RESMİ Diyanet İşleri Bşk. MEB. GAYRI RESMİ Dini Guruplar
Medreseler Mektepler Azınlık Okulları
Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)
Türkiye’deki bütün eğitim-öğretim kurumları Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığına) bağlandı. Şer’iye ve Evkaf Vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bütün medrese ve mektepler Maarif Vekaleti’ne devredildi ve bağlandı. “Dinî hizmetlerin ifasıyla görevli memurları yetiştirmek üzere ayrı mektepler (İmam ve Hatip Mektepleri) açılması” kabul edildi. “Darulfünun’da bir İlâhiyat Fakültesi açılması” kabul edildi.
1924 yılında ülke genelinde 29 İmam-Hatip Mektebi açıldı 1925 yılında sayıları 26’ya düştü 1926 yılında 20’ye 1927’den itibaren sadece Kütahya ve İstanbul’da olmak üzere 2 tane 1930 yılında tamamen kapatıldı 1933 yılında İlahiyat Fakültesi kapatıldı
Böylece İmam-Hatip Mekteplerinin 1930 ’da, Dârulfünûn İlahiyat Fakültesi’nin 1933 ’de kapatılmasıyla, 1951 yılına kadar Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an Kursları dışında din adamı yetiştiren resmi kurum kalmamıştır.
1 Şubat 1949 tarih ve 2414 sayılı genelge Bu genelgeye göre, 15 Şubat 1949 tarihinden itibaren ilkokulların 4. ve 5. sınıflarında “ program dışı ” ve “ isteğe bağlı ” olarak normal ders zamanları dışında haftada ikişer saat din dersi okutulacak ancak bu derslerin sınıf geçme ile ilgisi olmayacaktır.
öğretim yılında ilkokulların 4. ve 5. sınıflarında okuyan toplam öğrenci sayısı din derslerine devam etmeyen öğrenci sayısı ( 2797 müslim ve 3002 gayri müslim olmak üzere) 5799 Bu sayı toplam öğrenci sayısının ancak % 1 ’ini oluşturmaktadır.
öğretim yılında ise öğrenciden devam etmeyenlerin sayısı (1437 müslim ve 1598’i gayri müslim olmak üzere) 3035 öğrencidir ki, bu da toplam öğrenci sayısının % 0,7 ’sini teşkil etmektedir
“Din meselelerinin sağlam ve ilmi esaslara göre incelenmesini mümkün kılmak, mesleki bilgisi kuvvetli ve düşünüşünde ihatalı din adamlarının yetişebilmesi için lüzumlu şartları sağlamak maksadıyla memleketimizde de Garptaki örneklerine benzer bir İlahiyat Fakültesi kurulması...” gerekçesi ile verilen kanun teklifi, uzun müzakerelerden sonra 4 Haziran 1949’da kabul edilmiş ve bu kanunla kurulan İlahiyat Fakültesi tarihinde öğretime başlamıştır.
ilkokul 4. ve 5. sınıflardaki din dersleri, 4 Kasım 1950’de “ program içi ”ne alındı 1953 yılından itibaren sınıf öğretmeni yetiştiren öğretmen okullarının 9. ve 10. sınıflarına haftada birer saat zorunlu Din Bilgisi dersi konuldu, bu dersi İlahiyat Fakültesi mezunları vermeye başladı
1956 yılında ortaokulların 1 ve 2. sınıflarına haftada birer saat isteğe bağlı din dersleri konuldu 1967 yılında liselerin 1 ve 2. sınıflarına haftada birer saat isteğe bağlı din dersleri konuldu 1976 yılında hem ortaokulların hem de liselerin üçüncü sınıflarına da din dersleri yine isteğe bağlı olmak üzere ilâve edildi
AHMET HAMDİ AKSEKİ Diyanet İşleri Başkanı 1950
15... bugün memleketin bir çok yerlerinde hakiki ve münevver bir din adamı bulmak şöyle dursun, camilerde mihraba geçerek halka namaz kıldıracak, minbere çıkıp hutbe okuyacak bir imam ve hatip bulunamamaktadır. Hatta bazı köylerimizde, ölenlerin teçhiz ve tekfini ile ebedi istirahatlarına tevdi gibi en basit dini bir vazifeyi ifa edecek kimseler dahi bulunamamakta ve cenazelerin kaldırılmadan günlerce ortada kalmakta olduğu senelerden beri işitilmekte ve görülmektedir....
16 Bir taraftan halkın sık sık müracaatları, diğer taraftan İslami ilimleri, usul ve füruu ile, vakıf olmıyan ve zamanın icaplarını, halkın ihtiyaçlarını idrak etmiyen kimseleri din mürşidi sıfatile vaiz ve müftü tayin edip de halk arasına salıvermekteki milli ve manevi mesuliyeti düşünerek adeta hayal inkisarına uğruyor, bunalıyor, vicdan azabı duyuyoruz...
17... Yirmi altı seneden beri çocuklarımız hakiki bir din ve ahlak terbiyesinden mahrum olarak içi bomboş ve herhangi menfi bir tesiri kabule müsait bir halde yetişmektedir.
Hakiki din adamlarına, mabetlerimizi şenlendirecek bilgili, fazilet sahibi vaizlere, imam ve hatiplere olan ihtiyacın bir an evvel sağlanması lazımdır.
... Din adamlarımızın çok geçmeden büsbütün tükeneceğini, din adamları ortadan çekildikçe hurafelerin ve.... Kötü unsurların çoğalacağını...
“kültürlü imam ve hatiplerin yetişmesini sağlayacak kurumlar açılması için ilk adım atılarak tarih ve 601 sayılı Müdürler Komisyonu Kararı ile, yedi yıllık İmam Hatip Okulları açıldı. Bu okullar, tarihinde Adana, Ankara, Isparta, İstanbul, Kayseri, Konya ve Maraş olmak üzere yedi ilde öğretime başladı
IX. Milli Eğitim şûrası (24 Haziran-4 Temmuz 1974) kararı olarak diğer teknik ve meslek okulları gibi İmam Hatip Okullarının “İmam- Hatip Lisesi” adını alması kararlaştırıldı
1973 seçimlerinden sonra kurulan koalisyon hükümeti döneminde İmam Hatip Liseleri bünyesinde kapatılmış olan orta kısmın üç yıl olarak tekrar açılmasına karar verildi Ayrıca, ilkokul 4 ve 5; ortaokulların 1, 2 ve 3; lise ve dengi okulların ise 1. ve 2. sınıflarına öğretim yılından itibaren de zorunlu Ahlâk Dersleri konularak, bu konuda hazırlanan program gün ve 1798 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlandı
Milli Eğitim Bakanlığı Müdürler Komisyonu, gün ve 575 sayılı kararıyla yedi yıllık İmam Hatip Okulları mezunlarını kabul edecek 4 yıllık Yüksek İslam Enstitüsü ’nün öğretim yılı başında İstanbul’da açılmasını hükme bağladı
İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden sonra sırasıyla; Konya ( ), Kayseri ( ), İzmir ( ), Erzurum ( ), Bursa ( ), Samsun ( ) ve Yozgat ( ) Yüksek İslâm Enstitüleri açıldı
Yüksek İslam Enstitüleri 1982 Anayasası ile birlikte İlahiyat Fakültelerine dönüştürüldü Yeni Anayasa ile bütün liselere dolayısıyla İmam Hatip Liselerine de eşit şartlarda üniversiteye giriş hakkının tanındığı teyid edildi öğretim yılından başlayarak sonraki yıllarda Klasik İmam Hatip Liseleri yanında Anadolu İmam Hatip Liseleri, Çok Programlı İmam Hatip Liseleri ve Yabancı Dil Ağırlıklı İmam Hatip Liseleri de açılmaya başlandı
Bu gelişmeler devam ederken, özellikle 1990’dan itibaren İmam Hatipler meselesi tekrar gündeme getirilerek konu ile ilgili raporlar hazırlanmaya, görüşler açıklanmaya başlandı TÜSİAD’ın 1990 yılında “Türkiye’de Eğitim” ve 1997 yılında “Demokratikleşme Perspektifleri” adıyla hazırlattığı iki raporda din eğitimi içinde İmam Hatip Liseleri de ele alınmış ve bu okullarla ilgili 1980 öncesi olumsuz görüşler tekrarlanmıştır.
O günlerde gündemdeki önemli bir konu ise 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile 1973’te öngörülen ve sürekli gündemde olan 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim meselesidir. 8 Yıllık Zorunlu İlköğretimle ilgili tartışmalar devam ederken XV. Milli Eğitim Şûrâsında (13-17 Mayıs 1996) konuyla ilgili önemli kararlar alınmıştır. Şûrânın “İlköğretim ve Yönlendirme” başlığı altında aldığı kararların esasını 8 Yıllık Zorunlu Eğitim oluşturmaktadır.
Bu Şûrâdan kısa bir süre sonra 54. Cumhuriyet Hükümeti kuruldu Bu hükümet iktidarda iken 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında “8 yıllık kesintisiz eğitimin tüm yurtta uygulamaya konulması, temel eğitim alan çocukların ailelerinin isteğine bağlı olarak devam edebileceği Kur ‟ an kurslarının Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemelerin yapılması” konusu karara bağlanıp hükümete tavsiye edildi
Bu gelişmeler devam ederken 54. Hükümetin istifasından sonra kurulan yeni koalisyon hükümetinin ( ) hükümet programında 8 Yıllık İlköğretimin kesintisiz olarak uygulamaya konulacağına da yer veriliyordu. Nitekim hükümet güvenoyu aldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan ve yürürlükteki bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören, konuyla ilgili kanun tasarısı Meclis gündemine alındı ( ).
Yeni uygulama öğretim yılından itibaren başlatılmış oldu ve bu yıldan itibaren kanun kapsamındaki diğer okulların yanında İmam Hatip Liselerinin de orta kısımlarına öğrenci alınmadı. Orta kısımda halen okumakta olan öğrencilerin birkaç yıl içinde mezun olmasından sonra, kanun kapsamındaki birçok okul gibi İmam Hatiplerin orta kısımları da kapanmış oldu
Pek çok Lise ile birlikte İmam Hatip Liselerini de yakından ilgilendiren gelişmelerden birisi de üniversiteye girişte alan sınırlamasına gidilmesi ve 1999 yılından itibaren alanı dışında bir yüksek öğretim programını tercih edenlerin ortaöğretim başarı puanının düşük katsayı ile çarpılarak hesaplanması oldu
Tablo 1: Öğretim Yılında İmam Hatip Liselerinin Sayısal Durumu
Tablo 2: Öğretim Yılında İmam Hatip Liselerinin Sayısal Durumu
1999 yılında Yaz Kur’an Kurslarına 12 yaşından büyüklerin, Kur’an Kurslarına da 15 yaşından büyüklerin katılmasına karar verildi Kur’an Kurslarının denetiminin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılmasına karar verildi
Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği camilerde yaz Kur’an kursları için bir öğretim programı hazırlandı. Yaz Kur’an kurslarında “kur” sistemine geçildi. Söz konusu programın, öngörülen yeni eğitim anlayışına göre etkin ve verimli biçimde uygulanabilmesi için öğreticilerin eğitimi bağlamında materyal geliştirme çalışmaları başlatıldı ve Yaz Kur’an Kursları için; “Yaz Kur’an Kursları Öğretim Programı” 2005 “Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kılavuzu”, “Dinimizi Öğreniyoruz” öğretici kitabı, “Görsel-İşitsel Materyal Seti II” geliştirilmiştir. ‘Dinimizi Öğreniyoruz Öğrenci Kitabı’ Dinimi Öğreniyorum, Kitabımı Öğreniyorum, İbadetlerimi Öğreniyorum.... serisi
Yaz kurslarında görev alan din hizmetleri personeline Bakanlar Kurulu Kararı ile, tarihinden itibaren ek ders ücreti ödenmeye başlanmıştır.
Eğit.YılıErkekKızToplam
İlköğretim okullarında din kültürü ve ahlâk bilgisi dersi haftada 2 saat okutulmaktadır. Bu da, bir yıl içinde yaklaşık 72 saat yapmaktadır. Liselerde ise haftada 1 saatten toplam 36 saattir. Yaz Kur’an Kursunda haftada beş gün, günde üç saatten hesaplandığında dokuz haftada toplam 135 saat ders yapılmaktadır.
Bu yasayla imam Hatip Ortaokulları tekrar açıldı Zorunlu eğitim 12 yıla çıkarıldı Katsayı konusundaki bütün engeller kaldırıldı Lise ve ortaokullara Kur’an-ı Kerim, Siyer, Temel Dini Bilgiler seçmeli ders olarak konuldu Yasası 30 Mart 2012