Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
ON İKİNCİ BÖLÜM: ŞİRK - 2 Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
2
Şirk türleri: tabiat madde doğa / tabiat sebepler kanunlar tesadüf
evrim (mutasyon, doğal ayıklama, adaptasyon...)
3
Şirk türleri: tabiat Yoksa onlar bir yaratan olmadan mı yaratıldılar? Veya kendi kendilerini mi yaratıyorlar? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Aslında onların kesin bir inançları yoktur. TÛR, 52:35-36
4
Şirk türleri: putperestlik
Bir zaman İbrahim babası Âzer’e “Sen gerçekten putları tanrı mı ediniyorsun?” demişti. “Ben seni de, kavmini de düpedüz sapıklıkta görüyorum.” EN’ÂM, 6:74
5
Şirk türleri: putperestlik
Hani babası ile kavmine sormuştu, “Siz neye tapıyorsunuz?” diye. “Biz putlara taparız,” dediler. “Ve onlara tapmaya devam edeceğiz.” İbrahim sordu: “Dua ettiğinizde sizi işitirler mi? “Yahut size faydaları olur mu? Veya zararları dokunur mu?” Onlar “Biz atalarımızı böyle yapar halde bulduk” dediler. İbrahim dedi ki: “Gördünüz mü taptıklarınızı? “Sizin de, geçmiş atalarınızın da taptığınız şeyleri? . / ..
6
Şirk türleri: putperestlik
“Onların hepsi benim düşmanımdır. Ancak Âlemlerin Rabbi müstesna. “Beni yaratan ve bana yol gösteren Odur. “Beni yediren ve içiren Odur. “Hastalandığımda bana şifa veren Odur. “Beni öldüren ve sonra dirilten Odur. “Hesap gününde hatâlarımı bağışlayacağını umduğum da Odur.” ŞUARÂ, 26:70-82
7
Şirk türleri: putperestlik
İbrahim de kavmine “Yalnız Allah’a kulluk edin ve Ona karşı gelmekten sakının,” demişti. “Bilseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. “Siz ise Allah’tan başka birtakım putlara tapıyor ve yalan uydurup duruyorsunuz. Oysa Allah’tan başka taptıklarınızın size bir rızık verecek halleri yoktur. Siz rızkınızı Allah’ın katında arayın; Ona kulluk edin ve Ona şükredin. Sonunda Onun huzuruna döneceksiniz.” ANKEBUT, 29:16-17
8
Şirk türleri: putperestlik
İbrahim şunu da söyledi: “Siz bu dünya hayatında aranızda muhabbet olsun diye, Allah’ı bırakıp da kendinize putlar edindiniz. Kıyamet gününde ise birbirinizi inkâr edecek, birbirinize lânet okuyacaksınız. Barınacağınız yer ateş olacak; hiçbir yardımcınız da bulunmayacak.” ANKEBUT, 29:25
9
Şirk türleri: putperestlik
Bir de, kendilerine üstünlük ve şeref sağlasın diye, Allah’tan başka tanrılar edindiler. Heyhat! İlâh edindikleri, onların ibadetlerini reddedecek ve onlara düşman kesilecekler. MERYEM, 19:81-82
10
Şirk türleri: putperestlik
Kavmi onunla tartıştı. O ise dedi ki: Siz benimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki O bana doğru yolu göstermiştir. Ben sizin Ona ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbim dilemedikçe kimse birşey yapamaz. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hiç ibret almaz mısınız? . . .
11
Şirk türleri: putperestlik
Haklarında Allah’ın hiçbir delil indirmediği şeyleri siz Ona ortak koşmaktan korkmazken, ben mi sizin ortak koştuğunuz şeylerden korkacakmışım? Korkudan emin olmaya bu iki taraftan hangisi lâyıktır? Biliyorsanız söyleyin. İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar—korkudan emin olmak işte onların hakkıdır; doğru yolda olanlar da onlardır. EN’ÂM, 6:80-52
12
Şirk türleri: putperestlik
İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: “Biz sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Biz sizi reddediyoruz; aramıza, siz Allah’a bir olarak inanıncaya kadar sürecek bir düşmanlık ve nefret girmiştir.” MÜMTEHİNE, 60:4
13
Şirk türleri: putperestlik
İsrailoğullarını denizden geçirdik. Derken, kendilerine mahsus birtakım putlara tapan bir kavme rast geldiler. “Ey Musa,” dediler, “onların tanrıları gibi bize de bir tanrı yap da tapalım.” Musa “Siz ne cahil milletsiniz,” dedi. “Şunların din diye içine daldıkları şey yıkılıp gitmiş, yaptıkları da boşa çıkacak şeylerdir.” Dedi ki: “O sizi başka milletlere üstün kılmışken, ben size Allah’tan başka tanrı mı arayacakmışım?” A’RÂF, 7:
14
Şirk türleri: putperestlik
Bir de dediler ki: “Sakın tanrılarınızdan vazgeçmeyin. Vedd’i, Süvâ’ı, Yeğus’u, Yeûk’u ve Nesr’i bırakmayın.” NUH, 71:23
15
Şirk türleri: putperestlik
İbni Abbas’ın bildirdiğine göre, bu put isimleri, aslında salih kimselere ait idi. Onlar öldükten sonra, Şeytan o kavme, “Toplantı yerlerinizin karşısına bunlar için anıtlar dikin ve onların adlarını verin” diye telkinde bulundu. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onlar ölüp gittikten sonra, bu isimlerin sahipleri hakkındaki bilgiler de unutuldu ve insanlar onlara tapmaya başladı. Buhârî, Tefsir 71:1
16
Şirk türleri: putperestlik
Onlar, Allah’ın yanı sıra, kendilerine yararı veya zararı dokunmayan şeylere kulluk ediyor ve “Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçilerimiz” diyorlar. De ki: Göklerde veya yerde bilmediği birşeyi mi Allah’a haber veriyorsunuz? Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir. YUNUS, 10:18
17
Şirk türleri: putperestlik
Yoksa onlar Allah’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: Ellerinden hiçbir şey gelmese, hattâ akılları bile olmasa, yine mi onlardan şefaat umacaksınız? De ki: Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin egemenliği Onundur. Sonunda Onun huzuruna döneceksiniz. Allah bir olarak anıldığında, âhirete inanmayanların kalpleri daralır. Ondan başkaları anıldığı zaman ise yüzleri gülüverir. ZÜMER, 39:43-45
18
Şirk türleri: putperestlik
Kıyamet günü, tıpkı sizi ilk olarak yarattığımız gibi yapayalnız huzurumuza gelirsiniz. Dünyada size verdiklerimizi arkada bırakmışsınızdır. İbadetinizden pay sahibi zannettiğiniz şefaatçilerinizi o gün sizin yanınızda görmeyiz. Aranızdaki bütün bağlar kopmuş, Allah’a ortak saydıklarınız sizi terk edip ortadan kaybolmuştur. EN’ÂM, 6:94
19
Şirk türleri: putperestlik
Kıyametin koptuğu gün mücrimlerin hiçbir ümidi kalmaz. Allah’a ortak koştukları şeylerden hiçbiri onlara şefaatçi olmamış, kendileri de o ortakları reddetmişlerdir. RUM, 30:12-13
20
Şirk türleri: putperestlik
Ümmetimden bazı topluluklar müşriklere katılıp da putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Tirmizî, Fiten: 43
21
Allah’a çocuk yakıştırmak
Bir de Allah ile cinler arasında nesep bağı uydurdular. Oysa cinler de biliyor ki, onlar toplanıp Allah’ın huzuruna sevk edileceklerdir. Onların yakıştırdıkları şeylerden Allah münezzehtir. SÂFFÂT, 37:
22
Allah’a çocuk yakıştırmak
Demek Rabbiniz sizi erkek çocuklarla seçkin kıldı da kendisine melekleri kız evlât edindi, öyle mi? Gerçekten siz pek büyük bir söz söylüyorsunuz. İSRÂ, 17:40
23
Allah’a çocuk yakıştırmak
Rahmân’ın kulları olan melekleri de dişi saydılar. Yoksa onların yaratılışına tanık mı oldular? Onların bu tanıklığı yazılacak ve kendilerinden hesabı sorulacaktır. ZUHRUF, 43:19
24
Allah’a çocuk yakıştırmak
Onlar ise, hiçbir şey bilmedikleri halde, Allah’ın yarattığı cinleri Ona ortak koştular, Ona oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Oysa Allah, onların yakıştırdıklarından münezzeh ve yücedir. O, gökleri ve yeri yoktan ve benzersiz şekilde yaratandır. Onun eşi olamazken çocuğu nasıl olur? Herşeyi O yaratmıştır; O herşeyi hakkıyla bilir. EN’ÂM, 6:
25
Allah’a çocuk yakıştırmak
Bir de “Rahmân evlât edindi” dediler. And olsun, pek çirkin birşey ortaya attınız. Neredeyse gökler çatlayacaktı bu söz yüzünden; yer yarılacak, dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı: Onlar Rahmân’a evlât yakıştırdı diye. Oysa Rahmân’a evlât edinmek yaraşmaz. Göklerde ve yerde kim varsa, hepsi Rahmân’ın huzuruna kul olarak gelir. MERYEM, 19:88-93
26
Allah’a çocuk yakıştırmak
“Allah Meryem oğlu Mesih’in kendisidir” diyenler kâfir oldular. Halbuki Mesih onlara, “Ey İsrailoğulları,” demişti. “Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa Allah ona Cenneti haram kılar; onun varacağı yer ateştir. Zalimlerin ise hiçbir yardımcısı olmaz.” “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kâfir oldular. Oysa tek bir Tanrıdan başka hiçbir tanrı yoktur. Eğer bu söylediklerinden vazgeçmezlerse, onların kâfir olanlarına acı bir azap dokunacaktır. Hâlâ Allah’a dönüp de bağışlanmalarını istemeyecekler mi? Oysa Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. . . .
27
Allah’a çocuk yakıştırmak
Meryem oğlu Mesih ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmişti. Onun annesi ise dosdoğru ve iffetli bir hanımdı. İkisi de yiyip içerdi. Bir onlara âyetleri nasıl açıkladığımıza bak, bir de onların nasıl yüz çevirdiklerine! De ki: Allah’ı bırakıp da size ne zararı, ne de faydası dokunmayan şeylere mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir. MAİDE, 5:72-76
28
Allah’a çocuk yakıştırmak
Peygamberleri huzurunda topladığı gün, Allah buyurur: “Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara ‘Beni ve annemi Allah’ın yanı sıra tanrı edinin’ diyen sen misin?” İsa der ki: “Sen her türlü noksandan ve ortaktan yücesin. Hakkım olmayan birşeyi söylemek bana yakışmaz. Ben böyle birşey demişsem, Sen zaten onu bilirsin. Sen benim gönlümde olanı bilirsin; ben ise Senin zâtında olanı bilemem. Görünmeyenleri ve gizlilikleri bilen Sensin. . . .
29
Allah’a çocuk yakıştırmak
“Senin Bana emrettiğinden başkasını ben onlara söylemedim. ‘Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ dedim. Onlar arasında bulunduğum sürece ben onların şahidiydim. Sen beni öldürdükten sonra ise onlar üzerinde gözetleyici olan yalnız Sen idin. Çünkü Sen herşeyin şahidisin. “Onlara azap edersen, onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, şüphesiz ki Sen kudreti herşeye üstün olan sonsuz hikmet sahibisin.” . . .
30
Allah’a çocuk yakıştırmak
Allah buyurur ki: Bugün, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlar için, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Allah onlardan razıdır, onlar Allah’tan. Bu ise pek büyük bir kazanç ve kurtuluştur. Göklerin, yerin ve onlarda bulunanların egemenliği Allah’ındır. Onun gücü herşeye yeter. MAİDE, 5:
31
Başkalarını Allah’a denk tutmak
Onlar hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu İsa’yı Allah’ın yanı sıra rab edindiler. Oysa onlar sadece tek bir Tanrıya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. Ondan başka hiçbir tanrı yoktur. O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir. TEVBE, 9:31
32
Başkalarını Allah’a denk tutmak
Onlar hahamlarına ve rahiplerine ibadet etmediler. Fakat hahamları ve rahipleri birşeyi onlara helâl kılınca helâl sayıyor, haram kılınca da haram sayıyorlardı. Tirmizî, Tefsir 9:10
33
Başkalarını Allah’a denk tutmak
Halkı Onun yolundan alıkoymak için, başkalarını Allah’a denk tuttular. De ki: Nasiplenedurun; sonunda varacağınız yer ateştir. İBRAHİM, 14:30
34
Başkalarını Allah’a denk tutmak
İnsanlardan öylesi de var ki, başkalarını Allah’a denk tutar da, Allah’ı sever gibi onları sever. İman edenlerin Allah’a olan sevgisi ise daha güçlüdür. Keşke o zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi, şimdi anlasalardı bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının pek çetin olduğunu! O zaman, izinden gidilenler, kendilerine uyanlardan uzaklaşır ve onları reddederler; artık azabı görmüşler ve hiçbir çareleri kalmamıştır. Arkadan gidenler, o zaman, “Keşke,” derler, “bir fırsatımız daha olsa da, şimdi onların bizi reddettiği gibi biz de onları reddetsek!” İşte Allah onlara yaptıklarını böyle bir pişmanlık halinde gösterir. Artık onların ateşten çıkacakları da yoktur. BAKARA, 2:
35
Başkalarını Allah’a denk tutmak
İnkâr edenler, “Ne bu Kur’ân’a inanırız, ne de ondan öncekilere” dediler. Sen o zalimleri Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman bir görsen! Birbirlerine söz yetiştirmektedirler. Güçsüz olanlar, büyüklük taslayanlara derler ki: “Siz olmasaydınız biz mü’min olmuştuk.” Büyüklük taslayanlar da güçsüzlere derler ki: “Siz doğru yolu buldunuz da biz mi sizi yoldan çevirdik? Siz kendiniz mücrim olup çıkmıştınız.” . . .
36
Başkalarını Allah’a denk tutmak
Güçsüzler ise büyüklük taslayanlara “Gece gündüz işiniz düzenbazlıktı,” derler. “Böylece, Allah’a nankörlük edip de başkalarını ona denk tutmamızı emrediyordunuz.” Azabı gördüklerinde, için için pişmanlık duymaktadırlar. Biz ise o kâfirlerin boyunlarına boyundurukları geçirmişizdir. Onlar yaptıklarından başka birşeyle mi cezalanıyorlar? SEBE’, 34:31-33
37
Burçlar Burç: 1. Yüksek kule 2. Yıldız topluluğu
38
Burçlar Şânı ne yücedir Onun ki, gökyüzünde burçlar yaratmış, onda bir kandil ile nurlu bir ay yerleştirmiştir. FURKAN, 25:61
39
Burçlar Biz gökyüzünde burçlar yaptık ve seyredenler için onu süsledik. Ve onu kovulmuş herbir şeytandan koruduk. HİCR, 15:16-17
40
And olsun burçlarla dolu göğe.
BURÛC, 85:1
41
Burçlar Rahimlerde size dilediği gibi bir şekil veren Odur. Ondan başka tanrı yoktur; O herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibidir. ÂL-İ İMRÂN, 3:6
42
Burçlar Ey insan, pek lütufkâr olan Rabbine karşı seni aldatan ne?
O Rabbin ki seni yarattı, güzel ve düzgün şekilde biçimlendirdi, dengeli ve ölçülü yaptı. Kendi dilediği gibi sana bir suret verdi. İNFİTÂR, 82:6-8
43
Burçlar Rabbin kendi dilediği gibi yaratır ve tercihte bulunur. Onların ise hiçbir tercih hakkı yoktur. Allah onların ortak koştuğu şeylerden münezzeh ve yücedir. KASAS, 28:68
44
Burçlar Sana hilâlleri soruyorlar. De ki: O, insanlar ve hac için zaman ölçüleridir. Hayra ermek, evlere arkadan girmekle olmaz. Asıl hayır, takvâ sahibi olanın hayra erişidir. Evlere kapılarından girin ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. BAKARA, 2:189
45
Burçlar Allah ne zaman semâdan bir bereket indirecek olsa, insanlardan bir kısmı onunla kâfir olurlar. Yağmuru Allah indirir, onlar ise “Yıldızdı, şuydu buydu” derler. Müslim, İman: 126
46
Burçlar İbni Abbas anlatıyor: Resulullah (s.a.v.) zamanında halk yağmura kavuşmuştu. Resulullah (s.a.v.) “İnsanların bir kısmı şakir, bir kısmı da kâfir olarak sabahladı” buyurdu. Bazıları “Bu Allah’ın rahmetidir” derken, bazıları da “Filan ve filan yıldızın uğuru doğru çıktı” dedi. Bunun üzerine şu âyetler nazil oldu: ...
47
Burçlar Yemin ederim yıldızların mevkilerine,
Bu bir yemin ki, bilseniz, pek büyüktür Ondan nasibinizi, yalanlamaktan ibaret mi kılıyorsunuz? VÂKIA, 56:75-82 (bk. Tirmizî, Tefsir: 56, Hz. Ali rivayeti: Şunun bunun uğuru veya şu yahut bu yıldız sayesinde yağmura kavuştuk demek suretiyle, şükredeceğiniz yerde tekzip mi ediyorsunuz?)
48
Burçlar Gökte olanların, yerde olanların, Güneşin, Ayın, yıldızların, dağların, ağaçların ve bütün canlıların Allah’a secde ettiğini görmedin mi? İnsanların da pek çoğu Ona secde eder; birçoğu ise azabı hak etmiştir. Allah’ın hor kıldığını aziz edecek kimse yoktur. Hiç kuşkusuz, Allah kendi dilediği gibi iş görür. HACC, 22:18
49
Şirkten uzak durun Hiçbir şeyi Ona ortak koşmadan Allah’a yönelen kimseler olun. Allah’a ortak koşan kimse sanki gökten düşmüş de kuşlar onu kapıp parçalamış, yahut rüzgâr onu ıssız bir yere savurmuştur. HACC, 22:31
50
Şirkten uzak durun Derken onların hepsi Allah’ın huzuruna çıkarlar. Güçsüz olanları, büyüklük taslayanlara derler ki: “Biz size uymuştuk. Şimdi bizi Allah’ın azabından biraz olsun kurtarabiliyor musunuz?” Onlar ise “Allah bize hidayet verseydi biz de size yol gösterirdik,” derler. “Artık ister feryad edelim, ister sabredelim, bizim için birdir. Sığınacak hiçbir yer yok!”
51
Şirkten uzak durun Hüküm verildiğinde Şeytan der ki: “Allah size gerçek bir vaadde bulundu. Ben de size bir vaadde bulundum ve yalancı çıktım. Ama sizin üzerinizde benim bir gücüm yoktu. Sizi çağırdım, siz de kabul ettiniz. Onun için beni değil, kendinizi kınayın. Artık ne ben sizi kurtarabilirim, ne siz beni kurtarabilirsiniz. Sizin beni Allah’a ortak koşmanızı ben zaten kabul etmiyordum ki!” Zalimlerin hakkı işte böyle acı bir azaptır. İBRAHİM, 14:21-22
52
Şirkten uzak durun Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki takvâya erişesiniz. O Rabbiniz ki, size yeri bir döşek, göğü bir tavan yaptı. Gökten bir su indirdi; o suyla size ürünlerden rızık çıkardı. Bütün bunları bile bile kimseyi Allah’a denk tutmayın. BAKARA, 2:21-22
53
Şirkten uzak durun İnsan sıkıntıya düştüğünde, Rabbine yönelerek Ona yakarır. Sonra Rabbi ona kendi katından bir nimet nasip ettiğinde, evvelce ettiği duayı unutur da, halkı Onun yolundan saptırmak için Allah’a eşler koşar. De ki: İnkârınla biraz oyalanadur; nasıl olsa ateş ehlindensin. ZÜMER, 39:8
54
Şirkten uzak durun Kıyamet gününde kâfir, Allah’ın huzuruna getirilir ve kendisine sorulur: “Eğer dünya dolusu altının olsaydı, şimdi kurtulmak için hepsini feda eder miydin?” “Evet” der. O zaman ona denir ki: “Oysa senden istenen bundan çok daha kolay birşeydi.” Buharî, Rikak: 49; Müslim, Münâfikîn: 52
55
Şirkten uzak durun Ey Âdemoğlu! Sen Bana dua ettiğin ve Benden af ümit ettiğin müddetçe, günahlarının ne kadar çok olduğuna aldırmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Gökleri dolduracak kadar günahın olsa, sonra sen Benden af dilesen, Ben seni bağışlarım. . . .
56
Şirkten uzak durun Ey Âdemoğlu! Hiçbir şeyi Bana ortak koşmaksızın Bana kavuşmak şartıyla, sen Benim huzuruma yeryüzünü dolduracak kadar günahla gelecek olsan, Ben seni bir o kadar bağışlamayla karşılarım. Tirmizî, Daavât: 98
57
İnternet adresleri utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.