Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanIzgul Erdogan Değiştirilmiş 9 yıl önce
2
Arazi Toplulaştırması; tarımsal üretimin arttırılması amacıyla, küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin; modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve sulama hizmetlerinin getirilmesine en uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi işlemine denir.
5
Tarımsal yapının doğrudan ulaşım genellikle yoktur, parçalılık nedeniyle : ulaşım, sulama, makine faaliyetleri vs. gibi faaliyetlere uygunluğu tarımsal üretimin verimliliği ile çok yakından ilişkilidir. Parçalanmış, dağılmış ve şekli bozulmuş arazilere sahip işletmelerde verimli bir üretimden söz edilemez. Koşullar nedeniyle araziye yolda çok zaman harcanır, şekil bozukluğu makine faaliyetlerini sınırlar. Diğer yandan sulama suyuna doğrudan ulaşılamadığı için sulama işlemleri komşularla ihtilafa yol açar. Türkiye’de miras yasalarının ve geleneklerin her varisin her parselden pay almasına imkân veren sınırsız bir parçalanma ortamı oluşturması yüzünden tarımsal yapı önemli ölçüde bozulmuştur.
7
Türkiye’de 1950 yılında işletme sayısı 2.2 milyon ortalama işletme büyüklüğü de 100 dekar iken, 2000 yılında işletme sayısı 3,02 milyona çıkmış ortalama işletme büyüklüğü 61 dekara düşmüştür. İşletme ölçeği küçülürken parça sayısı da artmaktadır. Bugün işletme başına 7 parça arazi düşmektedir. Tarımsal işletmeler 32.7% ile en fazla 20-49 dekar işletme büyüklük grubunda, tarımsal işletmelerin 78.9%’u 100 dekardan küçük işletme büyüklük gruplarında yer almaktadır. Tarımsal işletmelerin %21,1’i 100 dekar ve daha fazla işletme büyüklük gruplarında yer almakta ve bu işletmeler toplam arazinin 65.7%’sini tasarrufunda bulundurmaktadır.
8
Arazi toplulaştırma çalışmalarının Türkiye'de 30-40 yıllık geçmişi olmasına rağmen, Avrupa'da 1,5 asırlık bir geçmişe sahiptir. Bu konudaki çalışmalar F.Almanya'da 1821,İsviçre'de 1884,Fransa'da 1918, Polonya'da 1923,Hollanda'da 1924,İspanya'da 1953 te başlamıştır
9
Çiftçi Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2007 yılı itibarıyla kayıt altında gözüken tarım arazisi büyüklüğü 16,7 milyon ha olup, işletme sayısı yaklaşık 2.6 milyon adettir. Türkiye'de çiftçi başına düşen tarım alanı ortalama 6 hektarı geçmemekte, Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama 19.7 hektar seviyelerindedir.
10
Madde 20– Toplulaştırma uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlenmesine dair diğer hususları kapsar.
12
Özellikle Avrupa ülkelerinde, yüzyıllar öncesine dayanan arazi toplulaştırma (düzenleme) çalışmalarının, 7-8 yüzyıl öncesine dayandığı bilinmektedir. Yurttaşların gönüllü takası ile başlayan toplulaştırma çalışmaları, günümüzde kırsal mekanı bir bütün olarak içine alan ve yeniden yapılanma diyebileceğimiz düzenleme şekline gelmiştir. Özellikle Avrupa Topluluğuna dahil ülkelerde ki arazi toplulaştırma çalışmalarında izledikleri hedefsel değişim ve uygulama yöntemleri incelendiğinde, çok değişik ve anlamlı değişimler izlenmektedir. Çeşitli dönemlerde, seçilen her bir hedef ve bunların uygulamaları sonucunda oluşan yeni durum yakında izlenerek, gerekli hedef ve uygulama değişikliklerin hemen yapıldığı gözlenmektedir
13
Almanya'da tarım arazilerinin 10 hektarın altına inmesine izin verilmiyor ve Bütünlüğü koru geliri paylaş esası bulunmaktadır. Avrupa'da miras eğer bir ailede üç kişiye kaldıysa o aileden tek bir kişiye (ki burada mesleği en tarıma yatkın olana veriliyor) kalan arazinin işletme hakları veriliyor.
14
Uygulamanın ve uygulama sonuçlarının zamanında ve doğru olarak izlenmesi ile, o anda ortaya çıkan ve ilerde ortaya çıkacak olumsuzluklar ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Çalışmalarda oldukça da başarılı olduğu da bir gerçektir.
16
1. Türkiye deki kırsal mekanın düzenlenmesine ilişkin çalışmalar, bütüncül bir sistem mantığından yoksun, münferit çalışmalar olarak algılanmakta, farklı birimlerce, farklı zamanlarda, farklı hedeflere ulaşılabilecek gibi davranışlara konu olmaktadır. Kırsal mekanın düzenlemesine yönelik hizmet veren kurumlar, anılan mekanı bir bütün olarak algılamamakta, dolayısıyla çalışmalarının bir bütünün parçaları olduğu gerçeğini göz ardı etmemektedir. Buna köy yerleşim yeri imar çalışmaları, arazi düzenleme, köy gelirlerini artırıcı davranışlar vb. çalışmaları örnek olarak verebiliriz. 2. Ülkedeki tüm sektörlerde olduğu gibi, kırsal mekana ilişkin yapılan iyileştirme çalışmalarının da koordinasyon, birlikte çalışma, ilişkili bir diğer birimi veya faaliyeti dikkate alma vb. konularda tam bir ilgisizlik ve kayıtsızlık yaşanmaktadır.
18
3. Kırsal mekana ilişkin yapılan hukuki düzenlemelerde amaç, uygulama şekli, uygulama sonrası durumun izlenmesi vb. konularda tam bir farklı mozaik görüntüsü yaşanmaktadır. Hukuki düzenlemelerde konu bir bütün olarak ele alınmamakta, o anki akla gelen konu tek başına ele alınarak düzenlemeye çalışmaktadır. Öyle ki hukuksal düzenlemeler sadece hedeflediği konu itibariyle bir düzenleme yapmakta, diğer bir etkileşimli olduğu konuyu hiç göz önüne almamaktadır. Örnek olarak mera rejimi- kadastro ilişkisi, mera-hayvancılık, mera-arazi düzenlemesi, vb. ile mera kanunu, orman kanunu, kadastro kanunu, arazi düzenleme kuralları ve yönetmelikleri vb. sayılabilir.
19
4. Türkiye.de toprak rejimi konusunda günümüze kadar hakim olan düşünce, siyasi yaklaşımların da bir sonucu olarak, ayrım yapılmadan, herhangi bir kaygı taşımadan ve bir adım sonrasını düşünmeden, hep ülke topraklarının dağıtılması temeli üzerine olmuştur. Bu durumun bir sonucu olarak, batı ülkelerinin aksine bütün olan toprakların parçalanmasına sebep olunmuş ve kabiliyetleri dışında kullanılmalarının zemini hazırlanmıştır. Diğer yandan, her şeyi devletten bekleyen, devletin varlığı dışında bir dünyanın olduğunun keşfedilmesine engel olan, insanları hep yardımla ayakta tutan, kendi öz güven ve hayal gücünün oluşmasına engel olan ve ülke insanını buna alıştıran bir sistem yaratılmıştır. 5. Kırsal mekanda tarım topraklarına olacak talep baskısını azaltıcı alternatif sektörler yaratılamamıştır.
21
1970 li yılların sonuna kadar Türkiye bir tarım ülkesi olmaya devam etmiştir. 1980 li yıllarda başlatılan sanayi ve hizmet sektöründeki gelişmeler sonuç verdi ve Türkiye sanayi ve hizmet sektöründe Avrupa Birliği ülkeleri ile rahatlıkla rekabet edebilir bir duruma gelmiştir. Aynı şeyler tarım sektörü için kolaylıkla söylenemez. Bunun en önemli nedeni sanayi ve hizmet sektörlerinde olduğu gibi tarım sektörüne de yapısal iyileştirmeler için destek verilmemesidir. Tarım sektöründe destekler daha çok çiftçilere doğrudan yardımlar şeklinde olmuştur. Yapısal iyileştirmeler yapılmadan sağlanan bu yardımlar çiftçilerin ayakta kalmasında çok önemli bir yer tutmaktadır. Ancak kalıcı çözümleri de oluşturamamaktadır. Tarım sektörünün de AB ülkeleri ile rekabet edebilir bir duruma gelebilmesi için öncelikle tarımsal yapının iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda en önemli araç ise arazi toplulaştırması dır. Bu nedenle arazi toplulaştırması çalışmalarının bir an önce tamamlanması gerekmektedir.
22
http://www.tarimkutuphanesi.com/ARAZI_TOPLULASTIRMAS I_00160.html http://webziraat.com/arazi-toplulastirmasinda-yeni-duzenleme- yapiliyor/ http://journal.tarekoder.org/archive/2000/2000_01_05.pdf http://www.tarimreformu.gov.tr/library/belge/b_Kirsal_alan_ara zi_toplulastirma_ziya_parlak%20.pdf http://www.harita.selcuk.edu.tr/arsiv/semp_pdf/294_309.pdf http://members.tripod.com/hkmo_ankara/ankara/tt.htm http://www.belgeler.com/blg/zm2/arazi-toplulatirma-projesi- yapilan-bir-kyde-yeil-alan-ve-rekreasyonel-alan-planlamasi- malatya-ili-yeilyurt-ilesi-grg-ky-rnei-the-planning-of-green-and- recreation-in-a-village-which-made-land-consolidation-project- a-case-study-for-malatya-yeilyurt-grg-village
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.