Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇEVRE SAĞLIĞI Dr. Levent ÖZDEMİR. TEMEL EKOLOJİ İlk olarak 1869’ da Ernst Haeckel tarafından tanımlanmıştır. “Organizmayla çevresi arasındaki ilişkiyi.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇEVRE SAĞLIĞI Dr. Levent ÖZDEMİR. TEMEL EKOLOJİ İlk olarak 1869’ da Ernst Haeckel tarafından tanımlanmıştır. “Organizmayla çevresi arasındaki ilişkiyi."— Sunum transkripti:

1 ÇEVRE SAĞLIĞI Dr. Levent ÖZDEMİR

2 TEMEL EKOLOJİ İlk olarak 1869’ da Ernst Haeckel tarafından tanımlanmıştır. “Organizmayla çevresi arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim ”

3

4 1972’ de Kreps ekolojiyi “Organizmaların dağılımını ve çokluğunu belirleyen etkileşimleri konu edinen bilim” olarak tanımlamıştır. Kreps tanımında çevre sözcüğü geçmemektedir. Fakat Çevre organizma dışındaki her şeydir.

5 Ekoloji ; 1. Organizma nerede bulunmaktadır 2. Bulunduğu yerde ne kadardır 3. Hangi etkileşimler içerisindedir. Sorularına yanıt aramaktadır

6 Ekoloji biyolojinin ana dallarında biri haline gelmesi, çevre kavramının geniş boyutu bir çok bilim dallarıyla ortak konuları olmasını sağlamıştır. Çevre; genetik evrim davranış ve fizyoloji meteoroloji jeoloji sosyoloji antropoloji fizik kimya elektronik matematik ile yakın ilişki içindedir.

7 Canlılar içinde ekolojik dengenin ya da eko sistemin değişiminde en büyük zorlamayı yapan canlı insandır.

8 Ekolojide kullanılan bazı tanımlamalar Biyosfer: Canlıların yaşadığı bölge Okyanus tabanından canlıların yaşayabildiği atmosferin üst tabakalarına kadar uzanır. Kalınlığı 16-20 km. dir. Biyosfer ekosistem denen birimlerden oluşmaktadır. Ekosistem: Canlıların birbirleriyle ve cansızlarla etkileşimine bağlı olarak enerji transferinin söz konusu olduğu herhangi bir bölgedir.

9 Komünite: Her ekosistemin kendine özgü yaşama birliği (komünite) vardır. Komünite belirli bir bölgedeki tüm canlıları kapsamaktadır. Popülasyon: Aynı türden aynı bölgede birlikte yaşayan bireyler topluğudur. Örn: bir ormandaki bütün ağaçlar bir popülasyondur Popülasyonlar komüniteleri oluşturur.

10 Habitat: Bir türün yaşadığı bölgeye habitat denir. Organizma için yiyecek ve barınak sağlar. Niş: Organizmanın besin zincirindeki yeri, gecemi yoksa gündüzmü etkin olduğu, davranış biçimidir.

11 Kısaca habitat canlının yaşadığı yer, Niş ise rolü yada işidir.

12 ÇEVRE VE SAĞLIK İLİŞKİSİ İnsan dışındaki herşey çevrenin öğesidir Çevre kişi üzerindeki etkilerin bir bütünüdür.

13 Çevre; 1. Doğal çevre 2. Yapay çevre *Çevre içinde sağlığı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen önemli etkenler vardır. *Yaşamı sürdürme ve sağlama sistemidir.

14 Sağlık açısından baktığımızda çevre üç ana grupta incelenir 1. Fizik çevre 2. Biyolojik çevre 3. Sosyokültürel çevre

15 Hastalık nedenleri Bünyesel Çevresel olarak iki grupta incelenir

16 1. BÜNYESEL NEDENLER: Gen, Hormon, Metabolik Bazı bünyesel nedenler bazı hastalıklara daha büyük oranda yakalanmaya yol açabilir. Bu nedenler insanın iç ortamıyla ilişkilidir İnsan dış çevrenin etkilerine genetik yapısıyla cevap vermektedir.

17 2. ÇEVRESEL NEDENLER Fiziksel nedenler: Sıcak, soğuk, Işın, Travma, İçme kullanma suyu, Atıklar, Konut sağlığı, İklim koşulları, Hava ve su kirliliği, Giyeceklerimiz, Kamuya açık yerler, Sağlığa az yada çok zarar verme olasılığı olan kuruluşlar, Mezarlıklar,

18 2. Çevresel nedenler Kimyasal nedenler Zehirler Kanser etkenleri Temel Madde Eksiklikleri; İnsan ya da canlı vücudundaki temel yapı taşlarından sentez edilemez. Vitaminler Esansiyel aminoasitler Yağ asitleri Mineraller

19 2. Çevresel nedenler Biyolojik etkenler Mikroorganizmalar Mantarlar Parazitler Diğer etkenler Canlı vücudunda hastalık etkeni olabilirler. Psikolojik etkenler Sosyal, kültürel ve ekonomik etkenler

20 Çevre; 1. Hastalıklar için zemin hazırlayabilir *İklim koşullarının solunum sistemi hastalıklarında artışa sebep olması, *Hastalıkların yayılımını kolaylaştıran vektörlerin ortamda bulunması 2. Çevre doğrudan hastalık nedeni olabilir Mikroorganizmaların hastalık yapması

21 Çevre; 3.Çevre bir kısım hastalıkların yayılmasını kolaylaştırabilir. İçme suyu ve besin maddelerinin temiz olmadığı yerlerde bağırsak enfeksiyonlarının yayılması 4. Bazı hastalıkların gidiş ve sonucunu etkileyebilir Hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde astım ve kronik bronşit vakaları daha sık görülür daha ağır seyreder Bütün çevre olumsuzlukları bu etkilerden herbirine neden olabilir.

22 Çevre Sağlığı; Birçok meslek grubunu ilgilendirir. Halk Sağlığının önemli bir koludur. Sağlık elemanları; sağlık ve çevre mühendisleriyle işbirliği yapmak zorundadırlar. Sektörler arası işbirliği olmadan çevre sağlığı sorunlarının çözümü mümkün değildir. Toplumun ekonomik yapısı, ekonomik kalkınma çabaları ile bağlantılı olup kentleşme süreciyle yakından ilişkilidir.

23 Başlangıçta alınacak KORUYUCU ÖNLEMLER pahalı gözükse de sonradan bozulan çevrenin düzeltilmesiyle ilgili çabaların maliyeti ve olumsuz sonuçları dikkate alındığında DAHA UCUZ BİR YÖNTEMDİR.

24 Çevre Sağlığı Uygulamalarının Konuları 1. İçme ve kullanma suyu 2. Atıklar 3. Konut 4. Hava kirliliği 5. Radyasyon 6. Aydınlatma 7. Havalandırma 8. Gürültü 9. Vektör ve kemirici kontrolü 10. Besin sağlığı 11. Mezarlıklar 12. Gayri Sıhhi Müesseler 13. Çalışma koşulları 14. Kazalar ve önlenmesi 15. Turist sağlığına yönelik uygulama

25 İçme ve Kullanma Suları Canlıların en önemli yapı taşı olan ve protoplazmanın büyük bir kısmını oluşturan su insan bedeninin ağırlıkça %63’ ünü hacimse ise %66’ sını teşkil eder. Bu oran bebeklerde %70’ in üzerindedir.

26 Boşaltım işlevlerinin ve ısı regülasyonunun yapılabilmesi için beden sürekli su kaybetmektedir. Yaklaşık olarak; İdrarla  1,5 lt Terle  0.5 lt Akciğer ve feces yoluyla  0.5 lt toplam 2,5 lt/gün su kaybı olmaktadır.

27 Suyun Temizliği İçme ve kullanma suyu nitelik olarak birbirinin aynıdır. Temiz su: İnsan sağlığına zararlı maddelerin bulunmamasıdır. (mikroorganizmalar, ağır metaller, kimyasallar vb.) İçme suyunda bazı maddelerin (flor, iyot) belli oranlarda bulunması gerekir.

28 TEMİZ SU Renksiz, kokusuz, tatsız, tortusuz, berrak olmalıdır. Her türlü mikroorganizma ya da ürünlerinden arınmış olmalıdır. (tifo, kolera, dizanteri bakterileri, hepatit, polio, enterik virüsler, mantarlar, parazit yumurtaları)

29 TEMİZ SU Metal tuzlarını müsaade edilir sınırları aşmayacak kadar içermeli özellikle kurşun, civa, arsenik gibi ağır metalleri içermemelidir. Radyasyon, deterjan, ensektisit ve diğer toksik ürünler bulunmamalıdır. Yeterince flor ve iyot içermelidir.

30 Yeryüzü Su Kaynakları 1. Meteorik 2. Yer altı 3. Yüzeyel su kaynakları Doğada sürekli su döngüsü vardır. Yağış sularının %35-40’ı yüzeyel su olarak akar.

31 METEORİK SULAR Yağmur, kar ve dolu halinde atmosferden yeryüzüne dönen suya meteorik su denir. Bu su sarnıçlarda birikerek kullanıma sokulabilir. Günümüzde önemini kaybetmişlerdir.

32 METEORİK SULAR O 2, CO 2 ve azottan doymuş mineral yoğunluğu düşük agresif sulardır (temas ettiği yüzeylerdeki maddeleri çözücü ve içine alıcı sular). Bu nedenle kirlenme riski çok yüksek sulardır. Özellikle kurşun ve benzeri toksik kirleticileri alarak kirlenirler. Çok özel koşullarda (dağların doruklarında, kutuplarda vb) çok küçük toplulukların gereksinimini karşılamakta akla gelebilir.

33 Yeraltı Suları Suyun, yeryüzünün geçirgen tabakalarından süzülerek geçirgen olmayan bir tabakası üzerine birikmesi ile oluşan sudur. Süzülme sırasında bütün kirliliklerinden arındığı için genellikle hiçbir arıtma işlemine tabii tutulmaksızın içilebilir ve kullanılabilir. En ekonomik içme suyu kaynağıdır. Günümüzde içme ve kullanma sularının %30’ u bu kaynaktan karşılanmaktadır.

34 Yeraltı Suları Genellikle temiz olmasına rağmen birincil kirlilik (topraktaki nitrit, radyasyon) nedeni ile mutlaka test edilmelidir. Yeraltı sularının alındığı yerde kirlenmesi önlenmelidir (ikincil kirlilik).

35 Yer altı Suları Kaynak: Bileşik kaplar yasası gereğince doğal olarak yeryüzüne çıkar. Yer altı sularının çıktığı bu yerlere kaynak (spring) denir. Genellikle derin olmayan tabakalardan kayaçlardan su alır. Kirlenme riski yüksektir. Debisi mevsime göre değişebilir. Tesis yapılmadan önce bir yıl boyunca süren test ve gözlem yapılması gerekir. Yalnızca bakteriyolojik kirlilik olan sular klorlanarak kullanıma sokulabilir.

36 Yer altı suları Kuyu: Yeryüzü kabuğunu çeşitli yöntemlerle delerek yer altı sularına ulaşılan yerlerdir. Çukur açılarak yapılan kuyulara adi kuyu yada kazan kuyu denir. Yayvan taban suyunu direne ederek toplayanlara (adi kuyudan daha geniştir) keson kuyu denir. Yer altı suyuna yerkabuğuna bir boru çakmak suretiyle ulaşılan kuyulara çakma kuyu, norton kuyu, habeş kuyusu denir. Çakma kuyulardan kendi kendine yeryüzüne çıkan suya artezyen denir.

37 Yerüstü Suları Dere, göl, deniz v.b. sulara denir. Mutlaka arıtıldıktan sonra kullanılabilir. *Arıtılabilmesi için kirliliğin belli oranları aşmaması, *Günümüz teknolojisi ile arıtılamayan ya da arıtma işlemleri çok pahalıya gelen maddelerle kirlenmemiş olması gerekir. Bu nedenle yüzeysel sularda birincil koruma çok önemlidir. Dünyadaki kent sularının %70’i bu kaynaktan elde edilmektedir.

38 SEYHAN BARAJI

39 TÜRKİYE'nin SU KAYNAKLARI SU KAYNAKLARI Türkiye'ye düşen yıllık ortalama yağış miktarı.................................................501,0 km 3 YERÜSTÜ SULARI Yıllık yüzey akış miktarı.................................................................................186,05 km 3 Yıllık tüketilebilir su miktarı............................................................................95,00 km 3 Fiili yıllık tüketim.............................................................................................33,30 km 3 YERALTI SULARI Yıllık çekilebilir su potansiyeli...........................................................................12,3 km 3 DSİ'ce tahsis edilen yıllık miktar......................................................................... 9,4 km 3 Fiili yıllık tüketim.................................................................................................6,0 km 3 1.1 km 3 = 1 milyar m 3

40 Arıtma İşlemleri 1. Birinci Çöktürme: Suyun dinlendirilmesi ile kaba ve suda süspansiyon halde bulunan maddelerin arıtılması, uzaklaştırılması işlemidir. Dereden alınırsa çöktürme havuzlarında yapılır.

41 İkinci Çöktürme: Suyun kolloidal/suda erimiş ve jel halindeki organik maddelerden arıtılmasıdır. *Çöktürme havuzlarına alınan su kireç, alimünyum sülfat (şap), demir klorür gibi çöktürücü maddelerle işleme tabi tutulur. *Böylece koloidal halde bulunan maddeler suda erimeyen maddelere dönüşerek dibe çöker. *Organik maddeler çökerken bunların üzerine yapışık ve asılı olarak bulunan mikroorganizmalar, mantarlar ve parazit yumurtalar da dibe çöker. *Su berraklaşır, organik madde ve mikroorganizmalardan arınmış olur.

42 HAVALANDIRMA Suyun havayla teması sağlanarak oksijenasyonu ile kötü kokulardan renginden ve tadından arındırılması işlemidir. En çok kullanılan yöntemler *Fıskiyelerle suyun yukarı püskürtülmesi, *Yapay şelalelerle akıtılması ya da *Bir yandan suyu karıştırırken bir yandan da deliklerden gaz oksijen veren pervanelerle karıştırılmasıdır.

43 HAVALANDIRMA Kötü koku veren serbest gazların (hidrojen sülfür, amonyak v.b) havaya karışması sağlanır. Havalandırma ile kaybolmayan kokular genellikle sanayi atıklarıyla kirlenmiştir. Aktif kömürden geçirilmesi gerekir.

44 SÜZME Suyu süzmek sureti ile mikroorganizmalardan ve parazit yumurtalarından arıtma işlemidir. İyi bir süzme için sudaki tüm parazit yumurtaları tutulduğu gibi su bakterilerinden %95-99 oranında arınmış olması gerekir. Elde edilen suyun 1 cm 3 ’ünde 100 bakteriden fazla bakteri kalmamalıdır.

45 Yavaş süzme: (İngiliz filtresi) su yerçekimi kuvvetine bağlı olarak kum ve çakıl tabakalarından süzülmesidir. Hızlı süzme: (Amerikan filtresi) Geçiş basınç altında yapılır. Daha dar yüzey gereklidir. Fakat filtrenin sık temizlenmesine ihtiyaç duyulur. SÜZME

46 DEZENFEKSİYON Süzme kademesinden geçerek yabancı maddelerinden arınan suyun patojenik bakterilerden kurtarılması işlemidir. Fizik (Isı ve UV) ya da Kimyasal yöntemlerle (Klor, ozon, iyot, potasyum permanganat, kalsiyum permanganat) yapılır.

47 Klorlama Yöntemleri Otomatik Klorlama: *Düzenli su şebeke ve deposu olan yerlerde klornatör ve sıvı gaz klor kullanılarak otomatik olarak yapılır. *Bu yöntemde klornatör filtreden hemen sonra depo girişinde ya da çıkışında ana boruya bağlanır. *Klornatör en uç noktada 0.5 ppm kalıcı klor verecek şekilde ayarlanır.

48 Klorlama Depo ya da kuyu klorlaması: Depoya ya da kuyuya klor veren bir madde atılması ile olur (kalsiyum hipoklorit ve sodyum hipoklorit). Pratikte daha çok kireç kaymağı kullanılmaktadır.

49 Klorlama tarifi 40 gr kireç kaymağı alınır 1 lt suda eritilir. Üstteki eriyik %1 klor içerir. Klorlanacak depodan alınacak 1 lt suya hazırlanan eriyikten 5-10 damla damlatılır. Karıştırıldıktan sonra komperatör ile sudaki serbest klor miktarı ölçülür. Yarım saat sonra tekrar ölçüm yapılır. İkinci ölçüm kalıcı klor miktarını gösterir.

50 Suyun Yeterliliği Bir insan günde 150-600 litre su tüketir. Direkt Kullanım Suyu / Kentsel Su - İçme suyu - Beden ve eşya suyu - Yemeklerin hazırlanması - Evsel atıkların uzaklaştırılması - Kent ve sokakların temizliği - Çevre düzenleme, güzelleştirme ve dinlenme suyu

51 Kent Dışı Kullanım Suyu - Tarım ve hayvancılık - Sanayi - Avcılık ve balıkçılık - Ulaştırma - Yabanıl hayatın kullandığı ve onların korunması için gerekli olan su

52 Alimantasyon suyu Bir yerleşim alanındaki toplumun, indirekt ve direkt kullanımlarının / gereksinimlerinin tümünü karşılaması gereken, günlük, kişi başına gerekli olan su miktarına denir birimi litre/kişi/gün’dür.

53 Bir topluma verilmesi gereken alimantasyon suyunun miktarı; Yerleşme yerinin büyüklüğü Sosyo kültürel düzeyi Ekonomik durumla değişim gösterir Bir toplumun gelişmişliğinin en duyarlı ölçütlerinden birisi o toplumda tüketilen / sunulan su miktarıdır.

54 Bayındırlık Bakanlığının çıkardığı yönetmeliğe göre Nüfusu 5.000’ e kadar olan yerler için 50-60 lt/kişi/gün 5.000-50.000 olanlar için 60-80 lt/kişi/gün 50.000’ den fazla olan yerler için 80-120 lt/kişi/ gün Büyük kentler için bu miktar en az 180lt/kişi/gün olmak zorundadır. Türkiye’ de üç büyük kentte 180-200 lt dolayında alimantasyon suyu sağlanmaktadır. Bu miktar Londra ve Washington gibi şehirlerde 1200 lt’ ye ulaşmaktadır.

55


"ÇEVRE SAĞLIĞI Dr. Levent ÖZDEMİR. TEMEL EKOLOJİ İlk olarak 1869’ da Ernst Haeckel tarafından tanımlanmıştır. “Organizmayla çevresi arasındaki ilişkiyi." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları