Sunuyu indir
YayınlayanMetin Kurtar Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
Araştırmalarda kullanılan ölçek türleri a) Sınıflama b) Sıralama c) Eşit aralıklı d) Eşit oranlı Gelişmişlik özellikleri, bu sıralamanın tersine göredir. Üstteki ölçekler alttaki ölçeklerin yaptığı bütün işlemleri yapar.
2
ÖLÇEKLER Sınıflama Sıralama Eşit aralıklı Eşit oranlı
Cinsiyet, Okul türü, Meslek Sıralama Eğitim düzeyi, Puan sıralaması Eşit aralıklı Başarı, tutum, ilgi, algı vb. testleri Eşit oranlı Uzunluk, ağırlık, hacim, alan vb.
3
Sınıflama Ölçekleri: İncelenen nesne veya olayları en belirgin özelliklerine göre gruplama, alt kategorilere ayırma ve adlandırma işleminde kullanılan ölçeklere sınıflandırma ölçekleri denir. Bazı bilim adamları tarafından adlandırma ölçeği olarak da isimlendirilir. Bu ölçeklerle toplanan verilerin, ilgilenilen özelliğe sahip olma bakımından miktar belirtme özelliği yoktur. Bu ölçekten elde edilen ölçümlere verilen sayılar kodlama amaçlıdır. Örneğin; öğrencileri “Kız” ve “Erkek” olarak gruplandıran bir sınıflamada, kızlara “1”, erkeklere “2” sayısı verilebilir. Bu değerlerin sayısal bir anlamı yoktur. Yani erkeklere “1”, kızlara “2” değerinin verilmesi de mümkündür. Bu ölçeklerin kullanıldığı işlemlerde, belirlenen her alt gruba istenilen sayı veya sembol atanabilir. Örneğin; Bayanlara “2”, Erkeklere “5” rakamları verilebilir. Örneğin; Ankara’nın plaka numarasının 06 olması ile Sivas’ın 58 olması arasında sayısal olarak hiç bir ilişki bulunmamaktadır.
4
Sıralama Ölçekleri: İncelenen değişkenin, belirli bir özelliğe sahip olma düzeyi bakımından nesneleri veya olayları bir sıraya koyan ölçeklere sıralama ölçekleri denir. Bu ölçeklerle toplanan veriler, incelenen özelliğe en fazla sahip olandan en az sahip olana doğru bir sıralama yapmaya yarar. Bu işlemde atanan sayılar, nesnelerin incelenen özelliğe sahip oluş derecelerinin ötesinde bilgi içermez. Diğer bir ifadeyle, bu ölçekte nesne veya olaylara atanan sayılar, incelenen özelliğe ne ölçüde sahip olduklarını gösterir. Fakat ölçümler arasında “ne kadar farklılık vardır?” sorusu, bu bilgilerle cevaplanamaz. Örneğin; uzunlukları belirlenen üç öğrenciye ilişkin bilgiler şöyledir: Ali=140 cm, Sinan=150 cm ve İsmail=160 cm’dir. Bu üç öğrenci boylarına en uzundan en kısaya göre sıralandıklarında; “İsmail>Sinan>Ali” şeklinde olacaktır. Uzunluklarına ilişkin sayısal değerleri belirlemeden yapılan sıralamada ise “En Uzun=İsmail, İkinci Uzun=Sinan ve En Kısa=Ali” şeklinde bir sonuç çıkacaktır. İşte uzunluklarına göre öğrencileri bu şekilde sıraladığımızda, İsmail ile Ali’nin boyları arasında “ne kadar farklılık vardır?” sorusunu cevaplayamayız. Bu bilgilerden yararlanarak yalnızca İsmail’in Sinan ve Ali’den daha uzun olduğunu söyleyebiliriz.
5
Eşit Aralıklı Ölçek: Belirli bir başlangıç noktasına (izafi sıfır) sahip ve birimleri arasındaki farklar birbirine eşit olan ölçeklere eşit aralıklı ölçekler denir. Eşit aralıklı ölçekler ile elde edilen veriler sınıflama ve sıralama ölçeklerinden daha fazla bilgi vermektedir. Yani bu ölçeklerin yaptıkları her işlemi yapabilir. Fakat sıralama ve sınıflama ölçekleri, eşit aralıklı ölçeğin yerine kullanılamaz. Eğitim alanında kullanılan ve öğrencilerin zihinsel (bilişsel-duyuşsal) becerilerin ölçen bütün araçlar eşit aralıklı ölçeklerdir. Bu ölçeklere en iyi örnek termometrelerdir. Çünkü termometrelerin belirli bir başlangıç noktası vardır (O Co ile başlar), farklı bilim adamlarına göre (Celcius, Fahrenheit, Kelvin) tanımlanmış bir birimi ve birimleri arasındaki fark her noktada birbirine eşittir (10 oC, 20 oC, 30 oC, ..). Eşit aralıklı ölçekler, bağıl ölçme işlemlerinde kullanılır ve negatif değerler alabilir. Havanın sıcaklığı bu duruma güzel bir örnektir. Bu ölçeklerle toplanan verilere birçok istatistik (aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon analizi, mod, medyan, Varyans, t testi vb.) yapılabilirken oranlı karşılaştırmalar yapılamaz. Örneğin; bir testten Cihan 40, Mehtap 80 almış ise, Mehtap’ın Cihan’ın iki katı başarılı olduğunuz söyleyemeyiz. Bu tür karşılaştırmalar yalnızca oranlı ölçeklerden elde edilen verilere yapılabilir.
6
Eşit Oranlı Ölçekler: Belirli bir başlangıç noktasına (gerçek sıfır) sahip ve birimleri arasındaki farklar birbirine eşit olan ölçeklere eşit oranlı ölçekler denir. Oranlı ölçeklerle eşit aralıklı ölçekleri birbirinden ayıran en önemli özellik, başlangıç noktalarıdır. Eşit aralıklı ölçeklerin başlangıç noktası izafi sıfır, eşit oranlı ölçeklerin ise gerçek sıfırdır. Gerçek sıfır, özelliğin sıfır noktasında kesinlikle bulunmadığı anlamına gelir. Örneğin; arabanın hızının saatte 0 kilometre olduğu ifade ediliyorsa, arabanın hareketsiz olduğu; yani bir hıza sahip olmadığı anlaşılır. Bu ölçeklerle yapılan ölçümlerde hiçbir zaman eksi değerler alınamaz. Yani; elde edilen sonuçlar daima pozitiftir. Ayrıca bu ölçeklerle elde edilen verileri oranlı olarak karşılaştırmak mümkündür. Örneğin; 100 metrenin 20 metrenin 5 katı olduğu söylenebilir. Eşit aralıklı ölçeklerde ise bu tür karşılaştırmalar yapılamaz. Eşit oranlı ölçekler; sınıflama, sıralama ve eşit aralıklı ölçeklerin kullanıldığı bütün durumlarda kullanılabilir. Bu nedenle oranlı ölçekler, en gelişmiş ölçeklerdir. Sosyal bilimlerde ve eğitim bilimlerinde, insan unsurunun incelendiği işlemlerde oranlı ölçekler geliştirilememiştir. Yani öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal becerilerini ortaya çıkaracak oranlı ölçekler henüz yoktur.
7
Nicel Araştırmalarda Ele Alınan Problemlerin Özellikleri;
Bir olgu hakkında çok az şey biliniyorsa, bu durumu açıklama için, Daha önce yapılan çalışmalarda sunulan bilgiler çelişkili olduğu durumlarda bu problemi ortadan kaldırmak için, Araştırmacının merak ettiği bir olguyu tanımlaması için, Başka araştırmaların sonuçlarında eksik bırakılan noktaları tamamlamak için, nicel araştırmalar yapılabilir.
8
Nicel Araştırmalarda Ele Alınan Hipotezlerin Özellikleri;
Literatürde temel alınan hipotezleri veya olasılıkları sınamak için, İki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkinin düzeyini belirlemek için, Araştırma sonuçlarını tahmin etmek ve yorumlamak için, Hipotezlerde ele alınan ilişkileri test edecek araştırmalar tasarlamak için, hipotezler kurulur.
9
Nicel Araştırma Kullanılan Hipotez Türleri;
Yönlü hipotezler (Directional); Değişkenler arasındaki ilişkinin veya farklılığın yönünü ve doğasını doğru olarak açıklayabilen hipotezlerdir, Yönsüz hipotezler (Non-directional); Ortaya çıkabilecek ilişki ve farklılıkları yalnızca açıklamak için kurulan hipotezlerdir.
10
Araştırma Hipotezleri
Basit olgu ve olaylar, Sadece bir cümle, En az iki farklı değişken, Değişkenler açıkça belirlenmiş, Belirli bir ölçüde ilişkiler ve farklılıklar var, Test edilebilir, denenebilir durumlar için araştırma hipotezleri kurulur.
11
Null (Eşitlik) Hipotezi
Araştırma hipotezleri için eksik veya tamamlayıcı durumlar olduğunda, Değişkenler arasında farklılık veya ilişki bulunmadığı durumlarda, Hipotezler, null (eşitlik) üzerine kurulduğunda, Araştırma hipotezlerinde ele alınan durumun gerçek olduğu belirlenene kadar değişkenler arasında eşitlik olduğu kabul edildiğinde, Null hipotezleri kurulur.
12
Avantajları; Dezavantajları;
Nicel Araştırmaların Avantajları ve Dezavantajları Avantajları; Geleneksel ve tarihsel kökenleri oldukça sağlamdır, Sayılar ve istatistikler, tam ve kesin karşılaştırmalara imkan sağlar, Bulgular genelleştirilebilir. Dezavantajları; Fazla çabanın getirdiği iletişimin karmaşıklığı çözülemeyebilir, Kontrol edilemeyen çevrelerde uygulanması zordur.
13
Güvenirlik; Geçerlik;
Nicel Araştırmalarda Geçerlik ve Güvenirlik Konusu Güvenirlik; Farklı ölçümlerdeki ve katılımcıların tepkilerindeki tutarlılıktır. Geçerlik; Yapılan ölçümlerde gerçekten doğru sonuca ulaşılma derecesidir. Gerçeklik düzeyi geçerliği verir. Geçerlik ve güvenirliğin sağlanması için, ölçümlere belirli hataların karışmamış olması gerekir.
14
Araştırmalarda Geçerlik ve Güvenirliği Düşüren Hata Türleri Ölçülmek istenen özelliğin gerçek değeri ile ölçüm yapıldıktan sonra elde edilen değer arasındaki farka ölçme hatası denir. Formülü: “Ölçme Hatası = Gerçek Ölçüm - Gözlenen Ölçüm” Hata Türleri 1. Sabit hata 2. Sistematik hata 3. Tesadüfi hata
15
HATA Sabit Sistematik Tesadüfi
Herkese +5 verilmesi. Geçerlik düşer, güvenirlik etkilenmez. Sistematik Geçerlik düşer, güvenirlik etkilenmez. Bazılarına +5 verilmesi. Tesadüfi Hem geçerlik hem de güvenirlik düşer. Dikkatsiz puanlama yapılması.
16
Sabit Hatalar Her ölçme işlemini aynı oranda etkileyen hatalara sabit hata denir. Bu hatalar, ölçmeyi yapan kişinin veya ölçmede kullanılan aracın, her ölçüme eşit miktarda hata karıştırması ile meydana gelir. Örneğin; yanlış üretilen metrenin her uzunluk ölçtüğünde, 100 cm yerine 95 cm ölçmesi, ölçme işlemine 5 cm’lik sabit hata karışmasına neden olur. Bir öğretmenin sınav kâğıtlarını okuduğu öğrencilerin tamamının puanına 10 puan eklemesi de sabit hatadır. Aynı şekilde, testteki sorulardan bir tanesinin yanlış olması, testte yer alan sorulardan bir tanesine hiçbir öğrencinin cevap verememesi de sabit hatadır. Sabit hatalar, ölçme işleminin geçerliği üzerinde olumsuz etki yaparken güvenirliği etkilemez. Ölçme işleminde elde edilen sonuçların geçerliği düşer, çünkü bu hatanın yapılması ile ölçme işlemini amacından uzaklaşmış olacaktır. Güvenirlik ölçme işlemlerinin sonuçları ile ilgili olduğundan, hata oranı her yapılan ölçme işleminde aynı olacağından etkilenmez. Örneğin; öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek için geliştirilen bir testte 2 tane yanlış soru var ise, bu bütün öğrenciler için sabittir. Bu test, bazı davranışları ölçemediği ve gerçek amacından uzaklaştığı için geçerliği düşecektir. Fakat aynı öğretmen bu testi hiç değiştirmeden birer ay arayla, tekrar uygularsa, farklı ölçümlerde aynı sonucu elde edeceği için güvenirlik olumsuz etkilenmeyecektir.
17
Sistematik Hatalar Yapılan ölçme işlemlerine yanlılık karışması sistematik hatadır. Bu hatalar, bazı ölçme sonuçlarına etki ederken bazı ölçme sonuçlarına etki etmez. Örneğin; bir öğretmenin kız öğrencilere +5 puan vermesi ve Türkçe dersi haricinde imla kurallarına uymayanlardan 5 puan kesmesi, derse 3 haftadan daha fazla devam eden öğrencilere 5 puan eksik vermesi sistematik hatadır. Sistematik hatalar, genellikle ölçme yapan kişinin yanlı davranmasından kaynaklanmaktadır. Bu hatalar, bazen de ölçme aracından kaynaklanabilmektedir. Örneğin; fabrikada yanlış üretilmiş bir metre, ilk 100 cm’yi 100 cm, ikinci 100 mm’yi ise 105 cm olarak ölçüyor ise sistematik hata meydana gelmiştir. Çünkü ilk 100 cm ölçerken hata meydana gelmemiştir, fakat ikinci 100 cm’de 5 cm hata ortaya çıkmıştır. Sistematik hatalar da, sabit hatalar gibi, ölçüm sonuçlarının geçerlik düzeyini düşürür fakat güvenirlik üzerinde etki yapmaz. Örneğin; erkek öğrencilere sempati besleyen ve yüksek puan veren bir öğretmen, öğrencilerin kâğıtlarını bir süre sonra tekrar puanladığında, yine erkek öğrencilere fazladan puan vereceğinden, ilk puanlama ile ikinci puanlama sonuçları aynı olacaktır. Farklı zamanlarda yapılan bu iki ölçümde, sonuçlar tutarlı olduğundan güvenirlik değişmeyecektir. Fakat bu öğretmenin bazı öğrencilere fazla puan vermesi ile öğrencilerin bilgi ve becerileri tam olarak ölçülemeyeceğinden; yani amaçtan sapma olduğundan geçerlik düzeyi düşürecektir.
18
Random Hatalar Bir ölçme işleminde, kaynağı ve ne kadar etki yaptığı belirlenemeyen hatalara tesadüfî (random-rasgele) hata denir. Bu hata, yukarıda ifade edilen kaynakların herhangi birinden meydana gelmiş olabilir. Öğretmenin kağıtları puanlarken dikkatsiz davranması, kontrol altına alınamayan ve anlık olarak incelenen özellikte meydana gelen değişiklikler, ölçme aracının belirlenemeyen bir arızasından dolayı farklı sonuçlar vermesi gibi nedenler tesadüfî hataya sebep olabilir. Fakat bu sebeplerin, pozitif veya negatif yönde olup olmadığı, ne kadar etkide bulunduğu belirlenemez. Sabit ve sistematik hatalarda, ölçmeyi yapan kişiden veya ölçme aracından kaynaklanan bir kasıt aranırken tesadüfî hatalarda kasıt aranmaz. Örneğin; öğretmenin bir öğrencinin kâğıdını puanlarken, doğru cevaplarından birisini görmemesi, cevapları okurken cevapların doğruluğuna dikkat etmemesi, öğrencilere verilen testlerden bazılarının arka yüzündeki soruların çıkmaması tesadüfî hata örnekleridir. Bu hatalar, neden kaynaklandığı ve ne kadar etki ettiği belirlenemediği için ölçme sonuçlarının hem geçerlik hem de güvenirlik düzeyini düşürür. Çünkü ölçme işlemini amacından uzaklaştıracağı gibi her tekrar edilişte farklı sonuçlar verecektir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.