Gelişimde Temel İlkeler ve Fizyolojik Gelişim Yrd.doç.dr.mustafa toprak
A. GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL İLKELER Gelişimin bazı evrensel ilkeleri vardır. Bu ilkeler, kişiden kişiye ya da toplumdan topluma değişiklik göstermez.
1. Gelişim, Kalıtım ve Çevre Etkileşimli Bir Süreçtir Kalıtım yoluyla getirilen potansiyelin hangi ölçüde ve ne şekilde ortaya çıkacağını çevre belirler. Örneğin, doğuştan getirilen zeka kapasitesinin tam olarak kullanılabilme şartı, bu kapasitenin etkinleştirilebileceği, uygun çevre etkileşimine tabi olmaktır.
2. Gelişim Süreklidir ve Belli Aşamaları İçerir Gelişim, doğum öncesi süreçten başlayarak, ölüme kadar olan süreyi kapsar. Bu süreç boyunca her gelişim aşaması, kendinden sonraki süreci hazırlar; bu nedenle süreçler arasında kesin sınırlar olduğunu düşünmek yanlış olacaktır.
3. Gelişim Nöbetleşe Devam Eder Bir gelişim alanının hızlandığı dönemlerde, başka bir gelişim alanı yavaşlayabilir. Örneğin, Yürümenin hızlandığı süreçte, konuşma duraklama gösterebilir. Cinsel gelişim hızlandığında bilişsel gelişim yavaşlar.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır A. Gelişim Genelden Özele Doğrudur Öncelikle büyük kaslar, sonrasında küçük kaslar gelişir. Önce genel yapılar oluşur.Sonra özel yapılar. 3 yaşındaki bir çocuk küçük lego parçaları ile oynayamaz. Çünkü bu dönemde kaba kas hareketleri küçük nesneleri düzgün tutup dizmeye uygun değildir.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır B. Gelişim Baştan Ayağa Doğrudur Organizma için hayati önem taşıyan organlar, gelişim sürecinde önceliklidir. Anne karnındaki bebeğin, önce başı gelişir. Başın büyüklüğü, anne karnında vücudun yarısı kadar, doğumdan sonra ise vücudun 1/4 ü kadardır. Bebek önce başını hareket ettirme becerisini, sonra sırasıyla gövde ve bacak kontrolünü kazanır.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır C. Gelişim İçten Dışa Doğrudur Önce iç organlarımızın, daha sonra da dışa doğru kollarımızın gelişimi sağlanır. Gelişimin baştan ayağa-içten dışa doğru bir yönelim izlemesinin nedeni, yaşamsal öneme sahip organların gelişim süreçlerinde önceliğe sahip olmasıdır.
5. Gelişimde Kritik Dönemler Vardır Organizmanın bazı davranışları öğrenmeye eğilimli olduğu yaş aralıkları vardır. Bu süreç, organizmanın bu davranışlara karşı en duyarlı olduğu ve davranışın ancak kazanılabileceği aralıklardır.
5. Gelişimde Kritik Dönemler Vardır 0 ile 1 yaş arası temel güven duygusu için önemlidir. Bu dönemde yakın çevresinden temel güven duygusu alamayan bir bireyin bu duyguyu ileriki dönemlerde kazanması da güç olacaktır. - 0 ile 1 yaş arası dil ve zeka gelişimi açısından da kritik dönemdir. Bu dönemdeki bireylere hazırlanacak zengin uyarıcı çevresi onun gelişimi açısından önemlidir.
6. Gelişim Bir Bütündür Bir gelişim alanındaki değişme, diğer gelişim alanlarında da değişmeye yol açmaktadır. Örneğin, dil gelişimi geride kalan bir çocuğun sosyal gelişimi de bundan olumsuz etkilenmektedir.
6. Gelişim Bir Bütündür Örnek: Kendine güvenli ve girişimci olan çocuk, arkadaşları tarafından kolay kabul edilip, aranan bir çocuk olabilir. Bu durum çocuğun etkinliklere daha çok katılımını sağlar. Sonuçta çocuğun fiziksel, zihinsel ve diğer gelişimleri olumlu yönde etkilenir.
6. Gelişim Bir Bütündür Sosyal Gelişim Bilişsel Gelişim Fizyolojik Gelişim
7. Gelişimde Bireysel Farklılıklar Vardır Gelişim, gerek kalıtımsal özelliklerin gerekse içinde bulunduğu çevre koşullarının farklı olması nedeniyle bireyden bireye faklılık gösterir. Aynı anne-babadan gelen ve aynı çevrede yetişen kardeşlerin bile gelişimleri birbirine benzemeyebilir. Bazı çocuklar 10. ayda yürüdüğü halde, bazıları 15. ayda yürüyebilir. Bazı çocuklar resim yapmada daha yetenekli olmalarına karşın, bazıları müzik konusunda yetenekli olabilir. Bazıları da bunların hiç birinde yetenekli olmayabilir.
8. Gelişimde Kural Ödünleme (Telafi) Değil, İlişkidir Bir dönemde gerçekleştirilemeyen davranışlar telafi edilemez. Yani “Ben özerkliğimi kazanamadım ama girişimciliğimi olması gerekenden fazla kazanarak, özerkliğimi telafi ettim” gibi bir durum söz konusu olamaz. Bir dönemde gerçekleştirilemeyen davranış, ilerleyen dönemlerin özellikleriyle ilişki içerisinde kazanılır-kazanılmaya çalışılır.
9. Gelişim Dönemlerine Göre Çevrenin Etkisi Değişir Hızlı değişikliklerin olduğu gelişim dönemlerinde çevredeki değişikliklerin etkisi büyük olur, değişiklikler yavaşladıkça çevredeki değişikliklerin etkisi de azalır. 1 yaşındaki bir çocuğun çevresindeki değişiklikler 20 yaşındaki bir kişinin çevresindeki değişikliklerin yaptığı etkiden daha fazla etkiye sahiptir.
KPSS - 2006 Yeni doğum yapan Hatice, bebeğinin başının diğer organlarına göre daha büyük olduğunu fark eder ve kaygılanarak bebeğini bir doktora götürür. Doktor korkulacak bir şey olmadığını belirtir. Bebeğinin başının diğer organlarına göre büyük olması, aşağıdaki gelişim ilkelerinden hangisiyle ilişkilidir? A) Gelişim baştan ayağa doğru olur. B) Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır. C) Gelişim içten dışa doğru gerçekleşir. D) Gelişimde kritik dönemler vardır. E) Gelişim genelden özele doğrudur.
B. GELİŞİM GÖREVLERİ (HAVİGHURST) Gelişim dönemlerini inceleyen Havighurst, her döneme has gerçekleştirilmesi beklenen birtakım özelliklerin bulunduğunu tespit etmiş ve bunları gelişim görevleri başlığı altında özetlemiştir. Gelişim görevi, “bireyin yaşamındaki belli bir dönemde ortaya çıkan, başarıyla elde edildiğinde daha sonraki görevlerde başarıya ve mutluluğa yol açan, başarılamadığı durumlarda ise kişide mutsuzluğa, toplumun hoş görmemesine, daha sonraki görevlerde zorluklara yol açan görevdir.”
Gelişim görevi üç temel faktörün etkisi altında ortaya çıkar: Olgunlaşma Toplumsal Beklenti Kişisel Değerler
1. Bebeklik ve İlk Çocukluk (0-6 yaş) Solunum sisteminin ve nabzın düzene girmesi Katı yiyecekleri yemenin öğrenilmesi Boşaltım sisteminin kontrol edilebilmesi Yürümenin öğrenilmesi Konuşmanın öğrenilmesi El/göz koordinasyonunun başlaması Özbakım becerilerinin kazanılması
1. Bebeklik ve İlk Çocukluk (0-6 yaş) Cinsiyet farklılıklarının öğrenilmesi Cinsel gösterişsizliğin (cinsiyetini teşhir etmemenin) öğrenilmesi Okumaya hazır hale gelme Doğru/yanlışın ayırt edilmeye başlanması Vicdan gelişiminin başlaması Çevreyle yakın ilişkiler kurulmaya başlanması
2. Son Çocukluk (7-11 yaş) Cinsiyete uygun davranışları öğrenme Okuma/yazma/dört işlem gibi temel becerileri kazanma Değer ve vicdan anlayışı geliştirme Kişisel bağımsızlığa ulaşma Yaşıtlarıyla geçinmenin başarılması Sosyal grup ve kurumlara karşı tutum geliştirme
3. Ergenlik (12-18 yaş) Toplumsal sorumluluk alma isteği duyma Erkeksi veya kadınsı sosyal role tam olarak erişme Bedenini kabul ederek etkili şekilde kullanma Ahlak sistemi, ideolojiler, kendine has değerler sistemi kazanma Mesleğini seçme Cinsel olgunluğa erişme Duygusal bağımsızlığı kazanma Evlilik ve aile hayatına hazırlanma
4. Genç Yetişkinlik (19-29 yaş) Eş seçimi yapma ve evli şekilde yaşamayı öğrenme Vatandaşlık görevlerini yerine getirme İşe girme ve kariyerinde ilerleme Çocuk yetiştirme Topluma uyumlu bir sosyal gruba katılma
5. Orta Yetişkinlik (30-59 yaş) Yeni kuşaklara rehberlik etme Fizyolojik değişiklikleri kabullenme Bazı hobiler edinmeye başlama Kendini eşiyle ilişkilendirme
6. İleri Yetişkinlik-Yaşlılık (60 ve üzeri) Yaşlılığın getirdiği azalan bilişsel ve fizyolojik güce uyum sağlama Emekliliğin getirdiği azalan gelire uyum sağlama Eşinin ölümüne uyum sağlama
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Bireylerin içinde yaşadığı her dönem, aynı zamanda bir sonraki dönem için gerekli ön öğrenme yaşantılarını (hazırbulunuşluk) içerdiği için, eğitim ortamı bireylerin sonraki dönemlerini destekleyecek nitelikte düzenlenmelidir. İlköğretim birinci kademede, öğrencilerin sosyalleşmesi son derece önemlidir. Bu konuda en önemli konuma sahip kişi sınıf öğretmenidir.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Eğitim sürecinde öğrencilere gelişimsel özelliklerine uygun yöntem-teknik, araç- gereçle yaklaşılmalıdır. Öğrenciler gelişimsel özelliklerine uygun etkinliklere yönlendirilmeli, gerçekleştirmeleri çok zor etkinliklere zorlanmamalıdır. Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Öğretmenler, öğrencilerinin başarma ihtiyacını doyurucu etkinlikler düzenlenmelidir. Erken olgunlaşan erkeklerin daha dışa dönük ve popüler, erken olgunlaşan kız çocuklarınınsa çekingen ve çoğunlukla dışlanan durumda oldukları unutulmamalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Öğretmenler özellikle ergenlik dönemindeki hızlı bedensel gelişimin ergenlerde sakar davranışlara yol açtığını unutmamalıdır. Öğretmenler, öğrencilerine saygı duymalı, yeri geldiğinde onlara yetişkin birer birey gibi davranmalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Ergenlik döneminin sonlarına doğru zihinsel gelişim en üst seviyeye çıkar, buna karşın ergende tekrardan benmerkezli davranışlar görülür. Benmerkezli yapı çoğunlukla “hayali seyirciler” şeklinde kendini gösterir. Hayali seyirciler, ergenin çevresindeki herkesin kendisini izlediği, onunla ilgilendiğini sanmasıdır. Bu yüzden ayna başında daha fazla vakit geçirir, kaliteli elbiseler giymek ister, çevresinin bakış açısını çok fazla önemsemeye başlar.
C. FİZYOLOJİK-BEDENSEL ve PSİKOMOTOR GELİŞİM 1. Doğum öncesi 2. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) 3. Çocukluk Dönemi – İlk Çocukluk (3-6 yaş) 4. Okul Dönemi – Orta Çocukluk – Son Çocukluk (7-11 yaş) 5. Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)
1. Doğum Öncesi Dönem Zigot dönemi: Döllenmeden sonraki 2 hafta, Embriyo dönemi:3-8. hafta. Organlar belirlemeye başlar. Fetüs dönemi: 9. haftadan doğuma kadar. 8. haftadan itibaren tepki vermeye başlar. Annenin biyolojik ve psikolojik sağlığı. İlaçlar Genelde 40. hafta dünyaya gelir. 38 haftadan önce:premature Ortalama 3.400 kg. Geçdoğan: 2 haftadan sonra ise. Sezaryan yapılır.
1. Doğum Öncesi Dönem Refleksler: Emme, yutma, öksürme, göz kırpma, hapşırma (Kendini hayata bağlayacak beceriler) Işıktan sakınır, renklere hassas, dokunma, koku ve tat alma duyuları gelişmiş. Nane koklayan bebekler daha hareketli.
1. Doğum Öncesi Dönem Taklit: doğuştan getirilen bir beceri. Baştan ayağa: önce duyular(kafa), sonra yürüme (ayak)-hem fiziksel hem davranış olarak. Yakından Uzağa: Bedenin içinden başlat sonra dışa. Gövdeden sonra parmaklar.
Fetüsün insan organizmasının temel yapısını alması yaklaşık beşinci aya kadar devam eder. Bu nedenle beşinci aydan önce doğan bebeklerin yaşama ihtimalleri çok düşüktür. Doğum öncesi gelişim yaşam sürecindeki en hızlı gelişim dönemidir.
Fetüs doğduğunda ortalama 2500 ile 4500 gram arasındadır. Testosteron adı verilen erkeklik hormonu ve östrojen olarak adlandırılan kadınlık hormonu da daha bu dönemde salgılanmaya başlanarak bebek ve çocukların ileriki yaşamlarında cinsel kimliklerinin gelişiminde rol oynarlar.
2. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) Bebeklerin doğumdan sonra yaptıkları ilk davranış solunumdur. Bebeğin yaşantısının ilk 28 günlük sürecine yenidoğan adı verilir. Bebekler bu süreçte ışığı, ayırt edebilecek kadar görürler. Sadece gürültüyü algılayabilen yenidoğanlar çevrelerine karşı bir ilgi göstermedikleri gibi henüz başlarını da dik tutamazlar.
Bedensel gelişimin en hızlı görüldüğü ikinci dönem olan bu süreçte başın vücuda oranı düşünüldüğünde bir biçimsizlik göze çarpmaktadır. Doğumdan önce baş, bedenin yaklaşık olarak yarısı iken, doğumda ise dörtte biri kadardır. Yetişkinlerde ise bu oran sekizde birdir. Bebeğin boyu doğduğunda yaklaşık 50, bir yaşına geldiğinde ise 75 cm uzunluğa erişir.
Yeni doğan bebeğin işitme duyu organı oldukça gelişmiştir Yeni doğan bebeğin işitme duyu organı oldukça gelişmiştir. İnsan sesindeki perde ve şiddet değişikliklerinin farkına varabilen bebek, tanıdık ve yabancı olan sesi ayırt edebilir. Bebekler başlangıçta sadece refleksif ve denetimsiz vücut hareketleri gerçekleştirebilirken, iki yaşına geldiğinde psikomotor olarak büyük bir gelişim kaydederler.
Yeni Doğan Bebekte Bulunan Bazı Refleksler Nefes alma: Tekrar tekrar nefes alıp verme Kökünü arama: Yüzünü dokunulan yöne çevirme Emme: Boğaz, ağız ve dil ile güçlü emme hareketi Yutma: Boğazda yutma hareketleri Göz kırpma: Bir an için gözlerini kırpma Gözbebeği refleksi: Gözbebeğinin parlak ışıkta küçülmesi, donuk ışıkta büyümesi
Moro refleksi: Yüksek bir gürültü karşısında çocuk kollarını uzatır, arkaya doğru gerilir, sanki bir şey tutacak gibi kollarını birleştirir.
Kavrama/yakalama: Çocuk avucundaki küçük bir nesnenin etrafında parmaklarını büker.
Tonik boyun refleksi: Sırt üstü yattığı zaman, baş yana döner, kol bacak ayrı tarafa uzanır, ters tarafa bükülür.
Babinski refleksi: Ayağında altı gıdıklandığında parmaklar açılır, ardından bükülür. Adım atma: Ayakta tutulursa bebek sanki adım atacakmış gibi ayağını kaldırır. Yüzme: Suya konan bebek kol ve bacaklarını oynatır, nefesini tutar.
3. Çocukluk Dönemi (İlk Çocukluk Dönemi) 3-6 yaş İnce motor becerileri henüz olgunlaşmamış olan çocuklar, büyük kaslarını küçük kaslarına nazaran daha iyi kullanırlar. Boy olarak cinsiyetler arası fark yokken, 6 yaşına doğru erkekler lehine ağırlık açısından bir fark oluşur.
3. Çocukluk Dönemi (İlk Çocukluk Dönemi) 3-6 yaş Bu dönemde çocuğun sinir sistemi, gelişimini büyük oranda tamamlar. Kalp atış hızı giderek azalır ve dönemin sonuna doğru yetişkin bir kişininkine benzer hale gelir. Uzun süre aynı yerde oturamazlar, sürekli olarak hareket halinde olmak isterler.
3. Çocukluk Dönemi (İlk Çocukluk Dönemi) 3-6 yaş 3 yaş: aniden duramaz, dönemez ama merdivenleri yardımsız çıkabilir, hoplayıp zıplayabilir. 4 yaş: durma, dönme hareketlerini daha iyi yapar, merdivenleri yardımsız inebilir, uzağa sıçrayabilir. 5 yaş: oyunda dönebilir, durabilir, daha fazla sıçrayabilir. 3 yaş: kağıt kesebilir, 3 bloktan köprü yapabilir, bebek çizebilir, bardağa su koyabilir. 4 yaş: kağıttan üçgen kesebilir, adını yazabilir, boncuk dizebilir, x işaretini çizebilir, 5 bloktan köprü yapabilir
Dönem boyunca çocukların küçük kaslarını değil, büyük kaslarını geliştirici çalışmalar yapılmalı. Örneğin, ince uçlu kalem kullanma, iğneden iplik geçirme gibi işleri yapmaya zorlanmamalıdır. Bu dönem devimsel açıdan, çocuğun büyüklerin davranışlarını test ve taklit ettiği dönemdir. Bedensel becerilerin kazanılmasıyla birlikte çocukta bağımsız hareket etme, çevresindeki bireylerin söylediklerinin tersini yapma, inatçılık, dikkat çekici davranışlarda bulunma gibi davranışlar dikkat çeker.
4. Okul Dönemi (İkinci Çocukluk – Son Çocukluk) 7-11 yaş Bedensel gelişme önceki yıllara göre yavaş bir seyir gösterir. İskelet sistemindeki gelişme kas sisteminden daha ileride olduğundan, büyüme ağrıları gözlenebilir. Yaklaşık dokuz yaşına kadar erkekler kızlardan biraz daha uzun ve ağırdır. Ancak 10 yaşından yaklaşık 15 yaşında kadar, kızların boy ve ağırlıkları, yaşıtı erkeklerin boy ve ağırlıklarını geçer.
Bu dönemde, ince motor becerilerini geliştirir ve daha önce yapamadıkları davranışları başarabilirler. Çocuklar bu dönemde çok sayıda yeni beceri kazanmasına rağmen bu durum pek fazla fazla dikkat çekmez, çünkü gelişim süreci çok yavaş bir seyir izlemektedir.
5. Ergenlik Dönemi Ergenliğin başlamasının nedeni, daha önce kanda çok az miktarda olan hormonların (kızlarda östrojen ve erkeklerde testosteron) kan düzeylerinin artmaya başlamasıdır. Doğumdan hemen sonra yüksek miktarlarda olan bu hormonlar, 6. aydan itibaren azalmaya başlarlar. Daha sonra kızlarda 10-11, erkeklerde ise 11- 12 yaşlarında tekrar kan düzeyleri artmaya başlar. Hızlı gelişimler sakarlıklara neden olabilir.
5. Ergenlik Dönemi Erkekler 2 yıl geç girme eğilimindedir. Kızlar 11-12 (9-10 yaş, 14-15 yaş olabildiği durumlar vardır), Erkekler 13-14. 12 yaşındaki bir kızın boyu yaşıtı erkeklerden uzundur. Geç olgunlaşmak, erken olgunlaşma=AKRAN TEPKİSİ, DIŞLANMA, ALAY.
5. Ergenlik Dönemi Ergenin genel olarak duygularında istikrarsız olduğu görülür. Bir gün önce çok mutlu ve enerjik olan ergen ertesi gün kabuğuna çekilmiş ve bitkin olabilir. Duygular anlık olarak bile değişkenlik arz edebilir. Bu nedenle ebeveynin bunu kabul etmesi ve her defasında “Daha dün iyiydin, şimdi ne oldu?” türünde sorgulamalara ve baskıcı yaklaşımlara girmemesi gerekir.
5. Ergenlik Dönemi Ergenlik dönemi (büluğ çağı) 11-21 yaşları arasında dalgalanmaların yoğun görüldüğü zor bir dönemdir. Bu dönem “fırtına-gerginlik” dönemi olarak da bilinir. Ergenlik dönemi hem ergen için ve hem de ergenin ailesi için zor dönemdir.
5. Ergenlik Dönemi Seslerin kalınlaşması Yüzdeki sivilcelerin artması Yüzde bıyık ve sakalın çıkması Vücutta kıllanma Ter bezlerinin çalışmasının artması Gırtlaktaki kıkırdaklaşma
5. Ergenlik Dönemi Romantik aşkla ilgilidirler. Konuşkandırlar fakat bu iletişim kurmaya yönelik değildir. Olur olmaz şeylere gülme eğilimindedirler. Ayna karşısında daha fazla zaman harcarlar. Karşıtlıkları ve dengesizlikleri vardır. Kendine güven ve güvensizlik çatışmaları yaşar. Kendini tanıma yolunda büyük bir çaba harcamak zorunda kalırlar ve “bağımsız beni” ortaya koyma çabasındadırlar.
5. Ergenlik Dönemi Çok kısa aralıklarla aşırı hareketli ve aşırı durgun olabilir. Arkadaşlar arasında adı geçen ya da benzemek istediği kişilerin üzerinde görülen giysiler ve markalar öne çıkar
5. Ergenlik Dönemi İlgi duyduğu konular ve nesnelere ilişkin aşırı dikkat ve titizlik söz konusudur Son derece hassas ve kırılgan olurlar. Saldırgan ve gürültücüdürler. Çok değişkendirler, istekleri gelip-geçicidir. Son derece bencil veya fedakâr olabilir.
5. Ergenlik Dönemi Aile ergeni anlamakta güçlük çekerken, ergen anlaşılma duygusunu tam olarak yaşayamadığını düşünür. Ergen bedensel, cinsel, sosyal ve duygusal anlamda farklı bir döneme girmiştir. Bu gelişim sahalarında yaşadığı süreçler sebebiyle ergen kendisini farklı hisseder ve çoğu zaman kendisini tanımlamakta güçlük çeker.
5. Ergenlik Dönemi Bu dönemde ergen duygularını çok dolu ve coşkulu yaşar. Gerek ses tonu ve vurgulamaları ve gerekse mimikleri önceki döneme göre duygularını daha fazla ifade ediyor niteliktedir.
5. Ergenlik Dönemi Diğer dönemlere göre daha yoğun hayal kurar ve gerçekten zaman zaman uzaklaşır. Bu hayaller gelecek planlarını kapsayabileceği gibi genellikle karşı cinsle ilgili hayaller olabilmektedir.
5. Ergenlik Dönemi Ergen zaman zaman yalnız kalma isteği içinde olabilir. Odasına çekilen ve yalnız kalmak istediğini söyleyen bir ergenin ciddi bir sorunu olduğu düşünülüp kaygılanılmamalıdır. Ergen kendisi ile baş başa kalıp yaşadıklarının muhasebesini yapma ihtiyacı hissedebilir.
5. Ergenlik Dönemi Ergen kendini yorgun hissedebilir, buna bağlı olarak çalışmaya karşı isteksizdir. Vücut enerjisi âdeta büyümeye harcanıyor gibidir.
5. Ergenlik Dönemi Yaşadığı bedensel değişimlere bağlı olarak çekinebilir ve kendini saklama ve bu değişimlerden çevreyi haberdar etmeme isteği içinde olabilir. Yeni şeyler deneme merakı artmıştır.
5. Ergenlik Dönemi Bu dönemde arkadaş çok önemli bir noktadadır. Bu nedenle arkadaş seçimi konusunda ergenin dikkatli olması ve ailenin hassas davranması gerekir.
5. Ergenlik Dönemi Bu dönemde ergenin fark edilme ve takdir edilme ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını giderebilir.
5. Ergenlik Dönemi Anoreksiya nevroza: yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluk. Kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. Ailevî, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır.
5. Ergenlik Dönemi Kanunlara karşı eylemler, intihar teşebbüsleri, duygusal taşkınlık Tedirginlik hali Genç kızlarda intihar teşebbüsleri=anksiyete hali.
VİDEO
5. Ergenlik Dönemi NASIL DAVRANMALI? Ergen her şeyden önce anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamalıdır.
5. Ergenlik Dönemi NASIL DAVRANMALI? Ergenle fikir alışverişleri yapılmalı; ergen, aile konuları dışında tutulmamalıdır. Saygıyla dinlenme.
5. Ergenlik Dönemi NASIL DAVRANMALI? Nasihatler genellikle işe yaramaz, sadece ergenin o an ebeveyni dinlemesini sağlar, uzun vadede çözüm değildir.
5. Ergenlik Dönemi NASIL DAVRANMALI? Ergenin arkadaşları eleştirilmemeli, ebeveyn bu konuda ergenin arkadaşlarını tanıma yoluna gitmeli ve bunu çocuğuna hissettirmelidir.
5. Ergenlik Dönemi Notlarda dalgalanma Akademik performans düşüklüğü Okul kırma Kopya çekme, sigara, uyuşturucu
Erken ve Geç Olgunlaşmanın Etkileri Erken Olgunlaşma Geç Olgunlaşma KIZ: Yaşıtlarına göre daha çekingen bir yapıya sahiptir. Sosyal ilişkilerde kendisini yetersiz hisseder. İçinde bulunduğu gruptan dışlanmasına yol açabilir. ERKEK: Yaşıtlarına göre daha fazla ilgi görür. İçinde bulunduğu grup tarafından lider gibi değerlendirilir. Yaşıtlarına göre daha dışa dönüktür. Kolay uyum sağlar. KIZ:Yaşıtlarına göre daha dışa dönüktür. Sosyal ilişkilerde kendisine daha çok güvenir. Yaşıtları arasında popüler bir görüntü sergiler. ERKEK: Yaşıtlarına göre daha az ilgi görür. Dikkat çekici hareketlerde bulunarak, dikkati üzerine çekmeye çalışır.
KPSS - 2007 Anasınıfına devam eden Neşe`nin ilköğretim beşinci sınıfa giden ablasının kullandığı materyallere göre daha büyük materyallerle çalışması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A)Küçük kas gelişimini tamamlamamış olması B) Sahip olduğu bilişsel şema sayısının az olması C) Nesne devamlılığı ilkesini kazanmamış olması D) Sembolik oyunlarla iç dünyasını yansıtması E) Miktar korunumunun kazanılmamış olması