Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

*Cinsel istismar, bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. * Genital bölgeye dokunma, teşhircilik,

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "*Cinsel istismar, bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. * Genital bölgeye dokunma, teşhircilik,"— Sunum transkripti:

1 *Cinsel istismar, bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. * Genital bölgeye dokunma, teşhircilik, pornografi, ırza geçmeye kadar çok geniş yelpazedeki tüm davranışları kapsamaktadır. *Ana nokta, eylemin erişkin tarafından cinsel tatmin taşımasıdır.

2 Cinsel istismara uğrama erkeklere kıyasla kızlarda görülme olasılığı daha fazladır. Erkeklerin bu durumu dışa vurumu kızlara göre çok daha zordur. Cinsel istismara uğramış çocuğun tekrar istismara uğrama olasılığı, hiç istismara uğramamış çocuğa oranla iki kat fazladır.

3 Her çocuk istismara uğrayabilir! İstismara uğrayan çocuğun tipi, boyu, kilosu, davranışları, rahat olması vs. istismara uğramasında etken değildir. İstismarcı genellikle çocuğun tanıdığı, yakın çevresinden bir kişidir. Kurbanın güvenini kazanmaları zor olmaz.

4 HEM MAĞDUR HEM İSTİSMARCI! İstismarcıların bir çoğu geçmişinde istismara ve şiddete uğramış kişilerdir! Kötü giyimli, toplumdan dışlanmış, pis giyimli, hırpani kişiler değildir. Tam aksine dış görünüşü güven verir.

5 PEDOFİLİ Pedofil: Ergenlik öncesi çocuklara yönelik yoğun cinsel uyarı sağlayan, tekrarlanan fantezileri ve itkisi olan ve/veya çocuklarla cinsel ilişki kuran, 16 yaşından büyük birey için kullanılan terimdir. (Çocuktan en az beş yaş büyük olduğu ve en az 6 ay süreyle çocuklara ilgi duyduğu bilgisi aranır) Pedofil kişinin düşük özgüven sahibi olması, Kendini, sosyal ilişkilerde, başarısız ve beceriksiz hissettiği ve bu nedenden dolayı cinsel ve duygusal eş olarak çocuklara yöneldiği, Duygusal gelişim olarak bir yetişkine göre daha geri bir duygusal evrede takılı kaldığı yani bir çocuğun duygusal ihtiyaçlarına ve duygularına sahip olduğu için kendine eş duygusal yaşta olana, yani çocuğa yönelim göstermesi, Pedofilin çocuklukta yaşadığı travma, istismar, cinsel istismarı gidermek amaçlı olarak çocuğa yöneliyor olabilmesi, Pedofilin, bir zamanların çocuğu olarak, kendine saldıranla özdeşleşiyor olabileceği, Pedofil kişilerin genellikle dürtülerini kontrol etmekte zorlandığı, Ayrıca alkolizm, bunama, psikoz düzeyinde ruhsal bozukluğun çocuk cinsel istismarına, dürtü kontrolünü zayıflatmak suretiyle etken olabildikleri düşünülmektedir.

6 ENSEST Ensest ;biyolojik olarak akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki cinsel ilişkidir. Risk Faktörleri 1- Alkolik baba 2- Alışılmışın dışında şüpheci ya da bağnaz ve sofu baba 3- Vahi/ otoriter baba 4- Annenin olmaması veya ailede koruyucu güç olmayı beceremeyen anne 5- Annenin ev işlerini yapan ve anne rolünü oynayan bir kız çocuğu 6- Anne-babanın bitmiş ya da sorunlu cinsel yaşamlarının olması 7- Babanın kendi kontrolünü sınırlayan faktörler: Madde bağımlılığı, psikopatoloji, sınırlı zeka 8- Küçük kızda aniden gelişen baştan çıkarıcı tavırların varlığı 9- Çocuğun insanlarla yakın ilişki kurulmasına izin verilmemesi 10- Anne-babanın yabancılara karşı düşmanca, paranoid bir tutum içerisine girmesi 11- Anne veya babanın ya da her ikisinin ailesinde daha önce ensest ilişkinin varlığı 12- Babanın puberte döneminde kızına karşı aşırı kıskançlık göstermesi

7 TÜRK CEZA KANUNU DÜZENLEMESİ MADDE 102 - (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. (ASLİYE CEZA MAHK.) (2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır. (AĞIR CEZA MAHK.) (3) Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından, d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte, e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır. (4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

8 Çocukların cinsel istismarı MADDE 103 - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden; a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır. (3) Suçun; a) Birden fazla kişi tarafından birlikte, b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından, d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

9 Reşit olmayanla cinsel ilişki MADDE 104 - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ensest) (3) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.(AĞIR CEZA MAHK.)

10 Cinsel Taciz MADDE 105 - (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Suçun; a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, e) Teşhir suretiyle, işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

11 MÜSTEHCENLİK MADDE 226 - (1) (a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten, b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten, c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden, d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren, e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, f) Bu ürünlerin reklamını yapan, Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.) (2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

12 Müstehcenlik (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

13 SUÇU BİLDİRMEME T.C.K MADDE 278 - (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır. (4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.

14 Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi MADDE 279 - (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun, adli kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

15 Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi T.C.K. Madde 80 : Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

16 İSTİSMAR MAĞDURU ÇOCUKLA İLETİŞİM *Sözlü İletişim -Dil (Lisan) -Dil Ötesi (Vokal) *Sözsüz İletişim -Duruş, mimik ve jestler, çocuğun ruh halini anlamaya yarayan ipuçları -Göz teması -Görüşmecinin jest ve mimikleri

17 Çocukla aradaki mesafe en az 30-40 cm. olmalı Çocukla iletişimde çocuğun kullandığı dil kullanılmalı Arada masa vs. olmamalı (otorite karşısında hissetme) Oyuncak vs. olmamalı (dikkati dağıtmama ve hayal dünyasından uzaklaştırma amaçlı Acıkma, susama, tuvalet ihtiyaçları önceden giderilmeli, Çocuk görüşmeye hazırlanmalı (Yaşına göre ilgi alanları sportif, müzik,kültürel,eğitim vs. konularda diyalog kurulmalı) Doğrudan olay sorulmamalı, dolaylı yollardan konuya girilmeli ( Lütfen burada bulunmanı gerektiren olayı anlatır mısın? Gibi)

18 GÖRÜŞME Görüşmeci kendisini tanıtmalı ve neden orada olduğunu anlatmalı Çocuğa hakları anlatılmalı Süreç hakkında bilgi verilmeli Ailesine haber verilip verilmediği öğrenilmeli, ailesi yoksa koruma talep edilmeli ( İstisnası çocuğun ailesinden zarar görmüş olmasıdır) Güven verilmeli Duygular kontrol edilmeli (önyargı,acıma) Empati-mesafeli durma dengesi…

19 HUNİ TEKNİĞİ Başlangıçta mümkün olduğunca açık uçlu sorulara yer verilmeli, öykü alınmalı. Konu özelleştikçe kapalı uçlu doğrudan sorulara geçilmeli. Asla yönlendirici soru sorulmamalı! Başlangıçta açık uçlu, içi boş sorular sorulmalı Örneğin ‘’Buraya geliş nedenin nedir?’’

20 SORU ÇEŞİTLERİ Açık uçlu sorular Kapalı uçlu sorular Yönlendirici sorular

21 Örnek Sorular; Bana buraya geliş sebebini anlat lütfen. Neden buradasın? Olup biten her şeyi anlat lütfen, hadi Pazar gününden başlayalım. Okuldan eve döndükten sonra neler yaparsın? Sen ve ağabeyin o markete neden gittiniz? Ne oldu? Ne zaman oldu? Sonra neler yaptın? Kimseye söyledin mi? Ne sıklıkta oluyordu?

22 * Okumayı sever misin? Evden kardeşin ile mi çıktın? Otobüsle mi gittiniz? Gözlüklü bir çocuktu değil mi? Adamın boyu benim kadardı değil mi? Ayşe’nin sana düşman olduğunu mu düşünüyorsun? Televizyon izlemeyi mi oyun oynamayı mı seviyorsun? Ailenin iyi şeyler yapabileceğini düşünmüyor musun? Ailenle sık sık kavga eder misin? Neden spor yapmıyorsun? Bana okulun, öğretmenlerin ve arkadaşların hakkında neler hissettiğini anlat.

23 Görüşmede dikkat edilmesi gerekenler: Telefon ve kapı kapalı olmalı Üçüncü kişiler odadan çıkartılmalı Çocuk görüşmeye odaklanamıyorsa görüşme ertelenmeli ya da başka meslek elemanına devredilmeli Madde etkisi varsa geçmesi beklenmeli Çocuğun sözü kesilmemeli Göz teması kurulmalı Sık sık ismiyle hitap edilmeli Zaman zaman başınızla onaylanmalı Yorum yapılmamalı, yargılanmamalı Eleştiri ve tartışmadan kaçınılmalı Duygusal tepkiler verilmemeli

24 Mutlaka sorulması gereken sorular İstismarcı başka çocuklara da aynı şeyi yapmış mı? İstismara uğrayan başka çocuklar varsa isimlerini biliyor mu? Çocuğa istismarda bulunan başka kişiler de olmuş mu? Olmuşsa kimler ? İstismar birden fazla kez mi gerçekleştirilmiş? Pornografik görüntü, resim vs. izlettirilmiş mi? Çocuğun video kaydı veya resmi çekilmiş mi? Çocuk bu bilgiyi ilk olarak kiminle paylaşmış?

25 * Adli amaçlı görüşmede, sadece soruşturma konusu olan olay değil, çocuğun korunma ihtiyacı olup olmadığını anlamaya yönelik soruların da sorulması gerekir. (Sokakta kalıyor olması, dayak yiyor olması ipuçlarıdır) *Mutlaka araştırılması ve sorulması gereken sorular: 1- Ailesine haber verildi mi? 2-Görmeye gelen oldu mu? 3-Okula gidiyor mu? 4-Kalacak yeri var mı? 5-Anne babası sağ mı? 6-Çıkışta gidebileceği, onu bekleyen, merak eden biri var mı? 7-Anne-babası ya da başka biri tarafından şiddet veya istismara uğramış mı? 8-Madde bağımlılığı/sağlık sorunu var mı? 9-Çalışıyor/çalıştırılıyor mu?

26 * Görüşmenin Sonlandırılması Tüm sorular kontrol edilmeli, Görüntü kaydı kontrol edilmeli Çocuğun sormak istediği soru olup olmadığı sorulmalı, soruları sabırla dinlenmeli ve tek tek yanıtlanmalı Bundan sonra olacaklar için bilgilendirilmeli Sonunda mutlaka teşekkür edilmeli !.. (Görüşme süresi belirlenmiş olmalı, okul öncesi çocuklarda 15 dakika, ilköğretim çağındaki çocuklarda 30 dakika, ergenlik çağındaki çocuklarda 40 dakika civarında olması tercih edilendir.)

27 Yaşanabilecek Zorluklar Çocuğun yaşıyla uyumlu olmayan tepkiler vermesi Suç-ceza-usul hakkında eksik bilgi Görüşme odası bulunmaması, çocukla kimse duymadan konuşulabilecek yer olmaması Cinsel istismar, özel hayatla ilgili soru sorma yöntemini bilmemek Soruların ve cevapların düzenli takip edilmemesi Bildirim yükümlülüğünü ilgilendiren konular Çocuğun direnç göstermesi, kafa tutması halinde yapılacakları bilmemek Çocuğun hukuki yardım dışında beklentilerinin olması Çocuğun avukat atanması ve ücretle ilgili kaygılarının olması

28 *Adli Görüşmeyi yapan kişiden kaynaklanan iletişim engelleri; Çok fazla konuşmak Güven oluşturamamak Çocuğun sözünü kesip onunla tartışmak Yargılayıcı ve eleştirel olmak Çok üzüldüğünde ilgisizlik veya abartılı tepkiler vermek İnançlarına ve yaşam biçimine saygı göstermemek Emir vermek, gözünü korkutmak, suçlamak, öğüt vermek Çocuğu başka çocuklarla kıyaslamak Kullanılan dil ve kelimelerin anlaşılamaması Yanlış oturma düzeni ve iletişimi engelleyici beden dili

29 ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ (ÇİM) Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM), 4 Ekim 2012 tarih ve 28431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2012/20 sayılı başbakanlık genelgesi ile kurulmuştur. Çocuk İzlem Merkezleri ( ÇİM) her il için ayrı olmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler, kurumlar bünyesinde kurulması planlanan, cinsel istismara uğrama şüphesi altındaki mağdur çocukların ifade alma, adli muayene ve diğer her türlü soruşturma işlemlerinin tek merkezde yapılması için planlanan yerlerdir. Ankara, İstanbul ( 2 Adet), Gaziantep, Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Bursa, Adana, İzmir, Antalya, Erzurum, Manisa, Elazığ, Kocaeli, Van, Trabzon, Edirne, Konya, Sivas, Mersin ÇİM’lere Şanlıurfa, Denizli, Eskişehir, Ankara ve İstanbul ( 3 Adet) eklenmesi düşünülmektedir.

30 * Kolluk güçleri, Cumhuriyet savcılığı, öğretmen, sağlık personeli, sosyal hizmet görevlisi gibi meslek gruplarından birine cinsel istismara uğrayan çocuk bilgisi ulaştığında süreç başlamaktadır. İhbar halinde çocuk sivil plakalı bir araçla ve sivil görevlilerle bulunduğu yerden Çocuk İzlem Merkezi’ ne getirilir. Baro’nun görevlendirdiği avukat çağrılır. Bağımsız ve şifreli bir girişten merkeze kabul edilen çocuğun, mahremiyet ve bilginin gizliliği esas alınarak, giriş kaydı tutulmaz. Çocuk bekleme süresinde, özel düzenlenmiş oyun ve etkinlik alanlarında vakit geçirirken, kendisine görüşmenin nasıl ve kimlerle olacağı hakkında bilgi verilir. Çocuğun beyanı, alanında uzman psikolog, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlisi, Baro'dan görevlendirilen avukat, aile görüşmecisi ve uzman bir hekimle birlikte aynalı bir odada ses ve görüntü kaydı yapılarak alınır. Ek sorular sorması gerektiğinde adli görüşme yapan personel, kulaklıkla haberdar edilerek çocuktan, tüm kurumlar için gereken bilginin alınması sağlanır. Çocuk, merkezde bulunan adli tıp uzmanı, çocuk psikiyatristi ve çocuk hekimi tarafından muayene edilir. Adli görüşme ve muayene süreci sonunda çocuğun kısa süreli korunması ve tedavisi Merkez'de yürütülür. Görüşme sonunda hazırlanan tutanak, mahkemede kullanılmak üzere ilgili mercilere iletilir ve istismara uğrayan çocuk bir daha hâkim karşısına çıkarılmaz. Uzun süreli tedavi, rehabilitasyon ve izlem planı için çocuk uygun kurumlara yönlendirilir.


"*Cinsel istismar, bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. * Genital bölgeye dokunma, teşhircilik," indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları