İntestinal Parazitozlar: Nematodlar ve Sestodlar (Plathyhelminthes) 10.11.2015 İntestinal Parazitozlar: Nematodlar ve Sestodlar (Plathyhelminthes) Dr. Harun Reşid SU Prof.Dr. Ata Nevzat YALÇIN
İntestinal Helmintler: İntestinal Protozoonlar 1.Nematodlar -Ascaris lumbricoides -Enterobius vermicularis -Trichuris trıchura -Kancalı Kurtlar (Necator amerıcanus- Ancylostoma duodenale) -Strongyloıdes stercoralis 2.Trematodlar -Fascıolopsis buski -Echınostoma ilocanum 3.Sestodlar -Taenia sagınata -Taenia solıum -Diphyllobothrium latum -Hymenolepsis nana İntestinal Protozoonlar 1.Entamoebea Türleri -E. histolytica -E. coli -E. hartmanni -E. polecki -E. gingivalis -E. moshkovskii 2.Giardia lamblia 3.Dientamoeba fragilis 4.Trichomonas Türleri -T. tenax -T. intestinalis 5.Balantidium coli 6.Isospora Türleri -I. natalensis -I. belli 7.Cyclospora Türleri 8.Cryptosporıdıum Türleri 9.Mıcrosporıdıum Türleri
HELMİNTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ Simetrik, omurgasız dış kısımlarında vücut enzimlerine dayanıklı kütikulası ile çeşitli doku ve organları bulunan çok hücreli canlılardır. İnsanda bulunan erişkin şekilleri yumurta veya kurtçuk(larva) çıkarırlar. Helmint enfeksiyonları yani helmintyozlar seyahatlerin, göçlerin, immünsupressif ilaç kullanımının artması ile gittikçe artmaktadırlar. Helmintyozların kayanağı esas olarak insandır. Doğada kurtçuk şekilleri bulunan helmintlerin embriyoları insan bağırsağında gelişmezler.
HELMİNTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ Helmintlerin vücutları büyük olduğundan küçük kurtçuklarla, doku makrofajlaının mücadelesi dışında, konağın savunma gücünde fagositozun önemi pek yoktur. Helmintlerin kendilerini konağın koruyucu defansından korumak için bazı stratejiler geliştirebilmektedirler. -Ascaris’lerin intraluminal yerleşmesi, -Kist hidatik’in kapsül oluşturması, -Filaryaların genel yada spesifik immünosupresyon yapması, -Şistozomaların konağın antijenini kazanması …
HELMİNTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ Klinik belirtiler genellikle helmintin esas yerleştiği dokuya yöneliktir. Ancak helmintin vücuda girdiği yere, göç yollarına, helmintin türü ve miktarına bağlı olarak çeşitli belirtiler de görülür. Helmintyozların karekteristik özelliği olan eozinofili, insan barsağında yerleşik kalan enfeksiyonlarında (teniyoz) görülmez. Helmint enfeksiyonlarında serolojik tanı türler arasında çapraz reaksiyon nedeni ile pek kullanılmamaktadır. Ancak ELİSA, presipitasyon ve kompleman birleşme gibi bazı serolojik tanılar kullanılmaktadır. Antihelmintik ilaçlar genel olarak mikrotubul oluşumu yada nöromuskuler yapılarda etki gösterirler.
ÜLKEMİZDE DURUM İç Anadolu bölgesinde 2000-2004 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Tıp fakültesinin Parazitoloji Laboratuarına gelen 34.883 dışkı örneği ve 9.879 selofan bant incelemesinde; -Genel olarak parazitoz sıklığı: %27,8 -Enterobius vermicularis: 242 -Ascaris lumbricoides: 55 -Hymenolepsis nana: 40 [Yazar S, Yaman O, Gozkenc N, Sahin I. Distribution of the intestinal parasitic disease in the Southeast Anatolian region of Turkey. Parasitol Res. 2006;99(2):146-52.]
ÜLKEMİZDE DURUM En son 2014 de İstanbul Tıp Fakültesinde Ocak 1988- Aralık 2012 arasında, Prof.Dr. Y.Ali ÖNER ve ark. yaptığı 25 yıllık Parazit Prevalansının Retrospektif İncelemesinde 111.889 olguya ait dışkı örneklerini Lugol ve Formol-eter konsantrasyon tekniği ile mikroskobik olarak incelenmiş, perianal bölge incelemesinde ise selofan bant tekniğinden yararlanılmıştır.
ÜLKEMİZDE DURUM Çalışma sonucunda intestinal parazit prevalansı %5, En sık saptanan türler sırasıyla Giardia intestinalis (%62), Enterobius Vermicularis (%16), Ascaris Lumbricoides (%7) olarak belirlenmiştir. Ek olarak yapılan istatiksel değerlendirmede 2000 ve sonrasında parazit prevalansında anlamlı bir azalma olduğu belirlenmiş
ASCARİS LUMBRİCOIDES Dünyada ve ülkemizde 2. Sıklıkla görülen nematodtur. Alınımından sonra erişkinlerde enfeksiyon spontane iyileşebilir. Oral olarak alınan embriyonlu yumurtalar ile mide ve duodenuma ulaşarak açılırlar, larvaların intestinal duvara penetrasyonu sonrasında portal sistem aracılığı ile sağ kalbe ve alveoller aracılığı ile de trakea sonrasında farinkse gelerek yutulurlar. Yaşam süreleri yaklaşık 1-2 yıldır.
ASCARİS LUMBRİCOIDES %85 asemptomatik seyreder. Ateş, nefes darlığı ve bronkospazm ile karakterize eozinofilik pnömoni (Löffler Pnomönisi), (larvaların akciğerlerden geçişi esnasında, erken dönemde), Safra koliği, kolesistit, kolanjit, akut pankreatit (nadiren ektopik askariyaz bulguları) Dışkı örneği, 10 gün içinde 3 kez (tercihen günaşırı) alınmalı ve laboratuvara en geç 30 dk içinde ulaştırılmalıdır.
ASCARİS LUMBRİCOIDES Yumurtaların veya erişkin formunun dışkıda görülmesi ile tanı konulur. ELİSA ile Ig G sınıfı antikorlar tanıya yardımcı olabilir. Görüntüleme yöntemleri ile erişkin formların tanısından yardımcı olabilir.
ASCARİS LUMBRİCOIDES Tedavi:, -Mebendazole 2x100 mgr po üç gün boyunca -Albendazole 1x400 mgr po tek doz -Gebelerde pirantel pamoat (Kontil) tercih edilmelidir. Tedaviye yanıt klinik ve dışkıda yumurta sayısı ile değerlendirilir. Korunmada primer ölçü sanitasyon kurallarına uymaktır.
ENTEROBİUS VERMICULARIS Tırnak, gece giysisi veya yatağa bulaşmış olan embriyonlu yumurtalar oral yolla alınır. Erişkinleri 2-5 mm uzunluğundadırlar. Gebe dişileri gece rektum dışına göç ederek çok sayıda yumurta bırakırlar, yumurtalar 6 saat içinde embriyone olarak sonrasında enfektif larvalar çıkar Anüs yoluyla rektuma geri göç edenler retroinfection Kadınlarda genital traktusa göç edenler ektopik infeksiyonlara yol açabilirler.
ENTEROBİUS VERMICULARIS Genellikle asemptomatiktir. Semptomatik bireylerde geceleri ortaya çıkan perianal kaşınma, huzursuzluk, uykusuzluk, gece işemeleri, uykuda diş gıcırdatma, ağızdan yastığa salya akması, burun kaşınması, istemsiz hareketler gibi şikayetlere neden olur.
ENTEROBİUS VERMICULARIS Tanı: Selofan Bant ile yumurtaların görülmesi. Tedavi : Albendazole 1x400 mgr po tek doz : Mebendazole 1x100 mgr po tek doz : Pirantel pamoat 11 mgr kg Aile tedavisi Hijyen ve çamaşırların sıcak su ile yıkanması Yumurta veya yeni gelişen larvalara etkisiz oldukları için: 2 hafta sonra tekrar tedavi
TAENİA SAGINATA Erişkini insan ince bağırsağında, larvası sığırlarda bulunur. Bulaşması özellikle çiğ veya az pişmiş sığır etinin yenilmesi veya enfekte etler ile uğraşan kişilerin ellerini ağzına götürmesi ile oluşur. Erişkin boyu 5-25 metre arasındadır. Kopan halkaları T. solium dan farklı olarak harektelidir.
TAENİA SAGINATA Çoğu kez asemptomatiktir. En sık görülen semptom anüsten halka atılmasıdır. Tanı da dışkı incelenmesi ve selofan bant yöntemi ile parazit yumurta ve halkalarının saptanması ile konulur. Dışkıda ELISA ile yöntemiyle tenia spesifik kopro-antijenler (solubl dışkı antijenleri) saptanabilmekte ve tedavi sonrası 10-15 gün sonra ELISA ile dışkıda koproantijenler negatifleşir, bu nedenle hasta takibinde de kullanılabilir.
TAENİA SAGINATA Tedavi: -Prazikuantel (Anipracit) 5-10 mg/kg po tek doz ( ilk şeçenek) -Niklozamid (Yomesan) 2 gr po tek doz (erişkin formlarına etkili) -Alternatif olarak Albendazole kullanılabilir Tedaviden sonraki 3 ay içinde hasta halka veya yumurta çıkarmaz ise tedavi başaralı olarak kabul edilir. Korunmada özellikle hijyene ve çiğ et yememeye dikkat edilmelidir. Etlerin 56 oC de 5 dk pişirilmesi yada -20 oC de 7-10 gün dondurulmasıyle enfekte larvalar harap olmaktadır.
TAENİA SOLIUM T. saginata dan farklı olarak insan ara konak olabilir. Skoleksinde çengel içermesi ile T. saginata dan ayrılır. Yumurtaları T. saginata dan farklı olarak enfeksiyözdür (Sistiserkoz). Erişkin formu T. saginata da ki gibi semptom verebilirken, larval formu yerleştiği organ göre (kas ağrısı, görme bozukluğu, epilepsi, felç veya baş ağrısı…) farklı belitiler gözlenebilir.
TAENİA SOLIUM Tanı ve tedavi T. saginata da ki gibidir. Ancak Niklozamid tedavisinde sistiserkozis riski bulunmasından dolayı tedavi sonrası 2-4 saat sonra müshil verilerek tenyanın hızla atılıması sağlanmalıdır.