Geçen haftanın ödevi 2. sorunun cevabı: ez-Zührî’nin et-Tarîhu’l- Kebîr’deki biyografisini dinibil.com’dan indirebilirsiniz. 4. sorunun cevabı: 7427 -

... konulu sunumlar: "Geçen haftanın ödevi 2. sorunun cevabı: ez-Zührî’nin et-Tarîhu’l- Kebîr’deki biyografisini dinibil.com’dan indirebilirsiniz. 4. sorunun cevabı: 7427 -"— Sunum transkripti:

1 Geçen haftanın ödevi 2. sorunun cevabı: ez-Zührî’nin et-Tarîhu’l- Kebîr’deki biyografisini dinibil.com’dan indirebilirsiniz. 4. sorunun cevabı: حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ، وَابْنُ نُمَيْرٍ، قَالَ: أَخْبَرَنَا الْأَعْمَشُ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

2 Geçen haftanın ödevi مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُؤْمِنٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الدُّنْيَا، نَفَّسَ اللهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا، سَتَرَهُ اللهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، وَمَنْ يَسَّرَ عَلَى (1) مُعْسِرٍ، يَسَّرَ اللهُ عَلَيْهِ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، وَاللهُ فِي عَوْنِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِي عَوْنِ أَخِيهِ، وَمَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا، سَهَّلَ اللهُ لَهُ بِهِ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ، وَمَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ فِي بَيْتٍ مِنْ بُيُوتِ اللهِ يَتْلُونَ كِتَابَ اللهِ، وَيَتَدَارَسُونَهُ بَيْنَهُمْ، إِلَّا نَزَلَتْ عَلَيْهِمْ السَّكِينَةُ، وَغَشِيَتْهُمْ الرَّحْمَةُ، وَحَفَّتْهُمُ الْمَلَائِكَةُ، وَذَكَرَهُمُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ فِيمَنْ عِنْدَهُ، وَمَنْ أَبْطَأَ بِهِ عَمَلُهُ، لَمْ يُسْرِعْ بِهِ نَسَبُهُ " (2)

3 (2) إسناده صحيح على شرط الشيخين.
Geçen haftanın ödevi ------ (1) كذا في (ظ 3) : على، وهي كذلك في المصادر التي خرجت الحديث، وفي (م) وباقي الأصول الخطية: عن. (2) إسناده صحيح على شرط الشيخين. وأخرجه البغوي (130) من طريق محمد بن مهاجر، عن أبي أسامة، وأبي معاوية، وعبد الله بن نمير، بهذا الإسناد مقتصرا على قوله: "من سلك طريقا يبتغي فيه علما، سهل الله له به طريقا إلى الجنة". وأخرجه مطولا ومختصرا أبو خيثمة في "العلم" (25) ، وابن أبي شيبة 8/729 و5/85-86، ومسلم (2699) ، وأبو داود (1455) و (4946) ، وابن ماجه (225) ...

4 قوله: "من نفس"، قال السندي: بالتشديد، أي: فرج.
Geçen haftanın ödevi ------ قوله: "من نفس"، قال السندي: بالتشديد، أي: فرج. وكربة، قال: بضم فسكون، أي: غما وشدة. والسكينة، قال: هي ما يحصل به السكون وصفاء القلب بنور القرآن وذهاب الظلمة النفسانية. وغشيتهم، قال: أي: غطتهم وسترتهم. وحفتهم، قال: طافوا بهم وأداروا حولهم، تعظيما لصنيعهم فيمن عنده من الملأ الأعلى، والطبقة الأولى، قيل: ذكرهم مباهاة بهم. وقوله: "ومن أبطأ به عمله لم يسرع به نسبه"، قال: الباء للتعددية، يقال: بطأ به بالتشديد، وأبطأ به، بمعنى، أي: من أخره عمله السيىء، أو تفريطه في العمل الصالح، لم ينفعه في الآخرة شرف النسب، وقيل: يريد: التقرب إلى الله لا يحصل بالنسب وكثرة العشائر، بل بالعمل الصالح، فمن لم يتقرب بذلك، لا يتقرب إليه بعلو النسب، والله تعالى أعلم.

5 Hadis Usûlü 8. Ders (10. hafta)
Beşinci Bölüm: Mervi I. KAYNAĞI AÇISINDAN II. İFADE ETTİĞİ BİLGİ AÇISINDAN Yrd. Doç. Dr. Ali KUZUDİŞLİ

6 MERVİ I. KAYNAĞI AÇISINDAN
A. Kudsî Hadis: Kur’an haricinde Allah’a izafe edilen sözlerdir. Bu hadislerden bir kısmı sahih olarak değerlendirilmiş, bir kısmı ise hasen, zayıf veya uydurma olarak kabul edilmiştir. Sahih olarak kabul edilen hadislerden biri şöyledir: حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ أَبِى صَالِحٍ الزَّيَّاتِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - « قَالَ اللَّهُ كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلاَّ الصِّيَامَ ، فَإِنَّهُ لِى ، وَأَنَا أَجْزِى بِهِ...» Buhârî, Savm, 9.

7 Kudsî hadislerin senedindeki ravilere numara verilirken, diğer hadislerde olduğu gibi hareket edilir ve “Allah buyurdu ki” kısmı metinden sayılır. B. Merfû Hadis: Hz. Peygamber’e izafe edilen hadislerdir. Sahabenin “Şöyle yapmak sünnettendir” vb. sözleri de hükmen merfû sayılmıştır. C. Mevkûf Hadis: Sahabeye izafe edilen hadislerdir. D. Maktû Hadis: Tabiîne izafe edilen hadislerdir.

8 II. İfade Ettiği Bilgi Değeri Açısından
A. Mütevâtir Hadis: Her tabakada, yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadar çok sayıda ravinin bir hadisi haber vermesidir. İki çeşidi vardır: a. Lafzen mütevâtir: Bir hadisin aynı lafızla mütevâtir olmasıdır: من كذَب علي متعمدا فليتبوأ مقعده من النار b. Manen mütevâtir: Lafızları farklı olsa da, aynı olaya ve söze işaret eden hadislerin mütevâtir olmasıdır. Örneğin, Hz. Peygamber’in meşhur savaşları, ezan, temel ibadetlerin eda biçimleri gibi. Mütevatir hadisler, İslam alimlerinin çoğunluğuna göre, kesin bilgi ifade eder. Bu nedenle, mütevâtir hadislerin senet yönünden tenkidi gerekli görülmemiştir.

9 B. Âhâd Hadis: Senedin sonlarına doğru ravi sayısının tevâtür derecesinden aşağıya düştüğü hadislerdir. Diğer bir tanımla, mütevâtir olmayan hadislere âhâd hadis denir. Üç çeşidi vardır: a. Meşhur hadis: Sonraki tabakalarda yaygın olarak bilinmesine rağmen, senedin sonlarının bir kişinin bir kişiden rivayeti biçiminde senede sahip olan hadislerdir. Örnek: إنما الأعمال بالنيات ... Hadisini Hz. Peygamber’den yalnızca Hz. Ömer, ondan yalnızca Alkâme, ondan da yalnızca Yahya b. Saîd el-Ensârî rivayet etmiş; daha sonra hadis yaygınlaşmıştır.

10 b. Azîz Hadis: Hadisin senedinde her tabakadan ikişer ravinin olmasıdır. Örneğin: لا يؤمن أحدكم حتى يحب لأخيه... hadisini, sahabe tabakasından Enes ve Ebû Hüreyre; Enes’ten tabiîin tabakasından Katâde ve Abdulazîz; Katâde’den bir sonraki nesle mensup Şûbe ve Saîd… rivayet etmişlerdir. Azîz hadis, sayı olarak çok azdır. c. Garîb veya Ferd hadis: Senet veya metin yönünden tek kalmış veya benzeri başka raviler tarafından rivayet edilmemiş hadis anlamına gelmektedir. İslam alimlerinin çoğuna göre Ahâd hadisler kesin bilgi ifade etmediği için inanç esaslarında kanıt sayılmazlar. Bununla birlikte hadisin sıhhati ve şöhretine göre amelî konularda hüccet kabul edilmişlerdir.

11 10. Hafta dersinin sonu İmam Malik’in Muvatta adlı eserinden birer adet merfû, mevkûf ve maktû hadis bularak yazınız. Ahmet Yıldırım’ın “Tasavvufa Kaynaklık Etmesi Bakımından Bazı Kudsi Hadisler ve Değeri” adlı makaleyi İSAM Kütüphanesi, İlahiyat makaleler veri tabanından indirerek inceleyiniz. Aşağıdaki lafzen mütevatir olarak kabul edilen hadisi ezberleyiniz. قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: " مَنْ كَذَبَ عَلَيَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ "