Kartal Şehit Er Serhat Şanlı Ortaokulu Öğrencilerinin hazırlamış olduğu Emek Vermekle alakalı şiir-yazı ve resimlerimiz…

... konulu sunumlar: "Kartal Şehit Er Serhat Şanlı Ortaokulu Öğrencilerinin hazırlamış olduğu Emek Vermekle alakalı şiir-yazı ve resimlerimiz…"— Sunum transkripti:

1 Kartal Şehit Er Serhat Şanlı Ortaokulu Öğrencilerinin hazırlamış olduğu Emek Vermekle alakalı şiir-yazı ve resimlerimiz…

2

3

4

5

6

7

8

9

10 *Kimin sana bir emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın. (Yusuf Has HACİP) *Emek çekilmiş her şey, değerlidir. (Mimar Sinan) *Terlemeden para kazanılmaz, solumadan can verilmez. (Atasözü) *Hiç kimse,kendi emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir (Hz.Muhammed-Sav)

11 Evvel zaman içinde, yaşlı bir baba ile üç oğlu vardı. baba ölümünden önce; büyük oğluna kulübesini, ortanca oğluna ineğini, en küçük oğluna ise bir çift iş eldiveni ile bir keser bırakmıştı. büyük oğlu evde oturuyor, ortancası ineğin sütüyle geçiniyor, küçüğü de keseriyle öteberi yaparak geçimini sağlıyordu. uzun yıllar sonunda, tembel büyük oğulun kulübesi bakımsızlıktan yan yattı. ev, artık içinde oturulamayacak hale gelmişti. ortancanın ineği ise yaşlanmış, gün geçtikçe daha az süt vermeye başlamıştı. sonunda besinsizlikten ölmüştü zavallı. Oysa küçük kardeşleri gece demedi, gündüz demedi, çalıştı. kendisine bir ev yapıp bir de besili inek satın aldı. çünkü o, yetenekli ve istekli olunca bir keserle kentler, köprüler kurulduğunu; kapılar, masalar yapıldığını çok iyi biliyordu. kıskançlıktan çatlayan ağabeylerden büyüğü, ortanca kardeşe: -keseri büyülü olmasa, bunların hiçbirini yapamazdı. keserini alalım, dedi. anlaşıp keseri aldılar. kesere, kendilerine de penecereler, kapılar, evler, sandalyeler, köprüler yapmasını emrettiler. keserin hiç tındığı yoktu. yerinden bile kıpırdamıyordu. Bunun üzerine ortanca kardeş: -anlaşılan yalnız keserle olmuyor, eldivenleri de almamız gerekecek, dedi. sonra onları da aldılar; ama yine bir sonuca ulaşamadılar. bu arada, keseriyle eldivenlerinin kaybolduğunu gören küçük kardeş, koşup yenilerini satın aldı. yeniden işe koyuldu. bir yandan şarkılar söylüyor, öte yandan yongalarını sıçrata sıçrata tahtalara şekiller veriyordu. Bu kez ağabeyleri: tamam! bu işin sırrı şarkıdaymış. iyice kulak kabartıp söylediği şarkıları bir öğrenelim, gerisi kolay, dediler. İşin sırrını açıklayan birkaç dizelik şarkı söyleydi: "her ne kadar keskinse keserim, bütün ustalık ellerimde derim. yeterince kazancım var. aç kalmaz çalışanlar.

12 ÖĞRENCİLERİMİZE TEŞEKKÜRLER… Hazırlayanlar: Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Rıdvan Cihangir-Sümeyye Mutlu