Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanBerker Göllü Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
IV. UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ SEMPOZYUMU(UZAL-CBS 2012) 16-19 Ekim 2012, Zonguldak BİYOJENİK UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN EMİSYONLARININ CBS DESTEKLİ HESAPLANMASI Onur KAPMAZ 1, Ozan Devrim YAY 2 1 Çevre mühendisi, Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, onurkapmaz@gmail.comonurkapmaz@gmail.com 2 Y.Doç.Dr., Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, odyay@anadolu.edu.trodyay@anadolu.edu.tr BİYOJENİK UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN EMİSYONLARININ CBS DESTEKLİ HESAPLANMASI Onur KAPMAZ 1, Ozan Devrim YAY 2 1 Çevre mühendisi, Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, onurkapmaz@gmail.comonurkapmaz@gmail.com 2 Y.Doç.Dr., Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, odyay@anadolu.edu.trodyay@anadolu.edu.tr
2
GİRİŞ Ozon Hava kalitesi çalışmalarında ozon (O 3 ) önemli bir konudur. Ozonu hava kalitesi çalışmalarında önemli bir konu haline getiren ise kuvvetli bir yükseltgen olmasıdır. Bu özelliğinden dolayı, belirli seviyelerin üstünde troposferde bulunduğunda hem insan sağlığına hem de bitkilere zarar veren bir hava bileşenidir. Ozon Hava kalitesi çalışmalarında ozon (O 3 ) önemli bir konudur. Ozonu hava kalitesi çalışmalarında önemli bir konu haline getiren ise kuvvetli bir yükseltgen olmasıdır. Bu özelliğinden dolayı, belirli seviyelerin üstünde troposferde bulunduğunda hem insan sağlığına hem de bitkilere zarar veren bir hava bileşenidir.
3
Biyojenik Uçucu Organik Bileşikler (BUOB) Biyojenik : “Başta bitkiler olmak üzere canlı varlıklardan kaynaklanan” demektir. Bitki örtüsünden kaynaklanan BUOB salınımları, arazi örtüsü ve çevre koşullarına karşı son derece duyarlıdır. İsopren ve monoterpenler uçucu olmakla birlikte suda az çözünebilme özelliği olan reaktif bileşiklerdir ve BUOB’lerin çoğunluğunu oluştururlar. Biyojenik : “Başta bitkiler olmak üzere canlı varlıklardan kaynaklanan” demektir. Bitki örtüsünden kaynaklanan BUOB salınımları, arazi örtüsü ve çevre koşullarına karşı son derece duyarlıdır. İsopren ve monoterpenler uçucu olmakla birlikte suda az çözünebilme özelliği olan reaktif bileşiklerdir ve BUOB’lerin çoğunluğunu oluştururlar.
4
BİYOJENİK UOB’LER ve OZON İLİŞKİSİ Biyojenik organik bileşikler, güneş ışığının etkisiyle atmosferde yer alan hidroksil radikalleri (OH) ve azot oksitler (NO X ) ile tepkimeye girerek, ozon oluşumuna neden olurlar. Dolayısıyla biyojenik uçucu organik bileşikler, kırsal ve kentsel alanlarda atmosferik kimya ve karbon döngüsü üzerinde çok önemli etkilere sahiptir. Biyojenik organik bileşikler, güneş ışığının etkisiyle atmosferde yer alan hidroksil radikalleri (OH) ve azot oksitler (NO X ) ile tepkimeye girerek, ozon oluşumuna neden olurlar. Dolayısıyla biyojenik uçucu organik bileşikler, kırsal ve kentsel alanlarda atmosferik kimya ve karbon döngüsü üzerinde çok önemli etkilere sahiptir.
5
GEREÇ ve YÖNTEM 1.USGS Land Use/Land CoverSystem : Biyojenik UOB emisyon envanterinin en önemli girdisi bitki türü bilgisidir. Bunun için USGS tarafından hazırlanan ve güncellenen USGS Land Use/Land Cover veri seti kullanılmıştır. 1.USGS Land Use/Land CoverSystem : Biyojenik UOB emisyon envanterinin en önemli girdisi bitki türü bilgisidir. Bunun için USGS tarafından hazırlanan ve güncellenen USGS Land Use/Land Cover veri seti kullanılmıştır.
6
USGS Bitki Grupları Veri Setine Göre Türkiye’de Olan Bitki Grupları
7
2. Biyojenik Emisyon Modeli : F : Yaprak emisyonu D : Yaprak yoğunluğu ε : Emisyon faktörü γ : Gerçek koşullar (PAR ve yaprak sıcaklığı) için düzeltme faktörü Olmak üzere, belirli bir alandan kaynaklanan biyojenik UOB'lerin emisyonu şu formülle hesaplanır : F= D ε γ 2. Biyojenik Emisyon Modeli : F : Yaprak emisyonu D : Yaprak yoğunluğu ε : Emisyon faktörü γ : Gerçek koşullar (PAR ve yaprak sıcaklığı) için düzeltme faktörü Olmak üzere, belirli bir alandan kaynaklanan biyojenik UOB'lerin emisyonu şu formülle hesaplanır : F= D ε γ
8
Çalışmada Kullanılan Yöntemin Genel Bir Özeti
9
BULGULAR Temmuz ayında saat 14.00 için isopren salınımı Temmuz ayında saat 06.00 için isopren salınımı 1 km x 1 km çözünürlükte sıcaklığa bağlı günlük monoterpen salınımı 1 km x 1 km çözünürlükte sıcaklık ve ışığa bağlı günlük monoterpen salınımı hesaplanarak, haritalar şeklinde gösterilmiştir. Temmuz ayında saat 14.00 için isopren salınımı Temmuz ayında saat 06.00 için isopren salınımı 1 km x 1 km çözünürlükte sıcaklığa bağlı günlük monoterpen salınımı 1 km x 1 km çözünürlükte sıcaklık ve ışığa bağlı günlük monoterpen salınımı hesaplanarak, haritalar şeklinde gösterilmiştir.
10
Temmuz Ayında Sıcaklığın Yüksek Ve Güneş Radyasyonunun Kuvvetli Olduğu Saat 14.00 İçin İsopren Salınımı
11
Temmuz Ayında Sıcaklığın Düşük Ve Güneş Radyasyonunun Zayıf Olduğu Saat 06.00 İçin İsopren Salınımı
12
1 Km X 1 Km Çözünürlükte Sıcaklığa Bağlı Günlük Monoterpen Salınımı
13
1 Km X 1 Km Çözünürlükte Sıcaklık Ve Işığa Bağlı Günlük Monoterpen Salınımı
14
SONUÇLAR ve ÖNERİLER İsopren ve monoterpen salınımları, Temmuz ayında özellikle saat 14.00’te sıcaklığın maksimum olması nedeniyle maksimum değere ulaşmaktadır. Sıcaklığın minimum olduğu saat 06.00’da ise söz konusu bu salınımların minimum olduğu görülmektedir. İsopren ve monoterpen salınımları, Temmuz ayında özellikle saat 14.00’te sıcaklığın maksimum olması nedeniyle maksimum değere ulaşmaktadır. Sıcaklığın minimum olduğu saat 06.00’da ise söz konusu bu salınımların minimum olduğu görülmektedir.
15
SONUÇLAR ve ÖNERİLER Monoterpen emisyonlarının sıcaklığın yanında güneş radyasyonuna da bağlı olup olmadığının tür düzeyinde daha fazla araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın sonuçları, iki farklı yaklaşımın farklı sonuçlar ürettiğini göstermektedir. Monoterpen emisyonlarının sıcaklığın yanında güneş radyasyonuna da bağlı olup olmadığının tür düzeyinde daha fazla araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın sonuçları, iki farklı yaklaşımın farklı sonuçlar ürettiğini göstermektedir.
16
SONUÇLAR ve ÖNERİLER Bu çalışmada kullanılan sıcaklık değerleri iklimsel değişikliklerdir. PAR (fotosentetik olarak etkin güneş radyasyonu) değerleri de, bulutsuz gökyüzü varsayımıyla ve model ile belirlenen değerlerdir. Bu nedenle, bu çalışmada elde edilen değerler genel bir emisyon potansiyelini göstermektedir. Bu çalışmada kullanılan sıcaklık değerleri iklimsel değişikliklerdir. PAR (fotosentetik olarak etkin güneş radyasyonu) değerleri de, bulutsuz gökyüzü varsayımıyla ve model ile belirlenen değerlerdir. Bu nedenle, bu çalışmada elde edilen değerler genel bir emisyon potansiyelini göstermektedir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.