Sunuyu indir
1
BİTKİLER VE ÇEŞİTLERİ
2
BİTKİLER KAÇ GRUBA AYRILIR
Dünyadaki biyocoğrafik kuşaklar, bir yerdeki bitkilerin meydana getirdiği vejetasyon tiplerine veya formasyonlarına göre sınıflandırılırlar.İğne yapraklı orman,yaprak döken orman,step,savan,pampa kuşakları gibi. Bunun sebebi, dünyanın her yerinde, o yerin görünüşüne egemen olan canlı grubunun bitkiler olmasıdır. Bir yerin yüzeysel görünümünün esas unsuru olan bitkilerin listesine veya o yerde yetişen bitkilerin hepsine, o yerin florası denir.Bu tarife göre, flora denince o yerde yetişen bütün bitki gruplarına ait türlerin hepsinin anlaşılması gerekir ise de , flora terimi daha çok ve geleneksel olarak, tohumlu bitkiler ve eğreltiler, yani damarlı bitkiler (iletim demetli bitkiler) için kullanılmaktadır.Bizim gibi kuzey yarı kürenin ılıman kuşağındaki ülkelerde damarlı bitkiler içinde yer alan Eğreltiler çok önemli olmadığından, flora terimi Tohumlu Bitkiler (Spermatophyta) için kullanılıyormuş gibi hissedilir.Bir yerde yetişen ilkel bitki gruplarına alg florası,yosun florası gibi adlar verilmektedir
4
a) Algler Bitki dünyasının en ilkel gruplarından biri olan algler, tohumsuz bitkilerin çok geniş ve önemli bir kategorisini meydana getirirler. b) Mantarlar Mantarlar, yurt ekonomisi ve insan hayatı açılarından çok önemli bir bitki grubudur.Şapkalı Mantarlar diye bilinenlerden bazıları Türkiye’de ve dünyada besin olarak uzun yıllardan beri yaygın olarak kullanılmaktadır. c) Likenler Likenler, doğada toprak ve kaya üzerlerinde, canlı ve ölü ağaçların gövde ve dallarında yaşayan, köksüz, gövdesiz ve yapraksız bitkilerdir.Algler ile mantarların biraraya gelerek bir birlik meydana getirmeleri ile oluşan kompleks bir organizma grubudur d) Yosunlar Evrim açısından alglerden daha yüksek, fakat eğrelti ve tohumlu bitkilerden daha aşağı seviyede bulunan bir bitki grubudur. e) Eğreltiler “Türkiye Florası” adlı eserin 1.cildinde işlenen bu bitki grubu, bundan önceki gruplara göre daha iyi bilinmektedir.Türkiye’nin çok kurak kesimleri hariç, daha çok nemli yerlerde yaygın olan bitkilerdir.
6
(1) Açık ve Çıplak Tohumlu Bitkiler (Gymnospermae)
f) Tohumlu Bitkiler Gerek sistematiği, gerekse yayılış ve yetişme ortamları Türkiye’de en iyi bilinen bitki grubudur.Bitkiler aleminin en gelişmiş grubu kabul edilirler.İki alt bölüme ayrılır.Bunlar Açık ve çıplak tohumlu bitkiler (Gymnospermae) ile Kapalı tohumlu veya çiçekli bitkiler (Angiospermae)’dir. (1) Açık ve Çıplak Tohumlu Bitkiler (Gymnospermae) Bu alt bölüme giren bitkilerde tohumu oluşturan tohum taslakları karpel veya kozalak yaprağı (megasporofil) üzerinde açıkta bulunur.Bu yüzden tohum da açıkta oluşur.Polen tanesi doğrudan doğruya tohum taslağı üzerine konar ve çimlenir.Hepsi odunlu bitkilerdir.Tür sayıları az olmakla birlikte, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş alanlar kaplarlar ve orman alanlarının büyük bir kısmını meydana getirirler. Çiçekli bitkilerin hızlı bir şekilde yaygınlaşmaları sonucu, gerek kapladıkları alan gerekse tür sayısı açılarından bütün dünyada gerilemeye başalayan bu bitki grubunun türlerinden büyük bir kısmı, yeni ekolojik şartlara uyum gösteremedikleri için dünya yüzünden silinip gitmişlerdir.Zamanımızda bazı Gymnosperm takımları (ordoları) ancak fosil formlardan bilinmektedir.Gymnosperm’lerin dünyada halen bulunan tür sayısı 800 civarındadır.Türkiye’de bulunan Gymnosperm’lerin aile (familya) adları ve cins sayıları (Tablo-2) ile en zengin türe sahip cinsleri (Tablo-3) şöyledir:
8
(2) Kapalı Tohumlu veya Çiçekli Bitkiler (Angiospermae)
Ladin (Picea), Porsuk (Taxus), Servi (Cupressus) ve Sedir (Cedrus) cinsleri ise yurdumuzda tek tür ile temsil edilirler.Gymnosperm’lerden olmakla birlikte, çeşitli özellikleri bakımından onlarla çiçekli bitkiler arasında bir geçiş formu olan ve bu sebeple evrimsel bakımdan en ileri Gymnosperm cinslerinden biri olan Deniz Üzümü (Ephedra)’nün Türkiye’de üç türü yetişmektedir.Yetişme şekli bakımından kısa boylu bir çalı olan bu cinsin türleri, step alanları içindeki taşlık ve kayalık yerlerde bulunurlar ve tıbbi açıdan önemli olan bitkilerdir. (2) Kapalı Tohumlu veya Çiçekli Bitkiler (Angiospermae) Bu alt bölüme giren bitkilerde tohum taslakları meyve yaprakları (karpel) tarafından örtülür.Çoğunlukla otsu bitkilerdir. İki sınıfa (klasis) ayrılır: A) İki Çenekliler (Dicotyledonopsida) : Embriyolarında simetrik durumda iki çenek vardır. B) Bir Çenekliler (Monocotyledonopsida) : Embriyolarındaki çeneklerden biri körelmiş ve tek çenekli hale gelmiştir. Zamanımızda tür sayısı bakımından dünyanın en zengin bitki grubu olan çiçekli bitkiler, dünya vejetasyonunda da egemen bir rol oynarlar.Çiçekli bitkiler, bu özelliklerini Türkiye’de de devam ettirirler. Türkiye’de yetişen çiçekli bitki türleri 145 aile (familya) içinde toplanmıştır.Bu aileler arasındaki tür sayısı bakımından en zengin aileler Tablo-4’de ve tür bakımından en zengin cinsler Tablo-5’de gösterilmektedir.
10
Aile (Familya) AdıToplu çiçekligiller (Asteraceae)Baklagiller (Fabaceae)Buğdaygiller (Poaceae)Yüksükotugiller (Scrophulariaceae)Karanfilgiller (Caryophyllaceae)Hodangiller (Boraginaceae)Turpgiller (Brassicaceae)Ballıbabagiller (Lamiaceae)Gülgiller (Rosaceae)Maydanozgiller (Apiaceae)Çançiçeğigiller (Campanulaceae)Cins AdıTür sayısıGeven (Astragalus)375Sığırkuyruğu (Verbascum)240Peygamberçiçeği (Centaurea)180Yabani soğan (Allium)140Nakıl (Silene)120Hieracium 100Yoğurt otu (Galium)100Çan çiçeği (Campanula)95Alyssum90Adaçayı (Salvia)85
12
ÇİÇEKLİ BİTKİLER Çiçekli bitkilerin damarları vardır. Çiçekli bitkiler kök, gövde, yaprak çiçek olmak üzere dört kısımdan oluşurlar. En gelişmiş bitki türleri bu grupta yer alır. Çevremizdeki bitkilerin geneli çiçekli bitkidir. Elma, kiraz, erik çevremizdeki çiçekli bitkilere örnektir. Evlerimizi süsleyen saksı bitkilerinin bir çoğu da çiçekli bitkilerdir. Begonya, sardunya ve siklamen bu bitkilere örnektir. Bitkiler, yaşadıkları ortam ve iklim koşullarına göre farklılık gösterir. Bitkileri yaşadıkları ortama göre suda ve karada yaşayan bitkiler olarak gruplayabiliriz.
14
ÇİÇEKSİZ BİTKİLER Çiçek ve tohum oluşturmazlar. Üremelerini sporla ya da eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip ettiği döl almaşı ile gerçekleştirirler. 1- Su yosunları (Alg'ler) : Gerçek kök, gövde ve yaprakları olmayan basit yapılı bitkilerdir. Çoğu haploid(n) kromozom taşır. Yeşil, kahverengi, esmer, kırmızı alg'ler olmak üzere gruplandırılır. Üremeleri vejetatif, sporla ve izogamiyle olur. Chlamidomonas gibi bazı türleri tek hücrelidirler. Bazı türleri hem tek hücreli hemde gözle görülecek büyüklükte (makroskopik) dir. (Acetebularia gibi). 2- Kara yosunları : İletim demetleri yoktur. Nemli yerlerde yaşarlar. Döl almaşıyla eşeyli ürerler. Gerçek yapraklar olmayıp, yaprağımsı yapıları vardır. 3- Eğrelti otları : Gerçek kök ve yaprakları yoktur. İletim demetleri vardır. Üremeleri kara yosunları gibidir. Yaprağımsılar yer altı gövdesine yapışmıştır. Çiçeksiz bitki olarak bu üç ana gruptan başka ; Ciğer otları, Likenler, Kibrit otları ve Atkuyrukları olarak bilinen gruplarda vardır
16
KÖK ve GÖVDE 1-KÖK: Bitkileri toprağa bağlayan ve topraktan su ve mineral maddelerin alımını sağlayan organıdır. Tohumdan çıkan ilk kök ana kök, ana kökten çıkan ve yanlara uzanan köklere yan kökler denir. Ana ve yan kökün uç kısmındaki tüysü yapılara emici tüy denir. Kök uçlarındaki büyüme bölgelerini koruyan yapılara yüksük adı verilir. Kök yerçekimi yönünde büyür. Kök hücreleri klorofil içermez. Bitkilerdeki farklı kök tipleri şunlardır: a)Kazık kök: Belirgin,uzun ve iyi gelişmiş olan bir ana kök hakimiyetiyle oluşan kök sistemidir. Örn:fasulye,papatya,ebegümeci,gelincik,yonca ve yüksek yapılı ağaçlar. b)Saçak kök: Belirgin bir ana kök hakimiyeti olmayan, yaklaşık hepsi aynı boy ve kalınlıkta olan kök sistemidir. Örn:soğan,buğday,arpa,yulaf,mısır,pırasa. c) Yumru(Depo) kök: Besin depo eden kazık köklerdir.Örn:turp,havuç,şeker pancarı,kereviz. d) Tutunma kökü: Tırmanıcı bitkilerde, gövdenin duvara yada ağaçlara tutunmasını sağlayan köklerdir. Örn:sarmaşık. Bu köklerin dışında, hava ve destek kökleri de vardır. Kökün görevleri: Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar Topraktan su ve suda çözünmüş minerallerin alınmasını sağlar Bazı bitkilerde besin depolar.
18
e)Yumru gövde: Besin depolayan toprakaltı gövdesidir. Örn:patates
Bitkinin toprak üstünde gelişen,dik durmasını sağlayan,üzerinde dal,yaprak ve çiçekleri taşıyan kısmıdır. Gövdenin uç kısmında büyüme noktası bulunur ve buradaki hücrelerin çoğalmasıyla bitki uzar ve büyür. Büyüme noktasının üzeri yapraklarla örtülü olup buna tepe tomurcuğu denir. Gövde üzerindeki yan dalları oluşturan tomurcuklara ise yan tomurcuk denir. Gövdenin büyümesi genelde yerçekimine zıt yönlüdür. Gövde tipleri: a)Otsu gövde: Tek yıllık bitkilerdeki,ince,zayıf gövde tipidir. Örn:buğday,mısır. b)Odunsu gövde: Çok yıllık bitkilerin sahip olduğu, sert,dayanıklı gövde tipidir.Örn:ağaçlar. c)Sarılıcı gövde: Başka bir bitki üzerine veya duvar gibi yerlere sarılarak büyüyen bitkilerin gövdeleridir. Örn:sarmaşık,asma,fasulye. d)Sürünücü gövde: Toprak üstünde sürünerek büyüyen bitki gövdesidir. Örn:kavun,karpuz,salatalık. e)Yumru gövde: Besin depolayan toprakaltı gövdesidir. Örn:patates f)Yassı gövde: Kısalarak yassılaşan ve yaprakların sık dizilerek gövdeyi örttüğü gövde tipidir. Örn:soğan,sarımsak,lale,pırasa. g)Su depolayıcı gövde: kurak ve sıcak bölgelerde yaşayan, su depolamış etli gövdelerdir. Örn:kaktüs Gövdenin görevleri: Bitkinin dik durmasını sağlar. Dal, yaprak ve çiçekleri üzerinde taşır. Kök ile yapraklar arasında su,mineraller ve besinlerin taşınmasını sağlar. Bazı bitkilerde besin, bazılarında su depo eder.
19
BİTKİLERİN HÜCRE YAPISI
Yeşil bitkilerin faaliyetleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Bilindiği gibi yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar, güneş enerjisini doğrudan kullanamazlar, çünkü bünyelerinde bu enerjiyi olduğu gibi kullanabilecekleri sistemler yoktur. Bu yüzden güneş enerjisi de ancak bitkilerin ürettiği besinler aracılığıyla, kullanılabilir enerji olarak insanlara ve hayvanlara ulaşır. Hücrelerimiz tarafından kullanılan enerji hammaddelerinin tümü, gerçekte bitkiler aracılığıyla bize taşınan güneş enerjisidir. Örneğin çayımızı yudumlarken aslında güneş enerjisi yudumlarız, ekmek yerken dişlerimizin arasında bir miktar güneş enerjisi vardır. Kaslarımızdaki kuvvetse gerçekte güneş enerjisinin farklı formundan başka bir şey değildir. Bitkiler güneş enerjisini bizim için karmaşık işlemler yaparak bünyelerindeki moleküllere depolamışlardır. Hayvanlar için de durum insanlardan farklı değildir. Onlar da bitkilerle beslenir ve bu sayede onların enerji paketleri haline getirerek depoladıkları güneş enerjisini kullanırlar.
22
İndirgenemez komplekslik özelliği, bitkinin bütün sistemlerinde mevcuttur. Aynı anda bulunması gereken kompleks yapılar ve bu inanılmaz çeşitlilik "bitkilerdeki mükemmel sistemlerin nasıl ortaya çıktığı" sorusunu akla getirmektedir. Bu sorunun cevabını bulabilmek için yine sorular sorarak düşünelim. Bitkilerdeki mekanizmalardan en önemlisi ve en bilineni olan fotosentez işleminin ve ona bağlı olarak da taşıma sistemlerinin nasıl ortaya çıktığını düşünelim. Her an her yerde gördüğümüz ağaçlar, çiçekler besin üretebilmek için, fotosentez gibi hala bazı noktaları çözülememiş bir olayı gerçekleştirebilecek kadar mükemmel sistemleri bünyelerinde kendileri oluşturmuş olabilirler mi? Havadaki gazların içinden karbondioksiti (CO2), besin yaparken kullanmak üzere bitkiler mi seçmiştir? Kullanacakları CO2 miktarını kendileri mi belirlemiştir? Fotosentez için ihtiyaç duydukları maddeleri topraktan alabilmeleri için gerekli kök sistemini oluşturan mekanizmayı bitkiler tasarlamış olabilirler mi? Besin taşımada ayrı, su taşımada ayrı özellikte borular olacak şekilde bir taşıma sistemini bitkiler mi meydana getirmişlerdir?
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.