Can / could ©2016 ingilizcebankasi.com
Can Can «yapabilirlik» ifade eder. Fiziksel veya zihinsel eylemler için kullanılabilir. ingilizcebankasi.com I You We They He She It can play football. lift the table. see long distances. see in the dark. swim in the sea. play the guitar. write an essay. run fast.
I can play the violin. (Keman çalabilirim) Kangaroos can hop long. (Kangurular uzun hoplayabilir) ingilizcebankasi.com
She can count from 1 to 10. (1’den 10’a kadar sayabilir) ingilizcebankasi.com One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten
Sue can climb mountains. (Sue dağlara tırmanabilir) ingilizcebankasi.com
Negatives Babies can’t walk or run. (Bebekler yürüyemez veya koşamaz) I cannot run in the rain. (Yağmurda koşamam) ingilizcebankasi.com
I can’t take photocopies. (Fotokopi çekemiyorum)
I can’t lift this parcel. It’s too heavy. (Sanırım bu paketi kaldırabilirim. O çok ağır) ingilizcebankasi.com
questions Can John play the trumpet? (John trumpet çalabilir mi?) Yes, he can. No, he can’t. ingilizcebankasi.com
Can camels survive for days in deserts? (Develer çöllerde günlerce yaşayabilir mi?) Yes, they can. No, they can’t. ingilizcebankasi.com
Can you drive a car? (Araba sürebilir misin?) Yes, I can. No, I can’t. ingilizcebankasi.com
Can you swim? (Yüzebilir misin?) Yes, I can. No, I can’t.
What can we do this evening? (Bu akşam ne yapabiliriz?) We can go to the cinema. (Sinemaya gidebiliriz) ingilizcebankasi.com
Could «Could» geçmiş zamandaki yapabilirlik / yetenek ifade etmek için kullanılır. ingilizcebankasi.com
My grandfather could run fast when she was young. (Ninem gençliğinde hızlı koşabilirdi) ingilizcebankasi.com
Ken couldn’t stand last month. (Ken geçen ay ayağa kalkamıyordu.) This month, he can walk. (Bu ay yürüyebiliyor) ingilizcebankasi.com
Could cowboys draw guns fast in the past? (Geçmişte kovboylar hızlı silah çekebilirler miydi? Yes, they could. No, they couldn’t. ingilizcebankasi.com
Could you count from 1 to 10 when you were 10 years old? (On yaşındayken 1’den 10’a sayabilir miydin?) Yes, I could. No, I couldn’t. ingilizcebankasi.com
I couldn’t use the computer before the course. (Kurstan önce bilgisayar kullanamazdım) ingilizcebankasi.com
other uses of can and could Can ve could’un diğer kullanımları ingilizcebankasi.com
Rica:can you / could you Can you ve could you rica cümlelerinde kullanılabilir. Can you, rica cümlelerinde çok yaygındır. Samimi olduğumuz kişilerden ricada bulunurken kullanılır. Could you daha kibar bir anlam verir ve resmi ortamlarda kullanılır. ingilizcebankasi.com
Could you explain the topic, Mrs Brown? (Konuyu açıklayabilir misiniz Bayan Brown?) Can you pass me the salt, Tony? (Tuzu verir misin Tony?) Can you help me, please? (Bana yardım edebilir misiniz, lütfen?) ingilizcebankasi.com
Can somebody help me? (Birisi bana yardım edebilir mi?)
Can I / Could I Can I ve could I izin isteme cümlelerinde kullanılabilir. Can I, izin isteme cümlelerinde çok yaygındır. Samimi olduğumuz kişilerden ricada bulunurken kullanılır. Could I daha kibar bir anlam verir ve resmi ortamlarda kullanılır. ingilizcebankasi.com
Can I go out, mum? (Dışarı çıkabilir miyim anne?) Could I borrow your pen, Mrs Blue? (Kaleminizi ödünç alabilir miyim, Bayan Blue?) ingilizcebankasi.com
Can we go to the cinema this evening? (Bu akşam sinemaya gidebilir miyiz?) Can I open a window? (Bir pencere açabilir miyim?) ingilizcebankasi.com
Can: izin verme You can go out. (Dışarı çıkabilirsiniz) You can take my pencil. (Kalemimi alabilirsiniz) You can play in the garden. (Bahçede oynayabilirsiniz) ingilizcebankasi.com
Can’t: yasaklama You can’t go out tonight. (Bu gece dışarı çıkamazsınız) You can’t smoke in here. (Burada sigara içemezsiniz) You can’t take photo of me. (Fotoğrafımı çekemezsiniz) ingilizcebankasi.com
thank you prepared by HÜSEYİN URAZ for © 2016 ingilizcebankasi.com