger colder adjective comparative superlative tall young cold new cheap large big thin fat taller younger colder newer cheaper larger bigger thinner fatter tallest youngest coldest newest largest biggest thinnest fattest ingilizcebankasi.com
Sonu ‘sessiz harf+-y’ ile biten sıfatlar adjective comparative superlative happy easy heavy crazy funny happier easier heavier crazier funnier happiest easiest heaviest craziest funniest ingilizcebankasi.com
İki veya daha uzun sıfatlar comparative (daha üstünlük) hali için başına more; superlative (en üstünlük) hali için başına most alır: ingilizcebankasi.com
beautiful careful important modern interesting expensive adjective comparative superlative beautiful careful important modern interesting expensive more beautiful more careful more important more modern more interesting more expensive most beautiful most careful most important most modern most interesting most expensive ingilizcebankasi.com
Good, bad gibi bazı sıfatların kendilerine göre comparative ve superlative şekli vardır: ingilizcebankasi.com
good bad little much/many far better worse less more farther/further adverb comparative superlative good bad little much/many far better worse less more farther/further best worst least most farthest/furthest ingilizcebankasi.com
USE OF COMPARATIVES Bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak için comparative (daha üstünlük) derecesi kullanılır. Karşılaştırdığımız şeyi belirtirsek ondan önce «than» kullanmamız gerekir. ingilizcebankasi.com
Cats are sweeter than dogs. (Kediler köpeklerden daha tatlıdır) ingilizcebankasi.com
Orange juice is healthier than coffee. (Portakal suyu kahveden daha sağlıklıdır) ingilizcebankasi.com
Mathematics is difficult, but physics is more difficult. (Matematik zordur, ama fizik daha zordur) ingilizcebankasi.com
Sude is better at mathematics than Eda. (Sude matematikte Eda’dan daha iyidir.) ingilizcebankasi.com
The sun is further than the moon. (Güneş aydan daha uzaktır) ingilizcebankasi.com
The tarantula is more poisonous than the cobra. (Tarantula kobradan daha zehirlidir) ingilizcebankasi.com
What can be worse than a lie? (Yalandan daha kötü ne olabilir?) ingilizcebankasi.com
The blue whale is heavier than the elephant. (Mavi balina filden daha ağırdır) ingilizcebankasi.com
USE OF SUPERLATIVES İkiden fazla varlığın içinden birinin bir yönden üstün olduğunu superlative (en üstünlük) derecesiyle ifade ederiz. ingilizcebankasi.com
Jonathan is the best cook in the world. (Jonathan dünyadaki en iyi ahçıdır.) ingilizcebankasi.com
He cooks the most delicious meals in the world. (Dünyadaki en lezzetli yemekleri pişirir.) ingilizcebankasi.com
My brother is the most handsome of his class. (Kardeşim sınıfının en yakışıklısıdır.) ingilizcebankasi.com
What is the easiest question in mathematics? (Matematikte en kolay soru hangisi?) ingilizcebankasi.com
The most visited city in the world is Paris. (Dünyadaki en çok ziyaret edilen şehir Paris’tir) ingilizcebankasi.com
Of all the animals in the world, the blue whale is the heaviest. (Mavi balina dünyadaki hayvanların en ağırıdır) ingilizcebankasi.com
Football is the most popular sport in Turkey. (Futbol, Türkiye’deki en popular spordur) ingilizcebankasi.com
The fastest cowboy always wins. (En hızlı kovboy her zaman kazanır) ingilizcebankasi.com
AS…AS İki varlık arasında karşılaştırma yaparken, birinin diğeriyle bir yönden aynı olduğunu ifade etmek için as + adjective+ as yapısını kullanabiliriz. ingilizcebankasi.com
Ginger is as beautiful as Sonya. Ginger Sonya kadar güzeldir. ingilizcebankasi.com
Your clothes are as white as snow. (Elbiselerin kar kadar beyaz) ingilizcebankasi.com
Paris is a beautiful city, but it is not as beautiful as İstanbul. (Paris güzel şehir, fakat İstanbul kadar güzel değil) ingilizcebankasi.com
COMPARATIVE AND COMPARATIVE Comparative and comparative yapısı, yani «more and more careful, faster and faster» yapısı bir şeyde gittikçe bir artış olduğunu ifade eder. ingilizcebankasi.com
Prices are getting higher and higher. (Fiyatlar gittikçe artıyor.) ingilizcebankasi.com
Everything is getting more and more expensive. (Herşey gittikçe pahalılaşıyor.) ingilizcebankasi.com
You are becoming fatter and fatter. (Gittikçe şişmanlıyorsun) ingilizcebankasi.com
I am getting more and more handsome. (Gittikçe daha yakışıklı oluyorum) ingilizcebankasi.com
More and more people are using the internet. (Gittikçe daha çok insan internet kullanıyor.) ingilizcebankasi.com
THE COMPARATIVE, THE COMPARATIVE The + comparative clause, the + comparative clause yapısı iki şey arasındaki bağıntıyı söyler. Bu yapıda iki tarafta da the kullanılır. Genel olarak iki taraf virgülle ayrılır. ingilizcebankasi.com
The bigger the car, the more expensive it is. (Araba ne kadar büyük olursa o kadar pahalı olur) ingilizcebankasi.com
The older she gets, the more forgetful she becomes. Ne kadar yaşlanırsa o kadar unutkanlaşıyor. ingilizcebankasi.com
The more talkative politicians are, the more popular they become. (Politikacılar ne kadar konuşkan olursa o kadar popüler oluyor) ingilizcebankasi.com
(Ne kadar büyük, o kadar iyi) The bigger, the better. (Ne kadar büyük, o kadar iyi) ingilizcebankasi.com
less Daha az anlamı vermek sıfatlardan önce less , en az anlamı vermek için least kullanılır. ingilizcebankasi.com
Nessie is less mysterious than dinosaurs. (Nessie dinazorlardan daha az gizemlidir) ingilizcebankasi.com
thank you prepared by HÜSEYİN URAZ for www.ingilizcebankasi.com © 2016 ingilizcebankasi.com