Quantifiers (miktar belirteçleri)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
FORM 3 USE OF THE PRESENT CONTINUOUS TENSE • a)Bu tense ile temel olarak içinde bulunduğumuz anda yapmakta olduğumuz eylemleri anlatırız. Zamanı.
Advertisements

Food & drink ● Possession
QUANTIFIERS 10.
Esranur ÇİNKO 6-B 314 PaskalyaYeni YılRamazan BayramıCadılar Bayramı.
UNIT 10 R E F R E S H M E N T S “Yiyecek içecek şeyler” SYNONYMS “eş anlam” (=) and ANTONYMS “karşıt anlam” (X)
Yabancı Dil- II Bölüm - 5.
Yabancı Dil - II Bölüm - 1.
(OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI)
UNIT FIFTEEN Health and Sports
SÜMEYYE KARABOYUN İÖP-1
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
Yabancı Dil- II Bölüm - 3.
SIMPLE PRESENT TENSE.
Yaptıklarımız / yapmadıklarımız Pg
PRESENTED BY GÜLSÜN ÖZYURT
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
 THE 2. The, evrende tek olan ve dolayısıyla belirli olan şeylerle kullanılır: 1. The, daha önce sözü edilen ya da karşı tarafça zaten bilinen kişi.
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
POSSESSIVE PRONOUNS.
İNGİLİZCE-4.
PAST SIMPLE TENSE GEÇMİŞ ZAMAN.
İNGİLİZCE MANY / MUCH / A LOT OF
 The water is cold.  Everything became clear.
Expressing Daily Routines
TEOG SINAVINA BU KELİMELERİ BİLMEDEN GİRMEYİN UNIT 7.
cheese olive meal butter Match the words and meanings. 1.fruit 2.vegetable 3.grape 4. pear 5.peach 6.onion 7.carrot 8.lettuce.
PRESENT CONTINUOUS © 2016 ingilizcebankasi.com.
© 2016 Future simple (will) © 2016 ingilizcebankasi.com.
©2016 be ©2016 ingilizcebankasi.com.
PAST SIMPLE © 2016 ingilizcebankasi.com.
Near future (be going to)
ENGLISH GRAMMAR İNGİLİZCE DİLBİLGİSİ
:Hazırlayan: BARIŞ AKYÜZ
COUNTABLE AND UNCOUNTABLE NOUNS
SIMPLE PRESENT TENSE.
Mesleki Yabancı Dil Hazırlayan ve Sunan:
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
YDI101 YABANCI DIL 1 HAFTA 1. We use subject pronouns when the pronoun is the subject of the sentence. When the subject appears the second time, we don’t.
Present Perfect & Simple Past I love to travel. I have been to more than 10 countries.
8th grade english lesson friendship topic presentation. -8
İNGİLİZCE 6. SINIF 2. ÜNİTE YUMMY BREAKFAST
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
YUMMY BREAKFAST.
PRESENT PERFECT TENSE Yakın Geçmiş Zaman. WHERE DO WE USE PRESENT PERFECT TENSE ????
Can I walk there? Is it far?
Would you like a different color?
I understand. Anlıyorum. 121.
THE OUANTIFIERS.
I’m sorry Michael but I have to go now.My friends are waiting for me.
FINLAND EDUCATION SYSTEM I am talking about the Finnish education system today.
Excuse me. Afedersiniz. 1.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
ADJECTIVES. Adjectives (sıfatlar): isimleri niteleyen, özelliklerini belirten kelimelerdir. Sıfatlar, ismin rengini, büyüklüğünü, yaşını, miktarını, kalitesini.
HEALTH.
SİMPLE PAST TENSE Grup Üyeleri
CONDITIONALS TYPE
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SOME-ANY.
DREAMHOUSE TY TLG DREAM HOUSE TY TLG DREAM……… YOU CAN TOUCH, IF YOU DREAM………
HAZIRLAYAN İSMAİL BAYHAN
Imagine that you are a teacher and you are taking your 20 students to England for the summer school.
İNGİLİZCE GRAMER THERE IS /THERE ARE (SAHİP OLMA) KALIPLARI
AS AS NOT AS AS COMPARISONS.
CONDITIONALS TYPE
THERE IS There is There isn’t There is an apple.
SOME-ANY.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Sunum transkripti:

Quantifiers (miktar belirteçleri) www.ingilizcebankasi.com ©2016 ingilizcebankasi.com

QUANTIFIERS (Miktar belirteçleri) Quantifiers, a few, a little, some, any, a lot of gibi isimlerin miktarını belirten kelimelerdir. İsmin önünde kullanılırlar.   I have a few friends. (Bir kaç arkadaşım var) I ate a lot of bread at lunch. (Öğle yemeğinde çok ekmek yedim) ingilizcebankasi.com

You don’t need to buy any patatoes. There are a few in the kitchen. Miktarını belirttikleri şey anlaşılıyorsa ismin önünde olmadan da kullanılabilirler. You don’t need to buy any patatoes. There are a few in the kitchen. (Hiç patates alma. Buzdolabında bir kaç tane var) ingilizcebankasi.com

Some / any Some, sayılabilen çoğullarla birkaç anlamında kullanılır: I have some good friends. (Bir kaç iyi arkadaşım var) ingilizcebankasi.com

I have eaten some patatoes. (Bir kaç patates yedim.) ingilizcebankasi.com

Some, sayılamayan isimlerle biraz, bir miktar anlamı verir. I’ll drink some orange juice. (Biraz portakal suyu içeceğim) ingilizcebankasi.com

There’s some milk in the bottle. (Şişede biraz süt var) ingilizcebankasi.com

Would you like some more cheese? (Biraz daha peynir ister misin?) ingilizcebankasi.com

any Any, olumsuz ifadelerde ve sorularda «hiç» anlamı vermek için kullanılır. I don’t have any money. (Hiç param yok) ingilizcebankasi.com

The hen didn’t lay any eggs. (Tavuk hiç yumurta yumurtlamadı.) ingilizcebankasi.com

Do you have any money in your purse? (Cüzdanında hiç para var mı?) ingilizcebankasi.com

Can you see any turtles around? (Çevrede hiç kaplumbağa görebiliyor musun?) ingilizcebankasi.com

Any/some, sayılabilen isimlerle kullanıldığında isim çoğul olmalıdır. I don’t have any books. There are some eggs in the fridge. ingilizcebankasi.com

(Her hangi bir öğrenci bunu yapabilir) Some man parked his car here. Any ve some tekil sayılabilen isimlerle kullanılabilir. Bu durumda any «herhangi bir, her», some «bir çeşit, -nın biri» anlamına gelir. Any student can do this. (Her hangi bir öğrenci bunu yapabilir) Some man parked his car here. (Adamın biri arabasını buraya park etti) ingilizcebankasi.com

Many / much Many, sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır. «Çok, bir çok» anlamı verir. There are many cherries on the tree. (Ağaçta çok kiraz var.) ingilizcebankasi.com

Can you lend me some melons? Sorry. We don’t have many lemons. Only two or three. ingilizcebankasi.com

I didn’t drink much milk. I’m still hungry. Much, sayılamayan isimlerle «çok» anlamı vermek olumsuz ve sorularda kullanılır. I didn’t drink much milk. I’m still hungry. (Çok süt içmedim. Hala açım) ingilizcebankasi.com

How much / How many Miktar sorarken how much ve how much kullanırız. How much + sayılamayan isim How much money How much milk How much time ingilizcebankasi.com

How many + çoğul sayılabilen isim How many people How many apples How many bananas ingilizcebankasi.com

Ne kadar yağ kullanayım? How much milk is there in the fridge? How much time do we have? Ne kadar zamanımız var? How much oil shall I use? Ne kadar yağ kullanayım? How much milk is there in the fridge? Buzdolabında ne kadar süt var? ingilizcebankasi.com

How many students are there in school? Okulda kaç öğrenci var? How many peaches would you like? Kaç şeftali istersin? How many books did you read this month? Bu ay kaç kitap okudun? ingilizcebankasi.com

A lot of / lots of A lot of ve lots of «bir çok» anlamında kullanılır. Hem sayılamayanlarla, hem çoğul sayılabilenlerle kullanılır. a lot of money a lot of people a lot of time a lot of students a lot of milk a lot of eggs ingilizcebankasi.com

I’ve got a lot of money. (Çok paraya sahibim) ingilizcebankasi.com

There are a lot of flowers in the garden. Bahçede bir çok çiçek var. ingilizcebankasi.com

most Most “çoğu” anlamındadır. Sayılabilen çoğul isimlerle veya sayılamayan isimlerle kullanılır. Most people drink black tea. (Çoğu insan siyah çay içer) I get up early most mornings. (Çoğu sabah erken kalkarım) I ate most of the cake. (Kekin çoğunu ben yedim) ingilizcebankasi.com

plenty of Plenty (of), fazlasıyla çok anlamında kullanılır. Kullanımı a lot of gibidir. Hem sayılamayanlarla hem sayılabilen çoğullarla kullanılır. We have plenty of money. We can buy whatever we want. (Fazlasıyla paramız var. Ne istersek alabiliriz) We already have plenty of problems. (Zaten fazlasıyla sorunumuz var.) ingilizcebankasi.com

a few / a little A few (bir kaç) çoğul sayılabilen isimlerle kullanılır. There are a few books on the shelf. (Rafta bir kaç kitap var) ingilizcebankasi.com

a little (biraz) sayılamayan isimlerle kullanılır.   I need a little sugar. I will have coffee. (Biraz şekere ihtiyacım var. Kahve içeceğim) ingilizcebankasi.com

several Several kelimesi a few gibi sayılabilen çoğullarla kullanılır, fakat a few kelimesine göre daha fazla çokluk ifade eder. I spent several minutes on the exercise. (Alıştırmaya bir kaç dakika harcadım) ingilizcebankasi.com

a couple of A couple of (bir kaç) anlamında kullanılabilir. We spent a couple of weeks in the Bahamas. (Bahamalar’da bir kaç hafta geçirdik) ingilizcebankasi.com

quite a few Quite a few (pek çok) anlamında çok miktarları belirtir. I’ve been to İstanbul quite a few times. (Çok kere İstanbul’da bulundum) ingilizcebankasi.com

few / little Few ve little, ‘az ve yetersiz; çok az’ şeklinde olumsuz anlamda kullanılır.   There are few eggs. We can’t make omelette. (Az sayıda yumurta var. Omlet yapamayız) I have got very little time. We can’t have coffee. (Çok az vaktimiz var. Kahve içemeyiz) ingilizcebankasi.com

only a few Few yerine konuşma dilinde only a few kullanılabilir.   There are only a few schools in the town. Therefore, the classroms are very crowded. (Şehirde sadece bir kaç okul var. Bu yüzden sınıflar çok kalabalık) ingilizcebankasi.com

a great deal of «A great deal of» sayılamayan isimlerle kullanılır. Çok anlamı verir. We had a great deal of fun last night at the party. (Dün gece partide çok eğlendik) ingilizcebankasi.com

a great number of «A great number of» sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır. «Çok sayıda» anlamı verir. People cut down a great number of trees last year. (İnsanlar geçen yıl çok sayıda ağaç kesti.) ingilizcebankasi.com

every Every, tekil sayılabilen isimle kullanılır. Her anlamı verir. I get up early every day. (Her gün erken kalkarım) Every student found the exam difficult. (Her öğrenci sınavı zor buldu) ingilizcebankasi.com

each Each «her bir, her biri» anlamında tekil sayılabilen isimlerle kullanılır. Each student gave a present to me. (Her bir öğrenci bana bir hediye verdi) There are four bedrooms. I slept in each room. (Dört yatak odası var. Her bir odada uyudum) ingilizcebankasi.com

all All «hepsi, tüm, bütün» anlamında kullanılır. I waited all day Bütün gün bekledim. He drank all (of) the milk. Tüm sütü içti. All (of) the students are successful. Tüm öğrenciler başarılı ingilizcebankasi.com

whole whole bütün, bütünü, tamamı anlamına gelir. Sayılabilen tekil isimlerle kullanılır. “The” ve my, his, gibi iyelik sıfatları whole dan önce gelir I read the whole book last night. (Dün gece bütün kitabı okudum) My whole body is cold. (Tüm bedenim soğuk) ingilizcebankasi.com

no/none None, «hiçbiri, hiç» anlamında kullanılır. All kelimesinin zıttıdır. He drank none of the milk. Hiç süt içmedi. None of the students are successful. Hiç bir öğrenciler başarılı değil. ingilizcebankasi.com

None, ismin hemen önünde kullanılmaz, fakat no kullanılır. He drank no milk. Hiç süt içmedi. No students are successful. Hiç bir öğrenciler başarılı değil. ingilizcebankasi.com

both / neither /either İki şeyden bahsedersek, both (ikisi de) ve neither (ikisinden hiç biri) kullanılır. All ve none iki şeyden daha çok şey için kullanılır. İkiden fazla şey için both veya neither kullanılmaz. I have two books. Both are interesting. (İki kitabım var. İkisi de ilginç) Both of the parents are at home. (Ebeveymin ikisi de evde) ingilizcebankasi.com

I have two babies. Neither is a girl. (İki bebeğim var. Hiç biri kız değil) ingilizcebankasi.com

either “İki şeyden herhangi biri” anlamına gelir. You can wear either skirt. They are both good. (Herhangi bir eteği giyebilirsin. İkisi de iyi) You can wear either of these two skirts. (Bu iki etekten herhangi birini giyebilirsin) ingilizcebankasi.com

 thank you  prepared by HÜSEYİN URAZ for www.ingilizcebankasi.com © 2016 ingilizcebankasi.com