Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 8-9
Konular: Siyasal ve Toplumsal Değişme Dönemi Tanzimat Dönemi (Giriş) Merkezi İdare Örgütünde Modernleşme Taşra Yönetiminde Merkeziyetçilik Tanzimata Tepkiler ve Sonuç Okuma: Ortaylı, 2007: ,
3
Klasik Osmanlı Düzeninin Bozulması
1571’de İnebaht yenilgisi ile Doğu Akdeniz’deki üstünlüğün yitirilmeye başlanması Mısır, Kuzey Afrika ve Lübnan gibi ülkeler üzerindeki denizaşırı iktisadi ve siyasi hakimiyetin sarsılamaya başlaması Artan nüfusun beslenememesi Anadolu’da başıboş gezen askerlerin çıkardığı isyanlar Tımar düzeninin bozulması
4
Klasik Osmanlı Düzeninin Bozulması
16. Asır sonunda değişen dünya şartları Yine de Osmanlı 18. Asır’a kadar nüfuzunu sürdürecektir Gümüş enflasyonu Denizaşırı ticaret yollarının değişmesi Akdeniz egemenliğinin İngiliz ve Hollanda gemilerine geçmesi Gemicilik ve ateşli silah teknolojilerindeki gelişmeler Avusturya ve İran ile yapılan yıpratıcı savaşlar 16. Asır’da Moskova Çarlığı’nın güçlenmesi Avusturya ve Rusya’nın tarımsal ve sanayii yapılarının gelişmesi
6
Reform Düşüncesi Kurumların çöküşüne rağmen toplumda bir reform düşüncesi uyanmamıştır. Toplumdaki ve dünyadaki değişiklikler teşhis edilememiştir. Amaç: Kurumları Kanuni devrindeki hallerine döndürmek Askeri tedbirler Kuyucu Murad Paşa, IV. Murad Karışıklıklar Köprülü Mehmed Paşa’nın sadrazam olmasıyla son buldu.
7
Köprülüler Dönemi Yine bir hanedan sadaret makamını ele geçirmiştir.
Köprülü Mehmed Paşa tam yetki (omni potens) ile iktidara gelmiştir. Orduda, maliyede ve idarede klasik Osmanlı devlet şemasına uygun reformlar Ölümünden sonra sadrazamlığa oğlu Köprülü Fazıl Ahmed Paşa getirildi. Köprülüler devrinden sonra İmparatorluk askeri gerileme dönemine girdi. 17. Asrın sonunda Polonya, Alman prenslikleri ve Avusturya orduları birleşerek Osmanlı ordularını Tuna ötesine püskürttüler. 1699 Karlofça Antlaşması ile Macaristan ve Erdel elden çıktı.
9
18. Asır’da Avusturya ve Rusya ile İlişkiler
Osmanlı’da geri kalmışlığın bilincine varıldığı bir dönemdir. Avrupa savaş tekniği kadar sanayiinin de üstünlüğü anlaşılmış ve bir ıslahat eğilimi uyanmıştır. Avusturya ve Rusya güçlenmiş, Akdeniz ve Balkanlar’da aktif bir savaş ve iktisadi yayılma politikası izlemişlerdir 1739’da Belgrad Antlaşması ile Avusturya’nın Balkanlarda ticaret serbestisi ve ulaşım güvenliği garanti edildi. 1774’de Küçük Kaynarca Antlaşması ile: Osmanlılar Kuzey Kafkasya ve Kırım’dan çekildi. Rusya her yerde konsolosluklar kurma hakkı ve seyrüsefain güvenliğine sahip oldu. Padişahın halife olarak Rusya müslümanları üzerindeki ruhani yetkisine karşı olarak Rusya da Osmanlı Ortodokslarının hamisi olarak tanındı. Avusturya’yı Lehistan’da çıkan ihtilal, Rusya’yı da İsveç ile savaş durdurdu. Daha sonra da Fransız İhtilali oldu.
11
Dengeleme Politikaları
Rusya’ya karşı Fransa ile ittifakı kuvvetlendirme Ordudaki ıslahat ve Batı kültürüne açılma Fransa önderliğinde Fransa Doğu Akdeniz ticaretine en imtiyazlı devlet olarak girmekteydi. Fransa’nın 18. Asır’daki bu imtiyazlı konumunu 19. Asır’da İngiltere almıştır.
12
Islahat Denemeleri III. Selim orduyu yeniden kurmak, maliyede ise mukataaları devletin eline almak istiyordu. Yeniçeriliğin kaldırılması ancak II. Mahmud devrinde başarılabildi. Mali ıslahat ise başarıyla tamamlanamadı. Yeni çağ dünyasına giriş, iç dinamiklerle değil, dış dünyanın itişleri ile oluyordu. Batı’ya açılma Osmanlı devlet adamlarını “Batının kurumlarını kabul etmekle yaşamanın mümkün olduğuna” inandırdı.
13
Şark Meselesi İmparatorluğun yeni ortaya çıkan güçlerin sömürü alanı içine girmesi Avusturya, henüz Atlantik ülkeleri gibi Okyanus aşırı faaliyelere girişecek güçte değildi. 18. Asır’dan itibaren Balkanlar’dan hem hammadde (tütün, tiftik, pamuk, yün, deri, keçe) elde etti, hem de mallarını (porselen, çini, kumaş, sonraları şeker) pazarlamaya başladı. Kaçak ticaret arttı. Ticaretle zenginleşip güçlenen bir toprak lordları sınıfı güçlerini artırdı (azınlıklar arasında burjuvalaşma başlangıcı, ulusal hareketlerde etkin gruplar). Rusya da Osmanlı Karadenizi ve Ege kıyılarını içine alan bir ticaret ağı kurmaya başladı. 1798’de Napoleon’un Mısır’ı işgali ile şark meselesi fiilen başladı. 18. Asır’da Atlantik ülkelerinin dış ticaretinde Akdeniz’in önemi azalırken 19. Asır’da yeniden arttı.
14
Rusya’nın Gelişmesi Maliyede merkezileşme ve gelir artışı
Gümrük duvarlarının kuruluşu Ordu ve donanmada reform Ziraatte reform Alman zirai kolonileri kurulması Patates gibi kültür bitkilerinin ekimi Madencilik ve üretimde (tekstil, demir-döküm, dericilik) gelişmeler Nehir ulaşımının geliştirilmesi Bir burjuvazi ortaya çıkartılması Çar tarafından fabrikatörlere işçi olarak serf statüsünde köylüler sağlanması
16
Osmanlı’da Siyasal ve Sosyal Değişme
Dış ticaret yoluyla dünyanın diğer bölgeleriyle bütünleşen bölgelerde tarımsal yapıda değişmeler başlamıştır. Tarım ve hayvancılıkta (tütün, pamuk, tiftik, vs.) Avrupa taleplerine yönelen bir üretim Tipik üretim birimi çiftliktir, ortakçılık vardır. Tımar sisteminin tasviyesi
17
Osmanlı’da Siyasal ve Sosyal Değişme
Yerel toprak lordları zümresi ortaya çıkmaya başlamıştır. Bir otorite boşluğunu doldurarak bölgelerinin hakimi, yöneticisi, mali otoritesi ve eşkiyaya karşı koruyucusu olmuşlardır. Gerçi yerli aristokrasi her zaman taşranın hakimi olmuştur; bu yeni bir feodalleşme hareketi değildir. Ahali ile bürokrat lordlar arasında aracılık işlevi görmüşlerdir. Zamanla “absentee landlords” oldular, lüks tüketime yöneldiler. Ayanlar 18. Asır’da devlet tarafından da tanındı (1809 yılındaki Sened-i İttifak ile resmi tanınma). II. Mahmud ve Tanzimat devirlerinde yönetimde merkezileşme sonucunda birer birer ortadan kaldırıldılar.
18
Orduda ve Maliyede Değişme
19. Asrın ilk yarısında: 1809 yılındaki Sened-i İttifak, mevcut feodal adem-i merkeziyetçiliği geç kalmış bir belgelendirme ve kurumlaştırma çabasıdır. II. Mahmud bu belgeyi yok sayarak merkeziyetçi monarşinin tesisi için reformlara girişti.
19
Orduda ve Maliyede Değişme
1820’lerde isyanlar Tepedelenli İsyanı, Yunan bağımsızlık hareketi, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın isyanı Mısır isyanında İngiltere’nin yardımına yanıt 1838’de imzalanan bir ticaret sözleşmesi ile verildi. Gümrük vergisi toplam %5, hiçbir mal için ithal veya ihraç yasağı yok. Yarı sömürgeleşme sürecini başlatmıştır. Diğer Avrupa devletleri de bu imtiyazlı hükümlerden yararlanmak istediler.
20
Tanzimat Dönemi (Yönetimin Modernleşmesi)
1839’da Tanzimat Fermanı’nın ilanı Klasik Adaletname geleneğinin bir devamı (tahta her çıkan sultanın halkına adaletli bir yönetim vaadetmesi) Farklı yön: Adalet ve refah vaadedilen millet, bütün imparatorluğun tebasıydı. Milli ayaklanmalar, bölgesel başkaldırmalar ve özellikle Balkan halklarını kışkırtanlara karşı bir tedbir Avrupa’nın Osmanlı’nın içişlerine karışmaması için İç ve dış baskılar sonucu kabul edilmiştir.
21
Tanzimat Dönemi (Yönetimin Modernleşmesi)
Aydın bürokrat zümrenin devleti mali, idari ve adli alanlarda düzenli bir yapıya kavuşturmak için hakimiyeti ele geçirmesi Bir dizi ticaret antlaşması ile Avrupa ekonomisi ve siyaseti ile daha fazla bütünleşme
22
Tanzimat Fermanı Oturmamış yeni kurumlar ile eski geleneklerin çatışmasından doğan bir ikilik vardır. Şeriate uymayanın cezalandırılacağı hükmü İdarenin bünyesine yönelik önemli değişiklikler “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” prensibi Özel hukuk alanını düzenleyen Mecelle’nin hazırlanıp yürürlüğe konulması, Adli ve idari teşkilatta görülen değişiklikler Yeniliklerin kaderi bu reformları başaracak nitelikte öncü ve uygulayıcı bir kadronun varlığına bağlı idi. Yetişmiş kadro sıkıntısı Klasik kurum ve usullerin ıslahı Eyalet idaresinde meşveret usulüne gidiş
23
Tanzimat Fermanı Ruhen de lafzen de bir anayasa değildir. Ferman ile
Ama getirmek istediği kurumlar bütünü itibarıyle anayasal bir harekettir. Ferman ile Padişahın otoritesi merkezi bürokratlar lehine kısıtlanıyordu. Müsadere kalkmıştır. Bürokrat tabakaya ve yeni doğan ticaret burjuvazisine güvence Tımar sistemi ve iltizam kaldırılmıştır. İltizam ilerde yine uygulamaya konulmuştur. Müslümanlar için vergi ve askerlik konularında bir rahatlama olmamıştır. Din ve vicdan hürriyeti sadece gayrimüslim tebaaya tanınmıştır.
24
Merkezi İdare Örgütünde Modernleşme
II. Mahmud devrinden beri Divan-ı Hümayun’un yerini bakanlıklar almaya başlamıştı. Örneğin Umur-u Hariciye ve Umur-u Dahiliye nezaretleri Her nezarette yazışma, teftiş ve özlük işlerini yürüten ofisler vardı. Tüzel kişiliği bulunan bakanlıklara doğru bir gelişme
25
Merkezi İdare Örgütünde Modernleşme
Genel gelişmeler Adli ve mülki konuların yürütülmesi için sonradan bir parlamentoya ve yüksek mahkemeye dönüşecek Meclis-i Ahkam-ı Adliye 1837’de kurulmuştu. Bilimler Akademisi olarak Encümen-i Daniş Yeniçerilerin ortadan kaldırılması ile başlayan ordudaki ıslahat süreci Sınırlı bir merkeziyetçilik Vergi toplama, askere alma ve cemaat yönetiminde mecburiyetten eski usullerin kullanımı
26
Merkezi İdare Örgütünde Modernleşme
Tanzimat hareketi esasta mali bir ıslahat anlamına gelir. Maliye Nezareti (Bab-ı Defteri) Merkezde maliye örgütü yeniden düzenlendi. Eyaletlere muhassıllar gönderildi. Yanlarına diğer memurlar ve ahaliden oluşan muhassıl meclisleri verildi. Kırım savaşı sonunda Divan-ı Muhasebat (bugünkü Sayıştay) kuruldu. Toplam harcamaların kontrolü ile görevli Mali merkeziyetçilik gerçekleştirilemedi. Ülkenin ilkel sosyo-ekonomik ve yönetsel yapısı Yetersiz bürokratik kadrolar Eski vergiler alınmaya, yöntemler kullanılmaya devam edildi (aşar, iltizam). İflas eden maliyenin yabancı devletlerce kontrolünün başlaması
27
Umur-u Hariciye Nezareti
Dışişlerini ve dış ticaret ilişkilerini yürütmekle görevli ofis Osmanlı azınlıklarının uluslararası bir sorun haline gelmesiyle beraber bu ofis içinde azınlıklarla ilgili bir bölüm kurulmuştur. Her dini cemaat için alt bölümler Diplomat yetiştiren bir okul gibi de çalışmıştır. Vilayetlerdeki umur-u hariciye müdürlerini tayin ederdi. İç yazışmalarında Fransızca kullanılmıştır.
28
Eğitim Kurumlarında Modernleşme
1866 Maarif-i Umumiye Nezareti Medreselerin yanında laik okullar da açılmıştır. Sürekli bir ikilik ve çatışmaya neden olmuştur. Reform yüksek öğretim düzeyinde başlamıştır. Tanzimat döneminde orta dereceli okullar (Rüştiyeler) Mühendislik, tıp, harp ve mülki idare konularında (Harbiye, Mülkiye, Adliye...) İlköğretime yayılması ancak imparatorluğun son senelerinde olabilmiştir. Kız ortaokulları ve yüksek öğretime öğretmen yetiştirmek için Dar’ul Muallimat Türk kadınlarının iş hayatına girmeye başlaması
29
Eğitim Kurumlarında Modernleşme
1900’de Darülfünun-u Osmani Tıp, hukuk ve edebiyat fakülteleri ile modern bir üniversite Islahat Fermanı (1856) ilanı ile gayrimüslimler kendi dil ve dinlerinde eğitim yapan ilk, orta ve yüksek eğitim kurumları kurmaya başladı. Katolik ve protestanlığı yaymayı amaçlayan yabancı okullar Eğitimdeki kargaşa 1925 Tevhid-i Tedrisat kanunu ile giderildi.
30
Yargıda Değişmeler Adliye örgütünü modernleştirecek ve kısmen laikleştirecek Nezaret-i Deavı II. Mahmud tarafından kuruldu. 1840 Ceza kanunu, 1850 Ticaret Kanunu (Fransa’dan) 1879 Teşkilat-ı Mehakim Kanunu Savcılık, noterlik gibi kurumların başlangıcı Hukuk alanında her sınıf ve mezhepten tebaya hitap eden ortak bir kanun külliyatının hazırlanması 1872’de Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye Batı hukuku ve İslam hukukunun beraber uygulanması
31
Yargıda Değişmeler Şer-i mahkemelerin görev ve nüfuzu daraltıldı.
Nizami mahkemeler ve ticaret mahkemeleri kuruldu. Kadının Monist yargılama usulü yerine çok yargıçlı ve temyiz mekanizmalı bir sistem getirildi. Şer-i yargıçlar için özel medreseler kuruldu. Yabancı tebaa konsolosluk mahkemelerinin yetki alanında Yargı örgütünde birlik ve tam bir laik düzen sağlanamadı. Yine de bu gelişmeler Cumhuriyet devrindeki hukuk devrimine yol açacak büyük değişikliklerin başlangıcıdır.
32
İdarede Değişmeler Yönetimde yasallık ve güvencenin getirilmesi
Keyfiliğin azaltılması Her dinden tebanın yönetime katılması Taşra yönetimindeki idari kurullarda yüksek oranda gayrimüslim temsili Sadece dış baskı nedeniyle değil, çok kavimli imparatorluk geleneği
33
İdarede Değişmeler Parlamentarizmin gelişmesi
Daha 1838’de kararname ve nizamnameleri hazırlamak, yargı kararlarını temyiz etmek ve idarenin icraatlarını yasallığını denetlemek için Meclis-i Vala-yı Ahkam-ı Adliyye kurulmuştur. 1868’de yerini Şura-yı Devlet (Danıştay) ve yüksek yargıdan sorumlu Divan-ı Ahkam-ı Adliyeye bıraktı. Hükümdar adına karar alan ve denetim yapan meclislere doğru bir evrim Merkezde ve vilayetlerdeki bu istişari kurumlar parlamentonun çalışma ve müzakere geleneğine katkıda bulundu. Parlamentodaki vekiller valinin veya mutasarrıfın ataması ile II. Abdülhamit 1878’de Mebusan meclisini dağıttı.
34
Taşra Yönetiminde Merkeziyetçilik
Tanzimatçı devlet adamı için gerekli şey, hürriyet değil, kazanç, mal ve hayat güvenliğidir. Amaç taşrada yerel özerklik veya mahalli demokrasiyi yerleştirmek değildir. Amaç, eyalet idaresinin ıslahı, gelirlerin artırılması, tutarlı bir idarenin yerleşmesidir. Merkezi otoritenin taşradaki egemen grupları kontrol edebilmesi
35
Vilayet Örgütünde Değişmeler
Ticari açıdan güçlenen yeni merkezler eyalet bölümlenmesini de değiştirmiştir. İç karışıklık ve dış güçlerin müdahalesi sonucunda Cebel- Lübnan’a özel bir statü verilmesi (karma üyeli bir idare meclisi, mahkemeler...) Avrupalılar bu sistemin tüm Osmanlı Rumelisi ve Mezopotamya vilayetlerinde de uygulanmasını istediler. Yeni bir vilayet sistemi hazırlandı (Merkeziyetçi model, Fransız “departmante” sistemi) Başta askeri yetkisi olmayan valiler vardı. Yanlarında memurlar ve yerel cemaat liderlerinden oluşan istişari nitelikli meclisler vardı.
36
Vilayet Sistemi Vilayetin altında liva (mutasarrıf), kaza (kaymakam), nahiye (müdür) ve köyler (muhtar ve ihtiyar meclisi) vardı Nahiyeler uygulama alanı bulamadılar: Balkanlarda ulusalcı fikirlerin kırsal alana inme tehlikesi Köylerin az gelişmiş ve otarşik yapısı Doğuda göçebe aşiret reislerine nahiye müdürü statüsü verildi. Vilayet sistemi uygulamaları Önce deneme amacıyla 1864’ten itibaren Tuna (Bulgaristan) vilayetinde, Sonra Lübnan (özel statü), Mısır, Bosna ve Girit (özerk durum), Hicaz ve Yemen (uzaklık ve aşiret düzeni) ve İstanbul (başkent) dışında her yerde uygulanmaya başlandı.
37
Vilayet Örgütünde Değişmeler
Belediyelerde de merkeziyetçi bir politika izlenmiştir. Merkezi uygulamalara tepki olarak mahalli eşraf, ayan ve ağalar ayaklanmalara ön ayak olmuşlardır. Vilayet sistemi altında otoritelerini kaybetme korkusu Yeni sisteme geçince de bu sefer idare meclislerine, belediyelere ve mahkemelere üye olarak girip güçlerini koruma yoluna başvurmuşlardır.
38
Vilayet Örgütünde Değişmeler
19. Asır’da ülkenin ulaşım ağı ve dış ticaret kanalları değişmiştir. Demiryolları ve posta (telgraf) altyapısı inşaa edilmiştir. Telgraf, merkeziyetçi idarenin bir denetim aracı olarak da kullanılmıştır. Yabancı ve Türk vapur kumpanyaları da ticarete atılmıştır. Birbirinden kopuk ulaşım sistemleri yüzünden ülkenin bütün merkezlerini birbirine bağlayan ucuz ve kolay bir ulaşım sistemi kurulamamıştır.
39
Belediye Örgütünün Kurulması
Kent yönetimi eski yönetim sistemi çökmeye başladığı için artık işlemiyordu. Tanzimat önderleri Batı şehirlerinin yapısı ve örgütlenmesine hayranlık duyuyordu. İdari nedenlerle (düzenli şehirler...) modern belediyelerin kurulmasını istiyorlardı. Yerel özerklik isteği söz konusu olmamıştır. Mali yetersizlikler nedeniyle belediyelere özel gelir tahsisi yapılmamıştır.
40
Belediye Örgütünün Kurulması
Avrupalılar ticari faaliyetleri kolaylaştırabilmek için limanların ıslahını istemişlerdir. Kendi ekonomik yatırımlarının ön koşulu olarak altyapı (ulaşım, su, kanalizasyon, aydınlatma ve sağlık...) hizmetlerini talep etmişlerdir. Bu tesis ve hizmetler kendileri için yeni iş alanları da yaratmıştır. Kendi ticari temsilcileri olan gayrimüslimlerin belediye idarelerinde söz sahibi olmasını istemişlerdir.
41
Belediye Örgütünün Kurulması
İstanbul (1854), Selanik, Beyrut, İzmir gibi kentlerde belediye idareleri, 1877 Belediye kanunu çıkmadan kurulmuşlardır. Hükümetçe tayin edilen bir Şehremini ile Bab-ı Ali’nin seçimi ve padişahın tayini ile görevlendirilen üyelerden (esnaf ve ileri gelen memurlar) kurulu bir Şehremaneti Meclisi Yetkisi sınırlıdır, bağımsız gelirlere sahip değildir, personeli yetersizdir. Taşrada uygulama cılız kalmıştır.
42
Belediye Örgütünün Kurulması
İmparatorluk Cumhuriyet’e giderek modernleşen bir belediye örgüt ve hizmetleri bırakmıştır ama gelişen bir demokratik katılım sistemi bırakmamıştır. Ülkemizde yerel yönetimlerin mali kaynaklarını ve kadrolarını kontrol biçiminde gerçekleştirilen merkezi yönetim baskısı bir gelenek halini almıştır.
43
Tanzimat Hareketinin Yarattığı Tepkiler
Tanzimat geniş köylü kitlelerinin hayatını iyileştirmedi. Özellikle azınlıklar arasında ulusal direnişe varan köylü isyanları Tanzimat ile çıkarları bozulan ayanların ve aşiretlerin isyanları II. Abdülhamit’in eski düzeni iadesi ile kontrol edilebilmiştir. Şahıslara işledikleri arazinin tapusunun verilmesi (bir mülkiyet hakkı olarak toprağa tasaruf hakkı) Yabancılar da toprak alabilmeye başladı. Ayanların işine yaramıştır. Köylerde sipahinin yerini güçsüz memurlar almıştır. Toprak işgali, arazi kavgaları, fiili gasp
44
Tanzimat Hareketinin Yarattığı Tepkiler
1838 Ticaret Anlaşması sonrasında Tezgah sanayinin çökmesi Yarı sömürgeleşme süreci Hammadde ihracı (Bursa ham ipek, Ankara tiftik, vb.) Tanzimat ile açılan fabrikaların istisnalar hariç uzun ömürlü olamamaları, işsizlik ve huzursuzluk İltizam kaldırıldı ama merkezi bir mali teşkilat kurulamadı. Dış boçlar nedeniyle maliye dış güçlerin kontrolüne girdi. Devlete borç verip vergi gelirlerini satın alan Galata Bankerleri Düyun-u Umumiye Hem devlet gelirlerinin büyük kısmına el koyuyordu, hem de alacaklarını tahsil etmek için bizzat teşkilatlanmıştı.
46
Sonuç Mali yönetim yabancı devletlerin kontrolüne girdi.
Düyun-u Umumiye devlet içinde devletti. Parasızlıktan altyapı yatırımı yapılamıyordu. Tarımsal ürünler Batı Avrupa ekonomisinin ihtiyaçlarına dönük hale geldi. Toprağı terk ve küçük ölçüde şehirlere göç başladı. Şehrin çekimi olmadığından sonuç, sefalet ve gecekondulaşma Eyaletlerin daha sıkı, merkezi bir kontrole bağlanması Ulusalcılık eğilimi Balkanlarda her türlü birlik teşebbüsünü engelledi. Sonunda İmparatorluk çöktü.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.