Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR"— Sunum transkripti:

1 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR

2 İÇERİK Difteri Boğmaca Tetanoz Kızıl AIDS Viral Hepatitler Zika Virüsü

3 1.DİFTERİ(KUŞPALAZI) Etkeni Corynebacterium dipheriae’dır.
Difteri bakteri toksinin solunum yolu mukozasının etkileyen ve son derece bulaşıcı akut bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle tonsilla ve farenkste yoğun olmakla birlikte burun, deri, konjuktuva ve genitallerde lokal psödomembranöz lezyonlarla ve basilin salgılandığı ekzotoksine bağlı sistemik reaksiyonlarla karakterizedir.

4 Epidemiyoloji Hastalığın görülme yaşı toplumun aşılanma durumu ile ilişkilidir. Anne aşılı ya da hastalığı geçirmişse anneden geçen antikorlarla bebekte bağışıklık oluşur. Bu nedenle hastalık ilk 6 ay görülmez. En fazla 2-8 yaş arasında görülür.

5 Bulaşma Bulaşıcılık süresi değişiktir. Ortalama 2-4 hafta, portörlerle 6 ay kadar basili saçabilirler. Hasta olan kişinin öksürük ve hapşırıkları ile çevreye yayılan damlacıklar içinde bulunan bakteriler, çevredeki kişilerin solunumu ile vücutlarına girer. Hastanın eşyalarına bulaşan bakterilerle temas, çatal bıçağı veya tabaklarını kullanmak da hastalığın yayılmasında etken olur. İnkübasyon üresi 2-5 gündür.

6 Belirtiler

7 Boyundaki lenf bezleri şişer ve boğazda pseudomembran oluşur.

8 Hemşirelik Bakımı Damlacık önlemleri alınır.
Hasta özel odaya alınır ve kesin yatak istirahati uygulanır. Yaşam belirtileri 4 saatte bir alınır. Larinkse etki etmiş difteride solunum yolunun tıkanıklığını azaltmak için hastaya buhar tedavisi uygulanır. Biriken sekresyonlar aspire edilir. Akut dönemde sıvılar IV verilir.

9 Bu nedenle trakeostomi seti hasta odasında hazır bulundurulur.
Hastanın burun ve boğazı temiz tutulur,hasta tolere edebilir ise ılık solüsyonlarla özel ağız bakımı verilir. Boğaz çok ağrılı olduğundan diyet yüksek kalori içeren yumuşak besinlerden düzenlenir Hastaya AÇT kaydı tutulur. Hasta ağızdan sıvı almaya özendirilir. Hastada huzursuzluk irrtabilite ve solunum yetersizliği artarsa tıkanıklığı ortadan kaldırmak için trakeostomi yapılır. Bu nedenle trakeostomi seti hasta odasında hazır bulundurulur.

10 Korunma Difteri aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Genellikle tetanoz ve boğmaca ile birlikte yapılır. DaBT-İPA-Hib (difteri, boğmaca, tetanoz, inaktif polio,hemofilus influenza tip B aşısı ) Beşli Karma Aşı : 2. ,4. ,6. aylarda ve 18. ayın sonunda rapel aşısı yapılır. DaBT-İPA (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, İnaktif polio Tip B Aşısı) Dörtlü Karma Aşı: İlköğretim 1. Sınıf ta uygulanır. Yakın temaslı kişilere profilaktik tedavi uygulanır.

11 2.BOĞMACA Etkeni bordotella pertussis’tir.
2 yaş altı çocuklarla tehlikeli olabilen, oldukça bulaşıcı ve üst üste gelen spazmodik öksürük nöbetleri ile karakterize, akut bakteriyel bir solunum yolu enfeksiyonudur.

12 Epidemiyolojisi Bütün dünyada yaygın olarak görülen bir enfeksiyondur.
Aşılanma programının düzenli olarak yapıldığı toplumlarda daha az rastlanır. Gelişmekte olan ülkelerde büyük bir sorundur. Hastalık her yaşta olabilir fakat vakaların %80 i 1-5 yaş arası çocuklar oluşturur. 5 ayın altındaki çocuklarda(anneden bağışıklık geçmediğinden) oldukça öldürücü olabilir. Kız çocuklarında daha sık rastlanır. Kış aylarında daha sık rastlanır.

13 Bulaşma Damlacık yoluyla bulaş olur.
Taze kontamine olmuş eşya ile de dolaylı bulaşma olabilir. Etken hastalığın ilk 1-2 haftasında üst solunum yolunda bulunur. İnkübasyon süresi 7-10 gündür.

14 Belirtileri Burun akıntısı Burun tıkanıklığı Kızarık gözler Ateş
Hapşırma Öksürük nöbetleri Balgam çıkarma Islık sesine benzer bir ses çıkarma Öksürük sonrası kusma Göz içi kanamalar Yüzde kızarma veya morarma

15 Boğmaca klasik gidiş gösteren vakalarda 3 dönem gösterir.
Kataral dönem: 1-3 hafta sürer. Üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlar. Hafif kuru öksürük, aksırık, hafif ateş, burun akıntısı görülür. Paroksismal dönem: 2-6 hafta sürer. Hastada kısa kısa boğulur gibi öksürük görülür. Bunu izleyen derin ve sesli bir nefes alır. Nöbet esnasında hasta kızarır, morarır, gözleri fırlar,dil dışarı sarkar. Nöbet sonrasında koyu yapışkan balgam çıkar. Küçük çocuklarda kusma olur. İyileşme dönemi: 2-3 hafta sürer. Öksürük nöbetleri ve kusma giderek azalır ve hasta normale döner.

16 Hemşirelik bakımı Damlacık izolasyonu önemleri alınır.
Hastalığın bulaşıcılık süresi proksimal öksürüğün başlamasından 3 hafta sonra yada antibiyotik başlamasından 1 hafta sonrasına kadardır. Bu zaman boyunca kişiler duyarlı kişilerden ayrılır. Hastanedeki vakalarda respiratuar sekresyonlar aspire edilir. Solunumu düzeltmek için gerekirse O2 verilir. Parenteral sıvı ve elektrolit tedavisi sürdürülür. Parosismal öksürük nöbetlerinden sonra postural drenaj uygulanır. Oda ısısı C olmalıdır. Ağız ve burun her zaman temiz tutulur. Öksürük nöbetinden sonra ağız temiz su ve ya bikarbonatlı su ile çalkalanır.

17 Korunma En iyi yol aşılamadır. Asellüler boğmaca aşısı genellikle tetanoz ve boğmaca aşıları ile birlikte yapılır. DaBT-İPA-Hib (difteri, boğmaca, tetanoz, inaktif polio,hemofilus influenza tip B aşısı ) Beşli Karma Aşı : 2. ,4. ,6. aylarda ve 18. ayın sonunda rapel aşısı yapılır. DaBT-İPA (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, İnaktif polio Tip B Aşısı) Dörtlü Karma Aşı: İlköğretim 1. Sınıf ta uygulanır. Yakın temaslı kişilere antibiyorik profilaksisi uygulanır.

18 3.TETANOZ (Kazıklı Humma)

19 Etkeni Clostridium Tetani adı verilen sporlu bakterinin salgıladığı toksine bağlı olarak gelişen bir enfeksiyon hastalığıdır. Tetanoz etkeni hepimizin bildiği gibi sadece ‘paslı çivi’ ya da ‘küflü teneke’de bulunmaz, ne yazık ki toprağın üst tabakalarında, insan ve hayvanların bağırsak kanalında bulunur ve buradan dış dünyaya yayılır. Bu nedenle tetanoz mikrobuna yeryüzünün her yerinde rastlamak mümkündür.

20 Epidemiyoloji Gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde göbek bağının uygun olmayan şartlarda (taş, steril olamayan bıçak veya jilet gibi aletlerle) kesilmesi sonucu oluşan neonatal tetanozu çok sık görülür. Buna bağlı yenidoğan ölümleri yaklaşık %10 civarındadır. Yıllık bildirilen 1 milyondan fazla olguların çoğu gelişmekte olan ülkelerde görülmekte ve neonatal tetanozdan ölüm oranı tüm bebek ölümlerinin yarısını oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise hastalık yaş üzerinde görülmektedir. Yurdumuzda her yaş grubunda görülmektedir

21 Bulaşma Kan yolu ile bulaş gerçekleşir.
Vücuda giren etkenin hastalık belirtisi vermesi için geçen kuluçka süresi gündür. İçinde yabancı cisim bulunan, doku harabiyetinin yüksek, kan, pıhtı ve ölü doku parçalarının olduğu yaralanmalarda bu sürenin 24 saate kadar indiği görülmüştür.

22 Klinik Belirtileri ve Bulguları
Çene ve boyunda başlayan kas spazmları Ri-sus sardonicus Opustotunus Trismus Anormal kalp ritmi Salya akması Ateş ve terleme Baş ağrısı Tansiyon yükselmesi Yutkunma problemleri Yüksek kalp atış hızı Solunum güçlükleri İdrar kaçırma Ağrılı, istemsiz kasılmalar 40 C ye varan ateş

23 Tetanoz dört ayrı klinik formda görülebilir;
jeneralize, lokalize, sefalik neonatal tetanoz

24 Jeneralize tetanoz: En sık görülen şekildir
Jeneralize tetanoz: En sık görülen şekildir. Halsizlik, baş ağrısı, yara yerinde ağrı gibi genel belirtilerden sonra hasta çiğneme ve yutma güçlüğü içerisinde ağzını açamaz. Bazı ağır olgularda diyafrağma, interkostal, larinks kasları kasılarak üst solunum yolları tıkanıklığı ve ona bağlı asfiksi ile ölüm gelişir

25 Lokal tetanoz: Sporlu basilin girdiği yerdeki kas gruplarının spazmı ile karakterlidir. Orta derecede ve devamlı kas kasılması söz konusudur. Aylar sonra kendiliğinden geçer. Sefalik tetanoz: Nadir görülen, tanı güçlüğü yaratan kafa yaralanmaları ve kulak enfeksiyonlarından sonra görülen bir tetanoz şeklidir.

26 Neonatal tetanoz: Özellikle asepsiye uyulmadan kesilen kordonda oluşan enfeksiyon sonucu gelişir.
Annenin yeterli bir immünitesinin olmayışı da etkili olmaktadır. Doğumdan ilk 12 – 14 gün içinde gelişir. Emme ve beslenme güçlüğü, geç olarak kas sertliği ve spazm görülür. 5 günden az sürede gelişen 10 günden küçük bebeklerde ölüm oranı çok yüksektir. İlk haftada apne başlıca ölüm nedenidir. İkinci haftada sepsisler ölüme neden olmaktadır.

27

28 Tedavi Anti-konvulsif ilaçlar Kas içine serum uygulaması yapılır.
İlk doz 5.000, (çocuklarda 1.500) ünitedir. Bağışık insan serumunun bulunamadığı durumlarda, hastanın alerjisi olmadığı belirlendikten sonra damar içine ünite bağışık at serumu uygulanır.

29 Hemşirelik Bakımı Tetanos hastaları genellikle hastanede tedavi edilir. Tetanos tedavisinde gürültüsüz, oda sıcaklığında yatak istirahati gerekir. Kristalize penisilin perfüzyonla verilir. Sedatifler kasılmalarda etkilidir. Su, elektrolit ve kalsiyum ihtiyacı parenteral yoldan karşılanır.

30 Aşılama Tetanozdan korunmada temiz yara bakımı ve kirli yaraların cerrahi tedavisinden başka en önemli ve etkili korunma yolu aktif bağışıklama yani AŞILAMA’ dır. Bu, yaklaşık 4-6 haftalık aralarla yapılan 3 temel aşılanmadan (Temel immunizasyon) oluşur. Daha sonra her 5-10 yılda bir rapel aşı yapılması ile bağışıklığın devamı sağlanır.

31 Ülkemizde Sağlık Bakanlığı; Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı birimlerinde bu uygulama bebeklerde; doğumdan sonraki 2–3–4. aylarda birer doz (toplam üç doz) daha sonra 16–18. ay da bir ilkokul 1. sınıf ve 8. sınıflarda yine birer rapel dozların yapılması şeklinde, gebelerde ise; birer ay ara ile toplam iki doz aşılama yapılarak tetanozdan korunma sağlamaktadır. Bağışıklığın devamı için 5-10 yılda bir tek rapel doz aşı yaptırmak gerekmektedir.

32 4.KIZIL A grubu beta hemolitik streptokokların eritrojenik eksotoksinlerinin neden olduğu akut ateş, makülopapüler deri döküntüleriyle seyreden, bulaşıcı bir hastalıktır.

33 Epidemiyoloji Antibiyotiklerin kullanımı ile bu yy. başlarından itibaren kızıl hastalığın prevelansı ve şiddeti azalma göstermiştir. Kızıl vakalarının %50 ‘si 3-12 yaşlar arasındadır. 3 yaş altı nadir görülür. Hastalık sıcak bölgelerde ve tropikal iklimlerde yaygındır. Cins veya ırklar arasında fark göstermez. KULUÇKA DÖNEMİ : 1- 7 gündür. Ortalama 3 gündür.

34 Bulaşma Etkeni A grubu streptokoklardır.
Toksin oluşturacak bakteriyofaja sahip olmaları halinde hastalık ortaya çıkar. Bunların farklı serotipleri olması nedeniyle insanlar birden fazla bu bulaşıcı hastalığa yakalanabilirler. Kızıl, damlacık enfeksiyonu ile ya da hasta kişinin salgılarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Soyulan deri, hastanın vücut salgılarını taşımadığı sürece, zararsızdır.

35 Belirtiler Ateş (38 - 40 °C) Halsizlik Boğazda ağrı Yutkunmada zorluk
Kızarıklıklar, normalden kırmızı yüz Karın ağrısı Bulantı ve kusma Boyun tutulması

36 Dilin çilek gibi kızarması ve dilin üstünde beyazlık oluşması.

37 Tedavi Hastalığın hafif geçtiği çocuklarda bile etkenin üreme şansı kalmaması ve çocuğun enfeksiyonu başkalarına bulaştırmaması için, birkaç gün süreyle penisilin tedavisi uygulanır. Hasta çocuk yatak dinlenmesine alınır. Ateşi yüksekse, düşürmek için soğuk uygulama yapılır. Terleme yoluyla yitirdikleri beden sıvılarını karşılamak ve su yitimine uğramalarını önlemek için bol sıvı içirilmelidir.

38 Hemşirelik Bakımı Hastanede tedavi gören vakalarda, tedavi başladıktan 24 saat sonrasında, tedavi görmeyen hastalarsa ise 10 gün kadar ağız-burun sekresyonlarıyla ilgili damlacık önlemleri alınır. Bakımda en önemli özellik hastaya sessiz, sakin ve rahat bir ortam hazırlamaktır. Oda normal ısıda, nemli ve cereyansız olmalıdır.

39 Vücut ısısı düzenli olarak ölçülür
Vücut ısısı düzenli olarak ölçülür. Gerekirse reçete edilen antipretikler verilir. Burun mukozası sekresyondan temizlenerek, burun kenarları ve dudakları yağlanır. Sık aralarla ağız bakımı verilir. Diyette önce sulu gıdalar ( süt meyve suyu vb.) , yutma kolaylaştığında yumuşak gıdalar verilir.

40 5.AIDS

41 Bağışıklık yetmezliği sendromu olan AIDS,
HIV -Human İmmundeficiency Virusun neden olduğu hastalıktır. Hem kadında hem erkekte görülen AIDS, her yaşta ortaya çıkabilir. Fakat bu virüs, vücuda girdikten hemen sonra hastalık görülmez. Bu virüsün vücutta bulunduğunu gösteren herhangi bir şikayet ya da bulgu yoktur. Kan tetkikleri sonucu farkedilir. Yaklaşık yıl sonra belirtiler görülmeye başlar. Bu zamana kadar kişi, mikrobu başkalarına bulaştırabilir. AIDS hastaları için ‘ölüm’ kaçınılmaz bir sondur.

42 Bulaşma AIDS’in 3 tane bulaşma yolu vardır:
Kadında bu virüsü taşıyan bireyle korunmasız cinsel ilişkiye girilmesiyle HIV virüsü sağlıklı kişiye bulaşır. Hamile ve HIV virüsünü taşıyan anneden bebeğe, gebelikte veya doğumda bulaşabilmektedir. AIDS’li ya da HIV virüsüne sahip kişilerin kan teması sonucu ya da organ nakliyle hastalık ya da virüs bulaşır.

43 Belirtileri Hipertermi İştahsızlık ve kilo kaybı Uçuk ya da yaralar
Akciğer hastalıkları Gece terlemesi İshal Öksürük Lenf bezleri büyümesi

44 Tanı ve Tedavi ELİSA testi virüsün varlığını tespit etmek için en etkili yöntemdir. Tek başına yeterli değildir kesin tanı için anti-hiv testleri yapılır. ELİSA testi negatif çıksa bile 6 ay sonra yeniden yapılması gerekir. AIDS’in tedavisi yoktur. Virüsten koruyacak herhangi bir aşı geliştirilmemiştir. Hayat boyu tedavi gerektirir. Günümüzde AIDS için kullanılan ilaçlar çok pahalıdır.

45 6.VİRAL HEPATİTLER Karaciğer parankim dokusunda yaygın enfeksiyon ve nekroza yol açan viral hastalıklardır.

46 Hepatite yol açan beş virüs:
Hepatit A virüsü(HAV)fekal\oral yol Hepatit B virüsü(HBV) -kan yolu Hepatit C virüsü(HCV)-kan yolu Hepatit D virüsü(HDV) Hepatit E virüsüdür(HEV)-fekal\oral yol

47 Hepatit D sadece hepatit B mevcut kişilerde ortaya çıkar.
Hepatit B anneden bebeğe (plesenta yolu ile) geçiş söz konusudur. Annenin memesindeki çatlaklardan da bulaşabilir, ancak anne sütü taşıyıcı değildir. Viral hepatitlerde inkübasyon süresi gün arasında değişmektedir.

48 Klinik Belirti ve Bulgular
İkteris Dönem; 5-7 gün sürer. Belirtiler; bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik ve hepatosplenomegalidir. İkterik dönem; idrar ve gaitada koyulaşma, sklera ve deride sarılık vardır. Yaklaşık 4 hafta sürer. Belirtilerin ortadan kalkması 1-3 ayı bulabilir.

49 Tedavi ve Hemşirelik Girişimleri
Viral hepatitte tedavi seçenekleri sınırlıdır. Tedavide amaç hastalığı erken belirlemek, kronik karaciğer hastalığını saptamak, hastalığın yayılımını önlemek ve çocuğa destekleyici tedavi uygulamaktır. Hemşirelik bakımında enfeksiyonun yayılımının önlenmesi; sıvı ve besin desteğinin sağlanması, büyüme ve gelişmenin sağlanması, komplikasyonların risklerinin azalması ve çocuk ile aileye destek olması hedeflenir.

50 Hemşirelik Tanıları Beslenmede yetersizlik riski: gereksinimden daha az beslenme(kronik hastalığa bağlı vücut için gerekli besin öğelerinin karşılanamaması ile ilişkili olarak). Yorgunluk(hastalıkla ilişkili olarak). Beden imgesinde rahatsızlık riski(büyük çocuklar için) Anksiyete(çocuk ve ailede) (sağlığın etkilenmesiyle ilişkili olarak). Ağrı (karaciğer hasarıyla ilişkili olarak). Enfeksiyon bulaştırma riski(enfeksiyonun diğer kişilere bulaşma potansiyeli ile ilişkili olarak)

51 Korunma Hepatit A : 6 ay arayla iki doz aşı yapılmalıdır. 12 ve 23 ay arasındaki tüm çocuklara yapılmalıdır. Hastalığın çok görüldüğü bölgelerde yaşayan ve rutin olarak aşılanması önerilen 2-18 yaş arası kişilere yapılmalıdır. Hepatit B : Doğumda, 1. ve 6. ayın sonunda uygulanır.

52 7.ZİKA VİRÜSÜ (ZIKV) Flavivirus grubundan bir RNA Virüsü olan Zika virüsünün neden olduğu ve insanlara sivrisinek ısırması ile bulaşan bir hastalıktır.

53 Bulaşma Ana bulaş yolu infekte Aedes türü sivrisineklerin insanları ısırmasıyla olur. Son yıllarda pandemilere neden olmuştur. Aedes türü sivrisinekler, gündüz ısırmayı tercih ederler. Sivrisinekler, Zika hastalığını geçirmekte olan bir kişiyi ısırarak infekte olurlar, daha sonra bu infekte sinekler, diğer sağlam kişileri ısırarak onları da infekte ederler. Nadiren Zika ile enfekte bir anneden doğum esnasında bebeğe bulaşma da olabilir. Zika virüsünün bulaştığı gebelerin bebeklerinin çoğunda mikrosefali hastalığı oluşuyor. Kan transfüzyonu yoluyla geçiş mümkündür. Cinsel temasla geçiş de çok nadir de olsa mevcuttur. İnkübasyon periyodu 3-12 gün arasıdır.

54 Mikrosefalili bebek

55 Belirtiler İnfekte kişilerden ancak 4’te 1’i semptomatiktir.
En sık görülen belirtiler; aniden başlayan ateş, döküntü, eklem ağrıları, gözlerde kızarıklıktır. Klinik genellikle hafif geçer, belirtiler birkaç günden bir haftaya dek sürebilir, hastaneye yatış çoğunlukla gerekmez. Ölüm çok nadirdir, Guillain-Barre Sendromu da çok nadiren gelişebilir.

56 Tanı ve Tedavi Hastanın kliniği ve kan testleriyle tanı konur.
Spesifik tedavisi yoktur. İstirahat, Hidrasyon, Antipiretikler ve analjezikler önerilir.

57 Korunma Önleyici bir aşı ya da ilaç bulunmamaktadır.
Mikrosefaliden korunmak için aile planlamasından yararlanılmalı(Şuan için 2 yıl önerildi). Sivrisinek ısırıklarından korunmak esastır. Açıkta kalan cilde sivrisinek kovucularından kullanılmalı. Kapalı giysiler giyilmeli (uzun kollu gömlek ve uzun pantolon gibi). Permetrin ile muamele edilmiş giysiler giyilmeli. Dış mekanlardaki içi su dolu kapları boşaltılmalı.

58 TEŞEKKÜRLER

59 KAYNAKÇA BULAŞICI HASTALIKLAR HEMŞİRELİĞİ/GÜLAY GÖRAK/SEVİM SAVAŞER/SUZAN YILDIZ/SYF.109,110,111,112


"ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları