Sunuyu indir
1
Bölüm 22 Para Talebi Doç.Dr.Murat Birdal
2
Paranın Miktar Teorisi
Toplam gelirin nominal değerinin nasıl belirlendiğini açıklamaya çalışan bir teoridir. Belirli bir gelir için elde ne kadar para tutulması gerektiğini de açıkladığı için aynı zamanda bir para talebi teorisidir. Değişim denklemi M V = P Y P Y V = M
3
Fisher’ın Paranın Hızına Yaklaşımı
Fisher: Paranın dolaşım hızı bireylerin işlemleri gerçekleştirme hızını etkileyen kurumlar tarafından belirlenmektedir. Kredi kartı kullanımı , borç hesapları ,V Nakit veya çek kullanımı , M Fisher’a göre zaman içerisinde kurumlar ve teknoloji yavaş değiştiği için paranın dolaşım hızının sabit kalacağını kabul etmiştir.
4
Paranın Miktar Teorisi
1. Irving Fisher: V’yi sabit kabul eder. Bu durum değişim denklemini paranın miktar teorisine dönüştürmektedir. 2. Nominal gelir, PY, M tarafından belirlenir 3. Klasikler: P tam esnek, Y tam istihdam düzeyinde sabit 4. Fiyatlar genel düzeyindeki P değişiklikler tümüyle para miktarındaki M değişimin sonucudur. Para Talebinin Miktar Teorisi 1 M = PY V Md = k PY Halkın talep ettiği para miktarı nominal gelir ve kurumlar (1/v=k) tarafından belirlenmektedir. Kurumlar kısa vadede sabittir. Çıkarım: Para talebi Md sadece gelirin fonksiyonudur faiz oranlarındaki değişimden etkilenmez.
5
Para Talebine Cambridge Yaklaşımı
Fisher ile aynı dönemde Cambridge okulu da (Marshall, Pigou) para talebi üzerine çalışmıştır. Cambridge Yaklaşımının Farkı: Faiz oranının para talebi üzerindeki etkisini tümüyle gözardı etmez. Para Talebi: 1- Değişim Aracı 2- Değer Saklama Aracı Bireylerin refah düzeyi yükseldikçe daha fazla aktif (para dahil) biriktirmeye yönelebilirler. Dolayısıyla Md = k PY. Ne var ki, değer saklama aracı olarak paranın tercih edilmesi diğer aktiflerin verimliliğine de bağlıdır. k→ genel olarak sabit ama alternatif aktiflerin verımliliğine göre dalgalanma gösterebilir.
6
Para Talebine Cambridge Yaklaşımı
Paranın hızı sabitmidir? 1. Kriz dönemlerinde keskin düşüşler yaşanır. 2. Klasikler 2. Dünya savaşı öncesinde GDP ve para arzı verisi olmadığı için veri olmadığı için paranın hızını V sabit kabul etmişlerdir. 3. Büyük Depresyon sonrasında iktisatçılar paranın hızının sabit olmadığını farketmişlerdir.
7
Paranın Dolaşım Hızındaki Değişim: 1915–2008
8
Keynes’in Likidite Tercihleri Teorisi
Dolaşım hızının sabit olduğunu öne süren klasik anlayışı çürütmüş, para talebini faizler ile ilişkilendirmiş, Cambridge yaklaşımını geliştirmiştir. Para Talebi 3 Amaç İçin Gerçekleştirilir: 1. İşlem Amacı— Y ile orantılı 2. İhtiyat Amacı— Y ile orantılı 3. Spekülasyon Amacı Değer biriktirme amacı: Para (getirisi sıfırdır) ↔Tahvil (faiz+sermaye kazancı) A. Spekülatif para talebi faiz oranları ile ters yönlü ilişki içerisindedir. Faiz artınca faiz kazancının yanı sıra tahvil fiyatlarını yükseleceği beklentisi. B. Bireyler faiz oranlarının gelecekte daha yükseleceğini düşünüyorsa rB↑, yani PB ↓, negatif getiri (sermaye kaybı) karşısında nakit para tutmayı tercih eder. Likidite Tercihi Fonksiyonu (3 Amacın Birleştirilmesi) Md = f(i, Y) P – + Bireyler ellerinde belli miktarda mal ve hizmet alabilecekleri reel balans tutmayı amaçlar .
9
Keynes’in Likidite Tercihleri Teorisi
Çıkarım: V sabit değildir. P 1 = Md f(i,Y) Eşitliğin her iki tarafını daY ile çarpar ve M = Md olarak kabul edersek PY Y V = = M f(i,Y) 1. i , Md , V . Faiz oranları dalgalanırsa V de dalgalanır (eş yönlü). 2. i’nin gelecekteki değerine dair beklentilerdeki artış (tahvil fiyatlarının gerilemesi beklentisi para talebini arttırır): it+1>it Md V Faiz oranları ile ilgili beklentiler dolaşım hızını belirler (ters yönlü)
10
Keynes Sonrası Keynezyen Yaklaşım: Baumol-Tobin Modeli
İşlem amacıyla para talebi de faiz oranlarından etkilenir (ters yönlü). Varsayımlar 1. Aylık $1000 gelir. Ay sonunda tümü harcanmaktadır. 2. Bireyler gelirini tahvil ve para olarak tutabiliyor. Tüm gelir nakit olarak tutulursa 1. Yıllık gelir = $12, Aylık ortalama elde tutulan para miktarı (nakit balansı)= $1000/2 3. Paranın Hızı (V) = $12,000/$500 = 24 Gelirin yalnızca ½’si nakit (diğer kısmı ayın yarısı boyunca tahvil) 1. Yıllık gelir = $12, Aylık ortalama elde nakit balansı = $500/2 = $ Paranın Hızı (V) = $12,000/$250 = 48
11
Baumol-Tobin Modelinde Nakit Talebi
Daha az nakit tutmanın sonucu 1.Gelir artışı = i $500/2 2.Artan işlem maliyetleri: Tahvil alım satım komisyonu, tahvil bozdurmak için harcanan zaman. Sonuç: i seviyesi ve tahvil tutmanın getirdiği kazanç arttıkça bireyler daha az nakit tutarlar: Dolayısıyla i , Md
12
Keynes Sonrası Keynezyen Yaklaşımda Gelişmeler
İhtiyat Amaçlı Para Talebi Baumol-Tobin modeline benzer yaklaşımlar geliştirilmiştir. Faiz oranları yükseldiği zaman ihtiyat saiki ile elde fazladan para tutmanın fırsat maliyeti yükselir. Sonuç: i , nakit tutmanın fırsat maliyeti , ihtiyat saikiyle daha az nakit tutulur, Md Spekülatif Amaçlı Para Talebi Keynes’in yaklaşımının temel sorunu: Keynes’e göre bireyler ya tahvil ya nakit tutarlar: farklılaştırma yoktur Tobin Modeli: 1. Bireyler yüksek getiri Re ama düşük risk isterler. 2. i , bireyler daha fazla tahvil tutarlar, ama yine de (risk nedeniyle) tümüyle tahvile yatırım yapmazlar. Farklılaştırmaya yönelip para da tutarlar. Tobin modelinin sorunu: T-bills gibi risk taşımayan ama paradan daha yüksek getirisi bulunan varlıklar vardır. Bu durumda (spekülasyon saikiyle) nakit tutmak için neden yoktur.
13
Friedman’ın Modern Miktar Teorisi
Para talebi bireylerin refah düzeylerinin ve alternatif yatırım araçlarının paraya oranla getirisinin bir fonsiyonudur. Friedman Keynes’in aksine modelini sadece tahvil ve para ile sınırlamaz diğer aktifleri de modeline dahil eder. Md = f(YP, rb – rm, re – rm, e – rm) P – – – Sürekli Gelir (YP): Modelde sürekli gelir kullanlıldığından para talebi konjonktürel dalgalanmalardan fazlaca etkilenmeyecektir. Paranın beklenen getirisi (rm): Para arzına dahil edilen mevduatlara yapılan faiz ödemesi ya da mevduatlara bankalar tarafından verilen hizmetler (otomatik ödeme vs.) dolayısıyla paranın getirisi sıfır değildir. rm , Md Tahvillerin (paraya göre) beklenen relatif getirisi (rb – rm ): Nispeten sabittir. Tahvil faizleri yükseldikçe bankalar mevdut faizlerini yükselterek rekabete girişeceklerdir. Hisse senetlerinin beklenen relatif getirisi (re – rm ) Elde mal bulundurmanın beklenen relatif getirisi (e – rm) : Keynes’in aksine para ve mallar birbirini ikame etmektedir. Enflasyonist beklentiler arttıkça bireyler daha az para daha fazla mal tutmayı isterler.
14
Friedman’ın Modern Miktar Teorisi
(rb – rm ) nispeten sabit olduğu için para talebi fonksiyonu faiz oranlarındaki değişimden pek etkilenmeyen istikrarlı bir fonksiyondur. Diğer aktiflerin relatif getirileri de para talebi üzerinde fazla etkili değildir. Para Talebini belirleyen temel unsur sürekli gelirdir. Md Y Y = f(YP) = V = P V f(YP) Y ve YP arasındaki ilişki öngörülebilir olduğundan istikrarlı bir para talebi fonksiyonu vardır (beklenmedik kaymalar olmaz). Bu V’nin de belirlenebilir olduğunu gösterir. V sabit varsayılmamasına karşın önceden belirlenebilir olduğu için para arzı nominal geliri belirleyen temel faktördür. Bu açıdan Friedman’ın para talebi teorisi klasik miktar teorisinin yeniden yorumlanmasından başka birşey değildir.
15
Friedman’ın Modern Miktar Teorisi
Friedman’ın para talebi fonksiyonu paranın dolaşım hızınaki değişiklikleri açıklayabilir mi? Y V = f(YP) → fazla değişmez Daralma dönemlerinde Y azalırken, YP nispeten sabit olduğundan dolaşım hızı azalır. Büyüme dönemlerinde Y artarken, YP nispeten sabit olduğundan dolaşım hızı artar.
16
Para Talebi Üzerine Ampirik Kanıtlar
Para Talebinin Faize Duyarlılığı Duyarlıdır ama likidite tuzağı (para talebinin bir seviyeden sonra faiz elastikiyetinin sonsuz olması) söz konusu değildir. Para Talebinin İstikrarı 1. M1 1973’e kadar istikrarlı, sonra istikrarsız 2. İstikrarsızlığın en olası nedeni finansal yenlikler 3. Parasal hedefleri tartışmalı hale getirmektedir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.