Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KEKEMELİK Etyoloji, Tedavi ve Ailelerin Yapabilecekleri Eyüp KARA Gazi Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Bölümü2004.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KEKEMELİK Etyoloji, Tedavi ve Ailelerin Yapabilecekleri Eyüp KARA Gazi Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Bölümü2004."— Sunum transkripti:

1 KEKEMELİK Etyoloji, Tedavi ve Ailelerin Yapabilecekleri Eyüp KARA Gazi Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Bölümü2004

2 Normal Konuşma Nedir? Normal konuşma, konuşmanın akışının farklı biçimlerde yorumlanmasıdır. Normal konuşma, konuşmanın akışının farklı biçimlerde yorumlanmasıdır. Arada bir hepimiz seslerin yerini karıştırır, cümlede yanlış yerde durur, uygunsuz vurgu yapar veya kelime ve hecelerde tekrarlar, geriye dönüşler, dil sürçmeleri; çeşitli sesler çıkartarak akıcılığı bozabiliriz. Konuşma çabaları çok şiddetli ve akıştaki bölünmeler çok olduğu zaman, dikkat çektikleri için dinleyiciler tarafından bozukluk olarak algılanır. Arada bir hepimiz seslerin yerini karıştırır, cümlede yanlış yerde durur, uygunsuz vurgu yapar veya kelime ve hecelerde tekrarlar, geriye dönüşler, dil sürçmeleri; çeşitli sesler çıkartarak akıcılığı bozabiliriz. Konuşma çabaları çok şiddetli ve akıştaki bölünmeler çok olduğu zaman, dikkat çektikleri için dinleyiciler tarafından bozukluk olarak algılanır. Konuşma, bir ip gibi dümdüz, kusursuz değildir. Bu yüzden her zaman aynı akıcılıkta olmalı şeklinde bir kural yoktur. Konuşma, bir ip gibi dümdüz, kusursuz değildir. Bu yüzden her zaman aynı akıcılıkta olmalı şeklinde bir kural yoktur.

3 Bisiklet Fabrikası Tasarımlar Tekerlekler Üretim İç kontrol Noktası Dış Kontrol Noktası Bisiklet Fabrikasındaki kalite kontrol ile beyindeki konuşma üretimi arasındaki benzerlik

4 Normal Akıcılık Bozuklukları Konuşma ritminde duraklamalar 2- 6 yaş arasında sıklıkla görülür. Çocuğun dil gelişimi sürecinde yaşadığı tedavi gerektirmeyen normal duraksamalardır. Buna “normal akıcılık bozukluğu”(normal disfluency) denir. Konuşma ritminde duraklamalar 2- 6 yaş arasında sıklıkla görülür. Çocuğun dil gelişimi sürecinde yaşadığı tedavi gerektirmeyen normal duraksamalardır. Buna “normal akıcılık bozukluğu”(normal disfluency) denir. Hemen hemen her çocukta görülebilir. Hemen hemen her çocukta görülebilir. Aileler bu duraksamalar üzerinde çok durmaz ve çocuğun kendine güvenini sarsacak; “Yavaş konuş”,”Sakin ol!”,”Öyle konuşma!” gibi söz ve tutumlardan uzak durduklarında bu süreç daha rahat atlatılmakta ve akıcılık bozukluğu kalıcı hale gelmemektedir. Aileler bu duraksamalar üzerinde çok durmaz ve çocuğun kendine güvenini sarsacak; “Yavaş konuş”,”Sakin ol!”,”Öyle konuşma!” gibi söz ve tutumlardan uzak durduklarında bu süreç daha rahat atlatılmakta ve akıcılık bozukluğu kalıcı hale gelmemektedir.

5 İLETİŞİM BOZUKLUKLARI İşitme BozukluklarıSes Bozuklukları KONUŞMA BOZUKLUKLARI Dil Bozuklukları Akademik Beceri Bozuklukları Kalite Şiddet Perde Rezonans Akıcılık Bozuklukları Artikülasyon Bozuklukları Kekemelik Cluttering (Disfemi) (Takifemi) Motor Artikülasyon Dislaliler Bozuklukları Diziatri Verbal Dispraksi Fonksiyonel Organik (Disglossi) Odyojen (ASHA 1996)

6 KEKEMELİK (Stuttering, Stammering) NEDİR? D.S.M. IV psikiyatrik tanı kriterlerine göre; kekemelik, yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur.(D.S.M. IV, 1994, S.449). D.S.M. IV psikiyatrik tanı kriterlerine göre; kekemelik, yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur.(D.S.M. IV, 1994, S.449).

7 Algılama sonucu (Duyusal Kod) Algılama isteği sonucu (Duyusal Kod) Konuşma üretiminde içsel Ters süreç Motor Komutlar İşitsel ve Kassal sonuçlar Aktüel Konuşmanın Geri Bildirimi Modelleme Devresi Güncelleme Konuşma Üretiminde Ters Süreç Modelinin Şeması Mavi Ok: Akıcı konuşan Kırmızı Ok: Kekeme

8 KEKEMELİK Kekemelik ; konuşmadaki akıcılığın bozulması, bunlara verilen psikolojik (Konuşmaktan çekinme, konuşurken hata yapmaktan korkma) ve motor reaksiyonlarla (Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan tikler), konuşmadaki uzatmalar, tekrarlar ve duraklamalarla kendini gösterir. Kekemelik ; konuşmadaki akıcılığın bozulması, bunlara verilen psikolojik (Konuşmaktan çekinme, konuşurken hata yapmaktan korkma) ve motor reaksiyonlarla (Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan tikler), konuşmadaki uzatmalar, tekrarlar ve duraklamalarla kendini gösterir. Bunlar genellikle : Bunlar genellikle : Hece-ses uzatma (v-v-v-ver), Hece-ses uzatma (v-v-v-ver), Kısa kelime tekrarı (al-al-al), Kısa kelime tekrarı (al-al-al), Ses uzatma (Ssssssabah), Ses uzatma (Ssssssabah), Durma –Bloklamalar (okk-ula ge-geldim), Durma –Bloklamalar (okk-ula ge-geldim), şeklinde olabilir. şeklinde olabilir.

9 Akıcılıktaki Bozulmaya Karşı Verilen Tepkiler i) Psikolojik Tepkiler: Konuşmaktan kaçınma, konuşmaya başlangıçta ya da devam ederken yoğun stres ve anksiyete. i) Psikolojik Tepkiler: Konuşmaktan kaçınma, konuşmaya başlangıçta ya da devam ederken yoğun stres ve anksiyete. ii)Motor Tepkiler: Vücudun çeşitli bölgelerinde meydana gelen tiklerdir. (Ekstremiteler, baş, boyun, çene) ii)Motor Tepkiler: Vücudun çeşitli bölgelerinde meydana gelen tiklerdir. (Ekstremiteler, baş, boyun, çene)

10 Kekemeliğin Türkiye’de Görülme Sıklığı Kekemeliğin erken dönem görülme sıklığı: % 4 iken, Kekemeliğin erken dönem görülme sıklığı: % 4 iken, Kekemelikte genel sıklık; % 1’dir. Kekemelikte genel sıklık; % 1’dir. (Konrot, A. Mayıs 2003, Ankara) (Konrot, A. Mayıs 2003, Ankara)

11 Evreleme Kekemelikte 2 temel evre vardır. Bunlar: Kekemelikte 2 temel evre vardır. Bunlar: 1-Primer Evre Kekemelik 1-Primer Evre Kekemelik 2-Sekonder Evre Kekemelik 2-Sekonder Evre Kekemelik

12 1-Primer Evre Kekemelik Bu dönem 2-2,5 yaşlarından 6-7 yaşlarına kadar uzanabilmektedir. Kekemelik sürekli olmayıp epizotlar halindedir. Bu dönemde çocuk kekemeliğinin farkında değildir ve genellikle konuşmaktan kaçınmaz ve akıcılıktaki bozulmalara psikolojik tepkiler vermez. Aileye verilen eğitimle bu sorun aşılabilmektedir. Bu dönem akıcılık bozukluğuna; primer kekemelik, normal disfluency, kimi kaynaklarda ise fizyolojik kekemelik denmektedir. Bu dönem 2-2,5 yaşlarından 6-7 yaşlarına kadar uzanabilmektedir. Kekemelik sürekli olmayıp epizotlar halindedir. Bu dönemde çocuk kekemeliğinin farkında değildir ve genellikle konuşmaktan kaçınmaz ve akıcılıktaki bozulmalara psikolojik tepkiler vermez. Aileye verilen eğitimle bu sorun aşılabilmektedir. Bu dönem akıcılık bozukluğuna; primer kekemelik, normal disfluency, kimi kaynaklarda ise fizyolojik kekemelik denmektedir.

13 1-Primer Evre Kekemelik Primer evre kekemelikte kekelenen hece sayısı %10’dan büyüktür. Primer evre kekemelikte kekelenen hece sayısı %10’dan büyüktür.

14 2-Sekonder Evre Kekemelik 7’li yaşlardan sonra ortaya çıkan ve çocuğun konuşmasındaki bozukluğun farkına varıp psikolojik tepkiler vermeye başladığı dönemdir. Bu dönem kekemeliği tedavi gerektiren bir evredir. 7’li yaşlardan sonra ortaya çıkan ve çocuğun konuşmasındaki bozukluğun farkına varıp psikolojik tepkiler vermeye başladığı dönemdir. Bu dönem kekemeliği tedavi gerektiren bir evredir. Yaş ilerledikçe çocuk kekemeliğinin farkına varır ve bu şekildeki konuşmaya reaksiyon vermeye başlar. Önceleri eforsuz olan uzatma ve tekrarlar daha hızlı, düzensiz, yoğun ve eforlu olmaya başlar. Yaş ilerledikçe çocuk kekemeliğinin farkına varır ve bu şekildeki konuşmaya reaksiyon vermeye başlar. Önceleri eforsuz olan uzatma ve tekrarlar daha hızlı, düzensiz, yoğun ve eforlu olmaya başlar. Konuşma ritmindeki bozukluğa gösterilen tepki kişiler arası farklılık göstereceğinden ileri yaşlardaki kekemelik arasında büyük farklılıklar görülür. Konuşma ritmindeki bozukluğa gösterilen tepki kişiler arası farklılık göstereceğinden ileri yaşlardaki kekemelik arasında büyük farklılıklar görülür.

15 2-Sekonder Evre Kekemelik Sekonder evre kekelemelikte kekelenen hece yüzdesi %5’ten büyüktür. Sekonder evre kekelemelikte kekelenen hece yüzdesi %5’ten büyüktür.

16 Epidemiyoloji 2-6 yaş arası çocukların ortalama %5’inde kekemelik vardır. Fakat bunların %80’i kendiliğinden ya da aile eğitimi ile düzeldiği bilinmektedir. 2-6 yaş arası çocukların ortalama %5’inde kekemelik vardır. Fakat bunların %80’i kendiliğinden ya da aile eğitimi ile düzeldiği bilinmektedir. Sekonder evre kekemeliğin görülme sıklığı %1’dir. Sekonder evre kekemeliğin görülme sıklığı %1’dir. Erkek çocuklarda kızlara oranla daha sık görülür. Bu oran çeşitli yayınlarda değişiklik göstermektedir. Ama genel olarak 1/3 ve ¼ gibi olduğu bilinmektedir. Erkek çocuklarda kızlara oranla daha sık görülür. Bu oran çeşitli yayınlarda değişiklik göstermektedir. Ama genel olarak 1/3 ve ¼ gibi olduğu bilinmektedir.

17 Kekemelikte Kalıtımın Rolü (Role of Heredity) Aile çalışmalarında fizyolojik bir bağ bulunamamış fakat; ailede kekemelik bulunması çocukta davranışın ortaya çıkmasında güçlü bir etken olarak göze çarpmıştır. Aile çalışmalarında fizyolojik bir bağ bulunamamış fakat; ailede kekemelik bulunması çocukta davranışın ortaya çıkmasında güçlü bir etken olarak göze çarpmıştır.

18 İkiz Çalışmaları (Twins Research) Howie (1981)’ in tek ve çift yumurta ikizleri üzerinde yaptığı çalışmalarda çıkan sonuçlar şöyledir: Howie (1981)’ in tek ve çift yumurta ikizleri üzerinde yaptığı çalışmalarda çıkan sonuçlar şöyledir: 6 ve 16 ikiz grubu üzerinde yapılan araştırmada 1 ikiz kekelerken, diğerlerinde böyle bir bulguya rastlanmamıştır. 6 ve 16 ikiz grubu üzerinde yapılan araştırmada 1 ikiz kekelerken, diğerlerinde böyle bir bulguya rastlanmamıştır. Andrews’un (1990) yaptığı çalışmada: Andrews’un (1990) yaptığı çalışmada: 3810 ikiz üzerinde çalışılmış, %71’inde belirti görülmezken %29’unda görüldüğü sonucuna varılmıştır. 3810 ikiz üzerinde çalışılmış, %71’inde belirti görülmezken %29’unda görüldüğü sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak; aile çalışmalarında görülmüştür ki; ailede kekemeliğin bulunması, bulunmamasına oranla çok daha fazla risk taşımaktadır. Sonuç olarak; aile çalışmalarında görülmüştür ki; ailede kekemeliğin bulunması, bulunmamasına oranla çok daha fazla risk taşımaktadır.

19 Kekemelik ve Zeka ( Stuttering and Intelligence) Yapılan araştırmalarda ulaşılan sonuçlar göstermiştir ki; zekanın kekeleme veya akıcı konuşma üzerinde direk etki yaratmak değil de; dil süreçleri, duyusal-motor beceriler ve algılamada farklılık yarattığı gözlenmiştir. Yapılan araştırmalarda ulaşılan sonuçlar göstermiştir ki; zekanın kekeleme veya akıcı konuşma üzerinde direk etki yaratmak değil de; dil süreçleri, duyusal-motor beceriler ve algılamada farklılık yarattığı gözlenmiştir. Aşağıdaki araştırmalar bunu destekler niteliktedir. Aşağıdaki araştırmalar bunu destekler niteliktedir. (Herrnstein& Murray, 1994),(Howard Gardner,1983), (S. Jay Gould, 1996) (Herrnstein& Murray, 1994),(Howard Gardner,1983), (S. Jay Gould, 1996) (Ölçümlerde verbal ve nonverbal ölçekler birlikte kullanılarak karıştırıcı değişkenlerin etkisi ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.) (Ölçümlerde verbal ve nonverbal ölçekler birlikte kullanılarak karıştırıcı değişkenlerin etkisi ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.)

20 Okul Performansı (School Performance) Okul performansında anlamlı bir farklılık yoktur. Sadece sözlü ve yazılı sınav performanslarında değişimler görülmektedir. Beklendiği üzere sadece sözlü sınavlarda dezavantaj olabilmektedir. Okul performansında anlamlı bir farklılık yoktur. Sadece sözlü ve yazılı sınav performanslarında değişimler görülmektedir. Beklendiği üzere sadece sözlü sınavlarda dezavantaj olabilmektedir.

21 Kekemeliğin Gelişimsel Evreleri / Davranış Düzeyleri (Developmental / Treatment Levels of Stuttering) Gelişim/Davranış Düzeyi Tipik Yaş Gelişim/Davranış Düzeyi Tipik Yaş Normal Akıcılık Bozukluğu 1,5-6 yaş Normal Akıcılık Bozukluğu 1,5-6 yaş (Normal disfluency konuşmanın gelişim (Normal disfluency konuşmanın gelişim süreci içersinde görülebilir ve doğaldır.) süreci içersinde görülebilir ve doğaldır.) Sınır Düzey Kekemelik 1,5-6 yaş Sınır Düzey Kekemelik 1,5-6 yaş Kekemelik Başlangıcı 2-8 yaş Kekemelik Başlangıcı 2-8 yaş Orta Düzey Kekemelik 6-13 yaş Orta Düzey Kekemelik 6-13 yaş İleri Düzey Kekemelik 14 yaş ve + İleri Düzey Kekemelik 14 yaş ve + (Guitar, B. Stuttering An Integreted Approach to Its Nature and Treatment.1998)

22 Kekemeliğin Gelişmesine Neden Olan Faktörler Kekemelikten dolayı tekrarlanan hayal kırıklığı ve utanmanın iletişim hakkında yol açtığı olumsuz hisler ve tutumlar. Keşke rahatça konuşabilseydim. A-ali bi-bi- bilgisayarda O-o-oynayalım mı? Hey!Me-me- Mehmet okul nasıldı? Çevresel akıcılık bozukluğu Konuşmayı kritize etme ya da Stres yaratan olay nedeniyle başlayan Akıcılık bozukluğunun kronik kekemeliğe Dönüşmesi. E-vet. o-o-okula gidiyorum. Mehmet okula mı gidiyorsun? Başlangıç Doğuştan akıcılık bozukluğuna yatkın olan çocuklar. (Ailede olması) 6. ay Yaş 3 Dil edinimi sırasında veya diğer gelişimsel akıcılık boz. Acelecilikte oluşan hafif kekemelik B-bben kedi gördüm Sakin Konuş! Yaş 5 Yaş 8 Yaş 18 (Guitar, B. Stuttering An Integreted Approach to Its Nature and Treatment.1998)

23 Etyoloji Yapılan ilk araştırmalarda (1900’lü yılların başı) kekemeliğin fiziksel yanına bakılmış fakat fiziksel bir özür olmadığı görülmüştür. Bunlar doğum koşulları, fiziksel gelişme, dil gelişimi, genel sağlık, sağ-sol el kullanma gibi faktörlere bakılmış fakat anlamlı bir fark bulunamamıştır. Yapılan ilk araştırmalarda (1900’lü yılların başı) kekemeliğin fiziksel yanına bakılmış fakat fiziksel bir özür olmadığı görülmüştür. Bunlar doğum koşulları, fiziksel gelişme, dil gelişimi, genel sağlık, sağ-sol el kullanma gibi faktörlere bakılmış fakat anlamlı bir fark bulunamamıştır.

24 KONUŞMA SIRASINDA BEYİN AKTİVİTELERİ Kekeme olmayan kişinin beyin aktiviteleri Kekeme olan kişinin beyin aktiviteleri Tomografi Projeksiyonu L=Sol R=Sağ 1900’lü yılların başlarında konuşma patolojisinin yeni gelişmeye başladığı dönemlerde daha çok serebral dominans üzerinde durulmuş; sağ veya sol el kullanımına bakılmış fakat yapılan araştırmalarla bunların kekemelik üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır. Son araştırmalar göstermektedir ki; beyin aktiviteleri bakımından kekelemelerle akıcı konuşanlar arasında anlamlı fark yoktur, yukarıda görülen fark konuşma sırasında yaşanılan stresten kaynaklanmaktadır. (Guitar, B. Stuttering An Integreted Approach to Its Nature and Treatment.1998)

25 Sol elini kullanan, kekeme olmayanların konuşma sırasındaki beyin aktiviteleri

26 Sol elini kullanan, kekemelerin konuşma sırasındaki beyin aktiviteleri

27 Yukarıdaki çalışmada; konuşmacılara kendilerini tanıtma ödevi verilmiş ve konuşma sırasındaki beyin aktiviteleri ölçülmüştür. Başlangıçta her iki grup arasında; 21. ve 22. alanlarda küçük farklılıklar olduğu söylenmektedir. Konuşma sırasındaki farklılıklar yukarıda verilen MRI görüntülerinde açıkça görülmektedir. Yukarıdaki çalışmada; konuşmacılara kendilerini tanıtma ödevi verilmiş ve konuşma sırasındaki beyin aktiviteleri ölçülmüştür. Başlangıçta her iki grup arasında; 21. ve 22. alanlarda küçük farklılıklar olduğu söylenmektedir. Konuşma sırasındaki farklılıklar yukarıda verilen MRI görüntülerinde açıkça görülmektedir.

28 Etyoloji 1. Organik teoriler: Kekemeliğin bazı ailelerde sık görülmesi, yine erkek çocuklarda kız çocuklardan dört kat fazla görülmesi etyolojide organik faktörlerin rol alabileceğini düşündürmüş ve bu problemin organik orijinli olduğunu ispat etmeye yönelik çok sayıda teori ortaya atılmıştır. Fakat bunların hiçbirinin doğruluğu ispatlanamamıştır. 1. Organik teoriler: Kekemeliğin bazı ailelerde sık görülmesi, yine erkek çocuklarda kız çocuklardan dört kat fazla görülmesi etyolojide organik faktörlerin rol alabileceğini düşündürmüş ve bu problemin organik orijinli olduğunu ispat etmeye yönelik çok sayıda teori ortaya atılmıştır. Fakat bunların hiçbirinin doğruluğu ispatlanamamıştır.

29 Etyoloji 2. Nöroz teorisi: Psikiyatristler ve psikologlar kekeme hastaya kendi açılarından baktıklarında ön planda nöroz olduğunu görürler. Bu teori de günümüzde kabul görmemektedir. Kekemelerde görülen nöroz neden değil, sonuçtur. 2. Nöroz teorisi: Psikiyatristler ve psikologlar kekeme hastaya kendi açılarından baktıklarında ön planda nöroz olduğunu görürler. Bu teori de günümüzde kabul görmemektedir. Kekemelerde görülen nöroz neden değil, sonuçtur.

30 Etyoloji 3. Öğrenme teorileri: Kekemeliğin patogenezi ile ilgili günümüzde en fazla kabul gören teoriler bu gruptadır. 2-4 yaşlarındaki çocukların çoğunda, bazı stres durumlarında duraklama ve hece tekrarları görülür. Fakat çocukların pek azında bu duraklama ve tekrarlar devam eder ve bir süre sonra da kaçınma reaksiyonları ortaya çıkmaya başlar. Bu gruptaki teorilerden semantik teoriye göre kekemelik çocuğun ağzında değil ebeveynin kulağında başlar. 3. Öğrenme teorileri: Kekemeliğin patogenezi ile ilgili günümüzde en fazla kabul gören teoriler bu gruptadır. 2-4 yaşlarındaki çocukların çoğunda, bazı stres durumlarında duraklama ve hece tekrarları görülür. Fakat çocukların pek azında bu duraklama ve tekrarlar devam eder ve bir süre sonra da kaçınma reaksiyonları ortaya çıkmaya başlar. Bu gruptaki teorilerden semantik teoriye göre kekemelik çocuğun ağzında değil ebeveynin kulağında başlar.

31 Öğrenme teorileri Semantik Teori Semantik Teori Hayal kırıklığı Teorisi Hayal kırıklığı Teorisi Çatışma Teorisi Çatışma Teorisi Tanısal Teori Tanısal Teori

32 Kekemeliğe Neden Olan Çevresel Faktörler Sürekli konuşmaları kesen, müdahale eden aile fertleri olabilir, Sürekli konuşmaları kesen, müdahale eden aile fertleri olabilir, Ev çevresi çok eleştirel olabilir. Ev çevresi çok eleştirel olabilir. Yakın çevrede (Sıkça sosyal ilişkide bulunduğu çevrede) kekeme birinin bulunması Yakın çevrede (Sıkça sosyal ilişkide bulunduğu çevrede) kekeme birinin bulunması

33 KEKEMELİĞİ NELER ARTIRABİLİR? Telefon görüşmeleri, Telefon görüşmeleri, Önemli bir şey söylemek isterken, Önemli bir şey söylemek isterken, Zaman yetersizliğinde, Zaman yetersizliğinde, Kekeleyen kişiyi zor anlayacağı düşünülen birileri ile konuşulduğunda, Kekeleyen kişiyi zor anlayacağı düşünülen birileri ile konuşulduğunda, Önemli bir şahıs ile konuşulduğunda, Önemli bir şahıs ile konuşulduğunda, Geniş bir dinleyici kitlesine konuşulduğunda Geniş bir dinleyici kitlesine konuşulduğunda

34 TANI Kekemelikte dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri; olayın tam tarihi, yeri ve zamanının belirlenmesidir. Bu tam olarak belirlenmelidir ki kekemeliğin niteliği ve nedenleri hakkında tam bir değerlendirme yapılabilsin. Bu belirlenmeden sorunla ilgili tam bir tedavi önermek doğru olmaz. Ayrıca çocuğun normal işitebilme ve konuşmada kullanılan kasları tam olarak kullanabilme düzeyine bakılmalıdır. Kekemelikte dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri; olayın tam tarihi, yeri ve zamanının belirlenmesidir. Bu tam olarak belirlenmelidir ki kekemeliğin niteliği ve nedenleri hakkında tam bir değerlendirme yapılabilsin. Bu belirlenmeden sorunla ilgili tam bir tedavi önermek doğru olmaz. Ayrıca çocuğun normal işitebilme ve konuşmada kullanılan kasları tam olarak kullanabilme düzeyine bakılmalıdır. Olay araştırılırken, o dönemde meydana gelen önemli bir olay (taşınma, yakın kaybı, psikolojik travma...) gerçekleşmiş mi ona bakılır. Çocuğun o dönemde hastalık, aşırı korku, kaza gibi psiko-sosyal stres döneminden geçip geçmediği araştırılır. Bu tür olaylarla ilişki kurmaya çalışılır. Olay araştırılırken, o dönemde meydana gelen önemli bir olay (taşınma, yakın kaybı, psikolojik travma...) gerçekleşmiş mi ona bakılır. Çocuğun o dönemde hastalık, aşırı korku, kaza gibi psiko-sosyal stres döneminden geçip geçmediği araştırılır. Bu tür olaylarla ilişki kurmaya çalışılır.

35 TEDAVİ Kekemeliğin tedavisinde ilk önce bireyle görüşülerek onun psikolojik durumu hakkında bilgi edinilir. Kekemeliğin altında yatan psikolojik faktörler ortaya çıkarılarak buna yönelik tedaviler uygulanır. (Yörükoğlu, 1988, s.228). Kekemeliğin tedavisinde ilk önce bireyle görüşülerek onun psikolojik durumu hakkında bilgi edinilir. Kekemeliğin altında yatan psikolojik faktörler ortaya çıkarılarak buna yönelik tedaviler uygulanır. (Yörükoğlu, 1988, s.228). Çocuğun düzgün konuşması için sürekli zorlanmaması, konuşurken, sabırla dinlenilmesi, konuşmasının kesilmemesi; zaten kolaylıkla oluşan yetersizlik duygusunu pekiştirici tutumlardan (alay etme, utandırma, zorlama gibi) kaçınılması gerekir. (Öztürk, 1969, s.389). Çocuğun düzgün konuşması için sürekli zorlanmaması, konuşurken, sabırla dinlenilmesi, konuşmasının kesilmemesi; zaten kolaylıkla oluşan yetersizlik duygusunu pekiştirici tutumlardan (alay etme, utandırma, zorlama gibi) kaçınılması gerekir. (Öztürk, 1969, s.389).

36 TEMEL TEDAVİ TEKNİKLERİ Modifikasyon Tekniği (Modification Technique) Modifikasyon Tekniği (Modification Technique) Bu terapi tekniğinde; kekemeye, kekemeliği ve verdiği tepkileri değiştirmesi konusunda yardım edilir. Bu çeşitli yollardan yapılabilir. Örneğin klinisyen hastasına hissettiği gerginliği, acele ettiğinden oluştuğu v.b. anlatır. Kekemeye çok rahat olmasını, kolay ve açık bir tavırla konuşmasını öğretir. Bu terapi tipine en iyi örnek C. Van Riper’in (1973) ileri düzey kekemelerdeki uygulamalarıdır. Van Riper kekemeye; akıcılığı düşünmeyip; akıcı kekelemeyi öğretmiştir. Onu kekemelikten uzaklaştıracak hazırlayıcı çalışmalar yapmıştır. Bu terapi tekniğinde; kekemeye, kekemeliği ve verdiği tepkileri değiştirmesi konusunda yardım edilir. Bu çeşitli yollardan yapılabilir. Örneğin klinisyen hastasına hissettiği gerginliği, acele ettiğinden oluştuğu v.b. anlatır. Kekemeye çok rahat olmasını, kolay ve açık bir tavırla konuşmasını öğretir. Bu terapi tipine en iyi örnek C. Van Riper’in (1973) ileri düzey kekemelerdeki uygulamalarıdır. Van Riper kekemeye; akıcılığı düşünmeyip; akıcı kekelemeyi öğretmiştir. Onu kekemelikten uzaklaştıracak hazırlayıcı çalışmalar yapmıştır.

37 Van Riper Tekniği Kekemeliği modifiye etmeye yönelik olan bu tedavi yaklaşımı; MIDVAS şeklinde kısaltılan altı aşamadan oluşmaktadır. Kekemeliği modifiye etmeye yönelik olan bu tedavi yaklaşımı; MIDVAS şeklinde kısaltılan altı aşamadan oluşmaktadır.

38 Van Riper Tekniğinin Aşamaları Motivasyon Motivasyon İdantifikasyon (Bilgilendirme) İdantifikasyon (Bilgilendirme) Desansitizasyon (Duygusal Dayanıklılığı Artırma) Desansitizasyon (Duygusal Dayanıklılığı Artırma) Varyasyon (Duygusal Faktörlere Farklı Tepkiler Verme) Varyasyon (Duygusal Faktörlere Farklı Tepkiler Verme) Aproksimasyon (Kekemeliği Azaltacak Tepkiler Vermeyi Öğrenme) Aproksimasyon (Kekemeliği Azaltacak Tepkiler Vermeyi Öğrenme) Stabilizasyon (Akıcılığı Günlük Hayata Yayma) Stabilizasyon (Akıcılığı Günlük Hayata Yayma)

39 Van Riper Tekniğinden Bir Kesit Van Riper, C. Modification Therapy.1973

40 Akıcılığı Şekillendirme Tekniği (Fluency Shaping Technique) Modifikasyon tekniğinin hedefi kekemeliği modifiye etmek iken, shaping tekniği için asıl önemli olan konuşmanın akıcılığının şekillendirilmesidir. Bunu yaparken klinikte davranışı şekillendirecek bir ya da ikili kombinasyonlar kurarak akıcılığı oluşturmaya çalışırlar. Hasta sistematik ve spontan şekilde, konuşmada akıcılığı artırmaya yönelik tepkiler vermeyi öğrenir. Modifikasyon tekniğinin hedefi kekemeliği modifiye etmek iken, shaping tekniği için asıl önemli olan konuşmanın akıcılığının şekillendirilmesidir. Bunu yaparken klinikte davranışı şekillendirecek bir ya da ikili kombinasyonlar kurarak akıcılığı oluşturmaya çalışırlar. Hasta sistematik ve spontan şekilde, konuşmada akıcılığı artırmaya yönelik tepkiler vermeyi öğrenir.

41 Shaping tekniğinin ilk temsilcisi Bruce Ryan’dır (1974). Ryan programını; konuşmadaki akıcılığı artırmak üzerine kurduğunu açıklamıştır. Bunu DAF programı ile (Sesi Gecikmeli Geri Verme) ; hastanın konuşmasını yavaşlatıp, frekansını düşürerek, hastaya tekrar vererek yapmıştır. DAF programı, kişiye kolay, rahat kekelemeyi öğretmez. Bunun yerine öncelikle akıcılığı oluşturma ve günlük hayata transfer etmeyi sağlama üzerine kuruludur. Shaping tekniğinin ilk temsilcisi Bruce Ryan’dır (1974). Ryan programını; konuşmadaki akıcılığı artırmak üzerine kurduğunu açıklamıştır. Bunu DAF programı ile (Sesi Gecikmeli Geri Verme) ; hastanın konuşmasını yavaşlatıp, frekansını düşürerek, hastaya tekrar vererek yapmıştır. DAF programı, kişiye kolay, rahat kekelemeyi öğretmez. Bunun yerine öncelikle akıcılığı oluşturma ve günlük hayata transfer etmeyi sağlama üzerine kuruludur. Bu kuramın diğer önde gelen temsilcileri: Martin Adams, Einer Boberg, Janis Castello Ingham, George Shames, Cheri Florance, Mark Onslow, Richard Shine ve Ronald Wester’dir. Bu kuramın diğer önde gelen temsilcileri: Martin Adams, Einer Boberg, Janis Castello Ingham, George Shames, Cheri Florance, Mark Onslow, Richard Shine ve Ronald Wester’dir.

42 Shaping Tekniğinde Kullanılan Araçlar ve Yöntemler Delayed Autodory Feedback (Sesi Gecikmeli Geri Verme) Delayed Autodory Feedback (Sesi Gecikmeli Geri Verme) Maskeleme (Hastaya kulaklık ile 60 dB White Noise verilir. ) Maskeleme (Hastaya kulaklık ile 60 dB White Noise verilir. ) Koral okuma-konuşma Koral okuma-konuşma Ritmik Okuma ve Konuşma (Metronom) Ritmik Okuma ve Konuşma (Metronom) Heceleri uzatarak konuşma Heceleri uzatarak konuşma Kelimelerin başına vokal ekleme Kelimelerin başına vokal ekleme Fluency Master (Bilgisayar Programı) Fluency Master (Bilgisayar Programı) Dr. Fluency (Bilgisayar Programı) Dr. Fluency (Bilgisayar Programı) Vurgu yöntemi Vurgu yöntemi Rahat solunum teknikleri Rahat solunum teknikleri

43 Lidcombe Çocukluk Dönemi Kekemelik Tedavi Programı Lidcombe, 3 aşamalı bir programdır. Terapi; terapist tarafından değil; ebeveynler tarafından yapılır. Lidcombe, 3 aşamalı bir programdır. Terapi; terapist tarafından değil; ebeveynler tarafından yapılır. Aileye çocuğun kekelemeliğini ölçmesi ve bunu bir skala üzerinde göstererek, gelişimi takip etmesi öğretilir. Verilen Likert tipi ölçekte kekemeliği 1 ile 10 puan arasında işaretlemesi istenir. Aileye çocuğun kekelemeliğini ölçmesi ve bunu bir skala üzerinde göstererek, gelişimi takip etmesi öğretilir. Verilen Likert tipi ölçekte kekemeliği 1 ile 10 puan arasında işaretlemesi istenir. Skala üzerinde puanlama hem aile hem terapist tarafından itina ile yapılır. Skala üzerinde puanlama hem aile hem terapist tarafından itina ile yapılır. Program aile eğitimi ve oyun terapisi üzerine kuruludur. Program aile eğitimi ve oyun terapisi üzerine kuruludur. Lidcombe programının geliştirilmesinde en büyük pay Mark Onslow’ a aittir. Lidcombe programının geliştirilmesinde en büyük pay Mark Onslow’ a aittir. Mark Onslow

44 Kekemeliğin şiddeti 2-1 puanlara düştüğünde terapide koruma aşamasına geçilir ve klinik ziyaretler aşamalı olarak azaltılmaya başlanır. Kekemeliğin şiddeti 2-1 puanlara düştüğünde terapide koruma aşamasına geçilir ve klinik ziyaretler aşamalı olarak azaltılmaya başlanır. Ziyaretler; 2 haftada bir, 4, 8, 16, 32, 74 haftada bire düşürülüp; 74. haftada bırakılır. Ziyaretler; 2 haftada bir, 4, 8, 16, 32, 74 haftada bire düşürülüp; 74. haftada bırakılır.

45 Lidcombe Programının Felsefesi Sorunun nedenlerine bakmaz. Sorunun nedenlerine bakmaz. Müdahale ve kekemeliğin özelliklerine ilişkin hiçbir şey söylemez. Müdahale ve kekemeliğin özelliklerine ilişkin hiçbir şey söylemez. Terapi doğrudan sorunlu konuşmaya yöneliktir. Terapi doğrudan sorunlu konuşmaya yöneliktir. Sürekli ve düzenli konuşma ölçümü yapılır. (Sayılabilirlik büyük önem taşır.) Sürekli ve düzenli konuşma ölçümü yapılır. (Sayılabilirlik büyük önem taşır.) Terapiyi destekleyecek; klinik ve amprik araştırmalar yapılır. Terapiyi destekleyecek; klinik ve amprik araştırmalar yapılır. Her çocuk ve ebeveynin sorununa yönelik olarak bireyselleşmiş program hazırlanır. Her çocuk ve ebeveynin sorununa yönelik olarak bireyselleşmiş program hazırlanır.

46 Lidcombe Programının Temel Sayıltıları Eğlenceli olmalı Eğlenceli olmalı Kekelenen konuşmayı elemeli Kekelenen konuşmayı elemeli Akıcı konuşmaya odaklanılmalı Akıcı konuşmaya odaklanılmalı Başarı- sonuç için bilimsel göstergeleri olmalı Başarı- sonuç için bilimsel göstergeleri olmalı Kuramsal bir temeli olmalıdır. Kuramsal bir temeli olmalıdır.

47 Lidcombe’da; Terapi süresince; çocuk akıcı konuşmaya özendirilmelidir. Terapi süresince; çocuk akıcı konuşmaya özendirilmelidir. Eğlenceli ve bol konuşacağı, akıcı konuşma ortamları yaratılmalıdır. Eğlenceli ve bol konuşacağı, akıcı konuşma ortamları yaratılmalıdır. Bu etkinliklerin sonunda da; soyut ya da somut ödüller verilmelidir. Bu etkinliklerin sonunda da; soyut ya da somut ödüller verilmelidir. Terapide düzeltme ve ödüllendirme uygun zamanlarda olmalıdır. Terapide düzeltme ve ödüllendirme uygun zamanlarda olmalıdır.

48 Terapi sırasında vaatlerde bulunulmalıdır. Çocuğun günlük hayatına yönelik küçük, basit şeyler vaat edilmelidir. (Sevdiği programı izleme, sevdiği yemeği yapma, birlikte sinemaya gitme…) Terapi sırasında vaatlerde bulunulmalıdır. Çocuğun günlük hayatına yönelik küçük, basit şeyler vaat edilmelidir. (Sevdiği programı izleme, sevdiği yemeği yapma, birlikte sinemaya gitme…)

49 Entegre Bakış Açısı (Integration of Approaches) Bazı klinisyenler tek yöntemin kullanılmasına inanırken, diğerleri tüm bakış açılarının birleştirilmesinden yanadır. Bazı klinisyenler tek yöntemin kullanılmasına inanırken, diğerleri tüm bakış açılarının birleştirilmesinden yanadır. Hastanın durumuna uygun seçeneği belirlemek klinisyenin işidir. Kişi için neyin daha uygun olacağı tartışılıp gerekirse tek teknik gerekirse entegre terapi teknikleri uygulanabilir. Hastanın durumuna uygun seçeneği belirlemek klinisyenin işidir. Kişi için neyin daha uygun olacağı tartışılıp gerekirse tek teknik gerekirse entegre terapi teknikleri uygulanabilir. Bu yaklaşımın temsilcileri: Hugo Gregory, Diane Hill, June Campbell, C. Woodruff Starkweather, Meryl Wall ve Florence Myers’dır. Bu yaklaşımın temsilcileri: Hugo Gregory, Diane Hill, June Campbell, C. Woodruff Starkweather, Meryl Wall ve Florence Myers’dır.

50 Terapi Sırasında Terapist Tutumu Nasıl Olmalıdır? 1- Yavaş ve sakin bir tavırla yaklaşılmalıdır. 2- Konuşmadaki sorunlar oyunsal içerikle açıklanmalıdır. Çocuğa da bunları bulma ve ayırt etme becerisi kazandırılmalıdır. 3- Çocuğun yaşına uygun oyunlar sürekli kullanılarak kekemelik davranışıyla eşleştirilerek kekemeliğe karşı duygusal tepkileri değiştirilmeli ve azaltılmalıdır.

51 1- Dinle, tepki ver, açıkla (Zebrowski, P. Stuttering and your Child. STFA. 2002)

52 2- Oyunsal içerik kullanma (Yalancı kekemelikle çocuğa sorunu buldurma) (Zebrowski, P. Stuttering and your Child. STFA. 2002)

53 3- Basit oyunsal etkinliklerle kekemeliği açıklama, duyguları değiştirme Guitar, B. The School Age Child Who Stutters.STFA. 2002

54 TERAPİ HEDEFLERİ (Therapy Goals) Akıcılık Hedefleri Akıcılığın Tipleri Akıcılık Hedefleri Akıcılığın Tipleri

55 Akıcılık Hedefleri (Fluency Goals) Akıcılığın Boyutları (Demensions of Fluency): Akıcılığın Boyutları (Demensions of Fluency): a) Devamlılık (Continuitiy) a) Devamlılık (Continuitiy) b)Oran/Yüzde(Rate) b)Oran/Yüzde(Rate) c) Ritim (Rhythm) c) Ritim (Rhythm) d)Çaba,Efor (Effort) d)Çaba,Efor (Effort)

56 Akıcılığın Tipleri (Types of Fluency) Spontan Akıcılık (Spontanious of fluency) Spontan Akıcılık (Spontanious of fluency) Akıcılığı kontrol (Controlled of fluency) Akıcılığı kontrol (Controlled of fluency) Kabul edilebilir kekemelik (Accepted of Stuttering) Kabul edilebilir kekemelik (Accepted of Stuttering)

57 Akılıcığın Boyutları a) Devamlılık (Continuity): Starkweather’ a göre düz, akıcı konuşmaya karşı, konuşmadaki ritimsizliği kırmak ve bunu kapsamlı hale getirmektir. Terapi hedefi sıklıkla terapi sonuna kadar kelime veya hece tekrarını, uzatmayı ve blokların sıklığını azaltmaya yöneliktir. a) Devamlılık (Continuity): Starkweather’ a göre düz, akıcı konuşmaya karşı, konuşmadaki ritimsizliği kırmak ve bunu kapsamlı hale getirmektir. Terapi hedefi sıklıkla terapi sonuna kadar kelime veya hece tekrarını, uzatmayı ve blokların sıklığını azaltmaya yöneliktir. b) Oran/ Yüzde (Rate): Akıcı konuşmanın oranının, takılmalı, ritimsiz konuşmanın oranından daha çok olmasıdır. Ritimsizliğin yok olmasıdır. b) Oran/ Yüzde (Rate): Akıcı konuşmanın oranının, takılmalı, ritimsiz konuşmanın oranından daha çok olmasıdır. Ritimsizliğin yok olmasıdır. c) Ritim (Rhythm): Hastanın konuşma sesinin stressiz,rahat ve normal tona yakın olmasıdır. c) Ritim (Rhythm): Hastanın konuşma sesinin stressiz,rahat ve normal tona yakın olmasıdır. Shaping tekniğinde; bu monoton ses, yavaş ve hece uzatarak konuşma şeklindedir. Shaping tekniğinde; bu monoton ses, yavaş ve hece uzatarak konuşma şeklindedir. Modifikasyon tekniğinde; konuşma ve iletişim kalitesini artırma yönündedir. Modifikasyon tekniğinde; konuşma ve iletişim kalitesini artırma yönündedir. d) Efor, Çaba (Effort): Starkweather eforu şöyle açıklamaktadır; fiziksel ve mental zorlanma, çaba harcama durumudur. Bizce mental efor daha fazla önem taşımaktadır. Bunda normallik; spontan akıcı konuşmayı zorlanmadan yapabilmektir. Bu sesleri sürekli normal çıkarmaya çalışmaktan daha fazla önem taşımaktadır. d) Efor, Çaba (Effort): Starkweather eforu şöyle açıklamaktadır; fiziksel ve mental zorlanma, çaba harcama durumudur. Bizce mental efor daha fazla önem taşımaktadır. Bunda normallik; spontan akıcı konuşmayı zorlanmadan yapabilmektir. Bu sesleri sürekli normal çıkarmaya çalışmaktan daha fazla önem taşımaktadır.

58 Akıcılık Tipleri (Types of Fluency) Spontan Akıcılık (Spontanious of Fluency): Bizce spontan akıcılık; normal konuşmacılar referans alınarak oluşturulur. Süreyi uzatma, davranış sırasında gerginlik, anormal tek heceli uzatma ve blokların hiçbirinin bulunmaması veya çok az olmasıdır. Spontan Akıcılık (Spontanious of Fluency): Bizce spontan akıcılık; normal konuşmacılar referans alınarak oluşturulur. Süreyi uzatma, davranış sırasında gerginlik, anormal tek heceli uzatma ve blokların hiçbirinin bulunmaması veya çok az olmasıdır. Akıcılığı kontrol (Controlled of fluency): Spontan akıcılığın sürekliliğini sağlayabilmedir. Bunun için farklı yollar deneme; örneğin heceleri uzatarak akıcılığı sağlama gibi… yöntemler kullanılabilir. Akıcılığı kontrol (Controlled of fluency): Spontan akıcılığın sürekliliğini sağlayabilmedir. Bunun için farklı yollar deneme; örneğin heceleri uzatarak akıcılığı sağlama gibi… yöntemler kullanılabilir. Kabul edilebilir kekemelik (Accepted of Stuttering): Konuşmada görülebilir değişme, şiddetli kekeleme olmadan, akıcılık bozukluğu olmasına rağmen rahat hissedebilme ve konuşabilmedir. Kabul edilebilir kekemelik (Accepted of Stuttering): Konuşmada görülebilir değişme, şiddetli kekeleme olmadan, akıcılık bozukluğu olmasına rağmen rahat hissedebilme ve konuşabilmedir.

59 Son olarak bunların yanında konuşmanın yapmacıklıktan uzak olması da önemli bir boyuttur. Son olarak bunların yanında konuşmanın yapmacıklıktan uzak olması da önemli bir boyuttur. SABIRLI, DÜZENLİ BİR TEDAVİ VE HOŞGÖRÜ BU KONUŞMA BOZUKLUĞUNUN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜZELMESİNİ SAĞLAR! SABIRLI, DÜZENLİ BİR TEDAVİ VE HOŞGÖRÜ BU KONUŞMA BOZUKLUĞUNUN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜZELMESİNİ SAĞLAR!

60 KEKEME ÇOCUKLARDA AİLE EĞİTİMİ İlk olarak; çocuğun konuşmasındaki takılma ve tekrarlamaları sorun edilmemelidir. İlk olarak; çocuğun konuşmasındaki takılma ve tekrarlamaları sorun edilmemelidir. Konuşma çocuk açısından ödüllendirici hale getirilmelidir. Konuşma çocuk açısından ödüllendirici hale getirilmelidir. Aile, çocuğa iyi bir dinleyici olmak için elinden geleni yapmalıdır. Aile, çocuğa iyi bir dinleyici olmak için elinden geleni yapmalıdır. Konuşmanın, aile ve çocuğun kişisel bir paylaşımı olması için, aile elinden geleni yapmalıdır. Ebeveynler konuşurken kendini çocukla paylaşmalıdır ki O’da konuşurken kendisini ebeveynlerle paylaşsın! Konuşmanın, aile ve çocuğun kişisel bir paylaşımı olması için, aile elinden geleni yapmalıdır. Ebeveynler konuşurken kendini çocukla paylaşmalıdır ki O’da konuşurken kendisini ebeveynlerle paylaşsın!

61 Aileler Nasıl Yardımcı Olabilir? Ebeveynlerin konuşması çocuğu her zaman etkiler. Bu yüzden de ailelerin çocuklarını uyarmak veya söylemelerinden ziyade; kendi hareketleri ile örnek olmaları, göstermeleri daha etkili olmaktadır. Bu yüzden: Ebeveynler sürekli endişelenmemelidir. Ailenin rahat ve sakin olması çocuğu da etkileyecek ve rahatlatacaktır. Ebeveynlerin konuşması çocuğu her zaman etkiler. Bu yüzden de ailelerin çocuklarını uyarmak veya söylemelerinden ziyade; kendi hareketleri ile örnek olmaları, göstermeleri daha etkili olmaktadır. Bu yüzden: Ebeveynler sürekli endişelenmemelidir. Ailenin rahat ve sakin olması çocuğu da etkileyecek ve rahatlatacaktır.

62 Ebeveynler Kekemeliği Olan Çocuklarıyla Konuşurken, Şunlara Dikkat Etmeleri Yararlı Olabilir Konuşurken zaman zaman duraklamalıdır, Konuşurken zaman zaman duraklamalıdır, Yavaş konuşulmalıdır, Yavaş konuşulmalıdır, Kısa -basit cümleler kurulmalıdır, Kısa -basit cümleler kurulmalıdır, Çocuğun ilgisi olan konularda konuşulmalıdır. Çocuğun ilgisi olan konularda konuşulmalıdır.

63 1- Konuşurken aralarda kısa duraklamalar yapma Counseling Parents of Children Who Stutters. STFA. 2001

64 2- Yavaş Konuşma Counseling Parents of Children Who Stutters. STFA. 2001

65 3- Konuşması hakkında konuşun Counseling Parents of Children Who Stutters. STFA. 2001

66 Sürekli endişelenerek çocuğunuzun gelişimini yavaşlatmayın, bunun yerine kendinizin ve çocuğunuzun konuşmasını yavaşlatın. Sürekli endişelenerek çocuğunuzun gelişimini yavaşlatmayın, bunun yerine kendinizin ve çocuğunuzun konuşmasını yavaşlatın. Tüm aileler tarafından kekemeliğin bütünsel bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Tüm aileler tarafından kekemeliğin bütünsel bir süreç olduğu unutulmamalıdır. HER ŞEY BİR ANDA OLMAZ. ÇOCUĞUNUZA ZAMAN TANIYIN...

67 Ailelerin Yapmaması Gerekenler Bazen hiçbir şey yapmamakta yararlı olabilir. Aileler aşağıdaki davranışları yapmamaya özen göstermelidir: Bazen hiçbir şey yapmamakta yararlı olabilir. Aileler aşağıdaki davranışları yapmamaya özen göstermelidir: Konuşmayı düzeltmek, çocuğu ve konuşmasını sürekli kritize etmek, Konuşmayı düzeltmek, çocuğu ve konuşmasını sürekli kritize etmek, Ailenin diğer üyelerinin alaycı olması, Ailenin diğer üyelerinin alaycı olması, “Rahatla”, “Yavaş konuş” şeklinde konuşmaya müdahale etmek, “Rahatla”, “Yavaş konuş” şeklinde konuşmaya müdahale etmek, “Kısa cümleler kur!” gibi uyarılarda bulunulmamalıdır; göstererek, örnek olunmalıdır. “Kısa cümleler kur!” gibi uyarılarda bulunulmamalıdır; göstererek, örnek olunmalıdır.

68 Sorunun Çözümü AİLE + BİREY + UZMAN YARDIMI=ÇÖZÜM Çözümün gerçekleşmesi için yukarıdaki tüm öğelerin çaba sarf etmesi ve soruna ciddiyetle eğilerek sistemin bütünlüğünü koruması gerekmektedir. Çözümün gerçekleşmesi için yukarıdaki tüm öğelerin çaba sarf etmesi ve soruna ciddiyetle eğilerek sistemin bütünlüğünü koruması gerekmektedir.

69 “Kekelediğim zaman hissettiklerim” Mike Peace (Dr. Trudy Stewart’ın kliniğinden)

70 TEŞEKKÜRLER…


"KEKEMELİK Etyoloji, Tedavi ve Ailelerin Yapabilecekleri Eyüp KARA Gazi Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Bölümü2004." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları