Neden Kritik Analitik Düşünme? (KAD)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÇOCUK NASIL ÖĞRENİR?.
Advertisements

S E L Ç U K Ü N İ V E R S İ T E S İ Kritik Analitik Düşünme Topluluğu
Gözün kısımlarını yerleştirme oyunu
İNSAN ÜZERİNE….
ZOR İNSANLARLA BAŞA ÇIKMA
T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ÇAYELİ DEVLET HASTANESİ HASTA HAKLARI BİRİMİ
ERGANİ DEVLET HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ
4 Kare Problemi 4 Kare Problemi Hazır mısın? B A Bu şekle iyi bak
İletişim Nedir? Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır.
Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S
DİNLEME KONUŞMA VE ELEŞTRİ ADABI
Düşündüren Resimler-I KRİTİK VE ANALİTİK DÜŞÜNME PLATFORMU
SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
SUNUM.
BİLİMSEL BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ VE FEN - TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
DİNLEME VE ÖĞRENME BECERİLERİ
4 KARE.
Copyright © 2010, 2007, 2004 Pearson Education, Inc UNİTE 5 Dinleme ve Cevap verme 1.
FELSEFİ BİLGİ NEDİR?.
İLETİŞİM ENGELLERİ.
Zihninizin takılmaması dileğiyle
İNSAN ÜZERİNE….
İletişimde Süreç Yaklaşımı
Ünite Ürün Dosyası Sunumu
OKULÖNCESİNDE BİR GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI UYGULAMALARI
Yönetimde stres kaynakları ve başa çıkma Dr. Alper Engeler
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
Öfke, insanı inciten ya da yararına dokunan bir olay karşısında içinde duyduğu, kendisini sert davranışlara zorlayan durumdur. ÖFKE NEDİR?
FOTOĞRAF, GERÇEKLİK VE GERÇEĞİN TEMSİLİ
Felsefe-Bilim İlişkisi
IQ ve EQ Evliliğinin daha üçüncü yılında karısı, arkadaşlarına "hissettiği sevgi açlığından söz etmeye başlamıştı. Aşk evliliği olarak başlayan ilişki,
İletişim ve Empati.
HOŞGELDİNİZ.
-İLETİŞİM- SUNUSU.
İLETİŞİM.
Sınav Kaygısı ve Önleme Yolları.
Öğrenme Nasıl Gerçekleşir?
ETKİLİ İLETİŞİM.
İLETİŞİM BECERİLERİ.
HUKUK: kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve devlet gücüyle uyulması zorunlu hale getirilmiş kurallardır . Kanunların esas.
Uzm.Psk.Dan. Elvan Ucur 15 Ekim 2006 Seminer Özeti ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE BİLİŞSEL GELİŞİM Z. Elvan UCUR Uzman Psikolojik Danışman Altis Nöroloji ve.
Sosyal Bilgiler İletişim
HAZIRLAYAN : EGE KÖMÜRCÜOĞLU SINIFI : 7-C NUMARASI : 333 İLETİŞİM.
İslam’da Bilginin Kaynakları
ÖZSAYGI VE ATILGANLIK.
İLETİŞİM VE EMPATİ.
DİNLEME BECERİLERİ YAPILANDIRILMIŞ GRUP PROGRAMI
Pozitif psikoloji İletişim becerileri.
KİŞİLERARASI İLETİŞİM
En uzak mesafe ne Afrika’dır
KİŞİLERARASI İLETİŞİM
ICF Aylık Üye Toplantısı 11 Aralık 2012 Didem Şen Pamuk.
BBY 489 TİYATRO Beden Dili.
İNSAN ÜZERİNE… İnsanları inandıklarından vazgeçirmek, onları bir şeye inandırmaktan daha zordur. Hz. Muhammed.
SOSYAL BİLGİLERDE BECERİ EĞİTİMİ
IQ ve EQ Evliliğinin daha üçüncü yılında karısı, arkadaşlarına "hissettiği sevgi açlığından” söz etmeye başlamıştı. Aşk evliliği olarak başlayan ilişki,
BİLME-BİLGİ EDİNME, BİLGİ EDİNMENİN YOLLARI VE ÖNEMİ
DERS : FELSEFE KONU: FELSEFENİN ALANI.
Bugün neler öğreneceğiz?
Gökçe Erinç Büyükşengür
Öğrenme Nasıl Gerçekleşir?
İLETİŞİM TEKNİKLERİ.
İLETİŞİMİN TEMEL BECERİLERİ
Bölüm 5 İLETİŞİM VE EĞİTİM
Analitik Düşünme Analitik düşünmek  sofistike bir problemi/durumu/konuyu  alt problemlere/durumlara/konulara ayırdıktan sonra her bir alt konunun ana.
Programdan Sorular.
İLETİŞİM NEDİR??.
21. YY BECERİLERİ.
İletişim nedir Temel İletişim. Bir aklın, başka bir aklı etkileme sanatıdır. İletişim.
Sunum transkripti:

Neden Kritik Analitik Düşünme? (KAD) Prof.Dr. Fatih Gültekin

Amaç “Neden Kritik – Analitik Düşünmeyi öğrenmeye ihtiyaç var?” sorusuna cevap bulmak.

Öğrenim hedefleri İletişim süreçleri ve bu süreçlerdeki hata kaynakları İnsanlar neden yanlış anlar ve yanlış anlaşılırlar İnsanlar aynı konuda neden farklı düşünürler Farklı anlamak fizyolojik bir olay mıdır? KAD nedir? Tanım KAD’a neden ihtiyaç vardır? KAD yeni bir şey mi, yoksa eski bilgilerin farklı sunumu mu? İnanç sistemimizde KAD KAD becerisi kazanılabilir mi?

Haberleşme-iletişim süreçleri Mesaj (verilen bilgi, duygu ve düşünce) Kaynak (bilgiyi veren insan) Alıcı (kişi veya kişiler) Geri besleme (cevap niteliğindedir)

mesaj mesaj ÇÖZÜMLEME KODLAMA Bilgi, görgü, deneyim vs Bilgi, duygu ve düşünce Normal iletişimde arzu edilen: GÖNDERİCİ’nin göndermek istediği mesaj = ALICI’nın algıladığı mesaj GÖNDERİCİ göndermek istediği mesajı doğru kodlamazsa, Mesajı ileten kanallarda sorun varsa (Hava olmazsa ses iletilemeyecek, mikrofon veya telefon bozuksa ses duyulmayacak, vs), veya ALICI mesajı gönderildiği haliyle algılayamazsa SORUN VAR İDEAL alıcı mesajı olduğu haliyle anlayabilen değil, mesajı gönderenin gönderme niyetini kavrayabilen kişidir. Bu yapılabildiği taktirde göndericiden kaynaklanan sorunlar büyük ölçüde sorun olmaktan çıkar. Mesaj göndericiden çıkarken bir takım değişikliklere uğrayabilir. Beyindeki bilgi, duygu ve düşünceler karşı taraftaki insanın anlayabileceği sembollere dönüştürülür. Konuşma anında kelimelere, bunun yanında yazı, şifreler resimler, planlar gibi semboller olabilir. (Bu şifreleme hadisesinde dikkat edilmesi gereken bir çok faktör vardır. Çünkü şu ana kadar anlatılan kısmıyla tamamen şahsidir ve kaynak durumunda olan bilgi, duygu ve düşünceyi veren insanın kendi kendi iç dünyasıyla ilgili hadiselerdir. Ama şifreleme hadisesiyle birlikte artık olay sosyal bir hadise olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.) Bu noktada gönderici öncelikle bilgi, duygu ve düşüncelerini anlatırken karşı tarafın anlayabileceği sembolleri kullanmalıdır. Mesaj tamamıyla doğru ifade edilse bile alıcı mesajı çözümlerken mesaj bazı değişikliklere uğrar. Önce şifre alınır ve incelenir. Her bir kelime alınır, analiz edilir, alıcının bilgi, duygu ve düşüncelerinden süzerek algılanır. Bir teknik araştırmanın sonucu şudur: Bir konuşmacı dakikada 125-150 kelime söyler Bir okuyucu dakikada 150-200 kelime okur Bir şahıs dakikada 500-700 kelime düşünür Bir dinleyici dakikada 40 kelime anlar. Bu rakamlar yaklaşık değerlerdir. Demek ki okurken düşünebilmek için 500 kelimelik bir avantajımız vardır. Konuşmacının konuştuğu kelimelerin 2/3’ü dinleyiciye gitmemektedir Aslında her iki insan da son derece iyi niyeti olsalar bile, bilgiler birinin beyninden çıkıp diğerinin beynine gelinceye kadar bir takım değişikliklere uğrar. Çoğu kez konuştuğunuz sözün hiç beklenilmeyen bir tarzda algılanmasının sebebi de bu olabilir. GÖNDERİCİ (Algılama) ALICI

Bir dakikada… Konuşmacı → 125 -150 kelime Okuyucu → 150 - 200 kelime Düşünen → 500 - 700 kelime Dinleyici → 40 kelime anlar 500 kelimelik bir avantaj Bir konuşmacı dakikada 125-150 kelime söyler Bir okuyucu dakikada 150-200 kelime okur Bir şahıs dakikada 500-700 kelime düşünür Bir dinleyici dakikada 40 kelime anlar. Demek ki okurken düşünebilmek için 500 kelimelik bir avantajımız vardır. Konuşmacının konuştuğu kelimelerin 2/3’ü dinleyiciye gitmemektedir 2/3’ü dinleyiciye gitmemekte

Aynı konuda insanlar niçin farklı düşünür? Algılamaları ve Yorumlamaları farklı Neden? Doğruları Öncelikleri Sorunları Bilgi, kültür ve tecrübe birikimleri FARKLI Örnek?

Bazen her şey o kadar doğal gelir ki insana, senin için dünya o açıdan öyle görünür. Kim ne diyebilir ki?

Farklı anlamak fizyolojik bir olay mıdır? Algılama, beş duyu organıyla dış dünyadan aldığımız bilgileri seçip almadır. Duyu organları yanılabilir ve sınırlıdır.

Duyu organlarımız yanılabilir!

hiçbir şey hareket etmiyor

....yatay kırmızı çizgiler paralel mi, değil mi???

Ne görüyorsun? Bir spiral mi yoksa daireler mi??

sadece aslında LİLA olan YEŞİL çemberin kaldığını göreceksin.. Ortadaki artı işaretine konsantre ol. Bir süre sonra LİLA çemberin YEŞİL olduğunu fark edeceksin!! Ortadaki artı işaretine bakmaya devam edersen LİLA çemberlerin tamamen KAYBOLDUĞUNU, Ve sadece aslında LİLA olan YEŞİL çemberin kaldığını göreceksin..

Einstein’ın yüzünde 3 figür göreceksiniz...

Algılama seçicidir ve yanıltıcıdır. Dolayısıyla: Algılama seçicidir ve yanıltıcıdır. Dış dünyadaki gerçek bizim gerçeğimizdir. Duyu organlarımız uyarıları seçerek alırlar. Yolda giderken yüzlerce ses vardır, farkında bile olmayız ancak ismimizi duyunca döner bakarız.

Yanılmada etkili diğer faktörler: Şartlandırılmaya yatkın olmak Çevre Hüküm çıkarmak Olayların psikolojik boyutu İşitmek istediğini duyma ve görmek istediğini görme Konuşmacıyı değerlendirme Konuşmacının vurguladığı noktaları, jest ve mimiklerini anlayamama Çevre (Ev iş yerine yakınsa işe gitmek spordur, zevktir. Uzaksa eziyettir. Acele işimiz varsa kırmızı ışık zaman kaybettiriyormuş gibi olur. Telefon gece çalarsa acı acı çalar) Hüküm çıkarmak (İlaç içen hastadır. Belki zayıflamak için içiyor veya başka nedenden.

Düşüncelerimiz şartlandırılabilir

4 Kare Problemi – 4 SORU 4 Kare Problemi B A C D Bu şekle iyi bakın Şimdi size bu kare ile ilgili 4 tane soru soracağım Hazır mısınız? C D

SORU 1 4 Kare Problemi 4 Kare Problemi SORU 1 İşte CEVAP! B A A bölgesinde taralı alan dışında kalan alanı 2 eşit parçaya bölünüz. Kolay, Değil mi? İşte CEVAP! C D

SORU 2 4 Kare Problemi 4 Kare Problemi SORU 2 İşte CEVAP! B A B bölgesinde taralı alan dışında kalan alanı 3 eşit parçaya bölünüz. Hadii, zor değil. İşte CEVAP! C D

SORU 3 4 Kare Problemi 4 Kare Problemi SORU 3 İşte CEVAP! B A C bölgesinde taralı alan dışında kalan alanı 4 eşit parçaya bölünüz. Biraz zorca mı? İşte CEVAP! C C D

4 Kare Problemi 4 Kare Problemi B A HAZIR OLUN GELİYOR C D

SORU 4 4 Kare Problemi 4 Kare Problemi 3 4 2 5 6 7 Saniye doldu… 7 1 D bölgesini 7 eşit parçaya bölünüz. 3 4 2 5 6 7 Saniye doldu… 7 1 Bu soruda dünya rekoru 7 saniye! C D

SORU 4 4 Kare Problemi 4 Kare Problemi SORU 4 İşte CEVAP! B A D bölgesini 7 eşit parçaya bölünüz. Nasıl kolay mıymış? İşte CEVAP! C D

Düşüncenin koşullandırılmasına bir diğer örnek EĞER   1 = 5 2 = 25 3 = 125 4 = 625 ise 5 = ???? Cevap 5 = 1 İlk satırı hatırlayın 1=5

Şekildeki 9 noktayı elinizi kağıttan kaldırmadan ve aynı doğrunun üzerinden bir daha geçmeden 4 doğru ile birleştiriniz. (Doğrular birbirini tek noktadan kesebilir) Bir çoğumuz bunun imkansız olduğunu düşünürüz. Bize söylenmemesine rağmen pek çoğumuz bu 9 nokta ile sınırlı olacağımızı düşünmüşüzdür. Bizim dış dünyadan aldığımız bilgilerle kendimizi nasıl sınırlayacağımızı gösteren bir örnektir. Eğer kendimizi sınırlayan şeylerin dışına çıkılıverse aslında çözümsüz olmadığı görülecektir. Bir çok yenilik ve icat burada olmaktadır. Dış dünyadan aldıklarımızın sınırlarını aşabilenler yenilik yapabilenlerdir.

Çevre Acele işimiz varsa.. İş yeri yakınsa işe gitmek spordur, zevktir. Uzaksa eziyettir. Ev iş yerine yakınsa işe gitmek spordur, zevktir. Uzaksa eziyettir. Acele işimiz varsa kırmızı ışık zaman kaybettiriyormuş gibi olur. Telefon gece çalarsa acı acı çalar gece çalarsa acı acı çalar

Hüküm çıkarmak İlaç içen hastadır. Yürüyerek gidenin arabası yoktur. İçki içmiyorsa dindardır veya sağlığına önem veriyordur.

Olayların psikolojik boyutu Beni kimse anlamıyor! Olsun, sanatçıları da kimse anlamaz… YAŞASIN… Düşüncelerin bir hareket dayanağı vardır. Birinci kısımda küçük çocuk kendisini kimsenin anlamadığından şikayetçi. İkinci kısımda sanatçıların da anlaşılmaz olarak tanımlıyor. Üçüncü kısımda artık anlaşılmaz olmak onun için önemini yitirmiştir. Zamanla çok önemli olarak gördüğümüz bazı olaylar ve görüşler belli zaman sonra çok önemsiz şeyler haline gelebilir. Çünkü algılama dayanağımız değişmiştir. Dolayısıyla bizim için önemini kaybetmiş bir mesele olarak karşımızdadır. . . . . . .

İşitmek istediği şeyi duyma ve görmek istediği şeyi görme. Alıcı daha çok işitmek istediği şeyi duyar ve görmek istediği şeyi görür. Sağır duymasa da yakıştırır denir. Seçicilik derken bu kastedilir. Çoğu kez konuşmacı bizim anladığımız söylemek istememiştir. Biz onun şöyle veya böyle yorumlar, başka tarafa yorumladığımız şekilde iletiriz. Belki de konuşmacının söylemek istediği şeyin anlamını tümüyle bozarak ulaştırırız. Özellikle toplumda lider pozisyonunda olan insanların anlattıkları ve karşı tarafın anladığı mesajın, anlatmak istedikleri mesaj mı olduğunu mutlaka test etmelidir. Üniversitede hoca bir gün “Finalde geçerseniz geçin, bütünlemede kolaylık göstermem” der. Finalde nasıl imtihan yapıyorsam bütünlemede de aynı imtihanı yaparım mesajını verir. Sonra yüzlerce öğrenci hocanın kapısına gelir: “Siz bütünlemede kimseyi geçirmiyormuşsunuz, doğru mu” diye. Halbuki öyle bir şey denmek istenmemiştir. Tıpkı bunun gibi insanlar işitmek istedikleri şeyi işitirler.

Konuşmacıyı değerlendirme. Dinleyiciler mutlaka konuşan insanı değerlendirirler. Konuşmacı tanınmıyorsa yada fikir ve yaşantı olarak dinleyicilerden farklı ise dinleyiciler eleştirmek maksadıyla dinler. Bu toplumumuzun önemli bir problemidir. Buradan “Eğer sevdiğimiz bir insan konuşuyorsa doğru, sevmediğimiz biri konuşuyorsa yanlış söylemiştir.” gibi yanlış sonuçlar da çıkmaktadır. Aslında değerlendirme, verilen mesajın doğru olup olamadığı ile ilgili olmalı, kişiyle ilgili olmamalıdır. Sevmediğimiz birisi doğru bir şey söylüyorsa doğrudur, yine sevdiğimiz bir insan yanlış bir şey söylüyorsa yanlıştır.

Konuşmacının vurguladığı noktaları, jest ve mimiklerini anlayamama. Ne kadar bilirsen bil anlatabildiklerin, karşındakinin anlayabileceği kadardır... Konuşmacı çok şey bilir ama iyi anlatamayabilir. Beden dilini iyi kullanamıyor, vurguları yerli yerince yapamıyor olabilir. Anlatan iyi anlatıyor ama dinleyici bu vurguları kaçırdığından eksik anlıyor olabilir. Burada dinleyiciye uygun bir dil seçimi, dinleyicinin seviyesine göre konuşma gibi noktaları da göz ardı etmemek gerekir. Mevlana (1207-1273)

DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ,. SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ,. SÖYLEDİĞİNİZİ SANDIĞINIZ, * DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ, * SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ, * SÖYLEDİĞİNİZİ SANDIĞINIZ, * SÖYLEDİĞİNİZ, * KARŞINIZDAKİNİN DUYMAK İSTEDİĞİ, * DUYDUĞU, * ANLAMAK İSTEDİĞİ, * ANLADIĞI... ARASINDA FARKLAR VARDIR DOLAYISIYLA İNSANLARIN BİRBİRİNİ YANLIŞ ANLAMASI İÇİN EN AZ 9 İHTİMAL VAR SYLVIANE HERPIN

Mesele nedir? YANILABİLİRİZ! Masumane Kötü niyetli Kişiler yanlış anlayabilir veya yanlış anlaşılabilir. Kötü niyetli Kişiler aldatılabilir. Masum: Normal iletişim süreçlerinde doğru ifade edememe veya doğru çözümleyememe neticesinde yanlış anlaşılmalar olabilir. Kötü niyetli: İnsan fizyolojisinin özellikleri dikkate alınarak ve uygun araçlar kullanılarak olayların gerçekte olduğundan farklı anlaşılmasını sağlamak (Toplum mühendisliği).

Ne yapmalı? Masumane: Yanlış anlayabilirim Yanlış anlaşılabilirim Kabullenilmeli ve akılda tutulmalı. (Duygu ve düşüncelerimi doğru anlatamıyor olabilirim. Algıladıklarımı yanlış algılamış olabilirim. DÜŞÜNCELERİNE sahip olunmalı.) İletişim becerileri geliştirilerek yanlış anlatma ve anlaşılmaktan kaynaklanan sorunlar azaltılabilir. Örnek: Kızının oyun ve ders çalışma saatlerine uymasını isteyen annesine karşı “Senden nefret ediyorum” demesiyle anne iki farklı tutum içine girebilir: Ben senin annenim. Benden nasıl nefret edersin. Bunca yıl senin için yaptığım bunca fedakarlıktan sonra senden duyacağım sözler bunlar mı olmalıydı. Nankör! (Anne kızının gönderdiği mesajın somut anlamına takılmıştır.) Oyun ve çalışma saatlerine uymanı istediğimden istediğin kadar oyun oynayamayacaksın. Bu yüzden bana çok kızgınsın. (Anne kızının “Senden nefret ediyorum” demesiyle ne demek istediğini anlamaya çalışmıştır.) İletişim becerileri geliştirilmeli.

Ne yapmalı? Kötü niyetli: Kabullenilmeli ve Aldatılabilirim. hatırda tutulmalı. (Aldatılmak veya yönlendirilmek isteniyor olabilirim. DÜŞÜNCESİNE sahip olunmalı) Algılama becerilerini geliştirerek olayların gerçek yüzünü anlamaya çalışmalı. Algılama becerileri geliştirilmeli.

KAD (Kritik analitik düşünme) nedir? İletişim becerilerine katkıda bulunacak Algılama becerilerini geliştirecek Sosyal münasebetlerde daha dengeli Daha az yönlendirilen, Olayların arka planını daha iyi görebilen bireyler olmaya katkıda bulunacak bir metot dur.

KAD (Kritik analitik düşünme) CAT (Critical and analytical thinking) Kritik: Tenkit (eleştirme, eleştiri). Kritik etmek: Eleştirmek, incelemek, araştırmak. Analiz: Bir bütünü kendini oluşturan parçalara ayırma, tahlil, çözümleme. Analitik: Çözümleyici, (Çözümlemeli), tahlil edici, tahlili. Kritik analitik düşünme: Eleştirel bir yaklaşımla, değerlendirme amacıyla, tahlil ederek olayları anlamaya çalışmak.

KAD: Olayların, söylemlerin arka planını anlayabilecek bir düşünme şeklidir.

KAD “Bizi ayaklarımıza baktırıp, bize tokat atmak isteyenlerin niyetini anlamak ve gereğini yapmaktır”

Wikipedia Kritik-analitik düşünme, bir konuyu, sorunu ya da problemi alt başlıklarına ayrıştırıp tümden gelimle ve her bir başlığı ayrı ayrı irdeleyip eleştirerek, ve her biri arasındaki bağlantıları gerçekçi kanıtlarıyla ortaya koyarak, yani tüme varımla düşünmek ve değerlendirmektir.

Tümden gelim İki tür çıkarım vardır 1. Doğrudan çıkarımlar "Her insan canlıdır“ öyleyse "Bazı canlılar, insandır" 2. Dolaylı çıkarımlar "İnsanlar ölümlüdür, Sokrates insandır. O halde Sokrates'de ölümlüdür. Ya da matematiksel: Eğer A = B ve B = C ise o zaman B = C Tümden gelim İki tür çıkarım vardır 1. Doğrudan çıkarımlar Tek bir öncülden sonuca geçilen, yani biri öncül diğeri sonuç olmak üzere iki önermeden oluşan çıkarımlardır. Zihnimizin birinci önermeden, arada başka bir önerme kullanmaksızın doğrudan doğruya, sonuç çıkarmak suretiyle yaptığı akıl yürütme şeklidir. Örneğin "Her insan canlıdır" önermesi bilinen bir gerçekse, zihminiz, hiçbir aracı önerme kullanmaksızın "Bazı canlılar, insandır" sonucunu çıkarabilir. Bu doğrudan tümdengelim şeklidir. 2. Dolaylı çıkarımlar Zihnimizin, birinci önermeden sonuca geçerken, arada başka önermelerden yararlanmak suretiyle yapmış olduğu akıl yürütme şeklidir, en az iki öncül ve bir sonuç önermesinden kurulu yani en az üç önermeyi içeren çıkarımlardır. Örneğin: "İnsanlar ölümlüdür, Sokrates insandır. O halde Sokrates'de ölümlüdür. Ya da matematiksel: Eğer A:B ve B:C ise o zaman B:C

Tüme varım Uçurumdan düşen ilk koyun öldü. Uçurumdan düşen ikinci koyun öldü. Uçurumdan düşen üçüncü koyun öldü. Uçurumdan düşen son koyun da öldü. O halde Uçurumdan düşen koyun ölür. Tümevarım daha çok gözleme ve deneye dayanır ve bu özelliğinden dolayı daha çok fen bilimlerinde kullanılır Tümevarım, tümdengelimin aksine, özel bir önermeden genel bir önermeye gidişi sağlayan düşünce biçimidir. Örneğin; uçurumdan düşen ilk koyun öldü. Uçurumdan düşen ikinci koyun öldü. Uçurumdan düşen üçüncü koyun öldü. Uçurumdan düşen son koyun da öldü. O halde uçurumdan düşen koyun ölür. Tümevarım daha çok gözleme ve deneye dayanır ve bu özelliğinden dolayı daha çok fen bilimlerinde kullanılır. Bir deney ortamı oluşturmayı ve bunu denetlemeyi önererek çeşitli çıkarımlarda bulunmayı öneren ilk kişi İbn Heysem’dir fakat Sir Francis Bacon ilk deneyi yapan ve modern bilimi kuran kişi olarak bilinmektedir. Önerme, mantıkta, öne sürülen bir ifadenin, değeri ya doğru ya da yanlış olmak zorunda olan içeriğine denir. Örnekler: 2 < 3 (Doğru bir önerme) Türkiye'nin başkenti Ankara'dır. (Doğru bir önerme) 7 = 8 (Yanlış bir önerme)

Üç tür dinleme vardır Alıcı dinleme Analiz ederek dinleme (Tümden gelim) Sonuç çıkararak dinleme (Tüme varım) KAD Alıcı dinleme: Her şeyi kabul etmeye hazır bir şekilde dinlemedir. Genelde kitaplar bu şekilde okunmaktadır. Verilen bilgi beğendiğimiz bir yazara aitse tamamen doğruymuş gibi okuyoruz. Böylece sadece alıcı konumunda kalıyoruz. Analiz ederek dinleme: Verilen bilgilerde çelişen noktalar varsa analiz etmelidir.

Değişime açık olmak için. İnsanları inandıklarından vazgeçirmek, onları bir şeye inandırmaktan daha zordur. Neden KAD? Değişime açık olmak için. Hz. Muhammed (SAV) Değişime açık olmak için.

İyi insan olmak istersek, önce kötü insan olduğumuzu anlamalıyız. Neden KAD? İyi insan olmak istersek, önce kötü insan olduğumuzu anlamalıyız. Halit Refik Karay Kendimizin de farkında olmak için. Kendimizin de farkında olmak için.

Neden KAD? Düşünmeden öğrenmek beyhude, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir... Konfüçyüs (M.Ö. 551-479 Düşünmenin önemini kavramak için. Düşünmenin önemini kavramak için.

Neden KAD? “Başkalarının bilgisi ile bilgin olabilsek de ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.” Denemeler, Kitap I, Bölüm XXIV Montaigne (1533-1592) Kullanılamayan (yorumlanamayan) bilginin fazla da işe yaramadığını anlamak için. Kullanılamayan (yorumlanamayan) bilginin fazla da işe yaramadığını anlamak için.

Neden KAD? “Bana doğru gelen hiçbir şey yoktur ki yanlış gibi de gelmesin.” Denemeler,Kitap I, Bölüm XII İtidalli olmayı öğrenmek için. Montaigne (1533-1592) İtidalli olmayı öğrenmek için.

Neden KAD? Dogmatik değil de, bilginin akıl süzgecinden geçirilmesini destekleyen bir yöntem olduğu için.

öğrenmeyi; öğrenirken de düşünmeyi sağlayan Neden KAD? Düşünerek öğrenmeyi; öğrenirken de düşünmeyi sağlayan bir yöntem olduğu için

Neden KAD? ”...fikri hür, vicdanı hür nesiller!..“ Mustafa Kemal Atatürk

KAD yeni bir şey mi? Feraset: Anlayış, seziş, sezgi, zekâ İzan: Anlayış, anlama yeteneği. Çok boyutlu düşünme Objektiflik Duygusal zeka İşin künhüne vakıf olma

Duygusal zeka (EQ) "IQ sizi okuldan mezun eder, EQ ise hayattan!" EQ duygularınızı ve iletişimi hayatta ne kadar doğru kullandığınızı ölçer. IQ ise malum, öğrenme ve anlama yeteneğini, mantık yürütme, bilgiyi kullanma, soyut düşünce ve analitik yetenekleri ölçer. Yani televizyonun düğmesini açamayan anneannenin, insanları nasıl bu kadar iyi tanıdığı ve ev içi kavgaları nasıl bu kadar beceriklilikle sakinleştirebildiğini bu şekilde açıklıyoruz. Veya tam tersi, doktora sahibi insanların bazı tartışmalar sırasında nasıl kendilerinden geçip kabalaşabildiklerini. Ya da çocuklarını niye berbat yetiştirebildiklerini... Veya evlilik programlarında avuç avuç EQ'suz insanın nasıl birbirine girip gözyaşlarına boğulduklarını. IQ'ları ne durumda, onu tartışmıyoruz bile zaten! Uzmanlar EQ'nun zamanla geliştirilebileceğini, ama muhtemelen eğitiminiz sırasında okul ve aile tarafından ihmal edilmiş olduğunu söylemekteler. Zeka ne işe yarar? Para kazanmaya mı? İnsanlığa hizmet etmeye mi? Ünlü olmaya mı? Mutlu olmaya mı? İnsan kendini bile mutlu edemiyorsa, akıllı olmanın kime ne faydası var. Görünüşe bakılırsa, gelecek yıllar EQ yılları olacak. 'Einstein vari' dahilerse, duygusal zekalarını yükseltmek üzere psikolog psikolog dolaşacaklar!

Duygusal zeka (EQ) Başkalarının duygularını anlama, yaratıcılık, esneklik, dayanıklılık, stresle mücadele, liderlik vasfı, konsantrasyon, kendinizle ve diğer insanlarla ilişkilerinizle ilgilenir. IQ ise malum, öğrenme ve anlama yeteneğini, mantık yürütme, bilgiyi kullanma, soyut düşünce ve analitik yetenekleri ölçer. Yani televizyonun düğmesini açamayan anneannenin, insanları nasıl bu kadar iyi tanıdığı ve ev içi kavgaları nasıl bu kadar beceriklilikle sakinleştirebildiğini bu şekilde açıklıyoruz. Veya tam tersi, doktora sahibi insanların bazı tartışmalar sırasında nasıl kendilerinden geçip kabalaşabildiklerini. Ya da çocuklarını niye berbat yetiştirebildiklerini... Veya evlilik programlarında avuç avuç EQ'suz insanın nasıl birbirine girip gözyaşlarına boğulduklarını. IQ'ları ne durumda, onu tartışmıyoruz bile zaten! Uzmanlar EQ'nun zamanla geliştirilebileceğini, ama muhtemelen eğitiminiz sırasında okul ve aile tarafından ihmal edilmiş olduğunu söylemekteler. Zeka ne işe yarar? Para kazanmaya mı? İnsanlığa hizmet etmeye mi? Ünlü olmaya mı? Mutlu olmaya mı? İnsan kendini bile mutlu edemiyorsa, akıllı olmanın kime ne faydası var. Görünüşe bakılırsa, gelecek yıllar EQ yılları olacak. 'Einstein vari' dahilerse, duygusal zekalarını yükseltmek üzere psikolog psikolog dolaşacaklar!

İnanç sistemimizde KAD Kur’an bize, “düşünün, değerlendirin, araştırın” anlamında, “Hiç düşünmez misiniz?” der. İslâm, “tefekkür”ü (düşünmeyi) ibadet sayar. İstişare Efendimiz ve ashabı vahiy olmadığı zaman “meşveret” kurup olayları analiz ediyor, birbirlerinin düşüncelerini sorguluyor, birbirlerine itiraz ediyorlar, o kadar ki, bazen ashap Resulullah’a itiraz ediyor

KAD becerisi kazanılabilir mi? İletişim becerileri geliştirilebilir (Söze takılmadan niyeti sezebilme becerisi) Sistematik düşünme - yorumlama teknikleri geliştirilip uygulanabilir Altı şapkalı düşünme tekniği 5 N 1 K Olay, sonunda kimin işine yarıyor? … Değişik kaynaklardan bilgilenme Bol egzersiz

ÖZET Algılama seçicidir ve yanıltıcıdır. YANILABİLİRİZ Dış dünyadaki gerçek bizim gerçeğimizdir. KAD; doğruyu yakalamamıza yardımcı olacak bir sistemli düşünme metodudur. Bu metot öğrenilebilir ve geliştirilebilir.

Teşekkür ederim….