Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

VAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "VAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ"— Sunum transkripti:

1 VAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ SORUNLARI KRAM

2 Gelişim basamaklarında çocukların karşılaştığı
sorunlar çok çeşitlidir. Çocuk bir yandan yeni beceriler kazanarak çevresine daha iyi uyum sağlarken öte yandan gelişmenin gereği olarak yeni sorunlarla karşılaşmaktadır. Çocuk bu sorunlarla biçim almakta, olgunlaşmaktadır. Bunların bir çoğu döneme özgü olan ana babanın desteğiyle çözümlenebilir sorunlardır. Ancak çocuk; karşılaştığı sorunlar karşısında uygun baş etme yolları ararken anne babadan yeterli destek görmezse içinde bulunduğu sorun daha da karmaşıklaşır. TurkPDR.com

3 Dolayısıyla onlarla kaynaşarak çağını
ÖRNEĞİN; 2-3 yaşlarında çözümlenmesi gereken tuvalet eğitimi başarılmaz, kendi başına yeme alışkanlığı verilmezse, bu sorunlar sonraki dönemlere aktarılır ve yeni dönem sorunlarıyla katlanarak büyür. Oyun çağında (3-6) oyuna doymamış ya da arkadaşlık ilişkileri kuramamış bir çocuk, okul çağında toplu oyunlara katılamaz, yaşıtlarıyla kaynaşamaz. Dolayısıyla onlarla kaynaşarak çağını yaşamak yerine, bir önceki dönemin sorunlarıyla başa çıkmaya uğraşır. TurkPDR.com

4 Bunun içinde dikkate alınması gereken bazı
İstenmeyen uyum ve davranış sorunlarının çocuğun gelişim döneminin getirdiği normal bir davranış sorunu mu, yoksa gerçekten bir davranış problemi mi olduğunu doğru yanıtlayabilmek için bu davranışları dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekir. Bunun içinde dikkate alınması gereken bazı kriterler aşağıdaki gibidir: Çocuğun gelişim dönemi: Davranış belli bir gelişim döneminde görülen geçici bir durum olabilir. Örn: 4-5 yaşına kadar olan gece işemeleri, 2-3 yaşlarında ortaya çıkan uyku bozuklukları, kısa süren konuşma düzensizlikleri, ara sıra korkulu düş görme tek başlarına kaygı verici belirtiler sayılmaz. TurkPDR.com

5 Çocuğun yaptığı davranışın ne kadar sıklıkta yapıldığı
2. Belirtinin sıklığı: Çocuğun yaptığı davranışın ne kadar sıklıkta yapıldığı önemlidir. Ara sıra söz dinlememe, yaramazlık yapma evde huysuz ve hırçın ama dışarıda uyumlu olan çocukların davranışları olağandır. Her söylenene zıt davranışlar gösteren, yaramazlıkları okulda ve çevrede sürüp giden davranışlar ruhsal açıdan incelenmelidir. Davranışlarını özellikle çevrede dizginleyemeyen bir çocuk sorunlu sayılabilir. 3. Davranışın şiddeti: Davranışın yoğunluğu hat safhalara geldiğinde sorun sinyali verir. Örn: çocuk mikrop korkusundan sürekli ellerini yıkıyorsa, üstünün tozlanmasından huylanıp giysi değiştiriyorsa titizliği sorun boyutlarına ulaşmış demektir. TurkPDR.com

6 4.Davranışın sürekliliği: Süreklilik gösteren davranışlarla bir süre olup kaybolan davranışlar aynı düzeyde tutulamaz. Örneğin; kardeş kıskançlığı nedeniyle hırçın ve huysuz olan çocuk davranışı normal problem davranış olarak nitelendirilebilir. Ancak çeşitli nedenlerle sorunların sürmesi uyumsuzluk olarak saptanabilir. TurkPDR.com

7 NEDENLERİ Olumsuz anne-baba tutumları,
Aile içi şiddet ve huzursuzluklar, Yangın, deprem, tüp patlaması gibi travmatik olaylara maruz kalma, Fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik istismar veya ihmal, Ölüm veya boşanma nedeniyle ebeveynlerden uzak kalma gibi kayıp veya ayrılıklar. Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşerse iz bırakır. (H. Jinott) TurkPDR.com

8 DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
TurkPDR.com

9 YALAN SÖYLEME Çocuğun gerçeği çarpıtarak anlatması veya var olmayan şeyleri dile getirmesi olarak tanımlanır. Ancak çocuklarda yalan söyleme davranışında aldatma gibi kasıt güden bir amaç çoğunlukla yoktur. Çocuklar 6-7 yaş dönemine kadar hayali arkadaşlarıyla aralarında geçen diyaloglardan söz edebilir veya izledikleri bir olayı kendi algıladıkları biçimde süsleyerek veya biraz abartarak anlatabilirler. TurkPDR.com

10 Çocukların söylediği yalanlarda, çocuğun gerçeği iyi değerlendirememesi, gördüğü ve duyduğu şeyleri uydurması veya olmamış şeyleri olmuş gibi anlatması söz konusudur. Ana-baba düş ürünü bu öykülere gülüp geçmek yerine çocuğu suçlamak yolunu seçer. Çocuğun bu tip davranışları bir davranış bozukluğu olan yalanla karıştırılmamalıdır. TurkPDR.com

11 Çocukları yalana iten çoğunlukla yetişkinlerin gerçek karşısındaki çelişkili tutumlarıdır.
Kapıya gelenlere kendisinin evde olmadığını söyleten bir baba, çocuğunun yalanlarına çanak tutuyor demektir. Böyle bir baba çocuğunun abartma ve uydurmaları karşısında sert tepki gösterirse çocuk doğal olarak bocalar. TurkPDR.com

12 Kimi çocuklar yalan söylerken bir özlemini dile getirebilir veya bunun tam karşıtı bir tutum takınabilirler. Örneğin; babasız bir çocuğun babası olduğunu söylemesi veya annesi olan bir çocuğun annesinin öldüğünü söylemesi. Çocuk; anne ve babasının beklentilerini karşıla- makta güçlük çekiyorsa ya da ceza korkusu varsa yalana başvurur. Örn. okul başarısızlığının bağış- lanmadığı bir evde çocuk, kırıklı karnesini kaybettiğini söylüyorsa ilişkiler çok gergin demektir. TurkPDR.com

13 Sürekli ders çalışması, başarılı olması istenen çocuğun diğer gereksinimleri (oyun oynamak, Tv izlemek) dikkate alınmazsa, yalan yoluyla bu gereksinimlerini giderme yoluna gider. Arkadaşları ile buluşmasına ve gezmesine uygun ölçülerle izin verilmeyen bir çocuk, ailesine, “ders çalışmak için arkadaşıma gidiyorum” yalanını söyleyebilir. TurkPDR.com

14 Öneriler Anne baba tutumlarında çelişkili durumlardan kaçınılmalıdır.
Çocuğa uygun modeller sunulmalıdır. Kapasitesinin üzerinde performans beklenmemeli. Çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Çocuğun söylediği yalanı doğrudan yargılamak yerine yalan söylemeye teşvik eden nedenleri araştırılmalıdır. Çocukların en fazla gereksinim duyduğu; anne ve babasının sevgisi ve ilgisidir. Bu yönde bir güvensizlik yaşıyorsa, olumsuz davranışlarda bulunarak da ilgiyi üzerine çekebilir. TurkPDR.com

15 ÇALMA Ana-babalar çalma karşısında daha sert tepki
gösterirler. Çünkü; çalma davranışı yalandan daha çok ayıplanan sıklıkla da cezalandırılan bir suçtur. 2 yaş çocuğunda sahiplik kavramı yoktur, senin, benim yoktur her şey onundur. Çocuk yaşı ilerledikçe kendinin olan ile olmayanı ayırt etmeye başlar ama bencil tutumu uzun süre değişmez. Örneğin 3-4 yaş çocuğu sormadan bir yerden şeker alınmayacağını bilir, aldığını avucunda sıkı sıkı tutar, elini de arkasında saklar, gözden kaçmayan suçlu bir görünümü vardır ama alma isteğine karşı koyamaz. TurkPDR.com

16 5-8 yaş arasında parlak ve kağıt paralar daha çekici
gelirken, birbirinin renkli kalemleri ve silgilerin de gözleri kalır. Çoğu çocuk izinsiz alıp eve getirdiği nesneleri “buldum” “kendi paramla aldım” “değiş-tokuş ettim” veya “ödünç aldım” diye açıklar. Bu durumlarda kimi anne babalar telaşa kapılır, çocuğu azarlar, ayıplar “bir daha görmeyeyim” der ancak oyuncak çocukta kalır. Bir başka anne,çocuğu hırpalayacak kadar öfkeye kapılır ama yine oyuncak geri gitmez. Çocuk suçlanmışsa da oyuncak onun olmuştur. TurkPDR.com

17 Okul çağlarında yinelenen çalmalar üzerinde önemle
Tutulacak en doğru yol çocuğu korkutmadan “hırsız, niye çaldın, senin neyin eksik?” gibi sözler kullanmadan oyuncağın geri verilmesidir. Bu durumda çocuk suçlanmamış olur ama davranışı da onaylanmamış olur. Sonunda kazançlı çıkmayışı da bu davranışın yinelenmesini daha az çekici duruma getirir. Okul çağlarında yinelenen çalmalar üzerinde önemle durulmalıdır. Çocuk ve aile yönünden nedenler araştırılmalıdır. TurkPDR.com

18 Şu olasılıklar üzerinde durulmalıdır
Yaşına göre olgunlaşması geri kalmış bir çocuğun evden aldığı paralar veya nesneleri başka çocuklara dağıtarak kazanamadığı arkadaşlığı sağlamaya çalışır. Yaşına uygun olgunlukta olmayan bir çocuk durmadan almaya alışmış olabilir ne istediyse alınmış ve çocuğun istekleri kısıtlanmadığı için sürekli almakta sakınca görmez. Sevgi eksikliği ile çalma davranışını arasında belirli bir ilişki vardır. Olumsuz bir şekilde de olsa onların ilgisini çekmeye çalışır. Çocuğun anne babasından öç alma isteği nedeniyle de çalma davranışı görülebilir. Kardeş kıskançlığı yaşayan bir çocuk, kendini yüzüstü bırakan anneden öç almak için para aşırabilir. TurkPDR.com

19 Öneriler Çocuğa karşı ağır suçlamalar yapılmamalı ve çocuğu örseleyici cezalar verilmemelidir. Yediği dayakla cezasını çekip ödeştiğini sanan çocuk, yeni bir çalmaya yönelebilir. Çocuk başkalarına ait eşyaları aldığında anne babanın bu durum karşındaki tutumu çok önemlidir. Anne baba alınan eşyaların özür dileyerek sahibine verilmesi konusunda çocuğu teşvik etmelidir. Anne babaların çocuğa olan sevgi ve ilgisini her zaman göstermesi ve çocuğun bunu hissetmesini sağlamak gerekir. Çocuğun yaptığı bu olumsuz davranış karşısında duyarsız kalınmayıp çocukla açık olarak konuşulmalıdır. TurkPDR.com

20 SALDIRGANLIK Ruhsal sorunları nedeniyle, yaşıtları
ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kuramayan çocuktur. Aşırı geçimsizdirler, ilişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Parlamaya hazırdır, kavgacıdır. Olağan anlaşmazlık ları bilek gücüyle çözmeye çalışır. Durmadan kuralları çiğner, sık sık ceza görür. Anne-baba ve büyüklere karşı gelmeye eğilimlidir. Öfkesini yenemez, hep kendini haklı çıkarma eğilimindedir. Bu tanıma giren çocuklar, ruhsal sorunlarını davranışlarına aktarırlar, evde, okulda ve çevrede sürekli sorun yaratırlar. TurkPDR.com

21 Bebek içinden gelen saldırganlığı, başlangıçta bütün çıplaklığıyla ve yalınlığıyla açığa vurur.
İstekleri engellendiğinde amaçsız diyebileceğimiz bir öfke tepkisi gösterir. Ağlar, tepinir, terler, altını ıslatır, morarır. 1-4 yaşları arasında fiziksel saldırganlık daha çok görülürken, 4-5 yaşlarında sözel saldırganlık ifadeleri artar. Orta çocukluk döneminde çocukların saldırganlığı daha amaçsaldır. TurkPDR.com

22 Saldırgan Davranışların Sebepleri
Aile içinde var olan anne-baba kavgaları ve anne-babaların saldırganlık davranışı konusunda model oluşturması. Mesela, babanın anneye bağırarak iş yaptırması. Çocuk kendisinde şöyle bir yargı geliştirir: “Ben de istediğimi yerine getirebilmem için kaba davranışlar sergilemeliyim.” TurkPDR.com

23 Çocuğun sürekli anne-babadan dayak yemesi, yeterli sevgiyi görmemesi.
Anne-baba tutumlarının çok sert ve hoşgörüsüz olduğu ortamlarda çocuk biriken öfkesini ev dışında açığa vurur. Kendisini ana-baba karşısında güçsüz bulan çocuk, tepkisini başkalarına yöneltir. Kendi göremediği hoşgörüyü başkalarına da göstermez. Kendinden küçüklere karşı acımasız, kendinden güçlüler karşısında sinmiştir. Evdeki babanın gücünü, dışarıda kendinden güçsüzlere saldırarak kazanmaya çalışır. TurkPDR.com

24 Bir deney… T.V. deki şiddet içerikli programların çocuklar üzerindeki etkileri 1961'de Bandura ve arkadaşları tarafından yapılan deneyde ortaya konmuştur. Bu deneyde çocuklar iki gruba ayrıldı ve bir yetişkini, basit oyuncaklar ve şişirme bir bebekle oynarken seyrettiler.Birinci grupta yetişkin, yaklaşık bir dakika için basit oyuncakları toplamakla işe başladı. Sonra dikkatini şişirme bebeğe çevirdi. Bebeğe yaklaştı, onu yumrukladı, ağaç bir çekiçle ona vurdu, havaya fırlattı ve odanın içinde orayı burayı tekmeledi. Bütün bunları yaparken de "kır burnunu ,vur başına, al sana" diyerek bağırdı. Çocukların gözleri önünde bu davranışları yaklaşık 9 dakika sürdürdü. İkinci grupta yetişkin, sessizce diğer oyuncaklar üzerinde  çalıştı,şişirme bebekle ilgilenmedi. TurkPDR.com

25 Devam.. Bir süre sonra her iki gruptaki çocuklar, şişirme plastik bebeği de içeren bir dizi oyuncakla 20 dakika  yalnız bırakıldı. Birinci grupta olan ve yetişkin, saldırgan davranışlarda bulunurken seyreden çocukların, onu diğer oyuncaklar üzerinde sessizce çalışırken seyreden gruptaki çocuklardan çok daha saldırgan davrandıkları görüldü. İlk grup bebeği yumrukladı ,tekmeledi ,hırpaladı ve saldırgan yetişkinin söylediklerine benzer saldırgan yorumlarda bulundu. Bu çocukların saldırmaya deney öncesine oranla daha eğilimli oldukları açıkça ortaya çıktı. Taklit süreci içerisinde daha fazla saldırgan davranış gösteriyorlardı. TurkPDR.com

26 Gevşek disiplinle yetişmiş bir çocuk da
saldırgan olabilir. Kendisine sınır konmadığı için kurallara uymak yerine, herkesin kendisine uymasını bekler. Yeterli ölçüde denetleme, dizginleme görevini yerine getiremez. Bu çocuklarda fren mekanizması yoktur. Çünkü nerde, nasıl davranması gerektiği konusunda sınır konulmamıştır. Dolayısıyla herkesin kendisine uymasını ister. Televizyonda izlemiş oldukları şiddet içerikli filmlerin de etkisi vardır. TurkPDR.com

27 Öneriler Bu davranışının sebeplerini araştırın.
Çocuğunuza sürekli fiziksel cezalar vermeyin. Aile içi meseleleri çocukların bulunduğu ortamda saldırgan tavırlarla halletmeye çalışmayın. Çünkü sizler onlar için birer modelsiniz. Onların olumsuz davranışlarından çok olumlu davranışlarını görmeye çalışın ve bu davranışlarını ödüllerle pekiştirin. Çocuğunuzun geniş oyun alanlarında oynamasını sağlayın. Bu durum enerjisini boşaltmasını sağlayacaktır. TurkPDR.com

28 TIRNAK YEME Tırnak yeme alışkanlığına 3-4
yaşlarından önce sıklıkla rastlanılmaz. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, kıskançlık, yetersiz sevgi, gerginlik, azarlanma ya da örseleyici davranışlara maruz kalma tırnak yemeye neden olan etkenler arasında sayılabilir. Aile içinde tırnak yiyen bir modelin de çocuk tarafından taklit edilmesi etkili olabilir. TurkPDR.com

29 Öneriler Tırnak yeme çocuğun hoşnut olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Çocuk içinde bulunduğu gerilimden kurtulmak için bu davranışa başvurur. Yapılacak şey, onun dikkatini dolaylı olarak başka yöne kaydırmak olacaktır. Çocuğun kendine olan güveninin arttırılması gerekir. Bu yüzden başarabileceği küçük sorumluluklar verilmelidir. Okul ortamında grup içinde etkili olabileceği roller verilmelidir. TurkPDR.com

30 Davranışın Kaydını Tutun:
Bir hafta veya 15 gün süreyle çocuğunuzun hangi saatlerde ve ne kadar süreyle tırnak yediğini kaydedin. Bu arada bu davranıştan önce ve sonra, evde veya okulda yapılan etkinlikleri de kaydedin. Örnek; Pazartesi: Okuldan geliş ve dinlenme Oyun oynama Kardeşine yemek yedirilmesi (tırnak yeme) Tv Seyretme Babanın eve gelişi (tırnak yeme) TurkPDR.com

31 ALTINI ISLATMA Çocuklar, 2 yaş sonunda dışkılarını, 3 yaş sonunda çişlerini tutmayı öğrenirler. Çünkü, çocuğun çiş ve kaka yapacak kaslarını kontrol edebilmesi, kaslarının yeterli olgunluğa gelmesine bağlıdır. Ancak, 4-5 yaşına gelinceye dek ara sıra gündüzleri, daha sık olarak da geceleri altlarını ıslatırlar. İlkokul çağında çocukların yaklaşık %10-15’i yataklarını ıslatırlar. Bu oran yaş ilerledikçe düşer; ergenlik çağında % 2’ye iner. TurkPDR.com

32 çocuğun kaslarının ve sinirlerinin olgunlaşması, öte yandan
Düzenli çiş yapma ve dışkılama alışkanlığı, bir yandan; çocuğun kaslarının ve sinirlerinin olgunlaşması, öte yandan uygun zamanda başlatılıp sürdürülen eğitimle kazanılır. TurkPDR.com

33 Bedensel hastalıklar sonucu oluşabilirler.
Bedensel nedenler dışında bu sorun, çoğunlukla ruhsaldır. Erken ve baskılı tuvalet eğitimi ve çocukla anne arasındaki gergin ilişki sayılabilir. Ayrıca, ruhsal nedene bağlanabilen altını ıslatmaların en açık örneği, kardeş kıskançlığına bağlı olanıdır. Tuvalet eğitimini çoktan tamamlamış bir çocuk, kardeş doğumundan kısa bir süre sonra gündüz ve gece altını ıslatmaya başlar, bebek gibi sevilme ve ilgi çekme amacına yönelik bir geriye dönüştür bu. TurkPDR.com

34 İlgi ve dikkat çekme amacıyla da bu davranış görülebilir.
Korkulardan, örseleyici yaşantılardan sonra da gece altını ıslatmalar başlayabilir. Korkutucu durumlarda küçük çocukların altlarına kaçırmaları, çok bilinen bir olaydır. Örneğin, kalabalıkta annesini kaybeden bir çocuğun ilk yaptığı şey, korkudan ağlamak ve altını ıslatmaktır. Alt ıslatma sorunu yaşayan çocukların çoğunun kendilerine güvenlerinin eksik olduğu görülmüştür. İlgi ve dikkat çekme amacıyla da bu davranış görülebilir. TurkPDR.com

35 Neler Yapılabilir? Altını ıslatma davranışının tıbbi bir nedenden olup olmadığını belirlemek gerekir. Ailenin tuvalet eğitimi için çocuğun idrar kontrolü konusunda belli bir olgunluğa ulaşmasını beklemesi gerekir. Anne baba tuvalet eğitimi verirken çocuğa korku ve endişe vermemeye özen göstermelidir. Azarlanan, ayıplanan çocuklarda aşağılık duygusu gelişir. Sertlik ve utandırıcı cezalar, belirtinin uzamasına neden olur. Anne baba hiçbir zaman çocuğunun altına yapması konusunda, çocuğun yanında ya da çocuğa rahatsızlığını dile getirmemelidir. TurkPDR.com

36 Çocuğun uykusunun derin olması nedeniyle oluşan altını ıslatma sorununun çözümüne yönelik çocuğu sık sık tuvalete kaldırmak ve gece yatarken çok sulu besinleri vermemek uygun olur. Altını ıslatma problemi ciddi boyutlara ulaştığında bir çocuk ruh sağlığı hekimi ile görüşülmelidir. TurkPDR.com

37 KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
ÇOCUKLARIMIZIN DAİMA MUTLU VE SAĞLIKLI OLMASI DİLEĞİYLE... KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER TurkPDR.com


"VAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları