Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Klasik Koşullama Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
2
Klasik Koşullama Pavlov’un, köpeklerin mide ve tükürük salgılarını çalışırken köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda salya salgılaması, dikkatini çekmiştir. Böylece doğal tepkilerin koşullandırılabileceğini ve zamanla tarafsız uyaranlarla oluşturulabileceğini keşfetmiştir.
3
Pavlov, bu amaçla yaptığı deneylerde, köpeğe yiyecek vermişken, yiyecekle birlikte ya da yiyecekten biraz sonra zil çaldığında ve bu durum birçok kez tekrarlandığında bir süre sonra yiyecek verilmediği halde bile köpeğin salya salgıladığını saptamıştır.
4
Yani zil sesinin yiyeceğin yerini aldığını görmüştür
Yani zil sesinin yiyeceğin yerini aldığını görmüştür. Bu durum köpeğin zil sesinden sonra yiyecek geleceğini öğrenmiş olduğunu ortaya koymaktadır.
5
Pavlov, bu deneyi ile klasik koşullanma olarak bilinen ilkeyi bulmuştur.
Klasik koşullanmaya göre birçok öğrenme, koşullandırılmış davranış zincirinden oluşmaktadır.
6
Klasik koşullama ile ilgili önemli kavramlar şunlardır:
Koşulsuz uyarıcı Koşullu uyarıcı Koşulsuz tepki Koşullu tepki Nötr uyarıcı Bitişiklik Sönme Genelleme Ayırt etme
7
Öğrenme yaşantısı gerektirmeksizin tepkiye yol açan uyarıcıya “koşulsuz uyarıcı” denirken, öğrenme yaşantısı sonucu tepkiye yol açan uyarıcıya ise “koşullu uyarıcı” denmektedir.
8
Koşulsuz uyarıcılar koşulsuz tepkiye yol açarken, koşullu uyarıcılar koşullu uyarıcıya yol açar.
9
Nötr uyarıcı ise organizmada herhangi bir tepkiye yol açmayan uyarıcıdır.
10
Bitişiklik, koşullu ve koşulsuz uyarıcıların birbirine yakın zamanlarda verilmesidir.
11
Sönme, koşullu uyarıcının bir süre verilmemesi durumunda koşullu tepkinin azalması ve yok olması durumudur. Örneğin zil sesine tepki vermeyi öğrenmiş bir köpeğe uzun süre yalnızca zil sesi uyarıcı olarak sunulduğunda köpek zil sesine tepki vermeyi bırakmaktadır. Sönmenin gerçekleşmemesi için koşullu ve koşulsuz uyarıcılar aralıklarla bitişik olarak sunulmalıdır.
12
Genelleme, belirli bir uyarana karşı verilen koşullu tepkinin benzer uyarıcılara karşı da gösterilmesidir. Örneğin zil sesine tepki vermeye koşullanan bir köpek benzer zil seslerine de aynı tepkiyi vermektedir.
13
Ayırt etme, koşullu uyaranın diğer uyarıcılardan ayırt edilmesidir
Ayırt etme, koşullu uyaranın diğer uyarıcılardan ayırt edilmesidir. Diğer bir deyişle ayırt etme, genellemenin tersidir.
14
Klasik koşullanmanın ilk halinde bulunmayan ancak klasik koşullanma ilkeleriyle ilgili olan iki kavram bulunmaktadır. Bunlar üst düzey koşullanma ve duyusal ön koşullanma kavramlarıdır.
15
Üst düzey koşullanma, birlikte ortamda bulunan iki nötr uyarıcıya koşullanılmasıdır. Örneğin köpeğini gezdiren bir adamla karşılaşılması sırasında köpeğin bir çocuğa havlayarak onu korkuttuğunu varsayalım. Bu durumda ilk başta köpekten korkmayan çocuk hem köpekten korkmaya başlar hem de onunla birlikte olan sahibinden korkmaya başlarsa üst düzey koşullanmış demektir.
16
Duyusal ön koşullanmada ise daha önce öğrenilmiş bir tepkinin, başka bir nötr uyarıcıya da yayılması söz konusudur. Örneğin köpekten korkmayı önceden öğrenmiş bir çocuğun, sahibini köpeği gezdirirken görmesi ve ardından köpeğin sahibinden de korkmaya başlaması duyusal ön koşullanmadır.
17
Klasik koşullanmanın bilişsel öğrenmelerle ilgili etkisi düşük olmasına karşın bu kuram genellikle tutum ve duyguların biçimlendirilmesinde etkili olmaktadır. Örneğin okula ilk başlayan öğrencilerde okul korkusunun oluşmaması için onların okuldan korkmalarına yol açabilecek etmenlerin kontrol edilerek okulu sevmelerini sağlayacak önlemlerin alınması etkili olmaktadır.
18
Kaynaklar Senemoğlu, N. (2005). Gelişim Öğrenme ve Öğretim, Kuramdan Uygulamaya. Gazi Kitabevi, Ankara. Tekin İftar, E. (2013). Klasik Koşullanma ve Edimsel Koşullanma. G. Can, (Ed.), Eğitim Psikolojisi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını: Eskişehir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.