Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
BÜYÜME GELİŞME KAÇ TÜRLÜDÜR ?
2
Vejetatif büyüme ve gelişme
Tohumun ya da bitki parçalarının uygun koşullara, sırasıyla, ekilmesi veya dikilmesi sonucunda kök ve gövde sisteminin büyüme ve gelişmesi Vejetatif büyüme ve gelişme
3
Generatif (reprodüktif) büyüme ve gelişme
Bitkilerin vejetatif büyüme ve gelişme karakterlerinin bitki tür ve çeşidine özgü zamanlarda kesintiye uğraması veya yavaşlaması sırasında çiçeklenme, meyve tutumu ve tohum oluşumu ile beliren büyüme ve gelişme Generatif (reprodüktif) büyüme ve gelişme
4
BİTKİLERDE BÜYÜME NOKTALARI NELERDİR?
5
Embriyonik safhada Globular embriyo suspensor
6
Embriyonik safhada Kotiledon Gövde ucu apikal meristemi Kök ucu apikal meristemi
7
MERİSTEMATİK BÖLGELER
Apikal meristemler Lateral meristemler
8
MERİSTEMATİK BÖLGELER
APİKAL MERİSTEMLER 1.1. Sürgün Ucu Apikal Meristemi 1.2. Kök Ucu Apikal Meristemi 1.3. Yan Sürgün Meristemi (Axillary Meristem) KAM SAM YM YM
9
2. LATERAL MERİSTEMLER 2.1. Vasküler kambiyum 2.2. Kabuk kambiyumu Kabuk kambiyumu Kabuk Floem Ksilem Vasküler kambiyum
10
Çim kökleri Tohumun çimlenmesi, radikülün (embriyonik kök) çıkışı ile meydana gelmeye başlayan köklerdir. Radikül, ana kök veya primer kökleri oluşturur. Ana kökten sekonder ve diğer derecelerdeki kökler meydana gelirler. Böylece kök toprak içinde dallanma gerçekleşir. Sekonder kökler Primer kök
11
Adventif kökler Gövdeye ait yapılardan meydana gelen köklerdir. Primer kökün yerini alırlar.
12
KÖK GELİŞİMİ Çim kökleri Adventif kökler
13
Farklılaşma Uzama Bölünme Kök ucu KAM’ini koruma görevi yapmaktadır. Bu arada KAM’da oluşan yeni hücreler ile kök toprak içine doğru yerçekimi algısı (geotropism) ile itilmektedir. Kök uzarken, polisakkaritlerce zengin bir salgı, (KAM’de oluştuğu tahmin edilen) salgı hücreleri tarafından salgılanır. Kökün dış yüzeyi bu salgı ile kaplanırken toprak içine doğru kayması kolaylaşır.
14
Farklılaşma Uzama Bölünme Kök ucundan yaklaşık 5 mm uzakta olan bölge uzama bölgesidir. Bu bölgede hücreler uzamaya başladığında başlangıçtaki büyüklüklerinin katı büyüklüğüne ulaşırlar. Bu arada çapları da 2-3 kat daha büyür. Uzama ile kök toprak içine itilir. Uzama bu bölgeden daha uzak bir mesafede olsaydı, kökler kıvrılacak ve büyük olasılıkla kırılacaktı.
15
Farklılaşma Uzama Bölünme Kök tüylerinin bulunduğu bölgede uzama yoktur. Bu bölge uzama olsaydı kök tüyleri toprak partiküllerine sarılır, yapışır ve kopardı. Köy tüyleri kısa ömürlüdür.
16
Adventif Köklerin (Yan Köklerin) Oluşumu:
Yan köklerin sıklığı ve dağılımı toprak içerisinde bitki köklerinin nereyi keşfetmek istediğine bağlı olarak gerçekleşir. Yan kökler, farklılaşma bölgesinde oluşurlar. Bu kökler pericycle (periskl) tabakasından orijine olurlar. Bu itilmede dallanan kökte hidrolitik enzimlerin salgılanması sonucunda korteks ve epidermis tabakalarında hücre duvarlarının erimesi gerçekleşir ve bunun sonucunda kök dışarı doğru itilir.
17
En genç yan kökler kökün gövde ile birleştiği noktadan aşağı doğru inildiğinde nerede bulunmaktadır?
18
Kökün radial büyümesi Kabuk kambiyumunun gelişmesi ile kök radial olarak genişler. Bu sırada süberin kabuk hücrelerinde depolanır. Kök süberinleşir. Gelişmekte olan bir kökte süberinleşmemiş kök oranı %5’den daha azdır. Süberinleşmiş kök su alamaz!!!!! Kök hangi yollar ile suyu alabilmektedir?
19
Köklenme yapraklarda sentezlenen maddelerin etkisi altındadır.
Kök oluşumunu etkileyen maddelerin yapraklarda sentezlenip gövdenin tabanına doğru taşındığı ve kök oluşumunu uyardığı bilinmektedir. Köklenme ile ilgili büyümeyi düzenleyici maddeler: Oksinler ve “rizokolin”dir. Oksinlerin etkisi ile rizokolinin çeliklerin dip kısmında biriktiği kabul edilmektedir. IAA Kinetin 2 Kallus Kök Sürgün
20
Gövdenin gelişmesi Gövde epigeal ve hipogeal olarak iki şekilde uzamaya başlar. Kotiledeonlar toprak yüzüne çıkıyorsa epigeal; toprak altında kalıyorsa hipogeal çimlenme adı verilir. Hipogeal çimlenme Epigeal çimlenme
21
Gövdenin uzaması “gövde ucu meristemi” nin bölünmesi ile başlar.
Gövde ucu meristemi: embriyonik safhada bulunur. Sürgün büyümesi devam ederken, sürgün ucu, yan tomurcuk meristemleri ve lateral meristemlerin faaliyetleri ile bitkinin taç şekillenmesi gerçekleşir.
22
Sürgün uzaması belirli bir sürenin sonunda duruyor ve dikine uzayan bir sürgün ucunda çiçeklenme , meyve ve tohum bağlama ile son buluyorsa bu büyüme şekline “sınırlı büyüme” adı verilir. veya Sürgün uzaması vejetatif gövde faaliyetleri ile , dik ve lateral yönde devamlılık gösteriyor ve buna paralel olarak çiçeklenme , meyve turumu ve tohum oluşumu da devamlılık gösteriyorsa buna “sınırsız büyüme” şekli adı verilir. Tohumdan tohuma yaşam sürelerine göre bitkilerin sınıflandırılması Tek yıllık bitkiler: Tek yıl içinde vejetatif olarak gelişir ve tohumlarını oluştururlar. İki yıllık bitkiler: İlk gelişme sezonunda vejetatif olarak gelişmelerini sürürüler, kış sezonunda dinlenmeye girerler, ikinci yılda vejetatif olarak yeniden gelişir ve generatif gelişmelerini tamamlarlar. (pancar, lahana, kereviz, havuç) Bu bitkiler tüketilen kısımları dikkate alındığında yıllık bitki görünümündedirler. Çok yıllık bitkiler: İki yıldan daha uzun süreli büyüme ve gelişme sezonuna sahip, otsu, çalı ve odunsu formdaki bitkilerdir. Monokarpik bitkiler: Çok yıllıkların farklı bir tipidir. Bitki uzun yıllar yaşar ancak yaşam boyunca bir kere çiçeklenir. Çiçeklendikten sonra bitki ölür.
23
Yaşam sürelerine göre hangi sınıfta yer alan bitkilerdir?
Kuşkonmaz Ravent Domates Patlıcan Yaşam sürelerine göre hangi sınıfta yer alan bitkilerdir?
24
GENERATİF BÜYÜME VE GELİŞME
Çiçeklenmenin uyarılması Bahçe bitkilerinde çiçeklenmenin başlaması içsel olarak uyarılır. Ancak bazı bitkilerde çiçeklenmenin uyarılması için düşük sıcaklık uygulaması gereklidir. Çiçeklenme sıcaklık ve ışıklanma ile kontrol edilen gelişmelerin sonucunda gerçekleşir.
25
Vernalizasyon Bitkilerde çiçeklenmenin uyarılması için gerekli olan düşük sıcaklık isteğine vernalizasyon denir. Vernalizasyon için gerekli olan sıcaklık: 0-10 C Tohum, soğan veya yumru veya belirli bir vejetatif gelişme aşamasında düşük sıcaklık alındıktan sonra bitkide çiçeklenme uyarılmaktadır. Çok yıllık meyve ağaçlarının bir çoğunda çiçeklenme için gerekli olan düşük sıcaklık isteği kış döneminde karşılanmaktadır. Tüketilen kısımları çiçek veya tohumları olmayan tek veya iki yıllık bitkilerde vernalizasyon isteği fark edilmez. (Örnek: havuç- kök; lahanalar-yaprak; sapkerevizi-gövde; tomurcuklar-brüksel lahanası) . Ancak tohumculuk söz konusu olduğunda vernalizasyon dikkate alınmalıdır. Lale, crocuslar, nergis, sümbül’ün çiçeklenmesi için yumrularının vernalize olması gereklidir.
26
Termoperiyodisite Bazı bitkilerde dönüşümlü yüksek ve düşük sıcaklık derecelerinin uygulanması çiçeklenmeyi olumlu yönde uyarmaktadır. Örneğin seralarda domates yetiştiriciliğinde gündüz 27 °C, gece °C sıcaklıkta yetiştirilerek sıcaklık dönüşümünün sağlanması, her iki sıcaklık derecesinin tek başına sürdürülmesine göre daha yüksek çiçek oluşumu ve buna bağlı olarak ürün verimi sağladığı bilinmektedir.
27
Fotoperiyodizm Gün uzunluğu Işık alınan süreden çok karanlık periyodun süresi etkilidir. Ancak isimlendirmede gün uzunluğu olarak yanlış bir adlandırma yapılmıştır. Tür ve çeşitlere bağlı olarak çiçeklenmek için gerekli olan süreye bağlı olarak (kısa/uzun ) kısa /uzun gün bitkileri olarak adlandırılır.
28
Çiçek oluşumu ve gelişimi neden önemlidir?
Çiçeklenme Fizyolojisi Çiçek oluşumu ve gelişimi neden önemlidir? VERİM Çiçek Tomurcuklarının oluşmaya başlaması için vejetatif büyümenin durması veya yavaşlaması gereklidir. Tomurcuk içerisinde çiçeklenme ile ilgili fizyolojik gelişmeler Fizyolojik ayırım safhası: morfolojik olarak ayırt edilemez Morfolojik ayırım safhası: İlk farklılaşmaların anatomik ve morfolojik olarak ayırt edilmesi
29
Azot ve azotlu maddeler Hormonlar ve büyümeyi düzenleyici maddeler
Çiçeklenme ile ilgili farklılaşmalarda etkili olan diğer faktörler nelerdir? Sıcaklık Işık Su Azot ve azotlu maddeler Karbonhidratlar Anaç-kalem ilişkisi Hormonlar ve büyümeyi düzenleyici maddeler
30
Sepal…Petal…Stamen….Pistil
Çiçek tomurcukları vejetatif meristemlerin dönüşümü ile farklılaşmaya başlar ve geriye dönüşümü olmayan bir değişim gerçekleşir. Çiçek organ taslaklarının oluşması ile çiçek organlarının farklılaşması arasında türlere göre değişen kısa veya uzun bir süre vardır. Çok yıllık türlerde çiçek organ taslaklarının farklılaşması tomurcukların sürmesinden bir yıl önce oluşmaya başlar. Dinlenmeye çiçek organ taslakları oluşmuş halde girerler. Dinlenmeden çıkıştan sonra çiçek organlarının gelişmesi başlar. Sepal…Petal…Stamen….Pistil
31
Çiçeklenme için uygun fizyolojik olgunluğa ulaşıldıktan sonra çiçeklenme sıcaklık etkisi altında gerçekleşir. Çiçeklenme Tozlanma-Döllenme Meyve tutumu Her bitki vejetatif organların (özellikle yaprakların) destekleyebileceği optimum sayıda meyve bağlamalıdır.
32
Genel bir değerlendirme yapıldığında, meyve türlerine göre açılan çiçeklerin yalnız %3-20’si meyveye dönüşebilmektedir.
33
Çiçek ve Meyve Dökümleri
Çiçek dökümü Küçük meyve dökümü Haziran dökümü Hasat önü dökümü Nedenler: 1. Çevre koşulları: Bitki-su ilişkisi, donlar, yüksek sıcaklık,rüzgarlar, hava nispi nemi, dolu, toprak sıcaklığı, toprak nemi, kültürel uygulamalar 2. Döllenme noksanlıkları: Zigotun gelişememesi, embriyo yetersizlikleri, endospermin gelişmemesi 3. Fizyolojik nedenler: Beslenme noksanlıkları, Etilen başta olmak üzere hormonlar
34
Çiçek Dökümü: Çiçeklenmeden hemen sonra meydana gelir
Çiçek Dökümü: Çiçeklenmeden hemen sonra meydana gelir. Yapısal olarak kusurlu olan çiçekler dökülür. Küçük meyve dökümü: Meyve tutumu gerçekleşmiştir. Tozlanmış ve döllenmiş çiçeklerde dişi organ belirgindir. Ancak döllenme kusurları ve beslenme noksanlıkları nedeniyle nedeniyle bir grup meyve bağlamış çiçek dökülür.
35
Haziran dökümü: Meyve tutumunda düzenleyici etkisi olan bir dökümdür
Haziran dökümü: Meyve tutumunda düzenleyici etkisi olan bir dökümdür. Dökümün sebebi, gelişmekte olan embriyoların birden gelişmesini durdurmasıdır. Hasat önü dökümü: Olgunlaşmaya yaklaşan meyvelerde meydana gelen dökümlerdir. Dökümü önleyici hormon konsantrasyonları aza, buna karşılık Etilen konsantrasyonu yüksektir.
36
Silkme: Bağlarda çiçek dökümü ve tane bağlama devresinde meydana gelen dökümlerdir.
Çiçeklenme döneminde sıcaklık 14 C nin altına düşmesi, KH dengesinde rekabete dayanan düzensiz dağılması, Yüksek sayıda yan dallanma (çiltim) oluşturan çeşitlerde salkım sapından besin maddesi taşınmasında yetersizlikler olması,
37
Büyümeyi düzenleyici maddeler (Oksin, Gibberellin) Borik asit
Dökümlerin önlenmesi Kültürel önlemlerin alınması (Yaz budamaları, seyreltme, kış budaması, anaç kullanımı vb.) Büyümeyi düzenleyici maddeler (Oksin, Gibberellin) Borik asit Vitaminler Etki: Çiçek tozu çimlenmesini arttırmak, döllenmeyi sağlamak. Meyve–sap bağlantısını arttırmak. NAA Naftil aset amid 2,4,5 Triklorofenoksi propiyonik asit 4-CPA
38
Günlerin kısalmasıyla birlikte, oksin- etilen dengesi bozulur.
gövde yaprak sapı absizyon tabakası Günlerin kısalmasıyla birlikte, oksin- etilen dengesi bozulur. Yaprak sapına taşınan oksin azalır, Yaprak kınına yakın bölgedeki hücrelerin çeperleri incelir, hücreler şişer, Köklerden gelen sitokinin azalır, Etilen artar, Yapraklar dökülür.
39
Meydana geldiği zamana bağlı olarak:
BAHÇE BİTKİLERİNDE DİNLENME Meydana geldiği zamana bağlı olarak: Kış dinlenmesi İlkbahar Dinlenmesi Yaz Dinlenmesi Meydana geldiği organlara bağlı olarak: Tomurcuklarda dinlenme Tohumlarda dinlenme Kök, yumru ve soğanlarda dinlenme
40
TOMURCUKLARDA DİNLENME
KIŞ DİNLENMESİ KORELATİF DİNLENME KIŞ DİNLENMESİ: Ilıman iklim kuşağında yaprağını döken türlerde olumsuz düşük sıcaklık ve ışıklanma koşulları altında (kış döneminde) bitkinin canlılığını sürdürebilmesini sağlayan bir büyüme–gelişme dönemidir.
41
Kalecik karası çeşidinde dinlenme döneminde omcaların görünümü
Kalecik karası çeşidinde dinlenme döneminde omcaların görünümü
42
Kış Dinlenmesinin Üç Fazı Bulunmaktadır
1. Ön dinlenme (Pre-dormancy) Tomucuklarda yaprak dökümünden önce başlar (gün uzunluğunun azalması, gece sıcaklıklarının azalması: 10º C ve altı) 2. Gerçek dinlenme (Endo-dormancy) Kasım, Aralık ayında başlar bitkinin bu periyot bitmeden dinlenmeden çıkması mümkün değildir (0ºC ve altında ve 7,2ºC ye kadar olan sıcaklıklar etkilidir hafta sürer) 3. Zorunlu dinlenme (Eco-Dormancy) Dinlenme tamamlanmıştır. Ancak hava sıcaklıkları sürme için uygun değildir. Bu nedenle tomurcuklar sürmeden bekler. Genellikle Şubat ayı sonunda biter ve hava koşullarına bağlı olarak büyüme ve gelişme başlar. Dinlenme sona ererken gibberellinler, sitokinin ve oksin artar, gen aktivitesi, biyosentez ve mitoz başlar,
43
Ilıman iklim kuşağında Çok Yıllık Bitkilerde Tomurcuklarda Dinlenme
Tomurcuklar yaz sonuna kadar gelişmelerini sürdürür, kış boyunca dinlenme haline geçer, Meristem dokuları düşük sıcaklık ve gün uzunluğunun azalması ile uyarılarak dinlenmeye girer. Yaprak dökümü olur. Bitki soğuğa ve dona karşı dayanım geliştirir.
44
Tomurcuklarda gerçek dinlenme dinlenme isteği= Soğuklama isteği
Meyve ağaçlarının ilkbaharda normal şekilde uyanıp, çiçeklenip meyve tutabilmeleri için kış aylarında türlere ve çeşitlere göre değişen sürelerde düşük sıcaklığa maruz kalmaları gerekir. Bu düşük sıcaklıklardan da 0 0C' nin altında ve C'nin üzerindeki sıcaklıkların çok az etkili olduğu belirlenmiştir. Dinlenme isteği karşılanmadığında karşılaşılan nedir? Tomurcukların ilkbaharda uyanması gecikir, bazı gözlerin uyanmadığı ve sonuçta dalların çıplak kaldığı, çiçek gözlerinin döküldüğü görülür. Hem vejetatif hem de generatif gelişmeye yönelik tomurcuklarda düzensiz gelişme ve dökümler nedeniyle büyüme ve gelişme aksar.
45
Tomurcuklarda dinlenmenin mekanizması:
Sıcaklık Yüksek sıcaklık: Yaz ayları için önem taşımaktadır. Genel olarak yaz ayları içerisindeki yüksek sıcaklıklar nispi dinlenmeyi arttırır. Düşük sıcaklık: Tomurcuklarda dinlenmenin kırılmasında etkilidir. Gerçek dinlenmede olan bitki tomurcukları belirli bir süre uygun düşük sıcaklık değerlerine bırakıldıklarında, tomurcukların dinlenme isteği karşılanmaktadır. Bitkiler için “soğuklama “veya “üşüme isteği” olarak da adlandırılır. Tomurcukların dinlenmeden çıkabilmesi gerekli düşük sıcaklık isteği 0 -7,2ºC arasındaki ve altındaki sıcaklıklarda geçirdiği sürenin toplam saat olarak ifade edilmesidir.
46
Bahçe bitkilerinde tür ve çeşitlere bağlı olarak saat arasında geniş bir değişim gösteren dinlenme isteği vardır. 1300 saatlik dinlenme süresi olan bir çeşit 1000–1100 saatlik bir dinlenme ile normal gelişebilir. Ancak her zaman dinlenme süresinin belirtilen sınırların üzerinde olması tercih edilir.
47
Bazı il ve ilçelerimizin kış dinlenme süreleri yani 7
Bazı il ve ilçelerimizin kış dinlenme süreleri yani C'nin altındaki sıcaklıkların saat olarak toplamı (uzun yıllar ortalaması) Amaç: Meyve üreticilerine tür ve çeşit seçiminde kolaylık sağlamak
48
Optimum sıcaklık: Zorunlu dinlenmeden çıkış aşamasında önemlidir
Optimum sıcaklık: Zorunlu dinlenmeden çıkış aşamasında önemlidir. Zorunlu dinlenmeden çıkış için gerekli optimum sıcaklık isteği minimum 10ºC ile başlamakta ve 20ºC’ye kadar çıkabilmektedir. Bu geniş aralık tür ve çeşitlerin isteklerine bağlı olarak değişmektedir. Işık Genel olarak kısa gün koşulları dinlenmeyi uyarıcı etki meydana getirmektedir
49
Büyümeyi Düzenleyici Maddeler
Ey.Ek.K A O Ş M N M H T A Ey. Absizik asit Dinlenme sona ererken gibberellinler, sitokinin ve oksin artar, gen aktivitesi, biyosentez ve mitoz başlar.
50
Karbonhidhatlar, Yağlar, Aminoasitler, Enzimler
Dinlenme döneminde bitki bünyesinde şekerler ve yağlar artmaktadır. Dinlenmeden çıkış döneminde ise, amino asitler ve enzim sentezinde artış görülmektedir.
51
KORELATİF (Nispi) TOMURCUK DİNLENMESİ
Tomurcuklarda yaz aylarında görülen bir dinlenmedir. Bitki üzerinde bulunan diğer organlara bağlı olarak tomurcuk dinlenmede kalır. Vegetasyon döneminde yaprak koltuklarında gelişmekte olan tomurcuklar, lateral tomurcuklar nispi dinlenmededir. Tepe tomurcuğu, yapraklar bitkiden uzaklaştırıldığında dinlenmede olan tomurcukların sürdüğü görülür. Apikal dominansi (Tepe hakimiyeti) nispi tomurcuk dinlenmesine neden olan önemli etkidir.
52
Tohumlarda dinlenmenin sınıflandırılması
Uygun koşullarda tohumun çimlenmemesi dinlenmede olduğunu gösterir. Tohum botanik anlamda olgunlaştıktan sonra çimlenene kadar dinlenmede kalır. Tohumda dinlenmenin nedenleri: Tohumun yapısındaki anatomik ve fiziksel faktörler Tohumun bünyesindeki içsel faktörler Tohumun bulunduğu ortam faktörleri Tohumlarda dinlenmenin sınıflandırılması Fiziksel dinlenme Gerçek dinlenme
53
Fiziksel nedenler: Gelişmemiş, olgunlaşmamış embriyo Sert tohum kabuğu Tohumlarda fiziksel dinlenmenin kaldırılması için , sert ve geçirimsiz tohum kabuğunun kırılması, aşındırılması veya çatlatılması gereklidir. Bu işlemler mekanik olarak yapılabildiği gibi kimyasal yollarla da gerçekleştirilebilir.
54
Gerçek dinlenme: Tohum kabuğu ve bünyesinde engelleyici maddeler bulunması Gerçek dinlenmenin kırılması için “soğukta nemli katlama” (stratifikasyon) yapılması gereklidir. Katlama sıcaklıkları 0-4ºC de 1-3 aydır. Tohumlarda gerçek dinlenmenin kırılmasında büyümeyi düzenleyici maddelerden gibberellinler kullanılmaktadır.
55
Dinlenmenin başlangıcında tohumun embriyosunda yüksek konsantrasyonda bulunan BDM ABA’dır. Soğuklama süresince ABA miktarı azalmakta, buna karşılık GA miktarı artmaktadır.
56
Çimlenme Yeni besin maddelerinin oluşumu,
GA’in hücre uzaması etkisinin sonucu olarak meydana gelen fiziksel etki Aminoasitlerden, parçalanmayı sağlayan enzimler sentezlenir Sindirim sonucunda yeni mikro besin molekülleri oluşur ve embriyo çimlenmesi başlar Embriyoda gibberellin sentezlenir ve protein ve aminoasitlerin parçalanması uyarılır Embriyo suyu alır ve şişer
57
Kök, Yumru ve Soğanlarda Dinlenme
Gerçek dinlenme 2. Zorunlu dinlenme
58
Tepe hakimiyetini açıklayan görüşler
(APİKAL DOMİNANSİ) Tepe tomurcuğu aktif olduğu sürece lateral ve aktif tomurcukların sürmesi engellenir. Tepe hakimiteyi sürgün ucundan aşağı doğru inildikçe azalır. Bitki ve sürgün yaşının ilerlemesi ile tepe hakimiyeti azalır. Tepe hakimiyetini açıklayan görüşler Trofik teori : Zayıf ışıklanma, az azot= kuvvetli apikal dominansi 2. Oksin teorisi
59
Oksin ve Apikal Dominansi İlişkisi
Oksin & Etilen İlişkisi: Gövde ucundan gelen Oksin (IAA) yan tomurcukların çevresindeki etilen sentezini uyarır. Etilen etkisi altındaki yan tomurcuklar sürebilme yönünde bir gelişme gösteremez. 2. Oksin&Sitokinin İlişkisi: Apikal meristemde sentezlenen oksinin, köklerde sentezlenen sitokininlerin bitkide taşınma yönünü belirlerlediği görüşüne göre, oksin sitokininleri büyüme ucuna yönlendirerek büyüme ve gelişme baskısı artırır. Bunun sonucu olarak yan tomurcuk meristemlerinin gelişmesi engellenmiş olur.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.