FİİLİMSİLER GÜRAY KARAGÖZ TÜRKÇE ÖĞRETMENİ
Fiilimsiler üçe ayrılır: 1. İsim-fiiller 2. Sıfat-fiiller (Ortaç) 3. Zarf-fiiller (Bağ-fiil, ulaç)
Fiil ile fiilimsi arasındaki belli başlı farklar ve fiilimsilerle ilgili özellikler şunlardır: Fiiller temel cümle, fiilimsiler yan cümlecik kurar. Fiiller, çekimlenerek yüklem olur, fiilimsiler ekfiil alarak yüklem olur. Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler İsim cümlesi, fiillerin yüklem olduğu cümleler fiil cümlesi olur. Bir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar da yan cümlecik bulunur. Fiiller, kişilere göre çekimlenebilir; fiilimsilerin genelinde fiil çekimi yoktur. Fiilimsi ekleri, yapım ekleri olduğu için bütün fiilimsiler türemiştir. Fiilimsilerin yer aldığı cümleler yapısı bakımından "girişik - bileşik" cümle sayılır. Böyle cümleler birden çok yargı içerir.
İsim-fiiller Fiilin adı demektir. Fiil kök veya gövdelerine –mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş, -uş, -üş ekleri getirilerek oluşur. Yazmak, konuşmak, yemek, yazma, alış... Konuşmak bir sanattır. Olumsuzluk eki –ma, -me ile isim-fiil eki olan –ma, -me karıştırılmamalıdır. Bu hafta işe gitme. (Olumsuz fiil) / Tatile gitme hazırlıkları başladı. (İsim-fiil)
-mak, -mek, -ma, -me eklerini alan bazı kelimeler bir nesnenin adı olarak kullanılabilir. Ekmek, çakmak, yemek, tokmak, kıyma, sarma, kazma... Bu yıl tarlaya buğday ekmek istiyorum. (isim-fiil) Bakkaldan üç ekmek aldı. (İsim) -iş ekini alan bazı kelimeler isim-fiil, isim ve fiil görevinde kullanılabilir. Yurda giriş işlemleri başladı. (İsim-fiil) Binanın girişi çok berbattı. (İsim) Hiç çekinmeden rakiplerine girişti. (Fiil)
Sıfat-Fiiler (Ortaç) Fiilin sıfat dönüştürülmüş şeklidir. Fiil kök veya gövdelerine –an, -en, -ası, -esi, -maz, -mez, -ar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür, -dık, -dik, -duk, -dük, -tık, -tik, -tuk, -tük, -acak, -ecek, -mış, -miş, -muş, -müş ekleri getirilerek yapılır. Sıfatların her zaman bir ismi nitelediği gibi sıfat-fiiller de genellikle bir ismi niteler. Tanıdık kişi, okumuş adam, çıkmaz sokak.... Sıfat-fiil ekini alan fiiller, bazen isim göreviyle kullanılır. Bayrama katılan öğrencilere izin verildi. (Sıfat-fiil) / Bayrama katılanlara izin verildi. (İsim) (Sıfat-fiiller çekim eki alarak isimleşir.)
Sıfat-fiil ekleriyle kip ekleri karıştırılmamalıdır Sıfat-fiil ekleriyle kip ekleri karıştırılmamalıdır. Görünmez kaza (Sıfat-fiil) / Buradan bizim ev görünmez. (Fiil) Sıfat-fiil eklerinin olumsuzları da yaygın olarak kullanılır. Görmemiş adam, olmayacak iş -dık, -acak sıfat –fiil ekleri, ünlü ile başlayan ekleri aldığında yumuşama olayı meydana gelir. Babamın tanıdığı kişiler geldi.
Zarf-fiiller (Bağ-fiil, ulaç) Fiillerin durumunu, zamanını, şeklini bildiren fiilimsilerdir. Fiil kök veya gövdelerine “-ıp, -ip, -up, -üp, -arak, -erek, -ken, -a, -e, -maden, -madan, -alı, -eli, -ınca, -ince, -maksızın, -meksizin, -casına, -alı, -eli, -ınca, -ince, -unca, -ünce, -dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -dığında, -düğünde, -mez” ekleri getirilerek yapılır. Zarf-fiiller çoğunlukla bağlama göreviyle kullanıldığı için bir adı da bağ-fiildir. Koşa koşa geldi. Çocuk ağladıkça açıldı. Öğretmen dersi anlatıp çıktı. Zarf-fiiller çekim eki almaz (Diğer fiilimsilerden farklı) NOT : Fiil ve fiilimsilerde olumsuzluk –me, -ma ekleriyle sağlanır. Geniş zamanın olumsuzu –maz, -mez ekleriyle yapılır. Gel-me, gel-mez
ÖRNEK SORU: Fiil kök ya da gövdelerinden türeyen, tamlayıcı cümlecik kuran, çekimi olmayan kelime çeşitlerinin ortak adı nedir? (1985 FL) a) İsim-fiil b) Sıfat-fiil c) Bağ-fiil d) Fiilimsi
ÖRNEK SORU: “Okul eğitimi dışında kalan gençlerin de eğitilmeleri gerekir.” Cümlesinde “kalan” kelimesinin çeşidi nedir? (1986-FL) a) İsim-fiil b) Bağ-fiil c) Sıfat-fiil d) Yardımcı fiil
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur? (1996 FL/AÖL) a) Günlerce düşünüp çalışarak bir program yaptık. b) Yapılacak işleri öncelik sırasına göre dizdik. c) Bulunduğumuz çevreyi ayrıntılarıyla tanıdık. d) Bu arada bizi üzen olaylar oldu.
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi vardır ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi vardır? (1996 FL/AÖL= A) Yolda pek çok tanıdık kimseyle karşılaştık. B) Biraz konuştuk, sonra ayrıldık. C) Onu uzaktan gördük, ama yetişemedik. D) Okuldan çıktık, hemen eve geldik.
Parkın ortasında tıpkı bir deniz kıyısı gibi sığ başlayan ve ilerledikçe derinleşen, beton zeminli bir havuz vardı ve dalgalanıp duruyordu. Yukarıdaki cümlede kaç fiilimsi vardır? A) 2 B)3 C)4 D) 5
Aşağıdaki dizelerin hangisinde fiilimsi kullanılmıştır Aşağıdaki dizelerin hangisinde fiilimsi kullanılmıştır? A) Sus, kimseler duymasın, duymasın ölürüm ha. B) Hep düştüğüm uçurumlarda adını gördüm. C) Söyle, bir daha hangi ana doğurur bizi? D) Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir fiilimsi kullanılmıştır Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir fiilimsi kullanılmıştır? A) Sınav günü yaklaştıkça heyecanı artıyordu. B) Sevdiği insanları her zaman arar, sorar. C) İçeride tanıdık kimse yoktu. D) Bizim düşünen insanlara ihtiyacımız var.
Aşağıdakilerin hangisinde fiilimsi yoktur Aşağıdakilerin hangisinde fiilimsi yoktur? A) İzmir’e giderken beni de götür. B) Beni unutan gözleri ben de unuttum. C) Bugün her sıkıntı bizde, her olanak onlardadır. D) Kıyıda gezerken ayağına çivi batmış.
I. O gelince çok sevinmiştik. II. Tartışma kurallarını bilmiyoruz. III I. O gelince çok sevinmiştik. II. Tartışma kurallarını bilmiyoruz. III. Bizim için söylenmedik söz mü kaldı? IV. Araştırma zevki kazanmıştı. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük ortaçtır? A)l. B) II. C) III. D) IV.
"Lambalar yanınca uğultu durur gibi olmuş, sonra yeniden canlanıvermişti." cümlesinde hangi sözcük fiilimsidir? A) uğultu B) yanınca C) olmuş D) canlanıvermişti
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfatfiil farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Okumayan insan, lütfen tartışmaya katılmasın. B) Yürekten gelen sözlerle arkadaşını teselli etti. C) Parayla satın alınan bir şey değildir sevgi. D) Bu odaya da giren çıkan belli değil.
Kaybettiklerinize yanarak hayatı kendinize zehir edeceğinize, sizi kayba sürükleyen hatalarınızdan ders çıkarıp onları tekrarlamamaya çalışın. Yukarıdaki cümlede kaç fiilimsi vardır? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6
Başarı, yaptığını sevmek veya sevdiğini yapmaktır Başarı, yaptığını sevmek veya sevdiğini yapmaktır. Hedeflerinize sımsıkı sarılmazsanız hayatınız sevmediğiniz işlerin işgali altında ezilebilir. Hayatınıza anlam katacak bir hedef bulmak, yaşamak için heyecan ve istek bulmaktır. Yukarıdaki parçada kaç fiilimsi vardır? A) 6 B) 7 C) 8 D) 9
Aşağıda altı çizili olarak verilen fiilimsilerin türünü söyleyiniz. İşinizde karşılaştığınız zorluklara şükredin.Onlar sizin gelirinizin yaklaşık yarısını temin eder.Çünkü eğer ortada ters giden bir şeyler olmasaydı .zor insanlarla uğraşmak zorunda kalmasaydınız ve iş gününüz zorluklarla ve problemlerle dolu geçmeseydi sizin işinizi ,sizin maaşınızın yarısını yapacak olan birçok insan bulunurdu.
Fiil kök ya da gövdelerinden türeyen, tamlayıcı cümlecik kuran, çekimi olmayan kelime çeşitlerinin ortak adı nedir? (1985 FL) a) İsim-fiil b) Sıfat-fiil c) Bağ-fiil d) Fiilimsi
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur? (1996 FL/AÖL) a) Günlerce düşünüp çalışarak bir program yaptık. b) Yapılacak işleri öncelik sırasına göre dizdik. c) Bulunduğumuz çevreyi ayrıntılarıyla tanıdık. d) Bu arada bizi üzen olaylar oldu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi yoktur Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi yoktur? a) Damlaya damlaya göl olur. b) Atılan ok geri dönmez. c) Ateş demekle ağız yanmaz. d) Deveden büyük fil var.
Aşağıdakilerin hangisinde isim – fiil vardır Aşağıdakilerin hangisinde isim – fiil vardır? a) Ekmek parası için çalışıyoruz. b) Dolmuş çok hızlı gidiyordu. c) Gülmek sana yakışıyor. d) Annem çok güzel dolma yapar.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde fiilimsi yoktur Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde fiilimsi yoktur? a) Bir sürçen atın başı kesilmez. b) Aşk olmayınca meşk olmaz. c) Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp. d) Deliye her gün bayram.
-acak, -ecek” eki, aşağıdaki cümlelerin hangisinde gelecek zaman çekim eki olarak kullanılmıştır? a)Defterinde yazacak yer kalmamıştı. b)Dikilecek kumaşları terziye götürdü. c)Köyde ekilecek birkaç tarla kalmıştı. d)Paket yarın gelecek, çocuklar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi yoktur Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi yoktur? a)Damlaya damlaya göl olur. b)Atılan ok geri dönmez. c)Ateş demekle ağız yanmaz. d)Deveden büyük fil var.
Aşağıdakilerin hangisinde isim – fiil vardır Aşağıdakilerin hangisinde isim – fiil vardır? a)Ekmek parası için çalışıyoruz. b)Dolmuş çok hızlı gidiyordu. c)Gülmek sana yakışıyor. d)Annem çok güzel dolma yapar.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde fiilimsi yoktur Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde fiilimsi yoktur? a)Bir sürçen atın başı kesilmez. b)Aşk olmayınca meşk olmaz. c)Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp. d)Deliye her gün bayram.
CÜMLENİN ÖĞELERİ
YÜKLEM Cümlede işi, hareketi, yargıyı, bildiren çekimli unsura denir. YÜKLEM Cümlede işi, hareketi, yargıyı, bildiren çekimli unsura denir. Not :Bir cümle birden çok öğeden oluşabileceği gibi tek bir yüklemden de oluşabilir. * Düşünüyorum (C) * Güzeldi. ( C )
Not:Yüklem genlikle cümlenin sonunda bulunur; ancak günlük konuşmalarda, atasözlerinde ve şiirde yüklemin yeri değişebilir. *Gel çabuk buraya! *Sakla samanı gelir zamanı . *İstanbul u dinliyorum gözlerim kapalı
ÖZNE Yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan veya yargının gerçekleşmesine araç olan unsura denir. Not:Özneyi bulmak için yükleme kim, ne soruları sorulur Yüklemi isim olan cümlelerde ise olan kim, olan ne soruları sorulur.
*Seyirciler fotoğraf sergisini çok beğendi. *Ailece bulmaca çözmeye meraklıdırlar. *Güzel gözler tül ardından görünsün. *Coşkun nehirler gibi ağlamak istiyorum. *Ben bu yüzden yalnızlığa hasretim . *Keskin bir rüzgar eser şimdi dağlardan. *İhtiyar kadın gitmeme taraftar değildir.
Not: Yüklemi edilgen fiillerle kurulan cümlelerin gerçek öznesi yoktur. *Yemekten sonra erkenden yatıldı. *Okula kadar yüründü. *Kahvaltıda çaylar içildi. *Akşam geç saate kadar derse çalışıldı.
NESNE Öznenin yaptığı işten, hareketten etkilenen unsurdur Uyarı :isim cümlelerinde yüklemi edilgen çatılı cümlelerde ve geçişsiz fiillerde nesne yoktur. Nesneler ek alıp almamasına göre ikiye ayrılır.
a)Belirtisiz Nesne Yükleme ne sorusu sorularak bulunur. Belirtme durum eki (--i) almamış olup yalın haldedir.
b)Belirtili Nesne Yükleme kimi, neyi, nereyi soruları sorularak bulunur.Belirtme durum eki olmuştur. *Bu yörede kızlarımız kilim dokur. *Yolun kenarına kocaman kütükleri yığmışlar. *O köpeği mahallenin çocukları da arıyordu. *Bu şehirde tüm sokaklar seni düşünür. *Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum.
*Kadın kendine bir elbise almış. *Ben aşkımla baharı getirdim *Buram buram kekik kokar *O buğulu gözlerinde parlak yıldızları seyrettim. *Okulda sigara içmek yasaktır. *Şafak gülleri ufukta bir bir soldu. *Dün akşam burayı yakmışlar.
ZARF TÜMLECİ Yer yön sebep miktar durum ve zaman bildirerek yüklemi açıklayan unsurdur. Zarf tümlecini bulmak için yükleme, nasıl, niçin, neden, ne kadar, ne zaman, kim tarafından ne tarafından, soruları sorulur.
Dostluklar ömür boyu sürünce güzeldir. *Bu gece her zaman dişini tırnağına takarak çalışır. *Yüreğimdeki yara gittikçe büyüyor. *Ipıssız bir gecede karşılaşmıştık seninle. *Göçmen kuşlar güneye doğru göç ediyordu. *Sıcaktan tüm ekinler yanmıştı. *Bu yıl yağmur yağmadığı için ürün de az oldu. *Bu konser belediye tarafından düzenleniyor.
UYARI:Yön isimleri yalın halde zarf tümleci olurlar UYARI:Yön isimleri yalın halde zarf tümleci olurlar.Belirtme durum eki (-i) alırsa belirtilinesne,-e/-de/-den,hal ekini alırsa dolaylı tümleç olur. * Hizmetçi,içeriyi iyice süpürsün. n. *Adam yavaşça içeri girdi. *Bir süre sonra içeriden bir ses geldi.
DOLAYLI TÜMLEÇ Yönelme,bulunma ve çıkma bildirerek cümlenin anlamını tamamlayan unsura denir. NOT:Dolaylı tümleç olan öğe mutlaka �e/-de/-den hal eklerinden birini alır. *Buluşma yerine hemen gelmiş. *Senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam. *Ağlamayan çocuğa meme verilmez. *Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz. *Eskicinin sesi sokağın başından duyuluyordu. *Askerler kuyunun ağzına birikmişti. *Bu gazeteci yazılarında gerçeklerden hiç sapmaz. *İhtiyar,bütün mirasını karısına bırakmıştı.
EDAT TÜMLECİ Bazı edatlarla öbekleşerek cümleyi �amaç, araç, birliktelik, özgülük, karşılaştırma,�� gibi anlamlarla açıklayan unsurdur. *Çalışmak için yurt dışına gitmiş.(amaç) e.t. *Kadın oğlunu bulabilmek için gazeteye ilan vermiş.(amaç) e.t. *Bu tatlıyı senin için ayırdım.(aitlik,özgülük) e.t.
Aşağıdakilerin hangisi sadece özne ve yüklemden oluşmuştur? A)Şaire göre, şiirde anlatılan şey aslında her zaman için insanın iç dünyasıdır B)Ömer Seyfettin in toplumsal sorunlara uzak kalmadığını kanıtlayan yapıtları çoktur C)Her toplumda, dünyayı eline alıp değiştirmeye çalışanlar yazardır öncelikle D)İkinci Yeni şairlerinden olan Turgut Uyar, şiirde güncelliğe yer veren bir şairdir.
Hangi cümlenin yüklemi sıfat tamlamasıdır? A) Şiir okuyan çocuk, Ali'nin kardeşidir. B) Karşıdaki geniş meydan, top sahasıdır. C) Bindiğimiz araç, çift katlı otobüstür. D) Köhne evleri saray gibi gösteren akşam güneşiydi.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin öznesi gizlidir? A) Annesi çocukları bahçeye götürdü. B) Ailesi ona pek özen gösteriyordu. C) O, ne gürültüye ne de çığlıklara aldırdı. D) Bu parkta geç vakitlere kadar oturdu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "keklik" sözcüğü sözde özne göreviyle kullanılmıştır? A) Keklikler bu mevsimde yumurtlar B) Keklik kanadından vurulmuş. C) Keklik otların arasında kayboldu. D) Keklikler çok hızlı büyür.
Özne olabilen sözcük ve söz grupları: İsimler özne olur: Barış, bu sınavı başarıyla geçti. Zamirler özne olur: Sen konukları kapıda karşıla. İsim tamlamaları özne olur: Balık eti sağlığa çok faydalıdır. Adlaşmış sıfatlar özne olur: Zenginler, ülkenin her yerine yatırım yapmalı. Söz grupları özne olur: Sanatı sevmek kişiyi kötülükten uzaklaştırır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin öznesi ve yüklemi isim tamlamasıdır? A) Yakın dostlarım, bütün kitaplardır. B) Babamın arabası, evin önündeydi. C) Cebindeki paraların hesabını bilmez. D) Ayrılık acısı çekilecek dert değil.
Not: Bir cümlede hem belirtili, hem de belirtisiz nesne bulunmaz. İsimler nesne olabilir: Halam camları sildi. Zamirler nesne olabilir: Seni durakta bekleyeceğim. İsim tamlamaları nesne olur: Hırsızlar kasanın yerini bulamamış. Sıfat tamlamaları nesne olur: Kirli çamaşırları makinede yıkamış. Adlaşmış sıfat nesne olur: Cimrileri kimse sevmez. Söz grupları nesne olur: Seninle barışmasını hepimiz istiyoruz.
Aşağıdaki hangi cümlede tamlama belirtili nesne görevindedir? A) Arkadaşım Türkçe kitabını bana verdi. B) Sınavdan önce ders notlarına göz attı. C) Kalemin masanın gözünde kaldı. D) Ağabeyim yüksek okul mezunudur.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin dolaylı tümleci, belirtili isim tamlamasıdır? A) Kuşun gagasına tatlı bir öpücük kondurdu. B) Yolculardan biri yaşlı kadına yer verdi. C) Gezi programı için okul müdürüne başvurdu. D) Komşunun kızı konuşan çocuklara bakıyordu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci yoktur? A) Başından geçenleri gülerek anlattı. B) İşini bitirince dükkânı kapattı. C) Elindeki çantayı içeriye bıraktı. D) Güneşli bir günde piknik yaptık.
* Soru sıfatları da sıfat tamlaması oluşturduğundan parçalanamaz, bir öge olarak ele alınır: Sınava kaç kişi girdi? (Soru özneye yönelik.) Nasıl bir ev aldılar? (Soru nesneye yönelik.) Hangi mağazaya gidelim? (Soru dolaylı tümlece yönelik.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru nesneyi buldurmaya yöneliktir? A) Nereden aldın bu kitabı? B) Annen neyi çöpe atmış? C) Ödevini ne zaman bitirdin? D) Bu eşyaları kime bırakalım?
ARA SÖZ (ARA CÜMLE) Herhangi bir öğenin açıklayıcısı olarak cümlede kullanılan, cümleden çıkarıldığında anlamda bozulma veya daralmaya yol açmayan, iki virgül veya iki kısa çizgi arasındaki sözlere ara söz denir. Ara söz hangi öğeyi açıklarsa kendisi de aynı görevi üstlenir: Mehmet Akif, milli şairimiz, duygusal ve öğretici şiirler yazmıştır. (Bu cümlede ara söz, özneyi açıklamıştır.) Annesini, dünyadaki en değerli varlığını, kaybetti (Bu cümlede ara söz nesneyi açıklamıştır.) Dün Ankara'ya, Türkiye'nin kalbine, gitti. (Bu cümlede ara söz dolaylı tümleci açıklamıştır.) ** Bazen ara söz herhangi bir öğenin açıklayıcısı olmaz. "Necip -pek sanmam ya- bu soruları çözeceğini söyledi."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ara söz dolaylı tümleci açıklamıştır? A) Bora'yı birinci olan öğrenciyi, herkes alkışladı. B) Okuduğum roman, Madam Bovary, oldukça ilginç. C) Hafta sonu Isparta'ya, güller şehrine, gideceğiz. D) Bazı yazarlar, tüm zorluklara rağmen, gerçekleri yazıyor.
CÜMLE VURGUSU Bir sözün cümlede diğerlerine göre daha baskılı okunmasına vurgu denir. ** Yazı dilinde vurgulanan sözcük yüklemin önünde bulunur. Betül, kardeşini okula götürdü. (Dolaylı tümleç vurgulanmıştır.) Betül okula kardeşini götürdü, (Nesne vurgulanmıştır.) Kardeşini okula Betül götürdü. (Özne vurgulanmıştır.)
* Soru sözcükleri vurguyu üzerlerine çeker. Kim bizi parkta görmüş? (Özne vurgulanmıştır.) Çocukları nereye götürdün? (Dolaylı tümleç vurgulanmıştır.) **Soru eki (mı, mi) vurguyu kendinden önceki öğeye taşır. Hülya dün mü size geldi? (Zarf tümleci vurgulanmıştır.)