Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YÖNTEM SORUNLARI. 1_Giriş Toplumsal bilimlerde, bilgi üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı tartışılır. İktisatçılar geliştirdikleri araçların açıklandığı.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YÖNTEM SORUNLARI. 1_Giriş Toplumsal bilimlerde, bilgi üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı tartışılır. İktisatçılar geliştirdikleri araçların açıklandığı."— Sunum transkripti:

1 YÖNTEM SORUNLARI

2 1_Giriş Toplumsal bilimlerde, bilgi üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı tartışılır. İktisatçılar geliştirdikleri araçların açıklandığı iddia edilen toplumsal olayın anlaşılmasında yeterli olup olmadığını araştırırken bir yandan da ürettikleri bu araçları üretilme biçimlerinin geçerliliği üzerine durmak zorunda kalıyorlar. Bilgi ve bilginin nesnesi arasındaki genel ilişkilere, yani insanın evrendeki yeri ya da bilgi birikiminin kuralları gibi konulara iktisatçının değinmesi gerekli değil. Ancak son birkaç yüzyıldır toplumun doğanın anlaşılmasından daha güç olmasından dolayı toplumsal bilimlerin özgül yöntemsel sorunlara değinmeyi zorunlu kılıyor. 2_Neden Yöntem Tartışıyoruz ? Toplumda olup bitenlerin anlaşılmasını zorlaştıran bir dizi etkenin varlığı, yöntemle ilgili sorunlara tanınan ağırlığın temelini oluşturmaktadır. Bu zorluklar 4 kategoride özetlenebilir ; karmaşıklık,deney sorunu, zaman ve bilgi.

3 Karmaşıklık: En basit gibi duran toplumsal olaylar bile çok sayıda unsurların etkilerini taşır. Örneğin bir malın fiyatının yükselmesi. Fiyat hareketleri insanın öznel davranışlarından, diğer yanda da bu davranışları etkileyen nesnel koşullardan oluşan karmaşık bir süreçtir. Belirleyici etken sayısı çok olduğu için her birinin etkisinin nicel olarak hesaplamak olanaksızdır. Deney(gözlem) sorunu; Doğa bilimcisinin en etkin araçlarından biridir. Aynı deneyi tekrar tekrar yaparak tecrit edebilir. Ancak toplumda belirleyici etkenlerin tecrit edilmeleri imkansızdır. Toplumsal olayı belirleyen çok sayıda belirleyici olduğu için tecrit olayını salt mantık ile yapmak yani soyutlayarak yapmak zorunda kalıyoruz. Bunun için de modeller oluşturulur. Zaman; Toplumun dün ve yarınlarının ‘bugünü’ belirleyen önemli etkenlerden biri olması, tarihi zamanı bu tür sorunların çıkmadığı mantıki zamandan ayırt etmemizi gerektirir. Örn;düşmekte olan bir taşa göre hareket etmezken,enflasyona göre bireylerin davranışlarını değiştirmesiyle enflasyon süreci hızlanır. Bu durumda olayların oluş sırası önem kazanır. Yani toplumu açıkladıklarını öneren tüm teorilerin, aynı zaman da tarihi de açıklamak zorunda kalacakları bir gerçektir. Ancak bu karmaşık zaman boyutunu dahil etmemize olanak verecek kavramsal araçlar çoğu kez yoktur.

4 Bilgi; Toplumsal bilimlerin zorluklarının sonuncusudur. Toplum hakkında ürettiğimiz bilgi bizzat o bilginin nesnesi olan toplumun bir parçasıdır. Üstelik bilgiyi üreten de (birey) karmaşık bütünün (toplum) bir üyesidir. Bu nedenle, toplumsal bilimlerde sık sık ‘olan’ ile ‘olması arzulanan’ iç içe bulunur. Kısaca belirtilen zorlukların son iki yüz yılda doğa bilimlerinde büyük patlama ile toplumsal bilimlerin kaplumbağa dengi gelişimini karşılamak yeterlidir. Atomu parçalamayı, aya gitmeyi başaran insanoğlu, dünyanın bir köşesinde insanlar açlıktan ölürken eli kolu bağlı oturuyor. Bu bilgi ile topluma müdahaleler yapıp daha özgür ve adil bir dünya kurulabilir. Değinilen zorluklar sadece bu süreçte karşılaşabileceğimiz sorunların bir habercisi olarak düşünülmelidir. 3_Mantıki Bilimler ve Gerçek Bilimler Toplumsal bilimlerde deney yapma zorlukları ve belirleyici etkenleri gerçekte tecrit etmenin imkansızlığı,soyutlama sürecinde kurulan mantıki yapıların hızla kopması sonucunu doğurabilir. Bu nedenle mantıki- matematiksel bilimlerle gerçek bilimler arasındaki ayırımın daima akılda tutulması gerekir. Matematiğin son 30-40 yılda iktisat teorisinde yaygın

5 bir kullanım alanı bulması matematiksel iktisadın gelişmesini sağlamıştır. Mantıki –matematiksel bilimlerde teoriden anlaşılan,birbiri ile tutarlı bir dizi aksiyomdan mantık yolu ile elde edilen bir teoremler kümesidir. Kabuller her biri mantıken tutarlı ve akıl yürütme mantıken kusursuz ise ulaşılan sonuçlar mantıken doğru olur. Gerçek bilimlerde ise teoriden kastedilen, gerçeğin belirleyicileri arasındaki temel karşılıklı ilişkilerin sistematik sunuluşudur. Tüm gerçek bilimlerde teorinin doğru veya yanlışlığı ile ilgili tek bir kıstas vardır. Bu da önerinin gerçekle karşılaştırılması,gerçekte sınanması. Laboratuvar deneyinin zorluğu, toplumsal bilimlerde mantıki deneylerin daha çok kullanılmasına yol açar. Bu şekilde, mevcut teorilerin içsel tutarlılıkları hakkında ya da hangi sonuçların hangi varsayımlar tarafından nasıl etkilendiğini tespit etmekte önemli ipuçları sağlanır. 4_Tümdengelim ve Tümevarım Gerçek bilimlerle mantıki bilimleri birbirinden ayırt edince sonrasında mutlaka geçerli olan bilimsel yöntemi araştırmak gerekiyor. Bu yüzden tümevarım ve tümdengelimin bilim yöntemi olarak kullanılır.

6 Tümevarım, tekilden genele gidilmesi gerektiğini söyler. Yani farklı nitelikler arasındaki genel ilişkilerin saptanabileceğini önerir. Bu genel niteliklere ulaşınca niteliklerden bazılarını bilirsek, diğerlerini tahmin etme olanağına sahip oluruz. Eğer tahminlerimiz gerçekleşiyorsa kurulan ilişki gerçek tarafından doğrulanmaktadır. Tümdengelim dar anlamıyla, yani mantık ve matematikte kullanıldığı haliyle, bir dizi aksiyomdan bunlarla tutarlı olan sonuçları çıkarma şeklinde tanımlanır. Gerçek bilimler de ise tümdengelim yöntemi somut olay ve nesneler ile bizim onlar hakkındaki bilgimizin ayırt edilmesi gereğinden yola çıkmaktadır.Tümdengelim, bu sentezin en genelden en özele ya da en soyuttan en somuta gidilerek gerçekleşeceğini önerir. 5_Gözlemin Yeri Tümevarım yönteminden kaynaklanan bilgi felsefesine genellikle ampirizm adı verilir. Toplumsal bilimlerde ampirizmin özellikle sosyoloji ve siyaset ilminde hakim olduğunu görüyoruz.İktisat teorisinde ise halen başı M. Friedman’ın çektiği pozitif iktisat taraftarlarını sayabiliriz. Ampirizmi benimseyenlerin bilimsel yöntem olarak tümdengelimi kabul eden bilim adamlarına yönelttikleri bir eleştirinin geçerliliği aranılır.(tümdengelim yöntemini kullanmak gözlemi reddetmek anlamına mı gelir?)

7 Soyutlama sürecinin başında hangi soyutlamaların yapılacağı belirlenirken, tümdengelim sürecinin sonunda analiz sonuçları karşılaştırılır. Bilginin toplanmasında tümevarım yöntemi önemli bir yer tutar. Ancak bu gözlemler bir düşünce sentezi olmadıklarından bilim öncesi bilgi niteliğindedir. İnsanoğlu uzun zamandır içinde yaşadığı doğa hakkında bu tür bilgilere sahiptir. Örneğin kuzey yarım kürede oturanlar ılıman iklim yöresinde oldukları için binlerce yıldır havaların seyrini dört mevsimde ele alındığını biliyorlar. Bu genellemeye ‘havaların değişebilirliği kanunu ne ölçüde bilimseldir?’ gibi sorular sorulabilir. Yani bilgi üreticisinin hangi soyutlamaları yapacağına ve hangi özelliklerin aranmasına önem vereceğine karar vermesine imkan yoktur. Analizin sonunda ulaşılan önerilerle karşılaştırılan gerçek ise nitelik olarak çok farklıdır. Bu kez doğru ya da yanlış, ama nedensellik ilişkilerini çözdüğümüzü yani somutu gözleriz. Somut teorinin öngördüğü gibi davrandığı ölçüde teorinin doğruluğundan bahsedilebilir.

8 6_Model Kavramı İki tür model vardır; formel model ve politika modeli. Bu ayrımın arkasında da tümevarım ve tümdengelim karşıtlığı yatar. Bir olayı belirleyen etkenlerin neler olduğunu bildiğimiz oranda o olayı anlayabiliriz. İlk adımda söz konusu etkenlerden bazılarını analiz dışı tutup bir etkeni ele alarak onların etkilerini saptamayı gerektiriyor. Buna soyutlama denildiğini daha önce görmüştük. Soyutlama sürecinde belirleyici etkenlerin analiz edildiği yüksek soyutlama düzeylerinden hareketle adım adım diğer etkenlerin de analize sokulması ile somutu üretmeye ulaşırız. Bu şekilde kurulan soyutlama düzeyleri hiyerarşisine teori diyoruz. İşte model kavramı bir soyutlama düzeyinin bir bütün olarak eklemlenmiş biçimini özümlüyor: varsayımlardan hareketle kusursuz bir tümdengelim mantığı, bu mantıkla elde edilen sonuçlar. Tümdengelim ile varsayımların içsel tutarlılıkları da sınanır. Varsayımlardan hareketle tümdengelim yöntemi ile bir dizi sonuca ulaşılacaktır. Sonuçların önemi, modelin bir modeller zincirinin ara ya da son halkası kabul edilmesine bağlıdır.

9 7_Sınama (test etme) Sorunu Teorinin sonuçları ile gerçeğin karşılaştırılması yoluyla ampirik teste tabi tutulmasının sınırlarını anlıyoruz. Bu durumda, teorik test kavramı önem kazanır. Sınama, modelin varsayımlarının ne ölçüde açıklanması amaçlanan olayların gerçekten belirleyici etkenlerini soyutladığını araştırarak yapılıyor. 8_Toplumsal Bilimler ve İdeoloji Teorinin gerçeklere karşı direncinin arkasında yatan temel neden ; toplum hakkında üretilen bilgi, bizzat o bilginin nesnesi olan toplumun bir parçası, yani belirlenişinde önemli bir etkendir. Toplumla ilgili olarak gelişen her önerinin ciddi politik çıkarsamaları olduğunu içinde yaşadığımız dünyada görmemek olanaksız. Bu durumda, bilimle politika arasındaki ilişkilerin ve bunların birleşme noktası olan ideoloji kavramanı incelemek gerek. İdeoloji kavramı, dünyanın nasıl olması gerektiği ile ilgili önerileri özümsüyor.

10 Toplumsal bilimci, toplumdaki çatışmaların tam ortasındadır; onları etkiler ve onlardan etkilenir. Böyle olunca, bilgi üretimi politikleşiyor. Toplumla ilgili tüm teoriler aynı zamanda bir topluma müdahale biçimi önerir. Örneğin; klasikler emek-değer, neoklasikler fayda-değer teorisini kullanır. Birbirlerine zıt gibi duran iki ayrı teorinin aynı dünya görüşünü yansıttıkları ölçüde aynı politika sonuçlarına ulaşırlar. İdeoloji kavramı neoklasiklerin yaptığı gibi yazarın değer yargılarına indirgenemez. Bu tür bir indirgeme ancak toplumda dönüştürme sürecinin nesnel zorluklarını görmemezliğe gelerek mümkün olur. Bu bakımdan ideolojinin bireyselleştirilmesi ampirizmin doğal bir sonucudur.

11 TOPLUM,TARİH VE İKTİSAT 1_Toplum Kavramı Toplumsal diyeceğimiz türden pek çok olay oluyor. Örneğin: Ahmet ile Ayşe evleniyor, OPEC petrol fiyatını %30 arttırıyor vs. Birbirinden nitelik ve sonuçları itibariyle çok farklı gibi duran bu olayların müşterek bir yanı vardır. Hepsi de bir ya da birçok insanın durumlarında başka insanlarla olan ilişkilerinde ciddi bazı değişikliklere yol açıyor. Başka bir deyişle toplum kavramı, insanın biyolojik bir tür olarak yaşamını bağımsız birimler halinde değil, topluluklar halinde sürdürmesinden kaynaklanıyor. Toplum: İnsanoğlunun bir tür olarak yeniden üretimi sürecinde, özerk bireylerin kurdukları ilişkiler bütünüdür. 2_Yeniden Üretim ve Teleoloji Toplum tanımı açısından bakarsak,yeniden üretim kavramının, toplumla tarihi birleştiren mekanizmaları özümlediği görülecektir.Bu nedenle, finalist(teleolojik), toplumsal ilişkilerin zaman içindeki evrimini, tarihin ulaşmak zorunda olduğu bir nihai aşama ile açıklarlar.

12 Maddeci teoride ise toplumların süreklilik koşulu olarak yeniden üretimin getirilmesine sürekliliğin bir amaca yönelik olduğu ne de tüm toplumların kendilerini yeniden üretecek mekanizmalara sahip oldukları anlamına gelir. Zaten teorinin temel görevi, hangi koşullar altında ne tür mekanizmaların toplumsal ilişkilerin nasıl yeniden üretimine olanak verdiğini saptamaktır. 3_Minyatür Bir Toplum Modeli İlk adımda, iki kişiden oluşan bir toplumu ele alıyoruz. Bu yüzden,bu soyutlama düzeyinde bir dizi sorun analiz dışı tutulacak. Toplum tanımının temelinde şu yatıyor: İnsanoğlu, kendisini de üreten doğa ile toplum içinde ilişkiye girer. Buna göre, iki ilişki ayırt edilebilir. Bunlar insan-doğa ilişkileri ve insan-insan ilişkileridir. İşte bu minyatür toplumdur. Sadece iki bireyin doğa ve birbirleri ile olan ilişkilerinden oluşur. İlişkilerin işlemsel nitelik kazanması üretim kavramını gündeme getiriyor. Burada üretim kavramı doğayı dönüştüren tüm insan faaliyetleri olarak ifade ediliyor..

13 Özerk birimler arasındaki bildirim akımlarına ‘iletişim’ deniyor. İnsanların ilk iletişim aracı olan dil, toplumsal bir ilişkidir. Böylelikle her birey diğerine yönelik eyleme geçebilir. Toplumu oluşturan bireylerin özerkliklerinden vazgeçerek sanki bir organizmanın alt bölümü gibi davranmaları gerekir. İnsanlardan oluşan bu organizmaya örgüt, kurulan ilişkilere ise işbirliği deniyor. En eski çağlardan beri insanların işbirliği yapmak için örgütlendikleri bir gerçektir. Örn: sulama kanallarının açılması,büyük hayvanların avlanması vs. İçinde yaşadığımız çağda da işbirliği gereklidir. Bu bakımdan, toplumun anlaşılmasının büyük ölçüde işbirliğinin içerdiği ilişkilerin anlaşılması ile özdeştir diyebiliriz. Toplumsal ilişkilerin iki biçimi mevcuttur. İlki, bireylerin özerkliklerini hiç kaybetmeden kurdukları ilişkilerdir. Yani birey burada yeniden üretim ile ilgili kararları vermekte bağımsız olması ‘yatay ilişki’ kavramını tanımlıyor.

14 İkincisi ise işbirliği ve örgütün varlığı bireylerden birinin diğerine bağlayıcı kararlar vermesini gerektiriyor. Bireylerden birinin özerkliğini kaybetmesi ise ‘dikey ilişkileri’ hakimiyet ilişkisine dönüştürüyor. Burada bir hiyerarşi oluşmuş oluyor ve bu özgürlüğün karşıtı olarak görülebilir. Bu karşıtlık toplum-birey çelişkisinin ta kendisidir. 4-Toplumun Düzeyleri Bireyin üç ayrı ilişki kategorisi vardır. Bunlar; insan dışı evrenle ilişkileri, diğer insanlarla ilişkileri, kendisiyle ilişkisi. Bu üçlü ayırıma, toplumsal üretimin üç ayrı düzeyini tekabül eder: iktisadi düzey, politik düzey ve ideolojik düzey. Her düzey, özgül toplumsal ilişkileri kapsıyor. İktisadi düzey, insanların doğayı kendi amaçları için kullanmaya yönelik faaliyetlerini kapsıyor. İktisatçıların üretim dedikleri şey budur. Bir bakıma iktisadi düzeyi, insanın ‘mutlak’ ihtiyaçlarının tatminine yarayan mal ve hizmetlerin üretilmesi şeklinde görmek yanlıştır; bizzat ihtiyaçlar mal ve hizmetlerle beraber üretilir bu düzeyde.

15 İdeolojik düzey, fikirlerin yani bilginin üretilmesinin içerdiği ilişkiler kümesini kapsıyor. Bilgi üretiminin daima toplumsal bir süreçtir. Bilgi, toplumun özgül bir ürünüdür ve biçimi ne olursa olsun üretimin içerdiği insanlar arası ilişkiler ideolojik düzeyi tanımlar. Politik düzey ise insan faaliyetlerinden nesnesi diğer insanlar olanları kapsıyor. Bu bakımdan tüm toplumsal ilişkilerin birleştiği yani iktisadi ve ideolojik düzeyde olup bitenlerin yansıdığı somut yapıların kurulduğu düzeydir. Aynı zamanda da iktisadi ve ideolojik ilişkileri şekillendiren tüm müdahaleler ya politik düzeyden kaynaklanıyor ya da onun aracılığı ile gerçekleşiyor.

16 5_Biçimsel ve Gerçek İlişkiler Toplumsal ilişkilerin devlet biçimlenmesi, bu ilişkilerin politik süreçteki biçimsel(formel) görünümleri ile yeniden üretim sürecindeki gerçek(reel) içeriklerin ayırt edilmesini zorunlu kılıyor. Toplumsal ilişkilerin önceden bilinebilen şekil şartlarına bağlanması, hukuk kavramının esasını oluşturuyor. Bireylerin kendi aralarında biçimsel eşitliğe, kurdukları örgütlerin politik hiyerarşisinden biçimsel özerkliğe sahip olmaları halinde, diğer politik mekanizmaları ne olursa olsun biçimsel demokrasi ortaya çıkıyor. Ne var ki, gerçek eşitlik için yeterli koşul değil, sadece gerekli koşuldur. Örn; kapitalist sistemde, işçi ile patron arasındaki biçimsel eşitliğe karşılık gerçek ilişkinin bir hakimiyet ilişkisi olduğu çok iyi bilinir. 6_Belirlenme İktisadi, politik ve ideolojik düzeylerin analizinde ilerleyebilmek için bu üç düzeyin karşılıklı ilişkileri açıklanmalıdır. Bu üç özerk düzeyin ilişkilerinin somutlaştırılmasını ‘belirlenme’ kavramı açıklamaktadır. Belirlenme kavramı toplumun bütününe aittir. Toplum özerk birimlerden oluştuğuna göre, bu birimlerden oluşan her sistemin süreklilik içinde evrimine olanak tanıyan mekanizmalar şunlardır;

17 a) Sistemin bir bütün olarak yeniden üretimini temin eden mekanizmalar: Bu mekanizmalar olmadığı takdirde, sistemi oluşturan birimler ayrışır yani bağımsız olurlar. Bu durumda da sistem varlığını yitirir. b) Sistemde değişmeye yol açan mekanizmalar: Eğer bu mekanizmalar yoksa sistemin değişme yani evrim olanakları da yoktur. c) Eleme mekanizmaları: Güçlü değişim eğilimlerine rağmen yeniden üretimin mümkün olabilmesini sağlarlar. Bu mekanizmanın yokluğunda, ya değişim ağır basar ve sistem patlar ya da yeniden üretim ağır bastığı için donar, yani değişim durur. Genel bir toplum teorisinde, toplumsal ilişkilerin belirlenmesinde yeniden üretim mekanizmalarının etkilerine yapısal belirleme denir. 7_Bilgi ve Yapı Doğa hakkındaki bilgi düzeyine, üretim güçleri ya da üretim güçlerinin gelişme düzeyi de denir. Üretim güçleri sık sık dar anlamıyla teknoloji ile özdeş tutulmaktadır. Doğa hakkında bir bilgi düzeyine birden fazla teknoloji tekabül edebilir. Bu duruma yapısal belirleme açısından bakıldığında insanlık tarihinin az sayıda bir aşamadan oluştuğu görülmektedir.

18 Zaten yapısal belirleme bilgi ve toplum kavramlarının bir çıkarmasıdır. Bunlardan ilki rastlantısal bilgi aşaması, ikincisi bilgi aşaması, üçüncüsü analitik bilgi aşamasıdır. Gelecekte dördüncü dönem olarak da sentetik bilgi düzeyi görülmektedir. Bu şekilde bilgi aşamasına yapısal olarak tekabül eden toplumsal ilişkiler elde edilir. Malları üretenlerin içinde bulunduğu ilişkilere üretim ilişkileri denir. Yeniden üretim sürecinde birey kümeleri ise toplumsal sınıf diye adlandırılır. Bu işbirliği bir hiyerarşi yaratır ve bu hiyerarşinin üst kademelerinde komut yetkisine sahip hakim sınıflar ortaya çıkar. Bu hakim sınıfların ürettikleri ürüne el koymalarına sömürü, el konulan ürüne de artık ürün denir. 8_Çatışma ve Tarih Yapısal belirleme kavramı, bir bilgi aşamasının gerektirdiği toplumsal ilişkileri tanımlıyor. Ancak, ne bu ilişkilerin nasıl ortaya çıkacakları ne de bilgi düzeylerindeki değişmelerin toplumsal ilişkilere nasıl yansıdığı sorularına bir cevap getiremiyor. Sorunun en kolay çözümü, yeni yapısal koşullara tekabül eden toplumsal ilişkilerin kendiliğinden kurulacağını önermektir.

19 Toplumsal değişmede, kendiliğindencilik de benzer bir mekanizmayı gerektirir. Koşullar değişince, insanlar yeni koşullara tekabül eden örgütlenme biçimlerinin derhal anlar ve bunları kurar. Öyle toplumsal mekanizmalar olmalı ki, insanlar yapısal olarak zorunlu toplumsal ilişkilerin neler olduklarını anlamasalar bile bunları bulup çıkarsın. Bu mekanizmaya sınıf çatışması denir. İş birliği ilişkilerinin kaçınılmaz sonucu olarak, iktisadi, politik ve ideolojik düzeylerde farklı örgütlerin oluşması, bir yanda her örgüt içinde diğer yanda da örgütler arasında potansiyel çatışma alanları yaratır. 9_ Mülkiyet İlişkileri ve Üretim Tarzı Kavramı Mülkiyet ilişkileri tarihi olarak belirlenirler. Tarihi belirlenme sürecine (sınıf çatışmasına) aktif katılabilen bir sınıfa tarihi sınıf denebilir. Yapısal- tarihi sınıf ayrımının kökeninde, kendi çıkarlarını ve dünya görüşünü toplumun tümüne mal eden ancak müdahale edebilecek örgütlere sahip olmayan sınıfların, sınıf çatışmasına sadece pasif olarak katılabilirler. Üretim tarzı kavramı ise, üretim ve mülkiyet ilişkilerini bir bütün olarak incelememize imkan veren bir teorik yapı, toplumu ve tarihi anlamak için üretilen bir soyutlama düzeyidir.

20 10_ İktisadi Düzeyin Analizi Başlangıç noktası, iktisadi düzeyi yapısal belirlenmedeki yeridir. Böylece, o bilgi düzeyinin toplumsal ilişkilere getirdiği üretim ilişkilerinin temel nitelikleri saptanır. Bu niteliklerden hareketle, toplumsal sınıflara ve buradan da mülkiyet ilişkilerine geçilir. Elde edilen üretim tarzı kavramları aynı zamanda onların farklı kıstaslara göre değerlendirilmesini sağlayacaktır. ( tutarlılık, dinamiklik, eşitlik vs.) Esas sorun, var olan somut toplumların söz konusu yapıya yönelmeleri için somut zamanda gerekli dönüşümlerin saptanmasıdır. En soyut modelden, en somut iktisat politikalarına kadar birbiriyle tutarlı soyutlama düzeylerinden oluşan analitik zorluklardır. Üstelik bu bütün, her anında politik ve ideolojik düzeylerin iktisadi düzey ile kesişme noktalarının da analize dahil edilmesini gerektirmektedir. 11_ İktisat Teorisinin Kapsamı İktisat teorisi : İnsanların diğer insanlarla kurdukları toplumsal ilişkilerden sadece insanlar arasında sürekliliği olan mal ve hizmet akımlarına yansıyanlar bütününü inceler.

21 Bu tanımda, iktisat teorilerine yönelecek eleştirinin dört ana teması da mevcuttur. Bunlardan ilki, doğa ile olan ilişkileridir. İkincisi, teoride insanların ve malların statüsüdür. Üçüncüsü, süreklilik kavramıdır. Bu kavramın iki boyutu vardır. İlki, az sayıda insanı arızi etkileyen olaylar ile çok sayıda insanı devamlı etkileyen olayların ayırt edilmesidir. İkinci boyut, kurulan modeller ve yapılan analizlerde zaman biriminin uzunluğu sorunudur. Yani süreklilik kavramının incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Dördüncüsü, ilişkilerin bir bütün olmasıdır. Kurulan teorik yapılar, iktisadi faaliyetler ile diğer toplumsal faaliyetler arasındaki karşılıklı bağımlılıkları kapsamadıkları ölçüde soyut kalmaya, yani topluma yol gösterme niteliklerini kaybetmeye mahkumdur. İktisadi ilişkilerin toplumsal ilişkilerden ayırt etmemizde büyük kolaylık sağlayan nitelik ölçülebilirliktir. Örneğin, bir manava gidip 10 elma ile 10 armut istersiniz ancak manav sizden 10 tl talep eder.

22

23 B İ L İ MSEL ARAŞTIRMALARDA N İ TEL VER İ ANAL İ Z İ VE PARAMETR İ K OLMAYAN İ STAT İ ST İ K YÖNTEMLER İ

24 Nitel Veri Analizi ve Yorumu Gerçek bilgiye her zaman ölçülebilen sayılabilen kısacası nicel olarak toplanan verilerden ulaşmak pek mümkün olmamaktadır.Özellikle insan davranışlarını,psikolojisini,duygu ve düşüncelerini içeren çalışmalar da nicel veriler yerine nitel verilerle çalışmak daha gerçekçi sonuçlara ulaşmamızı sağlar.Nitel araştırma nicel araştırmaya göre daha dinamik bir yaklaşım sergiler. Nitel araştırma sosyal olguları bağlı oldukları ve içinde yer aldıkları ortamda doğal görünümleri ile gözlem,görüşme yada belgeleri değerlendirmek yoluyla bilgi edinme ve bu bilgileri analiz ederek kuram geliştirme olarak tanımlanabilir.

25 Nitel araştırmalar tek bir yönteme bağlı kalmaksızın ve olayın bütünlüğü göz önünde bulundurulacak şekilde ele alınmalıdır. Araştırmacı bilgi toplama sürecine bizzat katılarak bir anlamda veri toplamada bir araç görevi görmeli, araştırma bulgularında kendi öznel duyguları yerine araştırmaya katılan katılımcıların görüşlerini ön plana çıkarmalıdır.

26 İz Sürme (Tracer) Yöntemi Araştırma sürecinin araştırma konusuna dahil olan tüm ilgili kişilerle gözden geçirilmesi ve ilerleyen aşamalarda kullanılacak temel bilgi kaynaklarının ortaya çıkarılması esasına dayanır. İz sürme özellikle veri toplama ve veri örneklemesi ile ilgilidir.Bu araştırma yönteminde konuyla ilgisi olan kişilerden bilgi toplanacağı için araştırmanın güvenirliliği olumlu yönde etkilenir. Görüşme (Mülakat) Yöntemi Görüşme üç biçimde tasarlanabilir: Yapılandırılmış Görüşme: Araştırmacı sorulacak soruları önceden hazırlayıp görüşme esnasında sadece bu sorulara bağlı kalır.

27 Yarı-Yapılandırılmış Görüşme: Araştırılan konu ile ilgili belirli bir soru cetveli hazırlanması yerine konunun ana hatlarını belirleyecek belli başlı sorular hazırlanır. Yapılandırılmış Görüşme : Herhangi bir soru sistemi hazırlanmadan yapılır. Görüşme tekniğinin başarılı olabilmesi için; araştırmacının deneyimi,konuya hakimiyeti ve uygun görüşme ortamı sağlayabilme becerisi önemlidir.

28 Odak (Fokus) Gruplarla Görüşme Yöntemi Odak gruplarda görüşme süreci öncelikle katılımcıların özenle seçilmesi ile başlar.Bu gruplar genellikle 6-12 kişiden oluşur.Araştırmacı hareketli bir tartışma ortamı yaratır.Odak görüşmenin yapıldığı ortam çok önemlidir.Çünkü her aday kendini eşit hissetmelidir.Oturumlar konuyu tartışacak kadar uzun katılımcıları sıkmayacak kadar kısa olmalıdır.Tartışmanın gidişatını yönetmek ve belirlenen zaman dilimi içinde konunun her açıdan tartışılmasını sağlamak moderatörün görevidir.

29 Belge ( Döküman ) İnceleme Yöntemi Bu yöntem genellikle tarih,arkeoloji,sosyoloji vb. alanlarda kullanılabilir.Kullanılan belgenin doğru,tarafsız ve objektif olması çok önemlidir.Veriye doğrudan ulaşılamayan durumlarda kullanılabilecek en iyi yöntemdir. Örnek Olay İncelemesi Bir olguyu kendi gerçek ve doğal ortamındaki oluşumuyla izleyerek ya da o olayı yaşamış olanların anlatımıyla bilgi edinerek bir sonuç çıkarma yöntemidir. Bu yöntemin amacı birbiriyle etkileşime giren tüm dinamikleri açıklamak değil araştırmasına gerek görülen ve tasarlanan özel örneği açıklamaktır.

30 Parametrik Olmayan İstatistik Teknikleri Kitle parametreleri ile ilgili hipotezlerin test edilmesinde kullanılan Z,t,F testi gibi testlere denir.

31 Ki Kare Uyum İyiliği Testi Sınıflara ayrılmış bir verinin belirli bir dağılıma uyup uymadığını test etmek için uygulanır. Ki Kare Uyum İyiliğinde Test Edilen Hipotezler : H 0 : Veri belirli bir dağılıma sahip olan kitlelerden gelmektedir. H 1 : Veri H 0 hipotezinde belirtilen dağılıma sahip kitleden gelmemektedir. n: Toplam gözlem sayısı k: Sınıf sayısı G 1,G 2...G k : Sınıflara düşen gözlenen frekans

32 P 1,P 2...P k : Herhangi bir gözlemin sınıflara düşme olasılığıdır. B 1,B 2...B k : Bir sınıfa düşmesi beklenen frekanslar X 2 =

33 Veri H 0 hipotezi doğru ise X 2 değerinin küçük çıkması,doğru değilse büyük çıkması beklenir.Bu yüzden Ki Kare Uyumluluk Testi tek taraflı olup red bölgesi sağ taraftır.Bu test için karar kuralı : X 2 hes ≤ X 2 K-m-1,1-a ise H 0 hipotezi reddedilmez. X 2 hes > X 2 K-m-1,1-a ise H 0 hipotezi reddedilir. X 2 hes hesaplanan ki kare değeri, X 2 K-m-1,1-a ise ; K-m-1 serbestlik dereceli Ki Kare dağılımında sol tarafında 1-a kadar olan tablo değeridir.

34 ÜniversiteABCDE AB Proje Sayısı2015252921 Örnek: Türkiye'deki beş büyük üniversitenin son iki yılda aldığı Avrupa Birliği proje sayıları aşağıdaki gibidir. Avrupa Birliği projelerinin üniversitelere eşit dağıldığı iddia edilmektedir.Buna göre hipotezi %5 anlamlılık düzeyinde test ediniz. Bu örnekler için : H 0 : AB Projelerinin üniversitelere dağılımı eşittir. H 1 : AB Projelerinin üniversitelere dağılımı eşit değildir.

35 SPSS programına “unıversite ”ve “gozlenen” isimli iki değişken tanımlanır. unıversıte değişkenine her bir üniversiteye bir numara verilir.Bu numaralara karşılık gozlenen sutununa ilgili üniversitenin gözlenen frekansı girilir. Daha sonra gozlenen frekanslar sütununda yer alan değerlerin frekanslardan oluştuğunu SPSS e tanıtmak gerekir.Bunun için Data menüsünden Weight Cases seçeneği tıklanır. Daha sonra açılan pencerede Weight cases by seçeneği seçilir ve aşağıda aktif hale gelen Frequency Variable kısmına frekansların aldığı gozlenen değişkeni atılır. Üniv. A1A1 B2B2 C3C3 D4D4 E5E5 AB Proje Sayısı 2015252921

36 Bu işlemler tamamlandıktan sonra OK seçeneği tıklanır ve SPSS nin ana ekranına geri dönülür.Daha sonra ki kare testini yapmak için Analyze > Nonparametric Tests > Chi-Square seçeneği tıklanır.Açılan pencerede Test Variable Lıst kısmına universite değişkeni atılır ve Ok seçeneğine tıklanır.Aşağıdaki test sonuçlarına ulaşılır.

37 Burada ilk tabloda her bir üniversitenin gözlenen ve beklenen frekansları sırasıyla Obversed N ve Expected N sütunlarına verilmektedir.İkinci tabloda ise hesaplanan serbestlik derecesi (df) ve p değeri (Asymp Sig.) yer almaktadır.Burada p değeri 0,278 olup anlamlılık düzeyi %5 ten büyüktür.p değeri a=0,05 ten büyük olduğundan hipotez reddedilmez.Projelerin üniversitelere eşit dağıldığı söylenebilir. GözlenenBeklenen

38 Ki Kare Bağımsızlık Testi İki değişkenin bağımsız olup olmadığının test edilmesidir.Her iki değişkende kategorik olmalıdır. H 0 : A ve B değişkenleri bağımsızdır. H 1 : A ve B değişkenleri bağımsız değildir.

39 m: Değişkenin düzey sayısı k: Düzey sayısı A 1,A 2...A k : Değişkenin alabileceği değerler. B 1,B 2...B k : Değişkenin değerleri. X 2 = B ij :Frekanslar = (n i * n j )/n

40 Test işlemi sonunda H 0 hipotezi reddedilirse değişkenlerin bağımsız olmadığı sonucuna varılır. Bu test yapılırken hiç bir hücrede beklenen frekansın 1 den küçük olmaması gerekir. Örnek:Bir şehir sakinlerinden 675 kişi seçilmiş meslekleri ve gelir düzeyleri sorulmuştur.Elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir.Buna göre bu şehirde yaşayanların meslekleri ve gelir düzeylerinin birbirinden bağımsız olup olmadığını %5 anlamlılık düzeyinde test ediniz. Meslekler Gelir Düzeyi Doktor (1)Avukat (2) Mühendis (3) Ö ğ retmen (4) Çiftçi (5) Di ğ er (6) Düşük (1)10812202570 Orta (2) 506560807020 Yüksek (3) 80403510155

41 İlk olarak meslek,gelir,gözlenen isimli üç değişken tanımlanır. Meslek değişkeni için : 1=Doktor 2=Avukat 3=Mühendis 4=Öğretmen 5=Çiftçi 6=Diğer kodlaması yapılır Gelir değişkeni için: 1=Düşük 2=Orta 3=Yüksek ataması yapılır. Bu veriler programa girilir

42 Burada her bir satır ve sütun numarasının karşılık gelen frekansların gözlenen sütununa girildiğine dikkat edilmelidir.Ki kare hesaplanırken şu adımlar izlenir: Analyze > Descripti Statistic > Crosstab tıklanır. Açılan pencerede satıra gelir sütuna meslek yazılır. Ardından Statistic düğmesine tıklanır Chi-Square seçeneği seçilir Continue düğmesine tıklanır.Çıktılarda beklenen frekansların görülmesi isteniyorsa Cells >Counts kısmında yer alan Expected seçilir.Continue düğmesi tıklanarak bir önceki sayfaya geçilir burada Ok düğmesine tıklanarak aşağıdaki tablo elde edilir.

43 Burada hesaplanan ki kare değeri 275,827 ve bu istatistiğe ait p değeri 0,000 dır.P değeri %10 dan küçük olduğunda hipotez reddedilir.Meslek ve gelir düzeyi bağımsız değildir.

44 Wilcoxon İşaretli Sıra Sayıları Testi Kitle medyanı ile ilgili hipotezleri test eden Wilcoxon İşaretli Sıra Sayıları Testi örneğin seçildiği kitlenin ilgili değişken bakımından normal dağılımdan gelmediği ve örnek çapınında küçük olduğu durumlarda kullanılır. Bu test için gerekli varsayımlar : n çaplı örnek medyanı bilinmeyen bir kitleden rassal olarak seçilmiştir,ilgilenilen değişken süreklidir,ölçme düzeyi en az eşit aralıklıdır ve gözlemler birbirinden bağımsızdır şeklinde özetlenebilir. Hipotezler aşağıdaki gibi tek yada iki yanlı kurulabilir: M : Kitleye ait medyan M 0 : Herhangi bir gerçel sayı H 0 : M = M 0 H 0 : M = M 0 H 0 : M = M 0 H 1 : M > M 0 H 1 : M < M 0 H 1 : M ≠M 0

45 Test istatistiği hesaplanırken : 1.Aşama: Her bir gözlem değerinden hipotezde belirtilen medyan değeri çıkarılır. 2.Aşama : İşaretler dikkate alınmadan değerler mutlak değer içinde sıralanır.En büyük değere sahip olana 1,ikinci büyük değere sahip olana 2, en büyük değere sahip olanıda n değerini alır. 3.Aşama: Pozitif işaretli sıra sayılarının toplamı :T + Negatif işaretli sıra sayılarının toplamı :T - Bu değerlerden birinin bilinmesi durumunda diğerinin hesaplanması mümkündür. ( T + )+( T - ) =

46 Alternatif HipotezKarar kuralı M > M 0 T - ≤ d i ise H 0 reddedilir M < M 0 T + ≤ d i ise H 0 reddedilir M ≠M 0 Min ( T + )ve ( T - )≤ d i ise H 0 reddedilir 4.Aşama : d kritik değeri n,a ve hipotezin tek yada iki yanlı olması durumuna göre öznel olarak hazırlanmış tablo değerleriyle karşılaştırılarak belirlenir. Wilcoxon İşaretlenmiş Sıra Sayıları İçin Karar Kuralı:

47 SPSS IN HESAPLADı Ğ ı P DE Ğ ERI ILE WILCOXON İ ŞARETLENMIŞ SıRA SAYıLARı TESTI IÇIN KARAR KURALı: Alternatif HipotezKarar kuralı M > M 0 T - < T + ve (p değeri)/2 ≤ a ise H 0 reddedilir M < M 0 T + < T - (p değeri)/2 ≤ a ise H 0 reddedilir M ≠M 0 (p değeri) ≤ a ise ise H 0 reddedilir

48 Örnek : Bir sınıftaki öğrencilerin ailelerinin medyan gelirin 1000 den büyük olduğu iddia edilmektedir.Bu hipotezi test etmek için sınıftaki öğrencilerden rassal olarak 8 tane seçilmiştir bu öğrencilerin ailelerinin geliri: 90085080070012009501100750 Anlamlılık düzeyi %10 düzeyinde test ediniz H 0 : M=1000 H 1 : M >1000

49 Bu işlemi SPSS programı ile yapmak için ilk önce h0 ve gelir isimli 2 değişken oluşturulur.h0 değerine 1000 değeri 8 defa girilir.Gelir değişkenine ailelerin gelir düzeyi girilir.

50 Analyze > Nonparametric Tests > Related Samples menüsüne tıklanır.Açılan pencereden sol taraftaki kutucuktan h0 ve gelir değişkenleri beraberce seçilerek karşı taraftaki Test Pair(s) List kutucuğuna atılır.Yukarıdaki görüntü elde edilir.

51 Ranks tablosunda gelir değişkeninden h0 değişkeni çıkartıldığında elde edilen negatif ve pozitif farklara gelen sıra sayılarının toplamı yer almaktadır.negatif farklara karşılık gelen sıra sayılarının toplamı Negative Ranks satırı ile Surn of Ranks Sütunun kesişiminde yer alan 28 değeridir.

52 Spss programı ile bu test istatistiklerinden küçük olan için çift yanlı p değerini hesaplar ve Test Statistic başlıklı tabloda Asymp Sig satırında belirtilir.Bu örnekte T + istatistiği için hesaplanan çift yanlı p değeri 0.160 dır M>1000 T - <T + ve ( p değeri)/2 ≤a olduğundan H 0 reddedilir.Dolayısıyla %10 anlamlılık düzeyinde medyan gelirinin 1000den büyük olduğu söylenemez.

53 Mann-Whitney U Testi İki kitlenin ortalamalar farkının sıfıra eşit olup olmadığı yada özdeş olarak iki kitle ortalamasının birbirine eşit olup olmadığı hipotezini test etmek için n1 ve n2 birimlik bağımsız örneklerin çekildikleri kitlelerin ilgili değişken bakımından normal dağılıma gelmiş olması gerekir.Bu durumda kitleye ait varyanslar biliniyorsa Z,bilinmiyorsa t dağılımının kullanılması uygun olur.Fakat örneklerin seçildikleri kitleler normal dağılımdan gelmiyorsa ve seçilen örnek çaplarıda küçük ise bu sözü edilen parametrik yöntemlerin kullanılması uygun olmayacaktır.Bu durumda Mann-Whitney U Testi kullanılabilir. Parametrik testlerde kullanılan H 0 : U 1 = U 2 hipotezi yerine bu testte H 0 : M 1 = M 2 hipotezi kullanılır.

54 Burada: M 1 : n 1 çaplı örneğin çekildiği 1.kitleye ait medyan M 2 : n 2 çaplı örneğin çekildiği 2. kitleye ait medyan olarak tanımlanabilir. Bu testin uygulanabilmesi için iki gruba ait örneklerin birbirinden bağımsız,kullanılan değişkenlerin sürekli ve ölçme düzeylerinin ise en az sıralama düzeyinde olması gerekir. 1.Aşama : n 1 çaplı örnek ile n 2 çaplı örnek birleştirilerek tek bir örnekmiş gibi ele alınır. 2.Aşama: Birleştirilmiş örnekte yer alan gözlemler küçükten büyüğe doğru sıraya dizilir. 3.Aşama : n 1 çaplı birinci örnekteki gözlem değerlerine karşılık gelen sıra numaralarının toplamı şeklinde ifade edilen S sayısı hesaplanır.

55 4.Aşama : Test istatistiği T hes = S - Alternatif HipotezKarar kuralı M 1 > M 2 T hes > (n 1 n 2 - W a ) ise H 0 reddedilir M 1 < M 2 T hes < W a ise H 0 reddedilir M 1 ≠M 2 T hes W a/2 ise H 0 reddedilir 5.Aşama: Tablo değerleri karşılaştırılır. Mann-Whitney U Testi için karar kuralı:

56 SPSS IN HESAPLADı Ğ ı P DE Ğ ERI ILE MANN-WHITNEY U TESTI IÇIN KARA KURALı : S : BIRINCI ÖRNE Ğ IN SıRA NUMARALARı TOPLAMı S 2 : İKINCI ÖRNEĞIN SıRA NUMARALARı TOPLAMı Alternatif HipotezKarar kuralı M 1 > M 2 S> S 2 ve (p değeri)/2 ≤ a ise H 0 reddedilir M 1 < M 2 S < S 2 ve (p değeri)/2 ≤ a ise H 0 reddedilir M 1 ≠M 2 (p değeri)/2 ≤ a ise H 0 reddedilir

57 Finans 3 5 6 4 5 6 1 2 2 2 5 Muhasebe2 4 6 7 4 5 6 7 8 6 7 5 Örnek :Bir fakültedeki işletme öğrencilerinin Finans ve Muhasebe derslerine çalışma süreleri ortalamalarının eşit olup olmadığı test edilecektir.Bu amaçla Finans dersini alan 10,Muhasebe dersini alan 12 öğrenciyle ilgili derse haftada kaç saat çalıştıkları sorulmuş ve aşağıdaki değerler gözlenmiştir. Örneklemlerdeki gözlem sayıları az olduğundan ve kitlelerin normal dağılmadığı beklendiğinden t testi yerine Mann - Whitney U testinin kullanılması daha uygun olur. H 0 : M 1 = M 2 H 1 : M 1 ≠M 2

58 Şeklinde olup M 1 Finans dersinin, M 2 Muhasebe dersinin medyanını göstermektedir.Bu hipotezlerin SPSS test edilmesi için sure ve ders isimli iki değişken oluşturulur.Ders değişkeninde Finans dersi 1,Muhasebe dersi 2 numara ile kodlanır.Daha sonra sure değişkeninin ilk 10 satırına Finans dersi öğrencilerinin çalışma süreleri,ders değişkeninin 10 satırına ise 1 değeri girilir. Böylece Finans dersine ait veri girilmiş olur.Ardından sure değişkeninde 11. satırdan başlanarak Muhasebe dersi için öğrencilerin çalışma süreleri girildikten sonra bu değerlere karşılık ders değişkenine Muhasebe dersinin kodu olan 2 girilir.

59 Analyze> Nonparametric Test ve buradan da 2 Independent Samples menüsüne tıklanır. Açılan Test Variable List kutucuğuna sure değişkeni Grouping Variable kutucuğuna ders değişkeni atılır. ders değişkeni Grouping Variable kutucuğuna atıldıktan sonra aktif hale gelen Define Groups düğmesine tıklanır.Açılan pencerede Group 1 kutucuğuna Finans dersinin kodu olan 1, Group 2 kutucuğuna ise Muhasebe dersinin kodu olan 2 yazılır.

60 Bu işlemler tamamlandıktan sonra Continue düğmesine tıklanıp bir önceki pencereye geçilir.Ardından Ok düğmesine tıklanarak aşağıdaki tablo elde edilir. P değeri= 0.038 < a =0.05 olduğundan H hipotezi %5 anlamlılık düzeyinde reddedilir.Dolayısıyla %5 anlamlılık düzeyinde öğrencilerin iki derse çalışma sürelerine ait medyanların eşit olmadığı söylenebilir.

61 Kruskal-Wallis H Testi Üzerinde çalışılan kitleler normal dağılmıyorsa,tek yönlü varyans analizine parametrik olmayan bir alternatiftir.Test K tane kitleden n 1, n 2...n k bağımsız rasgele gözlemlerinin çekildiğini varsayar. H 0 :K sayıdaki kitlelerin dağılım fonksiyonları aynıdır. H 1 :K sayıdaki kitlelerin hepsi aynı medyana sahip değildir. Böylelikle n = n 1 + n 2 +.....+ n k

62 Birleştirilmiş gözlemler,hangi örneklemden geldiği önemli olmaksızın küçükten büyüğe doğru sıralanır.En küçük gözlem 1, ikinci en küçük gözlem 2..., En büyük gözlem değeride n. sıraya yerleştirilir.Yine sıra sayıları atanırken,aynı değere sahip olanlar varsa bu gözlemlere ortalama sıra sayısı atanmalıdır.Daha sonra K örnek için R 1,R 2,......R k ile ifade edilen sıra numaraları toplanır. H hes = a anlamlılık düzeyi için karar kuralı H > X 2 k-1,a için H 0 reddedilir.Her bir kitleden alınan örneklemlerin en az 5 gözlem değeri içermesi gerekir.

63 Örnek : Dört ayrı bölüme ders veren bir öğretim üyesinin dersteki performansının bölümden bölüme değişip değişmediği araştırılmaktadır.Bu amaçla öğretim üyesinin ders verdiği bölümlerdeki öğrencilerden birer örneklem seçilmiştir.Seçilen öğrencilerden öğretim üyesinin dersteki performansı için 1 (olumsuz) ile 5 (olumlu) arasında not vermeleri istenmiştir.Öğrencilerin verdiği notlar aşağıdaki gibidir. Ekonometri3 4 3 2 5 4 İktisat3 1 3 2 4 3 3 İşletme4 5 3 2 3 3 2 Maliye3 4 3 2 4 %5 anlamlılık düzeyinde test ediniz. H 0 :Öğretim üyesinin performansı bölümden bölüme değişmez. H 1 : Öğretim üyesinin performansı bölümden bölüme değişir.

64 Burada 4 tane kitlenin medyanın eşit olup olmadığı test edilecektir.Bu test için SPSS de gerçekleştirilebilmek için notlar ve bolum isimli 2 değişken oluşturulur. bolum değişkeninde Ekonometri için 1, İktisat için 2, İşletme için 3 ve Maliye için 4 kodlaması yapılır. notlar değişkenine her bir öğrencinin verdiği not, bolum değişkenine ise ilgili öğrencinin bölümü girilip yandaki tablo elde edilir.

65 Analyze > Nonparametric Tests > K Independent Samples seçeneği seçilir.Test Variable List kutucuğuna notlar değişkeni Groupin Variable kutucuğuna bolum değişkeni atılır.Bu işlem yapıldıktan sonra aktif hale gelen Define Range düğmesine tıklanır ve açılan pencerede Minimum değerine 1 Maximum değerine 4 kodu yazılır.Bu işlem tamamlandıktan sonra aşağıdaki görüntü elde edilir.

66 Bu işlemlerin ardından Continue düğmesine basılarak pencereye dönülür Ok düğmesine basılarak test sonuçları elde edilir. H hes =1.809 serbeslik derecesi 3 ve p değeri 0,613 tür. Karar kuralı gereğince p değeri a=0,05 ten büyük olduğundan H 0 hipotezi reddedilemez. Dolayısıyla %5 anlamlılık düzeyinde öğretim üyesinin performansının bölümden bölüme değişmediği söylenebilir.

67

68 BILIM VE ARAŞTIRMA YAKLAŞIMLARI...

69 NICEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMı NITEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMı NITEL ARAŞTıRMA PLANı NITEL VE NICEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMLARıNıN BAZı YÖNLERDEN KARŞıLAŞTıRMASı PARADIGMA VE YÖNTEMLER ARAŞTıRMA MODELI VERI TOPLAMA ARAÇLARı VE ANALIZI

70 20.YÜZYıLıN SON ÇEYRE Ğ INE KADAR BILIMSEL ÇALıŞMA DENDI Ğ INDE KAST EDILEN DAHA ÇOK POZITIVIST TEMELDE NICEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMı OLMUŞTUR. BIR ARAŞTıRMA NICEL VEYA NITEL OLSUN TEMELDE BAZı SORULARı GÜNDEME TAŞıMAKTADıR. ARAŞTıRMACıNıN KAFASıNDAKI TEMEL SORULARı ; NEYI, NIÇIN VE NASıL ARAŞTıRACA Ğ ıM? BIÇIMINDE ÖZETLEMEK OLMASıDıR (BILGILI,2008).

71 NITEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMı. BAZı DURUMLARDA NICEL YAKLAŞıMLA YAPıLMıŞ BIR ARAŞTıRMAYı OKUDU Ğ UMUZDA BIR TAKıM RAKAMLARıN ARKASıNDA YATAN GERÇEKLERI MERAK EDERIZ. ÖRNE Ğ IN: HER BEŞ ÜNIVERSITE MEZUNUNDAN BIRISININ 2.5 YıL SÜREYLE IŞSIZ KALDı Ğ ıNıN; BUNLARıN BEŞTE BIRININ ISE DEPRESYON BELIRTILERI GÖSTERDI Ğ ININ ANLATıLDı Ğ ı BIR ARAŞTıRMA OKUDU Ğ UMUZU DÜŞÜNELIM...

72 NITEL ARAŞTıRMA PLANı... NITEL BIR ARAŞTıRMANıN PLANı DAHA ÖNCE DE DE Ğ INILDI Ğ I GIBI YÖNTEME GÖRE FARKLıLAŞACAK. BUNUNLA BIRLIKTE SOSYAL BILIMLERDE GENEL OLARAK GIRIŞ, YÖNTEM; BULGULAR, SONUÇ BIÇIMINDE YÜRÜTÜLEN BIR ANA PLANDAN SÖZ ETMEK MÜMKÜNDÜR. NITEL ARAŞTıRMALARıN ÖZÜ ITIBARIYLE TAŞıDıGı ESNEKLIK DOLAYSıYLA BU PLANDA GERE Ğ INE GÖRE DE Ğ IŞIKLIKLER YAPıLABILIR.

73 NITEL VE NICEL ARAŞTIRMA YAKLAŞIMLARININ BAZI YÖNLERDEN KARŞILAŞTIRMASI

74 NICEL-NITEL ARAŞTıRMA YÖNTEMLERI 74 Nitel yöntemler – Alan araştırmaları – Örnek olaylar – Etnografik araştırmalar – Anlatıma dayalı araştırmalar Nicel yöntemler – Deneysel yöntem – Betimleme yöntemi –İ çerik analizi – Yöneylem araştırması

75 BU IKI YAKLAŞıMıN KARŞıLAŞTıRıLMASı BIRININ DI Ğ ERINDEN DAHA IYI OLD Ğ U ANLAMıNA GELMEMEKTEDIR. YAPıLAN ARAŞTıRMANıN DO Ğ ASı NITEL VEYA NICEL ARAŞTıRMA YAKLAŞıMıNDAN HANGISININ TERCIH EDILMESI GEREKTI Ğ INI GÖSTERMEKTEDIR. NITEL VE NICEL YAKLAŞıMLAR BEKLENTILER,AMAÇLAR,YÖNTEMLER VE KRITERLER AÇıSıNDAN FARKLıLAŞMAKTADıR(TABLO3.1).

76

77

78 PROBLEM HIPOTEZ(DENENCE) VARSAYIM EVREN VE ÖRNEKLEME GEÇERLILIK GÜVENILIRLIK B İ L İ MSEL ARAŞTIRMA İ LE İ LG İ L İ TEMEL KAVRAMLAR

79 PROBLEM...

80 BIR SORUN ÇÖZME SÜRECI OLAN ARAŞTıRMA AMAÇLı,PLANLı VE SISTEMLI OLARAK VERILERIN TOPLANMASı,GURUPLANMASı,ANALIZI,SENTESZI, AÇıKLANMASı, YORMLANMASı VE DE Ğ ERLENDIRILMESI IŞLEMLERIYLE PROBLEMLERE GÜVENILIR ÇÖZÜM YOLLARı BULMA SÜRECI BIÇIMINDE (KAPLAN,1988)TANıMLANABILIR.

81 İ NSANLAR YAŞAMLARıNDA BIRÇOK PROBLEMLE KARŞı KARŞıYA KALMAKTADıR. BU PROBLEMLERI ÇÖZERKEN DE BIRÇOK FARKLı YOL, YÖNTEM GELIŞTIRMEKTEDIR. ÖRNE Ğ IN: KILOLU BIR KIŞI IÇIN KILOLARıNDAN KURTULMAK BIR PROBLEMDIR. AYNı ŞEKILDE BIR IŞLETMECI IÇIN DE KARı DAHA FAZLA ELDE ETMEK DE BIR PROBLEMDIR... PROBLEM DENILDIGINDE INSANLARıN AKıLıNA ILK OLARAK OLUMSUZ BIR ŞEY GELMEKLE BIRLIKTE OLUMLU ŞEYLERDE PROBLEM OLABILIR.

82 PROBLEM OLMAYACAK KONULAR... BIR ARAŞTıRMANıN PROBLEMI AMPIRIK ÇALıŞMA VERI TOPLAMA VE ANALIZI OLASıLıGıNı IŞARET EDER. BU YÜZDEN ŞU KONULAR ARAŞTıRMA PROBLEMI OLMAZ. (BALCı,2009): 1.BIR ŞEYIN NASıL YAPıLACA Ğ ıNı GÖSTEREN AÇıKLAMALAR,SORıLAR. 2.GENIŞ ÖNERMELER 3.DE Ğ ER SORULARı

83 HIPOTEZ(DENENCE) HIPOTEZ BIR ARAŞTıRMA PROBLEMININ ÇÖZÜMÜ IÇIN DO Ğ URLANMASı YADA YANLıŞLANMASı GEREKEN ÖNERMEDIR(BÜYÜKÖZTÜRK VD,20010). HIPOTEZLER ARAŞTıRMALARA ŞU KATKıLARı SA Ğ LAR(KıNCALı,2010) i.VERI TOPLAMAYı SISTEMLEŞTIRIR ii.FIKIRLERIN VE KAVRAMLARıN TEST EDILMESINI SA Ğ LAR iii.ARAŞTıRMANıN TEST ETME SÜRECINI UYGULAMAYA KOYMASı ILE ARAŞTıRMADA TARAFSıZLı Ğ ı ARTıRıR iv.KURAM GELIŞTIRMEYE YARDıM EDER.

84 HIPOTEZ OLUŞURURKEN DIKKAT EDILMESI GEREKENLER i. İ YI BIR KAYNAK TARAMASı YAPıLMALıDıR ii.HIPOTEZ MANTıKSAL OLMALıDıR iii.HIPOTEZ KANıTLANMASı GEREKEN BIR OLGU iv.HIPOTEZLE ILGILI GÖZLEM DENEY VB YOLUYLA ELDE EDILMIŞ VERILERE ULAŞMAK VE O VERILER KANıTLANABILMELIDIR v.HIPOTEZ ANLAŞıLABILIR, NET VE ACıK ŞEKILDE IFADE EDILEBILMELIDIR vi.HIPOTEZ ARAŞTıRMA SÜRECININ BAŞıNDA VEYA SONUNDA OLUŞTURULMAZ.TESPIT EDILDIKTEN SONRA OLUR

85 GEÇERL İ L İ K... GEÇERLILIK BIR ARAŞTıRMADA KULLANıLAN VERI TOPLAMA TEKNI Ğ ININ ARAŞTıRMANıN AMAÇLARı IÇIN UYGUN VE YETERLI OLUP OLMADı Ğ ıYLA ILGILI BIR KAVRAMDıR. DÖRT TÜRLÜ GEÇERLILIK VARDıR. 1. İ ÇERIK GEÇERLILIK 2.TAHMINI GEÇERLILIK 3.EŞ ZAMANLı GEÇERLILIK 4.YAPıSAL GEÇERLILIK

86 GÜVENILIRLIK... ÖLÇMENIN TEKRARLANMASı HALINDE ORTAYA ÇıKAN TUTARLı SONUÇLARDıR GÜVENILIRLI Ğ I TEST ETMEK IÇIN 5 TEKNIK KULLANıLıR(BÖKE,2009). 1.TEST-TEKRAR TEST METODU 2.ALTERNATIF-FORUM METODU 3. İ KIYE AYıRMA METODU 4. İ Ç TUTARLıLıK METODU

87

88 TANIMSAL İ STAT İ ST İ K HAZIRLAYAN: D İ LA TAŞDEM İ R

89 Tanımsal İ statistik Kavramları:  Merkezi E ğ ilim Ölçüleri  Da ğ ılma-De ğ işkenlik Ölçüleri  Asimetri-Çarpıklık Ölçüleri  Basıklık Ölçüsü  Grafikler

90  Merkezi E ğ ilim Ölçüleri: A) Serideki Tüm Birimlerin De ğ erlerine Dayanan M. E. Ö. 1.Aritmetik Ortalama 2.A ğ ırlıklı Aritmetik Ortalama 3.Harmonik Ortalama 4.Kareli Ortalama B) Serideki Tüm Birimlerin De ğ erlerine Dayanmayan M. E. Ö. 1.Mod 2.Medyan 3.Kartiller

91 (A)Serideki Tüm Birimlerin De ğ erlerine Dayanan Merkezi E ğ ilim Ölçüleri Anakütle veya örnekteki tüm birimlerin de ğ erlerinin ortalama hesabına dahil edildi ğ i ortalamalardır.

92 Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Aritmetik Ortalama İ statistikte en önemli ortalama türüdür. Hesaplanması çok basittir. Bu ortalama, di ğ er tanımsal ölçülerin ve çeşitli istatistik tekniklerin dayandı ğ ı temel bir ölçüdür.

93 Aritmetik ortalamanın özellikleri: (1)Aritmetik ortalamadan farkların cebirsel toplamı sıfırdır. (2)Aritmetik ortalamadan farkların kareleri toplamı minimumdur. Bu ifadeden, di ğ er ortalamalardan farklara kıyasla aritmetik ortalamadan farkların kareleri toplamının daha az oldu ğ u anlaşılmaktadır. (3)Aritmetik ortalamanın en zayıf yönü serideki aşırı de ğ erlerden çok fazla etkilenmesidir. (4) Di ğ er ortalamalarda olmayan bir di ğ er özelli ğ i de birim sayısıyla çarpıldı ğ ında serideki birimlerin de ğ erlerinin toplamını vermesidir.

94 Basit Seri: Örnek: (Fiyat Serisi) Bir işletmenin malı 2013 yılında 5 farklı fiyattan satılmıştır. İ şletmenin malının 2013 yılı ortalama fiyatını hesaplayınız. Fiyat (10 TL) 10,5 10,8 11,2 11,6 12,4

95 Basit Seri: Örnek: (Fiyat Serisi) Bir işletmenin 2013 yılında malı 5 farklı fiyattan satılmıştır. İ şletmenin malının 2013 yılı ortalama fiyatını hesaplayınız. Fiyat (10 TL) 10,5 10,8 11,2 11,6 12,4 56,5 Basit bir seride aritmetik ortalama; İ şletmenin malının 2013 yılı ortalama fiyatı 113 TL’dir

96 E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 56 612 713 814 95 Gruplanmamış Seri: Örnek: (E ğ itim Serisi) Aynı işletmenin işçilerinin e ğ itim yıllarına göre da ğ ılımı da aşa ğ ıda gösterilmektedir. İ şçilerin ortalama e ğ itim yılını hesaplayınız.

97

98 E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 5630 61272 71391 814112 9545 50350 Gruplanmamış bir seride aritmetik ortalama; İ şçiler ortalama 7 yıl e ğ itim görmüşlerdir. Gruplanmamış Seri: Örnek: (E ğ itim Serisi) Aynı işletmenin işçilerinin e ğ itim yıllarına göre da ğ ılımı da aşa ğ ıda gösterilmektedir. İ şçilerin ortalama e ğ itim yılını hesaplayınız.

99 Fiyat (10 TL) İ şçi Sayısı 150-154’den az 13 154-158’den az 10 158-162’den az 19 162-166’den az 5 166-170’den az 3 Gruplanmış Seri: Örnek: (Ücret Serisi) İ şçilerin 2013 yılında aylık ücretlerine göre da ğ ılımı ise aşa ğ ıdaki gibidir. İ şçilere ödenen aylık ortalama ücreti hesaplayınız.

100 Fiyat (10 TL) İ şçi sayısı 150-154’den az 13 154-158’den az 10 158-162’den az 19 162-166’den az 5 166-170’den az 3 50 1521 976 1561 560 1603 040 164820 168504 7 900 Gruplanmış Seri: Örnek: (Ücret Serisi) İ şçilerin 2013 yılında aylık ücretlerine göre da ğ ılımı ise aşa ğ ıdaki gibidir. İ şçilere ödenen aylık ortalama ücreti hesaplayınız. Gruplanmış bir seride aritmetik ortalama; 2013 yılında işçilerin aylık ortalama ücreti 1580 TL’dir.

101 Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri A ğ ırlıklı (Tartılı) Aritmetik Ortalama Serideki birimlerin de ğ erleri arasında önem farkı oldu ğ unda a ğ ırlıklı aritmetik ortalama hesaplanmalıdır.

102 Basit Seri: Örnek: Bir ö ğ rencinin 3. sınıfta 7 dersten aldı ğ ı notlar aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu ö ğ rencinin 3. sınıf not ortalaması kaçtır? Dersler Notlar Ders saati Matematik 50 2 İstatistik 76 4 İktisat 80 2 İşletme 90 3 Hukuk 94 3 Bilgi İşlem 62 2 Finans55 2

103 Basit Seri: Örnek: Bir ö ğ rencinin 3. sınıfta 7 dersten aldı ğ ı notlar aşa ğ ıda gösterilmektedir.Bu ö ğ rencinin 3. sınıf not ortalaması kaçtır? Dersler Notlar Ders saati Matematik 50 2100 İstatistik 76 4304 İktisat 80 2160 İşletme 90 3270 Hukuk 94 3282 Bilgi İşlem 62 2124 Finans55 2110 181350 Not ortalamaları alınırken derslerin önemini yansıtan haftalık ders saatleri (kredi) tartı olarak kullanılır. Ö ğ rencinin 3. sınıf not ortalaması 75’tir.

104 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir mamul için gerekli olan dört hammaddenin fiyatı, satın alındı ğ ı miktar ve her mamülde kullanım miktarları aşa ğ ıdaki gibidir. Bu mamülün ortalama hammadde maliyetini bulunuz. Hammadde fiyatları (10 TL/kg) Satın Alınan Miktar (Kg) Kullanım Miktarı (Kg) 10 20 0,30 258 0,05 3010 0,20 15032 0,05

105 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir mamul için gerekli olan dört hammaddenin fiyatı, satın alındı ğ ı miktar ve her mamulde kullanım miktarları aşa ğ ıdaki gibidir. Bu mamulün ortalama hammadde maliyetini bulunuz. Hammadde fiyatları (10 TL/kg) Satın Alınan Miktar (Kg) Kullanım Miktarı (Kg) 10 20 0,306,060 258 0,050,410 3010 0,202,060 15032 0,051,6240 70 10,0370 Bu mamulün ortalama hammadde maliyeti 370 TL’dir.

106 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir mamul için gerekli olan dört hammaddenin fiyatı, satın alındı ğ ı miktar ve her mamülde kullanım miktarları aşa ğ ıdaki gibidir. Bu mamülün ortalama hammadde maliyetini bulunuz. Hammadde fiyatları (10 TL/kg) Satın Alınan Miktar (Kg) Kullanım Miktarı (Kg) 10 20 0,306,060 258 0,050,410 3010 0,202,060 15032 0,051,6240 70 10,0370 Bu mamulün ortalama hammadde maliyeti 370 TL’dir. Mamul içindeki kullanılan miktarların a ğ ırlık olarak kullanılması gerekir aksi halde aritmetik ortalamayla hammadde maliyeti 785,7 TL bulunurdu ki bu yanlış bir ortalama maliyet hesabı olurdu.

107 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir işletmede işçilerin aylık ortalama ücretlerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıda verilmiştir. Bu işletmede işçilere ödenen ortalama ücreti hesaplayınız. Ücret işçilerin kıdemine (çalıştıkları yıl) ba ğ lı oldu ğ u için işçilerin kıdemlerine ait bilgiler de verilmektedir. Aylık Ortalama Ücret (10 TL) İ şçi Sayısı Kıdem (Yıl) 80-100’den az 30 3 100-120’den az 25 6 120-140’den az 17 10 140-160’den az 15 12 160-180’den az 10 15 180-200’den az 3 20

108 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir işletmede işçilerin aylık ortalama ücretlerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıda verilmiştir. Bu işletmede işçilere ödenen ortalama ücreti hesaplayınız. Ücret işçilerin kıdemine (çalıştıkları yıl) ba ğ lı oldu ğ u için işçilerin kıdemlerine ait bilgiler de verilmektedir. Aylık Ortalama Ücret (10 TL) İ şçi Sayısı Kıdem (Yıl) 80-100’den az 30 3 90 8 100 100-120’den az 25 615011016 500 120-140’den az 17 1017013022 100 140-160’den az 15 1218015027 000 160-180’den az 10 1515017025 500 180-200’den az 3 20 6019011 400 100 800 110 600 işletmede işçilere ödenen aylık ortalama ücret 1 382,5 TL’dir.

109 Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Harmonik Ortalama Ortalama hesaplanırken sabit ve de ğ işken olan de ğ erlerin yer de ğ iştirmesi, sabit olanın de ğ işken, de ğ işken olanın sabit olması gerekiyorsa harmonik ortalama kullanılmaktadır. Sıfır de ğ eri içeren serilerde 1/0 tanımsız olaca ğ ı için kullanılmaz. Aynı şekilde, mantıksız sonuçlar verdi ğ i için, eksi de ğ eri olan serilere de uygulanmaz.

110 Basit Seri: Örnek: Bir fabrikada üretim dört makineyle yapılmaktadır. Bu makinelerin bir mamul için harcadıkları sürelerden (dakika) yararlanarak bir mamulün bu fabrikada ortalama kaç dakikada üretildi ğ ini bulunuz. Makineler Üretim Süresi (dakika/parça ) I 2,5 II 2,0 III 1,6 IV 4,0

111 Basit Seri: Örnek: Bir fabrikada üretim dört makineyle yapılmaktadır. Bu makinelerin bir mamul için harcadıkları sürelerden (dakika) yararlanarak bir mamulün bu fabrikada ortalama kaç dakikada üretildi ğ ini bulunuz. Makineler Üretim Süresi (dakika/parça ) I 2,5 0,400 II 2,0 0,500 III 1,6 0,625 IV 4,0 0,250 1,775 Harmonik ortalama ile çözüm;

112 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir otobüs firması iki şehir arasında (600 km) 37 otobüsle seferler düzenlenmektedir. Bu otobüslerin hızlarına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Firmanın otobüslerinin iki şehir arasındaki ortalama hızı ne kadardır? Hız (km/saat) Otobüs Sayısı 60 3 75 6 80 10 90 18

113 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir otobüs firması iki şehir arasında (600 km) 37 otobüsle seferler düzenlenmektedir. Bu otobüslerin hızlarına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Firmanın otobüslerinin iki şehir arasındaki ortalama hızı ne kadardır? Hız (km/saat) Otobüs Sayısı 60 3 0,050 75 6 0,080 80 10 0,125 90 18 0,200 37 0,455 Harmonik ortalama ile çözüm; Otobüslerin iki şehir arasındaki hızları saatte 81,3 km’dir.

114 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir büroda 10 sekreterin bir sayfayı yazdıkları süreye göre da ğ ılımları aşa ğ ıdaki gibidir. Bu büroda bir saatte ortalama kaç sayfa yazılabilir? Süre (dakika/sayf a) Sekreter Sayısı 4-6’dan az4 6-8’den az 2 8-12’den az 3 12-16’dan az 1

115 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir büroda 10 sekreterin bir sayfayı yazdıkları süreye göre da ğ ılımları aşa ğ ıdaki gibidir. Bu büroda bir saatte ortalama kaç sayfa yazılabilir? Süre (dakika/sayf a) Sekreter Sayısı 4-6’dan az4 5 0,8000 6-8’den az 2 7 0,2857 8-12’den az 3 10 0,3000 12-16’dan az 1 14 0,0714 10 1,4571 Harmonik ortalama ile çözüm; Büroda, bir sayfa ortalama 6,863 dakikada yazılmaktadır. Demek ki bir saatte ortalama: (60.10)/6,683=87,43 ≌ 87 sayfa yazılabilmektedir.

116 Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Kareli Ortalama Eksi de ğ erler içeren ve özellikle bu nedenle toplamı sıfır olan serilerde di ğ er ortalamalar kullanılamadı ğ ı için bu tür serilere kareli ortalama uygulanmaktadır.

117 Basit Seri: Örnek: Bir işletmenin beş fabrikasındaki üretim de ğ erleri aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmenin fabrikalarında ortalama üretimi hesapladıktan sonra her fabrikanın üretiminin aritmetik ortalamadan ortalama olarak ne kadar farklı oldu ğ unu saptayınız. Fabrikalar Üretim (bin ton) I2 II 3 III 4 IV 5 V 6

118 Basit Seri: Örnek: Bir işletmenin beş fabrikasındaki üretim de ğ erleri aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmenin fabrikalarında ortalama üretimi hesapladıktan sonra her fabrikanın üretiminin aritmetik ortalamadan ortalama olarak ne kadar farklı oldu ğ unu saptayınız. Fabrikalar Üretim (bin ton) I 2 -24 II 31 III 4 00 IV 5 11 V 6 24 20 010 Her fabrikanın üretimi, fabrikaların ortalama üretimi 4000 tondan, ortalama olarak 1414 ton farklılık göstermektedir. Demek ki 4000 ton olan aritmetik ortalama fabrikaların hepsinin üretimini iyi temsil etmektedir. Özellikle I. ve V. fabrikanın üretimleri 4000 tondan önemli bir şekilde farklıdır.

119 E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 3 10 415 540 620 710 85 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir işletmede işçilerin e ğ itimlerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmede işçilerin ortalama e ğ itim süresini belirledikten sonra işçilerin bu ortalamadan ortalama olarak ne kadar farklı e ğ itim gördüklerini saptayınız.

120 E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 3 10 30 -2,2-22 48,4 41560-1,2-1821,6 540200 -0,2-81,6 6201200,81612,8 710701,81832,4 85402,81439,2 100 6 600 0156 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir işletmede işçilerin e ğ itimlerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmede işçilerin ortalama e ğ itim süresini belirledikten sonra işçilerin bu ortalamadan ortalama olarak ne kadar farklı e ğ itim gördüklerini saptayınız. İ şçilerin ortalama e ğ itimleri 5,2 yıl, her bir işçinin bu ortalamadan farkı da 1,25 yıldır.

121 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir sınıfta istatistik sınavından ö ğ rencilerin aldıkları notlara göre da ğ ılımı aşa ğ ıdaki gibidir. Sınıfın istatistik not ortalamasını ve ö ğ rencilerin notlarının bu ortalamadan ne kadar farklı oldu ğ unu saptayınız. İ statistik Notu Ö ğ renci Sayısı 0-20’den az20 20-40’den az 30 40-60’den az 80 60-80’den az 15 80-100’den az 5

122 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir sınıfta istatistik sınavından ö ğ rencilerin aldıkları notlara göre da ğ ılımı aşa ğ ıdaki gibidir. Sınıfın istatistik not ortalamasını ve ö ğ rencilerin notlarının bu ortalamadan ne kadar farklı oldu ğ unu saptayınız. İ statistik Notu Ö ğ renci Sayısı 0-20’den az2010 200-34-68023 120 20-40’den az 30 900-14-4205 880 40-60’den az 8050 4 000 64802 880 60-80’den az 1570 1 050 2639010 140 80-100’den az 5904504623010 580 150 6 600 052 600 İ statistik sınavı not ortalaması 44, her ö ğ rencinin notunun sınıf not ortalamasından ortalama farkı ise 18,73 not kadardır.

123 (B) Serideki Tüm Birimlerin De ğ erlerine Dayanmayan Merkezi E ğ ilim Ölçüleri Anakütle veya örnekteki tüm birimlerin de ğ erlerinin ortalama hesabına dahil edilmedi ğ i veya edilmesinin mümkün olmadı ğ ı ortalamalardır. (Örne ğ in; açık uçlu gruplandırılmış seriler).

124 Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Yoktur. Seride frekansı en fazla olan birimdir. Mod Mod, serilerde en çok tekrarlanan de ğ erdir. Moda sözcü ğ ünün yabancı dildeki karşılı ğ ından (mode) gelmektedir. Bir anlamda seride moda olan de ğ erdir. Basit serilerde mod yoktur. Çünkü basit serilerde her de ğ er bir kez gözlenmektedir. Birden çok tekrarlanma söz konusu oldu ğ unda gruplanmamış veya gruplanmış serilerin düzenlenmesi gerekir. mod sınıfının alt sınırı, mod sınıfıyla bir önceki sınıf frekansı arasındaki fark, mod sınıfıyla bir sonraki sınıf frekansı arasındaki fark, serinin sınıf aralı ğ ıdır.

125 Modun özellikleri; 1)Hesaplanması kolaydır. 2)Temsil gücü fazladır. Özellikle maksimum frekansın toplam frekans içindeki oranı yüksek ise. 3)Serilerdeki tüm de ğ erlere dayanmadı ğ ı için açık sınıflı gruplanmış serilerde sadece medyan veya mod hesaplanabilmektedir. 4)J ve ters J serilerinde en küçük veya en büyük de ğ ere eşit olaca ğ ı için uygulanmaz. 5) İ ki ve daha fazla maksimumlu serilere uygulanabilmesi için seri gruplanmamış ise gruplanmış, gruplanmış ise sınıf aralıkları genişletilerek uygulanabilir.

126 Konut Büyüklü ğ ü (m ² ) İ şçi Aileleri 80 7 85 33 90 80 95190 100350 105200 110 25 120 15 Gruplanmamış Seri: Örnek: İ şçiler için yapılacak toplu konut projesi ön araştırmasında tesadüfi olarak seçilen 900 işçi ailesine istedikleri kontu büyüklü ğ ü sorulmuş ve aşa ğ ıdaki bilgiler elde edilmiştir. Bu projede konutların büyüklü ğ ü kaç metrekare olmalıdır?

127 Konut Büyüklü ğ ü (m ² ) İ şçi Aileleri 80 7 85 33 90 80 95190 100350 105200 110 25 120 15 900 Gruplanmamış Seri: Örnek: İ şçiler için yapılacak toplu konut projesi ön araştırmasında tesadüfi olarak seçilen 900 işçi ailesine istedikleri kontu büyüklü ğ ü sorulmuş ve aşa ğ ıdaki bilgiler elde edilmiştir. Bu projede konutların büyüklü ğ ü kaç m ² olmalıdır? maksimum frekans Demek ki işçi aileleri tarafından en çok istenen konut büyüklü ğ ü (mod) 100 m ² dir.

128 Hisse Senedi Fiyatı (10 TL) Hisse Senedi Satışları 80-85’den az 50 85-90’dan az 180 90-95’den az 600 95-100’den az 900 100-105’den az 200 105-110’dan az 50 110-115’den az 15 115 - + 5 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir hisse senedinin 2013 yılındaki satış fiyatlarına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu hisse senedinin 2013 yılı ortalama fiyatını bulunuz.

129 Hisse Senedi Fiyatı (10 TL) Hisse Senedi Satışları 80-85’den az 50 85-90’dan az 180 90-95’den az 600 95-100’den az 900 100-105’den az 200 105-110’dan az 50 110-115’den az 15 115 - + 5 2000 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir hisse senedinin 2013 yılındaki satış fiyatlarına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu hisse senedinin 2013 yılı ortalama fiyatını bulunuz. Hisse senedinin 2013 yılı ortalama fiyatı 965 TL’dir. Açık sınıflı seri oldu ğ undan serideki tüm de ğ erlere dayanan ortalamalar hesaplanamayaca ğ ından mod veya medyanın kullanılması gerekmektedir. Mod bu problemde temsil gücü yüksek bir ortalamadır.

130 Basit SeriGruplanmamış Seri Medyan Formülleri Medyan, de ğ erleri küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanmış birimlerden tam ortaya düşen birimin de ğ eridir. Gruplanmış Seri medyan sınıfının alt sınırını, medyan sınıfından bir önceki kümülatif frekansı, medyan sınıfı frekansını, medyan sınıfının aralı ğ ını göstermektedir.

131 Medyanın özellikleri; 1)Hesaplanması çok kolaydır. 2)Serilerdeki tek bir de ğ eri, tam ortaya düşen birimin de ğ erini gösterdi ğ i için temsili oldu ğ u söylenemez. 3)Aşırı de ğ erlerden etkilenmesi bu nedenle mümkün de ğ ildir. 4)Açık sınıflı ve sınıf aralıklarının farklı oldu ğ u gruplanmış serilerde de kullanılabilir. Dolayısıyla medyanı hesaplanmayacak seri de yoktur. 5)Birimleri kendinden küçük ve büyük olanlar olmak üzere dengeleyen bir ölçüdür. 6)Medyandan farkların mutlak toplamı minimumdur. Bu özelli ğ in fabrika ve satış merkezlerinin optimum konum yerlerinin belirlenmesinde yararlanılmaktadır. Çünkü merkezle ba ğ lantılı olan bu yerleşim yerlerinin hepsinin merkezin en yakınında olmaları gerekmektedir.

132 Doktora Matematik Notları 45 48 52 60 67 Basit Seri: Örnek: 8 yüksek lisan ve 5 doktora ö ğ rencisinin matematik dersinden aldıkları notlar aşa ğ ıda gösterilmektedir. Her iki ö ğ renci grubunun matematik notu ortalamasını medyanı kullanarak bulunuz. Y. Lisans Matematik Notları 30 36 45 48 52 55 63 65

133 Doktora Matematik Notları 45 48 52 60 67 Basit Seri: Örnek: 8 yüksek lisan ve 5 doktora ö ğ rencisinin matematik dersinden aldıkları notlar aşa ğ ıda gösterilmektedir. Her iki ö ğ renci grubunun matematik notu ortalamasını medyanı kullanarak bulunuz. Y. Lisans Matematik Notları 30 36 45 48 52 55 63 65 Medyan

134 Çocuk Sayısı İ şçi Sayısı 0 6 127 224 316 410 5 ve + 7 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir işletmede çalışan işçilerin çocuk sayısına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmedeki işçilerin ortalama çocuk sayısını bulunuz.

135 Çocuk Sayısı İ şçi Sayısı 0 6 6 12733 22457 31673 41083 5 ve + 790 Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir işletmede çalışan işçilerin çocuk sayısına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Bu işletmedeki işçilerin ortalama çocuk sayısını bulunuz.

136 İ şçi Sayısı İ şletme Sayısı 10-1968 20-4989 50-9937 100-19924 200-49934 500-9996 1000 - +4 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir ülkede kimya sanayiinde faaliyet gösteren işletmelerin çalıştırdıkları işçi sayısına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Kimya sanayiinde ortalama işletme büyüklü ğ ünü (işçi sayısına göre) hesaplayınız.

137 İ şçi Sayısı İ şletme Sayısı 10-1968 20-4989157 50-9937 100-19924 200-49934 500-9996 1000 - +4 262 Gruplanmış Seri: Örnek: Bir ülkede kimya sanayiinde faaliyet gösteren işletmelerin çalıştırdıkları işçi sayısına göre da ğ ılımı aşa ğ ıda gösterilmektedir. Kimya sanayiinde ortalama işletme büyüklü ğ ünü (işçi sayısına göre) hesaplayınız. Açık sınıflı oldu ğ u için tüm de ğ erlere dayanan ortalamalar hesaplanamadı ğ ı gibi sınıf aralıkları hemen hemen her grupta farklı oldu ğ u için mod hesaplanması da mümkün de ğ ildir. Medyan dışında hiçbir ortalamanın uygulanmamasının mümkün olmadı ğ ı bir seridir. Medyan 41 oldu ğ una göre bu ülkede kimya sanayii, ortalama 41 işçi çalıştıran küçük işletmelerden oluşmaktadır.

138 Kartiller Serileri dört eşit kısma ayıran de ğ erlere “Kartiller” adı verilmektedir.

139 Kartiller Serileri dört eşit kısma ayıran de ğ erlere “Kartiller” adı verilmektedir. Basit ve Gruplanmamış Serilerde Q ₁ Birinci kartil: Q ₂ İ kinci kartil : Q ₃ Üçüncü kartil :

140 Gruplanmış Serilerde

141 Aylık Ücret (10 TL) 850 890 920 950 1000 1150 1200 1250 1320 1500 Basit Seri: Örnek: Bir firmadaki 10 yöneticinin aylık ücretleri aşa ğ ıdaki gibidir. Yöneticilerin %25, %50 ve %75’inin aldı ğ ı en yüksek ücret ne kadardır?

142 Basit Seri: Örnek: Bir firmadaki 10 yöneticinin aylık ücretleri aşa ğ ıdaki gibidir. Yöneticilerin %25, %50 ve %75’inin aldı ğ ı en yüksek ücret ne kadardır? Aylık Ücret (10 TL) 850 890 920 950 1000 1150 1200 1250 1320 1500

143 Aile Büyüklü ğ ü (Kişi Sayısı) 1 2 3 4 5 6 7 8 ve + Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir bölgede yaşayan 300 ailenin büyüklüklerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıdaki gibidir. Ailelerinin %25’inin, %50’sinin ve %75’inin en çok kaç kişiden oluştu ğ unu bulunuz. Aile Sayısı 15 25 50 90 30 70 15 5

144 Aile Büyüklü ğ ü (Kişi Sayısı) 1 2 3 4 5 6 7 8 ve + Gruplanmamış Seri: Örnek: Bir bölgede yaşayan 300 ailenin büyüklüklerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıdaki gibidir. Ailelerinin %25’inin, %50’sinin ve %75’inin en çok kaç kişiden oluştu ğ unu bulunuz. Aile Sayısı 15 25 50 90 30 70 15 5 300 15 40 90 180 210 280 Ailelerin %25’i en çok 3 kişiden Ailelerin %50’si en çok 4 kişiden Ailelerin %75’i en çok 6 kişiden oluşmaktadır.

145 Hukuk Notları Ö ğ renc i Sayısı 0-10’dan az 5 10-20’den az12 20-30’dan az23 30-40’dan az30 40-50’dan az38 50-60’dan az25 60-70’dan az 9 70-80’dan az 5 80-100’den az 3 Gruplanmış Seri: Örnek: 150 ö ğ rencinin hukuk dersinden aldıkları notlara göre da ğ ılımından yararlanarak ö ğ rencilerin %75’inin aldı ğ ı en düşük notu, %50’sinin aldı ğ ı notu ve %25’inin aldı ğ ı en düşük notu belirleyiniz.

146 Hukuk Notları Öğrenci Sayısı 0-10’dan az 5 5 10-20’den az1217 20-30’dan az2340 30-40’dan az30 70 40-50’dan az38108 50-60’dan az25133 60-70’dan az 9 70-80’dan az 5 80-100’den az 3 150 Gruplanmamış Seri: Örnek: 150 ö ğ rencinin hukuk dersinden aldıkları notlara göre da ğ ılımından yararlanarak ö ğ rencilerin %75’inin aldı ğ ı en düşük notu, %50’sinin aldı ğ ı notu ve %25’inin aldı ğ ı en düşük notu belirleyiniz.

147 Da ğ ılma – De ğ işkenlik Ölçüleri

148 A şubesiB şubesiC Şubesi 605620 605830 60 75 606285 606490 300 Beş ö ğ renciden oluşan üç şube oldu ğ u ve ö ğ rencilerin matematik dersinden 100 üzerinden aşa ğ ıdaki notları aldıkları biliniyorsa; Her üç şubede de matematik not ortalaması 60 tır. Ancak her ö ğ renciyi temsil açısından A şubesinin ortalaması en iyi ortalamadır. B şubesinin ortalaması her ö ğ rencinin notuna yakın sayılabilecek bir ortalamayken, C şubesi ortalaması hiçbir ö ğ renciyi temsil etmemektedir. Ö ğ rencilerin notları verilmemiş olsaydı ve her üç şubenin sadece not ortalaması bilinseydi her şubedeki ö ğ rencilerin matematik notunun yaklaşık 60 oldu ğ u düşünülecekti. Bu ölçülerle ortalamaların ait oldu ğ u birimlerin nicel özelliklerini ne ölçüde temsil etti ğ i ortaya çıkarılmaktadır. Da ğ ılma ölçüleri birimlerin de ğ erlerinin ortalamalarından ne ölçüde farklı oldu ğ unu göstermekte ve böylece ortalamaların serilerdeki birimleri temsil gücünü ortaya çıkarmaktadır.

149 Da ğ ılma Ölçüleri; 1)De ğ işim aralı ğ ı (Range) 2)Kartillerarası Aralık ( İ nterquartile Range) 3)Ortalama Kartil Aralı ğ ı (Mean İ nterquartile Range) 4)Ortalama Sapma (Mean Absolute Deviation) 5)Varyans ve Standart Sapma (Variance and Standart Deviation) 6)De ğ işim Katsayısı (Coefficient of Variation) 7)Kartillerarası De ğ işim Katsayısı (Coefficient of İ nterquartile Variation)

150 De ğ işim Aralı ğ ı: Da ğ ılmanın ölçülmesinde kullanılan en basit ölçüdür. Serideki maksimum de ğ erle minimum de ğ er arasındaki farktır. Özellikleri; 1)Da ğ ılmanın en kaba ölçüsüdür. 2)Serideki aşırı de ğ erlerden etkilenir. 3)Serinin iki ucundaki de ğ erleri göz önüne aldı ğ ı için serinin içindeki da ğ ılmanın göstergesi olamaz. 4)Birim sayısı farklı olan serilerin karşılaştırılmasına olanak sa ğ layamaz.

151 Beş ö ğ renciden oluşan üç şube oldu ğ u ve ö ğ rencilerin matematik dersinden 100 üzerinden aşa ğ ıdaki notları aldıkları biliniyorsa; A şubesiB şubesiC Şubesi 605620 605830 60 75 606285 606490 300 Matematik dersi not serilerinin de ğ işim aralı ğ ı aşa ğ ıdaki şekilde; kolayca hesaplanmaktadır.

152 Beş ö ğ renciden oluşan üç şube oldu ğ u ve ö ğ rencilerin matematik dersinden 100 üzerinden aşa ğ ıdaki notları aldıkları biliniyorsa; A şubesiB şubesiC Şubesi 605620 605830 60 75 606285 606490 300 Matematik dersi not serilerinin de ğ işim aralı ğ ı aşa ğ ıdaki şekilde; kolayca hesaplanmaktadır. sonucu elde edildi ğ ine göre en büyük da ğ ılmanın C şubesinde oldu ğ u, A şubesinde ise de ğ işkenlik olmadı ğ ı anlaşılmaktadır. Bu sonuç her üç şubede de 60 olan not ortalamasının, A şubesinde ö ğ rencilerin tümünü tam olarak temsil ederken, B şubesinde tam olarak olmasa da ço ğ unu, C şubesinde ise hiçbirini temsil etmedi ğ ini göstermektedir.

153 Kartillerarası Aralık: Üçüncü ve birinci kartil de ğ eri arasındaki farkı gösteren bu ölçü serilerin tam ortasındaki birimlerin %50’sinin de ğ erleri arasındaki farktır. Küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanmış de ğ erlere sahip birimlerin serinin başı ve sonundan %25’inin de ğ erinin göz önüne alınmaması gibi bir durum yaratmaktadır.

154 Kartillerarası Aralık: Üçüncü ve birinci kartil de ğ eri arasındaki farkı gösteren bu ölçü serilerin tam ortasındaki birimlerin %50’sinin de ğ erleri arasındaki farktır. Küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanmış de ğ erlere sahip birimlerin serinin başı ve sonundan %25’inin de ğ erinin göz önüne alınmaması gibi bir durum yaratmaktadır. Özellikleri; 1)Serideki aşırı uç de ğ erlerden etkilenmedi ğ i için de ğ işim aralı ğ ından daha iyi bir ölçü özelli ğ i taşımaktadır. Ancak seri içindeki da ğ ılmayı yansıtmamaktadır. 2)Birim sayıları farklı oldu ğ unda karşılaştırmalara olanak vermez. 3)Açık sınıflı gruplanmış serilerde hesaplanabilmesi önemli bir üstünlü ğ üdür. 4)Serideki birimlere ait tüm de ğ erlere dayanmadı ğ ı ve sadece iki de ğ er arasındaki da ğ ılımı yansıttı ğ ı için hassas bir ölçü özelli ğ i taşımaktadır.

155 Ortalama Kartil Aralı ğ ı: Kartil aralı ğ ının ortalamasıdır.

156 Ortalama Sapma: Serideki birimlerin de ğ erlerinin aritmetik ortalama veya medyandan mutlak farklarının aritmetik ortalamasıdır. Medyandan farklarla hesaplandı ğ ında en küçük de ğ eri verir çünkü bilindi ğ i gibi medyandan mutlak farkların toplamı minimumdur. Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri

157 Ortalama Sapma: Serideki birimlerin de ğ erlerinin aritmetik ortalama veya medyandan mutlak farklarının aritmetik ortalamasıdır. Medyandan farklarla hesaplandı ğ ında en küçük de ğ eri verir çünkü bilindi ğ i gibi medyandan mutlak farkların toplamı minimumdur. Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Ortalama Sapmanın Özellikleri; 1)Tüm birimlerin de ğ erleri kullanılarak hesaplandı ğ ı için önceki da ğ ılma ölçülerine oranla daha hassas bir ölçüdür. 2) Mutlak farklara dayandı ğ ı için cebirsel işlemlere imkan vermemektedir.

158 Varyans ve Standart Sapma: Birimlerin de ğ erlerinin aritmetik ortalamadan farklarının karelerinin aritmetik ortalaması varyans, bu farkların kareli ortalaması ise standart sapmadır. Aritmetik ortalama farkların kareleri toplamı minimum oldu ğ u için di ğ er ortalamalardan farklara oranla daha küçük de ğ erler vermektedir. Anakütlede varyans, standart sapma ise ile gösterilir. Örneklemde varyans, standart sapma ise ile gösterilmektedir.

159 Anakütle verileriyle varyans ve standart sapma aşa ğ ıdaki formüllerle hesaplanır. Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri

160 Anakütle verileriyle varyans ve standart sapma aşa ğ ıdaki formüllerle hesaplanır. Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri Örneklem verileriyle varyans ve standart sapma aşa ğ ıdaki formüllerle hesaplanır. Basit SeriGruplanmamış SeriGruplanmış Seri

161 Varyans ve Standart Sapmanın Özellikleri: 1)Serideki tüm birimlerin seri aritmetik ortalamasından ortalama olarak ne kadar farklı oldu ğ unu gösteren standart sapma aritmetik ortalamanın temsil gücünü gösteren çok önemli bir ölçüdür. Bu nedenle aritmetik ortalamanın hemen yanında gösterilmekte ve ortalamanın serisini iyi temsil edip etmedi ğ ini yansıtmaktadır. 2)Aritmetik ortalamadan farkların karelerine dayandı ğ ı için ortalamadan sapmalara oranla da ğ ılma daha büyük olarak elde edilmektedir. 3)Aritmetik ortalamadan farkların kareleri toplamı minimum oldu ğ u için di ğ er ortalamalardan farklardan daha küçük sonuç vermektedir. 4)Serideki tüm birimlerin tümünün de ğ erlerine dayandı ğ ı ve yine tüm de ğ erlere dayanan aritmetik ortalamadan farklarla hesaplandı ğ ı için istatistikte en çok kullanılan da ğ ılma ölçüsüdür. Bu özellikleri nedeniyle örnekleme ve regresyon analizinin temelini oluşturmaktadır. 5)Açık sınıflı serilerde aritmetik ortalama hesaplanamadı ğ ı için varyans ve standart sapma da hesaplanamaz. 6)Tek önemli sakıncası de ğ işkenin birimiyle ifade edilmesi ve de ğ işkenin büyüklü ğ ünü taşımasıdır. Örne ğ in milyon TL ile ifade edilen bir de ğ işkenin standart sapması milyar TL ile ifade edilen de ğ işkenden küçük çıkmaktadır. Birim farklılı ğ ı ve büyüklü ğ ü farklılı ğ ı taşıyan bir ölçü oldu ğ u için birimlerin çeşitli özelliklerine göre da ğ ılımlarının mukayesesinde kullanılmamaktadır.

162 Basit Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı satış fiyatı serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır. Fiyat (10 TL) 10,5 10,8 11,2 11,6 12,4

163 Basit Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı satış fiyatı serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır. Fiyat (10 TL) Ortalamadan Farklar Ortalamadan Farkların Kareleri 10,5 -0,80,64 10,8 -0,50,25 11,2 -0,10,01 11,6 0,30,09 12,4 1,11,21 56,5 0,02,20 2013 yılında işletmenin ortalama satış fiyatı 113 TL’dir ve yıl içinde 6,63 TL’lik çok önemli olmayan bir de ğ işme olmuştur.

164 Gruplanmamış Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı işçilerin e ğ itim yılları serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır. E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 56 612 713 814 95

165 Gruplanmamış Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı işçilerin e ğ itim yılları serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır. E ğ itim (Yıl) İ şçi Sayısı 5630 424 61272 112 71391 00 814112 114 9545 420 50350 70 İ şletmedeki işçilerin ortalama e ğ itim yılı olan 7 yıldan her bir işçinin e ğ itim yılı ortalama 1,18 yıllık göstermektedir. E ğ itim düzeyi açısından işçiler arasında önemli bir farklılık yoktur.

166 Fiyat (10 TL) İ şçi sayısı 150-154’den az 13 154-158’den az 10 158-162’den az 19 162-166’den az 5 166-170’den az 3 Gruplanmış Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı işçilerin aylık ücretleri serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır.

167 Fiyat (10 TL) İ şçi sayısı 150-154’den az 131521 976 468 154-158’den az 101561 560 40 158-162’den az 191603 040 76 162-166’den az 5164 820 180 166-170’den az 3168 504 300 507 900 1 064 Gruplanmış Seri: Örnek: Aritmetik ortalamanın uygulanışının gösterildi ğ i örnekteki işletmenin 2013 yılı işçilerin aylık ücretleri serisinin standart sapması aşa ğ ıdaki gibi hesaplanmaktadır. 2013 yılında işçilere ödenen aylık ortalama 1580 TL olan ücretten herhangi bir işçinin ücreti, ortalama 46,13 TL farklılık göstermektedir.

168 De ğ işim Katsayısı: De ğ işim katsayısı ve kartillerarası de ğ işim katsayısı da ğ ılmayı de ğ er cinsinden de ğ il oransal (%) olarak belirleyen ölçülerdir. Standart sapma ve aritmetik ortalamayla hesaplanan de ğ işim katsayısı; standart sapmanın aritmetik ortalamaya bölünmesiyle de ğ işkenin standart sapmaya yansıyan büyüklü ğ ünün etkisini ortadan kaldırmakta, yüzde olarak ifadesiyle de de ğ işkenin biriminin ölçüye yansımasına mani olmaktadır.

169 De ğ işim Katsayısı: De ğ işim katsayısı ve kartillerarası de ğ işim katsayısı da ğ ılmayı de ğ er cinsinden de ğ il oransal (%) olarak belirleyen ölçülerdir. Standart sapma ve aritmetik ortalamayla hesaplanan de ğ işim katsayısı; standart sapmanın aritmetik ortalamaya bölünmesiyle de ğ işkenin standart sapmaya yansıyan büyüklü ğ ünün etkisini ortadan kaldırmakta, yüzde olarak ifadesiyle de de ğ işkenin biriminin ölçüye yansımasına mani olmaktadır. Örne ğ in; 10 üzerinden üç ö ğ rencinin bir dersten 4, 5 ve 9 aldı ğ ı, bir di ğ er ö ğ rencinin de 100 üzerinden 40, 50, ve 90 aldı ğ ı düşünülürse, ilk grubun not ortalaması 6, standart sapması 2,16 di ğ er grubun not ortalaması 60, standart sapması 21,6’dır. De ğ er büyüklü ğ ü farkı (10 ile 100 arası) ortalamalara yansıdı ğ ı gibi standart sapmaya da yansıdı ğ ı için sanki ikinci grupta da ğ ılmanın daha fazla oldu ğ u izlenimi yaratmaktadır. De ğ işim katsayısı olarak hesaplandı ğ ında ise her iki grubun da ğ ılma açısından aynı durumda oldu ğ u ve da ğ ılmanın %36 oldu ğ u anlaşılmaktadır.

170 Örnek: Aritmetik ortalamayla ilgili olan örneklerdeki fiyat serisi, e ğ itim serisi ve ücret serisi için de ğ işim katsayısı yardımıyla, üç seri da ğ ılma (de ğ işkenlik) açısından aşa ğ ıdaki gibi karşılaştırılabilir duruma gelmektedir. Fiyat Serisi:

171 Örnek: Aritmetik ortalamayla ilgili olan örneklerdeki fiyat serisi, e ğ itim serisi ve ücret serisi için de ğ işim katsayısı yardımıyla bu örnekteki üç seri da ğ ılma (de ğ işkenlik) açısından aşa ğ ıdaki gibi karşılaştırılabilir duruma gelmektedir. Fiyat Serisi: E ğ itim Serisi:

172 Örnek: Aritmetik ortalamayla ilgili olan örneklerdeki fiyat serisi, e ğ itim serisi ve ücret serisi için de ğ işim katsayısı yardımıyla bu örnekteki üç seri da ğ ılma (de ğ işkenlik) açısından aşa ğ ıdaki gibi karşılaştırılabilir duruma gelmektedir. Fiyat Serisi: E ğ itim Serisi: Ücret Serisi:

173 Kartillerarası De ğ işim Katsayısı: Özellikle kartillerin hesaplanabildi ğ i açık sınıflı gruplanmış serilerde da ğ ılmanın saptanmasında kullanılan kartillerarası aralık, de ğ işkenlerin büyüklü ğ ünden etkilendi ğ inden ve de ğ işkenlerin cinsiyle ifade edildikleri için karşılaştırmalarda yetersiz kalmaktadır. Aşa ğ ıdaki formülle hesaplanan bu de ğ işim katsayısı da standart sapmadan hesaplanan di ğ er de ğ işim katsayısı gibi da ğ ılmayı büyüklük ve cins farklılı ğ ından arındırarak yüzde olarak belirlenmektedir. Standart sapmadan hesaplanan de ğ işim katsayısına oranla serideki her birimin de ğ erine dayanmadı ğ ı için tercih edilmemektedir. Ancak aşırı de ğ erlerden ölçünün etkilenmemesi istendi ğ inde ve açık sınıflı serilerde yaygın kullanım alanı bulmaktadır.

174 Çarpıklık ve Basıklık Ölçüleri

175 ÇARPıKLıK VE BASıKLıK ÖLÇÜLERI BIR SERIDEKI GÖZLEM DEĞERLERININ DAĞıLıMıNıN ŞEKLINI ORTAYA KOYAN ÖLÇÜLERDIR. BU ÖLÇÜLER YORUMLANıRKEN NORMAL DAĞıLıM ÖZELLIKLERI DIKKATE ALıNıR. NORMAL DAĞıLıM EĞRISI SIMETRIK VE NORMAL BIR BASıKLıĞA SAHIPTIR. ÇARPıKLıK ÖLÇÜSÜ SERININ FREKANS DAĞıLıMıNıN SIMETRIK DAĞıLıMDAN UZAKLAŞMA DERECESINI GÖSTERIRKEN, BASıKLıK ÖLÇÜSÜ VERILERIN NORMAL DAĞıLıMA GÖRE ORTALAMA ETRAFıNDA NE KADAR YOĞUN BIR ŞEKILDE DAĞıLDıĞıNı GÖSTEREN ÖLÇÜLERDIR. BIR BAŞKA IFADE ILE, ÇARPıKLıK ÖLÇÜSÜNÜN IŞARET BÜYÜKLÜĞÜ VERININ ÇARPıKLıĞıNıN YÖN VE ŞIDDETINI GÖSTERIRKEN, BASıKLıK ÖLÇÜSÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ VERILERIN ORTALAMA CIVARıNDA AŞıRı YOĞUNLAŞTıĞıNA, KÜÇÜKLÜĞÜ ISE VERILERIN ORTALAMAYA ETRAFıNDA FAZLA DAĞıNıK OLDUĞUNA IŞARET ETMEKTEDIR. Çarpıklık ve basıklık ölçüleri

176 Serilerdeki birimlerin hangi de ğ erlerle toplandı ğ ını gösteren ölçülere “Asimetri- Çarpıklık Ölçüleri” adı verilmektedir. Bilindi ğ i gibi ortalamalar, serilerdeki birimleri tek bir de ğ erle tanımlayan, da ğ ılma ölçüleri de bu ortalama de ğ erden birimlerin ne kadar farklılık gösterdi ğ ini ortaya çıkaran ölçülerdir. Bir sınıftaki ö ğ rencilerin istatistik dersi notları ortalaması 40, standart sapmayla 60 ise bu ö ğ rencilerin istatistik dersinden orta düzeyde (ortalama 60 oldu ğ u için) ve birbirlerine benzer olmadıkları (standart sapma büyük) anlaşılmaktadır. Standart sapma 15 olsaydı daha benzer düzeyde oldukları, 5 olsaydı daha da benzer düzeyde oldukları anlaşılacaktır. Asimetri ölçüleri ortalamalara ve da ğ ılma ölçülerine ek olarak birimlerin hangi de ğ erlerde toplandı ğ ını göstererek birimler hakkında bu iki ölçünün verdi ğ i bilgilere önemli bir katkı da bulunmaktadır. İ statistik dersinden standart sapmanın 40, ortalamanın 60 oldu ğ u sınıfta ö ğ rencilerin düşük notlarda (20-30) toplandı ğ ı saptanırsa, istatistik dersinde notların çok yüksek olmadı ğ ı (ortalama=60), ö ğ rencilerin istatistik bilgisi açısından farklı düzeyde oldukları ( σ=40 yüksek) ve ö ğ rencilerin ço ğ unun düşük notlarda toplandı ğ ı (asimetri ölçüsüyle) anlaşılacaktır. Di ğ er ölçüleri aynı olmak şartıyla toplanmanın 60-70 not grubunda (yüksek notlar) oldu ğ u saptansaydı, istatistik bilgisi açısından sınıfın daha iyi düzeyde oldu ğ u ortaya çıkacaktı. Demek ki asimetri ölçüleri ortalama ve da ğ ılma ölçüleriyle birlikte üçüncü istatistik ölçüsü olarak birimler hakkında çok önemli bilgilerin ortaya çıkarılmasına imkan vermektedir.

177 Asimetri; 1)Ortalamalara dayanan asimetri ölçüsü 2)Kartillere dayanan asimetri ölçüsü 3)Momentlere dayanan asimetri ölçüsü olmak üzere üç yöntem yardımıyla saptanmaktadır.

178 1) Ortalamalara Dayanan Asimetri Ölçüsü “Pearson Asimetri Ölçüsü” olarak da adlandırılan bu ölçü, aritmetik ortalama ve mod (veya medyan) ile standart sapma yardımıyla elde edilmektedir. Anakütle verileriyle; Örneklem verileriyle ise; formulüyle hesaplanmaktadır. Hafif asimetrik serilerde Pearson Asimetri Ölçüsü: şeklinde hesaplanır. Simetrik Serilerde; dır.

179 BIR SERININ SIMETRIDEN AYRıLMASıNA ÇARPıKLıK DENIR. ÇARPıKLıK, BIR DAĞıLıMıN ORTALAMASı ETRAFıNDAKI ASIMETRI DERECESINI BELIRTIR. SIMETRIK DAĞıLıM GÖSTEREN SERILERDE MERKEZI EĞILIM ÖLÇÜLERI, DAĞıLıMıN TAM ORTASıNDA YER ALıR. BIR BAŞKA IFADEYLE, SERIDEKI RAKAMLARıN %50 ‘SI MERKEZI EĞILIM ÖLÇÜSÜNDEN BÜYÜK, KALAN YARıSı ISE KÜÇÜKTÜR. BUNUNLA BERABER RAKAMLARıN DAĞıLıMı HER ZAMAN SIMETRIK OLMAZ. UYGULAMADA SAĞA YA DA SOLA ÇARPıK SERILERLE SıK SıK KARŞıLAŞıLMAKTADıR. SERIDEKI ASIMETRIYI ÇARPıKLıK KATSAYıLARıNA BAKARAK ANLAYABILIRIZ. ÇARPıKLıK KATSAYıSı 0 OLAN SERI SIMETRIK SERIDIR. ÇARPıKLıK KATSAYıSı NEGATIF OLDUĞUNDA SERI SOLA ÇARPıK, POZITIF OLDUĞUNDA SERI SAĞA ÇARPıK DEMEKTIR. Çarpıklık

180 5 Pearson Çarpıklık Katsayıları  Sağa çarpık bir seride:  Sola çarpık bir seride: Aritmetik Ortalama < Medyan < Mod Mod < Medyan < Aritmetik Ortalama Mod = Medyan = Aritmetik Ortalama Pozitif çarpıklık Negatif çarpıklık Çarpıklık yok

181 Pearson Çarpıklık Katsayıları 1 1 2 2 S: standart sapma

182 Momentlere Dayanan Asimetri Ölçüsü

183 MOMENT BIR SERIDEKI GÖZLEM DEĞERLERININ SıFıRDAN VEYA ARITMETIK ORTALAMADAN FARKLARıNıN KUVVETLERININ ARITMETIK ORTALAMASıDıR. BU ÖLÇÜLER SERININ FREKANS DAĞıLıMıNıN ŞEKLININ BELIRLENMESINDE KULLANıLAN ÖLÇÜLERDIR. BIR SERIDEKI GÖZLEM DEĞERLERININ SıFıRDAN ÇEŞITLI DERECELERDEKI FARKLARıNıN ORTALAMASıNA SıFıRA GÖRE MOMENT ADı VERILIR. SıFıRA GÖRE MOMENT “M R “ ŞEKLINDE YAZıLıR. BURADA “R” MOMENTIN DERECESI OLUP, FARK ALMA IŞLEMININ DERECESINI GÖSTERIR. BUNA GÖRE SıFıRA GÖRE MOMENTLER ŞÖYLE FORMÜLE EDILIR. Momentler

184  Sıfır etrafındaki 1. moment aritmetik ortalamaya eşittir.  Sıfıra göre momentleri kullanarak çarpıklık ve basıklık ölçüsünü elde etmek mümkün değildir.  Çarpıklık ve basıklık ölçüleri aritmetik ortalamaya göre momentler yardımı ile elde edilebilir.  Ancak sıfıra göre momentler kullanılarak aritmetik ortalamaya göre momentler elde edilebilir.

185 Momentler  Aritmetik ortalama etrafındaki 1. moment 0 ’a eşittir.  Aritmetik ortalama etrafındaki 2. moment ise varyansı verir. Serideki gözlem değerlerinin aritmetik ortalamalardan çeşitli derecelerdeki farklarının ortalamalarına aritmetik ortalamaya göre momentler adı verilir. Aritmetik ortalamaya göre momentler “  r ” şeklinde gösterilir. Burada “r” momentin derecesi olup 1,2,3,4 değerlerini alır.

186 Moment Çarpıklık Katsayısı

187 BASıKLıK BIR DAĞıLıMıN DIKLIK DERECESININ ÖLÇÜSÜDÜR. BU KONUDA KULLANıLAN EN YAYGıN ÖLÇÜ, MOMENT BASıKLıK KATSAYıSıDıR. MOMENT BASıKLıK KATSAYıSı, ORTALAMA ETRAFıNDAKI 4. MOMENTIN STANDART SAPMANıN 4. KUVVETINE BÖLÜNMESIYLE ELDE EDILIR. Basıklık  Dağılımın normale göre daha basık olması, dağılımın değişkenliğinin fazla olduğunu gösterir.  Dağılımın normale göre daha dik olması, serideki rakamların merkezi eğiliminin yüksek olduğunu gösterir.

188 X 10 12 18 20 Yandaki serinin basıklık durumunu irdeleyiniz. Örnek

189 X 10-5625 12-381 18381 205625 Çözüm Seri normale göre basıktır.

190 X MARKA PILLER IÇIN YAPıLAN ÖMÜR TESTINDE, 150 PIL TESADÜFEN SEÇILMIŞ VE SAAT CINSINDEN ÖMÜRLERI AŞA Ğ ıDA VERILMIŞTIR. A) SıFıRA GÖRE MOMENTLERI BULUNUZ. B) ARITMETIK ORTALAMAYA GÖRE MOMENTI HESAPLAYıNıZ. C)  3 ASIMETRI ÖLÇÜSÜNÜ BULARAK YORUMLAYıNıZ. D)  4 BASıKLıK ÖLÇÜSÜNÜ BULARAK YORUMLAYıNıZ. Örnek Ömür (saat)Pil sayısı 100-12010 120-14050 140-16060 160-18020 180-20010

191 Ömür (x10) fifi XiXi fiXifiXi fiXi2fiXi2 fiXi3fiXi3 fiXi4fiXi4 10–121011110121013310146410 12–1450136508450109850142805 0 14–16601590013500202500303750 0 16–182017340578098260167042 0 18–201019190361068590130321 0 Toplam150219032550492510758559 0 Çözüm

192

193

194

195 BIR SEKTÖRDEKI IŞLETMELER BÜYÜKLÜLERINE GÖRE INCELENDI Ğ INDE, KOB İ TARZıNDAKI IŞLETME SAYıSıNıN VARYANSı 6.219, ARITMETIK ORTALAMAYA GÖRE KOB İ TARZıNDAKI IŞLETME SAYıSıNıN 3. DERECEDEN MOMENTI ISE 0.6932 OLARAK HESAPLANMıŞTıR. ÇARPıKLıK MOMENT KATSAYıSıYLA, KOB İ TARZıNDAKI IŞLETME SAYıSıNıN ÇARPıKLı Ğ ıNı YORUMLAYıNıZ. Örnek

196 Çözüm

197 GRAFİKLER

198 İ statistik basitleştirmek, özetlemek ve görselleştirmekle u ğ raşır. Verileri frekans da ğ ılımı tablosunda toplamak, onları anlamamızı sa ğ layan bir basitleştirmedir. Aritmetik ortalama veya uygun olan başka bir ortalamanın hesaplanması ile veriler özetlenir, grafikler yardımı ile de görsel bir hale konulur. Grafikler, kolay anlaşılır ve akılda kalıcı etkiler yapan pratik araçlardır. Grafikler yardımı ile hem verilerin kolaylıkla iletilmesi hem de analiz edilebilmesi mümkün olur. Grafikler özellikle bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile daha çok kullanılmaya başlanmıştır. GRAFİKLER

199 Grafikler; Verileri göstermelidir. İ nceleyenin verilerin özünü anlamasına yol açmalıdır. Verilerin anlattıklarını bozmamalıdır. Çok sayıda sayıyı küçük bir yerde gösterebilmelidir. İ nceleyenin karşılaştırma yapmasını sa ğ lamalıdır. Hem anafikri hem de ayrıntıları vermelidir. Belirli bir amaca hizmet etmelidir. Veri kümesinin istatistiksel ve sözel tanımlamaları ile bütünleşmelidir.

200 Nitel Verilerin Grafikleri Nitel veriler kategorik verilerdir. Bu tür veriler her örneklem veya anakütle biriminin tek bir sınıfa düşmesini sa ğ larlar. Örne ğ in bir ma ğ azanın müşterilerinin kentin mahallelerine da ğ ılımı konusunda bir araştırma yapıldı ğ ını düşünelim. Araştırma sırasında her müşteriye kentin hangi bölgesinde oturdu ğ u sorulmuş olsun. Sınıflayıcı ölçekle elde edilen bu veriler şu şekilde olabilir: BölgeMüşteri SayısıRelatif Frekans I. Bölge55/50=0,1 II. Bölge1010/50=0,2 III. Bölge2020/50=0,4 IV. Bölge1515/50=0,3 Toplam501,00 Tablo 1. Bölgelere göre müşteri sayısı

201 Çubuk Diyagramları: Nitel verilerin freksanslarının ve ya relatif frekanslarının gösterilmesinde sık kullanılan grafiklerden biri çubuk grafikleridir (bar graphs). Bu tür bir grafik çizilirken her sınıf için eşit genişlikte bir çubuk çizilir. Belirli bir sınıfa karşılık gelen çubu ğ un yüksekli ğ i ise, sınıfın frekansı veya relatif frekansı ile orantılı olarak belirlenir.

202 Daire Şeklinde Diyagramlar: Nitel verilerin belirlenmesinde daire grafiklerinden (pie charts) de yararlanabiliriz. Daire şeklinde grafikler ekonomik verilerin gösteriminde sık kullanılırlar. Bu tür bir grafikte dairenin tümü ölçülerin tümünü gösterir. Her parça tek bir sınıfı gösterecek şekilde daire, parçalara bölünür. Parçaların büyüklükleri her bir sınıfın frekansı veya relatif frekansı ile orantılı olkur. Bir dairenin merkez açısı 360 derece oldu ğ una göre, bir sınıfın relatif frekansı 0,40 oldu ğ unda bu sınıfa düşecek parçanın açısı 360x0,40=144 derece olur. Az önce çubuk grafiklerini çizdi ğ imiz yukarıdaki tablodaki verilerin daire şeklinde grafi ğ ini çizersek aşa ğ ıdaki şekil elde edilir. Çizilen grafik bize müşterilerin %40 lık bir bölümünün III. bölgede oldu ğ unu göstermektedir. Müşteriler açısından bu bölgeyi IV. bölge yüzde 30 payla izlemektedir.

203 Pareto Diyagramı: Yaptı ğ ımız işlerde, projelerde hataların ortadan kaldırılması önemlidir. Ancak, istesek de hataların tümünü ortadan kaldıramayız. Bu nedenle, bir öncelik sırası belirlememiz gerekir. Pareto analizi sınıflamaya ve sınıfların hangilerinin daha fazla gözlem de ğ eri içerdiklerini belirlemeye yöneliktir. Pareto analizi bugün sanayide problem belirleme aracı olarak kullanılmaktadır. Yöneticiler ve işçiler problemleri veya problemlerin en önemli nedenlerini belirlemekte pareto analizinden yararlanırlar. Pareto analizi (Pareto analysis), herhangi bir problemde hayati olan birkaç önemli nedenin belirlenmesi ve yöneticilere problem çözmede öncelikleri nasıl belirleyecekleri gibi konularda yol gösterir. Pareto analizinin en önemli aracı Pareto diyagramıdır (Pareto diagram). Pareto diyagramı bir basit frekans veya relatif frekans çubuk grafi ğ idir. Pareto diyagramında çubuklar, yatar eksen üzerinde frekanslar (veya relatif frekanslar) büyükten küçü ğ e do ğ ru sıralanan bir biçimde dizilirler. Pareto diyagramını çubuk grafiklerinden ayıran nokta da budur. Pareto diyagramında en yüksek çubuk en solda en küçük çubuk da en sa ğ da bulunur. Bu düzenleme en önemli sınıfın (en yüksek frekansa sahip sınıfın) kolaylıkla belirlenmesini sa ğ lar. Bir otomobil fabrikasında hataların türlerine göre da ğ ılımı aşa ğ ıdaki tablodaki gibi oldu ğ u zaman Pareto diyagramını çizelim.

204 Hata TürüFrekansRelatif Frekans Kir55/50=0,1 Çizik1010/50=0,2 Pas2020/50=0,4 Ya ğ lekesi 1515/50=0,3 Toplam501,00 Tablo 2. Otomobil fabrikasındaki hataların türlerine göre da ğ ılımı Şekil 3. Pareto diyagramı

205 Şekil 3’teki Pareto diyagramı bize şunu anlatmaktadır. Sadece pas sorununu çözmekle hataların %40’ından kurtulabiliriz. Ayrıca ya ğ lekelerinin de olmamasını sa ğ layabilirsek, o zaman da hataların toplam olarak %70’inden kurtulmuş oluruz. Grafik bize pas ve ya ğ lekesi hatalarını ortadan kaldırdı ğ ımızda, bize göre sa ğ daki eksende toplam hataların %70’ini ortadan kaldırabilece ğ imizi ve bu nedenle işe bu hataları ortadan kaldırmakla başlamamızı anlatmaktadır. Pareto diyagramının en önemli eksi ğ i olarak, bu diyagramın hata türlerinin parasal de ğ erini göz önüne almamasını belirtebiliriz. Örne ğ in bu tür bir analizde, bir otomobilin motorunun hatalı olması ile boyasının hatalı olması sadece frekans olarak de ğ erlendirilmekte ve bu da do ğ al olarak önemli bir eksikli ğ e neden olmaktadır.

206 Nicel verilerin grafiklerini tek de ğ işkenli, iki de ğ işkenli ve çok de ğ işkenli verileri ele alarak inceleyebiliriz. Bunlar arasında histogram, dal-yaprak diyagramı, kutu-bıyık diyagramları tek de ğ işkenli olarak çizilebilece ğ i gibi ikili histogram, kategorize histogram gibi örneklerde ikiden çok de ğ işkenin analize alınması da mümkündür. De ğ işkenler arasında ilişkileri araştırdı ğ ımız serpilme diyagramı, Trellis diyagramı gibi diyagramlardan da söz edebiliriz. N İ CEL VER İ LER İ N GRAF İ KLER İ

207 Histogram: Histogram oluşturmak için veriler ilk olarak küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanır. Daha sonra en küçük ve en büyük gözlem de ğ eri arasındaki aralık, 5-20 arasındaki eşit aralı ğ a bölünerek sınıflar oluşturulur. Bu iş yapılırken her bir ölçümün tek bir sınıfa düşmesi ve ayrıca hiçbir ölçümün sınıf sınırlarına düşmemesi sa ğ lanır. Histogram, verilerin da ğ ılım şeklinin belirlenmesi için kullanılır. Veri sayısı az oldu ğ unda daha az sayıda sınıf, çok oldu ğ unda ise daha çok sınıf oluşturulması uygundur. Ardından her bir sınıfa düşen frekans veya relatif frekans hesaplanır. Dikey eksen yatay eksenin dörtte üçü oranında alınarak, sınıflardan her bir frekansın veya relatif frekansın dikey eksendeki hizasına kadar yükselen dikdörtgenler çizilerek Histogram oluşturulur.

208 Örnek olarak; bir telefon şirketi, yeni müşterilerinin ilk ay ödedikleri faturalarını tespit etmek istemektedir. Şirketin Pazar müdürü 200 ev sakininin TL cinsinden faturalarını aşa ğ ıda listelemiştir. Telefon Faturaları (TL)

209 Sınıf AralığıFrekans 0-1571 15-3037 30-4513 45-609 60-7510 75-9018 90-10528 105-12014 Toplam200 Tablo 3. Telefon Faturalarının Da ğ ılımı Şekil 4. Histogram frekans Telefon faturası Çizdi ğ imiz histogramdan bu ev sakinlerinin faturalarının 0-15 TL arasında en yüksek frekansa sahip oldu ğ unu anlıyoruz. Bu histogram aralıklar de ğ iştirilerek de çizilebilmektedir. Aynı verilerin farklı aralıklarda çizilmiş histogramları verilerden farklı çıkarımlar ve analizler yapabilmemizi sa ğ layabilmektedir.

210 Dal-yaprak Diyagramı (Stem and leaf diagrams): Dal-yaprak diyagramları, orijinal verilerin da ğ ılım şeklini de görmemize yarayan diyagramlardır. Bu diyagramların çizilmesi şu aşamalarda gerçekleştirilir: 1.Kullanaca ğ ımız dal ve yaprak tanımlanır. Dal için birimler, diyagramdaki dalların sayısı 5-20 arasında olacak şekilde seçilir. 2.Dallar düzenlenmiş sütunlar halinde en küçü ğ ü en üstte ve en büyü ğ ü en altta olacak şekilde yazılır. Verilerin de ğ işim aralı ğ ında bulunan dalları yapraksız dallar olsa bile yine de eklenir. 3.Bir haneden daha fazla haneye sahip yapraklar varsa, birinci haneden sonraki hane ihmal edilir. 4.Her ölçüm için dalın yapra ğ ı, kendine karşılık gelen dalın sırasında kaydedilir. Her daldaki yapraklar sıralı bir şekilde düzenlenir. Virgülden sonraki haneler atılır veya yapra ğ ın birimini tanımlayan bir anahtar diyagrama dahil edilir.

211 Tablo 4. Dal-yaprak diyagramı için veriler 32303225283330182826 25 3623374947504746 54445232 35202753

212 Tablo 4. Dal-yaprak diyagramı için veriler 32303225283330182826 25 3623374947504746 54445232 35202753 Tablo 5. Dal-yaprak diyagramı fDalYaprak 2035 118 92035556788 1030022223567 5446779 35024 Dal genişliği = 10

213 Tablo 4. Dal-yaprak diyagramı için veriler 32303225283330182826 25 3623374947504746 54445232 35202753 Tablo 5. Dal-yaprak diyagramı fDalYaprak 2035 118 92035556788 1030022223567 5446779 35024 Dal genişliği = 10 Çizilen Dal-yaprak diyagramı incelendi ğ inde, yapraklar üzerine bir da ğ ılım e ğ risi çizildi ğ inde Tablo 5’teki verilerin görsel da ğ ılımın şekli görülmüş olur. Dal yaprak diyagramları orijinal verilerle birlikte da ğ ılımın şeklini görmemizi sa ğ ladıkları için yararlıdırlar. Ancak, veri sayısı çok arttı ğ ında çizim ve dal-yaprak diyagramının anlaşılması güçleşir.

214 Kutu-bıyık Diyagramı (Box-plot Diagrams): Kutu-bıyık diyagramları verilerin minimumu, maksimumu ve üç kartilini yatay veya dikey bir kutu ve bu kutudan çıkan iki çizgi ile gösterir. Diyagramın kutu bölümünün uzunlu ğ u, kartiller arası fark kadardır. Kutunun ortasındaki çizgi ise bize, medyan de ğ erini gösterir. Kutunun yanlarından uzanan çizgiler kartiller arası farkın 1,5 katına kadar uzanırlar. Kutu-bıyık diyagramları bize da ğ ılımla ilgili 5 sayıyı özetler: 1. Veri kümesindeki en küçük de ğ er 2. Verilerin birinci kartili 3. Verilerin medyanı (ikinci kartili) 4. Verilerin üçüncü kartili 5. Veri kümesindeki en büyük de ğ er

215 Örnek: Jackson adlı bir Petrol şirketi geçenlerde şirket ma ğ azalarının birinde bir çalışma yaptırdı. Bu çalışmada, müşterilerin depolarını dolduklarında kaç km yol aldıkları ö ğ renilmek istenmektedir. Müşteriler benzin istasyonuna gelip depoyu doldurduklarında arabalarına bir cihaz takılır ve bir dahaki depo dolumuna geldiklerinde dolu depoyla kaç km sürüş yaptıkları not edilir. Şirketin analizcisi elde edilen verileri incelemek ve aykırı de ğ er olup olmadı ğ ını kontrol etmek için kutu-bıyık grafi ğ i çizmek istemektedir. Veriler aşa ğ ıda küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanmıştır:

216 1. adım: Veriler küçükten büyü ğ e do ğ ru sıralanır. 2. adım: de ğ erleri hesaplanır.

217 3. adım: de ğ erleri arasında kutu çiz.

218 4. adım: Medyanı baz alarak kutuya bir dikey do ğ ru çiz.

219 5. adım: Alt limit ve üst limit de ğ erlerini hesapla. Bu limit de ğ erlerinin dışında kalan di ğ er de ğ erler aykırı de ğ er (outliers) olarak adlandırılır.

220 6. adım: Bıyıkları çiz. 7. adım: aykırı de ğ erleri çiz. Aykırı de ğ erler limit de ğ erlerinin dışında kalan de ğ erlerdir.

221 Zaman serilerinin gösterilmesinde sıklıkla kullanılan grafik “Aritmetik ve Logaritmik Ölçekli Kartezyen Grafiklerdir”. x-ekseninde zaman faktörü (ay, mevsim, yıl gibi), y-ekseninde ise birim sayıları (insan, işletme sayısı gibi) veya birimlerin çeşitli özellikleri yani de ğ işkenler (gelir, üretim, satış gibi) gösterilmektedir. Her iki eksenin kesişti ğ i nokta başlangıç noktası olan (0,0) orijindir. Dört ayrı yüzeyi olan Kartezyen grafiklerde sa ğ üst yüzey pozitif ve de ğ erlerine, sol üst yüze negatif pozitif, sa ğ alt yüze pozitif negatif ve sol alt yüzey ise negatif ve de ğ erlerine ayrılmıştır. Negatif de ğ er söz konusu olmadı ğ ında sadece üst sa ğ yüzey kullanılmakta, di ğ er yüzeyler çizilmemektedir. Zaman Serilerinin Grafikleri

222 Türkiye nüfusunun 1955-2010 döneminde sayım yıllarına göre aşa ğ ıdaki da ğ ılımı Kartezyen grafikle çizilebilir. Sayım Yıllarına Göre Türkiye Nüfusu YıllarTürkiye Nüfusu 195524 064 763 196027 7548 20 196531 391 420 197035 605 176 197540 347 719 198044 736 957 198550 664 458 199056 473 035 200067 803 927 201073 722 988

223 Sayım Yıllarına Göre Türkiye Nüfusu Grafi ğ i

224

225 B İ L İ MSEL ARAŞTIRMALARDA RAPOR YAZIMI VE KAYNAK GÖSTERME

226 İ Ç İ NDEK İ LER Araştırmanın Rapor Haline Getirilmesi 1.Ön Kısım 2. Metin Kısmı 2.1. Daha Önce Yapılmış Çalışmalardan Yararlanma Ve Kaynak Gösterme Yöntemleri 2.1.1. Daha Önce Yapılmış Çalışmalardan Yararlanma 2.1.2. Kaynak Gösterme Teknikleri 3.Yazım Kuralları

227 B İ L İ MSEL ARAŞTIRMALARDA RAPOR YAZIMI VE KAYNAK GÖSTERME  Bilimsel araştırma,  içerik  Şekil ve yapısı  Belirli bir sistemde yazılması gerekir.  Elde edilen bilgiler, başkalarının yararlanmasına ve eleştirisine sunulduğu zaman bir değer kazanır.  Çalışmanın bu kısmında araştırmanın şekil ve içerik olarak nasıl olması gerektiği üzerinde durulacaktır.

228 ARAŞTıRMANıN RAPOR HALINE GETIRILMESI Bir araştırmanın yazılı hali üç ana parçadan oluşur. Bunlar sırasıyla ön kısım, metin kısmı ve son kısımdır. Her bir kısmın yapısal olarak içeriğinde bulunması gereken parçalar şunlardır;

229 A. Ön Kısım Genellikle bu kısımda önce boş bir sayfa, sonra sırayla başlık, ön söz, içindekiler, kısaltmalar, tablolar ve şekiller listesi bulunur. Araştırmanın ön kısmını oluşturan, başlık, ön söz, içindekiler ve benzerleri araştırma metninden sayılmazlar. Başlık  Başlık,  kısa,  özlü ve  dikkat çekici olmalı,  aynı zamanda da araştırmanın içeriğini yansıtmalıdır. Başlık sayfasında ayrıca şu bilgiler yer alır. İlgili üniversite, enstitü adı ve anabilim dalı veya araştırma kurumunun adı, araştırmacının adı soyadı, araştırmada danışmanlık yapan öğretim üyesinin adı ve soyadı, araştırmanın türü (bitirme projesi, yüksek lisans tez, doktora tezi vb.), araştırmanın yapıldığı tarih ve yer belirtilmelidir.

230

231 2. ÖN SÖZ  Ön Söz, araştırmacının konu hakkındaki kişisel görüş, amaç, dilek ve temennilerini içerir.  Araştırmacının araştırma sırasında yardım gördüğü kimse veya kurumlara teşekkürü de yine bu bölümde yer alır. Bu nedenle ön söze teşekkür yazısı da denebilir. Bu nedenle kitaptaki ön sözün yerine tezlerde ‘teşekkür’ başlığı kullanılır.  Ön söz veya teşekkür yazısının altına araştırmacının adı, soyadı, tarih ve şehir ismi de eklenir. Ön sözü girişle karıştırmamak gerekir. Her araştırmada bir ön söz veya teşekkür bulunması zorunlu değildir.  Ön sözün içeriği, araştırma fikrinin nereden doğduğu, araştırmayı hangi amaçla yaptığı, araştırmadan beklenti ve dilekler ile araştırma sırasında yardımları veya katkıları olan yakınlara, kişi veya kurumlara teşekkürden oluşur.

232 3. ÖZET  Daha çok tez, bilimsel makale ve diğer kapsamlı araştırmalarda yer alır. Özette araştırma kısaca tanıtılır.  Özette, okuyucuya ya da başka bir araştırmacıya, araştırmanın tamamını incelemeden araştırmanın içeriği, araştırmanın konusunu oluşturan problem, araştırmanın amacı, metodu, bulguları, hüküm ve önerileri hakkında temel bilgiler verilir.  Araştırmanın kapsamını ve esas amaçlarını belirtmeli, kullanılan yöntemi tanımlamalı, bulguları özetlemeli, varılan sonuçları belirtmelidir.  Tek paragraf halinde olmalıdır. Paragraf tezlerde 400, bilimsel makalelerde 100 kelimeyi geçmemelidir.

233 4. İÇINDEKILER ‘İ ÇINDEKILER’ esas itibariyle bir tablodur. Bu tablo araştırmanın planını, ana hatlarını, bölümler itibariyle neleri kapsadı ğ ını gösterir. Okuyucu ‘içindekiler’, sayesinde bir araştırmanın mahiyeti ve içeri ğ i hakkında hıza bilgi sahibi olur. Esasen konu başlıklarını ve sayfa numaralarını gösteren ‘içindekiler’ başlı ğ ı büyük harflerle yazılır. Makalelerde ‘içindekiler’ tablosu bulunmaz. Sayfanın üst kısmına, ortaya gelecek biçimde, büyük harflerle içindekiler diye yazılır. sa ğ üst köşeye de sayfa no. başlı ğ ı konulur. İ çindekiler oluşturulmasında bilgisayardan yararlanmak mümkündür. Bilgisayardan yararlanılması halinde tablo hatasız bir şekilde yapıldı ğ ı gibi zaman kaybının da önüne geçilmiş olur. Bunun için araştırma bilgisayar ortamına aktarılırken gerekli kodlama yapılmalıdır. Çalışmanın sonunda, menü çubu ğ unda bulunan ekle, başvuru dizin ve tablolar butonuna basarak konu başlıkları ve sayfa numaraları otomatik olarak içindekiler sayfasına dökülür. böylece içindekiler oluşturulurken hata yapmanın önüne geçilmiş olur.

234 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ........................................................................................................................... I İÇİNDEKİLER............................................................................................................... II SİMGELER VE KISALTMALAR............................................................................... III TABLOLAR.................................................................................................................... IV ŞEKİLLER...................................................................................................................... V GİRİŞ............................................................................................................................... 1

235 5. TABLOLAR VE ŞEKILLER LISTESI Bir araştırmada birden çok tablo ve şekiller varsa bu tablo ve şekiller numaraları ile birlikte hangi sayfada bulundu ğ unun bir tablo halinde sıralanarak araştırma raporunun ön kısmında verilir. Tablo ve şekiller çok sayıda ise bunların ayrı listeler halinde düzenlenmesi daha do ğ rudur. Tabloları ayrı bir grup halinde, grafik, diyagram, harita, foto ğ raf, resim ve çizimlerin de şekiller başlı ğ ı altında verilmesi daha uygundur. Tıpkı içindekilerin otomatik oluşturulması gibi ‘tablo ve şekiller’ listesi de otomatik olarak oluşturulabilir. Bunun için araştırma bilgisayar ortamına aktarılırken tablolar ve şekiller başlıkları ile birlikte kodlanmalıdır. Çalışmanın sonunda, ekle, başvuru dizin ve tablolar butonuna basarak otomatik olarak tablo ve şekiller tablo ve şekiller başlı ğ ının altına sayfa numaraları ile birlikte dökülür.

236 6. KıSALTMALAR LISTESI bilimsel araştırmalar yazılı metin haline getirilirken, yer ve zaman tasarrufunda bulunmak amacıyla metinde geçen belli kavramların, kurum, kuruluşların ve yayın adlarının kısaltılması yoluna gitmek mümkündür. Bu durumda kısaltma yapılan isimler, kavramlar ilk defa geçti ğ inde uzun şekliyle yazılır ve parantez içinde kısaltılmış hali gösterilir. daha sonraki kullanışlarda yalnızca kısaltmalarla yetinilir. Kısaltmalar, genellikle sözcüklerin baş harfleri, sırasıyla bir araya getirilerek yapılır. kullanılan kısaltmaların sayıca çok olması halinde, bunların ‘kısaltmalar listesi’ adı altında alfabe sırasına göre gösterilmesi, açıklanması ve bunların bir liste halinde çalışmanın ön kısmında verilmesi önemlidir.

237 METIN KıSMı Araştırmanın asıl gövdesi metin kısmından oluşur. metin, girişle başlar ve sonuçla biter. giriş ve sonuç bir araştırmanın en önemli iki parçasıdır. Araştırmanın di ğ er önemli parçaları bölümler şeklinde ortaya konur. Metinde açıklanan fikirler, bölümler şeklinde ve bazen bölümlerin bir araya toplanmasıyla oluşturulan kısımlar halinde okuyucuya sunulur. 1.GIRIŞ Bir araştırmanın metin kısmı ‘giriş ’ ile başlar. yukarıda da belirtildi ğ i gibi giriş ön sözden farklıdır. onunla karıştırılmamalıdır. Girişte, araştırmanın çözümlemeye çalıştı ğ ı sorun ortaya konur, hipotez açıklanır ve kullanılan yöntemle araştırmanın sınırlamalarından söz edilir. Giriş bazen araştırmanın birinci bölümü olarak düzenlenebilir. Girişte araştırmaya konu olan problemi açık bir biçimde ortaya koymalıdır. araştırmaya konu seçilen problemin niçin araştırıldı ğ ı ayrıca ortaya konulmalıdır. çünkü her araştırma bir sorunu ele alıp incelemeyi ve çözüm bulmayı amaçlar ya da bir olguyu açıklamayı konu edinir. araştırmanın amacı, önemi, varsayımları, sınırları açık şekilde yazılmalıdır. Ayrıca araştırma yönteminden de bahsedilmelidir. yani araştırmanın nasıl yapılaca ğ ından bahsedilmelidir. Ancak, bazen yöntem ayrı bir bölüm olarak da ele alınabilir. girişin son kısmında araştırmanın kaç bölümden oluştu ğ u ve bölümlerde nelerin incelendi ğ i ortaya konmalıdır.

238 2. BÖLÜMLER Bir araştırma ana metni girişle başlar, sonra bölümlerle devam eder. Araştırmanın ana metninde açıklanmak istenen konu ayrı bölümler halinde verilmesi konunun açıklı ğ a kavuşturulması bakımından önemlidir. Bölümlerin sayısı, araştırmanın uzunlu ğ una ve karmaşıklı ğ ına göre de ğ işir. Bölümler tez başlı ğ ı ile ba ğ lantılı olmalıdır. Ayrıca her bölüm hipotezi destekleyici nitelikte olmalıdır. İ yi bir bölümlendirme okuyucunun, konunun tüm yönlerini görmesine ve fikirler arasındaki ilişkiyi kolayca kavramasına yardımcı olur. Bölümlerin arasında hem sayfa sayısı hem de içerik itibariyle bir denge olmalıdır. araştırma belli bir sisteme göre bölümlere, bölümler de alt başlıklara ayrılmalıdır. Ayırımda numaralama sisteminden yararlanılır. bu konuda iki farklı sistem vardır. Bunlar Ondalık Sistem Ve Rakam/Harf Sistemidir. ONDALıK SISTEM: Bu Sistemde Alt Başlıkları Ayırmada Sadece Rakam Kullanılmaktadır. Ana Bölümleri, İ lk Basamakta Yer Alan Sayı Birinci Derecede Alt Bölümü, İ kinci Basamakta Yer Alan Sayı Da İ kinci Ait- Bölümü, Vs. Göstermektedir, Örne ğ in, 1.2.1 Şeklindeki Bir Sayı, Birinci Bölümün İ kinci Alt Bölümü İ çinde Yer Alan Birinci Başlı ğ ı Göstermektedir. Bu Sistem En Çok Tercih Edilen Sistemdir. Tercih Sebebi İ se Kolay, Sade Ve Pratik Olmasıdır. (Tablo2)

239 ONDALıK SISTEM BIRINCI BÖLÜM BÖLÜM BAŞLI Ğ I 1. B İ R İ NC İ BÖLÜM 1.1. BIRINCI DERECE ALT BÖLÜM 1.1.1. İ KINCI DERECE 1.1.1.1. ÜÇÜNCÜ DERECE 1.1.2. İ KINCI DERECE 1.2. BIRINCI DERECE ALT BÖLÜM 1.2.1. İ KINCI DERECE 1.2.1.1. ÜÇÜNCÜ DERECE 1.2.1.2. ÜÇÜNCÜ DERECE 1.2.2. İ KINCI DERECE 1.2.2.1. ÜÇÜNCÜ DERECE 1.2.2.2. ÜÇÜNCÜ DERECE 2. İ K İ NC İ BÖLÜM 2.1. BIRINCI DERECE ALT BÖLÜM 2.2.1. İ KINCI DERECE 2.2.1.1. ÜÇÜNCÜ DERECE 2.2.1.2. ÜÇÜNCÜ DERECE 2.2.2. İ KINCI DERECE

240 RAKAM/HARF SISTEMI: Bu sistem rakam ve harflerin karışımından oluşmaktadır. bu nedenle biraz daha karmaşıktır. Rakam /harf sisteminde romen rakamları, latin harfleri ve ondalık rakamlar kullanılır. Numaralandırmaya büyük romen rakamlarıyla başlanır ve alt bölümlerde bir harf ile normal rakam birbirini izler BIRINCI BÖLÜM BÖLÜM BAŞLI Ğ I I. B İ R İ NC İ DERECE ALT BÖLÜM A. İ K İ NC İ 1. ÜÇÜNCÜ A) DÖRDÜNCÜ (1) BEŞINCI (A) ALTıNCı I) YEDINCI II) YEDINCI (B) ALTıNCı (2) BEŞINCI B) DÖRDÜNCÜ 2. ÜÇÜNCÜ B. İ K İ NC İ İ KINCI BÖLÜM BÖLÜM BAŞLI Ğ I I. B İ R İ NC İ DERECE ALT BÖLÜM A. İ K İ NC İ 1. ÜÇÜNCÜ A) DÖRDÜNCÜ (1) BEŞINCI (A) ALTıNCı I) YEDINCI II) YEDINCI (B) ALTıNCı (2) BEŞINCI B) DÖRDÜNCÜ 2. ÜÇÜNCÜ B. İ K İ NC İ

241 3. SONUÇ Metnin en önemli kısmıdır. Sonuçta adı gibi araştırma sırasında elde edilen bilgi ve belgelerin de ğ erlendirilmesi ile ulaşılan sonuçlar ortaya konulur, yorumlanır ve hipotezin geçerlili ğ i konusunda yargıda bulunulur. Raporun bölümlerinde verilen ayrıntılı bilgiler, bir özet halinde sonuç kısmında verilir. daha sonra gerekli öneriler sunulur. Sonuçta üç ö ğ e bulunmalıdır. bunlar özet, hüküm ve önerilerdir. Sonu kısmında, girişte belirtilen problem, amaç, sınırlama, yöntem ve ana bulgulara mutlaka yer verilmelidir. Daha sonra araştırmacı yaptı ğ ı çalışmadan elde etti ğ i bilgilerden hareketle bir hükme varmalı ve bunu raporuna kaydetmelidir. Araştırmacı son sözünü mutlaka söylemek zorundadır. Bu bir hüküm cümlesidir. Sonucun son kısmında önerilere yer verilmelidir. öneriler mutlaka araştırma bulguları ile ilişkili olmalıdır.

242 SON KıSıM Araştırma Raporunun Bir Parçası Niteli ğ inde Olup, Onu Tamamlayan Bilgi, Belge Ve Düzenlemeler Araştırmanın Son Kısmında Sunulur. Bunların En Önemlileri Ekler, Kaynakça Ve İ ndekstir. EKLER Araştırma Açısından Önemli Bilgi, Belge Ve Dokümanlar Olup Da Araştırmanın Bütünlü ğ ünü Bozaca ğ ı Ve Okuyucunun Dikkati Da ğ ıtacak Malzeme Ve Bilgiler Araştırma Metninin Esas Bölümü Yerine, ‘EKLER’ Başlı ğ ı Altında Araştırmanın Sonuna Konulması Sistematik Açıdan Daha Uygundur. Ekler Kısmında Verilecek Malzemeler Arasında; Uzun Ve Ayrıntılı Tablolar, Anket Formları, Deneklerin Beyanları, Çizelgeler, Belgeler, Kanun Maddeleri Vs. Her Ekin Bir Başlı ğ ı Olmalı Ve Her Ek Ayrı Bir Sayfada Verilmelidir. Eklerin Birden Fazla Olması Halinde, Numaralandırılmalı Ya Da Harflerle Belirtilmelidir. Örne ğ in, EK 1, EK 2, Şeklinde Veya EK A, EK B Gibi

243 2. KAYNAKÇA Bilimsel araştırmaların en temel ö ğ elerinden birisi, araştırma sırasında yararlanılan kaynakların belli bir düzen içerisinde ‘kaynakça’ başlı ğ ı altında son kısımda verilmesidir. Kaynakçalar oluşturulurken ilk dikkat edilecek husus kayna olarak tarif edilen kitap, makale, dergi, süreli yada süresiz yayınların alfabetik sıraya konulmasıdır. İ kinci önemli husus alıntı yapılan kaynakların tümüne kaynakçada yer verilmesidir. ancak, yazar isterse atıf yapmadı ğ ı ama yaralanmış oldu ğ u genel bilgi içeren kitaplara da kaynakçada yer verebilir. Kaynakçada yazılı kaynaklara yer verilir. Kaynakça oluşturulurken eserler kendi içinde, önce kitaplar, makaleler, dergiler, yasal mevzuat ve di ğ er kaynaklar şeklinde tasnif edilirler. daha sonra alfabetik sıraya konulmalıdır. Kaynakça oluşturulurken öncelikle bu araştırmada yararlanılan kaynaklar esas alınmalıdır. Dipnotlarda belirtilen kaynaklar mutlaka kaynakçada yer almalıdır. Kaynakça oluşturulurken kaynak gösterme yöntemine göre ufak tefek farklılıklar söz konusudur. Araştırmanın yazımında klasik dipnot yöntemi kullanılmışsa kaynakça şu şekilde olmalıdır. KITAP IÇIN: YAZAR ADı VE SOYADı, KITAP ADı, BASıLDı Ğ ı ŞEHIR: YAYıMLAYAN, YAYıM TARIHI, SAYFA NUMARASı MAKALE IÇIN : YAZAR ADı VE SOYADı, ‘ MAKALENIN ADı ‘, DERGININ ADı, CILT NO.SU, SAYı NO.SU (AY, YıL), SAYFA NO.SU ARAŞTıRMANıN YAZıMıNDA METIN IÇI KAYNAK GÖSTERME YÖNTEMI KULLANıLMıŞSA KAYNAKÇANıN OLUŞTURULMASı ŞU ŞEKILDE OLMALıDıR. KITAP IÇIN: ÖZSA Ğ ıR, ARIF, (2007), BILGI EKONOMISI. ANKARA: NOBEL YAYıNLARı MAKALE IÇIN: BALCı, YUSUF, (1997), ‘GEÇMIŞTEN GELECE Ğ E ÇALıŞMA İ LIŞKILERI ‘, ÇERÇEVE DERGISI, SAYı17, YıL:5, SS18-35

244 3. İ NDEKS İ ndeks (dizin) araştırmada geçen konu, kavram, kişi ve yer adlarının alfabetik sıra halinde gösterilmesidir. Bilimsel araştırmalar yayınlanacaksa çalışmaların son kısmına indekse konulmasın bir teferruat gibi görünse de okuyucu açısından büyük yarar sa ğ lar. araştırma basılmayacaksa indeks oluşturulmayabilir. İ ndekste her bir kavram veya adın hizasında, bunların, araştırma metninde geçti ğ i sayfa numaraları gösterilir. böylece hazırlanmış bir indeks yardımıyla, kitapta geçen kavram ya da, adın hangi sayfalarda yer aldı ğ ımı kolayca bulunması mümkündür.

245 2. DAHA ÖNCE YAPıLMıŞ ÇALıŞMALARDAN YARARLANMA VE KAYNAK GÖSTERME YÖNTEMLERI 1.DAHA ÖNCE YAPıLMıŞ ÇALıŞMALARDAN YARARLANMA Bir araştırmaya bilimsellik vasfını kazandıran önemli faktörlerden biri de daha önce yapılmış çalışmalardan yararlanılması durumunda onlara atıf yapılmasıdır. Önceki çalışmalardan yararlanırken alıntı yapılabilir. Alıntı fikirler ister aynen alınsın, ister araştırmacının kendi özgün ifadesiyle aktarılmış olunsun, alındıkları kayna ğ ın sayfa numarası ile birlikte belirtilmesi gerekir. Bilimsel araştırmalarda kaynak gösterme, bilim ahlakının bir gere ğ i oldu ğ u kadar, çalışmanın do ğ rulu ğ unu ve güvenilirli ğ ini destekleme ve kanıtı açısından da önemli bir husustur. Kaynak olarak gösterilmesi gereken bilgiler, özgün bilgi, fikir veya görüşler olmalıdır. Kaynak gösterme bilimsel eti ğ in ötesinde araştırmacının savundu ğ u görüşlere destek oluşturmak, bilgilerin kayna ğ ını göstererek önceki araştırmacıların katkısını ortaya koymak ve sonra da araştırıcının kendi katkısının ne oldu ğ unu belirtmek yoluyla bilgilerin asıl sahiplerinin hakkını vermek, ilgili konularda yeni araştırma yapmak isteyenlere başvuru imkanı vermektir.

246 2. KAYNAK GÖSTERME TEKNIKLERI Bilimsel araştırmalarda önceki çalışmalardan yararlanıldı ğ ında, araştırmacı bunları belirlemeli ve yazmalıdır. Bu konuda iki farklı yöntem bulunmaktadır. A) DIPNOT VEYA SON NOT YÖNTEMI Bu konudaki en eski (geleneksel) yöntem her sayfada başvurulan kaynakların, birden başlayarak numara sırasına göre o sayfanın altında dipnotları biçiminde gösterilmesidir. Dipnot ile iki tür açıklama yer alır. birincisi alıntı yapılan kaynakla ilgili açıklamadır. İ kincisi ise konu ile ilgili ek bilgi, görüş, karşıt görüşlerin ve bir açıklama yapılmak istendi ğ inde bu da sayfa altında yer alır. Buna açıklama dipnotu denir. Bir başka ifade ile kaynak dipnotlarının dışındaki bu notlara açıklama notu denilir. Açıklama notları, kaynak dipnotlarıyla birlikte aynı sıra içinde numaralandırılarak sayfa altlarına yazılmalıdır. Açıklama dipnotları az sayıda ise bu dipnotları belirtmede yıldız işareti(*) veya benzeri işaretler kullanılabilir. kaynak notu ve açıklama notları sayfanın altına yazıldıklarında buna dipnot adı verilir. Bu açıklamalar topluca araştırmanın sonunda verilebilir. Tüm notların topluca araştırmanın son kısmında gösterilmesine de son not denir. verilmesi gereken notların dipnot şeklinde verilmesi okuyucuya kaynakları görme bakımından kolaylık sa ğ lar. Son not şeklinde verilmesi durumunda kaynakları görme ve açıklamaları okuma bakımından arka sayfaya gitmeyi gerektirir. Bu ise birincisine göre zaman kaybına yol açar. Dipnotları ya her bölümde yeniden, ya da bütün araştırma boyunca baştan sona numaralandırılırlar. Uzun araştırmalarda bölümleri ayrı ayrı numaralandırmak daha uygundur. kısa araştırmalarda ise bu yola gitmeye gerek yoktur. Birde her sayfada dipnotlarının yeniden numaralandırılması yöntemi vardır. Daha çok eski kaynaklarda rastlanan bu sistem pek yaygın de ğ ildir. bu yöntemin her geçen gün kullanımı azalmaktadır.

247

248 B) METIN İ ÇINDE GÖSTERME YÖNTEMI Bu yöntemde alıntının yapıldı ğ ı kaynak, alıntı sonunda parantez içinde ( yazar soyadı, tarih, sayfa) gösterilmesidir. Bu yöntem hem kolay hem de her açıdan ekonomiktir. yani hem zamandan hem de yer bakımından tasarruf sa ğ lar. Bu yöntem son zamanlarda en yaygın kullanılan yöntemdir. Bu sistemde tüm kaynaklar, soyadı sırasına göre topluca son kısımda yer alan ‘kaynakça’ bölümünde gösterilir. Metinde içinde kaynak gösterilecek yerde bir parantez açılarak içine ilgili kayna ğ ın yazarının soyadı, yayım tarihi ve sayfa numarası yazıldıktan sonra parantez kapatılır. Bu yöntemde e ğ er yazarın soyadı yazıda belirtiliyorsa parantez içinde yalnızca yayım tarihi ve sayfa numarası kaydedilir. Aynı yazarın birden fazla eserine başvuru yapılmış olunabilir. O takdirde e ğ er bunların yayım tarihleri farklı ise bir sorun yoktur. ancak tarihler de aynı ise alıntı ilk alıntı yapılan esere atıf yapılırken ilgili yılın onuna (a) ikinci esere atıf yapılırken ilgili yılın sonuna (b) harfleri konularak ayırt edilmeleri sa ğ lanır. Bu yöntemde açıklama notu söz konusu oldu ğ unda klasik yöntem kullanılır.

249 3. YAZıM KURALLARı BAŞLıCA YAZıM KURALLARı ŞU ŞEKILDE ÖZETLENEBILIR: 1) 2) ARAŞTıRMA RAPORLARı NORMAL SATıR ARALı Ğ ıNDA YAZıLıR sol kenar : 3,5 cmüst kenar: 2 cm sa ğ kenar: 2,5 cm alt kenar: 2,5 cm Normal Satır Aralı ğ ı 1,5

250 3) Bilimsel araştırmalarda fikirler ayrı paragraflar halinde yazıya dökülür. 4) Araştırma raporunun başındaki ve sonundaki boş sayfalar hariç her bir sayfaya numara verilmelidir. Ön kısım romen rakamları ile di ğ er sayfalar normal rakamlar ile numaralandırılmalıdır. yani sayfa numarası girişten başlamalı ve kaynakçanın son sayfasına kadar devam etmelidir.

251

252 SOSYAL B İ L İ MLERDE MAKALE VE B İ LD İ R İ HAZIRLAMA TEKN İ KLER İ

253 1.Sosyal Bilimlerde Makale Ve Bildiri Hazırlama Teknikleri 1.1. Bilimsel Yazımın Kökeni İnsanlar Binlerce Yıldır İletişim Kurmuşlardır Ancak Bilimsel İletişim Yenidir. Kronolojik Olarak Bilimsel Yazımın Gelişimi Sırasıyla Verecek Olursak Kayalar Üzerine Çizilen Resim Ve Yazılan Yazılar, M.Ö. 2000 Papirüs Bitkisinden Yapılan Sayfalar (Papirüs), M.Ö. 190 Hayvan Derisinden Yapılan Parşömen, Efes, Bergama Ve İskenderiye’de İlk Büyük Kütüphaneler, M.Ö. 40 Yıllarında Bergama’daki Kütühpanede 200.000 Cilt Kitap M.S. 105 Çinliler Kağıdı Keşfetti, M.S. 1455 Yılında Gutenburg, Matbaada 42 Satırlık İncili Bastı, İlk Bilimsel Dergi, 1655 (Aynı Anda İki Dergi Fransa Ve İngiltere), Bütün Dünyada 70.000 Bilimsel Ve Teknik Dergi Yayınlanmaktadır, IMRAD Düzenlemesi 100 Yıldır Vardır (Day,1997)

254 1.2. BIR MAKALENIN BILDIRININ ORTAYA ÇıKıŞıNDA İ ZLENECEK YOL HARITASı Bir çalışma makale/bildiri haline getirilmeden önce yapılacak işler şunlardır: ilk olarak cevaplandırılması gereken sorunun ortaya açıkça konması gerekir bu yayın için öngörülen ilk şarttır. daha sonra araştırılacak konu ile ilgili yayınlar kaynağından okunup, kaynak gösterilmesi düşünülen makalelerin yazarları, başlığı, yayınlandığı dergi, yayınlanma yılı, sayfa sayısı vb. ile okunan yayının kısa bir içeriği not edilmelidir (dinler,2004). kaynakçada gösterilecek tüm kaynakların yukarıdaki şekilde taranmış olması yazılan makale/bildirinin güvenilirliği açısından oldukça önemlidir. makale/bildiri yazarının ilgili literatürü okumasının amacı, ilgilenilen konuyla alakalı diğer araştırmacıların o konu hakkındaki soruyu ve cevabı daha önce belirleyip belirlemediklerini tespit etmektir.

255 Makalenin/bildirinin yayınlanmasında temel üç amaç vardır. bunlardan birincisi, literatürdeki eski bir görüşün desteklenmesi, ikincisi çalışmadan elde edilen yeni ve farklı veriler ile literatürdeki eski bilgilerin düzeltilmesi veya tamamıyla yeni bir fikrin ortaya atılması ve son olarak üçüncüsü literatürde sadece yeni bir makale olarak yer almamalı, bilimin ilerlemesine hizmet etmelidir (apley,1994). makalenin/bildirinin yazımından önceki son aşama ise içerikle ilgili do ğ ru bir çerçevenin çizilmesidir. böylece başta (hangi problem incelendi, griş) sorulan soruya sistemli bir yaklaşım sa ğ lar ve gereksiz bilgilerin yazılacak makale/bildirinin içine girmesi önlenmiş olur (cowell, 1994).

256 1.2.1. MAKALENIN/BILDIRININ BÖLÜMLERI Ele alınacak konunun genel içeriği literatür taraması yapıldıktan sonra kısa ve öz olarak hazırlanır. genel içeriği hazırlamak aynı zamanda makale/bildirinin (neredeyse) bitmiş olduğunun da bir habercisidir. bilimsel bir makale/bildirinin hazırlanmasında izlenecek yol ise sırasıyla yukarıda da bahsettiğimiz gibi önce genel içerik, başlık, yazarlar ve adresleri, kısa özet (abstract), anahtar kelimeler (key words), giriş, materyal ve yöntemler, sonuç ve kaynakçadan oluşacaktır. Bilimsel araştırmalarda izlenecek sıra ise: konuyu seçmek ve sınırlandırmak, taslak plan, malzeme bulma, kaynak toplama, okuma not alma, yeni yöntem veya fikir belirleme, analiz ve deney yapma, notları düzenleme, yazma ve gözden geçirme olmalıdır.

257 1.2.1.1. GENEL İÇERIK En Basit Şekliyle Bir Genel İçerik Aşağıda Verilmiştir. Başlık, Yazarlar Ve Adresleri, Özet, Anahtar Kelimeler, Giriş (Kavramsal Çerçeve; Konunun Tanımlanması, Sorunun Ve Çalışmanın Ortaya Konulması), Materyal Ve Yöntemler, Mevcut Durum; Dünyada Ve Türkiye’de Sorun Alanı İle İlgili Mevcut Durum, Yöntem; Konunun Nasıl El Alındığı, Ne Tür Araştırmalar Yapıldığı, Nasıl Bilgi Toplandığı, Bu Bilgilerin Nasıl Analiz Edildiği Sonuçlar, Öneriler, Yapılabilecek Gelecek Çalışmalar, Kaynakça, Ekler.

258 1.2.1.2. BAŞLıK NASıL HAZıRLANıR Makalenin yazılımı bittikten sonra tasarlanmalıdır. iyi bir başlık, makalenin içeriğini yeterli ölçüde ve en az sayıda kelime dizisi ile tanımlayan başlıktır. makalenin başlığı onun etiketidir. uygun başlığı olmayan bir makale amaçladığı okuyucu kitlesine ulaşamadan kaybolabilir. bu nedenle, başlıkta yer alan bütün kelimeler özenle seçilmeli ve birbirleri ile ilişkileri dikkatle kurulmalıdır (seçkin,2003). Bir makalenin başlığı anlaşılır, ele alınacak konuyu tam anlamıyla ifade edilebilecek kadar yalın olmalıdır. başlık oluşturulurken kelimeler çok dikkatli seçilmeli ve birbiri ile ilişkileri dikkatli kurulmalı ve başlık kullanımın temel amacının çalışma hakkında okuyucuya bilgi vermek olduğu unutulmamalıdır. ayrıca çalışmanın başlığı ana fikri basitçe özetlemeli ve başlık kısımda kısaltma kullanılmamalıdır. güzel bir başlık için tercih edilen uzunluk 10-12 kelime arasındadır. iyi bir makale başlığı için son olarak özellikle kelime sıralamasına da dikkat edilmelidir. kısaltma, patent isimler, jargon kelimeler, olağandışı ve eski terimlere başlıkta yer verilmemelidir.

259 1.2.1.3. YAZARLAR VE ADRESLERI Bilimsel makaleyi hazırlayan kişi edebi anlamda yazar değildir. önce ilk adı, varsa ikinci adı ve soyadı yazılmalıdır. kurumsal bilgi yazar(lar) çalışmayı nerede yürüttüklerini göstermesi açısından gereklidir. yazar adı, büyük küçük harfler kullanılarak ortalı ve başlığın bir alt satırına yazılır. 1.2.1.4. KıSA ÖZET (ABSTRACT) Makale özeti, yazının temelini oluşturan aşağıdaki dört soruya yanıt verir nitelikte olmalıdır, Bu çalışma niçin yapılmıştır? Giriş, Nasıl gerçekleştirilmiştir? Yöntem Bulunan nedir? Bulgular Hangi sonuçlar veya genellemeler getirilmiştir? sonuç

260 1.2.1.5. ANAHTAR KELIMELER (KEY WORDS) Makale/bildirinin genel hatlarıyla ifade edebileceği kelimeleri en uygun şekilde seçmek konuyu ilk okuyanlar için içerik hakkında yol gösterici olacaktır. daha önce de bahsettiğimiz gibi en az 3 en fazla 10 adet kilit kelime grubunu anahtar kelime olarak gösterebiliriz. 1.2.1.6. GIRIŞ Girişin amacı okuyucunun konuyla ilgili önceki yayınlara bakmaya ihtiyaç duymaksızın, şimdiki çalışmanın sonuçlarını anlayıp değerlendirmesine imkan verecek yeterli ölçüde temel bilgileri temin etmektir.

261 Makalenin girişi şu soruları yanıtlamalıdır; Çözüm aranan sorun nedir? Bu, neden bir sorundur? Çalışmanız çözüme ne katkı sağlayacak? Girişte; problem sunulur ve araştırma stratejisi tanıtılır, konu ile ilgili önemli bilgiler verilir. literatür tartışılır, ancak ayrıntılı bir tarihsel incelemeye gidilmez. önceki çalışmalar ile mevcut çalışma arasındaki mantıksal süreklilik gösterilir. problem okuyucuya yeterince açık, anlaşılır şekilde aktarılmalı, çözümdeki yaklaşım ortaya konulmalı, kullanılan veya geliştirilen yöntem belirtilmelidir.

262 1.2.1.7. KAYNAK GÖSTERME Makale veya bildiri hazırlanırken faydalandığımız kaynağı göstermek, etik bir tutumdur. kaynaklarımız, yaptığımız çalışmanın ne ölçüde araştırmaya dayanıp, ne kadar emek harcadığını da gösterir. bilimsel dergilerde veya bilimsel toplantılar için hazırlanan bildirilerde genellikle metin içi kaynak gösterme yöntemi (yazar soyadı, yayın yılı:sayfa) kullanılmakla birlikte, derginin yazımı kurallarında veya bilimsel toplantının bildiri yazım kurallarında belirtildiği şekle uygun kaynak gösterilmesi gerekmektedir.

263 1.2.1.8. SONUÇ Makalenin sonucu çalışmanın en çarpıcı bölümüdür. makalenin girişinde sorulan sorular cevaplandırılır. sonuç bölümü iki kısımdan oluşur. yöntemler kısmında verilen ayrıntıları tekrarlamada, yapılan araştırmanın veya deneyin genel bir tanımı verilir. daha sonra elde edilen veriler ayrıntılı bir şekilde geçmiş zaman kullanılarak sunulur. sonuç bölümünde dikkat edilmesi gerek kurallar şu şekilde özetlenebilir; Tüm veriler yorumsuz olarak sunulmalı, her türlü yorum tartışmaya bırakılmalıdır, Sonuçlar basit, kısa ve anlaşılır şekilde verilmelidir. sonuçlar sayı şeklinde verilecekse, öncelikle mutlak sayı olarak ifade edilmelidir (örn. 5/20 gibi). yirmiden az sayılarda yüzde kullanılmamalıdır. tüm makale boyunca sonuçların aynı şekilde verilmesine dikkat edilmelidir. fazla sayı içeren sonuçlar için tablo veya grafikler kullanılabilir. ancak tablo ve grafiklerde gösterilen veriler metin içinde tekrar edilmemesi; metin, tablo ve grafiklerin birbirini tamamlayıcı özellikte olması gerekir. eğer bir veya birkaç bulgu sunulacaksa, bunların metin içinde sunulması daha doğru olur.

264 1.2.1.9. KAYNAKÇA Bir araştırmada kaynak göstermenin amaçlarını şöyle sıralayabiliriz; araştırmanın savunduğu görüşlerin doğruluğunu desteklemek, bilgilerin kaynağını göstererek araştırmacının kendi katkısının ne olduğunu belirtmek ve bu bilgilerin asıl sahiplerine hak ettikleri itibarı vermek, sunulan bilgilerin doğruluk, güvenirlilik ve tarafsızlığıyla ilgili olarak okuyucuya denetim olanağı sağlamak, ilgili konularda yeni araştırma yapmak isteyenlere kaynaklar hakkında hazır bilgi sağlamak (seyidoğlu,2003). Çalışmada kullanılan kaynakların tamamı kaynaklar listesinde yer almalıdır. kaynaklar listesindeki kaynaklara metin içinde atıf yapılmış olmalıdır. yeni bir sayfadan başlamalıdır. Kaynakça sayfasında kaynak gösterimi, genellikle aşağıdaki şekilde olmaktadır: Yazar soyadı, adı (yayın tarihi). yararlanılan kaynağın adı, yayınevi, Yayın yeri, (yararlanılan kaynak makale veya tebliğ ise sayfası).

265 TEŞEKKÜRLER


"YÖNTEM SORUNLARI. 1_Giriş Toplumsal bilimlerde, bilgi üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı tartışılır. İktisatçılar geliştirdikleri araçların açıklandığı." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları