Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

OMBUDSMAN'IN TANIMI İsviçre dilinde aracı anlamına gelen ‘ombuds’ ve kişi anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur. Ombudsman kelimesi İsveç.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "OMBUDSMAN'IN TANIMI İsviçre dilinde aracı anlamına gelen ‘ombuds’ ve kişi anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur. Ombudsman kelimesi İsveç."— Sunum transkripti:

1

2

3 OMBUDSMAN'IN TANIMI İsviçre dilinde aracı anlamına gelen ‘ombuds’ ve kişi anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur. Ombudsman kelimesi İsveç dilinde genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır. Ombudsman’ın Türkçe karşılığı olarak; arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi tanımlamalar kullanılmaktadır.

4 OMBUDSMANIN TANIMI Delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili, onların idareyle olan ilişkilerinde karşılaştıkları sorunlarda onlara yardımcı olan, yakınmalarını bildirdikleri, o konuda ilgili kuruluşa tavsiyelerde bulunan, genelde yasama organınca seçilmiş, bağımsız yüksek düzeyli bir görevliye verilen isimdir. Kurum olarak “ombudsman”, parlâmento tarafından, parlâmento adına idareyi denetlemek için seçilmiş kimse veya kimseleri ifade etmektedir.

5 OMBUDSMAN'IN TANIMI İlke itibariyle parlamento tarafından atanan, ancak hükümete karşı olduğu kadar parlamentoya karşı da bağımsız olan, yönetimin mağdur ettiği bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın yaptıkları şikayetler üzerine harekete geçen, geniş bir soruşturma ve araştırma yetkisi ile donatılmış olan, yönetimin yaptığı haksızlıkları ortaya koymak, takdir yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek, mevzuata saygılı olmayı ve uygun hareket etmeyi temin etmek, icrai karakter taşımayan önerilerde bulunmak, hakkaniyet tedbirleri salık vermek ve nihayet kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi için gerekli reformların yapılması önerilerinde bulunmak amaçlarını güden bir ya da bir kaç kamu görevlisidir.

6 OMBUDSMANIN DÜNYADA İSİMLERİ
İsveç ve Finlandiya’da ombudsman Hollanda’da ulusal ombudsman (Nationale Ombudsman) Fransa’da arabulucu (Mediateur), Kanada’da vatandaş koruyucu (Protecteur du Citoyen) İspanya’da halk savunucusu (Defensor Del Pueblo) Avustralya’da halkın avukatı (Volsanwaltsçhaft) Romanya’da halkın avukatı (Avucatul Poporului) Portekiz’de adalet temsilcisi (Provedor de Justiça) İngiltere’de yönetim için parlamento komiseri (Parliamentary Commissioner for Administration) Polonya’da sivil haklar savunucusu (Deferseur des droits civiques) İtalya’da bütün bölgelerde ve özerk illerde sivil savunucu (Difensore Civico) vardır.

7 OMBUDSMANIN DOĞUŞU Ombudsman müessesesi, ilk kez 1713 yılında İsveç’te kuruldu. 1809 yılında İsveç Anayasasına girerek anayasal bir kurum niteliğine büründü. İsveç Kralı XII. Şarl’ın Osmanlı'da kaldığı sürede ''kadılık'' ve ''ahilik'' teşkilatından etkilenmiş ve ülkesinde böyle bir sistem kurmuştur. Osmanlı hukuk sisteminde başkadı insanların haklarını adeletsizliğe ve kamu görevlilierinin güçlerini kötüye kullanmalarına karşı korumaktaydı. 1950'ye kadar sadece isveç ve finlandiya'da bu kurum vardı. Üçüncü ülke Norveç 1952'de silahlı kuvvetlerde 1962'de sivilde ombudsmanlık lurumunu oluşturmuştur.

8 OMBUDSMANIN TARİHÇESİ
1954'de Danimarka bu kurumu benimsemiş , 1961'de yeni Zelanda'da, 1967'de İngiltere'de idare için parlemento komiseri adıyla kuruldu, 1973'de Fransa'da arabulucu adıyla kuruldu. !!!!! 20. yy sonlarına doğru 5 kıtada yayılmıştır. 1995 itibariyle; Avrupa'da 27, Afrika'da 16, Latin Amerika ve Karayipler'de 14, Asya ile Avusturalya ve Pasifik bölgesinde 8, Kanada'da 8 , ABD'nin çeşitli bölgelerinde 5 olmak üzere toplam 75 ülkede oluşturulmuştur. GÜNÜMÜZDE 90 ülkede saygın bir kurumdur.

9 OMBUDSMAN KURUMUNU DOĞURAN SEBEPLER
Tarih boyunca insan haklarının geliştirilmesi ve korunması gerekliliği Hak ve özgürlüklerin korunması isteği, Direk, esnek, hızlı ve maliyetsiz bir kuruma ihtiyaç duyulması, Klasik denetim yollarının yetersizliği; * karmaşık bürokratik yapı ve bu yapının sürekli genişlemesi, * üst düzey yöneticilere verilen yetkilerin yanlış kullanılması * yönetimdeki bozulmalar, * çağdaş idareyi geleneksel yöntemlerin tam olarak denetleyememesi; * parlemento denetiminin fonksiyonsuz kalması, * yargı denetiminin ağır işlemesi !!!!! * formalitelerin çokluğu ve pahalı olması

10 OMBUDSMAN KURUMUNU DOĞURAN SEBEPLER
Çağdaş devletin karmaşıklaşan yapısı * devletin artan görevlieri, * fertlerin hakları ve sorumlulukları hakkında yetersiz bilgisi, * insanın bürokrasi çarkları arasında ezilmesi, Idarenin içine kolayca girebilen, Süratli, Daha kişisel, Daha az biçimci, Karşılıklı ilişkide başarılı, Tutarlı, Daha iyi bilgi sahibi olabilen bir kuruma ihtiyacın olması...

11 OMBUDSMANIN GÖREVLERİ
Kamu otoriteleri ile bireyler arasındaki ilişkiler nedeniyle çıkan sorunlar Kamu yönetimine karşı bireylerin şikayetlerini dinlemek Şikayetlere çözüm bulmak, Hak ve özgürlükleri korumak, Yapılan haksızlıkları çözmek dışınsa nedenlerini bulmak, Gerekli bütün hallerde dava açabilmek, Başta kendi ülkeleri olmak şartıyla yönetimi geliştirmek, Bazı durumlarda bazı işlemleri hakkaniyetli hale getiremeyebilirler bu durumda parlementoya bu konuyla ilgili yasa önerisi sunarlar

12 OMBUDSMANIN YETKİLERİ
Yönetim karşısında yetkileri; Tavsiye Uzlaştırma Buyruk Her türlü dosyaya ulaşabilirler Yöneticileri çağırabilirler, Gerektiğinde birimleri denetleyebilme, Bu güçlerini yasadan alırlar. Ombudsmanın istediği dosyalara aykırılıkta cezai işlem uygulanır. Incelemeler sonucu soruşturma başlatma hakkına sahipler, Direnmeler suç oluşturuyorsa yargıya başvururlar, Anayasa'ya aykırılık başvurusunda bulunma ve değişiklik önerisi

13 GÖREV ALANI VE ISTISNALAR
Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. Ancak; a) Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile re'sen imzaladığı kararlar ve emirler, b)Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, c) Yargı faaliyetlerine ilişkin işlemler ile yargı mensuplarının işlem ve eylemleri, ç) Türk Silâhlı Kuvvetlerinin salt askerî hizmete ilişkin faaliyetleri, Kurumun görev alanı dışındadır.

14 GÖREV SÜRESİ Başdenetçi ve denetçilerin görev süreleri beş yıldır.
İstifa, ölüm veya görevden alınma gibi herhangi bir nedenle süresi bitmeden görevinden ayrılan Başdenetçi veya denetçilerin yerine yeni seçilen Başdenetçi veya denetçinin görev süresi de beş yıldır. Bir dönem Başdenetçi veya denetçi olarak görev yapan bir kimse sadece bir dönem daha Başdenetçi veya denetçi seçilebilir.

15 ADAYLIK VE SEÇİM Görev süresinin bitmesinden doksan gün önce, bu görevlerin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde ise sona erme tarihinden itibaren onbeş gün içinde durum, Kurum tarafından Başkanlığa bildirilir. Komisyon, Başdenetçi seçiminde başvuruda bulunan aday adayları arasından üç adayı, denetçi seçiminde, başvuruda bulunan aday adayları arasından, seçilecek denetçi sayısının üç katı kadar adayı, başvuru süresinin bittiği tarihten itibaren otuz gün içinde belirleyerek Genel Kurula sunulmak üzere Başkanlığa bildirir. Genel Kurul, bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde, Başdenetçi ve denetçi seçimlerine başlar. Üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile seçilir.

16 OMBUDSMANIN YEMİNİ Başdenetçi ve denetçiler, görevlerine başlarken Genel Kurul’da aşağıdaki şekilde and içerler: ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı ve bağımsızlığı ile vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğine, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, hakkaniyete, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik CUMHURİYET ilkesine bağlı kalacağıma, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getireceğime büyük Türk Milleti huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.’’

17 OMBUDSMANIN BAĞIMSIZLIĞI
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Başdenetçiye ve denetçilere görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

18 OMBUDSMANIN STATÜSÜ Ombudsman bağımsız bir statüye sahiptir. Bu bağımsızlık yürütme organına olduğu kadar kendisini seçen Parlamento yada diğer organlara karşı da sağlanmaktadır. Ombudsmanlara bağımsızlıklarını sağlayan diğer bir önemli unsur da atanma biçimleridir. Ombudsmanların parlamento tarafından atanması, bağımsızlık yanında ombudsmanın otoritesinin de kaynağı olmaktadır. Ombudsmanın faaliyetleri hiçbir şekilde denetime tabi tutulmamakta, görevini gereğince yapıp yapmadığı, denetim dışı bırakılmaktadır. Bununla birlikte ombudsmanlar, başarısızlık, yetersizlik, görev ihmalkarlığı veya iletişimsizlik söz konusu olduğunda, parlamento tarafından görevden alınabilmektedir.

19 Ombudsmanlara, genellikle söylediği ve yayınladığı görüşleri yada işlevlerini yerine getirmesi sırasında yaptığı işlemler nedeniyle, izlenemeyeceği, sorgulanamayacağı, tutuklanamayacağı ve yargılanamayacağı belirtilerek, parlamenter dokunulmazlığına benzer bir dokunulmazlık sağlanmaktadır. Parlamento tarafından uygun görülen bütçesinin sınırları içerisinde her türlü harcamayı, hiçbir makamdan talimat almaksızın serbestçe, yapabilmektedir. Ombudsman’ın pozisyonu ve fonksiyonları ayrı bir Ombudsman Kanunu ile belirtilmektedir. Arkasında Halk desteği vardır. Politik olarak tarafsızdır. Kararlarında bağımsızdır. Kamu kurumları Ombudsman ile işbirliği içinde olmalıdır. Ombudsman her açıdan yüksek standartlara sahip olmalıdır. Ombudsman’a masrafsızca, kolayca, doğrudan ulaşılabilmelidir.

20 TÜRKİYE’DE OMBUDSMANLIK KURUMUNUN OLUŞTURULMASI
Anayasamızın 125nci maddesine göre, “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” tarihli ve 5521 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu (KDKK) çıkarılmıştır. Bu yasa Cumhurbaşkanı A. N. SEZER tarafından veto edilmişti sayılı Kanun, veto üzerine, 5548 sayılı Kanun ile yeniden ve Mecliste aynen kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanı A.N. SEZER ve Ana muhalefet Partisi tarafından dava Anayasa Mahkemesine götürülmüştür. Anayasa Mahkemesinin tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarihli ve E. 2006/140, K. 2006/33 sayılı Kararıyla söz konusu Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşunu düzenleyen Geçici 1.maddesinin yürürlüğü durdurulmuş ve bunun sonucu olarak Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması henüz mümkün olamamıştır.

21 TÜRKİYE’DE OMBUDSMANLIK KURUMUNUN OLUŞTURULMASI
Kurum TBMM Başkanlığına bağlı olup kamu tüzel kişiliğine haizdir ve özel bütçelidir. Yasaya göre, gerçek kişiler gibi, tüzel kişiler de şikâyette bulunabilir. Şikâyetin konusu, idarenin işleyişidir. İdarenin her tür eylem ve işlemi, tutumu ve davranışı şikâyetin konusu olabilir. Kurum, sorunları çözer, ayrıca idareye önerilerde bulunabilir. Başdenetçi ve denetçiler 5 yıllık bir süre için TBMM Genel Kurulunca seçilmektedirler.

22 KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KANUNUNDA GEÇEN BAZI KAVRAMLAR
Yasada yer alan belli başlı kavramlar, Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu Baş denetçiliği, Kamu Baş denetçisi, Kamu denetçisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Karma Komisyon Yasada geçen “İdare” kavramı yine yasa ile açıklığa kavuşturulmuştur. İdare: merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, mahallî idarelerin bağlı idarelerini, mahallî idare birliklerini, döner sermayeli kuruluşları, kanunlarla kurulan fonları, kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar ile bunlara bağlı ortaklıklar ve müesseseleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişilerini ifade etmektedir. 22

23 KDKK Yasasına Göre Başdenetçi ve Denetçinin Nitelikleri, Görev ve Yetkileri
İlk Başdenetçi ve en az beş denetçinin seçimi ile Kamu Denetçiliği Kurumu kurulur. Başdenetçi ve denetçiler 5 yıllık bir süre için TBMM Genel Kurulunca seçilmektedirler. Bir dönem başdenetçi veya denetçi olarak görev yapan bir kimse sadece bir dönem daha başdenetçi veya denetçi seçilebilmektedir. Kurul, her takvim yılı sonunda yürütülen faaliyetleri ve önerileri kapsayan bir rapor hazırlar. Kurulun yıllık raporu Resmî Gazetede yayımlanmak suretiyle kamuoyuna duyurulur. Kurul; açıklanmasında fayda gördüğü hususları yıllık raporu beklemeksizin her zaman kamuoyuna duyurabilir. Kamu Denetçileri Kurulu (KDK); Başdenetçi, Başdenetçivekili ve denetçilerden oluşur. Kurulun görevleri şunlardır: a) Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikleri çıkarmak. b) Yıllık raporu hazırlamak. c) Yıllık raporu beklemeksizin gerek gördüğü konularda özel rapor hazırlamak. ç) Raporları kamuoyuna duyurmaktır. Kurula Başdenetçi, Başdenetçinin yokluğunda ise Başdenetçivekili başkanlık eder. Kurul, Başdenetçinin başkanlığında denetçilerin beşte üçünün katılımı ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır. Başdenetçi, denetçiler arasında işbirliğini sağlar ve bunların uyumlu çalışmasını gözetir. Denetçiler, Kurul halinde incelenmesi gereken konular dışında, Başdenetçi tarafından görevlendirildikleri konu ve alanlarda tek başlarına çalışır ve önerilerde bulunurlar. Görev. Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. 23

24 BAŞDENETÇİ VE DENETÇİ OLMAK İÇİN GEREKEN ŞARTLAR
Türk vatandaşı olmak. Seçimin yapıldığı tarihte başdenetçi için 50, denetçi için 40 yaşını doldurmuş olmak. Dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idarî bilimler, iktisat ve işletme fakültelerinden veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olmak. Mesleği ile ilgili olarak kamu kurum veya kuruluşlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına kayıtlı olarak ya da özel sektörde en az on yıl çalışmış olmak. Kamu haklarından yasaklı olmamak. Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak. Başvuru sırasında herhangi bir siyasî partiye üye olmamak. İlk Başdenetçi ve en az beş denetçinin seçimi ile Kamu Denetçiliği Kurumu kurulur. Başdenetçilik. Kurumun iki ayrı birimi vardır; Başdenetçilik ve Kurul. Kurumda, bir Başdenetçi ve en fazla on denetçi ile Genel Sekreter, uzman, uzman yardımcıları ve diğer personel görev yapar. Kurum, gerekli gördüğü yerlerde büro açabilir. Başdenetçilik, Başdenetçi ve Başdenetçivekilinden oluşur. Kurum, Başdenetçi tarafından yönetilir ve temsil edilir. Başdenetçivekili, Başdenetçi tarafından denetçiler arasından seçilir. Başdenetçivekili, Başdenetçinin yokluğunda ona vekâlet eder. Başdenetçi ve denetçiler 5 yıllık bir süre için TBMM Genel Kurulunca seçilmektedirler. Bir dönem başdenetçi veya denetçi olarak görev yapan bir kimse sadece bir dönem daha başdenetçi veya denetçi seçilebilmektedir. Kanuna göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, başdenetçiye ve denetçilere görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Kurumun bağımsızlığı yasa ile teminat altına alınmıştır. Kurumun inceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak istediği bilgi ve belgelerin verilmesi zorunludur. İnceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak başdenetçi, denetçiler veya uzmanlar tanık ya da ilgili kişileri dinleyebilmektedir. Kurul, her takvim yılı sonunda yürütülen faaliyetleri ve önerileri kapsayan bir rapor hazırlar. Kurulun yıllık raporu Resmî Gazetede yayımlanmak suretiyle kamuoyuna duyurulur. Kurul; açıklanmasında fayda gördüğü hususları yıllık raporu beklemeksizin her zaman kamuoyuna duyurabilir. Başdenetçi veya denetçi seçilebilmek için aşağıdaki şartlar aranır: a) Türk vatandaşı olmak. b) Seçimin yapıldığı tarihte başdenetçi için 50, denetçi için 40 yaşını doldurmuş olmak. c) Dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idarî bilimler, iktisat ve işletme fakültelerinden veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olmak. ç) Mesleği ile ilgili olarak kamu kurum veya kuruluşlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına kayıtlı olarak ya da özel sektörde en az on yıl çalışmış olmak. d) Kamu haklarından yasaklı olmamak. e) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak. f) Başvuru sırasında herhangi bir siyasî partiye üye olmamak. g) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, millî savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hükümlü bulunmamak. 24

25 KDKK’YA GÖRE ÇIKARILMASI GEREKEN YÖNETMELİK
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik(ler), Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dokuz ay içinde çıkarılır. Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler, Kurul tarafından hazırlanır ve Resmî Gazetede yayımlanır. Yönetmelik MADDE 39- (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler, Kurul tarafından hazırlanır ve Resmî Gazetede yayımlanır. GEÇİCİ MADDE 1- (1) İlk Başdenetçi ve en az beş denetçinin seçimi ile Kamu Denetçiliği Kurumu kurulur. (2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün sonra Başkanlık tarafından Başdenetçi ve beş denetçi seçimi için aday adaylığı başvuru süreci başlatılır ve 11 inci maddede öngörülen usûle uyularak seçim sonuçlandırılır. GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dokuz ay içinde çıkarılır. GEÇİCİ MADDE 3- (1) İlk Başdenetçi ve denetçilerin seçimi tamamlandıktan sonra Başdenetçi tarafından doksan gün içinde; bir defaya mahsus olmak ve ekli (1) sayılı listede yer alan Kamu Denetçiliği Kurumu uzmanı unvanlı serbest kadro adedinin yüzde ellisini geçmemek üzere, 25 ve 26 ncı maddelerdeki şartlar aranmaksızın, uzman olarak kamu kurum ve kuruluşlarından atama yapılabilir.  (2) Şu kadar ki, uzman olarak atanacakların Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartları taşımaları ve 25 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan niteliklere ve mesleklerinde en az beş yıllık deneyime sahip olmaları gerekir. GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu Kanun hükümleri, mahallî idarelerin eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışları hakkında, Kanun bütünüyle yürürlüğe girdikten bir yıl sonra uygulanır. Yürürlük MADDE 40- (1) Bu Kanunun 17 nci maddesi 1 Temmuz 2007, diğer maddeleri 1 Ekim 2006  tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 41- (1) Bu Kanunun Başdenetçi ve denetçilerin seçim ve görevden alınmaları ile ilgili hükümlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi, diğer hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 25

26 DEMOKRASİ VE OMBUDSMAN
Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Anayasal hakların ve bireylerin yasal haklarının korunması hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan demokratik devletin mihenk taşıdır. Ombudsmanın en önemli kuruluş nedeni, vatandaşların, bürokrasi ve diğer devlet etkilerinin kurbanları olmasının önüne geçme arzusudur. Ülkemizin mevcut coğrafi ve nüfus yapısı, vatandaşların eğitim ve kültür düzeyi ve özellikle parlamento yapısı dikkate alındığında bu kurumun başarılı olacağından kuşku duymamak elde değildir. Bunu önlemek için öncelikle yurttaşlarımızın bilinçlenmesi ve kurumlarımızın yerli yerine oturmasını ve eğitim düzeyimizin yükselmesini sağlamak gerekmektedir .

27 DEMOKRASİ VE OMBUDSMAN
* Bütün bu kurum ve kuruluşlardan sonra tüm vatandaşlara düşen görevler vardır. * Devletin yönetilmesinde, idarenin hukuka uygun çalışmasında, verimli ve yararlı hizmetler sunmasında vatandaşlar olarak hepimizin hem hak sahibi, hem sorumluluk sahibi olarak yapabileceğimiz çok şeyler vardır. * Eğer bütün vatandaşlar, tam bir bilinçle haklarını kullanacak, görevlerini yerine getirecek olurlarsa; idarenin eylem ve işlemlerini tam bir vatandaşlık bilinciyle izlerlerse; bunun gereklerini düşünce, ifade ve basın özgürlükleri ile toplantı özgürlüklerinden yararlanarak, Anayasa’nın ve yasaların verdiği bütün yetkilerini kullanarak yerine getirirlerse; o zaman idarenin hem hukuka uygun, hem verimli ve yararlı çalışması bakımından en büyük güvenceyi kazanmış oluruz. Anayasal hakların ve bireylerin yasal haklarının korunması hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan demokratik devletin mihenk taşıdır. Ombudsmanlık sisteminin kurulmasında Osmanlının etkisi olmuştur denebilir. Bu durumda şu anda Türkiye’de bu kuruma “Osmanlıcı” ve de Mukaddesatçı kesim tarafından son derece sıcak bakılması beklenebilir. Zaten daha çok özgürlüğü, daha katılımcı, daha demokratik bir sistemi öngören bu kurumun sosyal demokrat kesim tarafından da benimseneceği kesindir. Sonuç olarak diyebiliriz ki Ombudsmanlık kurumu Türkiye’de çok geniş bir taban tarafından kabul görecektir. Ombudsmanın en önemli kuruluş nedeni, vatandaşların, bürokrasi ve diğer devlet etkilerinin kurbanları olmasının önüne geçme arzusudur.53 Güvenirliğini sürdürmek için ombudsmanlık kurumu ve ombudsmanlar yürütme erkinden tümüyle bağımsız olmalıdır. Kurum, parlamentodan, tamamen bağımsız olmakla birlikte onun tam desteğini almak zorundadır. Bilindiği gibi ülkemizdeki idarenin yapılanması, Anayasa ve İdare Hukukumuz Fransız Hukukunun etkisindedir. Oysa Ombudsmanlık kurumu İsveç’te Anglo Sakson Hukukuna özgü bir kurumdur. Ombudsmanlık yüzölçümü, coğrafyası küçük, nüfusu az, hukuk devletinin veya hukukun üstünlüğü ilkesinin geliştiği, yurttaşın eğitim ve kültür düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde başarı ile uygulanmaktadır. Ülkemizin mevcut coğrafi ve nüfus yapısı, vatandaşların eğitim ve kültür düzeyi ve özellikle parlamento yapısı dikkate alındığında bu kurumun başarılı olacağından kuşku duymamak elde değildir. Bunu önlemek için öncelikle yurttaşlarımızın bilinçlenmesi ve kurumlarımızın yerli yerine oturmasını ve eğitim düzeyimizin yükselmesini sağlamak gerekmektedir. Türkiye’nin gerçeklerine uygun, ama uluslararası standartlara da ters düşmeyen, onları göz önünde bulunduran bir taslak hazırlamak gerekmektedir. Son olarak şunu belirtmekte yarar vardır, bütün bu kurum ve kuruluşlardan sonra tüm vatandaşlara düşen görevler vardır. Devletin yönetilmesinde, idarenin hukuka uygun çalışmasında, verimli ve yararlı hizmetler sunmasında vatandaşlar olarak hepimizin hem hak sahibi, hem sorumluluk sahibi olarak yapabileceğimiz çok şeyler vardır. Eğer bütün vatandaşlar, tam bir bilinçle haklarını kullanacak, görevlerini yerine getirecek olurlarsa; idarenin eylem ve işlemlerini tam bir vatandaşlık bilinciyle izlerlerse; bunun gereklerini düşünce, ifade ve basın özgürlükleri ile toplantı özgürlüklerinden yararlanarak, Anayasa’nın ve yasaların verdiği bütün yetkilerini kullanarak yerine getirirlerse; o zaman idarenin hem hukuka uygun, hem verimli ve yararlı çalışması bakımından en büyük güvenceyi kazanmış oluruz. 27

28 ANIL FERDİ BÜYÜK 2005470022 İLKER KARAKAVUK 2006470038
GRUP PİİZ GURURLA SUNDU… DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ…


"OMBUDSMAN'IN TANIMI İsviçre dilinde aracı anlamına gelen ‘ombuds’ ve kişi anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur. Ombudsman kelimesi İsveç." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları