BÖLÜM 2 NEREYE VARMAK ÜZEREYİZ: PROBLEM VE PROBLEMİN BÜYÜKLÜĞÜ
TERMİNOLOJİ Pek çok kişinin terminolojinin duygusal veya davranışsal bozukluk (DDB) olarak değiştiğini görmek istemesine karşın, federal yasadaki terim duygusal rahatsızlık olarak olduğu gibi kalmaktadır.
TERMİNOLOJİ
TANIM DDB’li çocukların ve gençlerin sosyal-kişiler arası çevreleriyle uyuşmayan davranışları nedeniyle yetersizlikleri vardır.
TANIM Bu bozuklukların tanımı, kavramsal modellerdeki farklılıklar, farklı sosyal kuruluşların amaçlarındaki farklılıklar, sosyal-kişiler arası davranışları ölçmedeki sorunlar, normal davranışlardaki çeşitlilik, DDB ve diğer özel gereksinimler arasındaki karmaşık ilişkiler, birçok çocukluk çağı bozukluğunun geçiciliği ve aşağılayıcı etiketlerin etkileri ile karmaşık hâle gelen zor bir konudur.
TANIM
TANIM Farklı Kavramsal Modeller DDB’nin doğasını tanımlamak ve bu konuda müdahaleleri yönlendirmek için birbirinden çok farklı bir dizi kavramsal model geliştirilmiştir. Kavramsal bir model, öğrencilerde DDB’lerin nasıl oluştuğunu açıklamaya çalışanların birinin başlattığı temel varsayımlardan oluşur.
TANIM Farklı Kavramsal Modeller Psikodinamik, biyolojik, sosyolojik, davranışsal, ekolojik, psikoeğitsel, eğitsel ve fenomenolojik modellerin hepsi son derece ayrıntılı bir şekilde betimlenmişlerdir.
aileler tanım için farklı ölçütlere dayanırlar. TANIM Farklı Amaçlarla Yapılan Tanımlar Tanımlar, onu kullanan sosyal birimlerin amacına hizmet eder. Mahkemeler, okullar, klinikler ve aileler tanım için farklı ölçütlere dayanırlar.
TANIM Duygu ve Davranışları Ölçmedeki Güçlükler Hiçbir test DDB’yi tanımlamak için mantıklı bir temel sağlayabilecek kadar kişiliği, uyumu, kaygıyı veya diğer ilişkili psikolojik yapıları tam olarak ölçememektedir.
amacı için yetersizdir. TANIM Duygu ve Davranışları Ölçmedeki Güçlükler Bir diğer deyişle, DDB’yi sadece bir test sonucuna göre tanımlayamıyoruz. Psikometrik testler bir gencin davranışlarını anlamamıza katkıda bulunabilir ancak testlerin geçerliği ve güvenirliği DDB’yi belirleme amacı için yetersizdir.
TANIM Normal ve Sapkın Davranışların Ranjı ve Değişkenliği Çok geniş bir ranj içindeki davranışlar normal olarak kabul edilebilir; normal ile bozulmuş davranış arasındaki fark, davranışların türlerinden daha çok dereceleriyle ilişkilidir ve ikisi arasında keskin bir ayırım yoktur.
TANIM Gelişimsel Normlar ve Sosyokültürel Beklentiler: Ekoloji Ekolojik bakış açısı, çocuk ve genç ile çevredeki farklı bakış açıları arasındaki karşılıklı ilişkileri göz önünde bulundurur. DDB, yalnızca bir gencin uygun olmayan davranışları değildir, aynı zamanda genç ile diğer insanlar arasındaki istenmedik etkileşimler ve karşılıklı işlemlerdir.
TANIM Diğer Önemli Alt Başlıklar Diğer Özel Gereksinimlerle İlişkisi Birçok Duygusal ve Davranışsal Problemin Geçici Oluşu Sapmayı Etiketlemenin Sakıncaları Tanımın Önemi
Ulusal Ruh Sağlığı ve Özel Eğitim Koalisyonu ALTERNATİF BİR TANIMIN ORTAYA ÇIKIŞI Ulusal Ruh Sağlığı ve Özel Eğitim Koalisyonu duygusal ve davranışsal bozukluk terimini kullanarak alternatif bir tanım önermiştir.
ALTERNATİF BİR TANIMIN ORTAYA ÇIKIŞI Önerilen tanım, alternatif tanımı federal yasa ve düzenlemelere dahil etmeyi uman koalisyonun birçok kurumsal üyesi tarafından desteklenmiştir. Önerilen tanımın ana ögeleri şunlardır:
ALTERNATİF BİR TANIMIN ORTAYA ÇIKIŞI 1. Okuldaki duygusal ve davranışsal tepkiler; 2. Yaş, kültür ya da etnik normlardan farklılıklar; 3. Eğitim performansı (akademik, sosyal, iş ya da kişisel) üzerindeki olumsuz etki; 4. Streslere, geçici veya beklendik tepkilerden farklı tepki vermek; 5. Okul da dahil olmak üzere iki farklı ortamda tutarlı problemler sergilemek; 6. Bireyselleştirilmiş müdahalelere rağmen süren bozukluk; 7. Diğer yetersizliklerle bir arada olma olasılığı; 8. Bir dizi duygusal veya davranışsal bozukluk.
YAYGINLIK Yaygınlık, bir bozukluğu belirli bir zamanda gösteren bireylerin yüzdesi veya sayısı anlamına gelmektedir. Sıklık ise belirli bir dönemde bir bozukluğun yeni olgularda ortaya çıkma sayısı anlamına gelmektedir.
YAYGINLIK Yaygınlık, özel eğitimciler için en önemli ilgi konusu olmuştur. Yaygınlık, öğretmenin günlük çalışmalarıyla ilgisiz gibi görünebilir, ancak sonuçta öğretmenin çalışma koşullarıyla ilişkili çıkarımlara neden olacak şekilde, programları planlayanlar ve yönetenler için önemli bir sorun olmaktadır.
YAYGINLIK TAHMİNLERİ Yaygınlık tahminlerini yapmak; standart tanım olmaması, yöntemsel sorunlar ve sosyal politikalar ve ekonomik etmenler nedeniyle zorlaştırılmıştır. Eğer standart bir tanım kabul edilmezse olguları saymak da zor olacaktır.
Elimizdeki en iyi araştırmalara dayalı olarak yapılan MANTIKLI TAHMİNLER VE HİZMET VERİLENLERİN YÜZDESİ Elimizdeki en iyi araştırmalara dayalı olarak yapılan mantıklı tahminler, okul çağı nüfusunun en az %3 ila %6’sının DDB nedeniyle özel eğitime ve ilişkili hizmetlere gereksinimi olduğunu göstermektedir.
Özel eğitim hizmetleri alan çocukların oranı %1’den YAYGINLIĞI ETKİLEYEN ETMENLER Özel eğitim hizmetleri alan çocukların oranı %1’den az olmasına karşın yakın gelecekte bu yüzdede dramatik artışlar olması pek de olası görünmemektedir.
YAYGINLIĞI ETKİLEYEN ETMENLER Ekonomik etmenler ve tam bütünleştirme hareketi ve tanılamama yönünde yapılan diğer baskılar gelecekteki yaygınlık tahminlerini sınırlandıracak gibi görünmektedir.
YAYGINLIĞI ETKİLEYEN ETMENLER Tanılamadaki etnik orantısızlık ciddi derecededir ve şu ana kadar da açıklanamamış bir sorundur. Hiçbir etnik grup, yüzde açısından yaygınlık çalışmalarının öne sürdüğü oranda veya bundan daha fazla oranda özel eğitim ya da ruh sağlığı hizmetleri almamaktadır.