Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
HELAL HARAM BİLİNCİ
2
HELAL NEDİR? Helal , dinen yapılması veya yenip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir. Allâh ve Rasûlü'nün bir şeyin helâl olduğunu belirtmesi veya işlenmesinde günah olmadığını bildirmesi, o fiilin helâl olduğunu gösterdiği gibi, o fiil veya şeyin yasaklandığına dair bir delil bulunmaması da helâl olduğunu gösterir. Helâl kavramının, meşru, caiz, mubah tabirleri ile yakın ilişkisi vardır.
3
HARAM NEDİR? Sözlükte "yasak, memnu" anlamına gelen haram, dini bir terim olarak, kesin bir delille, açık bir şekilde yapılmaması istenen fiildir. Haram, dinî bir kavram olup, bunu tespit ve tayin yetkisi sadece Allâh'a aittir. Bu konuda insanların yetkisi yoktur. Hz Peygamber'in bu konudaki hadisleri, Allâh'ın koymuş olduğu hükmü açıklamaktan ibarettir. Bu nedenle İslâm âlimleri, hakkında nass bulunmayan konularda ihtiyatlı davranarak haram tabirini kullanmaktan kaçınmışlardır.
5
اَلْحَلاَلُ مَا أحَلَّ اللّهُ في كِتَابِهِ، وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمَ اللّهُ في كِتَابِهِ، ومَا سَكَتَ عَنْهُ فَهُوَ عَفْوٌ، فَلاَ تَتَكَلَّفُوا السُّؤَالَ عَنْهُ. «Allah Resulu (s.a.v.) buyurdular ki: "Helal, Allah Teala’nın kitabında helal kıldığı şeydir. Haram da Allah Tealanın kitabında haram kıldığı şeydir. Hakkında sükût ettiği şey ise affedilmiştir. Onun hakkında sual külfetine girmeyiniz.» (Tirmizi libas 6)
6
“ Bugün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı…” (Mâide, 5/5;
Yüce Allah iyi, temiz ve insan için faydalı olan şeyleri helâl; kötü, pis ve zararlı olan şeyleri de haram kılmıştır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “ Bugün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı…” (Mâide, 5/5; “Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin…” (Tâhâ, 20/81)
7
İslam dini insanın iman ve ibadet hayatından yeme içme, giyinme, eğlence, aile hayatı ve beşerî ilişkilere kadar hayatın tüm alanlarına yönelik düzenlemeler yapmış, kural ve kaideler koymuştur. Bütün bunlar, kamu düzenini sağlamak, sağlıklı, huzurlu bir toplum hayatı oluşturmak ve neticede insana dünya ve ahiret mutluluğunu kazandırmak için gerekli olan şartlardır. Dinin hayatın bütün alanlarına yönelik getirdiği yasaklar ve sınırlamalar insana zorluk çıkarmayı ve ağır yük yüklemeyi değil, bilakis insanın kulluk görevlerini kolaylaştırmayı, ona yol göstermeyi ve yardımcı olmayı hedeflemektedir.
8
Dinimizin koyduğu sınırlara uymak ve haramlardan sakınmak, helâllerle yetinmek imanın bir gereğidir. Müslüman, dinin getirdiği hükümlere tereddütsüz iman eden ve onları her durumda uygulayan kimsedir. O, Allah ve Resûlü’nün emir ve yasaklarına gönülden teslim olur, kendince bahaneler uydurarak bunları mübah göstermeye ve uygulamamaya çalışmaz.
9
Helâl-haram kılma yetkisi ise sadece Allah’a aittir.
Allahu Teâlâ, helâl ve haram hükümlerini Kur’an-ı Kerim ve elçisi Hz. Muhammed (s.a.s.) vasıtasıyla açıklamıştır. Buna göre helâl ve haram hükümlerinin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’dir. Allah’ın izin vermediği hiç kimse neyin helâl, neyin haram olduğu konusunda hüküm veremez. “De ki: Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? …” (Ar’âf, 7/32)
10
وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ اِنَّ الَّذٖينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَ «Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah'a karşı yalan uydurmak için, "Şu helâldir", "Şu haramdır" demeyin. Şüphesiz, Allah'a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler.» (Nahl suresi 116)
11
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ «Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah'a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah'a şükredin.» (Bakara suresi 172)
12
يَا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِى الْاَرْضِ حَلَالًا طَيِّبًا وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبٖينٌ «Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.» (Bakara suresi 168)
13
Allah’a ibadet etmek ve O’nun emirlerini yerine getirmek nasıl kulluk görevimizse, haramlardan sakınmak da en başta gelen kulluk görevimizdir. Hatta İslam fıkhında kötülükten sakınmak farzları yerine getirmekten daha önemli ve öncelikli kabul edilmiştir. Müslüman kazancının helal yolla mı yoksa haram yolla mı olduğuna dikkat etmesi gerekir. Müslümanın kazancı aile fertlerine de tesir etmektedir. Helal haram bilinci ailede başlamaktadır.
14
helal haram
15
Kur’an-ı Kerim’de bildirilen helâl ve haramlardan bazıları şunlardır:
“… Allah, alışverişi helâl, fâizi haram kılmıştır...” (Bakara, 2/275); Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı.” ﴾Bakara, 2/173﴿ “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide, 5/90);“ Sizin için de yolcular için de bir geçimlik olmak üzere deniz avı yapmak ve deniz ürünlerini yemek sizlere helal kılındı. Kara avı ise ihramlı olduğunuz sürece size haram kılındı...” (Mâide, 5/96); “Yiyin için fakat israf etmeyin.” (A’râf, 7/31)
16
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, Allah’ın vahiyle gelen helâl ve haramı bildirmiş, ayrıca vahiyde açıkça belirtilmeyen şeyleri insanlara açıklamıştır. Bunun yanında Allah’tan aldığı bilgiye dayanarak bazı şeyleri de haram kılmıştır. (Bkz. DİB. Dini Kavramlar Sözlüğü, sh. 252) Bunlardan birkaç örnek:
17
“Bir Müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terketmesi helâl değildir.” (Buharî, Edeb, 57);
“Zandan sakının. Çünkü zan, sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının (aralarında özel) konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın, birbirinize karşı övünüp böbürlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın, kin tutmayın, yüz çevirmeyin.” (Müslim, Birr, 30); “Her Müslümanın öteki Müslümana kanı, ırzı ve malı haramdır.” (Müslim, Birr, 32); Câbir (r.a.) şöyle dedi: “Resûlullah (s.a.s.) kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve kabir üzerine bina yapılmasını yasakladı.” (Müslim, Cenâiz, 94)
18
HELAL HARAM BELLİDİR Nitekim Peygamberimiz(sav) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Helaller bellidir, haramlar bellidir. İkisinin arasında müteşabihat (yani haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır. Bunları insanların çoğu bilmez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur…”
19
Sonuç olarak; insanlar için neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu Yüce Allah’tan başkası tam manasıyla bilemez. Bu yönüyle baktığımızda yine Allah’tan başkasının helâl-haram hükmü koymasının kabul edilemez olduğu görülmektedir. İnsana düşen görev, işine geldiği gibi helâl ve haram uydurmak, haramların bir kısmını küçük görerek önemsememek değil; dinimizce helâl kabul edilen şeylerle yetinmek, haramlardan da bütün gücüyle sakınmaktır. Allah’ın ve O’nun peygamberinin koyduğu haram ve helâl ölçülerini tanımamak, helâl kılınanlara haram; haram kabul edilenlere de helâl demek büyük günahtır.
20
Dinimize göre bile bile haram işlemek, haramlarda ısrar etmek büyük günahtır. Haramlardan bir an önce vazgeçilmeli ve pişmanlık duyup tövbe edilmelidir. Mü’minler olarak, helâl-haram duyarlılığımızı muhafaza etmeli, Allah’ın helâl kıldığı şeylerle yetinmeli ve haramlardan ateşten kaçar gibi uzak durmalıyız.
21
DUA Allah’ım sen bizi haramlardan muhafaza eyle.
Allah’ım sen bizi helaller ile meşgul eyle. Bizlere razı olacağın bir hayat nasip eyle. Razı olmayacağın işlerden bizleri uzak eyle.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.