Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanBerk Bilgili Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
Göğüs Hastalıkları Konsültasyonu Yapılan Olguların Değerlendirilmesi
Dr. Funda ULUORMAN İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2
AMAÇ Biz çalışmamızda; göğüs hastalıkları hekimlerinin günlük pratiğinde önemli bir yer kaplayan konsültasyon işlemlerinin endikasyonları ve etkinliği hakkında bir değerlendirme yapmak istedik.
3
Göğüs hastalıkları konsültasyonları temelde iki nedenle yapılmaktadır.
- Bunlar; tanı ve tedavi desteği ve pre-operatif değerlendirmedir. Göğüs hastalıkları konsültasyonu, doğru ve uygun hastalara yapıldığında klinik yararı büyüktür. Ancak bunun yanı sıra günlük pratikte birçok konsültasyonun gereksiz yere yapıldığı ve verilen kararların konsültasyon isteyen birimlerde gerekli şekilde uygulanmadığı izlenmektedir. Bu da göğüs hastalıkları hekimlerine ciddi iş yükü getirmektedir.
4
GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmamızda, tarihleri arasında 3 aylık periyotta yapılmış olan göğüs hastalıkları konsültasyonları geriye dönük bilgisayar sistemi üzerinden ProBel kullanılarak taranmıştır. 936 hastanın 1353 konsültasyonu değerlendirilmiş ve poliklinik konsültasyonları çalışmaya dahil edilmemiştir.
5
BULGULAR Hastalarımızın yaş ortalaması 65±16 olarak bulunmuştur.
Değerlendirmeye alınan hastaların 540’ı erkek ( %57.7), 396 ‘sı kadındır. ( %42.3) Hastalarımızda en çok görülen semptom nefes darlığıdır. (%32)
6
Tablo-1 Klinik Dağılım Tablosu(Ayrıntılı)
Hasta Sayısı (n) Yüzdesi (%) Acil Servis 186 19.9 Dahiliye 105 11.2 Genel Cerrahi 91 9.7 Ortopedi Yoğun Bakım 83 8.9 Beyin Cerrahisi 59 6.3 Kalp-Damar Cerrahisi 53 5.7 Nöroloji 50 5.3 KBB 28 3.0 Üroloji 26 2.8 Diğer birimler 164 17.5 Tablo-2 Klinik Dağılım Tablosu(Sınıflandırılmış) Klinikler Hasta Sayısı (n) Yüzdesi (%) Cerrahi Bilimler 368 39.3 Dahili Bilimler 299 31.9 Acil Servis 186 19.9 Yoğun Bakım 83 8.9
7
Konsültasyonun istenme nedeni
Tablo-3 Konsültasyonun İstenme Nedenleri Konsültasyonun istenme nedeni Hasta Sayısı (n) Yüzdesi (%) Tanı desteği 426 45.5 Pre-op 285 30.4 Tedavi planı 177 18.9 Radyolojik bulgular 19 2.0 Immunsupresif tedavi 16 1.7 Muayene bulgusu 7 0.7 Taburculuk planı 6 0.6 Konsültasyonun en çok tanı desteği amacıyla istenmiş olduğu saptanmıştır.
8
Tablo-4 Hastaların Kliniklere Göre Aldıkları Tanılar ve Yüzdeleri
(Sınıflandırılmış) Pnömoni PTE KOAH Astım Plevral sıvı Malignite Tanı süreci net değil Pulmoner patoloji yok Acil servis n % 75 40.3 10 5.4 33 17.7 17 9.1 9 4.8 15 8.1 Dahili Bilimler 85 28.4 2 0.7 37 19.1 23 7.7 4 3.3 43 14.4 63 21.1 Cerrahi Bilimler 48 13.0 0.5 103 28 4.6 5 1.4 34 9.2 132 35.9 Yoğun Bakım 46 55.4 8 1 1.2 6 7.2 Bu noktada ilginç olan husus; konsültasyon neticelendiğinde yüksek yüzdedeki hastada (n=216, %23.1) herhangi bir pulmoner patoloji saptanmamış olmasıdır.
9
Konsültasyonlarda 285(%30.4) hastaya pre-operatif değerlendirme yapılmıştır.
251 (% 88.1) hastaya işlem için onay verilmiş, 20 (% 7.0) hasta operasyona uygun bulunmamış, 14 (%4.9) hastada konsültasyon sonuçlanmamıştır. 469 (%50.1) hastanın konsültasyonu tek seferde sonuçlanmış, geriye kalan %50’lik kısmın ise konsültasyonu bir çok kez istem sonrasında nihai sonuca ulaşmıştır.
10
Hastalarımızın ek hastalıkları değerlendirildiğinde malignite (% 23) en önde yer almaktadır.
Konsültasyonda, 102(%37.3) hastaya solunum fonksiyon testi (SFT) yapılmıştır. En fazla görülen anormallik ise obstruktif bozukluktur. ( n=38 , %4) 228 hastada arteriyel kan gazı (AKG) bakılmıştır. 66 hastanın sonuçlarına ulaşılamamış, ulaşılabilen hastalar arasında en çok saptanan bulgu hipoksidir. (n=88, %38.6)
12
Tartışma En çok preoperatif değerlendirme amacıyla göğüs hastalıkları konsültasyonun istendiğini belirten Zamani’nin çalışmasının aksine, Uçar ve arkadaşları; göğüs hastalıkları konsültasyonun en çok (%61) solunum sistemini ilgilendiren herhangi bir patoloji nedeni ile istendiğini belirtmektedirler. Zamani A. Selçuk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde göğüs hastalıkları konsültasyonu yapılan olguların değerlendirilmesi, Tüberküloz ve Toraks 1996;44:139-44 Uçar N, Alpar S, Mutlu AG. Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Merkezi’nde istenilen göğüs hastalıkları konsültasyonlarının değerlendirilmesi. Solunum Hastalıkları 2000;11:160-4
13
Tartışma Karnak ve arkadaşları (%61.4) ile Öztürk ve arkadaşları ise (%68.84) konsültasyonun büyük bir kısmının tanıya katkı sağlamak ve tedavi önerisi almak için yapıldığını saptamışlardır. Biz ise çalışmamızda; konsültasyonun en çok tanı desteği ve tedavi planı amacıyla istenmiş olduğunu tespit ettik.(%64.4) Bu bulgu da Karnak ve ark. ile Öztürk ve ark. çalışmaları ile benzerdir. Karnak D, Köksal D, Moğulkoç G, Beder S, Pınar E. Göğüs hastalıkları konsültasyonu yapılan olguların değerlendirilmesi. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2002; 50: Öztürk Ö, Ünlü A, Bircan A, Şahin Ü, Akaya A. Göğüs hastalıkları konsültasyonu yapılan olguların değerlendirilmesi. SDÜ Tıp Fak Dergisi 2005; 12:
14
Arslan ve ark.‘nın çalışmasında en fazla konsültasyon isteyen kliniğin genel cerrahi (%17), Uçar ve ark.’nınkinde üroloji (%17), Karnak ve ark.’nınkinde endokrinoloji (% 14.3), Öztürk ve ark.’nınkinde ise dahiliye (% 25) olduğu tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda ise en fazla konsültasyon isteyen birim acil servis (186 hasta %19.9) olarak bulunmuştur. Bu aradaki farkın nedeni; diğer çalışmaların sadece yatan hasta konsültasyonları üzerinden yürütülmüş, acil servis konsültasyonlarının dahil edilmemiş olmasıdır. Arslan S, Berk S, Bulut G, Karşıyaka H, Akkurt İ. Üniversite hastanesinde yatağında istenen göğüs hastalıkları konsültasyonlarının değerlendirilmesi, Cumhuriyet Tıp Derg2010; 32: Uçar N, Alpar S, Mutlu AG. Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Merkezi’nde istenilen göğüs hastalıkları konsültasyonlarının değerlendirilmesi. Solunum Hastalıkları 2000;11:160-4 Karnak D, Köksal D, Moğulkoç G, Beder S, Pınar E. Göğüs hastalıkları konsültasyonu yapılan olguların değerlendirilmesi. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2002; 50: Öztürk Ö, Ünlü A, Bircan A, Şahin Ü, Akaya A. Göğüs hastalıkları konsültasyonu yapılan olguların değerlendirilmesi. SDÜ Tıp Fak Dergisi 2005; 12:
15
Göğüs hastalıkları konsültasyonunda en çok görülen semptom, %32 ile nefes darlığıdır. Birçok çalışmada bu bulgu benzerdir. Göğüs hastalıkları denince akla ilk gelen semptom nefes darlığı olmaktadır. Hastalarımızın %23.7’sinin PAAC grafisi normal sınırlarda saptanmıştır. Emre ve ark. çalışmasında da bu oran %20 olarak yer almaktadır. Emre JÇ, Baysak A, Özdemir Ö, Aksoy Ü, Dirican N, Öz AT. Bir Devlet Hastanesinde Göğüs Hastalıkları Konsültasyonları. Journal of Clinical and Analytical Medicine 2013; Published Online
16
Çalışmamızda ilginç olan bir husus ise, 216 (%23) hastanın konsültasyon sonucunda pulmoner patoloji saptanmamış olmasıdır. Bu oran diğer çalışmalara göre oldukça yüksek bir orandır. Emre ve ark. çalışmasında bu sadece % 3,6 olarak izlenmiştir. Bu tarz konsültasyonların daha çok cerrahi bilimlerde yoğunlaştığı görülmüş (%61), cerrahi kliniklerden de en çok ortopedi kliniğinde bu konsültasyonların varlığı dikkat çekicidir. ( 56 hasta %25 ) Mevcut bu durum ise göğüs hastalıkları kliniklerinde gereksiz konsültasyon ve iş gücü kaybı ile neticelenmektedir. Emre JÇ, Baysak A, Özdemir Ö, Aksoy Ü, Dirican N, Öz AT. Bir Devlet Hastanesinde Göğüs Hastalıkları Konsültasyonları. Journal of Clinical and Analytical Medicine 2013; Published Online
17
Hastalarımızın en çok pnömoni tanısı almış olmaları da ilginçtir. ( %27.1)
Bu konudaki diğer çalışmalarda en sık konulan tanı KOAH olarak bulunmuş olup, bu oran Uçar ve ark. %22, Annakaya ve ark. %14, Arslan ve ark. % 36 olarak saptanmıştır. Bizim çalışmamızda ise KOAH tanısı saptanma oranı %19’dur.
18
Pre-operatif dönemde konsültasyonda görülüp değerlendirilen 62 hastanın (%21) operasyonun gerçekleşmediği görülmüştür. Bu bulgunun nedeni incelendiğinde; klinisyenin aceleci tavrı ve hasta ile olan iletişim kopukluğunun rol oynadığı tespit edilmiştir. Bu durum pre-operatif değerlendirmeler sırasında ortaya çıkan gereksiz iş gücü kaybına neden olmaktadır.
19
Hastalarımızın ek hastalıklarında en sık gördüğümüz tanı malignitedir
Hastalarımızın ek hastalıklarında en sık gördüğümüz tanı malignitedir. Bu noktada hastanemizde yer alan palyatif bakım ünitesinin bulguda etkin rolü olduğunu düşünmekteyiz.
20
Çalışmamızda göğüs hastalıkları konsültasyonunda değerlendirilen hastaların genel mortalitesi %12.1 olarak saptanmıştır. Mortalitenin ek hastalık varlığı, konsültasyon isteme sıklığı, yaş gibi faktörlerle bir ilişkisi bulunmadığını gördük. (Sırasıyla p: 0.28, p: 0.23, p: 0.67 )
21
Biz mortalite oranımızın bu kadar yüksek olmasını; hastanemizin genel özelliği gereği palyatif bakım ünitesinin varlığı, malignite nedeniyle değerlendirdiğimiz hastalarımızın fazla olması ile ilişkili olduğunu düşündük. Bu bulguda, pnömoni tanısının hastalarımızda en sık görülen hastalık olarak yer almasının da katkısı olduğunu düşünmekteyiz.
22
Sonuç Olarak… Konsültasyon istenmeden önce ilgili kliniğin iyi bir değerlendirme yapıp, endikasyon koyduktan sonra göğüs konsültasyonu istemesinin klinik yararının büyük olacağını ve de iş gücü kaybını azaltacağını düşünmekteyiz.
23
Göğüs Hastalıkları Konsültasyonu Yapılan Olguların Değerlendirilmesi
Dr. Funda ULUORMAN İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.