Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Mesleki Sorumluluk Sigortası
Bu sigorta sözleşmesi ile sigortalının poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken; Sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara karşı veya Sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı doğabilecek taleplere karşı sözleşmede belirtilen miktara kadar teminat verilir. Taraflar, (a) ve (b) bendlerinden birini içerecek şekilde sözleşme yapabilecekleri gibi, her ikisini içerecek şekilde de sözleşme yapabilir.
2
Bu sigorta türü ürün mali sorumluluk sigortası ile birlikte değerlendirilebilir. Her meslek sahibinin kendi mesleki etkinlikleri sırasında üçüncü kişilere verebilecekleri maddi ve bedensel zararlar sonucunda doğacak sorumluluklarının güvence altına alınması bu sigortanın konusunu oluşturur. Bir örnek olarak bir hekimin yanlış tedavi uygulaması nedeniyle bir hastasına verebileceği zarar sonucunda hastanın veya hasta sahibinin hekimden talep edebileceği tazminat poliçede belirtilen limitler içinde kalmak koşuluyla karşılanır. Aynı şekilde bir mimar projede hata yaparak müşterisinin büyük zarara uğramasına neden olabilir. Keza avukat, muhasebeci, seyahat acentesi vb. meslek gruplarında mesleki faaliyetler sırasında üçüncü kişilerin zarar görmesi sonucu meslek sahibine yüklenebilecek yasal sorumluluk poliçede yazılan limitlere kadar karşılanır.
3
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
Sigortanın Coğrafi Sınırı Bu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için geçerlidir; Ancak, taraflar sigortalının yurtdışında yürüteceği mesleki faaliyetlerin de sigorta kapsamına alınmasını kararlaştırabilir. Teminat Dışında Kalan Haller a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları ve etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri, b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları; c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar.
4
Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler
a) Herhangi bir bilgisayar esaslı veya elektronik ortamda saklanabilir, yazılı, basılmış veya herhangi bir yöntem ile (veya benzer bir şekilde) tekrar çoğaltılmış olsun veya olmasın her tür belge kaybı veya sigortalının bakım, gözetim ve kontrolüne verilmiş bilgi ve malzemenin kaybı veya imha edilmesi; b) Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri haricinde bir mahkemede açılan tazminat davaları ve tahkim; c) Her türlü haksız rekabet.
5
2. Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Tazminat Talepleri
a) Her tür patent, telif hakkı ile ticaret unvanı, marka ve benzeri fikrî mülkiyet hak ihlallerinden kaynaklanan tazminat talepleri; b) Sigortalının mesleki faaliyeti ifası sırasında anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarına karşı sorumluluğundan doğan tazminat talepleri; c) Her türlü çevre kirliliğinden doğrudan veya dolaylı olarak doğan sorumluluklar nedeniyle yapılan tazminat talepleri; d) Niteliği ne olursa olsun aşağıdaki hâllerden doğrudan veya dolaylı olarak kaynaklanacak tazminat talepleri: aa) Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu meydana gelen nükleer atıklardan kaynaklanan iyonize ışınımlar veya kirlilik, bb) Radyoaktif, zehirli, patlayıcı veya herhangi bir patlayıcı nükleer bileşim veya bunun nükleer bir parçasının tehlikeli özellikleri,
6
cc) Diethylstilbesterol (DES), dioxin, urea formaldehyde, asbest, asbestli ürünler veya asbest içeren ürünlerin varlığından, üretiminden, elleçlenmesinden, işlenmesinden, satış, dağıtım, depolama, bırakılma veya kullanımından kaynaklanan her tür hastalık (kanser dahil) veya asbestten kaynaklanan bütün tazminat talepleri. e) Bir sözleşmenin ifasına veya özel bir anlaşmaya dayanıp, sigortalının yasal sorumluluk ölçüsünü aşan her tür talepleri; f) Manevi tazminat talepleri 3. Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Ödemeler a) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar; b) Sigortalının iflasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek her tür zarar; c) Sigortalının aleyhine cezai takibata geçilmesi hâlinde, bu takibattan doğan diğer bilumum masraflar.
7
Başlıca Mesleki Sorumluluk Sigortaları
Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu Genel Şartları Bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede konusu belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken neden olduğu zarar dolayısıyla ödemek zorunda kaldığı veya kalacağı tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder. Her tür manevi tazminat talepleri, poliçede belirlenen teminat limitlerinin içinde kalmak ve bu teminat limitinin en fazla % 50’si ile sınırlı olmak kaydıyla teminat kapsamındadır. Sigortacının, teminat verdiği dönem içinde karşılaştığı tüm taleplerle ilgili sorumluluğu poliçede belirtilen tazminat limitini aşamaz.
8
Teminat Dışında Kalan Tazminat Talepleri
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Teminat dışında Kalan Haller” maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 1. Ruhsatlı bir sağlık kurum veya kuruluşunda ve acil haller dışında yapılmadığı ve usulünce yetki verilmiş bir anestezi uzmanı gözetimi altında olmadığı sürece, diş hekimleri ve cerrahlar tarafından genel anestezi uygulanmasından kaynaklanan tazminat talepleri, 2. İlk yardım ve acil müdahale hariç olmak üzere, meslekten geçici yasaklanılan dönem içinde verilen her tür tedavi ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri, 3. İlk yardım veya acil yardım hizmetlerinin sunulduğu yerlerde, yeterli ve gerekli ekipman ile teçhizatın sigortalının kişisel kusuru ile bulundurulmamasından kaynaklanan tazminat talepleri,
9
4. Tıbbi amaçlı kullanım dışında, radyoaktif, zehirli, patlayıcı veya herhangi bir patlayıcı nükleer bileşim veya bunun nükleer bir parçasının tehlikeli özellikleri sebebiyle talep edilen tazminat talepleri, 5. Tıbbi amaçlı kullanım dışında, diethylstibesterol (DES), dioxin, urea formaldehyde, asbest, asbestli ürünler veya asbest içeren ürünlerin kullanımından kaynaklanan her tür hastalık (kanser dahil) veya asbestten kaynaklanan bütün tazminat talepleri, teminat dışındadır.
10
Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Tazminat Talepleri ve Ödemeler
Manevi tazminata ilişkin düzenleme haricinde Mesleki Sorumluluk sigortası Genel Şartları’nın “Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler” maddesi saklı kalmak kaydıyla; 1. Genetik mühendisliği uygulamalarından kaynaklanan tazminat talepleri, 2. Her türlü deney veya araştırmalardan doğan tazminat talepleri, 3. Her tür kan bankası faaliyeti neticesinde doğrudan veya dolaylı olarak meydana gelen tazminat talepleri, 4. Tanı veya tedavi amacı olmaksızın yapılan bütün tıbbi müdahaleler ile plastik cerrahların güzelleştirme amaçlı yaptıkları her tür estetik ameliyattan kaynaklanan tazminat talepleri, 5. Üremeye yardımcı (kısırlık tedavisi) ya da üremeyi önleyici (kısırlaştırıcı tedavi) her tür sağlık hizmetinden kaynaklanan tazminat talepleri,
11
6.Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri, 7. AIDS veya onun patojenleri ya da hepatit A, B veya C’ye bağlı olabilecek yahut onlardan kaynaklanan veya onların katkıları ile oluşan her türlü zarar ile bunlar sonucu ortaya çıkan ruhsal rahatsızlıklara bağlı tazminat talepleri, 8. İnsan ve hayvan organları, kanları, hücreleri, her türlü ifrazatı, türevleri, genleri, biosentez ve ilgili mamüllerin denenmesi, değiştirilmesi, elde edilmesi, kazanılması, hazırlanması, işlenmesi, elden geçirilmesi, dağıtımı, depolanması, ikame edilmesi, kullanılmasından kaynaklanan tazminat talepleri, 9. Sigortalıya, bir sağlık kurumunda yönetici veya işletici olması nedeniyle yöneltilen tazminat talepleri, aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır.
12
Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali
Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu Genel Şartları Kapsam 16 Mart 2006 tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlı olarak verilen bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken neden olduğu zarar dolayısıyla ödeyeceği tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa; a) Yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini, b) Sigortalının müteselsil sorumluluk gereği ödeyeceği SSK primi, vergi, vergi cezası, gecikme zammı ve gecikme faizini, poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "Rizikonun Gerçekleşmesi" maddesinde iki yıl olarak belirlenen süre, bu kloz kapsamındaki mesleki faaliyet için beş yıl olarak uygulanır. Ancak, taraflar daha uzun bir süre kararlaştırabilir.
13
Teminat Dışında Kalan Haller
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, ticari veya endüstriyel sırların saklanmaması veya kötüye kullanılması sonucu meydana gelebilecek zararlar teminat dışındadır. Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Tazminat Talepleri Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 1. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı dışındaki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek tazminat talepleri, 2. Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri,
14
3. Yasal belgelerin, mevcut yasa ve yönetmeliklerde öngörülen zamanlarda tamamlanmamasından kaynaklanan tazminat talepleri, 4. Yazılım veya donanımla ilgili her türlü görüş veya tavsiyeden kaynaklanan tazminat talepleri, 5. Sigortalının yedi emin veya benzeri sair bir sıfatla yürüttüğü faaliyetlerden kaynaklanan tazminat talepleri, aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır. Avukatlık Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu Genel Şartları Kapsam 16 Mart 2006 tarih ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlı olarak verilen bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede konusu belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken görevini gereği gibi yapmamasından, müvekkiline karşı özen borcunu yerine getirmemesinden veya diğer kusurlu davranışlarından doğan zararlar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı veya kalacağı tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder.
15
Teminat Dışında Kalan Haller
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, müvekkille bağlantılı sırların saklanmaması veya kötüye kullanılması sonucu meydana gelebilecek zararlar teminat dışındadır. Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Tazminat Talepleri Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 1. T.C. Mevzuatı dışındaki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek tazminat talepleri, 2. Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri, 3. Yabancı mevzuatın yanlış yorumlanması veya uygulanması ya da bunlara uyulmamasından kaynaklanan tazminat talepleri, aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır.
16
Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Mali Sorumluluk
Sigortacı, poliçede belirtilen kıyı tesisinden kaynaklanan olay sonucu Türkiye’nin iç suları, karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinden oluşan deniz yetki alanlarında ortaya çıkan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden olduğu; temizleme masrafları, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için yapılacak masraflar, üçüncü şahısların yaralanması ve ölümünden kaynaklanan zararlar ve özel mallarda meydan gelecek zararlardan dolayı sigortalıya gelecek hukuki sorumluluğu poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar tazmin eder.
17
Tazminat (Mal) Sigortaları
Bu sigortaların konusunu bir insanın mallarıyle ilgili olarak ortaya çıkan ve kişinin bu mallar üzerindeki çıkarlarını (meşru-mali menfaatlerini) zarara uğratan riskler oluşturur. Bir başka deyişle bu sigorta kaza niteliği taşıyan bir olay sonucunda malın kendisinde meydana gelen zararlar dolayısıyla kişinin maddi kayıplara uğrması riskine karşı güvence verir. Mal sigortalarını yöneten genel hükümler Ticaret Kanunumuz 2. faslı ile ele alınmıştır. Sigorta akdinde uygulanacak hükümleri uygulama sırası ile belirlemek gerekirse; Öncelikle sigorta poliçesi Genel Şartları uygulanır. 1.Sigorta Genel Şartları Sayılı Sigortacılık Yasası 11. maddesi hükmü gereği Hazine Müsteşarlığınca tespit edilir ve tüm sigorta türlerinde, sigorta poliçesi ile birlikte sigortalıya verilmek zorundadır. 2.Sigorta poliçesine genel şartların amir hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulması mümkündür. 3.T.T.K Sigorta Hukuku ile ilgili hükümleri
18
Bu hükümler 1263. madde ile başlar. 1264
Bu hükümler madde ile başlar madde ise Sigorta hukukunu düzenleyen kanun maddeleri içinde hangilerine aykırı sigorta sözleşmesi yapılamayacağını tayin etmektedir. Madde amir hükümlere aykırı sigorta sözleşmelerinin hükümsüz olduğunu, bazı madde hükümlerinin sigorta ettirenin zararına olarak değiştirilmesi halinde kanun hükümlerinin resen (doğrudan) uygulanacağını emreder. Ayrıca T.T. Kanununda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu uygulanır der. Sigorta Genel Şartları, 5684 Sigortacılık Kanununun verdiği yetkiyle, Devlet Bakanlığı (Hazine Müsteşarlığı) tarafından, T.Ticaret Kanununun emredici hükümlere uygun olarak hazırlanmıştır. Kısaca, poliçe genel ve özel şartlarında 1264.Maddede belirtilen emredici hükümlere aykırı olan hükümler geçersizdir. Örneğin madde “meydana gelen zararın poliçe genel ve özel şartlarında belirtilen teminat dışı hallerden biri tarafından meydana geldiğinin ispat yükümlülüğü sigortacıya aittir.” demekle, poliçe genel ve özel şartlarına buna aykırı hüküm konulması mümkün değildir.
19
Mal Sigortalarında Temel İlkeler
Menfaat İlkesi Şartı: Sigorta sözleşmesinin konusunu para ile ölçülebilir bir menfaat teşkil eder. Buna göre de sigorta sözleşmesinin ilk ilkesi para ile ölçülebilir bir menfaattir. Sigorta Bedelinin Sigorta Değerine Denkliği İlkesi Halefiyet İlkesi: Sigortacının ödediği tazminat nispetinde sigortalının haklarına halef olarak zarara sebep olan üçüncü şahıslardan zarar tutarını talep edebilmesidir. Hasarın Saptanması ve Tazminat Ödenmesi Kuralları Menfaat Sahibinin Değişmesi Halinde İlkesi Zamanaşımı Hükümleri
20
Menfaat İlkesi Türk Ticaret Kanunu’nda 1269’da kimlerin para ile ölçülebilir menfaat sahibi oldukları sayılmıştır. Malik, malikin asli ve rehinli alacaklıları, malın muhafazasından dolayı malikine karşı sorumlu olan acente, kiracı, komisyoncu gibi malın korunmasında gerçekten menfaati olan kimseler (veya bunların kanuni temsilcileri) bu menfaati sigorta ettirebilirler. Sigorta konusu mal üzerindeki para ile ölçülebilir bir menfaat olmalıdır. Malın malikinin doğrudan bir menfaati olmasına rağmen malik olmayan kimselerin de malın korunmasında bir menfaati varsa onlarda sigorta akdinde bir taraf olabilirler. Örnek olarak; emanetçi ve yeddi emin, intifa hakkı sahibi, ipotekli alacaklı ve rehin hakkı sahibi, kiracı, komisyoncu sayılabilir. Menfaat ilkesi esasları çerçevesinde sigorta akdinde taraf olan kimseleri menfaat ve hakları itibari ile kısaca incelemek gerekir.(T.T.K 1270,1271 ve 1272)
21
1269. madde de, menfaat ilkesi temel ilke olarak belirtilmesine ve menfaati olanların sayılmasına karşılık, 1270 ve 1271 nci maddelerde menfaat ilkesi daha geniş bir şekilde yorumlanmış, 1270 nci madde ile “bir kimsenin diğer bir kimse nam ve hesabına sigorta akdedebilmesine”,1271 nci maddede ise vekaleten sigorta yapılabilmesine izin verilmiştir. Bir kimsenin bir mal üzerinde gerçekten bir menfaati bulunmaz ise o malı kendi adına sigorta ettirmiş olsa dahi riziko gerçekleştiğinde tazminat talep hakkı bulunmamaktadır. Çünkü asıl olan mal değil mal üzerendeki menfaattir. Üçüncü Kişi Hesabına Sigorta Bu tür sigortalarda sigorta ettiren bir başka kimsenin bir mal üzerindeki menfaatini sigorta ettirmektedir. Sigorta ettiren sigorta akdinin bütün işlemlerini yerine getirir, tüm bilgileri sigortacıya verir, sigorta primini öder, hasar ihbarında bulunur ve sigorta akdinin feshinde taraf olur. Ancak sigorta tazminatını isteyemez, tazminat sigortalıya karşı yapılır. Çünkü sigorta ettiren bir başka kimsenin mal üzerindeki menfaatini sigorta ettirmektedir, sigortadan yararlanma hakkı lehine sigorta yapılan kimsenin,menfaat sahibinindir.
22
Temsilen Sigorta Sigorta sözleşmesi bir başkası tarafından, akat sigortalı adına ve onun hesabına yapılmaktadır. Sigortada temsil edilen kimsenin menfaati korunmakta, ancak tüm yükümlülükler temsil olunana ait olmaktadır. Primin borçlusu adına ve hesabına sözleşme yapılan kimsedir. Tazminat alma hakkı da temsil olunana aittir. Alacaklının Sigortası (T.T.K 1272, 1273, 1274) Ticari ilişkilerde mevcut risklerin önlenmesi için alacaklının menfaatinin korunması amacı ile de yasa koyucu hükümler getirmiştir. Bütün bu haller, mal üzerinde menfaat sahibi olanların da bu menfaatlerini sigorta ettirebileceklerini, esas olanın mal değil üzerindeki menfaatin konu edilmesi gerektiğini gösteren hallerdir.
23
Kredi sigortası (borçlunun aczine karşı sigorta) kredi ile iş yapan ticari işletmelerin, borçlarını ödeme kabiliyetlerini kaybetmeleri nedeni ile uğrayabilecekleri zararlar sigorta güvencesi altına alınmakta,alacaklının ileride alacağına kavuşturulması amaçlanmaktadır. Ticari hayatta nakit ve emtia kredisi, ithalat, ihracat konusu işlerde kredi sigorta teminatı söz konusu olabilmektedir. Kredi riski sigortaları, ülkemiz sigorta tatbikatında geniş uygulama alanı bulamamıştır.Kredi sigortası genel şartları ile verilmekte olan bu tür teminatta; kredili satış işlemlerinde alıcının iflas etmesi sonucu borçlarını ödeyemez hale gelmesi ve yapıla icra takibinin de neticesiz kalması halinde sigorta teminatı devreye girmektedir
24
-Rehin, hapis hakkı sahibinin veya mal haczettirenin sigortası; Bu tür sigortada borçlunun aczi konu olmayıp imtiyazlı alacakların teminatını teşkil eden ve üzerinde haciz veya hapis hakkı bulunan malın zayi olması rizikosu teminat altına alınmaktadır. Malın zayi olması halinde sigorta tazminat bedeli sigorta ettiren alacaklıya,alacağın vadesinde borçlu tarafından ödenmemesi halinde ödenir. Alacaklının menfaati bu anda gerçekleşmektedir. Kredi sigortası uygulamasında ,ülkemiz sigortacılığında çoğunlukla rehin hakkı sahibi alacaklı tarafından yaptırılan sigortalar geniş yer bulmakta, özellikle banka kredisi ile edinilen mülklerde, ticari, sınai işletmelerin rehnedilerek bankaların sigorta akdinde imtiyazlı alacaklı olarak yer almaları halinde ortaya çıkmaktadır. Ticari işletme rehninde, rehinli alacaklı (genellikle banka) kredi menfaatini korumak amacı ile rehnin konusu ticari işletmeyi sigorta ettirebilir. Riziko gerçekleştiği takdirde, tazminat ticari işletme yerine geçer ve rehinli alacaklının (bankanın) hakkı sigorta tazminatı üzerinde mevcut olup devam eder. Rehin hakkı sahibi riziko gerçekleşmesi ile zarar ortaya çıktığında rehin konusu miktarla sınırlı olarak hak sahibi olur ve ancak muvafakatı ile mal sahibine ödeme yapılabilir.
25
Rehin hakkı sahibi alacağından fazlası için sigorta yaptırmışsa fazlaya ait kısım üzerinde mal sahibinin tazminat hakkı mevcuttur. Mükerrer sigorta (reasürans) T.T.K’nın 1276 sigortacı sigorta ettiği menfaati dilediği takdirde başka sigorta şirketlerine sigorta ettirmesi halidir. Sigorta şirketi kendi karşılayabileceği sigorta bedelini üzerinde tutarak,kalanını başka sigorta şirketlerine devreder. Ancak bu haldede sigortalıya karşı yükümlü olan sigortayı yapan şirket olup, sigorta ettirene rizikonun devredilmiş olduğu sigorta şirketlerine (reasürörlere) başvuru hakkı vermez ve akdi ilişkisinde muhatabı sigorta poliçesini yapan sigortacıdır. Mükerrer sigortayı (reasürans) müşterek sigortadan ayıran esaslı unsurda budur.
26
Sigorta Bedelinin Sigorta Değerine Denkliği İlkesi
Sigortalının (sigorta ettirenin) sigortacıya sigorta teklifi yaptığı sırada sigortalanacak mal hakkında bildirmiş olduğu ve poliçe üzerinde belirtilmiş bedel sigorta bedelidir. Sigorta değeri ise; sigorta edilen kıymetin sigorta poliçesinin tanzim edildiği tarihteki piyasa rayiç değeridir. Temel ilke, sigorta bedelinin sigorta değerine , yani poliçe üzerine yazılmış değeri sigorta edilen kıymetin gerçek değerine uygun olması gerekir. Bu ilkeye aykırı olarak yapılmış sözleşmelerin (sigorta akdinin) sonuçlarının yasal hükümlere göre inceleyelim .
27
a. Aşkın sigorta Sigorta bedelinin sigorta değerinden fazla olması durumunda aşkın sigorta varsayılır. T.T.K maddesi ile “sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerini aşarsa, sigortanın bu değeri aşan kısmı batıldır (hükümsüzdür). Bu sebeple sigorta bedeli indirilir ve buna karşılık gelen sigorta primi de sigorta ettirene geri verilir” demekle birlikte, menfaat değeri sigortacı ile sigortacı arasında bilirkişi marifeti ile önceden takdir edilmişse ve kabul edilmişse sigorta bedelinin sigorta değerine denk olduğu önceden kabul edilmiş sayılır. İleride poliçe Genel Şartlarında görüleceği üzere bu şekildeki sigorta akdine “mutabakatlı değer esası üzerinden sigorta” denir ve özellikle yangın mühendislik sigortalarında tatbik edilir.
28
Bir binanın veya bir taşıtın 20
Bir binanın veya bir taşıtın TL bedelle sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, binanın veya aracın bir hasarda tam hasara uğradığını, binanın yanıp kül olduğunu, taşıtın onarılmaz bir şekilde zarara uğradığını varsayarsak, hasar anında bu binanın veya taşıtın, TL olduğu tespit ediliyorsa, sigortacı bu bedeli tazmin eder ve TL tutarında aşkın sigorta yapılmış demektir.Bu tutar hiçbir şekilde dikkate alınmaz ve bu tutara karşılık gelen sigorta primi sigorta ettirene iade edilir. Mal tamamen hasarlanmayıp kısmi bir hasar meydana gelmişse, sigortacı hasarın tamamını öder ve aşkın sigortaya ait primi yine sigortalıya iade eder. Menfaat değeri, sigorta değeri, hasar tarihi itibariyle gerçek değer temel ilkedir ve sigortacıda bu değeri korumaktadır. Sigorta sözleşmesi hiçbir zaman haksız zenginleşmeye neden olamaz. Mutabakatlı değer esaslı sigorta sözleşmelerinde bu kuralın uygulanmayacağını belirtelim. Sigorta bedeli kısmi veya tam hasarda sigorta değeri olarak kabul edilir ve tazminat buna göre ödenir.
29
b. Eksik Sigorta Sigorta bedelinin sigorta değerinden daha az olması halinde, eksik sigortanın varlığı mevcut olup malın tamamen hasara uğraması halinde sigorta bedelinin tamamı ödenir. Kısmi hasar halinde ise sigorta bedelinin sigorta değerine oranı hesaplanır ve hesaplanan tazminat tutarı bu oran dahilinde tazminat olarak ödenir. T.T.K 1288 maddesi menfaat değerinin altında olan sigortalar başlığı altında eksik sigorta halini tarif etmiş bulunmaktadır. Madde de “sigorta bedeli sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının zarara uğraması halinde, aksine sözleşme yoksa sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı ne ise zararın da o kadarından sorumludur” demektedir. Sigorta bedelinin TL olarak poliçede gösterildiği ve hasar tutarının da 1000 TL olarak hesaplandığı,ancak malın hasar tarihi itibariyle TL olduğunun anlaşıldığı durumda sigortacı / = 1/2 X1000 = 500 TL tazminat ödemek durumundadır. Malın tamamen zarar gördüğü (tam hasar) anlaşıldığı takdirde ise sigortacı artık poliçe bedelinin tamamını yani TL ödeyecektir.Sigortacının azami sorumluluğu poliçe bedelidir. Ancak bu hükümlerde belirtildiği üzere ve aşkın sigorta hükümlerinde açıklandığı şekilde sigortalı ile sigortacı başlangıçta eksik veya aşkın sigorta uygulanmayacağı şekilde anlaşma yapmış oldukları takdirde hasar tazminat hesaplanmasında eksik sigorta hükümleri uygulanamaz.
30
Sigorta olunan menfaatin birden çok sigortacı tarafından temin olunması hali;
ca) Müşterek Sigorta Sigorta olunan menfaatin birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda ve aynı risklere karşı sigorta edilmesi halidir. Bu takdirde tüm sigortacılar sigorta olunan menfaatin sigorta değerine kadar sorumlu olur. Her sigortacı poliçesindeki sigorta bedelinin sigorta değerine oranı kadar tazminat tutarından sorumlu olur. Sigorta bedellerinin toplamı sigorta değerini aşıyorsa aşkın sigorta var demektir ve her sigortacı sigorta değeri üzerinden ve payları oranında sorumludur. T.T.K 1285 madde bu konuyu düzenlemiştir. Müşterek sigortada, aynı zamanda sigortacılara müracaat ile aynı riskler için alınan teminat konudur. Sigortacıların her birinin üzerine aldığı riskin toplamı sigorta edilen menfaatin toplamına eşit olur. Örneğin, üç şirket bir binayı, , ve TL bedelle sigorta poliçesi ile teminat altına almış olsun. Binanın değeri de TL ise sigorta bedeli toplamı sigorta edilen menfaatin değerine eşit olur ve her şirketin poliçesinde sigortanın müşterek sigorta şeklinde yapıldığı belirtilir. Buna uygulamada koasürans da denilir.
31
Sigorta ettiren sigortacılara aynı zamanda değil ayrı ayrı da müracaat ederek poliçe yaptırabilir ve bu halde de sigortacıların kabulü ile müşterek sigorta yapılmış sayılır ve her şirketin poliçesinde belirtilir. Bütün sigorta poliçeleri menfaat değerine kadar geçerli sayılır. Örneğin; üç sigortacının poliçelerindeki bedeller şöyledir: A Sig. Şrk B “ “ C “ “ Sig. Bede. Toplam TL, Sigorta edilen menfaatin, binanın sigorta değeri de TL ise tam hasarda ve kısmi hasarda sigortacıların sorumlulukları da şöyle olacaktır.
32
a)Tam hasarda, sigorta değeri / sigorta bedeli 30. 000 / 60
a)Tam hasarda, sigorta değeri / sigorta bedeli / = ½ olduğundan, her sigortacı sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel itibariyle bu oran dahilinde sorumlu olacaktır. Yani, A , B , C TL tazminat ödeyecektir. b) Kısmi hasarda, TL tutarında kısmi hasar var ise, A, ( / ) x = B, ( / ) x = C, ( / ) x = TL tutarında tazminat öder. Müşterek sigortanın bu şeklinde, sigorta bedellerinin toplamı sigorta değerini aşıyorsa, aşan kısım çifte sigorta sayılmaz, sigorta bedellerinin toplamına göre aşkın sigorta var sayılır ve sigorta sözleşmeleri bir bütün olarak değerlendirilir. Temel kural sigorta sözleşmelerinin müşterek sigorta şeklinde yapıldığının sözleşmelerde belirtilmesidir.
33
cb) Çifte Sigorta Sigorta değerinin tamamının sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış bir menfaatin sonradan aynı risklere karşı sigorta ettirilemeyeceği T.T.K 1286 madde ile yasaklanmıştır. Bu sigorta sözleşmeleri batıl olup hüküm ifade etmez ve bu sebeple alınmış olan primlerinde geri verilmesi gerekir. Ancak belli şartlarda oluşmuşsa çifte sigorta geçerli sayılabilir. Sonraki ve önceki sigortacılar çifte sigorta yapılmasını onay vermiş ise sigorta sözleşmeleri aynı anda yapılmış sayılır ve riziko gerçekleştiğinde tazminat müşterek sigorta var sayılarak buna göre sigortacılarca ödenir. Sigorta ettiren önceki sigortadan doğan haklarını sonraki sigortacıya devir etmiş ve bu beyan ikinci sigorta poliçesinde belirtilmiş olduğu hallerde geçerli sayılmıştır. Poliçede sonraki sigortacı, önceki sigortacının ödemediği tazminattan doğan sorumluluğunu kabul etmiş ve bu şart sonraki poliçe üzerine yazılmış ize geçerli kabul edilir. Çifte sigortanın bu üç halinin sigorta poliçeleri üzerinde belirtilmiş olduğu hallerde geçerli olabileceği madde belirtmiş ancak bu hallerin uygulamada pek rastlanmadığını belirtmek gerekir. Çifte sigorta bu şartlar dışında hükümsüzdür.
34
cc) Kısmi Sigorta T.T.K emredici maddesinde düzenlenen kısmi sigortada, mal üzerindeki menfaat aynı rizikolara karşı aynı süre içinde fakat ayrı ayrı tarihlerde birden fazla sigortacı tarafından teminat altına alınmaktadır. Sigorta bedelinin sigorta değerine eşit olması ilkesi gereğince sigorta bedeli sigorta değerini aştığı takdirde aşan kısım sigorta poliçelerindeki tarih sırası dikkate alınarak sonraki sigortacılar tarafından yapılan sigorta poliçeleri geçersiz sayılır. Değerinin tamamı sigorta edilmemiş bir menfaatin sonradan başka sigortacı veya sigortacılar tarafından değerinin tamamı kadar sigorta ettirilmesi mümkün olup sigorta bedel, değer denkliği ilkesi yine korunmaktadır. Bir menfaatin bir sigorta şirketine sigorta ettirildikten bir süre sonra, ikinci hatta üçüncü bir şirkete de sigorta ettirilebilmesi konudur. Sigorta ettiren poliçe bedelini yetersiz görerek sonradan bu şekilde diğer sigortacılara başvurarak teminat satın alabilir. Burada müşterek sigortada olduğu gibi sigortacıların, sözleşmelerinde sigortanın müşterek sigorta şeklinde yapıldığına ilişkin bir kayıt mevcut değildir.
35
Müşterek sigortada olduğu gibi, sözleşmeler bir bütün olarak değerlendirilmez, ayrı ayrı alınır ve her sigortacı, sözleşmesinin, poliçesinin tarihi itibariyle sorumlu olur. Sigorta bedelinin sigorta değerini aşan kısım çifte sigorta sayılır ve geçersiz olur. Örneğin, TL sigorta değeri olan bir mal, malın sahibi tarafından, A Sigortacısına , B Sigortacısına , TL bedelle sigorta ettirildikten sonra bedeli yetersiz görerek C Sigortacısına başvurarak TL tutarında bir poliçe satın almış olduğunu varsayalım. a) Tam hasar meydana gelmiş olduğu durumda, A ve B sigortacıları ve TL tazminat tutarından sorumlu olacak, C Sigortacısı ise TL bedelden sorumlu olacaktır.Sigorta değerini aşan TL aşkın sigorta sayılarak geçersiz olacaktır. b) Kısmi hasar mevcut ise, 5.000 TL tutarında kısmi hasar meydana gelmiş ise, A. ( / ) x = 3.000 B. ( / ) x = 1.500 C. ( / ) x = TL tazminat ödeyecektir. Tam hasarda ödemeler hiçbir şekilde sigorta değerini, kısmi hasarda hasar tutarını geçemeyecektir. Eksik sigorta olduğu takdirde ise her sigortacının bağımsız olarak sigorta bedeli sigorta değeri oranına göre tazminat ödemesi gerekir
36
Halefiyet ilkesi Sigortacının sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer ve sigorta ettirenin meydana gelen zarardan dolayı 3. kişilere karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği zarar oranında sigortacıya geçer. Bu maddede hüküm olunan ilke gereği sigortalının aynı zarar için iki defa tazminat alarak (hem zarar veren sorumlu kimselerden hem de sigortacıdan tazminat almak suretiyle) haksız zenginleşmesi önlendiği gibi sigortalıya zarar veren kimsenin sorumluluktan kurtulması gibi haksız bir durumun ortaya çıkması engellenmektedir. Halefiyet ilkesi sigorta poliçesi Genel Şartlarında da “sigortacı ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçer” ifadesiyle sözleşme şartlarında yer almıştır. Halefiyet ilkesi mal sigortalarını can sigortalarından ayıran en önemli özelliktir. Zira can sigortalarında halefiyet ilkesi uygulama olanağı yoktur.
37
Sigortalının sigortalı olan rizikonun gerçekleşmesiyle oluşan zararını tahsil etmeden önce ve sonra zarar verene karşı sahip olduğu haklarını ihlalden kaçınmak ve buna dair tüm bilgi ve belgeleri sigortacıya vermek zorundadır. Sigortalı sigortacının bu halefiyet haklarını ihlal edecek bir harekette bulunursa sigortacıya karşı sorumlu olur maddenin 2. fıkrasında açıkça belirtilmiş bu durum, sigorta poliçesi genel şartlarında da yer almış olup sigortalının edimlerine aykırı hareketi sonucu tazminat tutarında indirim yapmak hakkına sahip olduğu gibi tazminat ödenmiş ise iadesini de isteyebilir. Sigortacı meydana gelen zararın poliçe şartlarına göre bir kısmını tazmin etmiş ise kalan kısmından dolayı sigortalı üçüncü şahıslara karşı haiz olduğu müracaat hakkını korur.
38
Hasar Tazminatı Ödenmesi İlkeleri
Hasarın saptaması mal ve sorumluluk sigortalarında söz konusu olup can sigortalarında mal sigortalarındaki temel ilkeler uygulama alanı bulmaz ve poliçede gösterilmiş sigorta bedeli tazminat olarak ödenir. a. Öncelikle poliçede belirtilen rizikonun gerçekleşmesi sonucu hasarın meydana gelmiş bulunduğu kural olup sigorta ettiren bu hususu ispat zorunda değildir. Hasarın teminat verilen risklerden doğmamış olduğunu bir anlamda istisna edilmiş (teminat harici olduğu belirtilmiş) rizikonun gerçekleşmesi sonucu meydana geldiğini ispat yükü sigortacıya getirilmiştir. b. Meydana gelen zararın ispat yükümlülüğünün ise sigortalıya, sigorta ettirene ait bulunduğunu eklemek gerekir. Sigortalı veya sigorta ettiren zararın sigortacının tespit ettiği zarardan daha fazla olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını kanıtlamak durumundadır. (Borçlar K. 42. Madde ‘zarar miktarını iddia eden tarafın ispat yükümlülüğünde bulunduğunu” belirtmektedir.
39
Sigortacı tarafından ödenecek tazminat miktarı sigortalı malın menfaat değerinin rizikonu gerçekleştiği (hasarın meydana geldiği) andaki değeri dikkate alınarak tespit edilir. Sigortalı mal tamamiyle zarar gördüğü (tam hasar meydana geldiği) taktirde, sigorta bedeli hasar tarihindeki menfaat değerinin altında ise sigorta bedeli tazminat olarak ödenir. Kısmen zarar meydana geldiği taktirde ise sigorta bedelinin hasar tarihindeki menfaat değerine olan oranı nispetinde tazminat hesaplanır ve ödenir. a. Sigorta edilen malın değeri poliçede gösterilmemiş ise sigorta ettiren kimse malın rizikonun gerçekleştiği andaki değerini ispat zorunluluğundadır. Sigortalı malın değeri poliçede gösterilmiş olan değerden daha az olduğu sigortacı tarafından hasar meydana gelmesinden sonra iddia ediliyor ise bunu ispat yükümlülüğü sigortacıya düşer. Ancak sigorta poliçesinde gösterilen menfaat değeri tarafların mutabakatıyla tespit edilmiş ve poliçede belirtilmiş ise sigortacı riziko gerçekleştiğinde bu değere itiraz edemez.
40
b. Zararın tespitinde taraflar anlaşamadıkları takdirde, hakem bilirkişi yoluyla zarar tespitini kararlaştırmışlar ise hakem bilirkişilerin zarar tespiti anından itibaren sigortacının tazminat ödeme borcu muaccel (ödenmesi gerekli) hale gelir. Sigortalı dava yoluna gitmişse muacceliyet poliçe genel şartlarına göre tayin edilir. c. Meydana gelen hasarın tespitinde, esas alınan bu kurallar çerçevesinde, hasarın tespitinde mal sigortaları türlerine ilişkin poliçe genel şartlarında hasar tespit usulleri ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, ilgili bölümlerinde gösterilmiş bulunan usullere göre tazminat tutarı hesaplanması gerekir. d. Son olarak, meydana gelen hasarın sigortalının kasti bir eyleminden ileri gelmiş olduğunun sigortacı tarafından kanıtlandığı takdirde (bu bölüm a ile açıklandığı üzere) sigortacının sorumlu olmayacağını eklemek gerekir. Sigortalının kasti bir eylemi sonucu hasar meydana geldiğinin tespiti halinde tazminatın ödenmemesi hali, amir (emredici) bir hüküm olup sözleşme ile aksi kararlaştırılamaz.
41
Sigortalının veya sigorta ettirenin veya fiillerinden sorumlu bulundukları kimselerin kusurlarından ileri gelen hasarları ödenmesi gerekir. Ancak emredici nitelikte olmayan bu hüküm nedeniyle, sigortacı sözleşmede bu hususu ayrıca düzenlemiş ise buna uygun olarak sorumluluğunu sınırlayabilir. Aynı şekilde sigortalı malın ayıbından ileri gelen hasarlar da (bünyesindeki bir kusur ve ayıp) kural olarak ödenmez. Sigorta sözleşmesinde malın ayıbından doğan hasarlar için sözleşme serbestisi bulunmasına rağmen (1278. madde) poliçe genel şartlarında da genelde bu husus teminat dışı bölümler içinde yer almaktadır.
42
Sigortalı Malın Sahibinin (Menfaat Sahibinin) Değişmesi
Sözleşme süresi içinde sigortalı malın sahibinin değişmiş ise kural olarak mal üzerindeki sigortadan doğan hak ve borçlar, mülki-değiştiği tarihten itibaren yeni hak sahibine intikal eder. Ancak Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olmadığından, poliçe genel ve özel şartlarında bu hükmün aksine hareket etmek mümkündür.Mal sigortaları içinde yangın ve makine kırılması sigortalarında, poliçe genel şartlarında “sözleşme süresi içinde menfaat sahibinin değişmesi halinde,sigortanın hükmünün yeni hak sahibi için devam edeceği” öngörülmüştür. Mülkiyeti devreden ve devralan için sigortacıya bildirim zorunluluğu (on beş gün içinde) bulunmakla birlikte, sigortacı değişikliği kabul edip etmemekte serbest olup, değişikliğin sigortacı ve yeni malik öğrenildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde fesih hakkı mevcuttur.
43
Hırsızlık ve kasko poliçelerinde ise, “sözleşme süresi içinde menfaat sahibinin veya zilyedlik durumunun değişmesi halinde (ölüm hariç), sözleşme kendiliğinden münfesih olur” şartı vardır. Ölüm halinde sigortacıya bildirim zarureti bulunmakta ve sigortacının bildirime göre kabul edip etmeme seçeneği mevcuttur. Uygulamada, sigorta poliçelerinde menfaat sahibinin değişmesi hali ile ilgili özel şartlar konulmadığı göz önüne alınarak poliçe genel şartlarındaki hükümlere göre hareket etmek gerekecektir. Taşınmaz mallarda mülkiyet değişikliğinin tapu siciline kayıtla, araçlarda ise noter satışının yapılmış olması şartıyla geçerli sayılacağını eklemek gerekir.
44
Zamanaşımı T.T.K madde zamanaşımı halini emredici bir nitelikte düzenlemiştir. Sigorta prim alacağı yönünden zamanaşımı, poliçenin sigorta ettirene teslim edildiği andan itibaren başlar ve iki yılda sona erer. Sigorta tazminatını ödeme borcunun ise, zararın sigortacıya ihbar borcunun yerine getirilmesinden itibaren başlayacağı ve iki yıl sonunda zamanaşımına uğramış sayılacağı açıktır. Bu ihbar borcunun tarihi, poliçe genel şartlarında, rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren beş gün içindedir. Ancak bazı sigorta poliçe genel şartlarında, zararı sigortacının tespit edebilmesi için bir süre öngörülmüş olup, zamanaşımı başlangıcını buna göre hesaplamak gerekir. Örneğin, yangın poliçesi genel şartlarında “sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç bir ay içerisinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır” hükmü uyarınca, zamanaşımı bu bir aylık sürenin bitiminden itibaren başlar. Aynı şekilde, kasko poliçesi genel şartlarında, araç çalındığı takdirde, çalınma tarihinden itibaren bir ay sonra ödeme zorunluluğuna göre zamanaşımı da bu tarihi takiben başlamaktadır.
45
Mal Sigortalarında Tarafların Karşılıklı Hukuku
Sigortalının Yükümlülükleri a)Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Yükümlülükleri aa) Malın sigortacı tarafından incelenmesine izin verme yükümlülüğü Sigortacı genellikle sigortalının beyanı üzerine ve iyi niyet esasları çerçevesinde sigorta sözleşmesini düzenler. Bununla beraber sigortacı sözleşmeden önce malı, içinde bulunduğu şartları ve menfaat değerini saptamak isteyebilir. Bu inceleme yetkisi aşkın veya eksik sigortayı da önleyecek bir önlem niteliğinde olup, sigortalı buna izin vermek zorundadır. Sigortacı sözleşme düzenlendikten sonra da inceleme hakkını kullanabilir. Sigortalının sigortacının bu inceleme hakkına izin vermemesinin sonuçta, sigortacının sözleşmeyi fesih etmesine yol açacağını belirtmek gerekir. Sigortalının inceleme yetkisini düzenleyen maddenin emredici hüküm olduğunun da göz önüne alınması gerekir.
46
bb) Sigorta edilecek malın durumu ve niteliğini doğru olarak beyan etme yükümlülüğü
Sigortalı, sigorta ettiren sigorta sözleşmesi yapıldığı sırada malın durumu hakkında doğru beyanda bulunmak zorundadır. Sigortacının daha ağır şartlarla sözleşme yapmasını veya hiç yapmamasını gerektirebilecek nitelikteki bütün hususları bildirmeye mecbur tutulmuştur. Tatbikatta ve maddenin son fıkrasında da belirtildiği şekilde, sigortacı sigortalıya bir soru formu yönelterek, rizikonun durumu hakkında soruların açıklıkla cevaplanmasını ister. Soruları sigorta ettiren doğru ve hepsini açıklıkla cevaplamış ise sigortacı sonradan bu konuda sigorta ettirene sorumluluk yükleyemez, eksik bilgi verdiğini öne süremez. Sigorta poliçesi genel şartlarında, sigortalının bu yükümlülüğü ve buna aykırı davranışlarının sonuçları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Sigortacı rizikonun daha ağır şartlarda olduğunu öğrendiği takdirde, prim farkını talep edebilir, sigorta ettiren bunu kabul etmez ise sözleşme feshedilir. Sigorta ettirenin doğru beyanı bulunmadığının anlaşıldığı, ancak kastı bulunmadığı takdirde, riziko gerçekleşmiş ise sigortacı tahakkuk ettirilmiş prim ile ettirilmesi gereken prim oranına göre hasar tazminatını tediye edebilir. Kasıtlı olduğu anlaşılıyor ise sigortacı tazminat ödemeden cayabilir ve sözleşmeyi feshedebilir.
47
cc) Prim Ödeme Yükümlülüğü
Sigorta ettirenin, sigortalının akdin yapılması sırasındaki bu yükümlülüklerine uygun davranarak bildirimde bulunması sonucunda sigortacı sigorta sözleşmesini düzenler ve sigorta ettirene tebliğ ederek, sözleşmede gösterilen ilk primi ödemesini talep eder. Sigortacının sorumluluğu da kural olarak ilk primin (taksitin) ödendiği tarihten itibaren başlar. Sigorta primi para olarak ödenir ve ödeme için senet verilmiş ise senet bedelinin tahsil edildiği takdirde ödeme yapılmış sayılır. Sigorta priminin ödenmesi şartına bağlı olarak sigortacının yükümlülüğünün başlaması şartı, sigortalı lehine değiştirilebilir. Bir hüküm olup, sözleşmede prim ödeme şartlarının tayin edilmesi mümkün bulunmaktadır.
48
b) Sözleşmenin Devamı Süresince Yükümlülükleri
Sözleşme yapıldıktan sonra, sigorta ettiren sigortacının bilgisi ve onayı olmaksızın yerini ve halini değiştirdiği takdirde bu değişiklik, sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarda yapmasını gerektirecek nitelikte ise sigortacının sözleşmeyi fesih hakkını doğurur. Sigorta ettiren bu değişikliği sekiz gün içinde sigortacıya bildirmişse ve sigortacı fesih hakkını kullanmamış ise sözleşme devam eder. Sigorta ettiren bildirimde bulunmamış ancak sigortacı değişikliği öğrenmiş ise ve sekiz gün içinde fesih hakkını kullanmamış veya primi tahsil eyleminde bulunmuş ise yine fesih hakkı düşer. Kanunun bu maddesi sigortalı lehine değiştirilebilir hükümlerden olup, ancak poliçe genel şartlarında maddenin bu haliyle yer almakta olduğunu ayrıca belirtmek gerekir.
49
c) Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde
ca) Sigorta ettiren rizikonun gerçekleştiğini haber aldıktan sonra 5 gün içinde sigortacıya ihbar etmek zorundadır. 5 günlük süre içinde hasar ihbar edilmemiş ve bundan dolayı zarar miktarında bir artış meydana gelmişse sigortacının ödeyeceği tazminattan bu nedene bağlı olarak tazminat tutarına isabet eden tutar indirilebilir. Buna göre, ihbar süresine aykırı davranmak tazminat hakkının ortadan kalkmasına yol açmaz. Sigorta ettirenin kastı varsa bu takdirde tazminat hakkı düşer. İhbar yükümlülüğü bir şekle bağlı olmayıp, Kanunun bu hususu düzenleyen maddesi sigortalı aleyhine değiştirilemez.
50
cb) Koruma Tedbirleri Alma Yükümlülüğü
Sigorta ettiren sigortalı değilmişçesine zararı önleyici, azaltıcı önlemleri almak zorundadır. Riziko gerçekleşmeden önce önlem almak zorunda olduğu gibi, gerçekleştikten sonrada gerekli bütün önlemlerin alınması gerekir. Sigorta ettiren kasten bu önlemleri almazsa tazminat hakkını kaybeder. Önlemleri almakta kusurlu davranırsa, kusurun derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Önlemlerin alınması için sigorta ettirenin yapmış olduğu masraflar tazminat tutarından ayrıca ödenir. Bu masraflara rağmen bir yarar sağlamamış olsa bile bunların sigortacı tarafından ödenmesi gerekir. Masrafların sigorta bedeli, sigorta değeri, menfaat değeri uygunluğunun araştırılarak, bu nispet dahilinde ödenebileceğini yasa hükmüne göre eklemek gerekir.
51
Sigortacının Yükümlülükleri (Tazminatı Ödemek)
Sigorta poliçesiyle tazminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalının uğradığı zararı, poliçe şartları çerçevesinde tazmin etmektir. Sigortalı, sigorta ettiren, riziko gerçekleştiğinde 5 gün içinde rizikonun gerçekleştiğini ihbar ederek, hasar konusu malı korumak için tedbir almak, sigortalıda sigortalının hasar ihbar borcunu yerine getirdiği anda hasar tazminatını tespit ederek ödemek zorundadır. (Tazminat ödemesi muaccel hale gelir.) Sigortacı tarafından ödenecek tazminat tutarı sigortalı malın menfaat değerinin rizikonun gerçekleştiği andaki değeri dikkate alınarak tespit edilmektedir. Sigortacı bu menfaat değerine itiraz ediyor ise sigortacı menfaat değerinin bu olmadığını ispat etmek mükellefiyetindedir.
52
Rizikonun gerçekleştiği andaki menfaat değeri esas olup, sigorta bedeli bu değerden aşağıda bulunursa, sigortalı malın tamamen telef olması(yok olması) halinde sigorta bedeli tazminat olarak ödenir. Kısmi hasar meydana gelmişse tazminat tutarı, sigorta bedelinin malın değerinin tamamına olan oranına göre tespit edilir ve ödenir. (Eksik sigorta)Zararın, sigorta poliçesinde belirtilmiş teminat dışı hallerden birinin veya birkaçının oluşması sonucu meydana geldiğini iddia eden sigortacının, bu iddiasını kanıtlaması gerekir.Ancak zararın, sigortacının tespit ederek bildirdiği zarar tutarından fazla olduğunu sigorta ettiren iddia ediyorsa, zarar miktarını kanıtlamak zorunluluğu burada sigorta ettirene düşmektedir. (Borçlar K. mad.42. “zararın miktarını ispat etmek, iddia eden tarafa düşer”, hükmü gereğince)
53
Yangın ve Doğal Afet Sigortaları
Mal sigortaları içinde, hatta başında yer alan sigorta türüdür ve yangın sigortaları içinde, bu sigorta teminatına bağlı özel şartlarla (klozlarla) teminat altına alınan, dahili su rizikosu, sel ve su baskını rizikosu, yer kayması, fırtına, kar ağırlığı, duman, taşıt çarpması (kara,deniz ve hava taşıtları), kötü niyetli hareketler ayrıca teminat altına alınabilir. Ayrıyeten sigortalının isteğine göre, grev, lokavt, kargaşalık ve halk hareketleri, terör, deprem ve yanardağ püskürmesi de yangın sigortaları ile birlikte verilme yoluna gidilir.Bugünün uygulamasında sigorta şirketleri yangın ana teminatı ile birinci cümledeki riskleri ek teminat maddeleri altında doğrudan poliçeye ekleme, ikinci cümledeki riskleri ise sigortalının isteğine bağlı olarak poliçeye eklemek yoluyla teminata almayı yaygın olarak tercih etmektedir. Yangın sigorta genel şartları altında önce poliçe genel şartlarına göre teminatın tanımını ve aksine sözleşme ile teminata alınan halleri ve tamamen teminat dışı sayılan halleri inceleyelim. İncelememiz, belirtilen hallere ilişkin olup,branşın teknik uygulamalarındaki prensip ve haller, yangın sigortaları konusu ile ele alınan özel ders konusu içeriği almaktadır.
54
1. SORU Sigortacının sorumluluğu ne zaman başlar? a)15 gün içinde b)Sigorta primi ödenmeye başladıktan 7 gün içinde c)Sigorta priminin ödenmeye başlamasıyla d)7 iş günü içerisinde e)Hiçbiri
55
CEVAP:C
56
2.SORU Poliçe genel şartlarında “sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç ne zaman tazminat miktarını sigortalıya bildirmek zorundadır? a)15 gün b)7 gün c)1 ay d)2 ay e)5 iş günü
57
CEVAP:C
58
3.SORU Manevi tazminata ilişkin düzenleme haricinde Mesleki Sorumluluk sigortası Genel Şartları’nın “Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler” maddesi saklı kalmak kaydıyla aşağıdakilerden hangisi doğrudur? a) Genetik mühendisliği uygulamalarından kaynaklanan tazminat talepleri b) Her türlü deney veya araştırmalardan doğan tazminat talepleri c) Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri d) Sigortalıya, bir sağlık kurumunda yönetici veya işletici olması nedeniyle yöneltilen tazminat talepleri, aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır e)Hepsi
59
CEVAP:E
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.