Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
MÜSABAKA STRESİ ve KAYGISI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Ders Sorumlusu: Doç. Dr. Hakan KOLAYİŞ
2
Müsabaka Kaygısı Spor ortamında sporcu gerek yarışmadan önce gerekse yarışma sırasında ve sonrasında zaman zaman veya sürekli olarak gerginlik, huzursuzluk hissedebilir. Müsabaka ortamından kaynaklanan bu duygusal durum müsabaka kaygısı olarak tanımlanır. Müsabaka kaygısı, müsabaka ortamının yarattığı özel bir kaygı çeşididir. Müsabakada kaybetmekten dolayı endişeli ve huzursuz olma eğilimi veya kaybetmekten kaçınma güdüsü olarak da tanımlanır
3
Müsabaka kaygısı da durumluk (competitive state anxiety) ve sürekli (competitive trait anxiety) müsabaka kaygısı olarak ikiye ayrılır. Sürekli müsabaka kaygısı , her müsabaka ortamında yaşanan gerginlik , endişe duygusu olarak tanımlanırken, durumluk müsabaka kaygısı bu duyguların bazı müsabaka ortamlarında yaşanması olarak tanımlanabilir
4
Müsabaka, sporcular için kaygı oluşturucu bir durum olarak ele alınmaktadır. Otonomik/fizyolojik sistemler, artan uyarılmışlıkla kaygı belirtileri gösterir. Bunlar: kalp atım hızının artması, terleme, solunumun artması, mide ağrıları gibi belirtilerdir. Örneğin, bir sporcu, önemli bir maç öncesinde endişeli bir şekilde soyunma odasında oturmaktadır. Çünkü sezonun en büyük maçında yeteneğinden şüphelenmektedir. Bu düşünceler performans hakkında kaygıya yol açar. Endişeleri gerçekçi olmayabilir ama vücudu için bu önemli değildir
5
Sporcular gerçek ya da hayali böyle bir tehdit algıladıklarında RAS (Retikülar aktivasyon sistemi) boyunca, vücut ve beyin için merkezi bir santral görevi yapan hipotalamusa bir sinyal gönderir. Hipotalamus, pitutier bezi tetikleyici hormonu salgılar. Pitutier bez, ACTH (Adrenokortikotrorofik hormon) hormonunu salgılar. Bu hormon adrenal bezleri uyarır. Adrenal bezler, çeşitli endokrin tepkileri uyarır. Bu tepkiler adrenalin, noradrenalin, kortizonun salınımı ve sonuç olarak uyarılmışlık düzeyinin artmasını içerir. Çeşitli hormonların uyarılmasının amacı; vücudu stres oluşturucu bir durum için hazırlamaktır. Orda kal, mücadele et ya da stresten kaç
6
Kroll (1982), müsabaka öncesi kaygı tepkisinin altında yatan beş faktör ileri sürmüştür:
Somatik şikayetler: Fizyolojik aktivasyonun artması, müsabaka gibi potansiyel olarak stres oluşturucu etkenlere bağlanır. Bunlar, karın ağrısı, sık sık idrara çıkma, kulak çınlaması, titreme ve aşırı esneme gibi şikayetler içerir. Başarısızlık Korkusu: Sporcunun başarısızlığa ilişkin algılamaları, hata yapma, kaybetme, antrenörün beklentilerini yerine getirememe gibi çeşitli şekillerde olabilir. Yetersizlik Hissi: Yetersizlik hissi, sporcunun kendisiyle ilgili her şeyin yanlış gittiği şeklinde algılaması ile karakterize edilir. Bu gibi kişisel memnuniyetsizlikler zayıflık hissi, yorgunluk ya da konsantre olamama ile sonuçlanmaktadır. Suçluluk Duygusu: Rakibi incitme, kötü (kirli) oynama, çok fazla küfretme gibi konular, suçluluk duygusuna ilişkin düşünceleri yansıtır. Kontrol Kaybı: Sporcunun kontrolünde olan şeyleri kendi kontrolünde olmadığı gibi algılaması ile karakterize edilir. Bu kaygı faktörü, uğursuzluk düşünceleri, zayıf ya da kötü saha koşullarında oynandığı gibi düşüncelerle kendini gösterir
7
Müsabaka Stresi Stres, psikolojik, toplumsal ve fizyolojik olarak organizmanın baskı altında kalması ya da sıkıntıya düşmesi durumunda ortaya çıkan bir tür zorlanmadır. Stres genellikle uyum sağlayan bir işleve hizmet eden nörolojik ve fizyolojik tepkilerin yapısı olarak görülür. Bu tanımdan stresin bütünüyle yararlı bir şey olduğu anlaşılmamalıdır. Organizmanın uyum sağlamasından mücadele gerektiren ya da tehdit edici bir durumla karşılaşıldığında bu durumla başa çıkarak homeostezisi korumaya çalışması anlaşılmalıdır
8
Stresin ilerlemesi ya da stresin şiddetlenmesi sonrasında kaygı oluşabilir. Çok yoğun stres kaygıyı getirebilir.
9
Yarışma sonrası sporcu kendisi için yapılacak değerlendirmeleri ya da bir sonraki katılacağı yarışmayı yine tehdit edici olarak algılarsa, o zaman organizma steady state durumuna gelemeyecek ve acil durumlarda salgılanan bu iki hormon düzeyi kanda hep yüksek seviyede kalacaktır. Dolayısıyla homeostazisi bozulan organizmada bazı hastalıklar kendisini gösterebilecektir
10
Stres uzun sürdüğü zaman üç safhanın ortaya çıkacağını belirtilmektedir. Bunlar; alarm safhası, direnme safhası ve tükenme safhasıdır
11
Alarm safhası, adrenalin ve noradrenalinin kandaki düzeyinin artması safhasıdır.
Direnme safhası, her iki hormonun kandaki yüksek seviyeyi koruması safhasıdır. Tükenme safhası da organizmanın hep tetikte olması nedeniyle enerji rezervlerinin tükenmesi sonucu organizmanın çökmesidir.
12
dalmada işitsel yoksunluk,
Hacfort ve Schwenkmezger (1989)' e göre sporda stres yaratan faktörler şunlardır; seyirci tepkisi, dalmada işitsel yoksunluk, yüksek risk sporları (dağcılık, dalma, paraşütçülük, motor yarışları), sakatlanma riski, diğer ülkelerdeki yarışmalarda saat farkı, iklim değişikliği ve farklı yemekler, antrenörle olan çatışmalar, takım arkadaşlarıyla olan çatışmalar, spordaki stresten dolayı aile ve okuldaki çatışmalar, spordaki karmaşık hareketler sırasında karar vermedeki çatışmalar.
13
Fiziksel stresörler: Isıda aşırı değişiklikler, uzun süreli egzersizler, sakatlıklar ve vücuda diğer travmalar, hastalıklara maruz kalma Psikolojik stresörler: Bireyin içsel tepkileri. Algılanan tehditlere ilişkin düşünceler, Tehdit, bireyin bir olayı yorumlaması nedeniyle meydana geldiği için psikolojik stresörler daha subjektiftir. Psikososyal stresörler: Sosyal ilişkilerin bir sonucudur. Bu stresörler şiddetli sosyal etkileşimlerden veya sosyal izolasyondan dolayı çıkabilir. Psikososyal stresörler sıklıkla rollerle ilişkilidir.
14
Stres kendini fiziksel, zihinsel ve davranışsal olarak üç şekilde gösterir.
Stresin fiziksel belirtileri: Kalp atım hızının artması, terlemenin artması, soğuk ve ıslak deri, karın ağrısı, hızlı nefes alıp verme, kas gerginliği, ağzın kuruması, tuvalete gitme isteği Stresin zihinsel belirtileri: Endişe, şaşkınlık, konsantre olamama, karar vermede güçlük, kendini hasta ya da değişik hissetme, kendini kontrol dışı ya da bunalmış hissetme Stresin davranışsal belirtileri: Hızlı konuşma, sinirli tavırlar (tırnakları yeme, sık sık göz kırpma, kas seyirmesi), kaşları çatma, esneme
15
Stres ile başa çıkma yollarında amaç; kişiye stres oluşturan öğeleri ve bunlara verdiği tepkileri tanıtmak, problemlerin doğru teşhisine yardımcı olmak, stres vericileri yönlendirmek, kendini psikolojik ve fizyolojik zararlardan korumak için yöntemler öğretmek ve geliştirmektir Başa çıkma Yolları
16
Nefes alıp-verme egzersizleri Derinleşen Gevşeme (Progressive Relaxation):
17
Otojenik çalışmalar
18
Transandantal Meditasyon İlerleyici Kas Gevşemesi Biofeedback Psikotonik Antrenman Desensibilizasyon (Duyarsızlaşma) Yöntemi
19
Uyarılmışlık Düzeyinin Arttırılması
Düşük uyarılmışlığa sahip sporcularda fiziksel belirtiler, düşük kalp atım hızı, düşük solunum hızı, bacaklarda ağırlık hissi, sıçrayamama, davranışsal belirtiler, esneme, hareketlerde yavaşlık uyuşukluk, genel bir rahatlık, gevşeklik, yarışma performansıyla ilgili davranışlarda azalma, psikolojik belirtiler, yarışma güdülenmesinin yitirilmesi, konsantre olmada güçlükler, zihinsel karışıklık, yarışmayı bırakma eğilimi, isteksizlik
20
Düşük uyarılmışlığın arttırılması için uygulanacak teknikler, kişiyi mobilize edici, harekete geçirici teknikler olmalıdır. Bunun içinde öncelikle antrenör bu tip sporcular ile onları teşvik edici konuşmalar sırasında bedenin enerjik olduğunu gösteren beden dilini kullanmalıdır (dirsekten bükülü ve gövdeye yakın sıkılan bir yumruk, konuşma sırasında ayağı sertçe zemine vurma gibi). Ayrıca sporcuyu sıkı ve hızlı bir ısınmaya almakta yararlı olmaktadır. Yine yarışmanın önemi üzerinde fazlasıyla durmakta etkili yöntemler arasında yer almaktadır
21
Şunu belirtmekte yarar var ki, her başa çıkma tekniği her birey için etkili ve uygun olmayabilir
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.